Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHtFE fiÖ CUMHURÎYET 16 Haziran 1965 Millileşlirmede Millelin hakemliği Prof. Dr. llhan ARSEL etrolün millilcştirilraesi konusunda Cumhurbaşkanı saym Cemal Gürsel, •Petrolıin millileştirilmesini istemek, her Türkiın hakkıdır... Petrol meselesi, Türkiyenin hayati bir mcselesidir...» şeklinde beyanda bulunurken Başbakaıı Yardımcısı A.P. Genel Başkanı S. Demirel. bu mesele hakkında gazetecilere: «Biz Hükümet olarak petrolü millileştirmeyi düşünmııyoruz.. Millilcştivme Isteyen siyasl partiler vatsa scçim bejannamelerinde bunu yazar ve milletin hakemliğine gidilir> demiştir. <1) Hazin manzara Bay Sule>man Dcmireli taraftarları dovüleıle karşılamışlar Ka radeniz gezisinde .. Bunlardan en onemlilerini sıralıyoruz: « Vıski ile sosyal adaiet, tahişe dölü ile milhleşürme olmaz.. . Sen yoluna devam et. solcu'ar ürüsün dursun.. • Demirel, bu kadro i'.e kâinat jonetılir.» « İskoç viskisi Rus parası, fahişe anası komünist maskarası.€ Anası fahıse o.&nın. babası cieyyusu ekber olur • Asluıda butun bu dovizierin başına, Bakırköy Akıl Hastanesımn kapısmda yazılı olan «hn buyuk hazınemız aklımızdır» cümlesini yerlestirmek gerekirdi. Bo> lesine tımarhanelik vecizelerle karşılanan Başbakan Yarduncısının karşısına >ol boyunca aklıbaşuıda \atanda 5 lar çıkarak sorular >oneltmişler, onların da onemlilerini sıralıyalım: , Topıak reformu ne oldj?» ı Toprağımız yok açız.» « Koylu hakikı efendıiığıne ka\ usturulmaiıdır. Oysa, köy'.ü şım;ı köledir.^ . Özel sektör şımartılırsa bir gün, bızi ezecektir. Fakır tabakanm hayat seviyesini yükseltinız. Komünızm korkusu başımıza gelmivecektır • « Suyuınuz yok. Iyi suyu zengınler, kurtlu suyu fakırier ıçıyor. Bır daha gelışte bu kuıtlu suyu sana ıçireceğız.» Manzara hazindir. Ve bu hazin manzaranın şemasını iyice çizebilnıek için yukarıdaki sozleri birbiri arkasına okumalıyız, Meselâ \atandaş: Toprak rcfoımu ne oldu? diyor, cevap: Viski ile sosyal adalet, fahişe dolü ile millileştirme olmaz. Koylü şimdi köledir divor vatandaş, cevap: Anası fahişe olaııın. baba«ı dcy>usu ekber olur .. Iyi su>u zengiııler, kurtlu suyu biz içiyoruz... diyor vatandaş. ce\ap: İskoç \iskisi Rus parası. fahişe aııaM komünist maskarası... Bu gulduru\u istediğmiz kadar uzatabilirsiııiz. Bu karşılıklı sozlerdc >alıuz Turki>edeki si>a*i konuşma şeması çıkmıyor ortaja, Adalet Partisinin artık pek açık l e seçik durumu da çıkıyor. Eğer Adalet Partisi. halkın paıtisi olsa \oiitticiler do\îzlere bayağı kııfürler dizecekleri jerdc halkın dileklerini, ihtiyaçlarmı yazarlardı. Millet bir yanda kurtlu su içerken, ote yanda vataııdaşların anasıyla, babasıyla uğraşınak anlaşılan AP idarecilerinin mesleği haline gelmiş. Bu arada Sule>nıan Demirelin durumu üstünde birkaç soz soylemek isteriz: Süleyman Demirel. Morrison firmasının temsilcisi idi üç beş av bnce . Simdi işlerini kardeşinin üstüne bırakmış olduğu soyleniyor. Bir vatandaşın yabancı şırketleıde çalışması bugünkü düzen içinde tabiî görulüyor. Ancak bir vatandaş. yabancı şirket firmasının adamlığından üç bes ay icinde Başhakan Yardımcılığına fırlarsa meseleye dikkatle eğilmek pertkir. Ve a>nı vatandaş, butun si>asi \e iktisadî gbrüşlerini yabancı şiıketlerin çıkarlarını sa\unmak yorımgesine oturtursa, durum daha da ağırlaşır. Sule>man Demirel'in şimdiye kadar savunduğu bütün fikirler Turkiyedeki yabancı şirketlerin fikirleri\le tam bir uyuşma halindedir. Ve Sule>man Demirel, âdeta yabancı sermayenin. avukatı gibi konuşmaktadır. Şimdiye kadar soylediklerinden madde madde açığa çıkmıştır bu tutum . Petrol dâvasında daha başlangıçta peşin hükümle: Mi'.lıleştırmeğe karşıyız dijcn. yabancı şirketlere kanunla verilmiş imtiyazların Bü\ük Millet Meclisi kanunlarıyla kaldırılmasına <gasp> diyecek kadar yabancı petrol şirketieri hesabına konusan bir Başbakan Yardımcısını hayret \e esefle izliyoruz. Süleyman Demirel >;ıb.ıncı serma>e \e yabaıcı kapitalizmdcn yana pek accmice bir çıkışla kendisini ort.iya atmıştır. Bütun gczisi b<>>unca soyledikleri. ^uvarlak lâflarm yaııı sıra, aslı astarı olına>aıı komıınistlik. kızıllık ithaml.irıdır. Bu konuda kendisine en guzcl ce\abı birkaç gun dnce CKMP li Adalet Bakanı İrfan Baran \ermiş, \c demiştir ki: « Esefle griıüyoıam ki. ortava ağtr iddıalar koyarak geniş yankılar uyanniasına sebep olanlardan, Adalet mekanizmasınm nıçın hareke:e geçmedig.ni soranlaıdan bazıları tahkıkat açıhp da kendılerınden bıigı \e delil istenince hiç bir şey vermemekte, verememektedırler.. Sıile>man Demirel, bugiın hükumetiıı en jetkili koltuklarından birinde oturuyor. İleri sıırdıığü ithamlar konusunda elindeki delilleri açıkça milletin. gozleri onııne scrmo^i gerekir. Yoksa kurtlu su içcn halkı umacı hikâycleri> le uyutmak için çabaladığına inanmaktan başka çare yoktur. P Bizde olduğu gibi parlâmeııter hükümet sistemine bağlı memlcketlerde yürürme organının temsilcisi sayılan Devlct Baçkanının. hukumctin genel siyasetine yon vermeğe çalışan da\ranışlara keııdisini kaptırmaması asıldır. Çunkü DeUet Başkanı, böyie bir mekanizma içerisiııde, siyasctcn sorumsuzdur ve bu sorumsuzluk onu, Aııajasa'uın açıkça görevlendirdiği hallcr hâıiç, gerek bc\aııları ve gerek tasarrufları itiharişlc, nıııllak bir tarafsızlığa \e sükuta mahkum etmiştir. Hukumctin genel sivasetinl ilgilendiren hususlarda yctki sahibi olan organ. siyasi sorumluluğu omuzlarında taşıyan Başbakan ve Bakanlardan kurtılu «Bakanlar Kurulu»dur. Hattâ günümuzde hukumet demek bir bakıma Başbakan demek olduğuna fjöre Yürütme'nin temel icraatına taallıık eden hususlarda soz soylemeğe yetklli olan şahıs sadece Başbakan olmak gcrekir. Fakat bu meseie ayrı bir yazı konusu olabilecek nitelikte bulunduğundan burada sadece temas otmckle yetineccğiz. Bizim şimdi üzeriııde durmak istcdiğimiz husus Başbakan Yarduncısının: >Biz Hükümet olarak petrolü millileştirmeyi dıışüıımüyoruz.. Gayrı hukuki davranışların içiııe girilmiyecektir. Önümiizdc scçimler vardır. Millileştirme isteyen siyasi partiler varsa scçim beyannamelerinde bunu yazar ve milletin hakemliğine gidilir» sozlerijle ilgllidir. MİLLİLEŞTİRME etrolün millileştirilmesi meselesi, şüphesiz ki iizerinde çok büyük bir hassasiyetle durulabilecek ve belki de rnilli dâvalanmız arasında yer almağa musait nitelikte bir meseledir. Mülkiyeti toplumun temcli sayan ve fakat onuıı kullamlma«ını toplum yararına olarak şekilde a>avlamaya calışan bir Anayasa rejimi altmda böyle bir meseleyi hükümet siyaseti yapmak kadar tabiî bir şey olamaz. özel mülkiyete karsı duyulan guvensizliğin doğurduğu bir müessese gibi görünmektedir ve tanınmış bir Fransız hukukçusuna göre millileştirmeye ya siyasi, ya iktisadi ve>ahut da sosyal mülâhazalarla gidilir. Fakat hangi mülahaza ile baş\urulursa vurulsun millileştirme millî menfaatlere hizmet esasına davanır. İmdi. kendi kendimize soracağımız soru şudur: Acaba millî menfaatlere hizmet esasının takdirinde milleti hakcm yapmak her zaman ve her meselede ve bahusus iktisadi hayatın pek girift, pek çetrefil \e muğlak meselelerinde, mümkün müdür? Ve eğer boyle bir usule başvurulacak olursa millî mcnfaat hakikaten sağlanmış olacak mıdır Derhal belirtmekte kusur etmiyelim ki bu soru, her bakımdan gelişmiş batı toplumları için değil fakat her bakımdan geri kalmış ve hele okuma yazma nispeti henüz çok duşıik bulunan bizim gibi memleketler icin bir mânâ ifade eder. Su bakımdan eder ki bu çeşit toplumlar kendi gercck meııfaatlerinin ne olduğu suurundan dahi yoksundurlar ve tamamiyle hissi diyebileceğimiz bir sahaya itilcbilecek konuiarda büsbütün âciz kalırlar ve mutlaka mcnfi istikamette bir reaksiyon gosterme insiyakına kapılırlar. Kendisini sömüren ağaları ve bu ağaların mut lak tahakkümü rejimini benimser ve destekler görünen bir siyasi partiyi büyük bir çoğunluğu ile iktidara getiren \e iktidarda tutan bir toplumdan kendi (rerrek menfaatlerinin takdirini ümit etmck \e>a ciddî fikir rereyanlan mesabesindeki komılarda hakemlik beklemck gulünç olur. Unutmamak lâzımdır ki Batı'nın klâsik dcmokrasileri. millet ve de\Iet işlcrinin gorülmesinde ve hükümet siyasetinin tanzim ve tâyininde milleti ha kem kılma yoluna asırlar süren bir gelişmeden ve toplumun bilhassa kültürcl seviyesinin inkişafından sonra ve o da pek ürkek ve pek tedrici usüllerle gitmişlerdir. Türkiyemizin bugun içinde bulunduğu şartlar ve sevive ile, petrolün millileştirilmesi meselesi şoyle dursun. fakat çok daha basit meselelerde bile milletin hakemliğinden medet unımak abestir. Halkın kültür seviyesini (sosyal ve iktisadi sahalarda da aynı yolu tâkip etmck kaydiyle) artırma çabaları yanında onun siyasi terbiyesiııin gelişmesiııe vesile nlabilecek bazı denemelere. ve mahdut sayılabilecek belli hallerde. yarı temsili sistem raüesseselerine başvurmak şüphesiz ki duşünıılebilir. Fakat Batı memleketlerinin dahi icindcn kolay kolay çıkamadıklan teknik ve iktisadî meselelerde halkın hakemliği sistemine yonelmenin akü kârı bir şey olamıyacağı âşikârdır. (1) 20 mayıs 1965 tarihli .Cumhurıyet» gazetesinden. (2> Bk. G. Burdeau Les Libertes Publiques, 1961, Sh. 344. m:z:u ÖZEL SEKTÖRÜN İLÂ TEŞKİLÂTLANMASI Doç. Dr. Halii NADAROĞLU sil keyfiyeti bilhassa, iktisadi. sos yal ve mali kuruluşlar için bahıs konusudur. • stisarî fonksiyona gelince, buI nur. iki ayrı veçhesi vardır : • Birıncisı, odaların çeşitli prob lemler hakkır.daki kendi görüjlerini re'sen belirttikleri hallerdır ki. bu, daha zıyade b:r talep veya teraenni mahıyetmdedır. Dığeri ise, bizzat âmme teşekküllerınin herhangi bir meseie hakkında odaların gdruşlenni öğrenmek istemeleri sonunda ortaya çıkmakta olup bu biraz da mecburi bir karaktere sahip bulunmaktadır. Ve nıhayet, idarl fonksiyonun esasını da, Ticaret Odalannın gör dukleri âmme hizmetleri teşkil etmektedir. Odalar bu hizmetlen n bir kısmını kendiliklerinden bir kısmını da kanunla mecbur tutuldukları için ifâ etmektedirler. Bu nevi hizmetlerin mısalini bıraz evvel vermiştik. P Ancak millileştirrne, bir taraftan bzel teşebbügün, iktisadi faalijetin icaplarına veya toplum menfaatlerinin diğer gercklerini yerine getirememesi \akıasına ve diğer taraftan da işletilmesi kamu hizmeti oiteliğüıde olan veja bu niteliği kazanan veya fiilen tekel mahiyetini alan bir işletme veya tejebbüsün topluma ait olması gerektiği prensipine dayanır. (2) Fakat her halii kârda millileştirme imkânlara sahip olmamaları sebebiyle ne mensuplanna ve ne de ilindiği gibi, son aylarda ve âmme teşekküllerine yeterli ve hattâ son jıllarda Türkiye'de tesirli bir şekilde yararh olmalaen çok tartışılan konulardan nna imkân vardır. biri de özel sektbr ve özel sekTicaret odaları, bizde genellikle tdr ile i\gi'A bazı problemlerdir. sanıldığının aksine, meslekl birer Son günlerde, çeşitli vesıleteşekkül (instıtutions professiolerle, bu meselelenn a5"n bır nellesi olmayıp meslekler arası hız ve onem kazandığı da görul(institutions mterprofessionelles) mektedır. Bılhassa, 29 ve 30 ma birer kuruluştur. yıs tarihlerinde Turkıye Ticaret icaret odaları ve benzeri te\e Sarıayı Odalanrun Ankara'da şekküllerin knrulusunda hiç >apılan yılhk genel lrurul toplansüphesiz, özel sektörün müştısı ve bu toplantıda cereyan eden terek, haklı ve memleket yarsrıbazı konuşmalar sebebiyle rnesena olan toplu karakterdeki menle yeniden alevlenmiş ve basında faatlerini âmme müesseseleri karçıkan bazı inceleme yazılannda, hem özel sektörün ve hem de bu sısında «»vunmak ihtiyacının payı büyüktür. Fılvâkı, kapitalist kesimin sözcüsü olan teşekkülbir ekonomıde, özel sektörun kenlerın yetersiz ve beceriksiz oldudi meslek ve problemleri ile ilgiğu hususları üzerinde durulmuştur. li görüç ve temennilerini çeşitli âmme müesseselerine ulaştırraaSbzü geçen gorüşlere tara olağa çalışmasındaki isabet ve zarurak katılamadığımız için, biz bu ret aşikârdır. Hattâ yine bu t u r yazımızda, önce bzel sektörün teşkılâtlanması meselesini, dünyadaekonomilerde, devlet vesair âmki ve özellikle batıdakl tatbikatı me hukmi şahısları da zaman zayonünden ınceleyecek sonra da, man çeşitli iktisadî sektör menmes'eleyi Türkiye açısmdan ele al supları ile temasa geçmek, onlarraak sureüyle bahsi geçen göriişla istişare etmek lüzumunu duylere niçin katılmadığımızı izah emaktadırlar. îşte, bütün hür dündeceğiz. yada bu ihtiyaca organize bir İktisadi sistern yonünden koltarzda cevap veren müesseseler lektivizmin hâkım olduğu demir ticaret ve sanayi odaları veya perde gerisi ülkeler hariç, hâlen benzeri teşekküllerdir. Diger bübütun memleketlerde iktisadi faatün kuruluşlar gibi ticaret odalıyetler, âmme müesseseleri karları da zamanla tekâmül etraisşısında kanuni bir temsil hakkınler ve yukarıda belirtticimiz foıık dan ist ifade ederler. Bu temsil siyonlarına ilâveten bilhassa bu hakkı, iktisadi faallyetın nev'ine müesseselerin Fransız sistemine gore değişik müesseseler tarafınçöre kuruldugu ülkelerde devdan kullanılır. Meselâ, ticaret ve letin kendilerine verdifci bir kısanayi sektörleri «ticaret ve sanasım âmme hizmetlerini de görmeyi odaları», ziraat sektorli «ziraat £e baslamıslardır. Meselâ, Paris odaları», esnaf ve küçük sanat Ticaret Odası, dokuzu yüksek sektorü de «esnaf odaları chambres des metiers» taıafından temtahsil müessesesi olmak üzere. basıl edilirler. len 17 okulun knrucusu ve isleticisidir, Şohreti bütun dunvaya emir perde gerisi memleketyayılmıs bulunan me^hur H E C . lerde ise, kollektıvist rejim 1 (Ecole des Hautes Etudes Comcabı, butün istihsal %'asUalan ve ticaret yapma hakkın Devlet emerciales) bunlar arafindadır. linde bulunduğundan iktisadi faYine Fran=a'da. Marsilva Ticaret alıyetlerin âmme müesseseleri karOda=;ı. Marsilya ile Rhör.e arasın, şısında kanuni bır temsıl hakkındaki kanalın irı«aasmın yarısını dan faydalanmaları bahıs konusu deruhte ve ifa etmis, Lyon Ticaret değildir ve dolayısıyle bu ülkeierOda";ı da 1927 de insasına baMadıde bildiğımiz anlamda ticaret oğı Bron Hava Alanmı 1930 da i=daları da mevcut değildir. Filvaki letmeye açmıçtır. Bu misaMeri daRusya, Macaristan ve benzeri ülha da çoğa^tmak mümkündür. kelerde ticaret odası ismini taşıyan müesseselere rastlanmakta ıse, bunlar, birer Devlet Müessesesinden başka bir şey değildir ve î^te, temel yapısını kısaca ozetmeselâ, Fransa, B. Almanya ve lediğimiz bu müesseselerin gunübenzeri ülkelerdeki ticaret odalamuzdeki fonksiyonları hemen bun ile hiç bır benzerlikleri yoktun yazarlar tarafından sovle üçtur. Ij bir tasnıfe tâbı t u ' u l m a k t a d ı r : B T Türk Ticaret ve Sanayi Odaları F r a n s u sistemine göre kurnlmus olan Türk Tiearet ve S»nayi Odalannın özellikleri nelerdir? Memlekete ve mensuplarına ne derecede yararlı olmaktadırlar? Ve nihayet son günlerde bu teşekküllere yöneltilen tenkid ve tarizlerin isabet derecesi nedir? Bu husustaki göruşümüzü ikmcı bır yazıda ortaya koyacağız. Ancak şımdiden şu hususu belirtmekte faide gormekteyiz: Kanaatimizce, ticaret odaları ve benzeri tesekküllerin zaaf ve knsurları açıklanırken bir nokta ihmal edilmektedir. Şöyle k i : Türkiye az ıtflismis veya gelişmekte olan bir ülkedir. Az gelişmisligin karakteristikleri sadece millî eelirin az Uiı, nüfusun süratle artması. ziraat sektörünün o memleketteki hâkim ve ilkel bali değildir, Rütün bunların yanısıra, her''türlü iktisadi, sosyal ve malî mifrtsese ve tesislerin de o memleketin sevi>esi ile mütenasip müsterek baıı kusur ve zaafları vardır ve bunlar. o memleketin telismesl ile birlikte düzelmek istidadındadırlar. Meselâ, az gelismis bır mem'.ekette bn arada Türkiye' de diğer bütün müesseseler ve kamu sektorü mukemmeldir de sadece özel sektur kusurlu ve or.un tem=ilcisi olan müesseseler mi yetersizdir' Elbettpki değıl. Iste biz Türkiye'deki duruma ait ikir.ci yazımızda, meseleyi tamamen sahsi olan ve obiektif zannettiğimiz bu gorüşün ı«ığı a!tmda incelemeŞe gayret edeceğiz. (1) B k : Annuaire mondial dr% Chambres Le Commerce. Beynelmilel Ticaret Odası neşrivatı. Paris. D Fonksiyonları Ticoret odaları Akümülâtör standartları konusunda milletlerarası ICE'nin yıllık rmıtad toplantısı bn yıl TSE dâ\ctlısi olarak memleketimizde yapılmıstır. Ankara TSE merkezinde 4 gün süren toplantılar sonunda, teknik konularda çalısan çeşitli milletlere mensup 30 deleşe, Türkiye'nin Akümülâtör sanayiiııi mahallindc tetkik etmek üzere Istanbuldaki fabrikaları ziyaret etmişler, bu arada K a r t a l ' d a k i EAS Akü fabrikasını da gezen heyet mensupları, EAS daki çalışma jücünün, bn saha da ileri gitmis memleketlerle eşit olduğunu ifade etmislerdir. * Bin Hür ülkelerdeki ticaret odaları da, fonksiyonlan bırbırıne yakın olmakla beraber, kuruluşları ve hukuki bünyeleri bakımından birbirinin aynı değildirler. Lıteraturde, ticaret odalarım iki ayrı grupta sınıflandırmak âdet haline gelmiştir: Ingiliz tarzına göre (conception anglo saxonne) kurulan odalar, Fransız tarzma göre {conception française) kurulan odalar. İngılız anlayışına göre kuruîan odalarm özelliği, hukukî bunye yonünden özel teşekkül nıtelığıne (organismes prives) sahip olmalarındadır. Ticaret Odaları bu esasa gore icurulmuş bulunan memleketlerın başlıcalan şunlardır: İngıltere, AB.D., Arjantın, Afganistan, Avustralya, Kanada, Hindistan, Yeni Zelanda, Pakistan v.s. Fransız sistemine göre kurulan odaların özelliği ise, bu müesseselerin âmme teşekkülu niteliğine sahip olmalarındandır. Bu esası kabul eden memleketlerin başlıcalan Fransa, B. Almanya, Avusturj'a, Italya, Yunanıstan, Hollanda, İspanya, Finlandiya, Meksika ve Türkiye'dir (2). ür ülkeler ticaret odalannın bu iki sistemden herhangi birine göre lcurulmus olmasında, hiç şüphesiz, o memleketin millî mizaç ve an'anelerinin büyük payı vardır. Ancak, bu iki tarzdan hangisinin daha svantajlı olduğu hususu ele alındığında, genel görüş, Fransız sisteminin daha müessir ve o memleketin ya rarına olduğu noktasmda toplanmaktadır. Çünkü, bu nev'i müesseselerin işlerinde başarı kazanması ancak bir takım hukuki ve malî imkânlara sahip oLmalarına bağlıdır. Bu durum karşısmda özel kuruluş mahiyetinde olan ticaret odalannın hukukî vasıta ve Q Temsil şörevi presentative) ^ (mission re î^tısate gnrevı (mi^sıon consultatıve I Q Idare görevi (mission administrative) Ticaret Odalannın temsili fonk siyonu, ozel sektörun sozcusü ve temsilcisi sıfatıyîe çeşitli müesseselerde delege, temsilci vesaıre bulundurması suretiyle gerçekleş mektedır. Bugun bütün dunyada, bu arada tabiatiyle Türkiye'de, ozel sektor ticaret ve sanayi odalan vasıtasıyle çeşitli kurumlarda temsil edilmektedir. Bu temHUZUR PERDE ARALIGINDAN (2) VARIN: TÜRKİYEDE ÖZEL SEKTÖRÜN DURUMU VE EÖLCNCCNİZ BÜYÜKADA KAMPİNG IŞIK YörUkali koyunda denlzo bitişik yalıda 1 günlük O herşey dahil 225 TL. Mür: Işık Lisesi Spor ÖğretmeniNişantaş480879 Reklâmcıhk 2329684U BenAvrııpadaykeıı! Y A ZA N I H! Elâzığ Askerî Satınalma Komisyon Başkanlığından : Askerî ihtiyaç için 2490 sayılı kanunun 31 lncl maddesi uyaruıca kapalı zarf usulü ile aşağıdaki maddeler alınacaktır. Teklif mektupları ihale saatinden 1 saat evvel makbuz k a r şılığı komisyona verilecektir. Postada vaki gecikmeler kabul edılmez. Evsaf ve şartnameleri ANKARA İSTANBUfc Levazım Âmirlikleri ile Elâzjğ A J . Sat. Al. Kom. Bşk. lığında görüiebilir. Muhanunen Geçici bedeli teminatı Lr. Ks. Lr. Ks. 16000 00 1200 00 10OOO 00 750 00 Genel Dağıtun: BATEŞ Cağaloğlu Tel: 27 38 07 Cumhuriyet 6669 IL A N İst 7 nci İcra Memurluğundan DoSya N o 964/2017 Mahçuz olup satılmasına karar verilen 10 adet 400 Lra d e ğerde Orlon marka erkek Römlek, 6 adet 300 lira değerde Orlon marka erkek için gömlek; 7 düzüne 280 lira değerde bisiklet, fanilâ erkek için; 12 adet 600 lira değerde Orlon muhtelif renkte kadın ceketi. 13 adet 130 lira değerde muhtelif renkte çocuk battaniyesi. 10 adet 300 ü r a değerde muhtelif boy Orlon kadın kazağı. 4 adet 200 lira değerde kadın tergal eteğinın birinci satışı 22/6'965 Sah günü saat 12.30 13 arası Mahmutpaşa Küçük Çarşıh Han No. 92 d de satılacaktır. O gün verilecek bedel; muhâmmen kıymetin % 75 Ini bulmazsa ıkınci satışı 23.6 965 Çarşamba günü aynı y e r ve saatte yapılacaktır ve e n çok arttırana peşin para ile ihale edilecektir. îsteklilerin mezkur gün ve saatte mahallindeki memurumuza müracaatleri ilân olunur. Tellâliye ve ihale pulu alıcıva aittir. (Basm 10166/6824) Aziz NESİN Avrupaya gitti. Bu onun ilk seyahati... Bir mizah yazarının Avrupayı nasıl gördüğünü onun eşsiz kaleminden okuyacak.. ve.. okumaya doyamıyacaksınız! Haftanm en önemli başyazısı: C İ NS t Miktan Ihale çünü ve saati 671965 11 671965 11 Çirkin Ses! Vehbi KOÇ'un Doğuya özel strmave çönderme şartları! Tabandon kalkınış! Beş renkli, nefis bir kapak karikatürü.. Şaheser bir karikatür Kuru soğan (Elâzığ) 20 Ton Kuru soğan (Bingol) 20 Ton ;Nazım Hikmeti ^Memleketimden ^ t İnsan Manzaralarından ^ (690 Basın 10176,6821) Yusuf Ziya ORTAÇ ••••••»••••••••••••I Cafer Zorlu Cumhuriyet 6314 •••••••••••••••••••• | ÇAMLIK KORUDAKI I Suadivp Sahil Siltsiııi Huîlaka lîöriiııiiz ŞU 1941 YILINDA Muhabere Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığından bildirilmiştir 1. ANKARA MAMAK'taki iki sene tahsil süreli Elektronık Astsubay hazırlama okulu 1. sımfına 19651966 ders yılında en az orta okul veya orta sanat okulu elektrık bölümü mezunlarından (Lise ve sanat enstıtulerinden a y n lanlar dahıl) elektror.ik astsubay yetiştirilmek üzere imtihanla öğrenci alınacaktır. 2. Okula giriş için gerekli bilgiler ANKARA MAMAK'taki elektronik astsubay hazırlama okulu komutanlığı ile askerlik daire ve çube baskanlıklanndan alınabilir. 3. îsteklilerin mahalli askerlik Daire veya sube baskanlıklanna Ankara'da buiunanların MAMAK elektronik Astsubay hazırlama okulu komutanlığına bir dılekçe ve gerekli belgelerle 1 Temmuz'dan 10 Eylul 1965 tarihine kadar müracaatları ilâr, olunur. Bayındırlık Bakaniığı Karayollan Genel Müdiirlüğü Birinci Bölge Müdürlüğünden : 1 Sapanca gölü şimali devlet yolunda Serdivan köyü Elsent»pe mevkiinde Kemal Saraçoğlu tesdsleri ve Mobil istasyonu bitişiğinde 2740 m2. gayrimenkul kapalı zarfla satılacaktır. 2 Muhâmmen bedeli 68500.00 lira. geçici teminab 4675.00 liradır Bu işe ait şartname, Tstanbul Küçükyahdaki Bölge Müdürliiğünde görüiebilir. 3 Arttırması 30 Haziran 1965 Çarşamba günü saat 11.00 de Bölge Müdürlüğünde yapılacaktır. 4 îsteklilerin ikametgâh senedini havi zarflarııu 2490 sayılı kanuna göre hazırhyarak arttırma günü £n çeç ihale saatinden bir saat evveline kadar makbuz m u kabilinde Komisyon Başkanlığma vermeleri lâzımdır. Postada olacak gecikmeler nazan itibare ahnmM. J U1UUJUUVHUIMI • • * F. 10 lira ödemeli isteme adresi : EVREN YAYINLARI Beyaz Saray No. 4 P K. 73 Beyazıt İSTANBC1 mt (Basın 9178/6809)