Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8AHİFE İKİ CUMHURİYET 30 Nisan 1965 SİYASİ PARTİIERİMİZ Prof. Dr. İsmet GiRiTLi «MUHALEFETTE SÖYLEDİĞİNİ İKTİDARDA UNUTANLARIN VE AYNİ TALEBt TEKRAR EDEN LERİN KARŞISINA ÇIKANLARIN, SAMİMİYETTEN BAHSETMELERİ TEBESSÜMLE KARŞILANIR.» (T. R. T. Kanununun Mecliste görüsülmesi dolayısiyle 26 Eylül 1963 de M.P. Grupu adına yapılan konuşmadır.) ueiin yürürlukte bulunan 359 Sayilı T.R.T. Kanununun tarafsıılığı sağlıyamadığı ve Radyo İdaresindeki mııhtariyetin «Devlete karsı Isyan halinde olmak» derecesinde bulunduğu gerekçesi ile. Koalisyonun MP kanadı tarafmdan T.R.T. Kanunnnda yamlmak istenen değişikllğin fcahis edildigi hu günlerde: 359 Sayılt Kanunun Mecliste gorüsülme«ii rsnasında bilhassa bugfinkü Koalisyonu teskil eden sivasi parti sözcülerinin 359 sayılı T.R.T. Kanunu ile ilgili olarak ilerl sürdükleri görüşleri hatırlamakia fayda vardır. Meselâ AP Grupu adrna yapılan konnşmada; Radyo ve Televizyon pibi belll baslı blr yaym vâ«ıtasının tarafsız ve tnnhtar bir kurumnn Idaresine tevdiinl derpiş eden teklif sükranla karsılanmıs, ancak muhtar müessese adı altinda kunılan kurumun ha*ativetinin muhtariveti nispetinde TC ona »ahip olduğu miıddetce mevzuubahis oiacaği belirtilmiştir. Sayın so7cü>e srore: Ana»asanın 121 inci maddesine sorc Kuvıımun tam bir serbesti yetkilerinl haiz olması IRZITTI eelirken. tasarıda Başbakana veya KÖrevlendireeeği Bakana milli çüvenlik mülâhazasiyle Kıınımun nesrivatım men etmek yetkicinin tanmması. AP yi ister muhalefette. ister iktldarda olsun. icra orcanının radyolar üzerinde le»is ettitf boylesine bir mıidahale hakkma karşı Itiraza sevketmektt ve bu gibi muhtariyeti zedeleyen ve tekplciliği hâkim kıian maddelerin aynen kabulii halinde tasarıya menfi oy vermeğe zorlamaktpdir. lerinin ekseriyeü teşkil etmemesi gerektiğini belirtmiştir. YTP Grupu adına yapılan konuşmada da: gerek demokratik rejimin icabını yerine getirmek ve gerekse bir ihtilâf menuunun ortadan kaldırılma sı yolunda ciddi bir gayret sarfetmenm eseri olan bu tasarı. iyiye doğru atılmış güzel bir adım olarak karşılanmış. aksak taraflarına. maddeler üzerinde gö'rüşmeler cereyan ederken değinileceği ifade edilraiştir. MP Grupu adına yapılan konuşmalarda ise Basbakan veya Bakanlann zaman zaman muhtelif vesilelerle memleket meseleleri hakkında görüşlerini radyodan millete bildirmelerinin. memleket halkının büyük ekseriyetinin okurna yazma bilmemesi gerçeği de kabul edilirse. hükümete. radyo vâsıtasiyle hükumet icraatinı anlatma ve halkı tenvir etme adı altında tek taraflı propajranda yapmak imkânını vermek demek olacağı belirtilmis ve muhalefetin de eörüşünii bildirmesinl sağlıyacak bir değişiklik teklifi yapılmıştır. T.R.T. KANUNU ve Basit bilgiler viiâ • •*• ••• AKCIĞER KANSERİNİN Prof. Dr. A. Tevfik BERKMAN enpl olarak kanserden korunnıak ıçın kanser yapan faktorlerm meydana çıkarılması, ve bu faktorlerden sakınılması şeklinde yapılan araştırrnalar daha ziyade geleceğe ait ümit ışıklandır. Lâkın kanserleriö sebepleri üzerınde yapılan araştırrnalar bir çok şeyleri aydınlataonış ve kan serden korunmak için klinik ve lâboratuvar etudleri çok enemmiyet kazanmıştır. Lokal tahriş faktorlerl, kanser tarıhı boyunca büınen bir gerçektır. Lâkin son 10 15 yılda üzerinde dıkkatle ve ısrarla durulan, b.Uıassa akciğer kansertnin husulunde önemli rolü olan ikl mühım faktör vardır. DHava kirliliklerl Polluslyonları Q Tütun, slgaralar Pasteur zamanındanberi ve daha sonraları, maliğne tümörun husulü için bir mikrobun bulunabileceğı emniyetle ıntizar edilmiştir. Bununla beraber insanlarda maliğne lezyonların bır mıkrop veya virus tarafından husule getırıldigı kesın olarak ispat edılememıştır. :utun içtikleri gerçektır. Bugün genç kızlarda da sigara içenlerin sayısı çok yukselmış bulunmaktadır. Yannın kadmlarmda kanser oranının yukselmesı bır surprız olmıyacaktır. igara ıçmenın zararları, Bırlesik Amerikada (Halk sağlık hızmetlerı ıstışare komıtesi) tarafmdan yalnız kabul edümış değıl, yenı muhım olayları da meydana çıkarmıştır. SırAustm Bradford Hül, Dr. Rıchard Lull'un yenı raporlannda akciğer kanserlerınden ölura, halk kulesuıde merhametsizce yükselmekte devam ederken, evvelce sigara içen doktorlarda 3/1 inin bu ıtıyatlannı 1951 • 61 yıllarmda terketmiş olduklannı ve bunlarda ölüm nısbetinin azalmış olduğu kaydedilme!:te ve Dall ve Hıll akciğer kanserinden olümün, sigarayı terketrnekle süratle azaldığı, beş yılda yan yanya düşuldüğü, ve bu düşüşün sebebi 15 yıl gibi kısa zamanda, sigara ıçmiyenlerin çok alçak olan akciğer kanseri o ranına yaklaştığını kaydetmektadlr. Erişkınlerde sigaranın terkedilmesi, gençlerde sigaraya başlamamak kadar mühımdır. Esasen tütün konusunda, akciğer kanserleri biricik problem değıldır. Sigaranın her yıl binlerce erken olumlerde rolü vardır. Bronchıt ve kalb koroner damarlarında tıkanmalar, ve bu hastalıklardan olenlerın oranının sıgarayı terkedenlerde azaldığı tesbıt edilmiştir. Bınaenaleyh teneffüs yollarının kanserlerinden korunmak için tutun içmenin önlenmesi mühim bir faktördür. Genç yaştakilerin tutün tehlikesini bugünden idrftk etmeleri lâzımdır. G S Korunmak için Bugun bır çok rnemleketlerde tütün, akciğer kanserlerinin ha B B ugünkü koalisjon hükümetinde MP kanadından İçişleri Bakanı bulanan «ayin Ismall Hakkı Akdoğan: tasarıda millî (rüvenlik mülâhazalariyle tanman yaymı men yetkisinin mahzurlarma değmnıiş, bugün veya yarın Baçbakan olan bir kimsenin konuşrnayı dinlerken konuşmanın başında telefonu açarak men ettim. diye bir haber göndermesi ve yazılı emri arkasından göndereceeini bildirmesi veyahut da konuşma tele almmışsa onu okuyarak, bunun milli güvenliğe aykın olduğu noktasından bahisle bunu men etmesinin mümkün olduğunu. bu tehlikevi hafifletmek için de bu mad denin secimler esnasmdaki konuşmalara uygulanmıvacaeina dair bir fıkra knymanın gerektiğini soyleraiştir. N Tİİste CKMP Cır"mı ariınn konuşan \e bucünkü Koali^oıı Huknm»tiııin Kriy İsleri Rakanı bntunan savın Spvfi Örtiırk ise: tasarının kendisi üzerinde mıispet hir intiha bıraktığuu. bununia beraber tasarının aksak ve eksik tarafları bulnnduğıınu. Devlet Radyosunun her şeyden evvel bir kamıı tiızel ktsisi mahiyetini iktisap etmert. siyasi iktidarın her türlü müdahalesinden âri blr hale geimesinin mâzide yapılan münakaşalann ortadan kaldırılması ile mümkiin olduğnnn, buBun irin de hükümetlerin millî jrüvenlik vesaire nfilâhazasi ile rad\o ^av^n'arıoa miidahale etmeınesi ve l'onetim Kurulunda Hükumet mümessil Yine AP Grupu adına yapılan bir haşka konuşmada millî güvcnlik sebebi ile hükümete tanınarak bir yayinı men yetkisinin hakikatı halde tatbikatta muhalefet aleyhine isleyen bir sansür demek olacağt ve bunun bütün muhtariyet sistemini bozaraği böyle bir dnrumn önlemek için milli KÜvenliği gayri jiyasi bir teşekkül olan T.R.T. Yönetim Kurulanun takdir etmesinin daha yerinde olaraği belirtilmi; vp sozcü şöyle demiştir: «Radyoların başına memleketin mümtaz, devlet. ilim ve sanat adamlannı getirivnruz. Milli güvenliğin icap larını yerine getirmekle onlann vatanperverâne dikkatlerini tam hir hassasiyetle sarfedeceklerine inanmaln ız • Ne bulaşıcı ne de irsîdir Kanser, grıp hastalıgl gibi yakalanılmaz, ne bulaşıcı ve ne de enfeksozdür, ve ne de insanlardaki kanser irsıdır. Bazan aynı aılenin bır ferdınden fazla efradınd3 maliğne tumor görülür. Fakat arastırmalar böyle tümörlerin kanserli şahısların ne çocuklarında ve ne de daha sonrakı nesillerde, kanserlı olmıyan ailelere nisbetle daha fazla olmadıgını göstermıştır. Bir çok nesillerin seyrinda her ailenın bazı efradı kanserin kurbanı olduğu kayıt edilmektedır. anserin orljini hakkında nihal keşifler yapılmış degıldir. Fakat maliğne tümorün gelişmesini kolaylaştıran bir çok faktörlerin bulundufu bılinmektedır Meselâ yaşlıhğın kansere karşı gençlere nısbetle daha fazla bır isödat hazırtacUğı malumdur. «İç çevre faktorleri gibi» . Bir çok mekanık tahrişler ve dış çevre faktorleri de vardır Vucutta normal olarak bulunmıyan bazı unsurlann kanser husulünü kolaylaştırdığı bilinmektedır. Bunlar arasında katran türevlerı ve daha yenı olarak radyoaktıf maddeler, hava kirliliklerı ve sigara dumanları bilhassa itham edılmektedir. Bunlann bır kısmırun teneffüs yollan üzerinde akciğerlerde aşıkâr etkileri kabul edilmektedir. (Air pollusion) denilen bu hava kırlılikleri yapan başlıca unsurlar, madeni yağ dumanlan, chromat tozları ve dumanlan ve radyoaktif tozlar ve ışınlardır. Gerçekten atom devrınin başlamasiy le bütün dunyada canlı ve cansıı varlıklar üzerinde radıasion v( korpuskular enerpılerin rolu öı. plânda ehemmiyet kazanmış bu lunmaktadır. M eclis tutanaklarından aldığımız bu gorüşlerin ve sözlerin mürekkebi bile kurumadığu bir sırada. T.R.T Kanununda hüküraetin müdahalesinl veya organların teşkil tarz ve usulünu değiştirmek yönünde yapılmak istenen bir değişikliğe sayın siyasi partilerimizin objektif ve mâkul sebeplerle taraftar olabileceklerini düşunmek dahl föçtür. zırlayıcı bır faktöru olarak görulmektedir. Ve tutune karşı cıddi savaş açıimış bohınmaktadır. (Royal college Of Physıcıans on smoking and tsealıh) raporunda «Sağlık için bu kadar zararlı olan bır ıtiyadm kanunen men'ı, veya hıç olmazsa sigara reklâmının tahdidı, makul ve sigaranın zararlarının bır gerçek olduğunun resmi olarak kabulunü temin eden bır olay olacaktır» denilmektedir. Son çünlerde çeşitli \erlerde konusmalar vaptım. Ve toplumun çeşitli katlarından kisilerin sorularivle karsılastım. Bu temaslara bir yığın soru işaretiıle masamın üstünde bıriken mektupları da katınız. Hepsinin altına bir çizçi çektigimiz zaman. sonuç söyle çıkıyor : Türk insanı uvanmaktadır. Öfrenmek istiyor. Türk toplumunu gerı \e mutsuz bırakaıı nedenlerin ic\üziinü bilnıek istiyor. Ancak toplum dâvalarına he\ecanla eeılen ınsanlarımızın ço|una daha önce asılanmıs bilsıler. mantık düzenlerınde bozukluklar «aratmaktadır. Bu bozuklugun. daba cok. okumus \e toplumun üst katlarmda ^e^le^ini almıs kisilerde söründüğünü sövlemeden geçemiyecefim. Bir kere okumus \e Batıyı çörmüs insanlarımızın çok süpheli t( tehlikeli bir kıvası vardır. tkide bir : Efendim Batıda da böyle . deyip hükme varmak ısterler. Batı için iyi olan her seyin bizim için de iyi olaeagına bastan inanmıslardır. Meselâ Batıda dıs ticaret ftzel ellerde olduğnndan bizde dıs ticaretin devietlestirilmesi fikrine siddetle karsı korlar. tsin aslını astarını arastırmadan karsı korlar. Ama dıs ticaret ile az gelismis ülkelere musallat «Yenı Sömrirçecilik» arasındaki yakın münasebetleri bilmezlerse demek ki. Batıvı da bilmivorlar, Batıda ortava atılan veni fikirleri. \eni akımları da bilmivorlar. Gün çectikce hızlanan toplumcu düsünce. insanlanmızı hızla uvaracaktır. Bu uvanısın halk adamları arasında çok daha kolay yürüdüğünü sevinçle gözlüvoruz. Meseleleri basit ve sade anlatmak elbette aydınların ödevidir. Avdınlığın hızla yayılraası. fikirleri çok açık ve seçik ortaya koymakla miimkündür. Bu yazımda iki sade eerçek üstünde tekrar durmak istiyomm. Çok yazılmıs iki sade gerçek bu iki sade gerçek okumus görflnen ç«k kimse tarafından idrak edilemedi|inden üstünde tekrar tekrar durmakta fayda vardır : 1 1965 dünyasında toplumlar iki cesit olarak ele alınıyor: Biri az trlismis toplum. ikincisi gelismis toplum. Az gelismis toplumda nüfu«nn cognnluğu ilkel bir tarım dflıenine ba£lıdır. Temel sanavi kuruluslanndan \oksun olan, ve montaj sanavii. ithalât ve ihracat ve çeşitli aracılık isleriyle bezenmiş bir komprador sınıfını besliyen bu toplum. bir ucu derebeylik kalıntılarına dayanan ilkel bir sosyal düzen içindedir. Gelismis toplurnu ise bir eümlede özetliyebiliriz : «Sanaylcilik Bfretisi» ni bilen toplam!.. Bu toplum. endüstrisini knrmnstur. Ve endâstrisini knrdufu içindir ki, çofunlugnyla makine medeniyetinin düzenine girmistir. 1965 dünyasında gelismis toplum, yani sanayiciligi bilen toplnm da iki törünüstedir : Kapitalist toplum ve sosvalist toplum ! Simdi bn noktada bizi aldatan en önemli konu orta\a çıkıyor : Bir ız celismis ülkenin hedefi ne olmalıdır? Gelisme yollarını ararken kapitalist toplum olmak için mi çırpınmalıdır? Yoksa kapitalist olmıyan kalkınma yolunu mu seçmelidir? Biljilerimiz bizi su sonnca cetirivor : BneünUü dünya sartları içinde kapitalist nsollerini kullanmak bir az gelismis ülke için mümkün degildir. Bu vol toplumu ergeç iflâsa eötürür. Ama, kapitalist olmıyan voldan kalkınmak ve sosvalizme varmak mümkündUr. Gecmis yüzyılda yasanmış kapitalist kalkınma tecriibesini az gelismis ülkelerde tekrar sahneye koymak çabası, tarihi tekrar yasamak gibi gerici bir çabadır, î lkinci basit eercek ise sudur : Bir «az relismis» ülkenin kalkınması. az eelismisliğin kısır çemberini kırıp sanavilesmeve ulasmaktır. Bu olavı savastan zarar çörmüs bir kapitalist ülkenin zararlarını kapatmasivle kıvaslamamak eerekir. Sanayiciligi bilen toplnm aı gelismislikten knrtulmak eibi bir mesele karsısında defildir. Harbten sonra Fransanm. Almanyanın kalkınmasiyle Türkiyenin kalkınma dâvasında vakınlastırmalar yapmak katiyen yanlıstır. tkinci Dünya Savası sonrası Fransada. Inpilterede, Almanyada. iktisadi ve sosyal münasebetler. az gelismis degil gelismis bir ülkenin manzarasındaydı. Yani Avrnpa, lkinci Dünva Savasından sonra kalkınmamıstır. Avrapanın kalkınması 19'nncn yüzyılın bir bikâvesidir. Ve kapitalizm tarihinin ta kendisidir. Dösiincelerimizi bu basft serçekleri nnutmadan vftrütnrsek Tflrki\e için daha olumlu fikirlere varacagımızı nmuvoruz. • YARIN LONDRA 1952 YILI\DA 4000 ÖLÜ VERDİ • •• ::: K ULUSAL KÜMJRÜN ÇIKMAZI im.ffM*T»n « Üİ •••• • ••6 •••• BIR YUVA SAHIBI OLMANIN TAM ZAMANIDIR. KOÇTUĞ OENİZCİLİK İŞLETMESİ .M/S MUĞLA 10'5/1965 28 5 1965 tarıhleri arasında Rotterdam Hamburg Bremen Dünkerk Anvers Lorıdra limanlarındîin Turkiyeve yuk alacaktır. SÛRAÎ Ali UZUNİSA Stüıı az felismis üikeler yirminci yüzvılın basıiıdanberi daldıkları uvkudan, asafılan • malardan, zorlandıkları kölelikten kartnlms çabasını sürdürüyorlar. Hemen hepsi zincirlerini kınyorlar. derilerine sokulan kelepçe rtsraini ancak reşsamlan vok ederek silebiliyorlar. Anadolu köylüsü bu uyanısın öncösü oldn. L'lnsal Kurlulus hareketlerinin hepsinde biraz Anadolu thtilâlinin damgasını bnlabiliriz. Devrimci eylemi örnek olarak alınmıs bir ülkeyiz. Bu, istesek dc. istemesek de böyle. Tunusln, Celayirli nıücahit bütün dileklerimizi aşarak K ğ Ösünde Atatürküıı resmini taşırken ölüyordu. Durum bbylevken biz uzaklasıvoruz. Kendi kabnğumuza çekiliyoruz. Daha doğrusu buna corlanıyorıız. Türk köylüsü asırlardanberi de\<tm ettırdiği bağımsızlık savasının ürününü XX. yüzjılda alacakken «dur» deniliyor. Geri götürülmeye çalışılıyor. Ülkernizin saşkın avdınları u/un bir süre halkın gerici olduğuna inandırıln orlar. Artık Anadoludan hiçbir de\rimcı akımın selemiyeceği sanılıvor. Daha da ileri gidcrek Anadolunun hicbir zaman zulüme baskaldırmadıguıı. kuzu oldufunn söyliyenler çıkıyor. Once kendi halkını hor görenler çoğunIUKD düıı>a halklanndan kopuyorlar. Araplar pis \e dönek oluyor, zenciler yamyam. Çinliler hileci, esrarkes, Güııey Amerikalılar tembel mücibeMer. Bu ülkelere tayin olunan diplomatlar kaçacak delik arıvorlar. Kazars yolu düsenler: «Aynı bızinı gibi, bir adım ilerlememis» leri yapıstınyorlar. B oiabilmek irin anlamsız bunalım okullan kurnluyor. Tukarıdan emir gelene kadar halka sırt çevriliyor. ¥üzde hesapları ile halk okumaz deniyor ve dergilere a\unma siirleri yazılıjor. İNTIZAM Atom ve kağnı alan iştc, bu, tembellikten, kopukluktan seliyor. Hâkim sınıflara kendini beğendirelıilme çabası içinde pi\asaya kitaplar, oyunlar, resimler sürülüyor. Kirain için? Neye? Durtnadan bir sonnç bekliyorsunuz. Çıkmıyor. Kelki bundan sonra diyorsunuz... Bundan sonra daha koyu bir jahancılasma, uzaklasraa geliyor. Du>rusal bir ülkede, sanatçılar, tutumları ile kü • çük aydın kütlesini bilinçsizliğe sürüklüyorlar. Batıdan aktardıkları eserlerin yazılış koşullarına bakmadan dev aynasında göstermeye kalkı\ orlar. Bir Kafka sorunn var, gelişmiş endüstriyel bir ülkenin yazarı olan Kafka'nın sorunu. Kafka dev sanayi çarkımn ezdi|i, yok etmefe çalıstığı insanın bütünlüfünü yeniden balmaya çalışmıs. Biitün gücüyle, insanı ezip toz baline getiren kapitalist çarka karşı direnen, kaybol muş, birevi arıyor. Mahmut Makalın köyünden faabersiz atom yaratıeılarının lâboratuanndan seslenon ümitsiz bir sesi, çağımızın sanatı, diye yaymanın gereği ne? Sart öküzden baska araca crisememis bir toplum için atom gücünn savnntndk biraz gülünç olmnyor mo? Tapıtları kendi öz ölçüleri içinde tanıtmamaya azimli olan kültür cambazlarının yayınlanna bakıyorsnnnz: Büyük yazar, çağımızın sorunlarını dile getiren eser, bu esere Nobel verdiler, diye yutturmaya çalışıyorlar. Çağımızın «ornnn oysa öyle de^işik ki: Açlık ve çıplaklık, öl&m saçıyor. Knrgn böyle başliyor. Halka yönelmek ?üzel bir söz oluyor. Herkes politikacılar gibi halka yönelmis gözüküyor. Ama bütün çabalar üç bes bin kişinin gözüne girmek için. Tanınmak, tanınmak, Batı dillerine çevrilmek. Pariste serKİ açmak. •««• •• •• BANKALAR CADDESİ, BOZKURTHAN KAT 5 GALATA HIEFON 44 26 63 495670 TElGRAfc KOÇTUÖ. İSTANBUI Y Bir sürpriz olmıyacak Akcığerlerin açindekı teneffüsahasını teşkil eden satıhlar, vü cudumuzü orten cild satıhlannıii 25 mıslı daha fazla geniştir. Ciltte olduğu gibi bu sahanın da herhangi bır yerinde, muhtelif unsurlann tahrişleri ile kanser husule gelir. Bu tahris unsurlan arasında tutün içilmesi son zamanlarda bilhassa ıtham edılen bır faktördur. Valuâ akciğer kanserlerinin husulunde sigaranın ve hava pollisionlann itham edilmesi, istatistik metodlan dahilinde incelenirse karışık bir problem teşkil eder. Bu sebeple de çeşitli mütalaalara yol açmaktadır. erçekten bütün dünyada akciğer kanserlerinin artışı ve sigara tüketiminın artışı arasın daki orantılar, süphesiz çok bariz olmakla beraber, kesin olarak sonuçlandırmaya da müsalt degildir. Zıra bu tetkiklerde genel hayatto dış çevre faktörlerinln rolü ihmal edilmiştir. Yalnız şu gerçek ortadadır ki, bugün genç yaş gruplarında sigara içenlerin oranı yükseldiği gibi, yine genç yaş gruplannda rastlanan kanser vak'alarının sayılan da daha fazla olduğu intibaı vardır ve pratik tababette rastladığımız akciğer kanseri ve gırtlak kanseri vak'alarının hepsinin de Reklâmcıhk: 1682/4639 15Mayıs1965 Tarihine kadar açtıracağınız bir hesapla sizde tam zamamnda NEW YORK 'DÜNYA FUARINI BU SENE DAHA ETRAFLICA VE ÇEŞİTLİ YENİLİKLERİYLE ZİYARET EDİNİZ. • ••• APARTMAN DAlRESl 1 Adet 50.000 lira 1 Adet 10.000 lira 2 Adet 5.000 lirt Ayrıca 52.200 fira nıtannda çeşitli para ikramiyelerindea birine sahip olabilirsinit Pırınıa kılmı m&ddctl m gSnt ı 17. T«mn Çekılı» Urihı ı 10 • A(UII<M • 1965 Salı ı 1965 Cun>nM( G S4S SC9/VDİJVAI/I4/V (21 Kısan 17 Ekım) (Ukandınav Havayollan) Bunun sebebi nedir? L'lkemizin kravatlı, efendiden adamlannın bu tntnmunun kayna|ı nedir? Bu davranıs ve düşünce ne dereceye kadar bilinçüdir? Aydının sorumsuı uğu alkı ön plâna çıkarmıyan, halkın dısında bir çember yaratan aydınların sorumsnzes davranışlarında, devlet idaresinin halkçılıktan azaklaştığını ileri sürerek, sebepler aramayı çoenkça bulu>orum. Köy Enstitülerini kapatan ve faâlâ kapalı tutan yöneticilerin, ne yapmak istediği ortadayken, bütün ümidi ve ümitsiıli^i, belli bir sınıfın aracı olanlarda aramamak gcrekir. Snç, Tanzimattan bu yana zaten kıt yetişen aydın kisilerin tntumundadır. Bu ülkeye Batının ekonomik ve toplumsal kavramı olan bnrjuvalasmayı onlar getirmişleTdir. Ekonomik fücü ve temeli olmıyan ba özenti davrsnısın ksynakUrım öğrenmek için çok nzaklars fttmemeli. Hayat mecmuasında yayınlanan Yaknp Kadri Karaosmanoğlnnun nâtıraları ile hâlâ oknllarda okntalan zevatın nğraş ve beğenile rini görebiliriz. Senelerdir halka yaklaşacafı yerde konaklars ve meyhanelere yaklaşan bu ülkenin insanı gibi olmamak için çırpınan, Batıya dönük zavallıların yarattıfı bir çorba kaynayıp jidiyor. Türk aydını halkını tanımamak için direniyor ve sanat, «tefekkür» adı altına gizlenerek ihanetini sürdürüyor. Yazarlar, hapse girinct halkı tanımaya baslıyorlar, Köy Enstitüleri açıl tfıktan sonra Anadola, çerçe|iyle ortaya çıkma* deniyor. Baskı, siddet artınca, bir köşeye ce•liniyor, yârenlik ediliyor. Avrupanın çömezi Jef uçakları, meşhur Iskandinav Misafirpcrverliğinin sağladığı huzur ve eşsiz konfor içinde sizi Kopenhag üzerinden New York'a ulaştırır. Tamamlayıcı malumat ve Rezervasyon için Seyahat Acentenize veya SAS Bürolanna rnüracaat ediniz: hlanbul: 47 31 40 Ankara: 12 8H 20 Izmır. 22 0°3 H Okumuyor mu ? ysa hacıyağı, esans satanlar her gün cami avlolarında sergilerini knrnyorlar. Kitapları görünür bir şekilde torbaların içine yerleştiriyorlar. Gurbetçiler bu kitapları satın alıyor, önce kitap, barındıklan şantiyede, harlı ateşin ısığinda okunuyor; lonra gelinlik basmalarla beraber köye gidiyor. Kahvede, evlerde okunuyor. Ama blzim akhevveller hemen kestirip atıyorlar: Bizim millet okumaz, diye. Anladığı seyi eline verdiniz mi ki, okomaz, diyorsvnuz? Halkı suçlamak en ncnz yol. tnsan, tiirküleri dinleyince halkın aydınlardan nasıl ârktügiinn, Pîr Snltan Abdal'a nasıl susadıgını anlıyor. Bu çemberi asmadıkça çare yok. Yanlı» yolda vürümek de pek ncm de|il; aydınlar, sanat«.ıların ne türlü sıkıntılarla bunaldıklarını bili riz. Ama, yine de inat ediyorlar. Tazdıkları eserleri, çizdikleri çizgileri, düsündükleri yüce fikirleri halkla bölüşürlerse eminim ki, Kİradi olduklarından daha mntlu olacaklar. Devrimci evlem işte bu dönüs olacak. Çizgisinden çıktıgı sanılan Anadolu Ihtilâli yasamaya baslıyacak. Kölelikten yeni kurtulmuş olan diğer ülkelerln senlifinde yerimizi alırken ulnsal halkçı bir kültürün bizi knrtardığını göreceğiı. O MEVLİT Kıymetli büyüğumüz :::: ANADOLU BANKASI Reklâmcılık 1705/4651 Yeni Ajans 2047/4637 V»4 vefatınm 40 ıncı günü münasebetıyle azız ruhuna ithaf edilmek üzere 1 Mayıs 1965 cumartesi gunü ikandi namazını müteakıp Bostancı camünde değerll mevluthanlardan Hafız Feyzi Mısır, All îbrah.im Çanakkaleli ve Mahmut Hataylı tarafmdan okunaeak Kur'ânı Kerim ve Mevlidi Şerife akraba, dost ve dindaşlarımızın huzurlan rica olunur. Arnnta.ı, lıer ve Altıntaş Ailesi KERİME BERKMEN'in ULYİ URAZ Küçük Sahne Ankara'da 3 1 Beyoğlo Giheti Muvakkat Gaz İşlelmesi Umum Müdürlüğünden: 1 Poligon havagan fabrikasında istihsal olunan takriben 6000 ton curuf pazarlıkla catılacaktır. 2 İşin muhammen bedeli 66000 TTürk liran olup geçlci teminat % 7 dir. S Şartnameler Beyoğlu İpek sokak 2 No. da kâin t | letme veznesinden bedelsiz olarak temin edüir. 4 Pazarhk 10/5/1965 pazartesi saat 16 da Umum Mfldflrlük odasında yapılacaktır. (Bastn «119 4650) GÖZLERİMİ KAPARIM, VAZİFEMİ YAPARIN HALDUN TANER (350. Oyun) 5 Mayıs 1965 6 Haziran 1963 Bıletler ANKARA SANAT TİYATROSU gişelerinde satılmaktadır. Kızılay Ihlarmır Sok. No' 7 İLAS,: 1235/4653 «::::::n::::::::::c::::::::::::::::;::: «••••••«•#••••••»••••••••••••*••••••••••• ••••• ir*aiB*M«aı ••*•*" •*i»»ı"""