Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
fcylul İ 9 D 4 CUMHURIYET Yorum lllllllllllllllllllllliillilillllilllllllil Hal fthal edecek jrento geHsmls üBcelerden sermaye ithal etmek ve gelişmiş iilkelere iççi ihraç etmek eekonomik istismar olayını önler mi? Tasarruf bonoları Geçtiğimiz pazar günkü gazetelerde ssyın Maliye Bakanı'nın tasarrnf bonolan ile ilgili bir demecı yayınlandı. Sayın Bakan, işçi ve memnrlara ait bonoların piyasada özel kişiler elinde spckülâsyon konusu yapılraasını önlemek amacıyla bo bonoların Emekli Sandığı ve İşçi Sigortalan Kurumu tarafından alınacağını bclirtmekle yetinmiş, «tasarrnf bonolannm mahzurlarını giderecek bir teklifi Meclise getiriyornz» demiştir. Hatırlanacağı gibi Hükümet, 1961 yılı bütçesi ile vergi mfikellefierinden tasarruf bonosu adı altında mecbnrî istikraza başlamıstı. Konn ile ilgili olarak çıkan kananla, aynı zamanda, bir «Yatırımlar Finansman Fona» knrulması öngörülmekte ve kaynak olarak tasarrnf bonolarını esas alan bo fon ile de yatınmlann finansmanı düsünülmekte idi. Fon bngiine kadar kurnlmamıs, buna karsılık tasarruf bonolan basılatı toplam bütçe gelirleri arasına girmiştir. Geçen yıl sonvna kadar tedavölde bulunan tasarrnf bonolarının tntan I tnilyar 287 milyon liraya yükselmistir. Şiradiye kadar tasarraf bonolan yıllık hasılatının toplam bütçe gelirlerinin •'. 4 ilâ 4,5 a arasında oldnfn görülmüştür. Tedavfildeki tasarrnf bonolarının 600 milyon Iira civarındaki kısmı ise memnrların elinde bulunmaktadır. Demek olnyor ki tasarruf bonolarınin yarısına yakın bir kısmı dar ve değişmez gelirli vatandaşların gelirlerinden doğan tasarroflardır. Sınırlı gelir sahipleri ber ay ellerinde biriken bonolan yavaş yavaş satmaya başlamıslardır. Daha başlangıçtan beriflçgrup insanın bn bono satışları ile ilgilenmiye başladıfı gözlenmiştir: Rizikosuz yüksek kâr peşinde koşan yiiksek gelirli tasarrnf sahipleri, bunlarla bono satıcılan arasına giren her meslekten aracılar ve tcra • tflâs Kannnnnnn boşluklanndan yararlanan bazı açıkgöz borçlu isadamları. Birinciler. bonolan üzerinde yazılı değerin • 30 n ile satın alıp bem sağ• ' lam bir gelir temin etmişler hem de Osmanlı devrindeki sarraflar gibi devletten alacaklı durnma geçmrnin rabatlık ve gfivenine kavnşmuşlardır. Ikinciler, aracı payını ynkseltmek çabasıyla türlfl haberler vavmıslar, battâ yaptıkları tekliflerle âdeta dar gelirlilerin bono satıslarını hızlandırraışlardır. Üçüncüler ise piyasadan nominal deferin '/• 30 a ile topladıklan bonolan üzerinde yazılı degerle borçlarının tasfiyesi için teklif etmişler ve çoğn dnrnmda bnnda da basarı kazanmışlardır. Böylece hızlanan satıslar ivice yaygın bir hal almıştır. Olan dar gelirli vatandasa olmustnr. Bn vatandaşlar bngfinkü tasarrnfunn, yarınkl gelirinden fedakSrlık yaparak, çok yüksek bir faiz tskontosn ile simdiki gelire çevirmiş ve böylece gününü gün etmiye çabalamıştır. Dnrnmn gözliyen bilım adamlarının, nzmanlann hattâ «iyaset adamlannın yaptıklan çeşitli teklifler hatırlardadır. Kimisi çok düşük gelir sahipleri dısında kalanlann tasarrnf bonolarını vergiye çevirmeği, kimisi bn fonlann bir kısmımn tnrizmin gelişmesine tabsisini v.b. teklif etmis fakat teklifler çogaldıgı balde sınırlı geliri olan vatandaşlann dnrnma deÇısmemiştir. Hükümetin bnna bir çare bnlmak için köklü tedbirler getirmekte gecikmemesi beklenirken o da nznn bir nykn dönemine girmiştir. Yapılan hesaplara göre bngün yılda devlete 400 • 450 milyon Iira eivannda bir gelir sağlıyan tasarrnf bonolan, artan falz yükü yfizünden, gittikçe devletin basına bir dert olma eğilimindedir. Dijer bir deyimle, yıllar geçtikçe faiz ödemeleri artmakta ve devletin net geliri azalmaktadır. Bn dnmmda nzak olmıyan bir gelecekte yıllık faiz yükünün, toplanan gelirleri aşması beklenraektedir. Demek olnyor ki alınacak tedbirlerde ne kadar acele edilse yeridir. Acaba, Sayın Maliye Bakanının demeeinde belirttigi memnr ve işçilerin tasarrnf bonolan ile ilgili tedbir, beklenen sonnçlan saglıyacak nitelikte midir? Bnnn pek sanmamakla beraber, aygnlanan mecbnrî istikraz politlkası dolayısiyle bonoların sokakta bn kadar düşük bir değerle satılmaktan kortarılmasını da teşvik etmemek lmkânsızdır. Fakat bize kalırsa en i.vi çare, gecikmeden, sınırlı gelir sahiplerinin $zerinden mecbnrî tasarrnf rükünü hafifietmek ve bn farkı yüksek gelir gruplarına intikal ettirmektlr. Sosyal adalet anlayısına nygun ve gercekten ihtiyaç dnynlan bn tedbir, yüksek gelirli grnplar için bonolann vergiye çevrilmesi ile de tamamlamrsa plânın finansmanı da daha olnmln bir durnma girecektir. Iktisodi islismar, yabancı sermaye ithali ve işçi iiıracı Geçen haftaki yazunızda iktisadi istismar açısından işçi ihracının sonuçlan üzerinde durmnştuk. Bn yazıda konn memlekete giren yabancı sermaye bakımmdan ele alınmaktadır. Hibe, iktısadî yardım gıbl resmi kanaldan Türkiyeye gıren yabancı sermayeyi bir tarafa bırakarak, sadece direkt yabancı yatırımlar üzerinde duralım. 1951 1963 yılları arasındaki 12 yıllık dönemde, Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu il« Petrol Kanunundan yararlanarak ve Ereğli Demir Çelik Tesislerı için Türkiyeye giren toplam, yabancı sermaye 28 milyar T.L. cıvarındadır Bu toplam içınde, Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunundan yararlanarak gelen ya • bancı sermaye 240 milyon T. L. gıbı pek küçük bir tutardır. Bununla beraber, rakamın küçük olması, istismar olayımn hiç ortaya çıkmadığına bir delil teşkil etmez. Bır kere, bu yatınmlann tümü, fstanbul şehrinde ve dolaylarında toplanmıştır (1). tstanbul, Türkıyenın iktisadi gelişme seviyesı en yüksek ilıdır; bir sınaî yatırımın gerektırdiğı bütün enfrastrüktur yatırıtnlara ve iktisadi çev reye sahiptir. Yollar, vasıflı işgücü, elektrik enerjisı, liman tesisleri, geniş bir piyasa vs... gibi sınat yatınmlann kârlılığını yüksel tecek bütün etkenler mevcuttur ve yabancı sermaye tümüyle bunlardan yararlanmaktadır. Oysa, bu enfrastürktürlerin ve bütün tstanbul şehnnin kapasitesi sınırlı olduğuna göre, yabancı sermayenin bunlardan yararlanma oranı yükseldikç* yeni sermayeninki azalıyor olmak gerekir Erfrastrüktür yatırımların kârlılığı yukselti cı etkisinden yabancı sermaye bol bol yararlanmakta, bu kârlılık yükselişini tse (büyük kısmı devlet ve beledıye olmak üzere) Türk toplumu finanse etmekte, gelir transfen dolayısiyle de döviz olarak Türkıye dışına aktarılmaktadır. Enfrastrüktürsüz bir şehirdeki kârlılıkla tstanbul şehnndeki kârlılık arasındaki farkı, Türk toplumu yabancı sermayeye öde • mış olmaktadır. Ayrıca, bunlann gelışmiş ülkelerde teknik değişmenın surati dolayısiyle fizıkî bakımdan yeni olsa da iktisadi bakımdan eskımiş makineleri getirme ihtimalı, (Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu fiziki bakımdan yeni makinelerin getirilmesini şart koşmaktadır) beynlmilel markaların, iç pıyasanın sımrlılığının bunlan monopolcü duruma getirmesi ise bir diğer istismar kaynağıdır. Şöyle kı, bun lar çok zaman satın aldıkları faktör piyasasında alıcı, mal sattıklan piyasalarda da satıcı monopolü kurarak hem üretım faktörlerini, hem tüketıcıyı istısmar edebılmektedir tktısadî bakımdan eskimiş makinelerin amortisman payları çok düşük olmak gerektıği halde, burada yeni muamelesi görüp, buna göre amortı edilmektedır. Kendi ülkelerinde, bu durumda, satıs fiyatı içindeki küçük a mortısman payı yerıne burada yük sek paylar ayrılmaktadır Bunun i]? önemlı hır istismar kaynağı olduğu ise gün gıbı açıktır. Fakat, bir iktisadi istismar kaynağı olarak, bizce, asıl üzerinde I Deniz Nakliyat Sirketinin navlun fiatını indirmesi memnunluk yaratfı Adana (ftzel) Hamburg'daki cLevco» konferansında, memleketımızın ıhraç mallarını şimalî Avrupa lımanlanna taşı yan beynelmılel 17 gemi kumpanyası tarafından, Ad^na pamuğuna navlunu ıçın tesbıt e» dilen ton başına 26 doların, Denızcılik Bankası Denız Nakliyat Genel Müdürü Nazım Uzunhekım tarafından 19 dolara ındirılmesı. bu yılkı bölge ıhracatının artmasında büyük rol oymyacaktır Dığer taraftan kuru yemiş navlunu da aynı konferansa katılan kumpanyalar tarafından 14 dolara ındırılmıştır. thracatçılar, aynı şekilde 1964 yılının başlarında yükseltılen «Lıman hızmetlerı tarıfesı» nin de ındırıtme>=ı sayesınde, ıhracattakı gelışmeden, ıthalât aç> ğımızm mühım ölçüde kapana» cağı kamsındadırlar Balyalar, standardize şartlara aygnn değil Adana (ftzel) Öte yandan Mersin limanından yapılan pamuk ıhracatında, balyaların standaıdızasyon şartlarına uy • yun olamadan ıhraç edıldıği ve balyaların ıvı prese edılmedığinden şıkâvet olunmaktadır thraç malını gdtürecek olan gemi kumpanyalan. bu yüzden malların hasara uğramasının mümkün bulunduğunu ileri sürmektedirler Yazanr Doç. Dr. Gülten KAZGAN önemle durulması gereken Ereğli Demir Ç«lik Tesisleriyle, Petrol Şirketlerimn durumudur Türkiye ye gelen yabancı sermaye içinde, 1,160 milyon TL. ile Ereğli Demiı Çelik Tesislerine yapılan yabancı yatınmlar, ön plânda gelmektedir. Bu tesis, önümüzdeki yıllarda tamamlandığı zaman, Türkiyenın en büyük sanayi tesisi olacak, iktisadi gelişmede en önemli rol oynı • yan, bir ara maddenin üretim ve fıyat politıkasını yürüteoektir. Oy sa, her ne kadar yatmmın yansı kadar bir kısmı Türk devletı tarafından yapılmaktaysa da, devletin elindeki hisseleri öz»l ketime satma sartı koşulmuş, böylece ka rar alma mekanizmasında devlet bertaraf edilnrek istenmıstır Bu gibi, büyük yatınmlar, azamt kân sağlamak için kaçınılmaz şekilde monopolcü duruma geçen, özel kesimde gaye, kânn azamileşmesi ol duğunu, devlet karar alma mekanizmsından dısanda bırakıldığına gore, Türkiyedeki en önemli ya • bancı sermaye yatınmının, moncpol durumundan yararlanarak, aynı zamanda en önmli bir iütısmar kaynağı olmasına da şaşmamak gerekir. Petrol sirketlerinin durumunu ise, hikâyelennin günlük gazetelere, dergilere geçmiş olması dolayısiyle, Türk kamu oyu çok yakından bilmektedır Bugünedek, petrol tasfıyehanelerine yapılan 670 milyon T L ve arama işlerine yapılan 750 milyon T.L. yatırımla, petrol şirketleri yabancı sermaye içinde çok ağır basmaktadır. Bun lar. Türk dvleti elindeki üretimin genişlemesini engellemek, büyük kirlanndan pay almak ıstıyen sen dikalara karşı dırenmek suretiyle, monopol durumlarının ne kadar güçlü olduğunu ortaya koymuştur. Petrol fıyatlannı ve üretimini fiyarlamak, bulunduklan ülkelere mümkün olan minımum payı bırakmak suretıle, petrol şirketlerının nasıl bır istısmat vasıtası olduklan herkesçe bılınen bır gerçektir Petrol gibi, çağdaş teknığin bas yürütücüsünü ellerınde tutarak, gercekten, fakir bır ekonomiyı parmaklannda oynatabiliı ler. Yukandaki açıklamadan anlaşılacağı gıbı, Türkıyenın ekonomik problemlerine çözüm yollan arasında işçi ihracı ve yabancı sermaye ithali üzennde durulması, ancak iktisat ilminın kurallannı bilmemekle açıklanabilır Eğer mübadele hâdlerinin aleyh« dö • nüşünün etkisinin dı» ticaret tahdıtleri ile azatacağı sanılıyorsa. bu doğru değıldir Zıra, mal akımının sınırlanması, faktör akımını doğur maktadır Her ıkisı ise yıne bızim istismar edilmemizle sonuçlanmaktadır Bu bakımdan, iktisadi sömür gelikten kurtulmanın tek yolunun, biran önce kendı kaynaklanmızı seferber ederek kendi problemlerimizi çözmek olduğunu anlama • mız gerekir. (1) tstanbul dolaylanndaki yatınmlann da idarî merkezi Îstanbul şehrindedir. 14. Kofa 4 ocakfa yiirürlüğe girecek PARA B a yE K R E D İ 1 H A C M İ NDE G E Lİ ŞMEL E R 4f Merkez B öztt tektör » rfetkont »enetleri SON Milvon TL 770 740 710 690 \ ARALIK V OC A K ^^u^ A i ŞU8AT r MART N ISAN MAVIS 1 963 6000 5800 S600 MRyonTL 9 6 krediler! i 4 8onkolann ticor *»*" + ^. 4*" ^ Tedavütdekı bonknot ve ufoklık poro tor fi= S400 S20O SOOO Çukurova çiftçisine aynî kredi şeklinde pamuk tohumu veriliyor Pamuk verim ve kalitesinin Adana, Özer Öztep bildiriyor) Çukurova çiftçisinin bütün itirazına rağmen, dış ve iç piyasalarda kalitesini kaybeden pamuklarını düzeltmek için çıftçilere pamuk to humunun (Çiğit) ayni kredi şeklinde verilmesi için hazırhklar so na ermiştir. Bir komisyon tarafın dan bu konuda hazırlanan rapora göre, pamuk mahsulünün venm ve kalıtesinın yükselmesi ile milli gelirimizde her yıl ortalama olarak 80100 milyon liralık bir artış husule gelecektir. Çukurova Bdlge Plânlama Proje si ziraat uzmanları taraiından desteklenen raporda pamuk tohumlarının islâhı için şu hususlar ileri sürülmektedir: 1 Çiftçilere, Ziraat Bankasınca, iyi vasıfta pamuk tohumlarının aynî olarak verilmesi, 2 Bu maksatla, çevirme kredisi dışında, ilâç ve gübre kredisinde olduğu gibi 15 milyon Uralık bir fon tahsisi. Bu fon için ayrılaeak olan 15 müyonluk finansman 3 yılda ve kademeli olarak kul lanılacaktır. Tohumlarm çiftçilere yakın böl gelerde bulundurulması ve 55 kiloluk standart çuvallar içinde olması da raporda beürtilmiştir. Ankara Odalar ve Borsalar Birliği Ticaret ve Sanayi Odalarına gönderdiği bir yazı ile 14. kota ile ilgili çalışmalannı bir an önce tamam layarak neticeleri yazılı olarak Bırli ğe göndermelerinı istemiştir. 14. Ko talar 4 ocak tarihinden itibaren yürıirlüğe girmiş olacaktır. 14 ithal ko talaruım tatbikatı ile kritik bir dev renin baş'avacağı tahmin edilmekte. önümüzdeki yıl dış borçlann bü Bır kredi karşılığı bır senet almır, elden ele cıro edılir veya yük bir vekun rutan taksitleri ve edılmez, fakat genellıkle netıcede bır bankaya ya kırdırılır veya dış yardım temin edıl memesi gibi tahsıle verılır Senet bankaya verıldığınderj ıtıbaren, vâdesıne sebeplerle döviz sıkmtısının artapek yakın olmayan bır süre içinde. esas borçlusuna bankaca bır cağı hesaplanmaktadır Bu sebeple ihbarname çıkanlır ve ödeme yeri ile vâdesi bıidınlır. Borçlu da yeni kotanm realize edilmesinde 6buna göre peşınen tedbinni alır ve ödıyeceğı mercii bilır. Ancak, nemli güçlüklerle karşılaşılacağı ve bu yüzden kota hacminin diğer koprotestodan titizlikle çekinen Ucaret mehafilimızden gelen devamlı sikâyetler, bazı bankalann tebligat vecibesıne aynenriayetet talara nazaran daha ağır olması bek lenmektedir. medikleri ve birçok defalar borçlunun, senedini nereye ödeyecefini bilemediğmden, borcunu zamanında bızzarur ödiyemeyip haksız yere protesto edildiğıni göstermektedir. Senelerce piyasada dürüstlüğü ve akdine vefakârlığı ile tanınmıs bir fırmanın, bu haksız protestosunu bilâhare anüle edebilmek, resmen kaldınlsa dahi, zihinlerdeki tstıfhamı yokedebilmek bir mesele olmaktadır Bu durum yeknazarda bankalar ve Karabük Karabük Demir ve Çe Merkez Bankası için, belki mühımsenmıyecek bir husus gibi gölik fabrikalartniD döküro ve hadde runür. Lâkın, protestonun mânasını çok iyi bilen ve ondan titizmâmulleri istihsalinde kayda değer lıkle içtınap eden bu dürüst iş adamları ve kendisıyle ilgili pıyaartışlar olmaktadır. Yeni büyük osanın bu olay hakkındaki tepkl ve yorumlan büyük olmaktadır cağın da faaliyete gecmesinden sonra istihsalde yüzde 50 bir artış ollcra ve tflâs Kanununun henüz çıkmadığı, borçlu alacaklı muşrur. Fabrika siparişleri tamamen ilişkılennın karmakarışık olduğu bugünkü şartlar içinde, ödenekarşılamakla beraber bir taraftan cek mercıi bilınmeyen senetlerın belırlı yerlerdekl Merkez Banda stok vapmağa başlamıştır Çeşitli kalanna, mehil için geçecek zamanı beklemeden, tam vâdesınde saç imalâtı da aynı tempo dahilınyatırılması imkânı tanınırsa, dürüst işadamlarının boşuna prode devam ertiğinden bu sene soba testo edilmeleri önlenmış olur. ve boru fiyatlarında bir yükselif Bugünkü senet sirkülâsyonunun hacmi içinde bu teklifi ilgibeklenmemektedir. lilerın dikkatine sunarız. Bir Teklif Karabiikfe istihsal arttı ^ ARALIK 1 963 OCAK 1 ŞUBAT 9 MART N 1 SAN M A V I S Haftahk Altın Fiyatları EylOl CrjMHURİYET: REŞAT: KÜLÇE: 21 1963 1964 1963 '964 İ963 1964 92.40 147. 13 82 Bylul EyluJ EyluJ 24 9130 92134 50 146. 13 78 13.60 Eylul 25 9150 92.20 135.147. 13.75 13 63 22 23 91 50 92.20 92 25 134.1 4 7 . 147. 13.85 13.60 13 62 Çukurova pamuğuna rağbet var 6 Merkez Bankası Reeskont senetlerınin hacmı yılbaşından beri artıyor Grafikler, geçen yılın sonundan beri Merkez Bankası özel sektör reeskont senetlerindeki artışlar pohtikasını dikkatle izlemeyi mecburî kılmaktadır. millî ile baskaların ticarî kredilerindeki yükselişi göstermektedir. Tedavüldeki banknot ve ufaklık para gelirimizde her yıl 80100 mıktanndaki çoğalma ile birlikte reeskont senetleri ve kredi hacminin artışı, yürütülen para ve kredi 4 yükselmesi liralık Besat altını ve kfllçe flyatlsnndB baıuT bir yUtselme gorülmektedlr. !•••••••• . ^ • • • • • ^ > ^ . . . * . » J . . . . . tll"llT1IHtltllll||l|rilllllllllllllllllll milyon bir artış Adana (özel) Mersin Ihracatçı Bıtlıklerıne gelen bılgılere göre, Adana pamuğu, dış piyasalarda bu yıl da buyuk rağbet gör mektedır Anvers piyasasında Mek sıka ve Calıfornıa pamuklan hanç, dığer memleketlerden ithal edılenlerden üstun fıatla satın alınan Çukurova pamuklan, Liverpol piyasasında da yüksek fiat bulmaktadır yaratacak Raporda, aynî kredi sisteml sa yesinde ulaşılacak hedeflere de işa ret edilmekte ve bu hedefler şu noktalarda toplanmaktadır: 1 Beş yıllık kalkınma plânında öngöriılen pamuk istihsaline ulaşılacak tır. 2 Pamuk mahsulünün verim ve kalitesinin yükselmesi, milli ge lirimizde her yıl 8 0 1 0 0 milyon liralık bir artış kaydedecektir. 3 Kontrollü kredi sistemi ger çekleşmiş olacaktır. 4 Çiftçiler, (Çiğit yağO çıkarılan fena pamuk çekirdeği ekme yeceklerdir, 5 Kendilerine verilen tohum kredisini harcadıktan sonra tarla sı için tohum bulmakta güçlük çe ken ve hattâ yüksek faizle borç alan çiftçi nispeten düzenli bir ha yata sokulacaktır. 6 Kalitesi yükselen mahsul, hakiki değerine satılabilecek ve bu suretle çiftçinin eline bugünden daha fazla bir para geçecektir. 7 Pamuk ekimindeki maliyet de düşecektir. 8 Çiftçiler, bankalara olan borçlannı öder duruma gelecek ve sermayeleri çoğalacaktır. 9 Çiftçiler, hükümete olan vergi borçlannı da kolaylıkla öde yebileceklerdir. 10 6968 sayılı zirai mücadele ve 308 sayılı tohumluk sertifikas yon kanunlarmın tatbiki sağlanmış olacaktır. bana sorunuz... Micle'yi aldıktan sonra çamaşır yıkama işi artık kendiliğindcn hallolmuştur. Hem de ne kadar zevk ve kolaylıkla... Kocam, çocuklar,. evde herkes memnun. Gümrükten muaf satış mağazaları Ankara Turizmle ilgili tâlî top lantılarda ve yıllık Turizm Danışma Kurulu toplantılarında Izmir. Istan bul hava meydanlan ile Mersin limanı ve Sirkeci garı çıkış merkezle rinde gümrük vergisinden muai eşya satışı yapacak mağazalar açılmak suretiyle memleketimizi turistler için daha câzip bir duruma getirme îstanbul Üniversitesi, tktisat Fatemennisinde bulunulmuştu. Bu konuda yerli ve yabancı 7 den kültesi, Maliye Enstitüsü tarafından fazla müracaat bulunduğu anla (No. 1085/153/16) «Türkiyede Maliye sılmaktadır. Bu müracaatlara atfen Politikası 19501960» adlı yeni bir ve mevzuun bir an Snce karara bağ ınceleme yayınlanmıştır, Doç. Dr. lanması için çalışmalar yapılmakta Gülten Kazgan ve Doç. Dr. Haydar Kazgan'ın hazırladıklan ortik ince dır. Yapılan çalışmalarda karşılaşılan lemenin önsözünde «Türkçe yazılilk problem, bu mağazaların Türki mış iktisat kitaplarında gelir bölüyeye bir döviz transferi külfeti yük s ;mü toplumsal refah gibi konula leyip yüklemiyeceği hususu olmuş ra Türkive açısından hiç temas edil tur. Bu mağazaların yerli firmalar memesi bir tarafa, bu konuların ik*L\. teorisi içindeki yeri dahl gerek tarafından mı yoksa yabancı firmalar tarafından mı açılması halinde tiiUşekilde belirtilmekten uzaktır> döviz bakımmdan isabetli hareket e acı^imektedir. Bu ilgi çekici ıncele diimiş olacağı husustında henüz te ...eyı okurlarımıza duyurur ve tav sıj e ederiz. reddütler mevcuttur. Yeni yayınlar MİELE TİP 155 : MİELE TİP 75 MİELE 1600 S Piyasanın en büyük en kudretli çamaşır makinesidir. îçi dışı EMAYEDÎR 110 veya 220 Volt ile çalışır. İç kazanı EMAYE, su pompa ile mücehhezdir, çok süratli iş gören bir ça. maşır makinesidir, 110 veya 220 volt ile çalışır. Evinizin bütün temizliğini zahmetsizce ve çabuk yapan harika bir elektrik süpürgesidir110 Volt ile çalışır. Türkiye distrlbütörü . GRÜNBERG TİCARET A.Ş. lîtanbul Rıupaıa yokuşu MJlâ» han