Catalog

CUMHÜRÎYET 1 Ekim 1965 SAHtFB ÜÇ AJANSLAR * RADYOLAR • ÖZEL MUHABİRLERİMIZ ŞenYi Brejnef Vietnam buhranı gene ön plânda ızıl Çin Dışişleri Bakanı Şen YI topl.ıiıiısında Vietnam ve diğer so>;> konusmuştur: «Konıünist Çin sadece bir Amerikan tecavüzüne karşı koymaya hazır olmakla kalmamakta, hattâ bu tecavüzün bemen yann vuku bulmasını temenni etmektedir. Çin ile Amerikan emperyalizmi arasındaki bir kuvvet denemesi Bon derece faydab olacak, zira Amerika bombardımanlara, Kuzey Vietnam da savaş istiyen tutumuna son vermeli Bir Amerikan tecavüzü o/ursa, bunu kolayca mahvetmek iktidarındayız Amerika şimdiki tecavüzkâr politikasma devam ettikçe ilişkilerimiz düzelemez a sıralarda öyle kimselerdc öyle işler, öyle sözler, öyle hareketler görüyornm ki şaşalıyorum.. Adamı & • deta tanıyamıyorum.. Gözüm ısırıyor ama.. diyoTO.ni •• Selâm söyle!. Ne münasebet gözum değil, dişim bile ısıramıyor. Büsbtttün başk» türlü olmuş oluyorlar. K PEKİN, «a*. • A.P.) bnceM gün Pekinde yaptığı basın dünya meselelerine temas ederek bütün Çin'in birleşmesini sağlıyacağı gibi, dünyada emperyalizm aleyhtan mücadeleyi en yük sek derecesine çıkaracaktır. «Cumhuriyetin kuruluşunna 16. ncı yıldönümünü 1 Ekimde kutlıyacak olan Çinliler, bu tecavüzü 16 yıldaaberi beklemektedirler. D DÜNYADA BUGÜNAmerika izlenimleri: BUDALACA Kızıl Çin Dışişleri Bakaru, înpilterenin Hong Kong sömürgesini, B. Amerikanın bir tecavüz üs su olarak kullanmasına müsaade ettığini ilerl sürmüş ve Pekin rejiminin, bu duramun devam etmesi halinde «Gerekli tedbirlere basvuracağmı» söylemiştir. Chen, Ingilizlere atfettiği bu davranış için «budalaca» demiştir. • MOSKOVA, | M . AP Radyolar) ün sona eren So\ yet Komünist Partisi Merkez Komitesinde bir konusma yapan Genel Sekreter Brejnef, Vietnam harbinin Sovyet Amerikan münasebetlerini «geniş ölçüde» giriftleştirdiğini ve bn ilişkilerin belirli bir donma eğilimi göstermekte olduğann söylemiştir. (Komünist Kuzey Vietnam) karşı Tass Ajansına gore, Brezhnev; giriştiği silâhlı saldırı, B. Ame«Amerikan emperjalijmuıin dost rika ile ilişkilcrimizi normalleşbir so*\alht memlcket Vietnam'a tirmek teşebbüsü ile bağdaştırıla maz» şeklinde konuşmuş, Sovyet Rusya'nm Kuzey Vietnam'a yiiklü miktarlarda silâh ve askerî malzeme verdiğini, yardunuı devam edeceğini söylemiştir. tngiliz Dışişleri Bakanı akınlann durmasını istedi Çarpışmalar devam ediyor H Sabır savaşı 1 eçtiğimiz Ağustos ayında, Amerikanın siyah • beyaz kavgalarilye yakından tanıdığınuz güney şehri Montgomery'de, Güney Vietnamda «askerî müşavir» olarak iki yıllık hizmetini doldurup henüz memleketine dönmüş bir yüzbaşıyla tanışmıştım. Tartışma larımız srrasmda bana, Vietnamriaki mücadelenin artık bir «sa> bir savaşı» haline geldiğinden bahsetmişti. Hatırlryabildiğim ka dariyle demiştim ki: «Gerçekten öyleyse, bir Ame rikan zaferi ihtimali pek stayıftır. Zira üzakdoğulular, özellikle Çinliler sabırlariyle fin yapmışlardır.» Muhatabım gülümsiyerek, «yanılıyorsunuz. Durun size işin içyüzünü anlatayun» şeklinde konuşmuş ve devam etmişti: «Savaşın uzaması ve genişlemesi ekonomimizi sıhhate kavuşturmakta, dolayısiyle hayat standardımızı yükselterek milletimizin çıkarlarına uygun düşmektedir. Halbuki iktisadi sistemleri bizimkinden farklı olan komynisüeri daha da fakirlestirmektedir. Keza Amerikan basını Vietnamda verdiğimiz kayıplar karçısında kıyametler koparmaktadır. Fakat biz onlardan fazla öldüriiyoruz. Eninde sonunda, mut laka biz kazanacağız.» Yüzbası açık sözlü, mert bir askerdi. Güney Vietnamlılar, dün ya barışı, hürriyetin veya insanlık haysiyetinin korunması gibi yâveler uğruna değil, sadece vatanı Amerika için dövüjtoğirnü anlatmıştı. Gerçekten de, Amerikan savunma bütçesine yapılan her ilâve dolann ancak 10 senti hizmetlere. gerisi tamamen zaten °> 70 i kapasite ile çahşabilen Amerikan I esnüstrisine gitmektedir. ' Öte yandan Güney Vietnamda . ki Amerikan kuvvetleri Komuta I nı Korgeneral Westmoreiand, hafta başında, savaşta inisiyatifi I ellerine aldıklarını, hükümet as I kerlerinin verdilkeri her kayba ' mukabil 2.5 3 arasında Vietkong ( gerillası öldürmeye başladıkları I nı açıklamıştır. • N"ew York'ta da, dünyanın (3) numaralı bankası Chase Manhattan'ın Başdanışmaniyle görüşmüş, Vietnam savaşunn Ameri ı kan ekonomisi üzerindeki etkile I ri hakkında bilgi istemiştim. Ta ' rihi gelişmesine bakıldığında, A • merikan ekonomisinin en ileri I hamleleri Birinci ve İkinci Dünya Savaşlan sırasında yapmış ol ' duğunun görülebileceğini hatırlat ı mıştım. Genç Başdanışman su I cevabı vermişti: ' «Vietnamdaki çatışmalar, A merikan ekonomisini etkilemck bakumndan Birinci ve tkinci Dünya savaşlariyle kıyaslanamı | yacak derecede tâlidir. Başkan I Jnhnson, Kongreden Vietnam i " çin 1.5 milyar dolarlık (Türkive | nin yülık bütçesine eşit) ek öde I nek istemiştir. öğrendiğimize gö re mutat harcamaiara ilâveten talep edilen ek ödenek 5 milyar dolara çıkarılacaktır. Ek ödenek lerin sarfolunmaya başlanmasiyle Amerikan ekonomîsinde küçük bir hareket beklenebilir.» Vietnam ve Hind Pakistan savaşlan, büyük konuşmasma rağmen Kızıl Çinden gelecek yardımlann hudutlu olabileceğini ispat etmiştir. Mao Çe Tung"un, «Ordularımız hiç bir zaman Çin sınırlan dışında savaşmıyacaklar dir» sözü de hatırdan çıkarılmamalıdır. Rusyanın ise, ergeç Pekinin nüfuzu altına düşecek Vietnam için daha fazla taahhüt altına girmesi ve Amerika ile do . laysız bir çatısmayı göze alması I beklenemez. Böyle bir durumda, biç değilse şimdilik kaydiyle, A I merikah yüzbaşıy» hak vermek ' gerekiyor. Kayhan SAĞLAMER Delhi Barış Gücü istemiyor NEW YORK a.a. EN KUDRETLİ Brezhnev: «Vietnam'a yardım Sosyalist de\lctlerin en kudretli ve gelişmişine düşen bir ödevdir» tarzmda konusmuştur. Sovyet lideri, Rus Hükümetinin îngiltere ile ilişkilerini geliştirmek gayretinin İşçi Partisi Hükümetinin Vietnam'daki Amerikan hareketlerini kayıtsız şartsız desteklemesi yüzünden aksadığını da söylemiş, Almanya meselesine temasla: «Fcderal Alman Cumhuriyeti ile münasebetlerimiz kötü olmakta devam etmektedir.. Bonn rejimi Avrupada geridlik ve militarizmin esas merkezidir» şeklinde konusmuştur. Brezhnev: «Fransa ile münasebetlerimizin daha da geliştirilmesi imkân ve ihtimalleri şimdiki halde fena değildir» demiştir. Şen Yi'nin sözleri tepki yarattı Ncw York (a.a. AP) ızıl Çüı'in Birleşmiş MHletlere alınmasınm tartışma konusu oidnğa gu sırada Şen Yi'nin yaptığı basın toplantısı, çeşitll çev relerden gelen tepkllere yol açmıştır. Amerikan temsilciliği, Çin'li BaVanın sözlerinin. Çin'm «Birleşmi§ Milletlere girmeye lâyık olmayan <saldırgan> ve «railletlerarası raüııasebctlerde kuvvet kul lanılması taraftarı» bir ilke olduğuna dair iddialan teyit «ttiğine işaret etmiştir. Afrika Asya çevrcleri ise Bak.ınıtı Rclecck Cezayir KonferanM hakkında söylediklerine çok şaşinışlardır. Bazı iilkeler geri bırakılması ile çalışması eüçleşen kon feransm bu sözlerle daha da güçleşcceğinden korkmaktadırlar. K MURVİLLE Öte yandan Fransız Dışişlcri Bakanı, Genel Kuruldaki konuşmasmda Komünist Çin'e Dünya Tejkilâtında yer vcrilmesinin B. M. i kuvvetlendirmeye yardun edeceğini söylcmiş ve demiştir ki: «Çinin iç sistemi hakkında hüküm yürütecek değiliz. Ancak dünyanın en kalabalık memleketi B. M. de sesini duyurabilmelidir.» Bakan, B. M.'ln çatışmalara sahne olan bölgelerde askerî gözlem ciler kullanmasına itirazı olmadısrını, fakat Dünya Teskilâtmm kaba kuvvete başvurmasına kesinlik le karşı olduğana söylemiş ve demiştir ki: «Kuvvete başvurmak sadece bir macera olabilir.» IC Kahire (a.a.) arşanıba gtinü geç vakit istifa cden Başbakan Ali Sabri Hüküm eti yerine, Başkan N'âsır yeııi kabineyi kurma görevini yar dımcısı Zekeriya Muhiddm'e vermiştir. , • El Ahram» gazetesinin bildirdiğine göre, yeni hükimıetin kurulmasına kadar günlük işleri yürütecek olan Ali Sabri'nin dc Alap Sosyalist Birliğinin Genel Sek reterliğine atanacağı öğrenilmistir. Eaşbakan adayı Zekeriya Muhittin, istişareîcrine bugün de devam edecek ve yeni hükümet muh temelen cumartesi günü yemin ederek görevine başhyacaktır. Öie yandan iyi haber alan kaynaklardan öğrcnildiğine göre, Irak Hükümeti, yürürlükteki bir anInşma Rereğince Irak topraklannda bulunan Mısır hirliklerintn gcri çekilmcsini istemiştir. Yeni Irak Başbakanı Abdurrahman Bazzaz'ın «Mısır birliklerine artık ihti>aç duyulmadığı» gerekçesiyle geri alınmalarmı Kahireden resmen talep ettiği bildirilmektedir. Başbakanı değişti Mısır BİRLFŞMİŞ MtLLETLER (N.Y.), ( t j . ) akistan, anlaşmazlık konusu olan Keşmir'de plebisit yapılmasını sağlamak üzere müessir bir teskilât kurnlduğn, B.M. askerîeri gönderildiği ve Hindistan'ın da çekilmesi sağlandığı takdirde, kendisinin de Keşmir'den çekileceğini bildirmiştir. Fakat Hindistan, Keşmire bir Bırleşmiş Mılletler barış kuvveti görrderilmesi yolundaki Pakistan teklifini kesinlikle reddetAnnemlz miş ve iki taraf birliklerinin Keşmir topraklarından çekilmesine ÜLVİYE KESKİN'in dair ikinci bir teklifi de «kabuariz ruhuna ithaf edilmek üzere lü mümkün olmıyan bir Istek» vefatmın birinci scneyi devriyeolarak nitelemiştir. sine tesadüi *dcn 2 Ekim 1965 B.M.'deki Hint delegasyonunun cumartesi (Yarın) ginü ikindi namazını takiben, Teşvikiye CaKeşmirli bir üyesi olan Seyit miınde Mevlit okunacaktır. AkMır Kasım. Pakistan Dışişleri raba. tanıdık ve arzu edenlerin Bakanı Zulfikar Ali Butto'nun öteşriflerini ric» ederiz. r.e surduğü bu tekliflers Genel Ç.'cuklan Kurulda cevap vererek, «Toprak larımızda yabancı birlikler istemiyoraz. Kendimizi savunmasıCumlıurıyet 1176i m biliriz. Hiçbir şekilde, şn veya bn sıfat altında topraklanmızda yabancı birlikler görmek iıtemiyornz» demiştir. Öte yandan Pakistan Radypsu dünkü yayınında Hint biriiklerinm Sundra kesiminde bir Pakistan karakoluna yeniden taarruz ettiğini fakat Hintlilerin ağır zajiat vererek püskürtüldüğuna söylemiştir. Bir yabancı muhabir, «bir Hint bölüğünün tamamen esir edildiği» ni bildirmiştir. Bn arada gıda maddelerinin naklinde kullanılan bir dağ geçidinin Hint topçusn tarafından devamlı şekilde dövülmesi sebebiyle Muzafferabad vadisinde yasıyan 50.000 kişinin açlık tehlikesiyle karşı karşıya bnlnndnğu bildirilraektedir. Hur Keşmir'in başkenti Muzafferabad'dan kuzeydeki Meelam'a giden bu yol, son çarpışmalar sırasmda Hint birliklerinin devamlı hücumlarına hedef olmuştur. Vadideki halkın ihtiyaclannı karşılamak üzere tedbir alan resmî çevreler, 36 kilolnk paketler halinde derlenen gıda maddelerini bu sefer yaya fedailer ile \adiye nakletmeye baslamıslardır. Bu fedailer, pek yakında karla kaplanacak 2440 metre yüksekliğindeki geçitleri aşmak zorundadırlar. Bu meseleden ayrı olarak, Hür Keşmir'e sığınan binlerce goçX SANAYI VE TICARET ISLETMELERrA S / menin yerleştirilmesi ve beslenmesi de ayrı bir mesele olarak ortaya çıkmıştır. P Blackpool (İngiltere (a.a.) arold VVilson Hükümetinin Dışişleri Bakanı Michael Stcwart, yaptığı bir konuşmada, Amerikan uçaklaruım Kuzey Vietnam'r bombalamasma derhal bir son verilmesini ve Kuzey Vietnam'ın da • askerî ıııaceralardan» vazgeçmcsini istemiştir. Işçı Partisi' Genel Kongresinde, dış raeseleler üzerinde açılan genel müzakere sırasında konuşan Dışişleri Bakanı, Komünist Çin'in B. M. e kabulü lehinde bulunmug ve Milletlerarası Banşı Koruma Teşkilâtmuı faaliyetlerinin yeniden tanzim edilmesini tavsiye etmiştir. «Kuzey Victnam'ın bombalanrnasına bir son verilmesini isterkcn, aynı şekilde Kuzey Vietnamın askerî maceralannm da bir son bulmasını istiyoruz» diyen Dışişie ri Bakanı, Vietnam meselesinin çö zümü için şu teklifleri öne sürmüştür: 0 Ateşin kesilmesi, 0 Barış kcnferansı, 0 Yabancı asker ve üslerüı tahli>csi, # B. M. müdahalesi yoluyla Vietnam'da hür seçimlere gıdilmesi. Filipinlerdeki yanarıiaO yeniden nıııliiııılı S MANİLA, ( a x ) alı günü indifa eden Taal Yanardafı, dün yeniden tchlikeli bir şekilde siyah dumanlar \e kızkın lâvlar püskürtmeye başlamıştır. Yanardağın yeniden f«ahyete geçrr.esi, çok daha şiddetli patlamayı behrten işaretler kabul edılmektedir. Filipinler Yanarddğları Inceleme Enstıtüsü, faalıyetin bir süre daha devam edeceğini ve patlamaların şiddetıni artıracağım söylemiştir. Felâketin üzerinden iki gün geçmesine rağnien kesin ölü sayısı belli değildir. Öte yandan Endonezya'nın Antara Haber Ajansının Cakarta'dan bildirildiğıne göre, Lombok Adasındaki Baru Yanardağı dün sabaha karşı kızgın dumanlar çıkarmaya başlamıştır. Ajans, daği çeviren ormanlık bir arazinin, gecenin karanlığmda gündüz gibi aydınlandığım ve birkaç patlama sesi dnvnldnğunn bildirmektedir. MEVLİD PARKER Hef.nevi blemjçin «n iyi murekkep. Yazarken.'dolma kâfemiRjzt.tenıtzier. Aklvma Nasrettin Hoc» geli» yor.. Kapı çalmmış.. Hoca pencereden bakmış.. Münasebetsiz bir adam.. Hemen çekilmiş, karısına: Efendi evde yok; jazara gitti de! demiş. Kadın da: Efendi evde yok, pazara gitti! demiş.. Gelen adam Hocayı pencerede görmüşmüş.. Kadına.. öyle mü. Selâm söyleyin Ho caya! bir daha pazara giderken başını evde nnutmasın!. deyivermiş. Hani benim de öyle diyeceçiıu geliyor.. Çoğumuz sokağa çıkarken, geziye çıkarken^ kürsüye çı« karken. başımın evde nnntnyora* galiba! Rad>omuz «mnhtar» oldu. Tabil muhtar oldu demek mahalle mnhtarı oldu demek değildir. Radyo medenî memleketler için artık su, elektrik gibi mübrem biı ihtiyaçtır. Onun için bem iyi, hem zengin, hem kaliteli olmalıdır. Gel gelelim.. şu günlerde galiba seçim hastalığı ona da bulaştı. Bir kere Ankarada yayınlanan Haber bültenleri arada bir kaç kelime kesiliyor Istanbulda iyi dinlenmiyor.. ayıp şey!.. Anlamıyoruz haberin mânasuu.. Bn düzeltilemiyecek bir şey mi?.. Sonra spikerler hem yanlış, bem fena konnşnyorlar. Zaten Türkçemizin hamuruııa fazlaca maya karıştı.. ekşi bir hale geldi. Bir de «telâffuz» hatalan ile yayınların kalitesi düşüyor. Müzik programları da ! yavanlaştı.. Ilân programlarının | da kalitesine biraz dikkat etmeleı rini ilâncılardan istemek lâzım. He le bu sıralarda radyomnz pek siı yasileşti bıktık doğrnsu. Hele siyasî konuşmalar içinde terbiye, ıhakikat ve Anayasaya aykırı olanlarına nasıl müsaade ediyorlar?. Muhtar demek ne gayri mes'nl, ne i gayri makul demektU?. '• Adamın talihi zeytinden açıl| mış.. Nereye gitse zeytin ikram ederlermiş. Zeytin salatası, zeytin turşasa, zeytinli et, zeytinyağı» {zeytin.. zeytin.. zeytin.. o kadar bıkmış ki... Son gittiği evde susamış: Bana bir bardak «m ama rey tinsiz olsun! demiş... Ama bn zeytin bereketli «şeydir.. Bir meşhur zenginden bahsettiler.. Adamın milyonlan var.. Bir de küçük bakkal dükkânı... öğleleri o bakkal dükkânına girer, yarım okka ekmek alırM zeytin fıçısının başına geçermiş.. Karnını zeytin ekmekle doynrur, fıçıdan yediji zeytinlerin çekirdeğini tekrar fıçıya atarmış Bu da bir iktisadi sisterndir. Siı ne diyorsnnnz?. Mil yoner, milyoner diyornz. Kolay olamıyor zavallılar! ve olduktan sonra da alıştıklan kıt kanaat gecinme rejiminden bir türlü yaka* Iarını knrtaramıyorlar» Adam incir ve zeytin ticareti ymparmış Bir gün bir dostn gelmis. Tfitün alî. Yükselecek.. çok para kazanırsın! demiş. O da bu nasihati din!emişM tütüne para yaj tırmış.. Derken tütün satılmaz olmuş» Adam ziyan etmis.. kötü kojtB düşnnürken bir dostn gelmiş. I Nasıl olda tütünler? «liye so! rscak olmuş» 1 Nasıl olacak.. Allah bile Knr*anda Vettini vezzeytnnî demiş.. dememis: vettutuııi! diye dert yanmış İnsan bildigi işi yap mab.. çok taroah, çok ziyan getiı rir, demişler. Elhak şeker yemişler! lım» Çok zeytin lâfı ediyoruz.. demek istiyornm ki.. çok politika ko. nnşnyor, yazıyor, dinliyoruz.. BıkI tık gibime geliyor.. Radyo bile lâf|Iarı özetliyor, gazeteler, kısaltıyor.. knşa benzetiyorlar.. Zaten iç. lerinde öyle lâflar var ki yazdın nıı 141 142 nci madde yakana yapısır! Ne var ki bugünlerde çok «liberte» olduk Bakalım bn sarhoşluğun sonnnda kimlerin midesl bozulacak!. B. FELEK tâncılık: 8900/11756 lCÜNEY SAHAVI Hi TİCAKT İfLETMUEfit 4Ş.AMNA D/ALEH EMPRM T1C/IIIET tâncılıki 8849/11757 Ku Kluks Klan katolikleri çağırıyor Popa'yı 18 bin polis koruyacak I New York (a.aj apa Altıncı Pol'un, NewYorko ziyareti sırasında güvenliğini sağlamak iizere harekete geceıı polis, bilinen bütün psikopat lar ile hâdise çıkarması mümkun gorülen diğer şalııslann Emniyet Fas Kırahnın Müdürlüğündeki fişlerini bir bir gozden gecinneye başlamıştır. bir kızı oldu Papa Altıncı Pol, B M. Genel RABAT (a,a.) Fas Kırah Ikind Kuruluna hitap etmek üzere paHasaıı'ın bir kızı olmuştur. Kuçuk zartsi günü New Yorka gelecekPrensesin doğumu Fas halkına, 21 pare top atılarak bildirümiştir. tir. P HilmiıiRtoD lDelawarcl (a.a.) enci, Yahudi ve Katolık duşmanı «Ku Klux Klan. adlı giz li derneğin Delaware eyaleti başkanı Ralph E. Pryor dün radyoda yaptığı bir konuşmada Ku Klux Klan'ın bundan böyle katolikleri de serbestçe saflarına aJacağını ve teşkilatta birçok katoliğin bulunacağını bildirmiştir. Pryor'un bu konuşmasından az sonra bir demeç veren Wilmington Katolik Piskoposluğu sözcüsü rahip John H. Dewson demiştir ki: «Katoliklik ile Ku Klux Klan üyeliği çclişme halindedir. Bir insanın hıristiyan olarak, Amerikan yurttaşı olarak nasıl olup da Ku Klux Klan teşkilâtma liye olabileceğini aklım almıyor.» Z BU YILIN ÜÇÜNCÜ ÇEKİLİŞİNDE 2 5 apartman dairesi 5 adet 100.000 lira 5 adet 50.000 lira çeşitli para ikramiyeleri Birikmiş paralarınr'en'geç 25 EKİM 1965'PAZARTESİ Ou cekffîs?*kafılır!ar. 3830/117SI TAKSİTLE SATILIK YALI DAİRELERI 2 oda, çift balkon, hol, mutfak, tuvaletrluş, bahçe, kıtmsal, deniz, su, elektrik, bütün masrailar dahil 12.000 lirası peşin üstü taksitle 28.000 liradır. 12.000 lira 2 5er ay ara ile 3 defada ödcnebilir. Peşln 23.000 liradır. 23.000 lira 3 er *y ara ile 3 defada ödenebilir. 4 EKİVIDE FİATLARA KATİ OLARAK % 20 ZAM YAPILACAKTIR. Avnıpa'yı Türkiye ve bütün Asya memleketlerine bağlayan tefc kara yolu Londra asfaltı ü?erinde, Turistik mıntıkada bulunan ve nuktan her hafta azalmakta olan lüks dairelerin, fiatlan heı an yükselebilir. Tapu, anahtar derhal verilır. GELİK: Müşteri dairesini pansiyon olarak kiraya verirse senede 8000 liraya kadar gelir sağlar. Müşteri dairesini müessesemize terkettiği sene için borcundan 4000 lira kira bedeli düşülür. GİDİŞ: Pazar giinu saat 10 da Tepebaşı'nrlan kalkan ücretsiz (»tobüslerle sidip görmek için t?ır gün evvelden gidiş fısi ahrunası rica olunur. ve ayrıca 2 5 0 . 0 0 0 liralıic KUMBURGÜZ PLÂj SİTESİ Tepebaşı Meşmtiyel Caddesi No. 107 •"» • • • »• Başar Pasajı Kat I Telefon: 44 38 56 "»• • • •« Uîü ı