Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE ÎKİ CUMHURIYET II Mayu 1988 ' « a • ••••••••••••••••••••'] 1965 NALİ YILI 2 NCİ BÜTÇE TASARISI Doç. Dr. Halil NADAROGLU Reddedilen konsolide bütçenin Genel Bütçe ile Katraa Bütçeler bir arada gider, gelir ve açık durumu şöyledir: Gider : 15^51.067^16 Gelir ı 15.051.000.000 Fark : 300.067.876 Yeni bütçe tasarısında ise, konsolide bütçenin gelir, gider ve açık durumu Bütçe Karma Komisyonunda değisiklife uğramadan önce şöyle idi: Gider : 15.069.000.000 Gelir : 14.719.000.000 Fark : 350.000.000 * ki bütçenin gider yekunlan arasında. birincinin aleyhine 382 milyon bir fark görülmektedir. Durum gerçekten böyle midir? Her iki bütçenin gider dökiimü incelenince durumnn hiç de böyle olmadığı kolayca anlasılmaktadır. Çünkü, reddedilen tasarının hazırlık safhasında, 1965 mali yılı içinde ödenmesi gereken 500 milyonlnk Evvelee Tnönü Hükümeti tarafından hazırladış borcun ertelenmesi için tesebbüse geçilmiş nan Bütçenin politik sebeplcr dolayısile reddedilve fakat benüz bir sonuç alınamadığı için sodiği malumdur. Bu itibarla, birinci ve ikinci bütnncun alınamaması ihtimaline karşı gider büt çelcr arasında bütçe tekniği yönünden esaslı bir çesine 500 milyonlnk bir tahsisat konulmuştu. farkın mevcudiyeti zaten pek mümkün değildir. Bütçe tekniği icabı, gelir bütçesinde de karşılık Kaldı ki. gider ve gelir bütçelerinin bazırlanması olarak 500 milyonlnk bir meblâğ yer almıştı. politik olmaktan çok teknik bir meseledir. Meselâ, gider bütçesindeki câri harcamalarda, bu Eski bütçenin reddedilişi ile yenisinin hazırçeşit harcamaların özelliği ve sabit karakteri sclanısı arasındaki dönemde dış borçların ertelenbebile büyük bir değişiklik yapılması pek münv mesi teşebbüslerl olumlu bir sonnca baglanmıs kün değildir. Yatırım harcamaları ise, bfitçede, ve bn sebeple de gider bütçesinden 500 milyonlnk Beş Ydlık Plânda öngörulen ve evvelce Yasama dış borç Sdemeleri için herhangl bir ödeııek koOrganı tarafından kabul edilmiş butunan esaslar nulmamıştır. Bn dnrnmda, İkinci bütçenin gider dahilinde yer almaktadır. Bu sebeple, yatırım giderlerinde bir değişiklik teknik ve hııkukî bir kı yekânnnun reddedilen bütçeninkine nazaran 500 milyon daha az olması icabederdi. Oysa ki arasım imkânsızlıklar dolayısile pek mümkün değildaki fark sadece 382 milyondur. Şu halde grrçek dir. Ve nihayet, hir kısım kamulaştırmalar ve te, yeni bütçenin gider yekunn, reddedilen büt«taire gibi giıierlcr karşılığı olan «sermaye teşkill çenin gider yekununa nazaran 218 milyon daha ve transfer» harcamaları da, karakter itibarile fazla detnektir. Gider bütçesine, Bütçe Karma değlşikliğe müsait giderier değildir. Komisyonunda da, yaklaşık olarak 100 milyonelir bütçesi tahminlerine gelince, bu da, he lnk bir ilâve yapıldığı düsünülürse yeni bütçe men bütün dünyada ve tabiatile bu arada tasansındaki giderlerin, reddedilen bütçeye naTürkiye'de. geçmişteki tecrübelere, istatistik! zaran 318 milyon daha fazla olduğn anlaşılacakbilgilere ve belirli metodlara göre hazırlanmaktatır. dır. Bu itibarla, maddî hata yapüması veya kıymet hükümlerhıde zuhule düşülmesi hâlleri hariç gelir tahrninlerinrie samimiyet kaidesini bilerek ihmal ctmed'kre bir değişiklik yapılması Yeni bütce tasarısı henüz T. B. M. M. Bütçe mümkuıı olnıanıak si'rckir. Karma Komisyonunda görüsülmeden önce, 350 Dikkatli bir tctkike tâhi tutulunca, yukarıda milvonluk açığın iç istikrazla karsılanacağı önInsaca belirttıçimiz gerçekler sebebiyle, reddedi«örülmü» idi. Karma Komisyonunda da 100 millen bütçe ıle yeniden hazırlanan bütçe arasında yonluk bir gider ilâvesi yapıldığına göre bu fark esaslı bir farkın mevcut olmadığı derhal anlaşılnereden karşılanacaktır?. maktadır. Mevcut bazı küçük değişiklikler ise, herhalde. zevahiri kıırtarmak gavretlerinin bir soenatoda görüşfllmekte olan tasarının tetkikinnucu olsa gerektir. Nitekim, reddedilen bütçe taden anlaşıldıgına göre yeniden ilâve edilen sarısının gerekçesi altı bölümü ihtiva ettiği halde, 100 milyon tutanndaki gideri karşılrfmak için yeni bütçenin gerekçesi üç bölümden ibarettir. gelir vergisi tahminlerine 49.578.000 liralık bir ilâDış ekonomik Relişmeler, bütünleşme hareketleri, ve yapılmış, İç. iatikraı da 350 milyondan 400 milmiUetlorarası mali ve ekonomik müesseseler ve yona çıkanlmıştır. Gellr Tergisl tahminlerindeki bunlarla ınemleketimizin münasebetleri fibl koartışın neye dayandıfı bllinmemektedir. Fakat nularla ilgili hölümler, hir değişiklik olmadıfı meselenln eereyan ediş tanına bakarak, bn şemülâhazasjyla yeni gerekf.ede yer almamıştır. kildekl bir gellr tahmininin ne bütçe tekniğine Reddedilen bütçe ile yenl bütçenin kantitatif ve ne de samlmlyet kaidesine uygun düşmediğini mukayesesi ise şöyle bir sonuç vermektedir: miylemek kabildir. azımızın başlığında «ikinci» tâbirinin yer alıaı, 1965 mali yıb için iki ayn bütçe tasarısının hazjrlaıımış olmasındandır. Bilindiği gibi, tnönü Hükümeti tarafından hazırlanan 1965 mali yılına ait ilk tasan Meclis temfmdan reddedilmiş ve bu sebeple de, Hükii«net, görevinden istifa etmiştir. Sonradan Ürgüplü Hükümeti tarafından hanrlanan ikinci tasarının ise, T.B.M.M. Bütçe KarBM Komisyonundaki müzakereleri nihayete ermiş ve tasan, Cumhuriyet Senatosuna sevkedilmiştir. Senatoda jrörüşülmesi nihayete ermiş olan İkinci tasan ile reddedilen ilki arasmda ne gibi farklar mevcuttur? Ve X rgüplü Hükümeti tarafından hazırlanan ikinci tasan Senatoya sevkedilmeden evvel Bütçe Karma Komisyonunda ne gibi değişikliklere uğramıştır? j;iiiHHHHİHHİînİ • *•• • ••» TARTISMA G azetemzde 2225 Nısan tarihlerinde neşredilen Sayın Hocam Doç. Dr. Gülten Kazgan' ın «Geri kalmış ülkelerde losyalizm» başhklı seri yazısından hareketle, ulkemizin. bugun artık sesini iyiden iyiye duyurmaya baş lıyan Üçüncü Dunya karşısındaki durumuna değinmek istiyorum. 1. Dünya Savaşını takiben emperyalist fömürgeci zihniyete karşı başanlı bir sava? vermiş ve kanımızca bu gun Üçuncü Dünya adı ile anılan siyasi ekonomik mil letler topluluğunun fikr! nüvesini teşkil etmis olan Türkiyemiz, bilindiği gibi, yaşama şartlan ve ekonomik düzeni yönünden pek yakın olduğu bu ülkelerden, gerek fikir gerekse «ksiyon olarak bu gün çok uzaklara kaymı» bulunmaktadır. Doç. Dr. Gülten Kaıgan'ın da desındiği gibi, bu gün dünya düzeyinde beliren kalkınm» çabaları. klâsik, kapitalist loıyalist doktrinler mücadelesi olmaktan ziyade, öncelikle, emperyalist blokla buna karşıt çıkan bağımsız ülkeler arasında ekonomik ilişkiler yönünde oluşmaktadır. Artık gayet «çıklıkla ortaya çıkmıştır ki. bu gün geri ve ileri ekonomiler birbirleri açısından bir tez antitez durumundadırlar ve her birinin menfaati digerinin aleyhine islemektedir. Bu gün dünya ölçüsünde, ekonomik bakımdan, cepheler, kanımızca gelişmiş ız gelismiş ülkeler şeklindedir ve bu gruplaşma menfaatler «çısından dejerlendirildiğinde gayet normaldir. Sözünü ettiğimiz Az Gelismiş Ülkeler grupunu olu^turan Üçün cü Dünya ülkelerinde görülen düzensizlikler ve yetersizlikler aynı mahiyettedirler. Hepsi emperya!i«t baskıya karşı bağımsızhk savaşı vermiş. fikrt ve iktisadi yönden hakikaten gerl kalmış, fakir ve oldukça yıpranmış bir bün yeye «ahiptirler. Siy»si yönden bağımsız olmalarına rağmen bugun hâlâ bir dışkapital baskısı altındadırlar. Kalkınma çabalan göstermekte ve bünyelerindeki tarım sanayi kesimleri oranını sanayi iehine bozmak için sanayilesme pesinde koşmaktadırlar. Sanavileşmeleri kapital m«lları • na ve Sîeni? çapta maddi imkânla ra baglı olduğundan, memleketle ri içinde tarihsel bir gelişme go«termesi gereken sermaye birikimini süratlendirecek tedbirler almak, yaratılan fazla kıymeti müm kün olduğu kadar öncelikle sanayi kesimine yatırmak ve dış ticaret hadlerini yeterince lehlerine çevirmek durumundadırlar. Bunun için de özellikle bu gayelere engel olan oluşları bertaraf etmeleri gerekmektedir, Az Gelijmiş Ülkeler topluluğu Üçüncü Dünya Ülkeleri, bünyev! zorlukları ile yaptıklan mücadelenin iki mislini beynelmilel eko nomik düzende gelişmiş ülkelerle olan ekonomik faaliyetlerine hâkim sömürücü zihniyetle yapmak tadırlar. Geri ülkeler bugün, dış i'.işkiler açısından, yeni sömürgecilik adı ile anılan ve neticesi yönünden klâsik sömürgecilikten pek de farketmiyen sömürücü zih niyeti, iç düzeni yönünden ise tutucu finıflar olarak öncelikle kırmaları gereken bir fasit daire içinde kalmışlardır. Işte Az Geliş rr.is Ülkeler, kalkınma düzeyine plânlı ekonomi (veya piyasa ekonomisi) sistemini yerleştirmeye gitmeden önce kendilerini bu olanaktan yoksun kılan iç ve dıs sömürücülere karsı mücadele etme durumundadırlar. Kalkınma çabasınâ girmiş geri ülkeler ancak sözü geçen fasit daireyi kırıp iç ve dış ilişkiler yönünden gerçek bir millt ekonomi kurduktan »onra uyguîıyacakları rejimi ve statüsünü tâyin edebilirler kanısında Sayın Doç. Gülten Kazgan ile hemfikiriz. Uçüncü dtinya ve Türkiye ülkemiz, hâlâ, sırtında pekleşen bu ağır yükle mücadele için birlik olan 3. Dünya ülkelerine gereken önemi vermekte ve ne acıdır ki geniş vaadlerle gelen, kendini için için kemiren dost (I) ülkelerce si yasi sahada atlatılması neticesi, uzun süreden beri beynelmilel si yasi düzeyde ilk dâvası olan Kıb rıs buhranında. beğenmediği 3. Dünya ülkelerinden Birleşmiş Milletlerdeki reylerini rica etmektedir. Artık açık ve seçiktir ki; Az Ge lişmiş Ülkelerin yollan ortak, dâvaları müşterek, birlikleri zorunlu ve yapmaları gereken mücadele eşanlamlıdır. Orijinal olmaktan başka beğenilecek bir olanağı olmayan kalkınma yöntemimizden sıyrılarak, asıl yerimiz olan taraf sızbağımsız 3. Dünya ülkeleri sa fma yerleşmemiz ve kapısını açtığımız halde bazı akıldan yoksun hareketler neticesi kaçırdığımız muhtemel liderliği kazanmak için, beynelmilel sahay» bizim de ağırlığımızı koymamızın zamanı gelmiştir. Ancak bu sayede batılı ileri ülkelerle olan ilişkilerimizde daha şahsiyetli olup, milletlerarası ma saya oturduğumuzda daha kudretle pazarlık ederek daha haysiyetli neticeler «labiliriz. TANER BERKSOY tst. Üniversitesi tktisat Fakültesi öğreııcisi türk'un takip ettiği haysiyetli dış polıtikayı ne yazık ki, yıllar sonra aynı hassasiyetle izliyemez olduk. Farkmda olmadan milli benliğimizden ve millî gunırurnuzdan çok şeyler kaybettik. Artık gözlerimizin bağı çözülmelidir. Milli menfaatlerimiz şu veya bu yabancı devletin hesaplarına ve arzularına göre değil, ken di milll şuur ve irader.ıiz ile korunmahdır. NATO içersindeki yerımizi muhafaza etmekle beraber her türiü kayıt ve şartlardan uzak, seyyal ve bağımsız, şahsiyetli bir dış politika takip etmek zomndayız. Koredeki birliğimizi geri çekmek zamanı gelmiştir. Yeni kurulan Asya ve Afrika devletleriyle sıkı ilişkiler kurmak, Arap devletleri ve Lâtin Amerika devletleriyle dostluğu geliştirmek son derece faydalı olacaktır. Sovyetler Birliği ve Kızıl Çinle ticarî ve iktisadi münasebetleri geliştirme imkânları incelenrnelidir. Böylece batı blokunun ticarl inhisarından kurtulmak va daha müsait şartlı dış yardımlar almak mümkün olacaktır. Ancak komünist propaganda ve sızmalarına karşı daima uyanık bulurunak şarttır. Halkının '/* 99 unun müslüman olduğu lâik bir ülkede hllâfet yurd dışına çıkarılmışken, ne türlü çalıştığı belirsiz olan ortodoks patrikhanesinin ne işi vardı? Bu müesesenın ortodoks ahalinin çoğunlukta olduğu bir ülkeye naklinde bir mahzur olmamak gerekir. Yok eğer patrikhanenin ille de İstanbulda kalması istenıyorsa bunda gizli bir siyasi emel güdüldüğü inancına kapılmak ve endişe etmekte haklıyız. Rum emperyalistlerinin yurdumuz kıyılannı eneta ve Peter, Charlotte ve kaplayan adalar çemberinin son Raymond olaylan, memelekehalkası olan Kıbns'tan sonraki timizde derin tepkilerle karhedefinin neresi olacağını tahmin şılandı. Milll şerefimizi rencide etmek pek güç değildir. Gaye Bieden bu namussuzluklara lâyık ozans'ın diriltilmesi ve İstanbul'a lan hassasiyeti gösterdik. Ancak, erişmektir. Patrikhane Rum emelbenim bir türlü akıl erdiremedilerinin coşturucu bayrağı, Helegim bir cihet var: Köy ebesi. köy nızmin göğsümüze sapîı bıçağı oöğretmeni olarak memleket hizlarak dimdik ayaktadır. meti görmek üzere köylerimize Ali ÜNVERDt tertemiz duygularla gönderilen Yük. Mühendis su gibi genç kızlarımıza reva göYAKUP YILDIRIM (öğrenci), rülen bu şekil namussuzluklara Vehbi TİMtHîOĞLU (Memur) ve bir Reneta, bir Charlotte'a gösteFaruk DALGIÇ (Öğretmen) bu gö rildiği kadar tepki gösterilmemerüşe katılmakta ve dış politikasi .. Bunlar gazetelerde günlük mızla dostluklanmızın yeniden zabıta vakaları halinde neşredilır gozden geçirilmesini istemektedirken yabancılara yapılan aynı tecavOzler.'ye?" yÖzünde'Uk' duyulan bir vaka gibi karşılanıyor. Milll yönden olduğu kadar turistik yönden de aleyhimize puvan kaydedilmemesi için gösterilen bu umumi galeyanın ve kanuni musamahanın, kendi bünyemizdeki vatandaşlara, bilhassa köy ve kazalara büyük bir feragatle giden genç kızlarımıza da Mazhar Kunt'un makagösterilmesini ve haklarının aylesi, günlerden beri içimizi larca sürüncemede kalmamasını kemiren Kıbrıs sorunu üzerlbeklemekteyiz. ne. Daha gerçekçi bir dil ile yazılmış. Hangi yönü ile bakalım Raymond çok iyi yapmıştır. hak vereceğiz. Keşki hepsini gebertsej'di. Ama böyle bir olay bir Türk erkeğinin Niye bocalıyoruz? Gerçek bir başına gelseydi acaba böyle iki dış politikanm olmaması. Tek sözcelsede beraet kararı alacak mıycükle: Yalnızız, yalmzız. dı? Bu noktaya gerek adll makam Yurd dışına çıkarttığımız Yularımızın, gerek basımmızın diknanlılan kim geri getirtmiş? Nekatini çekmek istiyorum. den getirilmiş? Yazar bunlan açıklasaydı, (kimlikleriyle) tanısayEsasen tecavüz suçlarındaki cedık iyi olurdu. zalar çok hafiftir. Sıtkı Ulay'ın bir ara güzel bir teklifi olmuştu Yazann dediği gibi, efendilik Millet Meclisine.. Bu gibi suçlar yapıyoruz. Kendi kendimize efeniçin idam cezası tatbkını istiyordi. Dış basında ise haksızız. du. Evet tam askerce bir fikir. Acaba 9 Ağustos'ta Erenköyü iki tane namussuzun keyfi için bombaladığımız sıralarda çıkaryıkılan temiz genç kız hülyaları, mayı da yapsaydık ne olurdu? Büyok edilen hayatlar... Sonra cezayük bir soru bu. Kamu oyu çıkarlar? Beş sene hapis ve ver elini ma yapılmasını istiyordu. Ne denhürriyet.. se bazı devletlerin yanında hatırımız kınlmasın diye bundan çeBu, kanun değil, kanunsuzlukkindlk. tur kanaatimce.. Fazıla ATABEK Kendi kendimizi aldatma ve o¥• yalamanın zamanı geçiyor. Emrivaki olmasm dedik. Makariosa notalar, sekreterlere notalar verdik. Sonucunda: Çoktan yapılacakları bugünlere bıraktık. Yalnız şu gerçeğe geldik: Kıbayın tlhan Selçuk'un 18 nisan ns sorunu; Türk hükümetinl ve 1965 tarihli Nokta nokta gerTürk ulusunu iyice uyarmış, 15çekler yazısında temas ettiği 16 ay içinde hepimlze çok şeyler konulan kendi görüş açımızdan öğretmiştlr. incelemek isteriz. İtiraf etmek lâErgün AYDIN zımdır ki, tarüı boyunca Türk Diyarbakır Eğitim Enstimilleti milll gayelerine en uygun tüsü öğrencisi bir dış siyaset izliyememişti. Batıda kurulan en kudretli Türk devA. E. ERGUN (Üniversiteli) ayleti olan Osmanlı İmaparatorlunı görüşe katılmakta ve çıkar yoğunu on asırlık maziye sahip haçlun Atatürk'ün dış siyaseti oldulı ruhu yıkmıştır. O haçlı ruhugunu belirtmektedir. dur ki, asırlarca hristiyan milletIsmall ERSAVAŞ (Köylü) ve leri Türklük karşısında bir bay Adnan ORAL da aynı görüşü payrak altmda toplamasını bilmiştir. laşıyorlar. Şeneser ARAL (meO haçlı ruhudur ki, Batı Trakya' mur), Kıbrıs meselesinüı Türk yı, Girit'i, adaları elimizden almış halkının artık sabrını taşırdığını ve Kıbrıs'ı almak üzeredir. Atabelirtiyor. oo Mr. Ely iasarısı \Vashington'da lower Building'te icrayı iaaliyet eden «Ely, Duncan Ar.d Bennett» firması adına işbilir Amerikalı Mr. Ely, 7 şubat 1964 tarihinde bir mektup yazdı. Bu mektup, Türkiye Cumhurijeti Enerji \e Tjbiî Kaynaklar Bakamna suyle hilabediyordu : « Maden Kanunu Tasarısını ve açıklayıcı gerîijesini müspet mütalâa buyurmanız tavsiyesiyle ilişikte sunmaktaa şeref duymaktayım. Bu cilt içinde mektubumu takiben Kanunu ve onun sonunda da gerekçeyı bulacak?ınız. Bunlar." 22 Şubat 1963 tarihinde Türkiye Cumhursyetıyle ve buna paralel olarak 1 Nısan 1963 tarihinde Bırleşık Aınerıka AID Teşkilâtiyle fırmamız arasında vâkı anlaşmalara uyularak hazırlanmış bulunmaktadır.» îsbilir Amerikalı Mr. Ely, Türkiye Cumhuriyeti için hazırladıgı bu 47 küçük daktilo sayfası tutan tasan için 650.0W Türk Lirasını cebe indiriyordu. Atatürk'ün Türkivesi, ki 41 yıl önce tüm kapitülâsyonları kaldırmıs, yabancı şirketleri millileştirmıs, kaynaklannı yabancılardan kurlarmak için Milli Mücadeleyi gtrçekleştirmişti; 41 yıl sonra Cumhuriyetin kanunlarını bir Amerikan firmasına hazırlatmak için halkın kesesinden 650.000 lirayı ödüvjrdu. 41 yıl sonra şeldisimiz bn noktada hepimize 41 kere maşallah demekten baska çaremiz yoktu. Peki . 30 milvonluk Türkiyede Türklyenln mad;n kanunn ta»arısını hazırlıyacak uzmanlarımız yok mnydu? Üniversitelerimiz. fakültelerimiz, maden müherıdislerimlı, Iktisatçılarımız, isletmecilerimiz, hukukcularımız nerede idiler? Gerçekte bu isin içinde bir başka is vardı. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını VVashington'daki iş hanlannda ticaret yapaıı isbilir Amerikaiıiara hazırlatmayı T e | bnlan zlhniyet, petrollerimizi yabancılara peskeş çeken zihnijetin ta kendisiydi. Zaten işbilir Mr. Ely, 650.000 liraya hazırladığı tasanyı Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakamna takdim ederken : «... kanun ta«arı=ının Turk Petrol Kanunund» kendisini gö«teren umumi politikaya paralel olarak (...) aşağıdaki hususlan başarmasına gayret gosterdik...» divordu. O Petrol Kanunu ki, tsmet Pasa'nın : Kapitülâsyonları geri ıretiriyor... dediği kanandnr. Ve Mr. Ely tasarısının karsısınn dikilen yetkili Türk nzmanları bazırladıklan raporda bu noktayı belirterek, şunları yazıyorlardı : «Tasarıda. Petrol Kanununa ait bir kısım hüfcumlerin, maden arama ve işletme haklarında da tatbik edileceği gösterilmiştir. Petrol Kanunu üzerinde ileride yapılacak tadilât halrr.de bugün câri hükümlerinin madenciliğe tatbiki, aykırılıklar tevht edebileceği gibi bundan 11 yıl önce yürürlüğe konulan Petrol Kanunu hükümleri üzerinde cereyan eden tatbikat ve elde edilen tecrübeler, mevcut şartların dahi münakaşaya yer verecek mahiyette olduğu »eklindedir .• Böylece Türk nzmanları, petrol faciasını madenlerimize azatmak istivenlerin tekliflerıni reddetmektedirler. Mr. Ely tasarısını kanunlastırmak istivenler fırsat beklemektedirler. Mr. Ely tasarısı, Petrol Kannna Tasarısını Srnek alarak hazırlanmıştır. Ve yabancı sermayenin imtiyazlanna öncelik vermektedir. Türk devlet teşebbüsüne ve Türk özel teşebbüsiıne bn tasarıda kapılar kapanmıştır. Mr. Ely tasarısına paralel olarak beynelmilel Baraks trfistfl de 1963 tarihinden beri üç teklifle Türkiyeye gelmis, Enerji Bakanlığının nzmanlarınca üç teklifi de millî menfaatlere ıykırı görülerek reddedilmistir. Ancak. kulis haberlerine göre, yabancı sermayenin Türkiyedeki çıkarlarını korumavı vazife edinetılerin boş darmadıkları anlasılmaktadır. Mr. Ely tasarısını halkımızın dikkatlr irlemesi gerekir. Türkiye madenlerinin kaderi VVashington'daki Tower Bailding'ten tâyin mi edilecektir? Bn sorunun ce\abını ilerideki fünlerde vermek mümkün olacaktır. Y İki bütçe arasındaki fark » G Ta Türk kızlan Sonuc R S • !«•••••«••? KAYBETTIKLERIMIZ KIBRIS ve gerçek 2İİÜ TÜRK SAHAYİİNİN BÜYÜK KAYBh Ertuğrul SOYSAL PERDE ARALIGINDAN S anajiinıiz \e memlekctimiz müstesna bir insau kaybetti. Cevat Süberk formasyonu, tecriıbesi »anayiciliği, vatauperverliği, şahsî kabiliyet \e yiıksek iıısan vasıfları itibariyle yeri M üoldurulamıyacak kayıplarmıızdan biridir. Almanyada izabe yiıksek mühendisi olduktan tonra, devletin muhtelif fabrikalarmda değişmeJtn bir muvaffakiyet ve mükemmeliyetle çalıştı. Kmkkaled* ve Sümerbankta uzun yıllar hlzmet etti. Sümerbankla Mannesman'ın İzmitte kurdukları Boru Fabrikasına Türk Genel Müdür tâyin edildi. Bu fabrikada temeldeo başlayıp mâmulıi çıkarana kadar fevkalâde bir gayret ve fedakârlıkla çalıstı. Bataklık ve sazlık bir sahadan 2 sene sonra riiten bacalann altmda benimle oturup döktüğü göz yaşlannı hatırlarun. Fevkalâde hassastı. Kuruluşlara, işletmelere politikacılann müdahalelerüıden. çikarcılann tezvlr ve ifüralanndan dert yanardı. annesman'dan sonra Karabük'e Genel Müdür olarak atandı. 1959 yılı onun idarcsinde Karabük'ün en parlak devri oldu. 27 Mavıs Devrimini mütaakıp zamanın Milli Birlik Komitesi onu. kurulması kararlaştırılmış bulunan EregH Demir ve Çelik Endüstrisine .Bir Numarah Adara. olarak tâyin etti. 1%1 den itibaren insan üstü. amansız bir çaba ve fedakârlıkla. sıhhatini hice sayarak, aile ve dostlarının tavsiyelerini dinlemeden Ereğliye kendini verdi. Onu kâh çelik kask ve çizmeleriyle yeraltı tesislerinde, daljrakıranın ucunda, yüksek fırının tepesinde, kâh Ankarada Genel Mudurlüğün çetin problemleri içinde bulduk. Turkiyenin dev endüstrisi en değerli adamınm elinde meyvasını verdi. Fakat lâyık olduğu iftıhar payını alamadan Ereğli hücumlara uğradı. Kendisi mulıatap olmamakla beraber yapılan menfı kampanya, onda kalan bir tutam sıhhati de aldı götürdü. Ailesi mühendis olarak hayatını yeniden başka bir yerde kurması içüı çırpındı, fakat o son Buiistimal iddialannın temize çıkmasına lntizaren mayıs ayı sonunu beklemekteydi. Bu arada özel sektörden gelen baş döndürücü" teklifleri de reddetti. tşte Cevat Süberk böyle kahraman bir adam(1ı Tann kederli ailesine gabır versin. BASKI ÇIKTI Genel Dagıtun: BATEŞ Cağaloğlu Tel: 27 38 07 Dış politikamız S Sosyal Sigortalar Kurumu İstanbul Satınalma Müdiiriüğünden 1 Kurumumuz İstanbul Sağlık Tesislerinin b i r yıljk ihtiyaçları bulunan kuru gıda maddeleri idarî \'e evsaf şartnameleri esaslan dahilinde kapalı zarf usulü ile sşağıda belirtilen günlerde satınalınacSL<ır. 2 Satınalma isleri: İstanbul Hastanesi ihtiyaçlan : 25.5.1965 Salı günü saat 15.00 de Nişantası » > : 28.5.1965 Cuma • » 15.00 de Pasabahç» • » : 2.6.1965 Çarşamt« » 15.00 de Eyüp • » : 3.6.1965 Perşembf > 15.00 de S. Paja Sanatoryumu » : 4.6.1965 Cuma • 15.00 de B. Köy Doğumevi ve Disp. îht.: 7.6.1965 Pazarteri » 15.00 de Beyoğlu Balıkpazan, Kalyoncukulluk caddesi, Mallı handaki Müdiirlüğümüz 2 Numarah Satıaalma K o misyonunda yapılacaktır. 3 Mevzuubahis ihtiyaçlara ait idarî ve evsaf şartnameleri ile ihtiyaç listeleri her gün mesai sastleri dahilinde bedelsiz olarak 2 No. lu Satınalma Komisyon Başkanlığından temin edilebilir. 4 İdare Şartnameye göre hazırlanacak her Sağlık Tesisine ait kapah zarfların en geç 2. Maddede yazılı satınalma günlerindeki satınalma saatlerirjden bir saat evAeline (saat 14.00 de) kadar makbuı mukabili 2 No. lu Satınalma Komisyon Başkanlığına verilmesi veya belirtilen saatt* Komisyonda bulunacak şekilde posta ile iadelitaahhütlü olarak gönderilmesi, 5 Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. 6 Kurumumuz Arttırma, Eksiltme ve İhale Kanununa tâbi olmadığmdan ihaleyi yaptp yapmamakta v°ya dil»diğine yapmakta serbesttir. (Ba=m 7231/5162) Sosyal Sigortalar Kurumu 1 Kurumumuz Bakırköy Doğumevi ve Dispanserinin bir yıllık ihtiyacı bulunan 41 kalem yaş sebze ve meyveler idari ve evsaf şartnameleri esasları dahilinde kapah zarf usulü ile •atın alınacaktır. 2 Satınalma işi 8.6.1965 salı günü saat 15.00 de Beyoğlu . Bahkpazarı, Kalyoncu Kulluk Caddesi Mallı Handaki Müdürlüğümüz 2 No. lu Satınalma Komisyonunda yapılacaktır. 3 Mevzubabis ihtiyaçlara ait idari ve evsaf Şartnameleri ile ihtiyaç listeleri, her gün mesai saatleri dahilinde bedelsiz olarak 2 No. lu Satınalma Komisyon Başkanlığından temin edilebilir. 4 İdari çartnameye göre hazırlanacak kapah zarfların en geç ihale saatinden bir saat evveline (Saat 14.00 de) kadar makbuz mukabili 2. No. lu Satınalma Komisyon Başkanlığına verilmesi veya belirtilen gün ve saatte Komisyonda bulunacak şekilde posta ile iadelitaahhütlü olarak gönderilmesi, 5 Postada vâki gecikmeler kabul edilmez. 6 Kurumumuz artırma, eksiltme ve İhale Kanununa tâtâbi olmadığmdan ihaleyi yapıp yapmamakta veya yapmakta serbesttir. (Basın 7232/518S) •f 1TLİN " 7 HAVLR (Si W } / 11.5.965 İstanbu! Satınalma Müdiiriüğünden Mak. Müh. M. KAYA KORCCU Nişanlandılar ile Mer Cumhuriyet 518ö *" FATMA YORULMAZ *'\ Cumhuriyet 5168 OKLLLAR Yardım Edıniz tYÎ AHLÂK DERNEÖJ INŞAATINA Avrıca. söz konusu edilen düzenin, bir, Az Gelişmiş Ülkeler Birliâi çerçevesinde ve beynelmilel sahada örgütlenmiş bir kuvvetin yapacağı mücadele neticesinde kazanılabileceği kanısmdayız. İste Dünya pazarlannda ham madde kaynağı olarak ön görülen ve bu olanağı kırması için şart olan sanayileşmeye gitmesine mâmul üreticisi gelismiş ülkelerce mâni olunan 3. Dünya ülkeleri S/S LÜKS AN'KARA GEMİSÎYLE bir araya gelerek sömürücü zihni yete karşı birlikte mücadele bayTURİSTtK BATI AKDENİZ GEZİSİ rağmı açmışlardır. 20 Haziran 11 Temmuz 1965 Durura böyle iken emperyalistNapoli (Roma, Caprl, Pompel Harabeleri, Ischiai Ville Franche lere karsı giriştiği bağımsızhk sa ıNis, Cannes, Monaco. Monte Carlo, Paris) Barselona (Boğa Güvaşının 25. yılmda (II. Dünya Sareşlerl Gece Kulüpleri, Madrit) Valensia fPortakal Bahçevaşı sonrası) tekrar aynı emperya leri İspanyol dansları) Palma. Mayorca (Şopenin ve yazar list boyunduruğa hayret edilecek Jorj Sand'ın evi, yeraltı gölü; Porto Gristo Flâjı) Marsilya süratle giren Türkiye, bugün müş (Şehir gezisi) Cenova (Portofino: Santa Margarita; Asri Meterek problemlerin belki de en zarlık) Mesina (Sicilya Adası) İstanbul. , açıkça görüldüğü ülkelerden biri SEYAHAT TAMAMEN olmasına rağmen. kendi gerçek VAPURDA GEÇECEK cephesine ilgisiz kalarak, savaşları sırasında karsıt durduğu yeünezMüracaat: Gazetecller Cemlyetl Binası İstanbul Tel: 22 10 05 mişcesine. yeni bağımsız ülkelere Ankara: 17 31 94 olan alâkasızhğmı hâlâ devam etİzmir: 31031 tirmektedir. Ekonomik yardım. dış sermaye, kalkınma vaatleri, ba Cumhurivet 5169 tılılaşma avazeleri ile gelen ekonomik bağlıhğın ne denli askeri ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• siyasi emellere ulaştığını kırk yıl önce bizzat müşahede eden Türkiye, n* acıdır ki bugün aynı vur . • dum duymazhkla, aynı kulvarda, • belkl de daha süratle koşmaktadır. Bir taraftan bünyesinde var oŞubemiz Santralma bağlı numaraların 15.5.965 tarihinden • lan tutucu, sömürücü bir kitle, di • *er taraftan içerdeki t u kitlece tu «I itibaren aşağıda gösterilen numaralarla faaliyetine devam ede a J tulan ve menfaatler dolayısiyle ko J ceğini sayın müşteri dairelerin bilgilerine arz ederiz. layca bırakümak istenmeyen «Em • 63 54 00 • peryalist GelişTniş ülkeler> tarafından açıkça s5mürülen ve gere S 63 54 01 S a) b) cl di e> t) İ l OEYLET MALZEME OFİSİ • İstanbul Subesi Müdiiriüğünden > İSTANBUL SANAYİ ODASINRAN Naylon ipliğinin mus yapılması, boyanması, aoreıenmesi ve naylon ipliği ile yapılan yenilikler hakkında AJman Mütehassısı tarafından, 17/5/1965 pazarlesı giinü saat 15.00 de Odamızda bir konferans verilecektir. A'âkalı üyelerimizin teçriflerini rica ederiz. (Basın 7625/5194) ••••••••••••••••••••••••••••••••••pıl'"'**'J'""1" (Basın 7215/5158)