01 Ocak 2025 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHtFE DÖRT CUMHÜRIYET 20 Şubat 1965 J TANID1NIZ Ml ? Bursa Savcısı olarak adı duyuldu. Sonra birden bire Vali oldu ve Inonünün muhalefet gezilerinde nerede idare âmiri i.se orada hâdıse ç,ktı. Meselâ Burdur 27 Mayıs İnkılâbmdan sonra İ J T , £ V e b a « u n s l z o I m a k ««eliklerini kaıandı. Müfritti mutedil oldu. Bazan: « tnönüsüz iktidar» dedi. Bazan da: c, T }™nüsüz ^t'dar olmaz diye ilk fi'krini hükumsüz kıldı. şimdı bırıncı fiknnin önculüğünü yapmaktadır. Bundan önce balısettiğimiz gahıs Suat Hayri Ürgüplüydü Alanlarının kahramanı olan insanlar EMEKLI DEMEK DERTÜ DEMEK | ı ' I I | ı . I ' Ama ben, yukarda «Gunun kah ramanı» derken, bu, eskı gunlerin kahramanlarından soz etmek istemedim.. «Gunun Kahramanı» rjedığım. sanşın, uzun bovlu, orta yaşlı. tatlı bır «Ana» dır.. Dunyada hiçbır kelıme, bu tatlı hanımefendıyı, «Ana» sozu kadar ıfadelendıremez, sanıyorum . Çunku • adının açıklanma*ını istemiyen bu Ana'nın, Tanrı kotu gozlerden korusun, on tane evlâdı var.. tkısi lısede, üçu yuksek okullarda olmak uzere, 5 tanesi oğrenımde bulunan bu 10 çocuktan, üç kız evlidır.. Ve hepsi de «okumuş» tur. «Rahmetlı Bey«, îstıklâl Savasından başhyarak, Şeyh Saıt ısyanı, Hacco Isyanı ve Dersım harekâtında dovuşmuştur.. Butun bunlardan kalan sıra sıra madalyalarla, takdırnamelerle ovunuyoruz elbet.. Derken ağlıyor.. Zaten baska da hiçbır şey kalmadı.. Susuyor.. Gozlerımn yaşını sılıyor.. Ağlamış olmaktan. «zaıf» olmaktan uzulmus, sıkılmış bır halı var. «2. Şark'tan rahatsız dondu . O sırada Istanbul'da yapılan, bırçok yabancılann da davetlı bulunduğu bu>uk askeri gosterıye katıldı.. «Yapma, Bey, rahatsızsın» dedım, dınletemedım.. «En mümtaz askerler davet edildi bu gosteriye.. Bizım için ne şereftır bu'. » diyordu.. • Ana» gulumsuyor . Hanı. o 25 senelık Fener Bekçısının, uç ayda 220 lira alan eşının el hareketi gıbı bır gülumseyıs bu.. Bır zaman dalıp gıdıyor.. Sonra, gene dalgın bır sesle devam edıyor : Evet.. Şeref.. fevkalâde bir sey tabıî.. Fakat.. sadece mâşevıyatla da jaşanmıyor kı efendım.. Onsuz da ya^anmaz ama.. Gene de yaşamak ıçın kâfı değıl.. bu madalyalar.. takdırnameler.. bu, zamanında bızı o kadar mesut etmış «şeref» ler.. karın doyurmuyor maalesef.. Gerre uzun uzun susup duşunuyor.. O gunlerde. yânı o bü\uk Satranç... Briç ve Ankara înönü, brıç ve satranç... Ister iktıdarda olsun, ister muhalefette olsun, brıç ve satranç, înonünun etrafını daıma meşgul etmişti. Devri sabıkta, yani 1940 larda, înonü'nün Devlet Reisi olduğu gunlerde Ankara dıplomatları nın başlıca eğlencesı satrançtı. ö y l e ki, Inönu'nun pek sevgili Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şukrü Saraçoğlu da satranca ınerak galınca, Ankara Palss ve Karpiç salonları gunun bu saatinde duşünen dıplomatlarla dolmuştu. Boyl»ee satranç ve briç, gunlük polıtika hayatına gırmiştı. Hareketini Devlet Baskam reya Basbakana gore ayarhyan yabancı diplomatlar da, kısa zamanda bırer satranç ustası ke sılmislerdi. 1940 larda en ıyi satranç oyuncusu Buyuk Elçi Sovyet Rusyanın temsılcisi Smirrnoff'tu. Daha sonra Berlin Komiseri olan Smirrnoff, Basbakan Saraçoğlu ile hemen hemen her gun Ankara Palasta tatranç partileri yapardı. f Saraçoğlu ıse aynı o\unda ısrar etti ve: « Tıpkı» d^di «Rusyanın Törkiyeye kaısı tâkip ettiH politika gibi». Bu soz, o günler içın çok 6nemliydi ve o gunden sonra Saraçoğlu ve Smirnoff bır daha satranç oynamadılar. Bu hafta, Inönu ıçın hayli sanssız kapandı. înonu Başba kanlıktan istifa ettıkten bır gun sonra oynadığı bezıkte 36 lıra kaybetti. Evvelkı gun de Ankara Palasta yaptığı son bezık partısınde 8 lıra verdı. Boylece bu haftanın zarar bılânçosu înonü için 44 lıraya yukseldı. ir bankanın loş salonıında. omuz omuza sıkışmış, ellerine verilecek azıcık parayı bekleşen insanlar arasında, geçmiş günlerin gerçek kahramanlan yaşıyor. Savaş alanlannın, eğitim alanınuı, kısacası her biri, «kendi alanının» kahramanı olan bir yığm insan... Ve bu loş banka salonundaki manzara, bunun için bu kadar hazindir işte... B Röportoj: İsmet KÜR manevra gunlerındekı sıddetlı ve «sureklı yağmurlar romatızmalarını busbutun azdırdı.. Yatış, o \atış . Tam on yıl.. Dıle kolay.. tanı on yıl yatağa mahkum oldu.. 47 yaşındaydı o zamanlar.. 57 ya • şındayken kaybettık onu.. Emır eri almağı, belkı de ılk reddeden «uba^, rahmetlı kocamdır. Cepheden cepheye koşuş.. Îstıklâl Sa\aşı Şeyh Saıf Uyanı.. Hacco Isyanı.. Dersım Hare ketı.. Sıra sıra madaljalar.. Takdırnameler.. Sonra?... Beş tane=ı oğrenımde bulunan 6 çocukla bır ana ıçın bağlanmış aylık: 1066 lıra.. lnanamıyorsunU7. değıl mı' Inanılmaz buna.. 400 lıra ev kırası verıyorum dıvor Gerıye kalan 666 lıra 66 kurusla da 7 kısı geçınıvoruz Çocuklarım hep, ama hep ıftıharla geçerler . NaMİ engel olabılırım okumalarına 0 .. Subaylara bu kadar ev yapıldı.. Bari bıze de bıraz kredı verseler.. Üç aylıklarımızdan odesek.. Agır ağır öderız tabii.. Ama ne yapalım.. Kocalanmız, babalarımız vatan borç lannı çabuk çabuk ödemışlerdı. Bunu dıısunup bızım bu ağırlıgımızı bağışlasın Devlet.. Fakat bızı bo\ le garantısız yaşamak, boj'e avuç dolusu kıra vermek, bo>le yarı aç dolaşmak felâketınden kurtarsın.. Yazık bjze de Birden susuyor.. Sonra tatlı bır gulumseyış, yumuşak bır sesle: Hanımefendı.. kusuruma bakmavın.. Sesım de fazla vııkseldı.. Çok sınırlıyım de. Tedavı altındayım zaten.. Kolay mı, on yıl yatalak bır kocaya, sonra da altı yıl gçne yatalak bır kayınva lıdeye bakmak Hem de bır omur bovu, daS, baMr demeyıp, çok defa katır sırtlarında. dız boyu karda vatan topraklarını karı<î karış dolastıktan sonra.. Ikıde bir çarpısan, yânı olümle burun buruna yaşıyan bir erkeğ? sahip olmak ve bu arada on tare cocuk vetıştırmek. Bılmem ama pek kolav olma«a gerek, değil mi çfendım''.. Sesınde, hayatıyla övunen deJil; az evvelki heyecanından dolayı ozür dileyen, asîl bır alçak conulluluk var meklılık dılınde «maaş kırdırmak» denıyor buna.. O gun, bankanın emeklı olmıyan hademesı, o hayranı olduğum halk goruşüyle şoyle dıyordu: Bıze bakma, Hanım; bız, ku ru ekmek yer, gene de yaşarız.. Bız, boyle gelmışız boyle gıdıioruz.. Hem fakıre ayıp yoktur Ama bu zavlahlar.. tçim parçalanıjor vallaha bunlara. Allah kımseyı gorduğunden ayırmasın . Bunlann hah bi7imkınden de beter Emekülerin asıl felâketleri. • Bütun suçum. çok ya^amı? olmak » diyordu. 86 yaşındakı Istanbul hanımefendısi Hanı. •rahmet lı Bev»ınin adı, Büyuk Adamlar Ansıklopedısıni susleyen. babası Rus Harbınde şehit duşmuş \e şım dı, ayda elıne 136 5 lira geçmekte olan hanımefendi 33 5 yıllık oğretmen, kış ortasında ayağına geçırdıği param parça lâstık pabuçları saklamak ıstiyordu mesleği sorulunca.. Dört savaşa Katıldıktan sonra 47 yaşında yatağa duşmuş kahramanın 10 çocuk yetıştirmiş eşı: «Bızım rahmetlilerden daha çok kim feda kârhk etti bu devlet, bu mıllet içın. Bız 7 nüius. elimize geçen ayda 1060 lira..» diye isyan ediyordu . Devlet kapısında 37 yıl omur lü kermış bir başkasr «Bız yaptık bu asfaltları, bız1..» diye dırenıyordu, «Sımdı onların üstünde lüks arabalarını suren \ergı kaçakçıları yapmadı..» Vazıfe başmda sakatlanmış bır başkasının sesi, .Hangi memlekette vardır, boyle smıf sınıf emeklilık?» derken titriyordu. tster öfkeden deyin, ister acıdan.. «Söylevin bana, hangi kanun, hangi vic dan, hangi mantık cevap verebilir buna?.. Hayat, onlar için ne ise, bizim için de odur'.. Onlar için ne kadar pahalıysa, bizim içın de o kadar pahalı. » • Dilensen, dılenemezsın.. Çalıssan, çalışamazsın..» diye kekelıyor du emeklılerden biri de.. Ve işte. emeklılerın asıl felâket lerı de budur!.. Bır zamajılarm kahramanlan, go ğuslerınde Istiklâl Madalyasiyle, topraklarına kanlarını kattıkları şe hirlerden biıinın bir koşesıne çomelip gelip geçenlere avuç açamaz lar.. | ı I ESPRİMİZ AYNI Gokhan Evliyaoglo, Yeni îs tanbulu bıraktıktan sonra bazı gazetelerden yazı teklifleri alıyor. Bunlardan birı d yarısolcu bir gazete .. Evhyaoğluna sordular: « O gazetenin görüsü baska, senin görüşün baska. Ne olaeak?» 1945 te harb bitmıs, Sovyetler Evliyaoğlu güldü v e : Montreux andlaşmasının tâdılı • Neden» dedi. «Iki görflşfin ile Kars ve Erzurumu ı.itemış de esprisi aynı...» lerdi. Iki devlet arasında savılı Söz, Evliyaoğlundan açılmısruzgârlar esiyordu. Ve Saraçoğ ken onun bir rıcasım da yerine lu ile Smırrnoff, satranç oynu getirelim. Evvelkı gün gazeteyorlardı. mizde Ürgüplunun, Basbakan Smırrnoff oyunu bindırmişti. lığa tâyini üzerine onun • Saraçoğlu ıki piyon ve bır şah« Ellerim kırılaydı da kır la sıkıştınyor, fakat bir turlu mııı oy vermeseydim...» «mat» ı yakalıyamıyordu. Oyun, Sozü çıkmıştı, Evliyaoğlu bu bu şekilde saatl»rce surebılirdı •öz için: Smirrnoff" « Vallahl de, billâhi de ya« Ekselâns, dedi. «Bn stkil Un» diyor. «Ürçilplünün Basbade oynarsanız oynn saatlerce kan olmasını ben tekiif etmiş devsm eder.» tim.» Bır zamanın oğretmeni, daire mü duru. kısım âmıri, hâkımi, savcısı ve onlara eşjik etmış kadınlar dilenemezler... Pekı. n'aparlar o halde Ne yaparlar"1 ne yapabılirler'. Yok olmaz bovie şey'. Yuz bın lerın, butun gençlıklerını, butun verımlı jıllarını hem de «bır lok ma, bır hırka'^ a» • «omuıup ^onra da onları boyle sefaleün ortasına bırakıvermek.. Korkunç bır şey bu İlgılıler, kanun japıcılar, butçe duzenlejıcıier, zahmet olmazsa bır •av ba^ı.nda. emeklı maaşı dağıtılan bir müesseseye bır saat ıçın uâravıverin de. «eski emeklileri», bu, bir zamanın kahramanlarını bır arada goruverin... Eminım kı bundan sonra artık, sıcak odanız sızı uşutecek, lezzetlı yemeklerınız boğazlarınızda duğum lenıp kalacaktır . Evet. boyle olacaktır, buna emınım, bır ınsan yureğı taşıyan her yaratık ıçın durum, başka turlu olamaz SON Kıiırısıı çın rınıselerine iliştirilen paralarla Kıbrısiı Türkler düğünlerinde eski âdetlerini hâlâ muhafaza ediyorlar Geçen hafta Londrada yap ıan bır düğünde genn ve damatlı eibıseleri üzerferme iğnelenen sterlmie'den görünmez oldu RESAT ERTE BtLDİKİYOR: Londra Kıbrısiı Turklerın jıllardanberı devam eden bır duğun geleneklerı vardır. Kıb rıslılar, nerede ve ne saıtlar al tında bulunurlarsa bulunsun lar bunlardan vazgeçmezler Geçen hafta Londradakı bır Turk aılesı, bu sekılde bır duğun hazırlamıstır Bu âd~te gö re, duğun gece<;ı butun eğlen • celer bıttıkten sonra gelın \le damat, yanlarına ıki güzel genç kız alarak bır kursüye çıkarlar. Bu arada venı evlılerın etrafına toplanan mısafırler. ıki genç kızdan aldıkları ıŞnelerle jtllenndekı sterlınlerı, gelın ile reytn \akaTanrf» fffrt*1 t^^t^^mm Bııçck duğunlerde ıgnelenen sterlınlerın çokluğundan gelın ve damadın elbıselerı goıunmez hal° gelır. Yukarıdakı fotoğrafta da son gunlerde Londradd Kıbrı« Turk lerı arasında kutlanan bu ?ekıl bır duğunde, elbıselerıne sterlınler ılıstırilen genç bır çıft gorülüyor TELEFUNKEN RADYOLARININ Hazırltyan: T. AYTUL UÇUNCÜ ŞAHISLARA DUYURU Muhtelif (ahıslardan veya müesseselerden firmamra veya şafiulanmra temsil ettiğinden veya bizler namına hareket ettiğinden bahsile muamele icra eden, mal alan vs. surette iltizami muameleler yapan Alim Dağoğlu'nun çahıslarırruz veya müessesemizden hiç bir alâka ve münasebeti bulunmadığı gibi kendisine verilmi? vekâlet veya temsil selâhiyetinin de mevcut olmadığını üçüncü şahısların ittilâlarına arz ederiz. Gaffar Dağoğlu Cafer • Dağoğlu halefleri » • • » •• • • • • • •• • • • • • • « • « • • • • • • • • • • • « • • • • • • •• » • • • • • • « • • • • • • •• •• • • • • • • • • • • •• • • • I Ölü evi 2rbi İKRAMİYELİ radyo progıamını l yarın saat ^ 13,5014 arasında İSTANBUL J^ADYOSUNDA mt^^mmmammmmmmmm dinleyiniz.ı BİTECEK Pl&nı Uzmanı Amerikanyadajj Ja,mayika.nya,da.n FAMİKASI AST AYAK SACAK Cumhuriyet 2041 Zaten, bu los banka 'a'oııunu tıklım tıklım dolduran ınsanların yuzund", hep aynı a^îl alrak gonulluluk var. Hepsı de o kadar ?e?sız ki.. Koca «alonda ha fıf bır uğultu bıle >ok Bır olu evinde gibi, he>kes ağ'r ve lesMZ harekçt edıyor. Çoğıı konuşnıuvor bıle Dıkkat edıvorum. vuzde doksanının eHndeki çek uç ay sonraki tarıhı ta«ı\or K Mezbaha, Soğuk Depo9 Buz Fabrikası Yaptıran Kuruluşların Dikkatine Genel MudurluRumuz Merkez Atelyelerınde aşağıda yazılı makına ve tesısat ile soğutma endustnsı ıçın gereklı teçhızat uvgun «artlaıla ımal edılmektedır BUZ FABRtKALARl : Komple buz fabrıkaları Evaporatörler Buz kaiıplan (12. 5, 25 Kg.lık veya talep edılecek standartlarda) Buz kırma makınaları SOGLK DEPOLAR Soğutma iınıtelen (Salamuralı ve amonyakh) Tavan ve duvar serpantınlerı (Salamuralı ve amonyakh) Soguk oda kapılan MODER.N MEZBAHALAR Kesım salonu arabaları (Kuvetlı, askılı, tablalı. kancalı, kolay hareket edebılen ve her türlü hıjyenik şartlan saglıyacak özellikte arabalar) Monoray teçhizatı (Ray, henger, makaslar) Sığır kaldırmı rinçleri Su rezervuarlan Türhay Endüstri vc Ticarvf lııııııiııı Sirkclindcıı Sicıl No. 50736/3382 Şirketimiı yıllık umumî heyeti 16 mart 1965 salı günü saat 16.00 da, İstinyede Çayırbaşı sokak No. 1 deki Şırket Merkezinde âdiyen toplanacaktır. Sayın ortaklarımi7dan, nama yazılı hısse sahıplerine dâvetiyeleri gönderüocektir. Hâmile yazılı hisse sahiplerinin de en geç 9 mart 1965 tarihine kadar hısse senetlerını Şırkete tevdi ederek giriş kartı almalan ve sözü geçen gün ve saatte toplantıya iştirak eylemeleri ve kendileriru bilvekâle temsil ettirmek isteyen ortakların da verecekleri yetki mektubu örneğini Şirket Merkezinden tedarik etmeleri rica olunur Kâr ve zarar hesabı, bilânço, yıllık rapor ve murakıplar raporu 28 şubat 1965 gününden itibaren Şirket Merkezinde sayın hissedarlarımızın tetkikine âmade bulundurulacak ve bir sene içinde de bunlardan bir suret aldırılabilecektir İDARE MECLIS1 GÜNDEM 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Şirketin 1964 yılı hesap ve muameleleri hakkında Meclisi ve murakıplar raporlarımn okunması, İdare • • Konu ve resim: Ayhan Başoğlut PRENSES 123456789 ;f=l=NA OiMAZ UAM\ BOLDAN 8AGA: 1 «Kundurama kum doldu» •arkııından iki töz. 2 Bına yapuzmanları (çoğul). 3 Bır engelın üzennden atlayıp geçme reketi yaparak, bir çesit kardeşin yansı. 4 T e n i bir «sayı» dır, elbiıelerin omuzlannm içerinne konulan pamuk çeşıdi. 5 T e n i •Ycmin!» dir, «dıizineden iki «k fik layıda tutgunluk» anlamına iki iöz. 6 Üfüren kuvvetlerden, köl« gibi bir şey. 7 Bır harfin okunusu, fOD defa bütün •iyasi mahkumlara tatbik olundu, «peder» in yansı. 8 Çevrilince «Hınt Avrup» ırkmdan kucakta çahnan bir musiki aracı leracuı» belirir, (iki söz), konut. 9 Büyük Bri tanya Adalan ila Arrupa arasmdaki deniz, nota. TTJKARIDAN A 9 A Û T A : 1 Yine «Kundurama kum doldu* farkısından bir baska iki söz 2 Bir Musevi erkeğinin adı, cil•cli tavır. 3 Görme imktnı bu lunmıyan kisi, maaş almak için başını beklediğimız, besi maddelerinden 4 Bır türküye gore «ayva» ya böyle denilemez, kimi sind« hiç yoktur kimisinin de ba sından asmıstır. 5 Alafranga • aferin!»ler (ço ğul). 6 «Ki mızı renkteki vücut besleyicı su» mânasına ıki söz, Kuzey Afrikada bir devlet. 7 «Lâtife» nin yansı, şenlik gün DUnkU bulmacaniD lerinde caddehaUedlhntı seklj ler» kuruiur 8 «Uzakta bulunan merkeze bağlı kuım» karsılıgı iki söz. 9 f MOTORLC ARAÇ KASALARI Termos kasalar (Buı ioğutmah, vantılisyonlu et askı çengellı ıraç kasalan) Fngorifik termos kasalar (Sogutma finiteli kasalar, donmu? tt v» bahk ile çeşıtli yiyecek maddeleri nakline mahsus). Daha genis bilgi alınmam içın Ankara'da Genel Müdürlük ve tstanbul'da Bahçekapı Yen! Valde Handa Bölge Müdürlüğümüz teknık servıslen ilgililere yardımcı olmağa hazırdır. llgililerin bilgilerine gaygılanmııls ranarn. t Şirketin 1964 yıh bilânço, kâr ve zarar hesabının tetkik edilerek tasdiki ve İdare Meclisi ile murakıpların ibrası, 1964 yılı kânrun tevzii ve ödeme zamaru hakkında alınması, karar MüddeÜ biten İdare Meclisi azasının yerine yeniden ıntıhap yapüması, 1965 senesri için iki murakıp intüıabı, 1965 »enesi için İdare Meclis! âzalarının huzur haklan murakıpların ücretinin tesbiti. İdare Meclisi azalanna Tıirk Ticaret Kanununun 334 Ue ve • ET ve BALIK KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Bamn 2068 . A. 1148/2037) 335. maddelerinde yazılı mezuniyet verilmesi muameleleri yapabilmeleri için Cumhuriyet 2042* »»•»••••••••••••••»•••••••••••»••••••••••••• 4O • 20 Şubat 1926 tarihli Cumhuriyet'ten Türkiye ile Suriye ntüzakereleri bitti Hariciye Vekilimiz Tevfik Rüştü Bey ile M. Henry De Jeuvenell ve M. Albert Sarrot arasında eereyan eden müzakereler sona ermiştir. Suriye ile Türkiye arasında beş seneden beri devam eden bu müzakereler nihayetinde bir itilâfname imzalanmıs ve tarailar kötü bir anlaşmazlık tehdidinden kurtulmuşlardır. Bu itilâfnamenin birinci maddesi komju memleketlerden müşterek hudutlara karşı her hangi bir hareketi bertarai ve karsılıkh bitaraflığı temin etmektir. Bundan başka kaçakçılık ve iadei mücrimin (suçluların iadesi) gibi, gümrük resmi, askeri nakliyat gibi maddeleri de ihtha etmektedir. lar. t ^ Nikola. Kenan, Lisanettin ve Arap Fahri Nikola'nın revcesi (eşi) Ankaraya sevkedılmıştir. Bir konser Son zamanlarda Alman sanatkârları şehrimize geldıkçe Hımayeietfal (Çocuk Esirgeme Kurumu) menfaatine birer konser vermeği adet edinmişlerdir. Bu arada İstanbula gelmış bulunan Berlin Operası bas solisti Herr Schlunsuss ile bizim değerlı sopranomuz Nimet Vahit Hanım da bu konsere katılacaklardır 1 DİKKAT Kapalıçarsı, Mah (ı mutpaşa, Fıncancılar, Sultan •) hamam, Rızapaşa, Marpuççu (l lar, Telefon Mudurlüğü cı (l varı, Emınonü, Sirkeci, Ka (l rakoy, bütün civar ve hava (I lilerinde hısseli hıssesiz dük kânlar aranıyor Tel: 22 18 76 Cumhuriyat VM Bir intihar teşebbüsü Dün aksam Boğaziçinde, Kuzguncuk açıklarında, Zehra Hanım isminde bir genç kız kendisini 71 numaralı vapurdan denize atmak suretiyle intihara kalkışmış fakat vapurdan indırılen sandalla kurtanlmı$tır. Bütün isticvaba rağmen genç kız neden intihara tefebbüs ettiğini söylememiştir. Bir casusluk dâvası Ankara İstiklâl Mahkemesi bir casusluk dâvasına bakmaktadır. Nikola ismlrde bir Rum gazetecl ile Kenan, Llsanet+in ve W de Arap Fahri bu dâvanuı ««niVlıın arasında bulunmaktadır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear