23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
~rrSAHİFE DÖRT CUMHURÎYET 11 Ocak 1965 duydum t ; gördfüm okudum I Tammadm mı I Bedrinin babası r K onya'nın Kulu ilçesindeki CHP'lilerle temas yapan CHP Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Suphi Baykam konuşuyordu.. Iki ortaokul öğrencisi «Baykam» adını duyduklarını söylüyor, fakat konusan sahıın kim olduğunu bir türlü hatırlıyamıyorlardı. Orta yaşlı CHP'li ise izah ediyordu : ŞAKA YAPTIM Tunceli Senatörü Mehmet AIi Demir (YTP) «Dışarda çalışan doktorları idam edelim» sözünü şaka olarak söylediğini bildirmistir. Şanghay sokaklannda ne Ruslara rastladım, ne de orakçekiçlı bayraklara... Artık Çınde kimse Rusca konuşmazolmuş... Resmîbinalardan Rus liderlerinin resimlerı çoktan kaldtrılmış... Rusların meşhur tiyatro ve bale gruplarınm yerlerinı sahnelerde Çin akrobatlan almış.., Hangchow nehri kıyüarmdan bir köşe CUMff U Rfy BTfNDE HAROLD &OTLLİAMSKomfinist Çine yaptığı son geziyi anlatıyor «Eski Gençlik Teşkilâtı Baskanı, CHP Milletvekili, CHP Meclfs Grnp Başkan Vekiii, CHV Genel îdare Kornln üyesi ve • Çıplak ayaklı kontes, Sinat»imdl de Genel Sekreter Yarranın bfiyük aşkı, fırtına kadın, dımcısı...» ilâhe, cinsi cazibe timsali.. gibi tki gençten biri derhal kendi olağanüstü sıfatlarla anılan Ava sine geldi ve «Bnldnm.. Bnl Gardner hayat virajını alabiien dum.j» diye bağırdı. «Hani bir üstad bir kadındır. O şimdi kırk eocnk ressam var ya, Bedrl Bay yaşında meslek hayatının ikinci kam, iste onun babası bn..» devresine atılmaktadır. tçkiyi, uHatırlarsanız CHP Genel Baş «nn nyknsvz geceleri, yeni aşkkam ve Başbakan Inönü, yıllar ları pesinde koşmagı. taşkın hisea önce aynı sözü söylemişti : leri artık terketmiştir. Yasını «Snphl, bir gün gelecek, sana nihayet kabnl eden Ava GardBedrinin babası diyeeekler.» ner bnlnnduğn tahttan yere lnmeyi kabnl etmis ve rahatlıjta YOKSA AP'Lİ kavnşmustur. Runları yeni filmindeki partöneri Jore Scot bilMİ OLDUNUZ? dirmektedir. CHP Genel Sekreter Yardım•ie Dünyanın en büyük armaeısı Dr. Suphi Baykam'ın Güney törlerinden biri olan Niyarkos lllerinde yaptığı gezi sırasında bütün gemilerini satmayı kararCHP'liler, sanki muhalefette laştırmıştır. Niyarkos Yunanlı olmasına rağmen vergi ödemeimisler gibi, hükümetten dert mek için gemilerini Panama yanıyorlardı. Bir ara o derecede bandırası altında işletmektedir. tenkidler başladı ki, gazeteci ar Niyarkos aynı zamanda Yunakadaşlardan biri söze kanştı, nistan'da Skaramanga'daki de«Knnm Snphi bey, farkında ol niz şantiyeleri dolayısiyle Yunadan CHP Genel tdare Kurv nan Hükümeti ile cidd! ihtilâf halindedir. Bu büyük armatör In, yoksa A.P. Genel tdare Kn gemisi için 1 milyar 200 milyon ruln mn oldnnnz?..» frank istemektedir. KISJL. KISflCIK. Çin artık Rusça konuşmuyor îjehirlerde halkın arasında do laştım. Köylerde çitçilerle arkadaş lık ettim. Kimseden bir kötülük görmedim. Bir çok şeyler sordura, fakat, suallerimin pek ^zına ce vap alabildim. Çin Halk Cumhuriyetini ziyaret etmek hiç de kolay bir şey değil. Seyahatler sınırlar mış. Fakat, bu seyahatimde Çinin altı bü yük şehrini ve bir çok köyünü inceledim. Bazan trenle, bazan da eski bir otomobille yolculuk yapmak zorunda kaldım. rer park olmuş. Çoğu yabancılara ait olan bu mezarlıklann kiliseleri ise, oldukları gibi muhafaza eiilnvçkte. Yalnız içcrlerine Mao Ç« Tung'un büyük portrelerı asılmış. Eski Çin mabetlerinin de hemen lemen hepsi açık. Fakat, Komünist v'inin hayatında artık dinin hiç bir itkisinin kalmadığı açık bir şekille görülüyor. Buda'nın en büyük mabedi olan Vu Fu manastırı, artık bir ibadet yeri olmaktan çıkTIIŞ, turist celbetmek için açılmış >ir para tuzağı haüne gelmis. Wongpoo nehri Yıllardanberi Şanghay şehrini pis kokulara boğarak akıp giden Wongpoo nehri de temizlenmiş. Nehir hâlâ, Çin toprağının rengi olan sarı renkte akmakta. Fakat, etrafa pis kokular saçmıyor. Şehir dışına çıktığımız zaman tarlada çalışmakta olan köylülerİe konuştuk. Birbirlerimizin ne söylediğini pek anlıyamadık. Fa kat, hallerinden, neşelerinin yerin de olduğu belli. Altıncı seyahat Son sekiz yıl içinde Çine yaptı ğım bu altıncı yolculukta Şanghay sokaklarında ne Ruslara rastla dım, ne de orakçekiçli bayraklar gördüm. Artık Çinde hiç kimse rusça konuşmaz olmuş. Buna rağmen hâlâ Sovyet tesirinin ufak tefek tesirleri görülmekteyse de resmi binalardan Rus liderlerin re simleri çoktan kaldınlmış. Rusla rın meşhur tiyatro ve bale grup larının yerlerini de sahnelerde Çin akrobatlan ve sihirbazlan almış. Bir çok yerlerde batı müziği bile dinleniyor. Radyolarda Rus spiker lerinin sert sesleri yerine, Çin mü ziğinin yumuşak ve neşeli nağmeleri duyuluyor. Harb yıllarının en iyi oteli olan Cathay oteli şimdi «Sulh» oteli olmuş. Fakat, otelde eski ihtişamın yerini basitlik v» sadelik almıs. Hazırhyan : T. AY T UL Köylüler Komünist rejim Çinde ilk hamlesini yaptığı zaman, bütün yük köylünün omuzlarına yüklenmişti. Bu yüzden Çinde, bir süre açlık hüküm sürmüştü. Fakat, şimdi durum eskiye nisbetle biı hayli farketmiş. îstedikleri kadar olmasa da köylülerin bir kaç domuz, tavuk, koyun ve keçi beslemele rine ve bunlan kendi hesaplarına satabilmelerine izin veriliyor. Komünist Çinin önemli şehirlerinden Soochowr, Wusih ve Şanghay balıkçılık ve pirinç ziraatinin en çok olduğu bölgeler olarak tanınıyor. Memleketin ihtiyaçları bu bölgelerden temin ediliyor. Köy ve kasabalara nazaran. deJişiklik, daha ziyade büyük şehirlerde görülüyor. Bilhassa Şanghay şehrinde durmadan veni bina lar, fabrikalar ve işçiler için lojmanlar inşa ediliyor Gümrüklerde, hudut kapılarında ve bazı yasak bölgelerdekinin dısında etrafta fazla asker de görülmüyor. OSMANLI BANKASI A.Ş. ÜMÜM MÜDÜRLÜĞÜNDEN: Bankamızın İstanbuldaki müstahdemleri için kışlık elbise yaptırılacaktrr. Şartname Karaköy Osmanlı Bankası Levazım Servisinden temin edilebilir. Teklif mektuplannın en geç 20J.1965 tarihine rastlayan çarşamba günü saat 17.30 a kadar Osmanlı Bankası A.Ş. Umum Müdürlüğü Levazım Servisinde bulundurulması lâzımdır. Postada vâki gecikmeler kabul edilmez. Bankamız ihaleyi yapıp yapmamaJrta veya diledifine yapmakta serbesttir. Açlık belirtisi yok Şanghay'da park haline getirilen eski mezarhklardan birisi veya Polonya yapısı arabaya rastlamak mumkun. Halkın eğitimine büyük önem »erüiyor. Fabrik»larda,t»ni»ta«yonlarında, parklarda ı ve hattâ sokaklarda öğretici filimler ve resimler gösterilmekte dınlar mavi pantalonlann üzerine ekseriyetle renkli bluzlar ve oeketler giyiyorlar. Erkekler de Çin liderlerinin giyimlerini taklit ederek giyimlerini onlann giyinişlerine uydurmaya çalışıyorlar. Bir kaç yıl evveline nazaran şehirlerde giyim hayli düzelmiş denilebilir, fakat, köylerde halk geBütün diğer büyük şehirlerde ne eskisi gibi yar. çıplak. olduğu gibi Şanghay'da da kadın polisler çalışmakta. Çinde kadın larla erkekler arasında giyiniş baYolculuğumun büyük bir kısmı kımmdan fazla bir fark yok. Ka otobüslerde geçti. Halkın arasında bulunmak, onlarla konujmak istiyordum. Fakat, nedense torduklarıma ya hiç cevap alamadım, yahut da suallerim bir kaç kelime ile cevaplandınldı. Tren ve otobüs givasıtalarda kadmların b iu m u m t örmeleri d yasakmış. Bir keresinde karım" otobüste yolun , . .. , «kıntısını gıdermek ıçın orgusunu çıkararsi ormeye başladı. Fakat, aradan kız yanımıza gelerek bunun hostes bir kaç dakika geçmeden. yasak olduğunu söyledi. Şehirlerde dolaşırken dikkatimi çek«n şeylerden bir tanesi de, ortalıkta sokak kadınlarınm, dilencilerin, ve sefaletin eskisi kadar göze çarpmaması oldu. Hırsızhk ve ahlâksızlığa ağır cezalar verildiğinden, artık Şanghay, eski başı boş halinden kurtulmuş gibi. Şanghay sokaklarında hiçbtr açlık belirtisi yok. Halkın şeker için vesika kuHaumasına rağ men et, YILDIZ 99/451 balık ve meyva, çok bol ve ııcuz. jDükkânlar, Avrupa ve Amerikada ki benzerlerine nazaran fakir gö LEBE7 BIRADERLER TIC. LTD. ŞTI.nın rünüşlü olmasına rağmen temiz ve düzenli. Artık tramvayların yerini 12 ocak 1965 tarüıinden itibaren yeni telefon numarasr. tamamen almış bulunan şehir otobüsîerini geceyarısından sonra sokaklarda görmenin imkânı yok. Caddeler. fazla ışıklı değil. Zaten sokaklarda fazla otomobile de rast Cumhuriyet 456 I lanmıyor. Arada sırada bir Rus Kadın polisler 27 69 00 (2 hat) Otobüsle örgü yasak Mabetler para tuzağı olmuş Şehirlerin içinde, eskiden sık sık rastlanılan mezarhklar, simdi bi Y ARIN Kövler ve Kasabalar Sevabın da, günahın da hesabı ancak Allahla kul arasında görüldüğünü akıllarına bir türlü sığdıramıyan kimselerin, kendilerine fahrî din müşavirliği pâyesini tevcih eder gibi şunun bunun yeme»ine. içmesine kanşmaları yüzünden çıkan tatsız olaylann. her ramazan, bir kaç tanesini görür, hiç değilse duyarız Ramazanm henüz başındayız. Şonuna kadar bir kaç tanesini daha işiteceğime emın olduğum oruçlu oruçsuz tartışmalarından birini de 'ki gün önce anlattılar. Bir dolmuştakı dört yolcunun, <ıgara içtiği için. beşinci kadın yol?uyu. belediye vasaâı kisvesi al'ında. nasıl tartakladıklarını din'erken, onlar he^abına benim yü'üm kızardı Halbukı, din ve dünya işlerini bırbırinden ayırmaya karar vermeden pek çok önce. atalarımızın söyleyip bize yadigâr bıraktıkları unutulmaz sözler vardır. «Allahla kul arasına gırilmez» j gibi. «Her koyun kendı bacağından asılır» gibi. Hele bu aralık kullamlması pek yerınde olacak bir söz daha var ki levha halinde yazılıp sokak başla• rına asılmaya değer. «Dahleden dinimize bâri Müslü| man olsa!>. Konu ve resim: Ayhan BaşoğluA GÖZLÜ PRENSES ş R>V1İ^L O KAPAP Şu oruç keyfi denilen şey var ya, çoğu tütün tiryakilerinde görülür. Hem de çeşit çeşit olur. Kimi insanda, bir türlü düzelemiyen, bir karış asık suratla kendini gösterir, ı kiminde, çıt çıksa cinleri tepesine j binerek.. : Oruç keyfiyle sağa sola çatmak ı için bahane arayanlan idareli kulj lanmak zordur. Canım deseniz canınız çıksın eevabmı alırsınız. Eskiden, oruç keyfi bahsinde adı çıkmış tiryakileri deliye döndürüp direk direk bağırtmak için. çarşıda, pazarda, arkalarında yere boş teneke yuvarlamak, tenekenin tan S gırtısına karışan tiryakinin yayga j ralariyle gönül eğlendirmek, harcı : âlem ramazan safalanndanmış. SOLDAN SAĞA: Keyif tâbirinin bizim aniadiğı 1 Gümrükten geçirilmeden yur mız mâna?iyle. oruç keyfi değil. da sokulan mal (iki söz). 2 Güney ı oruç keyifsizliği denilmesi daha İUerimizden birinin merkez şehrinin doğru olan oruçsuzların oruçluları halkından. 3 Bir olay hakkındaki durup dururken damarlarına basıp ön düşünce, blrine kızıp söylenme. çileden çıkartmaları sonunda ken4 Tersi bazan işini gördürmek dini gösteren bu hal, dünya tersiiçin *ayı» ya da ad olarak verilebi* ne dönmeye başlayalıberi, yön delir, Afrikada bir çöl. 5 Hayvan ve insan vücudunun ne ete ne de ğiştirir gibi oldu. Şimdi oruç keyfi, oruçlulardan kemiğe benzemiyen yeri. 6 Tımak cilâsı, Kahraman Mehmetcigin rütbe oruçsuzlara da sirayete başladı. Gazetelerde siz de okumuşsunuzsi, bir renk. 7 Karadenizin yavrusu olan deniz. Uzerlne henüz bina dur elbette. kurulmamış toprak parçası. 8 Eski Biri oruçlu, öteki oruçsuz iki arve meşhur operalardan birinin adı. kadaş arasındaki ağız dalaşı sonun9 «Herkesin önünde yapılan uta da, oruçlu adam, ötekine »bütün nılacak jey» mânasına iki söz. oruç tutmıyanlar komünisttir» gibi \ 23456789 CELISI GUZEU l 1 11 1 U 1 4 6 8 9 ii 1111 n ry ry M un • M Ocıif hepti Yazon : Hamdi VAROĞLU i VTJKABIDAN AŞAĞITA: 1 Bir malı degerinden çok yükseğe satıp karşısındakini aldatma j hareketi. 2 «Namzetleri fazla de! ğil» mânasına iki söz. 3 Birinci Dünya Savafında kahramanca savunduğumuz boğaz (karma söz). 4 i Bir zaman parçası, bir çekimin kısalI tjlmışı, yaralanıp kaybedenlere veriI len. S Bir soru edatı, nota, bir takı. 6 Bir göz rengi, Yunanistanda bir kasaba. 7 Çevrüince »fazlalaşma» mâsına gelir, seçim lerderoloynar. S Tersi bir işte tutuLmu? kö tü ve tehlikeli DuntiU ı>uifi,ar<«nın yolu belirten esballedllmlı «ekll ki bir terimdir. • 9 Bir erkek adı. maden paraların sahtesi. bir lâf edince oruçsuzun sinirleri bozulmuş, baltayı kapınca, oruçlu arkadaşının kafasını yarıvermiş. Cinayeti işleyen, iki arkadaşın oruçlusu değil de oruçsuzu olduğu için, aşın oruç keyfi diye bir mazereti bile bulunmıyan bu çılgınlığın, şimdiye kadar bir benzerine rastlandığını hatırlamıyorum. ' Ama işin bu ölçüden çok aşkın tarafını bir yana bırakırsak, mubarek ay diye bellediğiraiz gufran ayı diye övdüğümüz ramazan ayının, bizi nedense, birbirimize en çok düşüren ay olduğunu kabul etmek zorunda kalınz. Didişmek için âdeta fırsat kollarız. Acaba biri yer, biri bakar, kıyamet ondan kopar sözünü hakh çıkarmak için mi?. 4O 11 Ocak 1926 tarihli Cumhuriyet'ten Bursa £esatçılarıtun idamına karar verildi Ankara Istiklâl Mahkemesi uzun bir süreden beri muhakemeleri yapılmakta olan «Bursa fesatçıları» hakkında kararıru vermiştir. Fesatçılardan Miralay Osmanın Sılki Askerîden tardıyla idamına, eski MUis Kumandanlarından Ismail Hakkı, Kırşehir Mebusu Keskinli FUza ile Rifat Kaptan'ın da idamlarına; F^skişehir Mebusu Eyyüp Sabri Beyle Karacabeyli Rüstem ve eski Bursa Şehremini Sami Beylerin beraetlerine karar verilmiştir. Ote yandan Ankara Istiklâl Mahkemesl Toksöz gazetesi sahibi Abdülkadir Kemalî Beyin muhakemesine de devam etmiştir. Azot Sanayiı T.A.S. Istanbuı Bürosu Müdüriüğünden Galata • Kemankeş caddesı, Kozluca han 134, kat 2/14 numaradaki büromuzun Ga • j; lata • Fermeneciler caddesi, Kardeşim sokak No. 56 da kâin ÇBS Işhanı ikinci katına nakledilmiş bulunduğu ilân olunur. Telefon: 44 97 50 lllllllll , , , , |, |n|| ,t Nezihe Muhiddin Hanım Refik İstnail Bey Kadmlar Birliğinin müracaatı Kadın da siyasî hayatta vazife alabilmelerinin temini için Kadınlar Birliği Cumhuriyet Halk Fırkasma müracaatta bulunmuştur. Bu hususta Kadmlar Birliği Reisesi Nezdhe Muhiddin Hanım kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza şunlan söylemistir: « Müracaatımızı yaptık, fakat henüz bir cevap alamadık Amma madetn M kadmlar her sabada çalışmaya basladılar, siyasî sahada da vazife gormeleri en tabii haklarıdır.» Öte yandan Cumhuriyet Halk Fırkasl Onüçüncü Mıntıka Müfettişi Refik tsmail Bey de bir muharirimize bu mevzuda şunlan söylemiştir: « Kadınların evlerinde kendilerini mesgui edecek işleri kahnaz da böyle umumi ve siyasî meselelerle uğraşabüecek vakit tasarruf ederlerse, içtimaî sahada çalışmalan faydalı olabilir. Ben şahsen kadmların fırka işleriyle uğraşmalannı hiç temenni etmem. Onlar Tayyare, Himayeietfal (Çocuk Esirgeme Kurumu), Hilâliahmer (Kızılay) işlerinde çalışmalıdırlar. O sahalarda daha faydalı olurlar.» Maaşlar verilmeye başladı Kânunuevvel (aralık) ayı maaşlarmın v<»rilmesine dün başlanmıştır. (Basın 262/444)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear