01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 19 Mart 1965 KIBRISTA YENİ BUHRAN Prof. Dr. Fahir ARMAOĞLU irleşmiş Milletler Genel Kurulunun toplantısı dolayısiyle bir sükun devresine girmiş bnlnnan Kıbns meselesi, son birkaç giin içinde Rnmlann birtakım bölgelerde girişmiş bulundukları silâhlı saldırı bareketleri ile, yeniden bir bnhran haline gelmistir. Durum, bfitün aynntıları ile, geçen ağustos ayında yapmış olduğnmuz müdahaleden önce mevcnt duruma büyük bir benzerlik göstermektedir. Geçen defa, Türkiye ile Kıbrıs Türkleri arasında önemli ve stratejik bir bağlantı noktası olan Erenköy, tepeden tırnafa silâhlı binlerce Kum tarafından mnhasara edilmiş ve 1500 kişilik bir Tfirk kitlesi genel bir katliâm tehlikesiyle karsı karşıya kalmıştı. Bu defa da, yine aynı bölgede olan ve Erenköy'e yakın bulnnan Baglıköy aynı tehdide mâraz bırakılmıstır. Şu farkla ki, bu defa bu Türk köyünü mnhasara eden Rumlar, eskisinden çok daha fazla ve çerçek anlamiyle ağır silâhlarla teçhiz edilmis bulunmaktadır. Bağlıköy muhasarası ile birlikte, bu köye gayet yakın olan Lefke'de de Türklcrle Rumlar arasında çatışmaların baslaması, Rum harekâtının Bağlıköy • Lefke • Gemikonağı iiçgenine yöneldiği sanısını vermcktcdir. Bir Türk köyü olan Gemikonağı'nın deniz kıyısında bulunduğu gözönüne alınınca, gayenin, önemli bir stratejik bölgenin ele geçirilmesi ve Kıbrıs Türkleri ve Türkiye bakımından aleyhe bir dnrum yaratılması oldağn anlaşılmaktadır. Böyle olunca, başlamış olan Rum faaliyet ve harekâtının daha da genişleme eğilimine sabip bulunduğunu kabul etmek gerekir. döştük! GBÜR VBRGİSİ .BEYANNAMELERİNİN bÜZENLENMESİ Gelir vergisi mükelleflerinin çeşitli sınıflara ayrümaları, vergilerin çok dikkatle hesaplanıp ödenmesini gerektirmektedir. Insanlarımızı ne bale getirdik! Şu kadar yıldan beri süren dilencilik politikası sonunda elimizde kalan, yalnız gırtlağına kadar borçln ve iktisaden çöküntü içinde bir memleket değildir. Asıl korkunç sonuç, insanlarımızın çoğunda kendine güven duygusunun yitmiş olmasıdır. Türk milleti olarak jabancı destekler aramadan yasamak ve yükselmek inancını bizlere Atatürk asılamıstı. Ama yıllardan beri sasırtılmıs ve şerçeklere yabancılastırılmıs insanlarımızın kafaları yozlasmıstır. Yabancı etkilerin rüzgârları, Atatürkçülüğün rahmetinden yoksun kalmıs kafalardaki millî suuru parça parça sürükleiip götürmüs Kafa erozyonu, toplumun okumus ve okumamıs katlarında bütün siddetiyle sürmekte .. Aşağıda Çorum Belediye Baskanının bir mektubunu okuyacaksınız. Çorum'un Adalet Partili Belediye Baskanı, oradaki Amerikan Barış Gonullülerı'nin de tavsiyesiyle Belediye'ye lüzumlu bazı araçları Amerikadan sağlamak istiyor. Ve A.B.D. Cumburbaskanı Johnson'a yazdığı bir mektupta diyor ki : «Turkıye Cumhurıvetı Hükumetının Çorum ılı Belediye Başkanı ve Encumen üyelerı 20 yuzyıida hâlâ ortaçağ metotlan ile beldenın hızmetlerını yönetmenın ıstırabı ıçerısindedırler. Bugun 40 bin nufuslu Çorum halkı Tannnın en büyük nimetlerınden olan su ve yesılden bıle yoksundur. Bu şartlar ıçerısinde uzun yıllar sonra bıle bunlara kavusacağına kaanı değildirler. Türkiye gıbı iktisaden gerı kalmış memlekctlere çesıtli vesılelerle uzatılan büvük Amerikan Mılletının dost eli Çorumlunun da yegâne tesellısidır. Bu noktadan hareket eden Çorum ılı Belediye Baskanı ve Encümen üyeleri, hem belde halkma hızmet hem de Amerikan Mılletının dünya çapındakı büyüklıiğünu ve asilhğını bu vesıle ile Türk Milletıne bır kez daha göstermek ıçın Amerikan Yardım Hey'etınin kapılannı çalmıs, adları yazılı vasıta ve malzemelerin mevcudu bulunmadığı gerekçesıyle geri çevrılmiş oldugundan nasibını alamamıstır. Insan olarak dünyaya gelmıs bu belrtenın sskınlenne faydalı olabılmek ıçın dünyanın en büyuk ve en cbmert insanına müracaat zorunda kaldık Çorumlu için en zarurı addettığımız vasıta ve araçlann lıstesını sunduk. Teknık imkânsızhklar dolayısıvle Anadulu bozkırında Çorum halkı nâmüsaıt şartlar ıçerısinde yaşamaktadır. Şehrın içinde semt ve mahalleleri birbirıne bağlayan imar gormüs vollar bulunmadığı gibi, her gün bıraz daha gelişen beldede vahsı tabiat insan gu cünü günden güne tüketmektedir. Kendi yağı ile kavrulan bütçe imkânları içensmcie per^onel maasını zor ödeyen Belediye. halka Iâyıkı ile hizmet edememenın uzuntusü içerisindedir. Çorum Beledıyesı bugün çeşitli hızmetler için bir grayder. loder. damperli iki kamyon ve bır ambulansa şıddetle ihtiyaç duy maktadır. Dunya sulhunun temınatı iktisaden geri kalmış ülkelenn kalkınmasını öngören dostumuz ve muttefıkımız Amerika Bırlesık Devletlennın Sayın Cumhurbaskanının beldemızın kalkınması ve hemşehrilerimıze daha faydalı çahşmamızı sağlayacak olan vasıta ve malzemelen Beledıyemıze hedıye edeceğine inanıyoruz. Emirlerinizle kavuşacağımız hızmet gününe intizar ederken sahısianmız ve bütün Çorumlular adına zatıâlilerinize hürmetlenmızı sunar, dost Amerikan Milletinı yüksek şahsınızda selâmlarız » Iste Türkiye Cumhurivetinin bir Belediye Baskanı kafaca bu dusunce duzevine getirilmistir. A.P. li Sayın Başkanın milletveki iı olarak parlâmentoya girmesi de mümkündü ve hâlâ mümkündur. Başkanlannı kamuoyuna «Johnson'un ve yabancı iş çevrelerın.n pek ıvı tanıdıg.. diye reklâm eden Adalet Partisi öncü takımının Belediye Baskan, da tabiî böyle düsünecektir. Ve niçin bovle dusundüğünü bile bilmeden bövle düsünecektir. Çünkü bey.nler somürülmüs, v.kanm.s, Atatürkçülüğün anlan» jalnız kitap saytalan arasında kalmıstır. Bu Belediye Baskanı da : Hemserilerime hizmet etmek için bu mektubu vazdım dıye ortada dolaşabilir. Hattâ dilekleri yerine getirilse idi, relecek seçımlerde Baskanhğını daha da perçinlemiş olabilirdi. Fakat bu sefer isler tersine gitmis. mektup Amerikan Elçiliği kanaliyle bizim hükümete iade edilmistir. Durum incelenmektedir. Türkivenin ve Türk insanının buçün hangi rub duruma içinde bulundu£unn yukarıdaki tarihe mal olacak belgeden ifi anlatacak baska hir sev bulunamaz. Bakalım bu ters düşüncelerin zillet çnkurundan ne zaman silkinip kurtulacağız? B lantı knramadığımızı da kabul etmeliyiı. 89 ağustos müdahalemizi sonuna kadar yürütmesek bile, bize belirli bir kontrol imkânı sağlıyacak bir yere kadar gidebilirdik. Bunu yapmadığımıı gibi, mevcut kontrollanmızı da zayıflatma yoluna gittik. Meselâ, deşistirme birliğimizin Adaya gidebilmesinin bedelini, Lefkoşe • Girne yolunu beceriksiz ve etkisiz Birleşmiş Milletler knvvetlerinin kontroluna bırakarak ödedik. Sonnnda, Birleşmiş Milletler gelismelerinin talihsiz sürprizi ile karşılastığımız zaman, kendimizi, Adadaki fiilî durum içinde önemli derecede zayıflamış bulduk. Gerek eski hükümet, gerek yeni hükümet, Türkiyenin Kıbns politikasını tek bir noktada konsantre etmiştir: Kıbrıs meselesi, Kıbnslı papazla Türkiye arasında bir mesele değil, Türkiye ile Tunanistan arasındaki münasebetler düzentnin ve iki memleket arasında var olması gereken bir asgarî dengenin temel meselesidir. Bn eörüs içinde, Türkiye, Kıbrıs Rumlarımn her hareketinde kendisine Yunanistanı muhatap almıs ve yeni hükümet de bu davranısı benimsemis bulunmaktadır. Şüphesiz, isin baslançıcındanberi ve özellikle buhranın şiddetlendiği her defasında, Tunanistanın suçluluğu ve tahrikleri, tartısma çötünniyecek kadar açık ve seçik olmustur. Bu davranısı ile, Kıbns meselesini bir Türk Yunan meselesi haline getiren, esasında, Tunanistan olmuştur. Bnnun da, bir bakıma, bizim isimizi kolaylastırdıiı inkâr edilemez. Çünkü, Kıbrıs Adasındaki fiilî durumda bize karşı bir üstünlük saglamış olan bu memleketin, bizatihi kendisinde, bize karsı pek çok açık ve zayıf noktaları bulunmaktadır. Ada Türklerinin havat ve varlıklarına yönelen bir Rum hareketinde bizzat Tnnan askerinin rol alacağı şüphesiz bulunduğuna göre, böyle bir durumda, bizim de Tunanistanın bu açık ve zayıf noktalanna vuracağımız darbelerle karsılık vermemiz en tabiî hakkımız olacaktır. una rağmen biz, Kıbns buhranının siddetlenmesi halinde, mukabil darbelerimizde memleket olarak Tunanistanın muhatap tutulmasına taraftar de*iIİ7. Bir Türk Tunan catısmasının dofeurabileceei genis çevreli komplikasyonları gözden uzak tutmamalıyız. Darbelerimizin ağırlık merkezini Kıbrıs üzerinden ayırmamalıvız. Gerek Tnnanistanın, gerek Rumların Adadaki üstünlüğü kara kuvvetlerinden ibarettir. Buna karsılık, deniz ve özellikle hava üstünlütünün Türkiyede oldnğu unntulmamalıdır. Soydaşlarımızın hayatlarına yönelen bir tesebbüs sonucunda Türkiye müdahaleye mecbur bırakılırsa, bu iki kuvvetin kesin bir üstünlük saçlıyacağına inanıyoruz. Bn sebeple, mecbur bırakıldıtımız takdirde. Tunanistanla Kıbrıs üzerinde ilân edilmemis bir savas içinde çarpısmayı ter. cih etmeli, lâkin doğrndan dogrnya darbe yoluna gitmemeliyiz. Esasına bakılırsa, Tunanistan Kıbrısa 1» bin askcrini sofcmakla ve bn knvveti Adada bize TÖneltmekle, bizzat kendisi Türkive . ile ilân edilmemis bir savas dnrnmn içine girmistir, Kıbrıstaki mücadelenin yanında, Tunanistana karsı pek çok baskı vasıtalarına da sahip bnlunmaktayız. Kıbrıstaki durum siddetlenir ve Türkiye de buna karşı koymaya zorlanırsa, kullanabiİeceçimiz bir hayli politik ve diplomatik kozlar vardır. Patrikhane meselesi, ruhban okulları, tamamiyle tasfiye edilmemis bulnnan Tnnan vatandaşlan meselesi bunlardan ancak birkaçıdır. Hattâ gerekirse, Lozanın bütün meselelerini gözden geçirmek üzere, Türkiye, bu antlaşmanın imzacılannı bir konferansa da davet edebilir. Bütün mesele, Türkiyenin anlasmazlık ve çatısmalardan kaçınmadığını ve kaçınmıyacağını göstermektir. Bütün Türk milleti bütün gücü ile Kıbrıs dâvasının ve Türk Tunan meselelerinin pesindedir. Bir hükümet için bu, her halde deger1i bir dayanak ve güven unsurudur. VERGILERIN TANZIHI I. SADI TINAZTEPE eyannameli mükelleflerin '» 4 unü teşkil eden 14.000 mükellefın tarımsal kazanç dolayısiyle verecekleri yıllık gelir vergisi beyannamesinin üç çeşit iç yaprağı mevcuttur. 27/2 a No. lu föy bilânço veya ışletme esasına göre defter tutan ziraatçiler tarafından dolduru lacaktır. Bunlar, G.V.K. nun 53. maddesine göre, yıllık hasılât tutan 150 000 liradan fazla olan çıltçilerdir. Bu iç yaprağa bilânço veya ziral işletme hesabı hulâsası ile ertesı yıla devreden mah suller ve varsa yatırun indirimıne aıt bılgı dercolunur. 27 "1 b gotürü gider usulüne göre vergı verecek mükelleflere aıttır. 8 tablosu vardır. Bunlardan 2 B ilâ 7 B tabloları mükeUefce boş bırakılacak, bu sütunlar ve goturü gider emsalleri vergi dairesince dodlumlmak suretiyle vergi hesaplanıp mukellefe bildirilecektir 27 2 c föyü de yine götürü gider usulüne tâbi mükelleflere aittır. Bır evvelkı ile farkı, hasılâta uygulanacak gıderlerın gerçek gider olarak mukellefçe beyanı ve matrahın bu usulde tâyinidır. B ödenen bina, buhran, savunma ve arazı vergilerı beşıncı tabloda gosterılır. Neticede dış yaprağa nakıl ve gelir vergisinden mahsup edılecek bu vergiler muafıyet sebebiyle ödenmemekte ise dahi yine bu tabloya dercolunarak gelir vergisinden tenzil olunacaktır. (Maliye MOfettisi) de edilen hasılât ile maliyet bedelı veya giderler ve aradaki fark gosterilecektır 9Servet bildirimi Yıllık gelır vergısı beyannamesine eklenecek yapraklardan bıri de 27/9 No. lu servet bildirimıdir. Gelirleri ücret, götürü ticarî veya mesleki kazanç, götürü gider esasına göre tesbit olunan zırai kazanç, gayrimenkul sermaye iradı, mevduat faizi ve bunun dışında 5000 lirayı aşmayan menkul sermaye iradından, saır kazanç ve ıratlardan muteşekkıl olanlar, G V K. md. 114 ıcabı servet bıldiriminde bulunmazlar. 6 sahifelik bu föyün A/I ilâ III tablolarında ticari. sınai, zirai, mesleki servet unsurlan; B/I ilâ VI tablolarında bunların dısındaki özel servet unsurları; C tablosunda da icmalı ve safi servet gösterilecektir. Bildırım bevanname ile birlikte ve açık olarak Versjı Dairesine tevdı olunur 7Menkul sermaye iradı beyannamesi 3000 mukelleflık bır zumreje inhısar eden bu beyanname, hısse senedi temettüleri, tahvilât ve alacak faizleri, iştirak hissesi kâr lan, banka mevduat faizleri... gelirleri için verilır. Her bankada 200 liraya kadar olan faızler ile kanunla gelir vergisı dışında bırakılan Devlet Tah villerı ve dığer kamu sektörü tahvilleri vergıye tâbi değildır. 27/6 No. lu foye bu iratların nereden elde edıldiği ve mıktan yazılarak arka sahıfede sayılan masraflar indırılır, ayrıca tevkif yoliyle ödenen vergiler gösteri lir. eni Rum faaliyetinin sebepleri \e çclisme yönleri üzerinde düsününce şu noktalar hatıra gelmektedir: Bir kere, ağustos ayından bu yana geçen yedi ay içinde Kıbrıstaki fiili durnm ağır bir sekilde Türkiyenin aleyhine olarak bozulmuştur. 89 ağustos müdahaletnizden sonra Yunanistan en az 10 bin askcrini Kıbrısa göndermiş ve bunun yanında 2530 bin kisilik Rura Milli Muhafız Teskilâtını en mükemmel sekilde silâhlandırmıstır. Bu demektir ki, bugün Kıbrısta en az 40 bin kişilik bir Rum askeri gücü mevcuttur. Bu ise, hucün, Kıbrısa yönelen herhangi bir faaliyetimizrie hesaba katmatnız gereken önemli bir faktörü meydaııa eetirmektedir. Tunanistanın \e Rumların bu fiilî üstünlüğü karsısında, diplomatik bir zafer beklediğimiz BirIesmis Milletler gelismeleri de bizim için gerçckten bir talihsizlik olmuştur. Genel Kurul gündemine girmis bulunan Kıbrıs meselesi dolayısiyle dünyanın 10 dan fazla memleketine gönderdiğimiz iyt niyet heyetlerinin temasları, gerçekten başarılı sonuçlar vermişti. Bu basanlı temasların sonunda Birlesmiş Milletlerdeki havanın gayet belirli bir sekilde lehimize döndügü, bizlat Birleşmiş Milletler ilçilileri tarafından ifade edilmişti. Lâkin Sovyet Rusya ve Fransa'nın Birleşmiş Milletiere olan borçlan yüzünden çıkan anlasmazlığın çözületnemesi sebebiyle Genel Knrulun gelecek eylül ayına bırakılması, Ruml a n ve Yunanistanı bir diplomatik yenilgiden kurtardığı gibi, bunlara yeniden altı aylık bir saman da kazandırmıstır. Görünen odur ki, Adadakl fiilî üstünlüğe dayanan Rumlar, bu altı ayIık laman içinde, ya meseleyi bir olup bittiye getireceklerdir veya Adada, Türklerin kımıldamasına dahi imkân bırakmıyacak bir kontrol tesisine gitmeye çalısacaklardır. Kesin olan nokta, Rumların bu altı ayı, ellerini kavusturup oturarak geçirmiyecekleridir. Bizim tutumnmuza gelince: 89 ağustos müdahalemizin arkasını getirip, sınırlı da olsa, Adada kendimize belirli ve devamlı bır üstünlük sağlıyacağımız yerde, bütün politikamızı Birlesmis Milletlere ve bu alanda kazanacağımız basarıya yönelttik. Şüphesiz, Birlesmis Milletlerde elde cdilecek bir başarıyı ve bu yoldaki çabaları Snemsiz saydığımızı sövlemek istemiyoruz. Fakat hareket ve faaliyetlerimiz arasında bir bag SEBEPLER Y 10Bilgi fişi Bılgı fışı 27/10 No. lu yaprağı teşkil etmekte olup mükelleflerin meslek gruplarının tesbitine ve beyan ettikleri kâr veya zararı topluca gostermeğe yaramaktadır. Arka kısmına geçırılecek hesap hulâsası. emtia seyri ve bilânço ıcmali 27/1 No.lu ticarî kazanç ^apraKından avnen ahnacaktır. • ••I • ••I 4Ücretlilerln beyannamesi Bilındığı üzere hızmet erbabı; işverene tâbi ve muayyen bir ış yerine bağlı olarak çalışanlar (G. V.K. Md. 61) olup yıllık beyanname vermezler; ışverenler bunla rın ucretlerını vergı tevkifatına tâbi tutarak muhtasar beyanname ile Maliyeye yatırırlar. Ancak, ücretliler, ayrıca vergıye tâbi bir kazanç ve iratlan mevcutsa, 85. maddede ifade şeklıni bulan «bir takvim yılı içinde muh telif kaynaklardan elde olunan kazançları toplama» prensipi dahilin de yıllık beyanname vereceklerdir. Burada şu 2 hali ayırmak gereklidir: a Geliri sadece ücretlerle (maaş, aylık, ücret.. v.s.) götürü usulde tesbit edilen ticarî veya .. meslekl kazançlardan ibaret olanlar yıllık beyanname vermezler. Bılfarz bır hastanede ucretle çalışan sağlık memuru aynca serbest faalıyeti sebebiyle kame alarak götürü vergi ödemekte ise yıl Iık beyanname vermez. b Geliri ücreti dışında ticarl, ziral, serbest meslek kazancı gibi kaynaklara dayananlar ücret lerini yıllık beyannamelerine dahil ederek 27/3 No .lu föyde gösterirler. Meselâ, muayenehanesi sebebiyle serbest meslek kazaneını yıllık beyanname İle bildiren bir diş doktoru, bilfarz bir özel okulda ucretle de çalışmakta ise aldığı ücret ile bundan kesilen gider, pnm ve vergilerı bu iç yaprağa derc ve vergi matrahına dahıl edecektır. B 8Sair kazanç ve iradların beyannamesi • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• •••• ">••> !•*• !••• !«•• !••• !••> !••• !••• !••• !••• !••• !••• !••• !«•• !••• 1964 takvim yılı içinde elde edılen başhca şu cıns kazançlar ıçın yıllık beyannamede venlecektır: a Satın alma, inşa, trampa gibi yollarla iktısap olunan gavnmenkullerın 4 yıl içinde satılBono tevkıfat ve tevdıatını gus maları halinde bır yılda 10.000 termeğe yarıyan bu ozel ilâvede, lirayı aşan kârlar; mahsuptan evve! vergıye tâbi genel matrah gosterilecek ve alınab Menkullerin 1 yıl içinde rak bono mıktan belırtılecektır. satılmaları suretiyle 2000 lirayı Nı«pet 1965 yılı için yine o o3 olaaşan kazançlar; rak tesbit edılmistır. c Haklann devnnden elde edılip bir takvım yılında 5000 li(') Son yazımızda. beyanname rayı geçen kârlar; kabı ile gider bıldırımını ınd Ârızî olarak alınan komiscelevıp vergilerın ödenmesı yon peatenMrllrkrserbvvt mesie* " ^»••Ve ilânını ele a'Iacağız kazancı .. gibi paraların 1000 liTARIN : ravı aşan kısımları; Tıllık gelir vergisi 27/7 No.lu föyde bunlardan elbeyannamesi 11Tasarruf bonosu özel yaprağı MEMURU ALINACAKTIR Şirketimizce muhtelif vilâyetlerde istıhdam edilmek üzere askerliğini yapmış (35 yaşını doldurmamış) lise veya yüksek okul mezunu elemanlar arasından ımtihanla yeteri kadar satış memuru ahnacaktır. İsteklilerin ve bu hususta fazla bilgi almak isteyenlerin: 1 İzmir'de Gazi Bulvan No. 31 2 Ankara'da Cebeci Caddesi No. 104 3 İstanbul'da Sirkeci, Nur Han kat 2 de Turyağ A.Ş. Mıntıka Satış Müdürlüklenne 5 nisan 1965 tarihine kadar dilekçe ile veya bizzat müracaatlan ilân olunur. Manajans 88 3078 HOTEL KENNEDY Sergıo: 11/3104 5Serbest meslek beyannamesi Türkiyede doktor, avukat, mımar ve emsali 21.000 serbest meslek erbabı yıllık beyanname verraektedır. 27,4 No. lu iç yaprakta hasılât ve gıderler gosterılır; giderlerin neler olduğu G.V.K. 68. maddesinde on fıkra halinde sayılmış olup gerçek miktarları bıldırllir; gotüru gider usulü kaldırılmış bulunmaktadır. Ancak, mü teferrık gıderler ıcın; ıstenırse. 5000 lirayı aşmamak uzere hasılâtm '/» 10 u gider yazılabilir. Tevkif yoluyla ödenen vergilerde bu yaprakta gosterılip mahsubu a'.ınacaktır. Müzikal Komedi SAIİHÜ DEPREHIERİ Doç. Dr. NEVZAT ÖCAL ir s y ı mütecaviz bir zamandanberi halkımızı çok yakından ilgilendiren, günlük gazete sütnnlarında sık sık yer alan, bir çok ilşili hükümet adamlarımızın yerinde inceleme yapmak ve beyanat vermek lüzumunu hissettikleri hâdiselerden biri, Batı Anadolunun Gediz nehri vâdisindeki şirin bir kasabamızda, SALİHLt'de iik sık vuku bulan yer sarsıntılarıdır. 9 subat fünü başlayıp iki hafta kadar hep aynı siddet Te frekansta devam eden, bir ara zâhirî bir sükunet devresine girdikten sonra 23 mart geeeyansı tekrar şiddetlenen sarsıntılar, AUahın yardımı ile can ve mal kaybına sebebiyet vermemiş, sadece bu ilçe halkını büyük bir huzurguzluk ve telâsa sevketmis, bu kıs mevsiminde bir panik havasının doşmasına ve halkın hemen tamamına yakın bir kısmının evini, barkını, işini ve gücünü terkedip civar yerlere göç etmesine sebebiyet vermistir. MEYDAN SAHNESİNDE TKRA 318 3082 BüGUNDEN İTİBAREN HER ZAMAN HİZMETİNİZDE B Peille bölgesinde vuku bulan sarsıntıların ancak 45 tanesi Monaco'da kaydolunmuş, merkez üstü bölgede hissedilen bu sarsıntılarda maksimum siddet 5 mm yi geçmemekle beraber halk arasında paniğe sebebiyet vermistir. Görülüyor ki Salihli sarsıntılan yukarıda sıralamış bulunduğuntuz özellikleri itibariyle bu üç sarsıntı kümesine çok benzemektedir. Uolayısiyle sebepleri de az veya çok benzer olmak gerekir. Ancak Batılı meslektaşlanmız da bu kümelerin sebeplerini ararken bazı faraziye ve ihtimallerden ileri gitmemislerdir. Biz de onların görüslerinden ilham alarak bu konudaki düsüncelerimizi şu sekilde özetleyebiliriz: 6Gayrimenkul sermaye iradı beyannamesi Kıra geliri dolayısiyle yıllık beyanname veren 40.000 mükellef mevcuttur. G.V.K. 21. maddesi 1cabı bır takvün yılı içinde elde ettikleri hasılât 5000 liranm altında olanlar vergiye tâbi değildirler. Bunu aşanlar gelirin tamamını beyan için 27/5 örnek No. lu föyü doldururlar. a Hasılâtın gösteribnesi: Bırinci tabloda gayrimenkul hak kmda bılgi verılerek o yıl için tahsil olunan kıralar gösterilir. Kiracı mevcut olduğu halde henüz odemediğı kira varsa buraya dahıl edilemez; şu hususun da unu tulmaması gerekir ki, kıra bedelı özel mercüerce takdir edilmiş ki ra veya o yoksa binanın gayrisalı iradmdan aşağı olamaz. İkincı tabloda, yıllık kira yekumına, Pğer varsa, bır evvelkı yıldan kalma kıralardan tahsıl edilenler eklenir ve bundan masraflar duşu lur. b Giderlerin beyanı: Masraflarmı gerçek gider olarak mdırmek istıyenler tablo 3 te sayılı 11 çeşıt masrafı indirebilırler. Burada her çeşıt idare gıderlerıyle o gayrimenkul için ödenen ı borç faızleri ve kendi meskenini kiraya verip başka bir yerde kira ile oturanların o eve ödedikleri kiralar da masrafa dahıl edilmıştır. Kıra getirmiyen kısma aıt gıderler ise masraftan tenzil edilecektır. Gerçek masraflarmı tes bit yerine goturü gider indirmek istıyen mükellefler ise tablo 4 e gayrısafi hasılâtın 'o 20 sını masraf olarak geçırırler. e Vergilerin mahsubu f * t i r « bln« T4 Çukur bölge r. N Pınar ve Dr. E. Lahn'm incelemeleruıe göre, Salihli kasabasmuı içinde bulunduğu Gediz nehri vadisi, doğu batı doğrultulu iki normal fay arasındaki blokun çökmesi neticesi meydana gelmiş bir çukurluk, yani bir Graben'dir, ve batı Anadolu deprem bölgesinde, oldukça geniş bir kırık sislemini ihtiva eden bir deprem cukurluğudur. Bu çukurluk boyunca Neojen içerisinde basamak şcklinde ve boyuna doğu batı fayları vardır. Aynca Turgutlu, Salihli ve Alasehir civaruıda kuzey giıney doğrultulu faylar da görülmektedir. Bolge sıcak ve soğuk maden suyu bakımından çok zengindir. Kasabamn arkasındaki yamaçlar gevşek Miosen gre ve konglomeralardan kasaba altında, ova ise Gediz nehrinin blriklntilerinden ibarettir. Bu sarsıntıların, tesbit ettiğimiz başhca Sselliklerini şn sekilde özetleyebiliriz: Magnitüd adını verdiğimiz âletsel siddet düffik, makrosismik siddet, zaman zaman hasara sebebiyet verebilecek derecede yüksek, günlük frekans, yani bir günde vuku bulan toplanı garsıntı sayısı oldnkça fazla; sarsıntılar son derece mevziî (bir çoklan, Salihliye 3540 Km. nzakhktaki Turgutlu ve Alasehir ilçelerinde dahi duyulmamakta) dolayısiyle sarsıntıyı doğuran enerji merkezi yeryüzüne çok yakın bulunmaktadır. 23 mart geceyarısı vuku bulan 12 en fazla şiddeti takriben 7 M*I mertebesinde bulnnan sarsıntıyı esas zelzele kabul ettiğimiz takdirde 9 subat 2 mart günleri arasında vukua gelen ve sayısı bir kaç yüzü bulan sarsıntılara bu zelzelenin habercileri diyebilir miyiz? D EN İYİ YAKIT EN Ç ABUK SERVİS LiKıDGAZ DAülTIM v e ENDUSTRi A S Büyukdere Cadd. 97 Gayrettepe P.K. lk MECİDİYEKlİY Geçmiş yıllarda Bu tip olaylara geçmis yıllarda pek az te•adüf edilmektedir. Fransada Tricastin bölge•inde 1933 sonu ile 1934 aralık ayı arasında bir yıl devam eden sarsıntılar olmustur. Bunların 200 ü 1016 mayıs 1934 aralıfında vuku bnlmus ve en şiddetlisi 50 Km. uzaklıkta dahi hissedilmemiştir. 10 aralık 1959 8 ocak 1960 arasn.ri Resmî istatistiklerimize göre Gediz vadisi hiç bir zaman tahripkâr bir zelzeleye sahne olmamıstır. Bu bölgede zaman zaman hafif depremler olmakla beraber bu depremler katiyyen acı neticeler husule getirmemiştir. Bütün bu gerçekler karşısında bugün yine de ilerisi İçin kesin bir şe> söyliyecek durumda bulunmadığımızı belirtmek isterim. Her şeye rağmen Batı Anadolumuzun bu şirin kasabasında uzun zamandır özlemi duyulan huzur dolu günlcrin uzakta bulunmadığına, bu hareketli günleri pek yakında devamlı bir siikunet devresinin takip edeceğine ve hattâ şu günlerde bu sükunet devresine girmis bulunduğumu7.a inanıyoruz. 12. Mart. 1<KS YETKİL! ADAPAZARI AFYON AKHİSAR ANTALYA AKÇAKOÇA BURSA BOZÜYÜK ÇORUM DENtZLÎ DİYARBAKIR LİKİDGAZ Tel. 1318 > 1198 » 1218 » 1722 » 32 • 2076 92 » 1424 1190 1051 MAMULLERİ SATICILARI ve DAĞITICILARI KONYA Tel. 1916 MALATYA • 1625 MUSTAFAKEMALPAŞA , 25 PENDÎK Mehmet Emın Koç RİZE Tel. 112ü SIVAS , 27S5 TRABZON > 1754 YÜZGAT . 14 ZONGULDAK > lühl SKHUİO 7 JU81 EREGLİ Tel. 162 ERZÎNCAN > 178 GAZİANTEP > 13911508 MARDÎN MARAŞ URFA (Toros Nakliyat) GtRESUN Tel. 1423 GÖLCÜK > 3172 GEYVE > 47 GEMLÎK > 19 ISPAPTA , 1346 İZMİT Tel. 1217 fNEGÖL » 115 İZMÎR 24244 26556 25842 KÜTAHYA Tel. 1591 KAYSERİ 1620 KIRŞEHİR » 1612 KASTAMONU » 1011 KARABÜK » 42672 KARACABEY 23 KAı :KÖY » 361303
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear