Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAJIÎFE tKt 14 Ekîm 1965 CUMHURÎYET •••••••••••••••mnar* SOYA YA6IİTHAIİME TEKRAR BAŞLARKEN Doç. Dr. Osman N. KOÇTORK asın, toplum \e karau ovunun seçimle ilişkill olaylar ve haberler ile pek raeşgul bulunduğu \e başka konulara zaman avıramadığı şu gunlerde politıkacılar halkın tenceresıne giren ve kesesinden çıkanla yakından ilgileneceklerini \adederlerkcn, halkın zararlna ve Amerikalı soya ücretlerinin yararına uygun yeni bir anlaşma imzalanmış bulunuyor. Bundan uç ay kadar once isabetli bir karar alarak soya jağı ithalâtını ehmizde kalmış olan 40.000 ton kadar zejtinjağını dış pazarlara ihraç ve ic piyasada tüketme amacı ile durdurmuş olanlar, bugun «ycmeklık ve sabunluk yağ uretım ve stokunda vukuu muhtemel açığı kapatmak» gibi tnhaf bir gerekçeyle 60.000 ton bitkisel yağ ve 35.000 ton donvağının ithalıne karar vermi§lerdir Bu vağlar kasım ve aralık ajları icinde fiilen ithal edilecek ve makul fivatlarla pı>asaya arzedıleceklerdir. (1) Elimizde bulunan \e bir tiırlu alıcı bulamayan zeytinyağlarımız, ureticl guruplar için bir yuk haline gelmiş \e yeni mahsul yıh da idrak edilmiştir. Uzun sure stok edılmeye pek tahammulu olmavan zeytinyağının değerl her gıin biraz azalrp kalıtesi bozulurken. Turkivedeki tuketici puruplar da margarincilerin japtığı devamlı reklâmların etkisi altında zeytinvağına sirt çe\irmiş bulunujorlar. OIup bitenler karşısında tamarnen ilgisiz kalan Amerikalı dostlarımız, zeytinyağlanmızı pahalı fhatlarla ve doviz karşılığı satın alrp bize Turk Lirası karşılıjh soja vağı verme vaadlerini unutmuş ve hatta dolaylı yollarla yaçlanmızı ihraç etmemize de engel olmuşlardır. Italja gıimruk verjrilerini arttırmak suretijle Türkiveden yağ İthalini onlemeye çalışırken, kiralerin baskısi altında bulunduğunu tahmin ctmck guc değıldir. Soya yağı anlaşması feslıedilince bizi PL 480 kanalı ile vermckte olduklan buğdayı kesmek (2) ve daha sonra da donyağı vermeyerek sabun sanayiini guç bir durnma iteklemek suretiyle tehdit edenler, avuç dolusu para harcayarak uç aylık sure>i değerlendirmişler, fuarlarda guzellık kraliçelerine >ağda kızartılmıs patates hazırlatmak, iji bildikleri usulleri diğer çevrelerde uygulamak suretiyle seçimin gürultulu havası içinde 85.000 ton üretim artığını rnuhtaç olmadığımız halde bize satmayı başarmışlardır. Halk Partililere! B iyi biliyorlar. Bu gun petrolün millileştirilmesine karşı koyan bir gurup Insan hangi yolda ise, soya yağının ithalini sağlama ve Türkiyede soya üretfmini engelleme çabası içinde olanlar da aynl yolda dır lar. Bir süre sonra Türkiyede doğnm kontrolu yoInyla insan sayısı, PL 480 yoluyla sağlanacak yağ ve ekmekle beslendıği için insan gucu kontrol altına alınacaktır. Bu bilinçli hegemonyaya karşı koymak için kendi kaynaklarından faydalanamayacak olan Turkiye, daha guç yaşama şartlan icine duşerse bunu ne uyarmalara kulak asmayan dostlarunız ve ne de Atarıirk çocnklan mntlu bir olay olarak kabul edemeyecekler ve fakat iş işten geçmiş olacaktır. Turkiye bu gun makine gücunu kontrol altına alma maksadıyle uygulanan petrol projesine karsı guclıi bir reaksıyon gosterirken, insan gucunun kaynağı olan besın maddelerini araç gibi kullanmak suretiyle geliştırilen soya yağı ve buğday ithalâtı ile doğum kontrol projesine ilgisiz ve bu hususta bilinçsiz bir ortam içindedir. Geri kalmış toplumların üretim ve savunma amacı ile en çok baş vurdukları güç kaynağının makine gücu değil insan gucu olduğunu hatırlayarak ekmeğımiz ve yağunızla oynayanlara otomobilimizin benzini ile oynayanlar kadar guçlü leaksiyonlar gostermeliyiz. Yüksek ögrenim gençliğinin Psiko Sosyal problemleri Ist Unlversltesl Tıp Fakültesl Oğretlm ÜTPSI zekâ değerleri arasında 135, 153 için ozellık gosteren, faktorleri gıbı yuksek mıktarlara da tesaduf kısaca gozden geçırelım: edilmiştir. eni psikolojık göriişlere göre kişinin davranışlarına biçim uraya kadar anlatılanlardan ve ydn veren biyolojik, topözet olarak şu netıceyi çıkaoğumdan itıbaren çocuk ailerabılınz: Psişik şikâyetlerle lumsal, ekonomik nedenler vardır. nııı. bılhassa ana ve babanın, baş vuran Üniversite ögrenicileriBunlar arasındaki denpenin bozuletkisi altına girer. Ana babanin hemen hiç birinde ciddi bir ması, çok seyrek olarak «akıl nuı oğrenim sevivesi, meslekleri, psikiyatrik sendrom olduğundan sosyal ve ekonomik durumlan, hastaLkJarına», daha sık olarak bahsedilemez. O halde bu şikâyaşadıkları çevredeki gelenek ve «psikonevrozlara», buyük bir sıkyctlerin, daha başka bir deyimle gorenekler yetışenlerin değer yarlıkla da «bunalım» ve «tedirginlik bu bunalım ve tedirginlık halinin gıiaruıın gelişme ve olgunlaşmanallerine» yol sçar. sebebi ne? GeneUikle bunun iki sında rol oynar. Bu, koylü nufuNormal olarak 1824 yaşları arasebebi vardır. Biri gençlık çağına sunun genel nufus ıçuıde to 71 gısında bulunan yuksek oğrenun has özel psikolojık durumun yabı yuksek bir orana erıştiğı, toplugençlığtndeki bunalım ve tedirglnrattığı bunalım ve tedirginlik, dimumuz için çok onemlıdır. Koy lık halinin nedenlerini, t. Ü. Me ğeri kişiyi tedirgin yapan çevreve kasabaîardakı çevrelerın geledıkoSosyal Merkezinde bana baş sel faktörler Üniversite öğrenimineksel yaşayışı, değer yargıları, vuran oğrenicılerden edmdığım nın yapüdığı çağ gençlik yıllanna bılgi ve gorgulerinden kopup, yuk uyar. Gençlik, çocuğun, çocuklukkanaat ve izlenimlerle, imkân nissek oğrenimın yapüdığı merkezletan çıkıp kişılıgini tanırna.'ii ile betinde Istaüstık netıcelere dayare gelen genç edındıği yaşantılarbaşlar. Genel olarak kızlarda 13narak aksettırmeye çalışacağtm. la bulduğu yaşayış arasında boca20, erkeklerde 1423 yaşlan arasınlar 1964 ders yılında İstanbul ÜruÇabamızın gerçekleşmesı ıçın bılda psişik ve somatık gelişmesini versıtesine yazılan oğrencılerden gısı ve gorgıisü üe bız« yardımcı tamamlar. Bu çaga has olan, büaılesı koyde oturanların % 22, buolan, hazırladıgı raporlardan ve c tün davramşlan etkileyen, devamcakta oturanların 'o 19, ilçede oıstatıstik neticelerden faydalanmalı bir bunalım ve duygu taşkınhğı turanlann °o 26, ilde oturanların mızı sağlayan MedikoSosyal Mervardır. Çevre ile ilgi duygusal o"o 33 olduğu hatırlanırsa, bu çevre kezı Müdurü Sayın Dr. Hüseyin lur. Henüz olgunlaşmamış olan değişıklığının ne kadar büyük bır Yenısey'e teşekkür ederim. cinsiyet iç güdüsünün bunaümı öğrenici kitlesıni etkıledıği kolayve merağı içindedir. Ofrenme ve sişık şikâyetlerle baş vuran ca ortaya çıkar. yetişme durumunda olan kişiliği bğrencilerın, genel ogrenici ençler olgun insanlann yaratona yetmez. Çeşitli yollarla bu kisayısına ve diğer sikâyetlere tığı bilgi ve değer ortamı icine şıliği aşmak, toplum içinde kısa baş vuranlara gore oranını açüc ioğru gelişirlerken edindikleri yoldan sivrilmek, söz sahibi oU olarak beUrtebilmek için 196465 gorgü ve bilgilerle aile kişileri amak ister. Zordan kaçar. Kendine ders yılına aıt bazı rakamlar verrasındaki kultur noksanlığının verhaz verecek şartlan bulmaya çamek istiyorum Bu ders yılı tçindiği bilgisizlik arasında çelişmeye lışır. Düşünce sistemi tam olarak de tstanbul İniversitesi'nin çeşitduşerler. Bu çelişme gencin bilgiolgnnlaşmamış olduğundan davsi çoğaldıkça artar. Bır yanda ılk li dallannda 29 687 öğrenid kayıtranışlarında başansızlıklara uğsevgı bağlannı kurduğu, çevreye Iı olup bunun 8088 i yani °'o 27 si rar. Bu durum güvensizlik duyguaıt ılk bılgıleri aldığı anne ve bakız ve 21.609 u yani °o 73 ü ersunun doğmasına ve gelişmesine bası, obür yanda, çoğunlukla, onkekti. Bu sayı 196364 ders yılı yol açar. Gencin dünyasında çelardan oğrendiğinin aksıni sciyleiçin 26.774 olup, bunun 7461 yani şıth değer yargılan biribirino yen bılım. Bu nüfusunun *,o 70'e % 27,9 u kız, 19.313, °o 72,1 i erbağlanmamış, kanşık ve çelişık yakın bır kısmı okuma ve yazma kekti. O halde kız erkek oranı bir tarzda bulunur Kişüik şekfl bıle bilmeyen, kultur birliğı gosavni kalmak şartiyle bir sene ialmadan önce bu değer yargılantermeyen toplumumuz için uzerinnın bir düzene girmesi kovvetli çınde öğrenıci sayısında «• 3 lük , de durulması gereken önemli bır bir kontrol sisteminin kurulması bir artma olrauştur. tedirginlik nedenıdır. 1%4 senesı gerekmektedir. Bunun için de genç içinde Unıversıteye gıren oğrencıdevamlı bir arama içindedir. Bu lerın anne ve babalannın tahsıl aramalan iyi yöne gotürecek anderecelerine goz atarsak problecak toplum içindekı iyi öraeklermın onemı kendılıgmden gorulur dır. Bu psişik hayat içinde gelışYeni oğrencilerin babalarmm •. mekte olan kışılık, çevreden ge196465 ders yılı içinde Medıko17 si tahsilsiz, °i 1S i ilk, *. 45 ] orlen türlü etkilerle daha çok buSosyal Merkeze, yaklaşık olarak ta, ' . 20 si yuksek tahsil yapmışnalur. daha tedirgin olur. genel mevcudtln 1/3 u, 8776 oğretır. Bu oran, gencin ilk sevgiyi tanıcı baş voırmuştur. Hasta oğrenıdığı, bilgiyi oğrendiğu kişiliünin Gencin çevresını kuran, yetışnıcılerın Fakulte mevcutlarına gogelişmesinde baslıca rolu oynayan mesınde etkılı olan, toplumumuz re adedı ve juzde oranı şoyledir: anne için daha duşuktur. Anneler n " 3 27 sı tahsilsiz, «o 32 sı ılk, Fakültesi Oğrenci mevcudu Hasta öğ. sayısı °o oranı °Û 34 u orta, °'o 7 sı yuksek tahsıî Tıp 3864 1698 » 43,8 yapmışür. Hukuk 9868 2628 » 26,8 Edebıyat 6417 1445 » 22,5 Fen 2757 841 »30 5 îktısat 3717 1044 Yüksek öğrenim » 28,1 Orman 11» 494 » 42,5 gençliğinin konut Eczacüık 1267 370 » 2942 ve geçim durumu Dış hekımlıSı 646 256 » 39,6 Doç Dr. Ozcan KOKNEL Y B Çevresel faktörler Seçim sonuçlannın yorumlanm okuyorm fülerek .. Bildiğiniz gibi bu konuda çesıtli hazır formüller vardır. Eğer seçim sonuçlarını küçumsemek isterseni2 : Ataturk, Kurtuluştan sonra çok partili rejime gitse Padışahçı par^ının çoğunlukla ıktidara geleceğme süphe yoktu .. dersinlz. Eğer seçim sonnçlarım büyumsemek isterseniz : Mıllet sevmedıklenne gereken dersı vermıştır . dersinız. Profesyonel gazetecilifin bu eskimis yalellerine son verip objektif olarak duşünüldüçunde ise, bu çesit yornmlann hiçbir deferı yoktur. Dün memlekette devrim oljusu vardı. Buşün seçim olgusu vardır. Atatürkün tek partili rejimı devrim rejimi idi. Daha sonraki çok partili rejim, devTim rejiminin bittiŞini ve mnhmrm»kâr çevrelerin Türkivenin iktidannı ele geçirdiğini gösterir. Dünvanın hiçbir verinde devrim partıierinin oy ço|unlnğuvla iktidan ele geçırdıji ornefini gösteremezsinız. Bız devrimci partilerin muhafazakâr çevrelerin desteçiyle iktıdara geçip devrimleri yürütmesini beklediğımizden, her seçim sonrası sandıklardan çıkan oylars altından ördek ynmurtası çıkmıs tavuklar gibi saskın şaskın bakıyornz. Gorülmemış ıhtılâller yaptıgımız fibi gorulmeroış seçimler bekliyoruz. Ovs» memleketin muhafazakfir so«val ve iktisadi yapısının muhafazakâr iktidarlar çıkaracağı iki kere iki dört eder gibJ gerçektir. Tüıde yetmisi yarı feodal ağalık düzeni içinde yasıyan ve geriye kalanı şehirlerdeki ticaret kapitalizmi içinde yu|rnlmns seçmenlerin, devrimci iktidarlara ve yeni fikirlere çoğunlukla kayacajını sanmak sâfdıllık olur. Gerçekte Tl Mavıs îhtilâli. çok partili rejime geçtigi anda ikMdarı veniden muhafazakâr güclere devretmiş demekti. Am» bir süre ordunnn nefesi, siyasi iktidann ensesinden cksllmedl. Bu b«kımdan gerçek niteliği ivice aydınlanmamıs blr melez iktidar, nrabafazakâr kuvvetlere iktidan devretmek için tampon 5devi gördıi, Bu iktidar tsmet Pasa iktidarıdır. lsmet Pasa iktidan, hıikümeti seçimlerle mnhafazakâr gfielere yeniden teslim etmek için elinden gelen her seyi fedakârlıkl» yürütmüştür. 1%1'de Adalet Partisi ile koalisyon yapmıs, tro «ıretle Adalet Partisinin ilk iktidar egzenizine yol açmıştır. Aynı yıllarda Türkivenin devrimci genç knvvetlerine cephe alısı, reformcn gücleri Halk Partisinden soğntmnstur, Daha sonraki yıllarda ve özellikle seçim kampanyasındaki reformcu vaadleri ise muhafazakâr çevrelerin oylarını kaybettirmistir. îsmet Pasa eliyle knrdnfn çok partili rejimin yürütulmesi için elinden geleni yapmıstır. Ama îsmet Pasa iktidarları tntncn iktidarlar olmustnr. Çünkfl tutncn güclerle koalisyon yapmak lorondaydı tsmet Pasa . Buna rağmen memleketin içinde ciddî bir biçimde gelisen reformcu ve devrimci istidatlar ağırlık kazanmca lsmet Pasa onları değerlendirmekten de uzak kalmadı. Halk Partisinin son kabinesinin reform kabinesi olacafını ilân etmesi bu konuda İlk adımdır. Daha sonra daha cesnr bir davranışla : Ortanın solundayız!.. dedi. Ama artık geç kalınmıştı. Ortanın soln Halk Partislne oy kaybettirmiş midir? Muhafazakâr çevrelerin Adalet Partisine ve devrimci çevrelerin îsçi P«rtisine kayması, Halk Partisini bugünkü duruma düsürdü. ö y l e y s e Halk Partisi bu gerçeğe gore bir tavır takınmak zornndadır. Çfinkfl CHP bundan sonra afzıyla kuş tuts» iş ve esraf çevrelerine yaranamaz. Din somürücölügîinde muh»ıaxsk£r partilerle yarışa çıkamaı. Şu halde CHP'nin önünde bir yol kalıyor: DönBsü olmıyan bir yol Ve Tfirkiyenin yannlanna götOren yol Halk Partisi daha da devrimci olmak zorundadır. Ve buçünkü gibi alacalı bir büviyetle defil, aydınhk bir kimlikle halkın ve devrimci güclerln karşısma çıkraak zorundadır. Halk Partisi artık yerini tfiyln etmek IOrundadır. Oy kaybediyormuş Bugün için kaybeder. Âma bu memleketin aklıbasmda insanlan, bugün kazanıyor gorilnenlerin yannIarı olmadığının farkındadırlar. Halk Partisinde tehlikeli olan cortanın solu» prensip! degildlr Tehlikeli olan çelişme, Fethi Çelikbas'ın petrol politikasiyle BiJIent Ecevit'in veya Hüdai Oral'ın politikası arasındaki çeliştncdir Bu tereddüdün yarattığı yönsüzlük, kırk yıllık partiyi samimiyetten uzak kişilerin Babil Kulesi vapmıştır. Karar saatidir. Ve bu karar saatinde oy hesabından çok insanları yarınlara götüren doçru'ların hesabımn ağır basmasını dıleriz Oy kaybedeceklermiş dive CHP'liler dış politikad», iç politıkada savunduklarını mı reddedecekler? Türkiye palavrayla kalkınmaz. Türkivenin dâvalarındakl dofru'lar üstüne yürüyen bir Halk Partisi yannlara en saglam yatınmı yapmıstır. Oy hesabına gore velken açan bir Halk Partisi ise hem iktidan. hem de v a n n l a n daima kavbedeeektir. Ylrml yıld»n beri bn tecrübenin Içindedirler. Ve Türkiyenin bu teerfibeyle feçlrilecek daha bir yirmi yılı yoktur. D •••• •«•* • ••a «••• Halk sağhğı eçenlerde margarinlerin sağlık için zararlı olmadığını bir bildiri ile açıklamış ve fakat yararlı olduğunu da sarih bir şekilde ifade edememiş olan Sağlık Bakanhğı, tıpkı soya yağı ithaline karar verenlenn gerekçeleri gibi katiyet ifade etmeyen bir dille «luzumundan fazla ve dengesız bir şekilde kullarulan margannlerın sağlık ıçın zararlı olabileceğı soylenebılırse de..» demek suretiyle fazla margarin tuketmenin halk sağlığı için bir tehlike olabileceğini lâstıkli bir kalıba göre ifade etmişdi. Kasım ve Aralık aylarmda Turkiyeye itbal edilecek olan bitkisel yağlar makul fiyatlarla piyasaya arzedılmeden once şuphesiz °o 9095 nisbetinde hidrojenlenecek ve margarin haline ddndurüiecektir Nufusumuzun 30 milyon olduğu kabul edilirse her insanm yılda iki kilo fazla margarin yemesi anlamuıa gelecek olan bu ithalâtın acaba bitkisel yağ ile sert yağ tuketim dengesıne yapacağı etkı hakkında Sağlık Bakanlığının değerli otorıteleri ne duşunmektedirler. Türkiyede insan başına yılda 8 kilo yağ isabet ettiği duşunulecek olursa bunun ou25 kadanmn, hakkında hiç de i>i şeyler soylenmeyen margarinler halindc tencerclerimize girmesi Sağlık Bakanlığı yetkililerl kadar, halkm tenceresine girecek yiyeceğin cins ve miktan ile son gunlerde yakmdan ilgilenmeye başlayan politikacıları. iktidar ve muhalefet partilerini de ilgilendirmesi gereken bir konudur. 6 P G «••• »>•• •••• ••>• Zeytinciler ne olacak? 2 mal edecekleri sabun için donyağı bulamayanI lann baskısı altında, bir sure once almış ol" dukları karann tam aksine kararlar alma çelişmezliğıne duşmuş olanlar sabuncuları memnun ederken, onlara nazaran çok daha kalabalık olan Teytin ve zejtlnjağı üreticilerine ne cevap verecekIcrüıi de duşunme durumundadırjar. Sumerbank tarafındaıı Ordu ilinde faalijete geçirilmiş ve 32 rnilvon lira harcanarak kurulmuş olan bir fabrika işlcmek icin sova bulamamakta ve Trakyadan getırilen keten tohumu. cevredcn tedarik edılen curuk fındık ve çay tohumlarını işleyerck do'tlar alışverişte gorsun ha\ası icinde faaliyetini devam ettirmeye çalışmaktadır. Beri taraftan Amerıkalılar bir havır kurumu olarak takdim edilmiş olan CARE teşkilâtı vasıtasivle Çocuk Esirgeme Kurumu ve Millî Eğitim Bakanlığma sızarak tıpkı soya yağı gibl bir uretim fazlası haline gelmiş ve aslında hayvan yemi olarak geniş kollanılış sahası bulmuş olan soja kuspesini «soya bulguru» gibl takma bir isim altında Turk yemeklerine ve hatta ekmeğitnize katma çabasına girmiş ve çalışmalarını hayli ilerletmiş bulunuyorlar. Onumuzdekl gunlerde ilkokullara dcvam eden kucucuk javrulanmız ile Çocuk Esirgeme Kurumunun şefkatma sığmnıış kimsesiz javrulanımz uzerinde bazı denemeler yapılacak ve bunlann sonucları bir havır kurumu olan CARE teşkilâtı vasıtasijle Amerika1ı soya tuccarlanna rapor edılecektir. Vaktıyle zeytinyağlarımızın dış pazarlara ustun fıyatlarla satışına aracılık edenler, birkaç av evvel bir ton soya yağı için bızden 300 dolar istemiş ve zeytinyağlanmıza da 450 dolar fi.vat vermışlerdı. Hukumet buna janaşmayıp, anlaşmayı feshedince çok sinirlenenler, sabretmeyi bılmiş, zeytinvağlanmızm ihracına dolaylı çabalarla engel olmns ve seçimin gurultulu havası içinde bizi uç ay once bulunduğumuz noktaya tekrar getirnıişlerdır. Yeni zeytin mahsuluniın idrak edıleceği aylar içinde memlekete 60.000 ton daha soya yağını ithal edip makul [ıyatlarla piyasaya cıkarmak demek zeytin ağaçlaruıı kesin ve yerine tutun ekin, Ordudaki soya fabrikasuıı durdurun ve turistik bir ote! haline getirin demektir. Fakat sokulen bir zeytin ağacmın yerine yenisini yetiştirmek tam 100 yıl alacaktır. Bu gun uretim artıklarını Turkiyeye dolar karşılığı satmak için guzellık kıraliçesine patates kızarttırmaktan, bazı şahısları taltıf ve bazı şahıslan tehdit etraeye kadar butun usullere başvuranlann gelecek İM yıl icinde bize karşı ne suretle davranacaklanna dair hemen hiç bir şey bilmiyoruz. •••• •••« oya yağı ithalâtınm Türk i? adamma, uretici ve tuketicısine verdiği zararlar Istanbul Ticaret Odasının organmda da ızah edilmiş bulunuyor. (3) Bu konu daha once yapılan açıklamalarla halk oyuna duyurulmuştur. (4) Fakat secım gunlerinin gurultulu havası içinde bir oldu bittıye getiriferek tekrar imzalanan ve yururluğe giren soya yağı ithal anlaşmasmın neticeleri seçim sonrası devrede kendini nasıl olsa gosterecek ve hukumetler ile geçimıni zeytin ve zeytinyağmdan sağlayan ureticiler, tuketici faa'k kitleleri, demokrasinin koruyucusu olan baskı guruplan tekrar harekete geçeceklerdir. Ak koyun ile kara koyunun Türkiyenın bu gunku gelişmeleri içinde nasıl olsa tanımlanacağını ve petrol meselesi gibi, yağ ve ekmek meselesinin de didık, didik ınceleneceğini daha şimdiden biliyor ve buyuk bir rahatlık icinde olayların gelişmesini bekliyoruz. Turkiye halkı ve onun seçeceği hukumetler Anayasanın (52) nci maddesinin getirdiği âmir hukumlere uvgun olaTak başkalarmın ekmeği va yağı ile oynamasına nasıl olsa rıza gostermeyecek ve petrol dâvası gibi. be«in ve beslenme davasım da ele alacaktır. Turkiye 100 milyon insanı kendi kaynaklarından ve en mukemmel standartlara gore besledikten sonra, uretim artıklan ile başka toplumları dolaylı olarak somurme eğilimi gostermeden besleyebilecek civanmert insanların yaşadığı bir memlekettır. Turkiyeyi silâhlı somurme usulleri ile dize getıremiy enler, ekonomik metodların da bir sure sonra başarısızlığa uğradığıru husranla gorecekler ve yaradılışı ilibariyle hur, çalışkan. iyi niyetli olan Turk millctınin bunca tecrubeden sonra payandasız avakta durabilen ve kimseye muhtaç olmadan yasanhlarını devam ettirebilecek bir toplum olduğvınu anlay acaklardır. S Psişik şikâyetler başta geliyor ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a •••••••••••••••a •••• • ••a • ••• •••• •••• Petrol ve Soya #)*V Mayıs devrirninin getirdiği gerçeklerin ağ M cıklanmasına müsait hava içinde, Turk top• " • lumunun somürulmesinde araç olarak kullanılan bir cok ihtiyaç maddesinin uzerinde durulmuş ve petrol konusu geniş halk tabakalarının malumu haline getirilmiştir. Bu arada soya meselesi de dikkati çeken bir problem haline gelmiş bulunuyordu. Oysa ki petrol ne ise soya da odur. Ekonomik emperyalizmin ustalan. somüreeekleri memleketlerde yetiştirdikleri çıraklan, çıkarlan icin kendi insanlanna ihanet edebilecek bir ortama itekledikten sonra bir yonü ile insan gücunu, bir yonü ile de makine gucünü kontrollan altına alarak kendilerine hizmet eder hale getirmeyi gayet okluklar icinde başardığı ve zaferle sonuçlandırdığı Kurtuluş Savaşından sonra bir süre buğday ithâl etmiş ve daha sonra Dünyanın en cok tahıl ihraç eden ulkelerinden biri haline gelmiş olan Turkiyemiz, tanunadığı usullerle yönetilen ekonomik savaşm getirdiçı sarsıntılar icmde tıpkı 1923 yılı sonrası gibi bazı ihtiyaç maddeierini ithâl zorunluğunda kalmıştır. Fakat bir sure sonra bize soya >ağı satanların karşılannda en guçlu rakip ve soya ihracatçısı olarak gene Turkıyeyi bulacaklarına iuanıyor, zey tinyağısoy a savaşını bu anlam içinde yürütecek kadroların giınden gune guçlendiğine inanıyoruz. Y !••• (1) Mılhyet Gazetesı, 25 Eylul 1965 l2) Koçtürk, Osman K., Soya Yağı Almazsak, Ulus Gazetesı, 17 Mayıs 1965 (3) îstanbul Ticaret Odası Mecmuası, MartMayıs 1965 (4) Koçtürk, Osman N , Yağ Politikası, Cumhurıyet Gazetesı. 21 Jlayıs 1965 edikoSosyal Merkeze baş vuranlardan 1229 u, yani çeşitli şikâyetlerle baş vuranlann '» 14,2 si ve genel mevcudnn "o 4 ünde psişik şikâyetler gorülmuştür. Bunlardan 94 u Tıp, 84 u îktısat, 99 u Fen, 201 ı Edebıjat, 665 ı Hukuk, 52 sı Orman, 16 sı Dış, 18 ı Eczacılık Fakültelerindendı Fakultelerde bulunan oğrenıcı mevcudu ile, psişik şikâyetlerı olanlar arasında bır oran yapılırsa Hukuk Fakultesı c o 6.7 ile başta olup, bunu "o 4,4 ile Orman, 'o 3,9 ile Fen, c'o 3 3 ile Edebıyat, °o 2,4 ile Tıp \e Dışçı, % 2,3 ile îktisat, °o 1,4 ile Eczacı izlemeki te ıdi. Bas vuran bu 1229 ögreniciden ancak 3 tanesinde ciddi bir akıl hastalığı başlangıcı, 6 tanesinde sar'a, 39 unda nevralji tipinde ağrılı sendromlar bulunmuş, greri kalanları sanki ağız birliği etmiş gibi, sıkıntı, huzursuzluk, yorgunluk. uykusuzluk, dikkat azalması, çdlışma isteksizliği, unutkanlık, güvensizlik, çabuk sinirlenme halınden şikâyet etmişlerdir. Bunlar arasında gerekli olanlardan 40 tanesme şahsıyet, 10 tanesme zekâ, 10 tanesine de dikkat ve hafıza testi yaptmlmış, boylece psişik muayenenın derınleştınlmesı joluna gıdılmıştlr. M DOKTOR DAHİLİYE MÜTEHASSISI Mersın Petrol Tasfıyehanemız Hastanesinde çalıştırılmak üzere bır Dahilive Mutehassısı istıhdam edılecektir. Alâkahların 13 Ekım Pazartesı ve ,19 Ekım Sab günleri 09 00 12 30 ve 13 30 1700 saaüerı arasında Cumhurıyet caddesı Pegasus ev:, Harbıye istanbul adresmdekı lîOBIL OIL TÜRK A. Ş. Zat Işlerı şubesıne (Tel 48 32 50) ve 20 Ekım Çarşamba gunu yukarıda belırtılen saat ler arasında Şehit Ersan caddesı No 20 Panorama apartımanı daıre 4 Çankaya Ankara adresındekı Mumessıllığımıze (Tel: 12 86 77) bizzat muracaatlan rica olunur. ATAŞ ANADOLU TASFİYEHAMSİ A. Ş. Cumhurıyet 12396 K I R A L I K ve S A T I L I K BURO K A T L A R I Harbıye Meydanmda, Şışlı Nışantaşı yol aynmındaki 8 kath şalıane bınanın katlan kiralık ve satılıktır. Tel: 44 37 07 Hâncılık: 9208/12401 Dekorasyonda Kaplamada Çeşitli Renk ve Desenler Mobilyada I PELFA İSTANBUL FORMİKALARI • Kalıtad* garanitil • Fı»H« rakıpslzdlr ımmMitl*****'*"1****""'1'"""*1"**""*'"**""»"***""11'*»**»"'''" ••«••••••••••••••••••••»•••^•••••••••••••••••••••••••••••••••fMHiıtıııiHfiııı* tm !§«•••••••*••••••>•••••••••>••••••"•••••••»••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• * Testlerden edinılen neticelere gore şahsıyet testi yapılanlarda «refoulement» (bastırılmış arzular) ve «çevreye intibaksızlık» en çok tekrarlanan motıl olmuş, dikkat ve hafıza testlen ile zekâ testleri normal bulunmuş, hatta BALALAİKA ORKESTRASI ve TAVERNA MÜZİĞİ Şantöz JENİA GALAS SıraselviIeL 93A. Tel: 44 39 37 Gece: 49 95 29 Taksim Taverna OCAK'ta 15 EKİM CUMA GÜNÜNDEN İTİBAREN MAESTKO PINTO idaresinde UĞUR PLASTIK SANAYII VE TİCARET KOL ŞTİ • T e l . • 2 2 2 2 51 • 2 7 2 2 7O Reklâmcılık 4077/12415 W A N TE D Experıenced female typıst vvıth good knovvledge of English and Turkish. Salary satısfactory. Apply m vvrıüng to PK. 272 Karakoy, istanbul in vvrıtıng indıcatıng capacıty and busıness experıence. a^^ KEŞİFLERVE İCATLAR Bankamrzın genel raıltür sahasında başarmaya çalıştığı hizmetlerden bir yenısi daha L.TIT Bugün Saat 18.20 de İstanbul Radyosunda •rf m M ÇEŞİTLİ PARA İKRAMİYELERİ İMİYONLJRA m «.J.il YAPI ve KREDİ %^^ BANKASI 4Û43/İ241Ö m sı ı3ı tti.udi5.il ,iiı OSMAN LI BANKASI yıldız 1750/12349