23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT 31 Ekim 1965 CUMHURÎYET Şehirde ve Yurtta Şehirde ve Yurtta Üç Ürdünlü kaldıkları ote/f kaybettiler... Demirsoy, gıevcilere "700 bin Türk işçisi yanınızdadır,, dedi Dün Ankaradan şehrimize ge'.en Türkts Genel Başkam Seyfi Demirsoy, Denızcilik Bankasında grev yapan ışçilerle goruşmuştür Grevde idarecılerin taraf^ız tutumlarmı takdirle karşıladığını belırten Demırsoy, ozetle şunları söylemıştır : « Türk umumi efkânnın ve basının sempatisini kazandınız. Hasta ve yaslılara gösterdiğiniz yakmlıkla Ankaradaki partililerin de büyük takdirlerini kazandınız. Bu örnek hareketinizi öve öve bitiremiyorlar. Grevi durdur mak için büyük fedakârlık >aptık. Fakat bnndan sonraki müzakerelerde yaptığımız fedakârlık tan asatıya inmiyeceğiz. Ne pahasına •».ursa olsun hakkınızı alacağız. Yeter ki sizler, sendika liderlerinizin direktiflerinin dısına çıkmayınız ve örnek harekctlerinize devam ediniz. 700 bin Türk isçisi yanınızdadır. Sendikanız para istediği takdirde, kasamızı boşaltacağım, icabederse Hür Dünya işçilerinin de yardımını yağdıracaiım.» FIKRET OTYAM Kendilerini Cumhuriyet Bayramı eğlencelerinin havasına kaptırarak otellerinin ismine bile bakmadan sokağa fırlayan Ürdünlü öğrenciler, Emniyet Müdürlüğünde dert anlatraaya çalışırlarken •• ç Ürdünlü öğrenci dıin sabah Emniyet MuI I dürluğune gıderek polısten yardım ıstemıslerdir. Kaldıkları otelın yolunu kaybeden oğrencıler, «tstanbnl çok ışıklı bir sebir. Almanyadan geliyoruz. Otele iner inmez sehri gezmeğe çıktık. Caddelerde, raeydanlarda herkesle beraber biz de eğlendik. Taksi ile dolaştık. Gece yarısı olmnştn. Otelimizi kaybettik. Şimdi nereye gideceğimizi bilmiyoruz. Büiün gcceyi uykusuz otelimizi aramakla geçirdik. Elimizde sadece pasaportlanmız kaldı. Bütün eşyamız indiğimiz otelde. Bize otelimizi bulunuz» demişlerdir. ÎKİTARAFI DENİZ! Bayram şenliklerine dalan ve otellerinin yolur.u kaybeden oğrencüerden birı : «Kaldığim otelin iki tarafı deniz görüyordu. Yakınında bir Otelimizîn iki tarafı deniz görüyordu yakınında bir de büyük meydan vardı de büyük meıdan vardı» şeklınde ıfade vermiştir. Polis, şehirde Cumhuriyet Bayramı şenliklerine dalan ve yollarını kaybeden Sait Ali Abuguş, Davut Abdal Cebbar ve Süleyman Abdal Alinin kaldığı oteli bulmak için soruşturmaya başlamış tır. İki tarafı deniz gören otellerin beyannamelerıni tetkike başlayan polis, öğrencilerin istirahat ve viveceklerini temin etmi'tir. Plâstik Sanayii kriz geçiriyor Turkİş Genel Başkanı Seyfi Demirsoy (okla gösterilen) gıevcilere hitap ederken Plâstik sanayımın buyuk bir kriz içinde oldugu, bu sanayi ile ugraşan büyük firmaların kapan ma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu büdirilmektedir. Piyasa ilgılileri ve plâstik sanayicileri, krizüı, kontroldan uzak olarak mal çıkaran küçük firmalann hareketlerlnden ileri geldiğini bildirmektedirler. Verilen bilgiye göre, küçük plâstik imalâthaneleri kalitesiz ve taklit malları çıkarmakta ve piyasaya bol miktarda sürmektedir. Bu durumda fiyatlarda da istenildiği şekilde oynamnakta ve gerçek sanayicüer .müşkül durumda kalmaktadırlar. Plâstik sanaylciler krizin daha da genişliyeceğini ve tehlıkelı bır hal alacağını ifade et mekte bu konuda hükümetin âcil tedbir alması için müracaat ettiklerini bildirmektedirler. A Recep Evişen eöte dünya dönüşünnden sonra belki yirminci sigarasını «yiyor», bense Gemini Vin % uzaydaki durumunu duyabilmek için lcafamı al çantalı radyoya sokuyordum... BH bir iftiradır: Kadırga semtinde ayakkabı boyacılığı yapan ve civardaki bir gecekondnda yatan Halil Toz, 4 yaşında bir kız çocuğunu odasına kapadığı ve tecavüz etmek istediği iddiası ile yakalanmıştır. Akıl hastahanesinde tedavi gördüğü polis tarafmdan tesbit olunan ve ifadeleri birbirini tutmayan Halil: «Bana iftira ediyorlar. Kız cocuğu kendisi odaya pirdi ve soyundu. ben bir şey yapmadım« demiştir. Semt halkmın korkulu adam> olarak ııitelendirdiğj sanık için. polis koğustnrma açmıştır. Rcsimde sanık görülmektedir. IPRAS RAFINERISI YERLİ HAM PETROLÜ ISLEMEYE BAŞLADI A. BÎLGI İZMİT Yarımcadaki ÎPRAŞ rafınerısı, dünden ıtjbaren yer.ı ham petrolu ıslemeye başlamıştır. Dune kadar, sadece ıthâl edılen petrolu islemekte olan rafinerı, bundan sonra yılda 150 bin ton yerlı ham pe'rolu de ıslıyecek ve bu miktar pıpe!ıne ınşaatı tamamlanınca bir milyon tona yükselecektır. Rafinerinin, ilk defa olarak aşacaktır.» demiştir: yerli petrolu işlemeye başlaması üç Amerikah uzman dışmda munasebetıyle dün yapılan tobutun personelı Turk olan bu ra ( rende konuşan T.P.A O. Genel fınerideki hissenin yuzde 51 i Müdürü Ihsan Topaloğlu, BatT P A.O. na, yuzde 49 u da Caltex man dağlannda yılmadan çalışan şirketme aittir. Ancak 1962 jılınTürk petrolcülerini selâmlamış da fıılen bir milyon ton kapasıte ve «çok sevinçli olduğunn» behrile ışletmeye geçen IPRAŞ rafıterek, şu bılgiyı vermıştır: nerısi, 1972 yıluıda tamamen T. < İPRAŞ yılda, şimdilik 150 P.A O. nun malı olacaktır. Boybin ton yerli ham petrolu işlelece yılda 25 milyon lıra kâr sağmekle iki milyon dolar döviz talıyan rafineriden, Caltex'ın hissarrufu sağlanacak ve yakın bir sesine düşen kârın transferi de gelecekte ise, tasarruf edilecek ortadan kalkmış bulunacakur. döviz miktarı, 10 milyon doları T.P.A.O. PETROL KONTSUNDAKİ ESKI GÖRÜŞliNDE İSRARLI Batman tankeri ile ilk yerli ham petrolün Ipraş Rafmensıne gelmesi ve ışlenmesme başlaması toreninden osnra gazeectılerle «soh beU toplantısı yapan T.P.A.O. Genel Müdürü Ihsan Topaloğlu, soıu lan bir soruya verdığı cevapta, •Bundan onceki iktidarlar zamanında petrol konusunda savunduk lan fikirleri savunacaklarını \e soylediklerine ekliyecek >eni bir tekliflerinin bulunmadığını» soylemiştir. Topaloğlu ayrıca, yeni Enerji Bakanı için ise «Eski bir dostumdur..» demiştir. İSal'ı hem tutmak hem de sökmek kolay olmuyordu al ortada yoktu... Recep ağa, vakit kahnadan çocuk yeniden ıjıp... gunterdenberi bir sal uze battı!.. Gülüyordum, durmadan «Ehhh, Recep ağa, geçen yıl 1 rinde kader birliği ettığımız, gulüyordum, oysa o gencecık ço bnralan nasıldı?» bir röportaj için yuvasmdan, cuk boğulmak üzereydü. Sinir «Tabn bu kadar değildi..» i koyünden, torunlarından sokup diye bir şey kalmamış, bir insan «Ben demiyor muydum sana, aidığım o sevimli insan yoktu olümle yüzyüze gelecek, ben gü iyi bir bakalım, bir kaya gelmis | artık.. lecektim!.. Şaşırmışım ardı ardına tir, suyun yolunn akmtısını de \ Bırden bir baş gordum, Recep olan şeylerden.. Çocuk bir iki ke ğistirmistir diye, işte bnnun için I ağal. Ama gormemle beraber re daha batıp çıktı.. Bir insan gedırlanıp duruyordnm her şelâle ; tekrar kopüklü sularda kaybol tirin gözür.uzün önüne.. Gdzünde \ du.. Yeniden çıktı. sonra salın gozlük, başında kasket, üzerinde ye yaklaşırken.. ucu gö'rundü. Biraz daha çıktı, bir süveter. Su önce goğsünde.. Bir köylü kadın geldi, ha'.imisal sımdı anaforda fınl fırıl dö Sonra bir adım atınca suda kaynuyordu ve dostum Recep Evi boluyor. En ufak bir te'.âşı yok. ze baktı baktı, bırden: mn var bn snlann ü s sen'ın lâstıklere sarılı ıplere ya Bir baş, suya gırip çıkıyor ve a «B pısmış elleri sonra da başı... Su ra sıra lukur... lukur» dıye ses tünde geziyorsnn beğ, canına yayun üstüne deydı... zık değil mi?» ler geiiyor!. «Receeep dayan geliyoru7..» «Ne yaparsın be bacı, biraz da Onu da kurtardık!. Özeti bu, Recep'm cevabı «salı tutun» onu da kurtardık. ekmek parası..» oldu . Sal'ı tutun.. Recep ağa «Şu sırtına bak, yaralara bak.. Sal şimdi, kayaların üzerinde her isi haf:fe alıvor.. Salı 1utayrı ayrı lâstıkler halinde, bir yı Böyle ekmek parasının da..» mak için uçdört metre kayadan Küreğini sırtına vurup uzakğın sırık, halat, çah çırpı yığı suva ınmek gerek.. Yaptık o isi de, m! Kürek gıtmiş, lâstikieri ş i lastı. ele geçirdığim halata asıldım, sa! Bır bebe goründü elleri dolu. suya çekıyordu, ama can havli bu, şırdığımız pompanın sapı kal o iki köylü delikanlı da geldi on mii)'.. Yıyecek heybesı kımbılir Fattum Nıne çay, domates, biber, ce salı emniyete aldık.. Recep hâ nerede? Yalnız bir karpuz ana tu?. salmış. forda dönup duruyor.. Recep ağaAteş sondü. Saat 19 du.. Uyku lâ suyun içindeydi... nın paltosunu, keçeyi kurtardık. tulumunu Receep'e verdım. ÇaÇok ötedeki kayalara koşup, dırın içı de buz gibiydi. Ne ka çantadan bir süveter alıp Recep'e dar gdmlek, pantolon, fanılâ, çoRecep nihayet sudan çıktı. Limon gıbiydi renği. Tır tır tıtriyor gıvdirdik. Sigara istedi, uzanan rap varsa, giydim öyle yattım. Uyandığım zaman çenelenm I du. Sanldık... Dudaklarını ısırarak el tarifsiz titremeler içindeydi • Fattum ninenin torununu ko bırbırıne vuruyordu, buzülüp 1 başmı salladı.. Bu, oldüm dıriidinı anlamuıa geliyordu.. Şapkası elin ye saldım.. Çocuk bir saat koş kalmışım.. Şelâle oğultularla akı f nıuş, köy cehennemm dibiııde. yordu. el fenerinı yakıp çah çır | deydi. Bu çocuklar geldiler, neyse, sal'ı pı toplayıp yeniden ateşledim 1 ıkına tıkına rıkardık, ben aşağı Yıldızlar pırıl pırıldı. % dan tuttum. kayalara bağladım. Ya=amak güzel şey.. f Dat»ı]mış gibiydi. Lâstikieri ş i Recep Evişen uyku tulumunun | Sal'ı sökmemiz kolay olmadı. şirdik, iyice sardım halatlarla. Koyden gelen iki delikanlı da bıze Derkeıı Fattum Nine geldi.. «Ga içinde derın uykulardaydı.. Toyardım ettiler. Bır tanesi goz,uk rip oğul. pek bunalmış, sinekler runu geldi aklıma, yola çıkar luydu. su, goğsüne geliyordu. hem yi>or bedenini» diyor, dizlerini ken: «Dede, dede, bana sekey ge sal'ı tutmak, hem sokmek kolay dınerek ağıtlanıyordu. Dedim, olmuyordu, delikanlı bir adım at Fikret beğ hakketen bunalmıştır. tiy... diyordu.. tı. atmasıyle beraber suyun için Çabuk gideyim dedim. sallan ISal'ın devrilmesini ürpererek de kayboldu, çıktı, aman demeye nerim dedim.. İlk kayayı atla bir an daha yasadım. dık. iyi atladık. Iplere iyi bir Sal sulara gömüldüğü zaman yapıstım Fikret beğ, üstünde kayanın uzerınde duruyordum, durulacak gibi değildi.. Bir bat dızkapaklarımın ardına sankı bıtım. bir çıktım, anladım ters dö risi sopayla vurmustu, bükulu necek azıcık >anladım derken verdi dizlerim . «gıtti Recep. sal döndü. Zindan gibi oldu or Recep gitti..» dıye bağırdım sanıtalık. hemen ayaklanmı topla nm.. Yoo bağırmadım, bayılacak dım, kayalara çarpmasın diye, gibi oldum.. Bağırmi'imdır. Baiplere de yapısmıstım Nefes alğırmısımdır Sonra nasıl kostum mak icin kafamı bir an çıkarabilo karkarak gectığım kayahklar dim, tam lâstiğin ortasına çelmidan? Sonra kovden gelen genç' şim, hemen geri çektim, lâstiğin birini kucakladım, zira, ip gevşi Nasıl batıp çıkıyordu suya?.. Gülyordu, kucakladığım lâstiğin ka düm durumuna.. Avıp oldu, ağla lınhğından anladım ki ya ön, ya sam da ayıp olacaktı.. Bir kaç dal daha attım ateşe. arka, bir hesap ettim önde ol mam gerekir rahatladım, sonra Bir el fenerı mısırların üzerinbir nefes daha aldım, gerisi ma de gezindi. sonra vaklaştı. Bes • lum, yetistiniz». altı yaşlarında bir çocuk, omuzunda kürek.. Gecenin bu saa Recep tıtnyerek anlatıyordu tinde?. sigarasını nefesleyip: Ateşin başına çöktü. «Baktım şapkam kafamdan çıSu.^ dedi» «Mısırlara su verkıyor, hemen yakaladım:.Evet Recep Evişen, bu arada me nöbeti bize geldi de. su sal«mal canın yongasıdır» ata sözü dım arklara... Üsümüsiim... Etrafma bakmdı. nü de aklından çıkarmamış!. «O emmi az daha Slüyordn de«Ben çok kaza atlattım ama, bn defa umudumu yitirdim, bi ğll mi?» «öyle» dedim.. «ölüyordu.» yandan da kurtulacam diyordnm, «Sen de snya kapılıyordnn emama berbat bi isdi bn Fikret beğ.. Gittim geldim, öte dünya mi az daha, hani kelegin ipine asıhyordnn ya işte o zaman.. Aha bn da getti dedim, dedim ya «Yahn Recep ağa, şapkanın sı atik davrandın.» rası mıydı, neden tnttnn?» « ö y l e oidn.. Az daha gidiyor«Nedeni var mi beğ, biliyorsun dum.j» çakmak, çakı şapkanın içinde.. «Haydi bana müsaade emmi, Çakmak da gitti, çakı da gitti..» arkı çevireyim. sabahınan nöbe Bir yandan da şapkanın içine, ti anam alacak..» sanki çakmak ve çakıyı bulacakBiraz sonra bir kucak dal ile mış gibi alıcı gözle bakıyordu! geldi yanıma, bıraktı. Karanhklar içinde kayboldu. O korkunç şelâlenin ötesine çadırı kurdum. Çocuklar çah çırpı topladılar, kocaman bir ateş | BU SEFER RECEP yaktım. Recep ağa, bu ara kayalara vurduğu yerlerini yeniden AĞAYLA BİRLİKTE... gozden geçiriyordu sigarasını da (llâncıhk: 951S 9681/13191) S EKİM 31 RECEP 6 Bir köy halkı 300 bin liraya okul yaptırıyor MERSİN Şehrimize bağll Çesmeli köyü halkı, kendi aralarında topladıkları 300 bm lira ile köylerine büyük bir ıîkokul vaptırmaya karar vermişlerdir. Okul binasının proje ve keşfini de yap tıran köylüler, öncekı irün büyülı bır törenle okulun temelmi atmışlardır. Çeşmeli. bolgemizın kalkınmış köylerinden bıridir. İ E. 3 | ! |f â 3 (3 V. 1 6 28' I1.57|14.47jl7 07]18 39 4 4S 1 1.20 6.49 9.39 12.00 1.32 11 37 Şapka Gazocağı parladı, bir çocuk öldü ADANA Köprü koyünde bir ÇOCUK, gaz ocağmm parlamasıyla meydana gelen yangında ağır ya ralar almıs ve olmuştur. 3 yaşında Hamiyet Sapanak. anne^inin evde bulunmadığı bır sırada yanar halde bıraktığı gaz ocağı ile oynrken, ocak parlamış ve evde yangın çıkmıştır Komşular taralından alevler içmden ağır yaralı olarak çıkarılan 3 yaşmdaki çocuk, kaldırüdığı Devlet Hastanesinde ölmuştür. Muntazam bir dikiş tesadüf eseri değildir ,u I! Suyun içinde neler oldu? Bir öğrenciye ateş edildi Haydarpasa Lisesinde öğrenci olan 19 yasmdaki Nusret Arslan Ümranıyeden taksi ile Üsküdara gıderken meçhul bir sahsm kurşunlarına hedef olmus ve ayağın dan yaralanmıstır. Haydarpasa Nümune Hastanesine yatırılan öğrenci polise olay için şu bilgivı vermistir: «Ümraniyeden Üsküdara çidiyordum. Yolun kenarında duran ve plâkasını tesbit edemediğim bir taksiden ateş edildi. Çıkan kursunlardan biri bans isabet etti.» Olayı inceliyen polis, öğrencinin bindiği taksi ile diğer taksıyi tesbite çalısmaktadır. TAKLİTLERİNDEN SAKININIZ SAATLİ DUVAR MAARIF TAKVİMİ Pek yakında bayilere tevzi edilecektir TOPTAN Şatış Yeri. SINCER ÂFRİKA BALESİNİN DEKORLARI YUNAN HUDUDUNDA KALDI Afrıka Milli Balesi dekorlan gelmediği için dün geceki ilk tem silini verememiştır. Bu Senegal topluluğunun dekorlarını getirecek bir tren katan. bilinmiyen bir sebepten Yunanistan hududunda kalmıştır. Bilindiği gibi Airika Millî Balesinin 80 sanatçısı daha önceden şehrimize gelmişlerdi. Gecikme üzerine topluluk temsil lerini yarın akşamdan itibaren vermeye başlayacak ve şehrimizde 10 gün kalacaktır. 114 yıllık tecrübe yalnız Sınger de. Orman yangını ADANA Kozan'ın Karahamzalı koyünün Guvercmh mevkıin de 81 sayılı havzada bır yangm çıkmıştır. Halkın ve sdndürme ekıplerınin gayretiyle bastırılan yangında 7 hektarhk orman yanmış ve hasara uğramıştır. Yangının çıkış «ebebı henüz tesbit edılememistır İSTANBUİ MAARİF KİTAPHANESİ Cağaloğlu Yokuşu No. 38 • İST. DİKKAT BAŞKA ŞUBEMİZ YOKTUR YARIN Günde I OUkuruşla Azbir peşinat ve günde 150 kuruşla herkes istediği anda bir Singer dikiş, makinasına şahip olabilir. (Peşinat 110 tiradan başlar) bir SINGER dikiş makinası Oünyanın her bir tarafında, her gün satılan binlerce Singer dikiş makinasının mükemme•liyet ve üstünlüğünü sağlayan yüksek KALİTE, ancak Singer dikiş makinasının imalâtında kullamlan en iyi malzeme ve en kalifiye işçilerin gösterdikleri devamlı tıtızlik sayesinde elde> edilmektedir. Unutmayımz, saiışa çıkan her Singer dikis makinasi dıkkatle .konuol edilmişiu. Makine Mühendisi Aranıyor İ. T. Ü. Maçka Teknik Okulu veya Yıldız Teknik Okulu mezunu, askerliğıni yapmış ve 30 yaşından küçük olması şarttır. İngilizce bilmesi tercih sebebidir. Türkiyede muhtelif fabrikalarda imal ettirilen parçaların takibinde çabştırılacaktır. İsteklilerın tercümei hallerıni P. K. 102 Kadıköy adresine bildırmeleri rica olunur. Reklâmcüık {.4231) 13203 TAKSİMDE 65,000 ile 80,000 Lira arası kaloriferli flpartman Daireleri Müracaat: Taksim Kazancı camii karşısı Reklâmcdık (4313) 13147 ,*TXSCİL CDİLMİŞ MARKADIR. 42^/13201) TV. Bekiun Ajansı; 103 13185
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear