25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE tKl 27 Aralık 1965 CUMHTJRÎYFI SOM KARAR ve MAKARJOS trleşmiş Milletlerde aleyhimize verilen son karar münasebetiyle u y ı n Başbakan «Kıbrısta, emrivâkilenn, doğup doğmaması maceraperest bir papazın âdet» goreceği rüyaya bağhdır. Bilinmelidir ki emrivakilere taharnmulümüz yoktur» demektedir. Bn sözler Türkiyede, Kıbrıs dâvasının, dâvayı en iyi bilmesi gerekenler tarafından dahi henüz yeteri kadar anlaşılmış ve derinliğine inilmiş olmadığını gösteriyor. Zira bir defa Makarios hiç bir zaman rüya gören bir maceraperest olmamıştır. Bilâkis Makarios ne istedifini çok iyi bilen zeki ve bilgili bir politikacı ve çok hesaplı bareket eden cesur bir devlet adamıdır. Esasen iki yıldanberi geçen bütfln olaylar da bnnn isbat etmektedir. Nitekim Makarios şimdiye kadar yaptığı hiçbir emrivakiden geri dönmek zornnda bırakılamarnıştır. Bizim emrivâki dediğimiz, dnrnmn lehlne düzeltmek hareketlerini dairaa hesaplı yapmış ve başarı ile bitirmiştir. Insaf edelim, Makarios her şey olabilir, fakat rüya gören bir maceraperest olamaz. Zira, bugün politikada bizi taer bakımdan mağlup etmiş olan bn çok zekl devlet adamının en büyük vasfı, maceraperest olmamasıdır. Olayları, şöyle bir gözden geçirecek olnrsak, Makariosun hiç bir zaman maceraya atılmadıgını, her şeyi daima besaplı yapıp hepsinde başarı sagladığını görürüz. O, her zaman gerek dünyanın, gerekse bizim âdeta nabzımızı yoklaya yoklaya, bixl deneye deneye adımlarını hesaplı atmış ve bugüne kadar attığı hiçbir adunı geri almak zornnda kalmamıştır. •••••••••••••••'••••••• :::: • ••• • ••a • ••• • •>• • ••a • ••a :::: •••• •••• • ••• • ••a :::: • •«a • «•a • •>• • ••• •••• • ••a •••• • ••a İİİİ Kıb rıs Sorunu İTİeşmiş Milletlerde Kıbrıs için alınan karar şüphesiz her Tüık vatandaşını ziyadesiyls Uzmüştür. Kıbrıs olaylarının patlak verdlgi 21 aralık 1963 ten beri Kıbns Türklerinin tek güveni Anavatan Tiirklye ldi. Kendi büyük uğraşlarını bizim maddl manevl yardımlanmızla sürdürebileceiderdi. Ve bunu Londra ve Züriclı anlaşmalanmn bize verdiği haklara dayanarak ümit ediyorlardı. Bizim Kıbns'a yapacağınnz müdahale ancak bu anlaşmalarla meşru sayüabilirdl. Bu ümitle Kıbnslı soydaşlanmız şimdiye kadar kahramanca göğüs gerdiler. Fakat son Birleşmiş MUletler karan bütün bu ümitleri bir anda yok etti. Gerçi Türkiye bu karan tammamakla, haklannı elinde tnttuğunu açıklamıştır. Neye yarar? Bnndan sonraki her hareketimizde Yunanistan ve Kıbrıs Rum hükumeti, bu karan ileri sürerek; Birleşmiş Milletlere kar8i hareket ettiğimizi haksız olarak istismar konusu yapacaktır. Birleşmiş Milletlerde haklı olduğumuz halde heztmete uğramarnızan sebeplerini Saym îlhan Selçuk «Ve Kıbns...» adlı futrasuıda pek güzel ifade etmiştir. Saym Yazar, «Bagün çafımızın gözünde Afrika ülkeleri 50 yü önceki bakışla değerlendirflmekte: Yamyamlar devlet mi idare edermiş!... diye küçümsenmektedirj» diyerek sakat bir anlayışımın gayet açık bir şekilde ortaya koymuş bulunuyor. Kanaatünce Birleşmiş Milletler her şeye rağmen böyle bir karar almamalıydı. Dünya teşkilâtı bir gerçeği böyle çiğner ve görmemezlikten gelirse artık değerini yitirmiştir. Ve dünya sulhuna hizmet edeceği yerde, onun aksine bir zeminin hazırlanmasına sebep olmuştur. Bu da Birleşmiş Milletler yasasına aykındır. Kendi yasalanna aykın bir tntum izleyen örgütler ergeç dağılmaya mahkumdurlar. Birleşmiş Milletler de bn karan ile bu sonuca biraz daha yaklaşmış bulunmaktadrr. Artık dış politikamızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Bn durnm, çıkarlarımız ve menfaatlerimiz için en nygun olan BAGIMSIZ bir dış politikaya yönelmemizin son fırsatıdır kanısındayız. 1 Alınyazısı Türkiyede sahneye konan oynn, resimli romanlar gibi her gün gözlerimizin önüne bir taze serit seriyor. Son günlerin gazetelerinde tefrika şöyle sürüyordu : Genel Müdürler değiştiriliyor... Defiştirilmiyor... Değiştiriliyor... Kararname hazırlandı... Tasdik edilecek... Edilmiyecek... îhsan Topaloğln ve Tahsin Yalabık Genel Müdürlükten niçin czaklaştırıldılar? Artık Mısırdaki sağır Sultan bn sornnun cevabını biliyor. Mısırdaki sağır Sultan biliyor ki, petrollerimize ve madenlerimize el koymak istiyenlerin karşısına çıkıp : Hayır!» diyenler islerinden uzaklaştırılmışlardır. Bazı iyi niyetü ve sâf çevrelcr Demirel iktidanndan nmntlanmayı âdeta vazife saymaktadırlar. Oysa bngünkü iktidann sahipleri haydi alatnrka bir deyimle söyliyelim alınyazılannın dışına çıkamıyacaklardır. Siı isterseniz buna alınyazısı degil, sosyal determinizm diyebilirsiniz, tarihî determinizm diyebilirsiniz... Her iktidar, kendisini koltuğa oturtan güclerin emrindedir. Bugünkü iktidar, daha kesin adiyle Demirel iktidan, iç ve dış kapitalist çevrelerin temsilcisi olarak koltukta oturmaktadır. Bizim iddiamız değildir bn söylediçimiz ! Demirel iktidan, Türkiyenin yönetim ve kalkınmasını yerli ve yabancı kapitalistlerin ortaklaşa girişimlerinde gönnektedir. Bu düşüncesini hükumet programında açıkca ifade etmiştir. Türkiyenin kalkınmasını yabancı şirketlere, yabancı sermayeye ve bunlarla geniş bir isbirliğine giren yerli kapitalistlere baçladığmı Demirel iktidan her fırsatta tekrar etmektedir, Bn kalkınma yolunun kanunlan da, Mr. Randall'm Yabancı Sermaye Kanunn, Mr. Max Ball'ın Petrol Kannnn, Mr. Ely'nin Maden Kanunn olacaktır. Petrollerimiz ve madenlerimiz yabancı sermayenin tercihlerine göre değerlendirilecektir. Bu durumda petrollerimizi ve madenlerimizi yabancı kapitalistlerin kontrolünden kurtarmak isteyen genel müdürleri nzaklaştırmak gerekmektedir. Demirel iktidannın eninde sonnnda milliyetçl genel müdürleri degiştirmeye mahkum oldnğnnn kabnl etmek insaflı bir mantıktır. Çünkü yabancı şirketler bn genel müdürlerin değiştirilmesini lstemişlerdir. Gerçi Demirel iktidarını nyarmaya çabalayan lyl nlyetll çevreIer de çıkmıştır : Yapmayın, etmeyin, deîiştirmek istediğiniz genel müdürler milliyetçi ve başarılı genel müdürlerdir... diye yazmışlardır. Bn nyarmalara Adalet Partisi çevreleri de katılmışlardır. Ama kâr etmemistir. Demirel ve arkadaslan sanki büyülenmis gibi. hiçbir tenkide ve hiçbir nyarmaya kulak asmadan genel müdürleri deçistirmişlerdir. Bazen insanlar görünmez bir knvvetin emrine girmis gibi olurlar. Sanki kendi iradeleri dısında bir başka yüksek iradenin emrine girmis gibidirler. Gözleri körlesir, kulaklan sagırlaşır, haksız, adaletsiz ve daha da kötüsö münasebetsiz kalanlan birbiri üstüne alırlar. Geceleri bn davranışlannın yoğnnlaşan sıkıntısı bastınr üstlerine... Ama ne çare! Gerçek şudnr ki, Adalet Partisl iktidan bngün AdaTet Partislnin milliyetçi çevrelerinin dahi tenkid ettiği bir siyasi tasarrnfu nygulamak zornnda kalmıştır. Bazı kimseler buna alınvazısı divorlar. Gerçekte sosyal determinizm'dir. Onların alnına bn yazıyı yazan... Prof. Dr. Derviş MANiZADE bnndan lonraki hareketlerini önlernek mflmkün olnrdn. •pkünjı gözünde bo kadar hakh bir durum L ' d a bnlnndnğnmnz bir devrede ve Kıbrıs andlaşmalanna koyduğumuz im£»mızın şerefi sö'z konnsn olduğn bir sırada, politika oyalanmaları ile vakit geçirdiğimizi gören Makarios; elbette bnndan sonra, bilinen sayısız «oldu bittiler» serisini sırasiyle yürütecekti ve böylece önce Kıbrıs anayasasına aykın olan bir Kıbrıs Kum ordnsn knrdn. Nihayet on bes bin kişilik Tnnan ordasnna banş gücünün gözu önünde Adaya soktu. Limasolda, Baf'da, Poli'de, Türklere tecavüz eden Kıbrıs Rum ordnsu arasında daima NATO silâblan kullanaa Yunan er ve snbayları vardı. Bunlardan esir alınanların elbise ve silâhlan Türk mücahitleri tarafından gerekli Türk makamlarına teslim edildiği halde buna karşı da yeteri kadar enerjik bir harekete geçilemedi. Her defasında bizim Birleşmiş Milletlere şikâyetimiz üzerine Makarios sadece dnrakladı ve nygnn gunü bekledi. Hiç bir zaman başardıgı oldn bittilerden sonra, başı dönmedi ve her basan sonnnda durmasını ve beklemesini bilerek biç bir zaman hesapsız bir maceraya atılmadı. B B Aydınlan, gençleri, ell kalem tutanlan, öğretmenleri bu amacı gerçekleştirmeleri için göreve çağınyorum. Bu, Ata'nın hatın için yapümalıdır... Son olarak şunu da diyeyim ki, eninde sonunda Yunanlılarca aramızda savaş kaçınılmaz bir olay olacaktır. tşte kendimizi bugünden o savaşa maddi, manevi, hazırlamalıyız. Okçu Köyü İlkokul Md. Eskişehir Hasan SEÇKİN paaa • ••• • ••• •••• •••• •••a •••• Türk'ün çılesı •a • / Bilâkis Rumlar, güya İngilizleri Ada'dan kovduktan sonra Türklerin de kendileri ile beraber Yunan Idaresinde hür (?!) yaşayacaklannı ilen sürerek, vazifeli Türk polislerinin tngilizlerle beraber tenkil hareketine katılmamalarını israrla istemişlerdi. Fakat bunda muvaffak olamayarak tenkil işinde Türk polislerin gittikçe ağır bastığını görünce 1956 da ilk kurbanları Türk çavuşunu pusuya düşürerek öldürmeleri ve bunu Türklere karşı başka ksJıbece cinayetlerin takibetmesi üzerine, Türk cemaatını da Rumlara karşı müdafaa tertibatı almak zorunda bırakmış ve cemaatlar arası çarpışmalar böylece başlamış oldu. Kadıköy (Eski Ortak Kıbrıs Cumhuriyeti Âmme Hizmeü Komisyonu Türlc Üyesi) M. Sabri KONUR Simdi de Birleşmiş MiIİPtlerdeki politik zaferln Makariosnn basını dondürerek onnn bir maceraya atılmasına sebep olacaguu boş yere beklemiyclim. Zira, Makarios rüya gören maceraperest bir papaı d e ğ ^ iyi tahsil görmüş, çok zeki, tedbirli bir devlet adamı, «Megaloîdea» ya bağlı çok cesur bir Tnnan vatanseveridir. Bn gerçeği »nlamamızın, bnndan sonrakl hareketlerimizin iyarlanmasında çok faydası vardır. ir noktayı daha itiraf edelim. Makarios bisasen bngünkü şartlar altında Makariosnn zi bizden iyi tanımış, bizim herhangi bir yeni bir harekete feçmesine lüznm da •••• oldu bitti karşısında nasıl hareket edeceğiyoktnr. Makarios, Adayı Ynnan askeri işgali mizi her zaman bizden daha iyi besaplıyabilaltına sokmuş, Türklere karşı iktisadî ablnkayı nıiştir. Biz olayların başındanberi başımızda başan ile yürüterek onlan ekonomik bakımdan hangi bükümet olnrsa olsnn hep «oldu bittilere bir kaç sene içerisinde mahvolacak bir duruma Bütün ümanlar, hava slanlan tahammül edemeyız» demekle yetindik. En çok getirmiştir. Rnmların elinde olduğundan, Türkler tamamen yaptığımız iş, onları Birleşmiş Milletlere şikâyet olmnştnr. Makarios ise, Kıbnsta Londra mahsnrdnrlar. Bn yüzden; ne dışarıdan bir şey getirmek ve ne de kendi mallanm doğruâan Zürich andlaşmalan ile 1960 da bağımsız Kıb•••• doğrnya dışanya satabilmek imkânına sahiptirrıs Cnmhariyeti ilân edlldiği gündenberi dur>••• •••• Ier. MeselS bn yıl Adamn çok bol olan bnğday madan yaptığı hareketlerle Anayasayı ihlâl :::: mabsulü ile tütün mahsnlü, Türklerin elinde etmiş, fakat buna karsı bizden (yınra kalan ve kalmıştır. Rnm köylülerinin mallan bol para semeresiz bırakılan bir bombardıman istisna ile Rum hükumeti tarafından satın alındıgı haledilirse) lâftan başka hiçbir karşılık görmemiş••«• de Türk kooperatifi bnnn yapmak gücüne sahip tir. Meselâ anlaşmaların hemen tatbiki gereken değildjr. Kıbrısa dökülen bütün paralar, fisler • 30 oranmda Türk memur knllanılması, 5 ilde o için tngilterenin verdigi para gibi Barıs Gücü ayn Türk belediyeleri knrnlması şartlannı, Cnmhnriyetin ilânından fiç sene sonrasına ka askerlerine verilen paralar, hattâ Türk alayına verilen para da, Kıbnsta hep Rumlamı kesesi• ••a • ••a dar yerine getirmemiş oldnğu halde biz buna • »•* ne akmaktadır. Türk köylerine, kasabalarda • ••a »eyirci kalmıştık. SSİt Türk kesimlerine çimento, demir. kereste gibi Nihayet olaylar başladı. Türkleri bir gecede Inşaat malzemesi stratejik maddelerdtndir ge • lmha edebileceğini hesaplıyarak katlifim hareke rekçesiyle verilmemekte ve neticede Türk matine geçti. Biz, bnna sembolik bir jet uçuşu ile halle ve köylerl her gün biraz daha harab ol• ••• cevap verdik. Bnnun bile nasıl geçici olarak ha maktadır. «••a ••"S •••a rekâtın durdnrnlmasını sağladığı bilinen bir •••* •>aa Rnm polisi, son zamanlarda Türk otobüg ve gerçektir. Bnndan ders alarak fiilî durumlar ihdasına geçecek yerde; biz, bunnn arkasını ge yolcnlannı yoklamaya başlamıştır. Türkiye ile Kıbrıs arasmda nçak seferleri kaldınlmıstır. tirmedik. O gün Kıbrısa çıkarma yapılsaydı; ıııı Kıbnslı erkek ögrencilerin Kıbrısa girmesi güçgerçekten bütün diinya bizi haklı bulacaktı•••ı •••ı • •• le«miştir. Türkiyeden gelen gazete ve dergiler Bunn yapmak için bize müdahale hakkı veren • ••I • ••ı Kıbrısa soknlmamaktadır. Bn ve bunlara benzer dördüncü maddeye bile lüznm yoktu. Zira, :::: baskılar Türklerin Kıbnsta yaşamalannı imTi'trklere karşı bir katliâm teşebbüsü başlamış, Türk alayının doktorunun eşi ve çocuklan öl kânsız bir hale getirmektedir. ısaça sosyaj, ekonomik ve kültürel alandm dürülmüştü. Bn hal; bir Amerikan, Jngiliz, •••a R*mlar bfirün' ihtî^açlarını gidennek ve Jıattâ Yunanlının başın» gelseydi, onlar, kesin »••a • ••a hattS gelişmek İmkSmoa sahiptirler. Halbnkl olarak bir an tereddüt etmeden müdahale eder Türkler bn hal devam ettigi takdirde her bave gerekeni yaparlardı. Işte o günlerde dünya kımdan perişan olmaya mahkumdurlar. Bn dubn rnh baleti içindeydi ve Kıbrıs sahiHeri bomrnm karşısında Makariosnn hiç bir şey yapmaboş ve müdafaasızdı. O sırada resmî müdahale dan nznn zaman bekleyecegi mnhakkaktır. Bir istemiyen hükümet, hiç değilse, olayın dehşeti şey yapmak gerekirse, bnnn bizim yapmamız karşısında galeyana gelerek Kıbnstaki ırkdaşlannın yardımına koşmak isteyen Türk gönül ve ne olnrsa olsnn Kıbnstaki fiilî dorumn lehimize çevirmenin çaresioi bulmamız lâzımdır. lülerine müsaade etseydi; c/ne de Makariosnn B E iii! K • •• • •»• • ••a • •«a SOSYAl BUİMIER Türker ACAROGLU • ALMANYA'DA MİLLtYETÇİ SOSYALÎZM tap, Ankara Ün. Siyasal Bilgiler Fakültesi yayınlannda çıktı (XI 147 s., 950 krs.). Çevirinin ithaf (1965). Alman yazarı Hans Behrend'den Burhan edildiği Prof. Dr. Burhan Köni, önsözünde, bu Arpad'ın dilimize çevirdiği bu eser, Evren yayınevinin (Günün konulan serisi) nde çıktı (64 s., 3 eseri «Idari ceza hukuku konusunda yazılmış. eserlerin en önemlilerinden» biri olarak göstermekteliraK Nasyonal sosyalizmin, yani Naziliğin nasıl ve kimler tarafından kurulduğunu, aroaçlannın ne dir. • İKÎTOZ YILD1R NEDEN BOCALrYORUZ? olduğunu anîatıyor. • ATATÜKKÇÜLÜK NEDİR? (1965). Yaşar (19G5). Niyazi Berkes'in hazırlayıp ikincl kez yaymladığı bn eserin amacı. Türk evrimlnin ve devNabi Nayır'm bazırlamış olduğu bu kitabm yenl rimlerinin taribinl yazmak değil, «bu gelişimin ana eklemelerle yeni basılışı, Varlık yayınevinin (Faydalı kitaplar) dizisinde yapıldı (270 s., 5 lİTa). ll meselesini yakalamak, bunun çözümlenmed için yapılan teşcbbüslerl yıpratan veya tesirsiz, hattâ kin bundan iki yıl önce basılmış olan kitapta, lıazan zararlı bir hale sokan şartlan tesbit etmek» Atatürkçülüğü açıklamak İçin yazılmıs, eski ve tir. Kitap, ikiyüz yıl boyünca, toplumsal kalkınyeni, en iyi yazılar bir sraya getirilmiştir. Kitap, ma yolundaki çabalann başansızlıklannın nedenAtatürkcülüğün ne olduğu hakkmda kesin bir ka lerini incelemektedir. Bu çahalan, gerilik kuvnı verecek nitelilrtedir. Yazıların bir kesimi, özelvetlerinin başıboş bırakılması. yabancı emperyalikle bu kitan icin hazırlanmış. list çıkarlara uyduluk halk yığınlannın, özellikle • AZ GELİŞMİŞ LXKBXER (1965). Fransız kiiylüniin sömürme ortamuıda tutulması gibi enyazan Yves Lecoste'tan Dr' Yaşar Gürbüz'ün çegelleri baltaladığını belirtmektedir. Bu yeni baskı, virdiği bu kitap, Remzi kitabevinin (Kültür seriyazan tarafından düzeltilmiştir. &i) nde yayınlandı (151 s., 4 lira). Az gelişmişlik 0 MARKSİZM V EKZtSTANSİYALİZM, E özellikleri, nüfus sorunu, az gelişmişliğin temel DİYALEKTİK ÜZERİNE TARTIŞMA (1965) Jeannedenleri. az gelişmiş ülke tipleri, gelişme biçimPaul Sartre, Koger Garaudy, Jean Hyppolite, Jeanleri ve amaçlarını incelemektedir. Sonuçtan sonra Pierre Vigier ve Jean Orcel gibi tanınnuş Fransız kısa bir bibliyoerafya vardır. • DOGUMDAN ÖLÜME (1964). Rize'nin Pa sosyalistlerinin bu tartışması, Necati Engez'in çevirisi olarak, tzlem yayınevinin (Toplum sorunlazar ilçesi nüfus kâtibi Hamdi Yazıcı'nın Ankara'rı dizisi) nde basıldı (96 s., 4 lira). 1961'de Paris'da bastırdığı bn kitap. halk ve muhtarlar için niite yaptlan «Diyalektik. yalnız bir tarih yasaa mıfns ve evlenme dairelerinde görülecek işleri doldi'ru!mu5 örnekleriyle birlikte açıklıyor (182 s^ dır, yoksa aynı zamanda bir doğa yasasn mıdır?» konulu açık oturumun tam metnidir. Diyalektik C lira). m FASİZM (19651. Dr. Murat Sarıca ile Ro materj'alizmin yalnız bir tarih kuralı olduğunu sana Avbay'ın hazırladıklan bu kitap yeniden basıl vunan Sartre ile Hippolite'in karşısında Garaudy ile Vigier, bunun bir doğa kuralı da olduğunu dı (80 s.. 3 lira> tlkin 1962 de yayınlandı.öı zaman ileri sürüyorlar. basmda büyük yankılar uvandırmıstı. İtalya'da ve îtalya dışmda faşizmin doğuşu, genel çizgileri, • !»«SIR İHTİL.4LİNÎN İÇYÜZÜ VE NASIR devlet örgütü, faşist partileri üzerine özlü bilgiler (1965). Mısır ihtilâli sırasında Nâsır'm en yakm Mverivor. kadaşı iken sonradan askerî diktatörlüğe karşı « FAŞİZMİN TARtHİ (1965). ttalyan yazan geldiği için yurdunu terke zorlanmıs olan «El • Giampero Carocci'den Muhittin Yılmaı'ın çevirdiği Mısrî» gazetesinin eski başyazan Ahmed Abu Elbu eser. Remzi fcitabevinin (Kültür serisi) nde ya Feth'ten Nusret Kuruoğlu'nun çevirdiği bu büyınlandı (141 s.. 4 lira). Faşizmin kaynaklannı in viik kitap. RekTur kitap servisince yayınlandı celedikten sonra. Fasizm iktidara nasıl geldi? Fa (3T6 s.. 12.5 lira). Demokratik rejime karsı duyduşist devlet nedir?. Büyük Buhran ne zaman baş ğu irten inancı, yazan diktatörlükle mücadeleye ladı?. Habes savasmdan Oünya sava$ına çeçerken ^orlamiftır. Mısır ihtilâlinin içyüzünü. Nâsırm poHİtalya'nın iç ve dış durumu neydi? aibı soruları tika ihtiraslannı bn eserde yetkiyle açıklamaktabilimsel bir bakışla karsılamaktadır Sonuc böliidır. Mısır'da Jteçmiş olaylarm niteliğini, o ülkenin münde Hussoliııi icin: Son anına kadar bir ak hugiin içinde bnlunduğu koşnllan esasiıca öğretör olarak yaşamış ve gerçeği bir türlü anlıyamatiyor. tnıştır» deniliynt. • SOSYALÎZMİN YENİ MESELELERİ (1965). # HUKUKTA KAZtYEİ MUHKEME VE Polonyalı iktisatçı Oskar Lange'den (19041965) A. NİSBÎ KUVVETİ (1964). Dr. Hayri Doraamç'in Bilgi'nin dilimize çevirdiği bu kitap. Ankara'da doktora tezi, İst. Hvıkuk Fakültesi yayınlannda Sol yayınların ilki olarak basıldı (96 s., 4 Ura). çıktı (XIV »3 s.. 350 krş.) Hukukun. sosyal ha Sosyalist ekonomipoliük, bu ekonomide plânlayatın temel prensiplerinden birini teşkil eden bir manın rolü. sosyalist kuruluşta ana sorunlar, ekomüesseseyi açıklayıp incelemektedir. nomik araştırmada ideoloji ve eğilimler konularaı# tDAREDE BASK1 GRÜPLAR1 (1964). Çe daki makaleleri bir araya getiriyor. mişsezek Kaymakamı I. Güzeliş'in hazırlayıp İstan• SÖATÜRGECİLİGİN SONÜ (1965). Eski söbul'da yayınladığı bu kitap, Fransızca ve Ingilizcc nıürgeler valisi, Paris Üniversitesi Politik Etüdler çesitli kaynaklardan derlenen bazı görüşleri belirProfesörü Bubert Deschamps'dan J. ve F. Orsan' tiyor (96 s., 5 lira). Bu arada. i!k olarak. Türkiın dilimize çevirdikleri bu eser. Remzi kitabevinin ye'de yönetira ile halk ilişkilerinde ortaya cıkan (KüJtür serisi) nde yayınlandı (136 s., 4 lira). İmbazı sorunlar üzerinde de durulmaktadır. Sonda paratorlukların gelişmesi ve envanterl, kargaşalık zentrin bir kajnaklar listesi eklidir. # İDAR! MÜEYYİDEI.ER (1964). Siena Üni tohumlan, yeni dünya, v.b. gibi dünyadaki büyük versitesi Yönetim Hukuku Profesörü Guido Zano değişmenin çeşitli yönlerini kronolojlk olarak araslini'den Dr. H. Yılmaz Günal'ın çevirdiği bu ki tırmaktadır. •maı Blftl aaaa •• i • • •aa Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi öğrencisl *** # Aynı konuya Orhan Albayrak, Mustafa Aksay, Turan Sürücü adlı otoırlarımız değinmektedirler. Orhan Albayrak, Kıbns'ı kaybediş sebebiıü ehliyetsiz politikacılara ve hariciyecilere bağladıktan sonra «Şimdi ne olacak?» sorusuna aşağıdaki cevabı vermektedir: «Kıbrıs ve yavaş yavaş kaybolmakta olan dış prestijimizi kurtarmak için, basiretli insanların Kordiplomasiye atanması ve dış politikada köklü bir revizyonun yapılması gerekmektedir. Kıbrısla beraber kaybettiğimiz Diinya kamu oyundaki prestijimizi yeniden kazanmak için, bn tedbirlerin yanında icap ederse, kuvvet kuUamlmalıdır. Zira bu savaş Kıbrıs kadar Türkiye'nin prestij savaşı olacaktır.» • Mustafa Aksay da İliıan Selçuk'un fikirlerine katüdığını belirtmekte ve «1922 yılında çok şey yapan bu millet şimdi nasıl oluyor da Amerikanın kucağında Kıbns* u. gidişini seyrediyor?» sualini sormaktadır. R. Cemal KADIOĞLU S :•:: Hortlayan Enosis azetenizin «Olaylar ve Görüşler» köşesinde Sayın Necati Özdeniz'in «Hortlayan Enosis» yazısını büyük bir beğeniyle okudum. Komşumuz Yunanistanın VıaWiTmwiftki niyetlerini ve bizim kendilerine verdiğimiz dersi en açık ve güzel anlatan bir yazıdır bu. Bu yazıyı tüm gençliğin, ulusun okumasını salık verebilirim. Son Kıbns olaylan Ynnanistanm hakkımızdaki geçmiş niyetlerini açığa vurmaya bir kez daha fır> sat vermiştir. Kendüerince «Kıbns bahane, hedef Batı Anadolu» dur. Sayın Nadir Nadi de, başka aydınlar da Yuanistanm bn gizli amaçlannı kerelerce ortaya koymuşlardır. Sayın Necati Özdeniz' in yazısı da bu uyarma zincirinin bir halkasıdjr. 1918 lerin «Kostantipolo (Istanbul), Simirna (İzmir), Marmara ve Eşpiyi (Ege Denizini) Yunanlılar alacak» rüyalarmı görmeye devam eden çapulculara karşı Sayın yazann gizli olarak önerdigi «Megalo fdea'ya karşı biz de bir cemiyet kurmalıyız» tekliflne aynen katıhyorum. G aym Av. Baha Akel'in üsler ve ikili anlaşmalar konusundaM incelemesini ilgiyle izledim. Kamu oyunu günlerdir meşgul eden bu konuda hükumeün bu güne dek bir açıklama yapmaması şüpheleri daha da artırmaktadır. Var mıdır? Yok mudnr? Bazılanna göre var, bazılanna göre Haydar AYHAN yok. Gerçek nedir? Demokratik Mühendis 0 Muammer Çakınay adlı oku rejimde böyle hayati bir konnnun halktan saklanması ne dereceye Emin olunnz Demirel ve arkadaslan bundan baska türlü davyucumuz da sözü edilen yazıyı kadar rejime ve halka saygıdır. ranamazlardı... Ellerinden gelmezdi... Onlar Türkiye gibi bir zevkle okuduğunu, Arap medreTüm Türkiyenin savunmasıyla ilaz gelişmiş ülkede kapitalist metotlarla kalkmmanın icaplannı yüselerinde öğrenim yapan çocukgili ise halktan niçin saklamr? rütmeye ralısmak görevindedirler. O halde yabancı sermaye ve larla ilgili olarak ileri sürülen fik yabancı şirketlere karşı çıkan milliyetçi genel müdürlerle çalışare iştirak etmediğini, bunun dı Saklanması. bir azınlığın yaranna kurulduğu kanısını knvvetlendirmazlar... şında kalan her satırda yazarla mez mi? beraber bulunduğunu ifade etBugunkü hükumeün bu konuda mektedir. yapacağı açıklama, kendisine iyi bir not kazandıracaktır. Çünkll bu nevi anlaşmalar eğer bu günedek «•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••Biaa( •••••••mı yürürlukte kalmışlarsa, Amerika'^BBaaaBjaBBHBBBaBHBBBBBBBaBJBBaaBBBaBBBBBBBaaaaBBa* ya bu hakkı veren D.P. hükumetaym Ecvet GUresin «Doğrn leri kadar, onu Anayasayı ihlâl suTeşhis» başlıklı yazısında Kıb çuna mahkum edip, kabul ettiği ns meselesinin tarihçesmi pek vakıfane bir şekilde belirtmekte kanunlan ve yabancı imtiyazlanm ayıklamayan Müli Birlik hükudir. Yalnız bir noktanm yanlı» anmetlerinin de suçu var. laşılmaması iç^n şu hususu belirt mek istiyorum." Bahis konusalnKanaatimce, nlnslararası anlaşsımda şöyle denilmektedir: malar ortak çıkar esasına dayan«... 2 nd Düny» Harbi biter blt dınlmaiıdır. Taraflara ulnsal davalannda hareket serbestisi ver> mez Kıbns Rumlan tngiltereye karşı hemen harekete geçmişler melidir. Bunun aksi dostlnk değil dir. Bu harekette Türk liderleri uyduluktur. Kıbnsa çıkarma ânında Amerikan 6. filosunun Türk Or nin de Kıbrıs Türklerini sömürge idaresine karşı Rumlarla birleştir dusunun karşısına çıkması, Amerikanın Türkiye'ye nydn gözü ile mek istemeleri sslında mücadeleMECMU ASI yi birleşik, fakat aldatıcı bir ama baktıgını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. ca doğnı yöneltti. Nitekim kısa zaman sonra bu aldatıcıhk Tnrk • Yeni çıkan 12. sayısı ilfe 2. cildini tamamladı Şu gerçektir ki, bir Üçüncü Rnm çatışmasıyla kendini göster Dünya Savaşı anında galip gelen di.» kim olursa olsun Türklye en çok BU SAYIOA: tahribata uğrayacak devlet olacak Kıbns Rumlannm 1955 de îngitır. Amerika Ortasarkta, Uzakdoliz idaresine karşı fiilen giriştik• Tanınmış Edebiyatçılar İstanbul'un ğuda ve Güney Asya'da Usler kurleri ve Yunan Generali Grivas'm makla düşmanı Sovyet Rusya'yı Nerelerinde Oturdular sevk ve idare ettiği silâhlı EOKA göz hapsine amııştrr. Dikkat edihareketinde Türk liderleri hiçbir Yazan: Şevkei Rado lirse Amerika Türkiyede, Vietnam zaman Kıbns Türklerini Rumlarda ve Korede gösterdiği hassasila birleştirmek istemedikleri gibi Niçin öldürürlerdi yeti Afrikada göstermemektedir. Rum mücadelesi de asla TürklerYazan: Nıhad Samı Banarh Sayın Akel'in dediği gibi Rusyale birleşik aldatıcı da olsa bir amaca yöneltilmemiştir. Zira Kıb daki füze üslerinin harekete geç• TUrkiye'de Elçilik Törenleri mesinin 1015 dakika evvel tarkens Türkleri, Rumlann sömürge Yazan Haydar Sanal dilmesi Türkiyenin bir işine yaidaresine karşı harekete geçmezden çok evvel tâ 1912 den doğru ramaz, fakat Amerikayı kurtarabi• Bir Yeniçeri Ayaklanması lir. Acaba bir Üçüncü Dünya bardan kendilerine karşı Tiirklerin binde, Türkiye'nin kaderini elleen azınlık bulunduğu Limasol'dan Yazan Ragıp Sevki Ye$ım rinde bulunduranlar Amerika'nın başlıyarak harekete geçmiş olduktopyekun gücü ile Türkiyeınizi sa• Marco Polo'nun Maceraları lannı ve gerek ezel! Türk düşman vunacaklannı mı nmarlar? Gerçelığı, gerekse ENOSİS'e başhca enYazan Gülcm Çandarlıoğlu gel'in Türk cemaatinin varlığı ol ği göremiyecek kadar bilgiden yok sun olabilecekleri düşünülemez. O duğu sebebiyle Rumlann Türkleri her fırsatta imha siyasetinden vaz halde bize Rnsya"ya ilk hedef olAyrıea * maktan başka bir işe varamıyan geçmediklerini pek iyi bildiklerinbu üsleri niçin söktürmezler? den, böyle bir hareket birliği Türklerin hayalinden bile geçeNazmi KAL mezdi. öğretmen Bozüyük aym H. V. Velidedeoğlu'nun «Türk'ün çilesi dolsun artık» adlı yazısını okudum. Bu yazıda senelerden beri içimizde bulunan, fakat yıllarca halkımızın açıklamaktan yasaklandığı düşünceleri belirtiyor. Bu çile, söziim ona çileye paydos! diyenlerin anladıgı çile değildir. Politik gidiş, bizim bir gün kendi vatanımız içinde kendi bağırasızlığımızı korumak için savaşa zorlanacağunız kanısını vermektedir. Bunn önlemek istiyorsak, emniyet sahalarımızı ele geçirmek zonındayız. Bu sahalar, yalnız stratejik bakımdan değil, tarihî ve etnik bağlar ve esasen bizim iken gasp edilmiş olmalan sebebiyle de bizleri ilgilendirir. Bağımsızlık, bu uğurda çalışma, kendine güven ve Türk Ulusu'nun şerefini koruma her şeyin önünde gelmelidir. S Amerikan üsleri ve ikili anlaşmalar •BB*BaBfaBBBBHBBB*BBaB*aaaBaBaaBBBBBBaMBH • S Doğru teşhis Türkiye'nin en büyük kültür mecmuası Hayat TARİH •III •••• ıaa laa ıaa taa ıaa ıaa •• •• •• IBB Topkapı Sarayı'ndahi Klitüphaneler, Emniyet Teşkilâtımızın Tarihçesi. Çok renkli tablolar. neşredilmemiş vesika ve lotoğraflar. 100 sayfa 250 kuru$ MUAMMER KARACA :: ıaa ıaa •• :: TARrN AKŞAMDAN İTİBARKN ' Cibali Karakolu.. 66 15 Yıl 3000 Temsil Gelecek Temsil Reklâmcüık 51S0/İÎ>85S BELEDtYE BANDOSÜ KÂTİBİN KARISI Refik Kordae'm ölmez eseri MS4M Heriş: 6O/15SG3 Türk Ticaret Bankası ŞİŞLİ ŞUBESİ BÜGÜIVDEIN 7 YEFAT :::* İTİBAREıS EdremiÜi merhum Kolağası Kamberzade Ahmet Şükru Bey ile merhtane Lütfiye Haajıııefendinin kızlan, merhum Av. Osman Nurettin Katircıoğlu'nun eşi, biricik kızı Lâmia Zarifoğlu'nun sevgi kaynağı kıymetli annesi, T.C. Ziraat Bankası fahrt müfettişi Semih Zarifoğlu'nun sevgili fedakâr kaymvaldesi, Korkut, Nüvit, Uzel Zariloğullarının böyukanneleri, Lâmi ve Alp Zanfoğullannın kıymetli neneleri, Nermin Katocioğlu'nun yengesi Salihan Nisvandan hizmetinize yeni binasında devam edecektir. FATMA SAMİYE KATIRCIOĞLU Hanunefendi 25.12.1965 tarihinde Hakkm ulu rahmetüıe kavuşmuştur. Cenazesi 27.12.1965 pazartesi (Bugün) Şişli, Abideihürriyet Caddesi Midilli apartmanindaki evinden kaldunlarak Şişli Camü Şerifind» kıhnacak öğle namazından sonra Zincirlikuyudald Aile Kabrine tevdi edilecektir. Ev'.âtlan Kınna tâziyette bulunulmaması rica olunur. Türk Ticaret Bankası Adres: Halâskârgazi Cad. No. 340 • Şişli Reklâmcılık 51V8/15856 1I9U
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear