15 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE İKİ CUMHURÎTET ıııiEiııııııımııııııııııııııııiııııııııımıııııımııuıııııııııııııııııııifiıiiHiıııııııuıııııııımııııııiiiııııııiıııı tıııııııııııııınııııııııııııııı 2 Şubat 1965 ismet Paşanın konuşması Ecvet Güresin'in aşırı sağ ve sol akımlar konusunda İsmet Paşaya sorduğu suallerin cevabını önceki gün gazetemizde okudunuz. Sıralı, düzenli ve numarah sorulara teker teker değil de genel bir cevap verilmesi, konuya yeteri kadar açıklık verecek bir konuşmadan kaçınılmasını sağlamıştır. Zaten aşırı sağ ve sol tartışması fikir spekülâsyonuna pek elverişli bir ortamdır. Kullanılan kelimelerin çeşitli kafalarda yarattığı kavramlar değişiktir; kuUamlan kelimelerin tarih içindeki zamanlara göre anlamları değişiktir; ve kullanılan kelimelerin ülkelere göre anlamları değişiktir. Bu kadar dağmıklıkta berkese kabul ettirecek ölçülerde konuyu toparlamak pek zordur. § Hukuk Konuları I M. Eğitim Konuları ııııEııııııııııııııııııııııııtııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiMiııııııııııııiMiııııııııııııııııııııııııııııııEını Mutlu Aküve Malzemeleri Sanayi Anonim Şirketinden Yazan: 21 numarah Danıştay Kanunu 24/12/ 1964 tarihinde kaİsmet Paşanın konuşmasını iyi niyetlerle ve gerçek fikirlerini bul edilmi? ve anlamak için okuduk. Çoğu zaman olumlu kapıları açık tutan bir 31 Arahk 1964 taIstanbul hudutları içinde yılkonuşma bu... Rabat bücumlara açık kapılan da pek bol... Meda 5 milyar lira civarında bina re hukuku aianında bılimsel arihli Resmi Gazetede yayınlanaselâ 1965 Türkiyesinde bir Başbakan gerçek fikir özgürlüğünü kave arazi vergisi toplanmaktaraştırmalar yapmak ve mesleki rak, yayın tarihinden itibaren bul etmiş Batı toplumlarını kastederek: dır. incelemelerde bulunmak için ayyürürlüğe girmiş bulunmaktadır. «Şimdi bütün dünyada adedi belki üçü beşi bulmıyacak lıkları, hakiki yol masrafları ve Vergiler Özel İdare Vergi DaBiz bu yazımızda, bu kanunun bu anlayışa varmış milletlerin usullerine bugün özenmek tehlikeli gündelikleri verilmek ve iki yılı ireleri tarafından tahsil edilDanıştay mensuplarına sağladığı bir heves olur...» cümlcsini nasıl söyler? Abdülhamid devrindenberi geçmemek şartiyle idarî yargı mekte, fakat şehrin hızla geliş menfaatler üzerinde duracak, idaTürkiyede fikir özgürlüğü kısıtlamalan hep bu gerekçeye dayanmesi karşısında mevcut vergi ri yüksek mahkeme olan bu mü sisteminin uygulandığı yabancı mıştır. memleketlere, Başkanlar Kurulu daireleri yetersiz kalmaktadır. essese ile diğer yüksek mahkemeler arasında husule gelen ve Da nun kararı üzerine Birinci BaşHalkın zor durumda kalmasıJsmet Paşanın buna benzer ve rahatça vurulabilecek yerleri kan tarafından gönderilebileceknıştayın lehine, diğer yüksek pek bol konuşmasını bu açıdan ele almak istemiyoruz. Anlaşılıyor nı önlemek ve vergi toplamayı lerdir. mahkemelerin aleyhine vücut ki Paşa, bugünkü kısıtlı fikir özgürlüğümüz içindeki kısıtlı bir dedaha olumlu bir hale getirmek mokrasiyi yannlara hazırlık için daha elverişli buluyor. Bu niyet bulan ayrılıktan bahsedeceğiz. için 4 yeni vergi dairesi açılaYukarıda da işaret ettiğimiz ttstünde tartışılmaz. Çünkü bu bir niyettir, bir inançtır. caktır. ll Özel Idare Müdürlügibi idarî kaza organının bu en Her şeyden önce şurasını işağü bu konuda çalışmalar yapyüksek merciine kanun koyucuBizim asıl üstünde durmak istediğimiz tsmet Paşanın aşırı sol ret etmek istiyoruz: Anayasaya maktadır. ve sağ akımlarını teşhis ederken koyduğu ölçülerdir. Diyor ki Başnun vermiş olduğu bu imkânlar, göre üst derece bir idare mahkebakan aşırı sol ve sağ konusunda: yerinde ve öğünülecek bir hâdiToplanan bina ve arazi vermesi olan Danıştayın lehine birsedir. Ancak meselenin memnugilerinden Özel Idareye düşen takım haklar tesis eden bu ka «Aslında her ikisinin esas gayesi hürriyet nizamını bertaraf niyeti mucip olan bu ciheti yapay da 90 milyon lira civarınnun dolayısiyle, duyduğumu2 edlp kendi totaliter, müsamahasız, katl sistemlerini iktidara genında bir de yürekte ukde bıradadır. memnuniyet, her türlü takdir his çinnektir.» kan ve diğer yüksek yargı organsinin üstündedir. Idari uyuşmazKonuşmanın bütüniinde bu cümle tamamlanmaktadır. İsmet larını tedirgin eden başka bir T.Ü. öğrencileri sınaî lıkları ve dâvaları çözecek, BaPaşaya göre «iki ifrat ucunun, tabiatları itibariyle zerrece farklan yönü bulunduğunu da inkâra kanlar Kurulu tarafından göndeyoktur ve her ikisinin de demokratik rejim aleyhine bir anda birtesislerde staj yapacaklar imkân yoktur rilecek kanun tasanları hakkında leşmeleri her zaman kabil olmuştur.» Başbakan aşırı solu «sosîstanbul Teknik Üniversitesi ve düşüncesini bildirecek. tüzük ta*** yalizmin en ifratlı şekli» aşın sağı ise «Hilâfet nizamı, bütün mevYıldız ve Maçka Teknik Okullan kinci Cumhuriyetin Anayasazuatın din esasına istinat etmesi» diye tanımbyor. Bir kere bu taöğrenci Cemiyetleri, Sanayi Oda sarılannı ve imtiyaz sözleşme ve şartlaşmalannı inceliyecek. Başsı üçüncü'bölümünü «yargı» ya rifler yanlış bir biçimde karşı karşıya getirilmiştir. sına müracaat ederek, üyelerinin bakanhk tarafından gönderilecek tahsis etmiş, bu bölümde yükyaz aylarında sınai müesseselerde Çünkü «sosyalizmin en ifratlı şekli» aşırı sol olursa, «kapitatürlü işler hakkında mütalâasmı sek mahkemelerin, hangi mahkestaj yapabilme imkânının yaratıllizmin en ifratlı şekli» aşırı sağ olabilir. bildirecek olan böyle bir yüksek meler olduğunu açıklamıştır. Kamasını istemişlerdir. Bunun gibi «Hilâfet nizamı, ve dinî mevzuat» aşırı sağ olursa, ve bağımsız müessese mensuplanunun kabul etmiş olduğu protoÖğrenci Cemiyetlerinin bu istek «Cumhuriyet nizamı ve lâik mevzuat» aşırı sol olur. rınm yaşama ve refah seviyelerikol sırasına göre Yargıtay, Danışlerini Sanayi Odası bildiri yayınnin yükseltilmesinden dolayı, tay. Askerî Yargıtay ile UyuşBu kavramlar karışıklığı ve tariflerin yanlış bir biçimde ele lıyarak müesseselere duyurmuşmemnuniyet ve sevinç duymıyamazlık Mahkemesi, yüksek mahalınışı tabiî İsmet Paşayı bütün iyi niyetlerine rağmen yazının tur. Dört müessese, stajiyer alacacak bir Türk vatandaşının bulukemeler olarak sayılmıştır. Anabütününde baştan sona yanlış teşhislere sürüklemiş. Aşın sağ ve ğını Odaya bildirmiştir. nacağına da ihtimal vermemekyasa Danıştayı, üst derece bir sol cereyanların ille de antidemokratik karakterleriyle ele alınması Özel İdare memurlanna öğle teyiz. da yanlıştır. Seçimle iktidara geçmeyi düşündükleri anda ikisi de idare mahkemesi kabul etmekle yemeği verilecek demokratik olurlar. Nitekim Batı demokrasilerinde böyledirler. beraber, Yargıtayı «Adliye mahKanunun 114 üncü maddesine özel İdare memurlarına her gün Ama İsmet Paşaya göre aşırı sağ da, aşın sol da antidemokratiktir. kemelerince verilen karar ve hügöre Danıştay Birinci Başkanı Bu görüş bizim ülkemiz için de yanlıştır. 1950 den sonra Türkiyeöğle yemeği verileeektir. Bu makkümlerin son inceleme mereii» ile Daire Başkanları, üyeler ve de hem de seçimlere dayanılarak yürütülen politikanın hem iktisatla 1965 Özel İdare Bütçesinde olarak kabul etmiş ve Askeri Başkanun Sözcüsü birinci deresadi. hem siyasî açıdan aşın sağa kaydığını biliyoruz. Üstelik aşın «öğle yemeklerine yardım fonu» Yargıtay için de aynı hukuk tece, yani devlet bareminin en yük rimini kullanmak suretiyle 141 dediği akımlan sadece tek partili düzene bağhyarak teşhis etmeğe ayrılmış ve 300 bin lira tahsisat sek mertebesi olan iki bin lira çalışan İsmet Paşa, 1938 den sonra Türkiyede süren tek partili ankonmuştur. inci maddesinde »Askeri Yargıaylık alacak ve aynı kanunun 166 tidemokratik rejimin aşın sağ mı, aşın sol mu, yoksa aşın orta Çalıştıklan dairelerde yemek pitay, askeri mahkemelerce verilen bir rejim mi olduğunu düşünmelidir. nci maddesine göre de bu saydışirmek için uygun yer olmıyan vekarar ve hükümlerin son inceleğımız kimselere aylıkları ile be me merciidir» hükmünü koymuşya merkeze uzak dairelerde çalıBu kavramlar kargaşahğında, İsmet Paşa olaylara sağlam teşraber. aldıkları birinci derece ayşan memurlara da yemek paraları tur. his koymakta zorluk çekecektir. Türkiyede şimdi bütün mesele lığı iki bin liranın yüzde altmışı ödenecektir. Bir memura yapılan ileri cephenin birleşerek demokrasi düzeninde müesseseleşmeye Askeri Yargıtayın ehemmiyetı ayrıca ödenek olarak verileeekyardımı ayda 45 Iira kadar tutdoğru yürümesidir. Bunun için de fikir özgürlüğünü kısıtlıyan 141 umumi efkârca, askeri suçlarla tir. Şu hale göre Danıştay Birinmaktadır. ve 142 nci maddeleri açık ve seçik bir hale; yani Menderes devhalkın ve basının yakından alâci Başkanı ile Daire başkanları rinden önceki durumuna getirmektir. Yoksa soyut sağ ve sol tarTrafik memurları için 10 kadar olamaması dolayısiyle. son ve üyeleri, Başkanun Sözcüsü ötışmaları karşılıklı ithamlarla havada kalır. Halk Partisi 1950 lerde zamanlara kadar. lâvıkl veçhivle motosiklet alınıyor denekle birlikte ayda üç bin iki Biiyiik .Millet !VIeclisinde 141 ve 142 konusunda savunduğu resmî Trafik kontrollarının olumlu bir yüz lira alacaklardır. Bundan baş büinmemekte idi Fakat 21 Magöriişü gerçekleştirse, hem sözünü tutmuş. hem de demokrasiye yıs sanıklarının duruşması esnave fikir öz.eürlüğüne hizmet etmiş olur. . Bu memlekette hiç kim hale getirilmesi için 10 motosiklet ka Danıştay meslek mensubu osında bütün gözler Askeri Yargıalınması kararlaştırılmış ve bulan başyardımcılar, yardımcılar, senin kimseye: taya çevrilmis. bu kaza organınun için İl Genel Meclisi tarafınkanun sözcüleri. kanun sözcüsü Ben send'n daha vatanseverim... demeye nasıl hakkı yoksa: dan gerekli ödenek ayrılmıştır. yardımcılarına da bin beş yüz li nın önemi. kaza organları arasm Ben seı "en daha demokrasi severim... demeye de hakkı daki mevkii, Anayasaca yüksek Hasta naklinde karşılaşılan can ra, yani üçüncü derece ayhktan yoktur. EUe tutulur olaylar üstünde konuşmak, bu çeşit fikir spemahkeme sayılması sebebi olankurtaran sıkıntısını gidermek için başlamak ve aşağıya inmek üzekülâsyonlarını önliyecektir. Bunun için gelelim dönüp dolaşıp 141 de Sağhk ve Sosyal Yardım Müdiir re derecelerine göre aylık ve al ca mehahefivîe, umumi efkâr öve W2 ye... nünde canlanmıştır. lügü 10 cankıırtaran arabası alacak tı yüzelli liradan başlamak üze•ır re de, yine derecelerine göre, öAdliye mahkemelerince veridenek ödenecektir. lcn kararların son mercii olan Kayınpederinin kasasını Yareıtaya gelince. bu müessese ^ soydu anun. Danıştayın Birinci BaşO'manlı tmpBratorfugünHn ear~l Tfurius Gülây adında ur şahjs, kanı, Daire Başkanları, üyeleba vörclme «a»ı etan Ta*ı*imat Tdün, damadı tarafındanTtasasmın ri ve yardımcılariyle, Başkasoyuldugunu polise büdirmiştir. nun Sözcüsü ve yardımcılarını Kayınpederinin uykuda bulundumeslek mensubu saymıs, idare ğu bir sırada cebinden çaldığı anahtarla kasasını açan ve 11 bin işleri ile uğraşan müdür ve memurları bu smıf dışında bırakmış lira alarak ortadan kaybolan Orhan Bizlerl »onsuz »cılarla bırakıp tır. Böyle olmakla beraber bu Hacoloğlu adındaki genç, polisin aramızdan aynlan sevgill, müşsınıftaki memurlar da unutulmabütün aramalanna rağmen bulunafik. faziletll büyük lnsan, Hik»mıs, kanunun 168 inci maddesi mamıştır. yeci ve İstanbul İkincl Noteri ile altıyüz liraya kadar aylık aŞehir Hatları vapurlannın merhum lanlara aylıklarından ayrı olarak yolcu sayısı azaldı Şirketimizin senelik âdi Umumi Hey'et toplantısı 27 Şubat UMRAN NAZİF'in her ay yüzer ve altı yüz liradan Denizcilik Bankası Şehir Hatları 1965 Cumartesi günü saat 11.00 de Şirketimizin merkezi Kartal vefatının kırkıncı günün* tesafazla alanlara yüzellişer, mübatşletmesinin gemileri ile 1964 yılı Meşeli Ayazma mevkii Pendik Caddesi 54 numarah mahalde yadüf eden 7 Şubat 1%5 pazar günü şirlere ise yetmiş beşer lira taziçinde 57 milyon 100 bin 567 yolcu öğle namazım mütaakıp Şişli pılacaktır. minat verilmesi hususu kabul etaşınmıştır. Bir önceki yıla göre Camii çerifinde aziz ruhuna itHissedarlar Umumi Hey'etine arzedilecek Idare Hey'eti ve dilmiştir. Boğaziçi hattında bir milyon 996 haf edilmek üzere Mevlidi Nebevî murakıp raporlan ile bilânço ve kâr zarar hesaplarını Ticaret bin 417, Haliç hattında bir milyon kıraat ettirileceğinden onu seKanun, Danıştayın meslek men Kanununun 362 nci maddesinin 3 üncü fıkrası gereğince merkevenlerin ve din kartfeşlerimizin 142 bin 844 ve İzmit hattında 209 suplanna, 117 nci maddesiyle yazimizde hissedarların tetkikine âmade bulundurulmakta olduğuteşriflerini rica ederiz. bin 280 daha az yolcu taşınmış bu bancı memleketlere gönderilme EŞİ VE ÇOCUKLAM nu arz ederiz. lunmaktadır. hakkını tanımış bulunmaktadır. Muhterem hissedarlarımızın toplantı gününden en geç bir Geçen yıl sadece Marmara hattın Danıştay meslek mensupları, idaCumhuriyet 1415 hafta evvel şirketimizin merkezine ellerinde mevcut hisse senetda 273 bin 758 artış görülmüştür. lerini ibraz ederek giriş kartı almalannı rica ederiz. Böylece 1963 yılına göre 1964 te Şehir Hattı vapurlarında taşman yolİDARE HEYETt cu sayısmda üç milyon 74 bin 783 G ÜNDEM : 9 E KER Cl ^ azalış olmuştur. Bu azalışa sebep olarak, 1962 yı1 tdare Meclisi ve Murakıp raporlan ile 1964 yılı bilânço ve lında bilet ücretlerine yapılan zam kâr zarar hesabınm okunması, ile otobüs ve dolmuş gibi araçlann 2 Rapor ve hesaplar üzerinde görüşülecek hesabatın tasdiki rekabeti gösterilmektedir. ile İdare Meclisî ve murakıbın ibrâsı, 3 1964 yılı safi kârının durumu hakkmda karar alınması, İAHÇEKAPl 4 İdare Meclisinde kur'a isabeti suretiyle aynlan üyenin yeŞUBAT 2 RAMAZAN 30 1OO S E N E L İ K Bir mazide rine seçim yapılması, „ kazandıği güvenle, üstün kalite ezme, çikola5 1965 yılı murakıp tâyini, ücretinin tesbiti, e ta, her Çeşit lokumları ve karışık bayram 6 İdare Meclisi âzalarma Ticaret Kanununun hükümlerine a O tevfikan şirketle iş yapmalan hakkında selâhiyet verilmesi, şekerlerini aziz müşterilerinın emrine arzeder. 7 Dilek ve temenniler. V. 1 7.0912.2S 15.09 17.27 19.00! 5.24 Yeniden dört vergi dairesi 5 daha açıhyor Vcı öbiirleri Baha Arıkan T K MEVLIT İdaresi zamanın • Yazan : İsmet KUR da teessüs etmiş, son zamanlara önümde, 28 Eylül 1964 tarihli rı gösteremedikleri için sokakkadar «Temyiz gazeteler var.. Hepsi de, Sayın larda kalan gençlerin boş vakitMahkemesi» diye Millî Eğitim Bakanı, kıymetli leri ne suretle değerlendirilmişadlandırılırken hekim tbrahim Öktem'in 1964 65 tir; bu konuda, lütfedip kamu 1961 Anayasası ile Yargıtay oladers yılı açış konuşmasına geniş oyunu aydınlatırlar mı acaba?™ rak isim almıştır. Bu müesseseçapta yer vermişler. Elbette ve Bu, sinemaları; bu caddeleri; nin önemi hakkında uzun uzadırecekler; çünkü, Millî Eğitim bu, kahveleri dolduran on binya açıklamalar yapmağa lüzum Bakanının ders yılını açış konus lerce tedirgin gencin, aylaklık yoktur. Esasen biriki ay evvel ması demek, ulusça nmud ba|la yüzünden edindikleri kötü alışyine bu sütunlarda çıkmış olan dığımız, memleketin geleceği o kanhkların sorumlusu olarak «Adalet mülkün temelidir» başlan çocuklarımızdan, çocuklarılütfen bize karşılık versinler : lıklı iki makalemizde, işlerin ö [ mız için alınmış ve aiınacak hatstiinde bunca direndikleri ba nemi bakımından, bu müesseseyırlı kararlardan; yapılmış ve mahut karar, gençlere, topluma, nin ehemmiyeti üzerinde durmuş yapılacak verimli çalışraalardan Türk ulusuna hangi taayırlı sove müessesenin iş hacmi bakımın söz edilmesi demektir.. Bundan nuçları getirmiştir?.. dan bir çıkmaz içerisinde bulun daha önemli konu mu olur.. «Son sınıflarda kalanların boş duğunu açıklamağa çalışmış idik. Yargıtaydaki çalışma tarzı, ölKamn oyu, Sayın öktera'in ko vakitleri değerlendirilecektir!..» Bu konuda en sorumlu kişinin dürücü vasfı ile açıklanabilecek nuşmasında aradığını bulmus verdifi büyük bir söz bu!.. Yevaziyettedir. Nitekim kendiîerini mudur, bilemiyorum; ama, özelrine getirilmeyince yarattığı boş öldürürcesine mesaiye vakfedelikle Cumhuriyet Gazetesi, ilk lu;un büyüklüğü de bundandır., rek bu yolda son nefeslerini vesahifesine, iri puntolarla okuSayın Bakan'ın, «Borçln sınıf ren yargıtay yüksek hâkimleriyanlann yüreğine ferahlık verenin sayısı, oldukça kabarıktır. cek bir manşet atmış: «Son sı geçme, çocuklarımızı borca alışnıflarda kalanların boş zaman tırıyor..» esprisi. hâlâ hatırımızargıtaya senede ortalama iki dadır.. Ya, büyüklerin verdikleları değerlendirilecek!..» Millî yüz elli bin iş gelmektedir. ri sözleri tntmayışları, çocuklar Eğitim Bakanının. ratlvodaki 1963 senesinde 70.849 ceza işi, ders yılını açış konuşmasını ya üstünde nasıl bir etki bırakır, 176.874 hukuk işi ki, toplam olaparken, millete verdiği sözdür bunu hiç düşündük mü? rak, 247.723 i? gelmiş bulunmakGeçenlerde, Saadet Evren Kabu:.. tadır. Rakamların büyüklüğü, Yargıtay yüksek hâkimlerinin Millet önünde verilmis bu sö çar Hanımın, Millî Eğitim haknasıl bir yük altında bulundukze mim koyarak, söz konusu ko kında Meclise verdi|i soruyu ve bunu takibeden konuşmaları, larını göstermek için kâfidir. Işnnşmayı baştan aşağı okuyalım.. dikkatle izledik.. Başlangıçta, te bu yük altında bulunan YarGöreceğiz ki öktem, pek önemyâni konusmalar ba.şlamagıtay yüksek hâkimlerinden nali eğitim konularını bir yana itesıl bir yük altında bulunduklarırek, çoğunlukla, sorumlu, • ya dan önce, Maarifimizin önemli konuları üstünde durnlacak, bun nı göstermek için kâfidir. Işte bu hut kendi deyişiyle • Borçlu Sıyük altında bulunan Yargıtay nıf Geçme konusn üstünde dur Iar üstünde «fikir» tartısmaları, yerinde tenkidler yapılacak, kıyüksek hâkimlerinden Birinci muştur, Bu konu. gerçekten de sacası, bu aydın kafaların karsıBaşkan ile Baş Savcı, birinci deüstünde durulmağa değer bir laşmasından Türk Maarifi için rece aylığı olan iki bin lira ile nitelik taşımaktadır.. Çünkü, Bahavırlı bir sonuç sağlanacak disekiz yüz lira ödenek, daire başkanın verdiği yüzde orantısım ye umutlanmıştık. Oysa, Büyük kanları ikinci derece aylığı olan kabul etsek bile, bir dersten sıbin yedi yüzelli lira aylık ile se nıfta kalan, yani koskoca bir yıl Millet Meclisinde karşılaşan üç aydın ve sorumlu kişinin «Millî kiz yüz lira ödenek, üyeler ise kaybeden çocuklarımızın sayısı, Eğitim» adına yaptıkları çatışüçüncü derece aylığı bulunan ortalama olarak 100.000 civarınma, sadece hazin olmuştur.. bin beş yüz hra aylık ile sekiz dadır.. Bunun, hiç de küçümseyüz lira ödenek almaktadırlar. Meclis konuşmalarının, eğitim necek bir sayı olmadığı da aşiYargıtay Savcılık teşkilâtının ayproblcmlerimizle yakından ilgikârdır. Sayın Bakan, aynı zalık ve ödenekleri de Başkan ve manda, «Borçlu sınıf geçme ko lenenleri tatmin etmeyişinin belüyelerinkine benzemektedir. Yali başlı sebeplerinden biri de, nusunun, his ölçüleriyle değil, ni bugünkü vaziyete göre bir kanımızca, soru soranın avukat, akıl ve mantık ölçüleriyle değerYargıtay üyesi ikibin üç yüz lira sorulanın da hekim olmasıdır. lendirilmesi gerektiğini» söylealmakta. bir Danıştay üyesine ise Esasen maarifimizin en büyük mektedir. Güzel bir tesadüfle, üç bin iki yüz lira aylık ve ödetalihsizliği, çok defa, Maarifci aynı çünkü Cumhuriyet Gazenek verilmektedir. Askerî Yargıolmıvanlar tarafından yönetiltesinin. «Okurlardan Cumhuritay da böyledır. Bu yüksek hâmis olmasındadır. «Bakanlıklar yete Mektuplar» sütunlarında, kimler de rütbPİerine mahsus ayN.B. rumuziyle yazan bir va siyasi mevkilerdir!..» derler.. lığı almakta ve adliye hâkimleBakanlıklar sadece bir siyasi tandasın, Millî Eğitim Bakanlığı rinin derecesinde ödeneğe nail olmevki midir. ya da olmalı mıMüstesarına bir açık tnektubu maktadırlar dır, olmamalı mıdır, bunun tarvar. Bu vatandas. gazetelere bu konuda beyanat veren, radyoda tısmasına girrsecek değiliz.. Fa* % % kat hiç değilse Bakanhkların ki açık oturumda konaşmağa raekrar ediyoruz. Danıştay Ka balıyan Sayın Müstesarı, nefîs «yüksek kademeleri» bir çeşit nununun, Danıştay meslek siyasi mevkiler haline getirilmebir «mantık» silsilesiyle matemensuplarına sağlamış oldudip, cidden zor ve garip bir du melidir.. Aksi halde isler, iltileğu menfaatleri çoğumsamıyoruz. ri yakın veya uzak olan herkesi ruma düşürmüş.. Ve bu coretle Ancak. Anayasanın yüksek mahmeronnn etmiyecek çaprasık bir de Millî Eğitim Bakanı, gece kemeler olarak saydığı diğer kahal alır. vaptıgı konn.şmanın karşüıfını, ra Organlarının olduğu gibi bıra»cağı sıcatına »abah cazete«inBüyOk Millrt MecHsindeki öğkılarak, yüksek mahkemeler arade almış olnyor. retmen arkadaşlardan, hareketsında bir ayrılık yaratılmı? olmali olraalarını, mesleklerine sahip sı keyfiyeti, üzerinde önemle duBütün bunlar bir yans, bizim. çıkmalannı; eğitim problemlerirulacak bir husustur. Kanun koMillî Eğitim Bakanından bir somizle yakından vp derinine ilsiyucudan, hiç vakit geçirmeden, rumuz var : 27/28 Eylül 1964 lenmelerini beklemek ve kendibu ayrılığı izale etmesini bekletarihinde, millet Snünde verdilerinden beklenenleri yapmamış Tiek hakkımızdır. ği söz verine getirilmiş mldir?.. olanlan snçlamak hakkımızdır Son sınıflarda. bir dersten basasanıyorum. Millî Eğitim Bakanının v e r d i ğ i söz IIIIIIIIIII1IIIIIIII1IIITIIIII1I Y AYTAC ISCA ile TURHAN DOĞU Evlendiler Beyoğlu Evlen12.1965 dirme Dairesi Cumhuriyet 1403 TURK ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ VE T. M. M. O. B. ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANLIĞINDAN Şeker Bayramınm ikinci gününe tesadüf eden 4.2.1965 günü saat 15.00 de Birlik Merkezinde yapılacak bayramlaşmaya meslekdaşlanmızın teşrifini bekler, bütün meslek mensuplarımızın bayramlarını tebrik ederiz. Cumhuriyet'e ÖKTEM DUYMAZ OLDU! tstanbuldan bir gnıp Orta Okul öğretmeni yazıyor: Bugün 14 Ocak 19S5 Üç aydır ders ücreti almayan geçim] yalnız bona bağlı öğretmen leriz. İstanbulda bulunuyoruz. Veresiye bakkal da yok Öktem duymadığma göre bu derdimizi kime duyuralım. Bu memlekette İmam Hatip gelişimi için 1$ milyon ayırdığını gerinerek söyleyen Öktem artık çekilsin Bakanlıktan, yapamıyor. Bizde M Tl kls)lik snııflarda ömür veriyoruz Ama hethalde aç gezemeyiz değil mi Bay Bakan? mektuplar n J Gün tkln Öğrettnenîer M. Kemal Aykut İst Üniversitesi Hukuk Fakültesi Memleketimizde eğitim ve öğretim aianında yapılan köklü çalışmalar Atatürkle başlar. Atatürk «Milletleri kurfaran yalnız ve ancak muallimlerdirn sözüyle öğretmenin topluradaki yerini ve fonksiyonunu çok iyi belirtmiştir. Anayasamız «Halkın öğrenim ve eğitim ihtiyaçlannı sağlama, devletin başta gelen ödevlerindendir» demiş. bunun yanında resmî ağızlardan bo! keseden vaatler sıralanmış, öğretmenlerin maddi ve sosyal güvenlikleri sağlanacaktır denilmiş, kısaca bu asil meslek hakkında çok asil lâflar edilmiştir. Fakat realite nasıldır? Tatbikat ne haldedir? Bu sorulann cevabı çok üzücü ve utanç vericidir. Kubilây olayından 35 yıl sonra ikinci bir Kubilây olayı daha yaratılmak istenmiştir. İşte, 35 yıllık çahşmalanmız, işte" 35 yılda eğitim ve öğrenim aianında katettiğimiz mesafe. Bugün Türkiyede Kur'an Kursu adı altında tedrisatta bulunan irtica yuvaları maalesef etkin vaziyettedir. Bunlara kimler izin verir, kim yönetir bu belli değildir. Din eğitimi ehliyetsiz çıkarcı kişilerin elindedir, din bugün iktisadî bir menfaat vasıtası halindedir. Menfaatleri karşılığı köy köy dolaşan mahalle hocaları memleket sathına yayılmıştır Asıladıkları fîkirler malum, aldıklan randıman korkunçtur. t k eçitime nazaran Kur'an Kursları halka daha cazip gelmektedir veya öyle gösterilmektedir. Hani Anayasamızm 50. d maddesi, baniDevletin başta gelen vazifelerden biri? Öğretmenlerin durumlarına gelince: Öğretmenlere her devirde vaadedilen sözlerden birisi olsun yerine getirilmemiştir. Ne sosyal giivenliği. ne maddî "teminatı sağlanmıştır. O'nlar dün de zaruret içerisinde yaşamıslar. bugün de aynı zaruret ve mahrumiyeri içerisinde yaşamaya calışmaktadırlar. Maaşları zamanında verilmez. verildiği zaman re'sen kesilerek ilköğretim müfettislerinin derme çatma kitapçıkları kendilerine İlköğretim Müdürlükleri kanaliyle zorla satılır. ('Öeretmen huna direnemez. Evet hugün yurdun birçok yerlerinde ilköğretim idarAİeri, öçretmenler üzerindeki nüfuzlarını istimal ile bölge müfettislerinin kitaplarını zorla satmakta ve böylece fert zengin ermeye çahşmaktadır. Öğretmenin maaşı zamanında verilmezse. öğretmen köylüden boıj alırsa, bakkala hesap açtırırsa. esasen cm^ olan maasmdan re'sen kesilerek âmirin kitabı kendisine zorla satılırsa, imamdan dayak yerse. kanaatimce öcretmen bu Milletı asla kurtaramaz. Evvelâ biz O'nları kurtaralım. (Reklâmcıhk: 378/1478) E. 1 1.431 7.02! 9.44 12.001 1.34 11.59 Reklâmcüık (216) 1411 i:UMHHRtYKT'in refnhası 49 BOZKIRDAKİ ÇEKİRDEK 154 Yazan: KEMAL TAHİR 156 Bozkırdaki Çekirdek Bozkırdaki Çekirdek yaş 155 Bozlardald Çekirdek Biti kesmek için mi çadıra koyduruyor Müdür Bey bizi?.. Sanmanı! Açıkta mı yatıracaktı? N'e demek, açıkta? Yok mu esdüdünün yapüarı? Esef alay mı ediyor diye Yıldua biraz sert baktı: Esdüdü yapısmı da nerden çıkardın arkadaş?.. Bina mina yok Biz konduracakmışıı kendi binalarımızı, Murat ağamın dediği doğruysa. Nasıl kondururmuşuz bunca binayı?.. Gerçekten ürkmüştü: Yapı işçiliğine mi geldik buraya, öğretmen olmaya mı? Demedi mi size, bu esdüdülerin zagonunu Mnrat Ağam? Dedi demeye ama, ben kulak asmadım. Ne demişler, «Beylik işde bir yumurtayı dokuz kişi taşır» demişler. Cokluk oldu mu, adamı iş ezmez. Adam çoksa baktın ki usandın, deliğin birine girer bir iki saat uyursun! Murat Ağam dedi ki, «harclık da verilecek yeterince» dedi. Baktın iş ağir, cıbıl takımından birini ttıtarsın sünd<»likle çalıştınrsın! Yeter miynıiş. verine adam çalıştırmaya, burda verilen harçlık? Yetmezse köye haber salar para isterim... Düze inmişlerui. Emine öğretmen. adıyla çağırdığı için Esef, Yıldıza karşılık vermeden koştu. Emine öğretmen, ocak için gerekli taşlan seçmişti. Bunlar. bir kişinin tek başma zorla ş;ötüreceği kadar iri taşlardı. En büyüğünü iki yanından tutup birlil.te taşıdılar. Kızlar sağa sola bakmadan soğan soyuyorlardı. Yanlannda iki sepet dolusu da patates vardı. Yıldız taşı düzlemek bahanesiyle çömeldiği yerden, belli etmemeye çalışarak Hanım Kuzuya bakıyordu. Hanım, gözündeki soğan yaşartısını elinin tersiyle silince giildü: Kız Petek... Köyü mü özlemis bu?.. tp gibi dökmesi neden Petek Elvanın da gözleri yaş içindeydi. Suratını buruşturarak gülmeye çalıştı: İyi bildin Köyü özlemis Esef Yamörenli, Elif İnceye dalmıştı. «İnce ama bu Elif, incenin tıkızı da, tıkızın incesi ..» Bunlar gelmeden önce, iki kere «Eset kardaş» demişti bu Elif... «Sesi de nazlı ki, balşeker...» Hâdisenize Esef!... Aç kalacaksınız bu gidişle.. Esef yalamrken, Emine öğretmenin sesiyle birden fırladı. Bu kez taşları, beraberce yükseğe kaldınp arkalarında getirdiler. Ocağı çattılar, üstüne ıskara demirlerini uzatıp koca kazanı bindirdiler. Kızlar soğan soymayı bitirmişler, patatese girişmişlerdi. Nuri Bey, tenekeden çıkardığı bir karavana kavurmayı boş kaplarla birlikte ocağın yanına taşıttı. Ytldız yokuşu çıkarken üstüste yutkunuyordu: Neydi deppoya bakan öğretmenin adı? Nuri Bey... Nuri Çevik... Kıymış Nuri Bey kavurmaya . Yığmış tepe gibi.. Kıymak yok .. Tartıyla... Kızlar yaşadı arkadaş... Atı atıverirler ağızlanna reziller, gizliden... Atabilemezler. Emine öğretmen necilik?... Öksürdü. çekinerek sordu: Sizin Çakılın kızları böyle konuşkan mıdır hep, Petek Elvan gibi? Yıldız kaşlannı çattr. Bize hısım olur, ana soyundan bu Petek .. Desene kardaş... Ben de... «Nasıl iş?» diyerek şaştım. Esef, sıkıntılı sıkıntılı sustu. Elif tnce'den lâf açıp açmamayı düşündü biraz, «Gerekmez» diye vazgeçti. Can sıkıntısıyla içini çekti: Saat kaç, Yıldız Ağa? Yıldız, camını sol koluna sürerek parlattıkUn sonra biraz kasılarak saate, baktı: On ikiyi on dört geçiyor... Yemek kaçta? On ikide ama, bugün baht işi... Ne zaman pişerse... Yandık... Bir şey hatırlamış gibi durdu: Kamyonu neden kaçırdın sen? Hangi kamyonu?... Öğrenci toplıyan?.. Kaçırmadım Kim dedi? Senin hemşeri Hıdır Molla mı? Molla .. Koca göz oğlan... Keyf oldu mu, bizim kamyonu kaçırmamıza? Eta... Oldu biraz .. Olur. ülan Molla Hıdır! Ulan rezU! Ya biz kamyonu kaçırmışız da, buraya sizden önce nasıl gelmişiz? Ben de ona şaştım. Bu kez de Esef kasıldı: Biz buraya öğretmen cipiyle geldik Yıldız Ağa, biz kamyon kaçıracak akılsızlardan değiliz. Birden ikisi de «Aman» diye irküdiler. «Vardı haaa Savulun!» bağırtısıyla beraber, Keşiş Düzünden sanki ev kadar bir kaya kopup havaya fırlamıştı. Fırlayan şeyin kaya olmayıp kocaman bir çab kümesi, bağıranm da, İskilipin Durak köyünden Alevi Ali Can olduğunu anlayınca ikisi de sövmeye başladılar. Kurnaz Ali Can, topladığı çalılan, susa boyuna sırtında indireceğine, yokuş aşağı, vallab edip yuvarlamıştı. Ulan domuz Alevi... Alacağın olsun!.. (Arkası var) GEVAP BEKLİYORUZ! Gazetenizin okuyncu mektuplan bölümünde aralık 1S64 ayınd» yaymılanan ve yabancılarla evlen miş olanlarm yedek subaylık hak kmdan mahrum edllmemelerlni ia tiyen iki mektuba da ilgililer her hangi bir cevap vermemi* bulunmak tadırlar. Blrçok mühendis, doktor, bilim adamı, yüksek tahsil mezunn kim se, evlendlkleri hanrmlann eskiden yabancı uyruğunda olmalan sebebiyle cuçlu durumda bırakılmakta. er olarak askerlik yapmak zorunda kaimaktadırlar. Oysa ki. 11.2.1964 tarih ve 403 no' lu vatan daşlık kannnumuzun 5 inci maddesi gereğfaıce, Türkle evlenen ya bancı hammlar, evllliği tâkip eden ilk ay içinde müracaat ederek Türk vatandaşı olmaktadırlar. Türkle evlenince eski vatandaslıklaruu kaybeden kadmlar (meselâ ftalyan) sadece Türk uyruklndurlar. Bunlar seçfande rey verme ve seçilme hakkına sahip olduklarına göre. teoride milletvekili, hattâ Savunma Bakanı olabilirler, bunların kocaIan yedeksu bay olamaz mı? Hâlâ •yabancı. ile evli olarak kabul olunabilirler mi?.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear