23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKİ CUMHURÎYET 28 Eylul 1964 «ıı^ııııııııııııııiHiıııııııııııııııtııııııntıınııııınııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııçıııı ııııııııııııııııııııımıııııııı Bandan sekiz yıl önce bir mizah dergisi çüranyorduk. Diıgi ve «ertıp bır matbaada yapüıyor, baskı bir başka matbaada tamamlanıyordu. Sayfa kalıplan, hamal sırtında bir matbaadan ötekine taj n ^ o r d u . Sanıyorum ikinci sayısında idik. Soğuk bir tas gecesi, Babıalının emektarlanndan bir hamal, sayfa kalıplannı sırtına, kenuısını de yoknşa vurmuştu. Derginin zamanında yetişmesi için bastanın geceyansı başlaması gerekti. Fırtınadan, tipiden gözgözü gormuyor, kar bütün hışmıyla savuruyordu. Yerler kaygan mı kaygaydı. Her ihtünale karşı hamalın peşinden gitmeye karar verdim. Zayalhnın ayağı ağır yük altında ikide bir sürçüyor, benim de yüregım agzıma geljyor: Araan dikkat et! diye sesleniyordum. Sırtuıda yük varken hamallara dokunmak, onlara yardmı etmek değıldir; daha beter bozulur dengeleri... Bunu bildiğim için nzaktan ellerimi oğuşturup öğüt vermekten başka bir şey yapamıyordum. Içim içimi yiyordu. Gideceğimiz yere az bir şey kalmıştı. Tam Millı Eğitim Müdürlüğünün bulunduğu köşeyi dönüp de Cagaloğlu Hamaımmn bulunduğu caddeye doğru saparken yuküyle birlikte devrilmesin mi... Önce dilim tutuldu. Sonra sayfa kalıplannm haline baktım... Bereket yalnız bir kaç tanesinin satırlan kanşnuştı. Hemen toparlamağa çalıştık. Ve gelişigüzel yerleştirerek bağladık. Ancak dergiyi makineye verdikten sonra, ilk provayı elimize alınca yazılann kanştığını gördük. Satırlar birbiri içine girmişlerdi. Bir gün önce, çok satılan büyük Istanbul günlüklerinden birinl okurken bu hikâyeyi hatırladım. Gazetenin üçüncü sayfasında bir tefrika var, bir de fıkra köşesi var. Fıkra köşesindeki sayın meslekdaş vaaz verir ffibi yazar, tefrika köşesindeki saym meslektaş şehvet üstüne iş tutar. Onlan kıyasıya tenkide dilim varmıyor doğrusu Çünkü Babıâli tiraj yanşına öylesine kıyasıya girmiştir ki ve ötelri gündelikler de öyle işler yapmaktadırlar ki, eh bu da arada onlar da kendilerine göre Allah ne verdiyse yapacaklannı yapacaklar. Benim asıl aklımı kurcalıyan şey, aynı sayfada yarryana bulunan bu iki yazmın satırlan birbirine kanşsa acaba ortaya ne çıkardı, sorusu idi. Bu sorunun cevabmı bulmak için tuttum ikl yazıyı birbirine kanşlırdım. Bakm ortaya nasıl bir salata çıkıyor: <însan için hak ve meşru olan ancak emeğiyle elde ettiğidir, mânâsma gelen âyet dünya nimetleriyle ilgili değıldır. Dine ve âhirete dair yaptığı iyi işlerle ilgilidir, yâni insan âhırette ancak yaptıklariyle mükâfat gorecektir demektir. Binaenaleyh, fazla uzatmadan derhal harekete geçti. Derin ihtiraslı nazarlarla vücudunun çıplak yerlerine bakıyordu. Kız ise bekliyor ve diri göğusleri gitgide daha siddetle inip kalkıyordu. Evet, nzk insanlarm emeklerine göre değildir, çok insanlar var ki çok çok çahşırlar, fakat fakir yaşarlar. Insanlara nasip olan erzakın farklı olması Allahın takdiridir. Seksen üç yaşındaki adam en olmayacak şeyleri düşünüyor, bu durum karşısınd& hisleri henüz nasırlaşmamış bulunan Anuşka perişan bir hale gelerek öleceğini sanıyordu. Ayının tüylü gövdesine kapanan ve yer yer kanlanan körpe vücudu ihtirasla ürperiyordu. Yardım dini ve karşılıksız olmahdır diye düşünüp yan arahk dudaklan titreyerek hummalı nazarlarla, yarı şuursuz bir halde kendisine baİcan kızın yanına çöktü. Kaldı ki şeriatimiz bu âyetin hükmünü Tur surecinin 21. âyeti ile feshetmiştir. Nefes sesleri mağaranın içinde kuvvetli akisler halinde işitilmekteydi. Allahm takdiri ne ise onu bulur. Kemikleri kırılırcasına okşanmak istiyordu. İnsan çok şey diler, lâkin dilediğine sahip olamaz. Allah erzakı eşit dağıtsaydı ve insanlann derecesi bir olsaydı medeniyet olmazdı. Kızağın atları bile Anuşkaya hayranlıkla bakmaktan kendilerini alamıyorlardı. Müslümanlar Allahın emrettiği zekâtı, tavsiye ettiği sadakayi Herif köse sakaıından değilse bile yaşındanda mı utanmıyordu... Hayli erkeğin çeşıtli okşamalanna muhatap olmuştu... Dünya nimetlerinin taksimine gelince, hele ayıyı öperken, Allah insanlara ne rızk takdir buyurmuşsa onu bulur...» Biliyorsunuz Camide yakalanan âşıklann verdiği bir cevap vardır: Ne yapalım yersizlik! .. Gazetelerimiz sayfalan artınrlarsa bari... Böylece bu çeşit tlcaret yazılan yan yana düşmezler. Yersizlik İ Günün Konuları | Tarihî Konular ııııiııııııımııırıııııııuınııiııııııııııııııııııııııııııııııııııııiMiııııııiMiıııııııııııııuıııııııınııııınııııEıııı TESEKKUR Bizl büyük acılar tçjnde bırakarak aramızdan ebedlyen ftjnten ktym«m varlıgım Emekll Veteriner Genenl Denlz hastaneslnde yattıgı müddetçe tedavlsl hususunda büyük yardımlannı eslrgemlyen hastane Başheklml Tabip Tuğamtral Ekim Mevsimine Hazırlık öğrencilere yardımda bulunmak 1 Ağustos 1964 tarihinden iübaren buluruz. îstanbul îaanek Sanayii Işveren jürürlüğe giren bir karar almıştır. Gerçi harç tutarlan hakkında uzere bir tahsisat ayrılmıştır. Harç ler Sendikası, Yalova Belediyesinia Bu karara mesnet teşkil eden ça verdiğim rakamlara itiraz edilece artışına muvazi şekilde, gerekli ak Yalovada ekmek fabrikası kurma lışmalara iştirak etmiş ve Senato ğini bilmiyor değilün. Denecek ki, tarmalar yapılarak bu tahsisatın yolundaki çalışmaları kösteklediği toplantısında reyini karar lehin senede 285 lira ödiyen talebe, bü da, içinde bulnduğumuz malî yıl ni iddia etmiştir. Sendika ayrıca köy de kullanmış olan bir öğretim ü tün imtihanlarında ilk seferde mu zarfında arttınlması için tedbir alerde elle yapılan ekmeklerin şe yesi sıfatı ile, davranışımın sebep vaffak olup, Fakültesini zamanın hnmıştır. Diğer taraftan, 1965 büthirde sattırıldığını ve şehirde maki lerini izah etmemin, umumi efkâ da bitirendir; geriye kalan büyük çe tekliflerinde bütün fakülteler na ile yapılan ekmeklerin ise köy n aydınlatma bakımmdan faideli ekseriyetten alınacak para bunun bütçelerinin bu maddesini 3 mislerde satısımn yasaklandığını ileri olacağını zanetmekteyim. bir hayli üstündedir. Bu itiraza ce line çıkarmışlardır. Görülen hiz• sürmektedir. Bu arada belediyeyi 5 vap verebilmek için, tahsillerini 6 metin karşılığını verebilenden isîstanbul Üniversitesince kabul yıllık kalkmma plânına aykırı hare senede tamamlıyanları nazan itikette bulunmakla itham eden sendi edilen harç tarifesinin öğrencilere bare alalım. Bunların dosyalarını teyip, veremiyene yardım etmek, kanın yarın yapacağı kongrede, Ya yüklediği malî külfeti tetkik eder tetkik etmek suretiyle, girdikleri herhalde ister fakir ister zengin lova Belediyesinin mahkemeye ve ken, talebeyi iki grupa ayırmak imtihanların yüzde kaçını bir se herkese hizmeti bedava dağıtmakrılip verilmeme konusu görüşülecek icabeder. Büyük ekseriyeti teşkil ferde, yüzde kaçını iki seferde ve tan daha doğnı olsa gerek. Fakireden ilk grup, normal öğretim sü ilh... tesbite çalıştık. Buna göre, den alınan vergiyle muhtaç olmıresinin bir buçuk mislini aşma tahsilini 6 senede bitiren bir tale yanı okutmanın ne derece sosyal dan mezun olan veya kaydını sil be, eski harç tarifesi hükümlerine adalete uygun olduğu, bu prenAvusturya da işçi direrek üniversiteden a>nlanlar gore ortalama olarak fazladan 295 sip namına yeni tarifenin karşısıistiyor dan, diğeri ise bu müddeti aşma lira ödemektedir. Yeni tarifeye na dikilenlerden sorulsa yeridir. Türkiye ile Akusuırya arasmda lanna rağmen öğrenci sıfatlannı göre harç fazlası 500 liradır. Bunîkinci grup mensuplanna, yani imzalanan işçi anlaşmasına dair ka muhafaza edenlerden mütesekkil dan başka 5 ve 6 ncı yıllarda önormal öğretim müdetlerinin bir rarname Bakanlar Kunılundan çı dir. denmesi iktiza eden diğer harçlar buçuk mislini aşmalarına rağmen karalt Resmî Gazete ile yayınlanEvvelâ, harç tarifesinin ilk gru eski tarifeye göre 50, yenisine götahsillerini sona erdiremiyenlere mıştır. Anlaşmaya göre Avusturya pa nasıl tesir ettiğini gözden ge re 80 liradır. Binaenaleyh, eski tamemleketımizden ziraat, maden ve çireceğiz. Artış nispetleri Fakül rifeye göre 6 yılda mezun olanlar gelince, tâbi tutuldukları muamesanayi kollannda çalıştırmak üze teden Fakülteye değiştiğinden, as eskiden 819, şimdi ise 1.722 lira le fazla şiddetli gözükebilir. Melında her biri için meseleyi a y n ödiyeceklerdir. Yıllık ortalamalar selâ kayıt yenilemek için 15 lira yerine 400 lira vermek mecburi17 nci tşletme Idaresi Kursu ayn ele almak iktiza eder. Fakat sırası ile 136,5 ve 287 Iiradır. bu nispetler çok fazla tahavvül etyetinde kalanlan, tahsillerinin so5 ekimde açüıyor Bu rakamlar karşısmda, Üniverİşletme iKtısaoi fcjıstıtüsü tara mediğinden. Üniversite'nin umumî sitenin, yani Devletin ve binneti nuna yaklaştıklan bir anda lüortalamasına yakın bulunan tktifından idare edilen «17. devre tşce vergi mükellefinin bir öğren zumsuz yere emeklerinin heba olletme Idaresi Kursu» 5 Ekim Pa sat Fakültesindeki dunmıu ele a ciyi Istanbul'da okutmak için or masına sebebiyet verebilir. Ancak lacağız. bu grup mensuplan için de, tatzartesi günü açılacaktır. Bu sene, liseden mezun olup, talama olarak bir yılda ne kadar bikatta fark gözetilmektedir. NiÖnceki kurslarda olduğu gibi 17. Üniversitelerarası giriş imtihanı masraf ettiği merak edilebilir. Şu devreye en az 5 yıllık iş tecrübesi iki rakamın kâfi geleceğini tahmin tekim, Senato karan gereğince, Eolan idareci elemanlarla, teknik sonunda, tktisat Fakültesi konten etmekteyim: amortismanlar hariç kim 1964 devresi imtihanlarında janında jer alan bir talebeyi göz önünde tutalım. Acaba bu öğrenci 1948 de 1.120 lira, 1963 de 3.080 li eski harçlarm alınmasına devam «Fatih ve tstanbulun Fethi» kaydını yaptırdığı giinden diplo ra. Aynı devre zarfında harclarda olunacaktır. Keza Senatonun son masını almaya hak kazanabilece artış olrnamıştır. Bunun neticesi o toplantısında kurulan bir komiasergisi Ayasofyada açüıyor larak, Üniversitenin yaptığı tahFatın ve Istanbuiun fethı ile ılgi ği güne kadar gecen dört senelik silât 1949 mali yılında, bütce ile yon, tarifenin bünyesine dokunli sergl bugün sast 11 de Ayasofya müddet zarfında Üniversite'ye kaç verilen tahsisatın °'o 10 una yak madan, kısa bir müddette tahsilmüzesinde açılacaktır. Şehrimizde para ödiyecektir? Aşağıdaki küçük laşırken 1963 de • A2 sine düş lerini bitirecek duruma gelenlere ' • bulunan MU11 Egitim Bakanı İbra tabloda, eski ve yeni harç tarife müştür. Kaldı ki, tahsilât gene es imkânlar hazırlamaktadır. Meselâ lerine göre kendisinden almacak him Öktem serginin açılmasında ki tarifeye göre yapılacak olursa, imtihan harçlan için olduğu gibi, meblâğlar gösterilmiştir. hazır bulunacaktır. içinde bulnduğumuz mali yılda, kayıt yenileme harçlarına ait tatEski Yeni bu nispetin çok altında kalacak bikatuı da Ekim 1964 sonrasına bırakılmasına imkân olacağını zantır. Üniversiteye kayıt 15 50 netmekteyim. Buna mukabil, pro5 20 Verdiğimiz rakamlar karşısuıda Devam karnesi fesyonel talebeliğe son vermenin Kütüphane 20 80 hatıra bazı sualler geliyor. HarçSağlık hizmetleri 80 80 lar artışı mutlak olarak pek mü zamanı çoktan gelmis ve geçmişDerslere kayıt 199 597 him değil ve bir talebenin bütçe tir. Imtihan harcı 120 240 sinde ayda 1 5 2 0 liralık bir arÇok bulutlu ve aralıklı Yabancı dil Universite organlan bu mevzu10 tış icabettirecek. Ancak zengin 25 Diploma 25 hattâ orta halli bir aile çocuğuna da israr ediyorlar ise, kendilenni 50 yağmurlu olursa olsun, bu artış tesir etmese bile, bir fa her ne pahasına Ege, Marmara bölgeleri değişik 474 1.142 kirin belini büsbütün bükebilir. haklı çıkarmak için değildir. Alçok bulutlu aralıklı yağmurlu, baBu rakamlan dörde bölecek o Universite, hiç bir karşılık göstı Karadeniz, Akdeniz bölgeleri lursak, eski tarifeye göre senelik termeden harçlan arttırmış olsay dıklan kararla, kendilerine düşen vazifeyi yerine getirmişlerdir. ile Konya, Ankara, Eskişehir çev ortalama harç tutan için 118,5 li dı, bu iddia kabule şayan olabiKarşılığında halk ve devletin anreleri önceleri az bulutlu öğle sa ra, yeni tarifeye göre 285,5 lira lirdi. Halbuki, zanederim bugüne layış ve yardımını bekliyorlar. atlerinden itibaren parçalı bulutlu mevzii sağnak yağışlı, difer bölgeler az bulutlu ve açık gec«cek, hava sıcaklıklan düne' nazaran önemli bir değişiklik olmıyacak. rüzgârlar Ege, Marmara, batı Karadeniz bölgelerinde batı ve kuzey yönlerden, diğer bölgelerde dogu ve güney yönlerden hafif olarak esecektir. Köyierde elle yiipıliiıı ehmeklerin Viilııviiılii salıldığı iddia ediliyor Universite ve harçlar Istanbul Üniversitesi Senatosu, öğrencilerden alınacak harç ve ücretlerin arttırılması hakkında Dünya tarihinde iki papaz Yazan: Samih Nafiz TANSU Sevimli dünyamızın kaderinde meş'um rol oynamış iki papaz tammaktayız. Bunlardan biri, yirminci asnn başlangıcuıda Çarlık Rusyanın talihini elinde tutmuş olan kara sakallı, karanlık ruhiu, sadist karakterli ve seks hisleriyle tarih önünde mas kara olmuş bulunan papaz Raspotin, diğeri Kıbns Adasının Devlet Başkanlığına kadar yükseltilen, Tann tanımıyan, cana kıyan, kadm ve çocuklara amansız bir zulüm ve işkence tertiplemiş bulunan yine kara sakallı, kanlı yüzlü papaz Makarios'tur. Birincisi, Sibirya köylerinden birinde yaşıvan at hırsızı bir babanın cahil çocuğu olan Raspotin'dir. tri gövdesi, korkunç yüzü, fakat şeytana pabuç giydiren zekâsiyle karşısmdakilerin isikolojisini çabuk kavnyan ve ona göre hareket eden ırz düşmanı, eş ve dostunun da yardımiyle bir gün, Romanof lann sarayına dahil olmuş, mabiyeti bilinmiyen bir hastalığın kurbanı olan veliaht Aleksi'yi, bu Çarlığın hasta çocuğunu, türlü şaklabanlıklarla tamamen bir sinir tedavisine tâbi tutarak iyi eder görünmüstü. 2 nci Nikola ile karısının üzerlerine titredikleri ba 15 yaşındaki erkek çocuk, 4 kızkardeşinin de sevgilisi oldnğu için, ona gösterilen ihtimam, bütün Çarlık ailesinin deger verdiği bir ödev sayılmış, papaı Raspotin azizler mertebesine yüksfltilmistir. gehnesine sebep olmuştur. Nihayet bu iğrenç yüzlü, rezilâne bir hayatın sahibi ilan meş'um papaz, bir gece, hanedana mensnp Prcns Yosopof aduıda asîl tarafından evvelâ zehirletilerek, tesiri görülmediği anlaşılınca da Ubanca ile miteaddit yerlerinden vurnlarak, zorla öldürülraüştü. Dünya tarinleri, bir hanedam ve bir devleti yıkmış olan bu ka ra sakallı, korkunç yüzlü papazdan sonra ikinci bir dinsiz papazla karşılaşmaktadır. Esas ödevi dini olmak gerekirken, başından büyük işlere girişerek bir nevi komitecilik yapan, E.O. KA. çeteleriyle işbirliği cdea, Kıbnsın bu tazıl papazı da, günün birinde talihin yardımı ile lâyık olmadığı bir ülkenin Devlet Başkanı sayümış, Züricb ve Londra anlaşmaları gereğince de bu ödevine Rum ve Türk cemaatlerinin başında devam etmiştir. Fakat içinde gizlediğ! kor kunç emeller, onu bir gün suyun üstüne çıkarmış, gerçek yüzünü dünyaya tanıtmıştır. Çünkü, b a dinsiz papaz, bütün dünya dlnlerinin titizlikle üzerinde dnrdukları : lllllllllllllllllllllllllilllill Yazan: Prof. Dr. Haydar Furgaç tktisat Pakültesl Dekanı kadar pek az kim se tarafından bi linen bir husus vardır. Şöyle ki, Fakültelerin bütçelerinde muhtaç ÂDİL GÜRAY'ın MAKINA SIGORTASI Turkiye'de ilk def'a. en geniş şeklilc > İnsan lan ve hele kadınlan ve çocukları koruyunuz!» Emrini hiçe sayarak bu iki zümreyi imha etmeye koyulmustur. Papazın bu feci ve kanlı tutuma, bugün dünyamızın en uzak köşelerinde yasıyanlann bile malumudur. Bu eli kanlı, yüzü karanlık papaz, dünvamıa üçüncü bir cihan savaHalk dilinde bir atasözü varşının kapılanna getirmeye gaydır: ret etmektedir. Ege denizinin Yıl oğursuzun! .. iki tarafında İstiklâl SavaşlannSaraya dahil oldugu gün, Çar dan sonra Atatürk'ün ve Veniile Çariçenin önünde dururken, zelos'un lcurduklan örnek dostsalona giren veliaht Aleksi'nin luğu bozan ve YunanisUnı da hemen kolunu tutarak kendi takendi emelleri arkasında sürükrafına çekmesi ve biraz sonra liyen papazın siyasi roller alda tavandaki muhteşem avizeması, dünys milletlerinin güçnin birdenbire koparak biraz lükle knrduklan b a n s s hiyanet evvel çocuğon durduga yere düş etmesi, Ortaşarkı kıııl kana bomesi papaz Raspotin'in mncizeyaması. dünyamızın en büyük si olarak telâkki edilmistir. talihsbJiği nimuştur. Raspotin, Bandan sonra Rus sarayınm Rusyanın başını derde sokmuş, bir gözbebegi olan krzıl papaz, Çarlık Rusyayi tahtından indirdindar ve saf Çariçeyi avncunun miş, Romanof hanedanun. kuriçine alnuş, Romanof ailesinin şuna dizdirtmiş, geri kalanlangüzel, beyaz ve taze kadınlannı nı da perişan etmişti. Makarios türlü şeytanlıklan ile kendi hayise, Türklere düşmesi gereken vanî hislerinin kurbanı etmiş500 kilometrekarelik bir topratir. Bütün bu rezaletleri herkeğı. sahibi olanlara terketmemek sin malumu olan Raspotin, gün yüzünden NATO'nun güvenilir gectikçe nüfuzunn arttırarak, âiki üyesini birbirinden ayırmış, deta devlet içinde devlet pozuna bu suretle onu işlemez hale sok girmiş, nazırlan azlettirip dilenıuş, büyük devietleri birbirine diklerinJ hükümet ericânı arasıdüşürmüş. kızıllann gayelerine na sokmuş ve bu snretle de mu hizmet etmiş ve dünya banşını azzam bir servet sahib) olmuşson derece tehlikeli bir duruma tur. Üstelik savaş halindeki Rus getirmiştir. ö y l e tahmin ederiz yayı Almanlar hesabma bir ba ki, sarlatanlıklan birbirine bennşa eriştirmek maksadiyle de ziyen iki papazın sonunda kaçalışarak, Rusyanın içeriden çök derleri de birbirine benziyemesine, ihtilâlcilerin muvaffak . cektir. " Carl>İ<n sırtının yrre" M. ALt IŞIĞIGÜR'e DıhlUye Hütehaesısı Tablp Albay Münlr Yalnn, Doçent Operatör Zekl Türker. Tablp Albay Sabahattln Tanguç. Tablp Selâhattln Güvenç'e, Ankara Oülhane Hastanesi Başheklml Tümgeneral Necmettln Ayanoğlu, Radyoterapl Mutehassısı Albay Şevket Şanlıdllek'e, kıymetll alâkalannı deTam ettlren Sayın Orgeneral All Kesklner'e. alle doktorumuz Eüîtü Nuran'a, Veterlner Dalre Başkanı Tuğgeneral Nedlm Dlner'e, mUşflk srardımlarını eslrgemlyen Bişheınştre Nlmet özdoJan. hemşlre Müyesser Hepbllen, Münlre Erkal, Allye Bozlcurt, Hayrtye Taş, ebe Semabat Örgütür'e ve hastane personellne, oenaze törenlnde kıymetll yardımlan dofcunan Blrtnd Ordu Pereonel ve Veterlner Başkanlığın«, TürMye Eskl Muharipler Derneglne, törende bulunan, çelenk gönderen, eve gelen, telefon ve telgrana acunızı paylaşan arkadaş, akraba ve dostlarımıza ayrı ayn teşekkür etmeye acım mânl oldugundan bu euretle arza gazetenlzln tavassutunu dllertm. Eşi: Kevser GÜRAY Cumhuriyet 11582 Eylul 28 Cemaziyllevvel 22 M S a a a O a İ E 1 Döküm , malreme hataları Konstrüksiyon hataları Kaıanlarda su noksanlığı j<ötü niyet vc sabotaj ^ ÇekM&lndç, a V. J 6.51 j 13.04 16J5 E. J115 1 18.571 2O37J 5.10 9 27 12 00i 1.31' 10.11 m lııııl 3EKER SİGORTİ Santrifüj kuvvet neti. Kısa devre. sürsarj izolasyon hataları 50.000 Lıra IO.OOO«> Lira AYRICA 34SO KİŞİYE 47S.OOO ÜRA PARA İKRAMİYESİ 5 kişln NARAN SERP1L İle CENGİZ KA.NÇAL Nlşanlandılar Nlşantaş 275.1964 Yağlama hataları Mütemmim malumat için Isçilcrin ihmalleri 3 Ekim tarihins kadar tasarruflarınuı Türkiye İŞ Bankasına yatırınız 10 Apartman Dairesi ile çeşitli oe zengın para ikramiyelerl TÜRKİYE ER SiGC Aşirefendi Cad. Şcker Han Telefon i 22 43 67 22 « 68 22 *6 27 Fırtına ve don Beceriksizlik ^mmmamm* Dikkatsizlik Cumhuriyet 11581 MİCHELE NAHUM ile $ ALBER TAZARTES Klşanl&ndılar İftanbul 27 Eylul 1964 BANKASI MAKİNALARINIZIN TEMİNATIDIR Cumhuriyet 11579 CUMHllKIYKT'lo le«rtkası: 50 OSMANLI BANKASI (Basın 18281/11562) Faal 8501/11544 Faal: 8511 11584 BAY OSCAR: Biracışarkı Yaun: A. J. Cronin ıııııııııııııııııuımu Çevireı: Vahdet Cnitckrn •** 7 182 BtR AC1 ŞARK1 BtR AC1 ŞARKJ 183 184 BIR \C\ ŞARKI PKOH MMBUS'L'N MACKKALAR1: «Demek yaz tatilinde Söğüt Korusu'na gidebileceksin, öyle mi?» Göğsümü kabartarak: «Evet» dedim. Arüatılmaz bir bencillik gelmişti üzerime. «Beni pek göremiyeceksin anne. Her gün gitmek niyetindeyim ben oraya.» XVI O yaz görülmemişçesine güzel geçti. Uzun, güneşli günler her yana altın ışıklar serpiyordu. Kriket alanının yanındaki koruda hanımelleri açmış, çahlaruı, çitlerin üzerine yayümıştı; Söğüt Korusu'na yaklaşırken hammellerinin kokusu öğleden sonrasının müjdesini vererek beni kendimden geçiriyordu. Annem, kimseye belli etmeden, kendi bakımından yaptığı tutumlulukla para biriktirmiş, Ardfillan'dan bana elden düşme öyle güzel bir Raleigh marka bisiklet almıştı ki, gören yeni sanırdı. Bir akşam da Winton'dan bir çıkınla geldi. Açtı, içinden beyaz bir fanüâ pantalon, lâcivert bir caket, bir de gümüş kaplama yılan biçimi tokalı mavibeyaz bir kemer çıktı. Yatak odamda tek başıma kahnca bu kıyafeti fizerimde denedim, aynada inceden inceye kendimi seyrettim, şu sonuca vardım: Genel görünüşüm tam bir kriketçi görünüşüydü; sonra, o güne kadar kendimi pek güzel bulmazdım, böyle güzel bir anababadan nasıl olmuş da silik bir çocuk dünyaya gelmiş diye sık sık kendi kendime sorardım, hele gözlerimin yeşfl oluşunu hiç sevmezdim, bir gün «Pears Cyclopaedia» da da okudum: Biri mavi, biri elâ gözlü olan kankocalann çocuklan ne yazık ki hep böyle yeşfl gözlü olurlarmış. Evet, o güne kadar kendimi hiç de güzel bulmazken şimdi aynadaki alışık olmadığun görünüşüm karşısuıda şaşıra tuümıştun. Yoksa gözlerim caketimden rcnk kaparak daha mı a* yeşil görünüyor, maviye mi çaüyordu? Değildi belki ama, büyüdükçe yüzüm düzelmişti: Saçlarun tatlı bir kızıbmtrak kumrala dönmüştü; hiç olmazsa birazıcık babama benzemiştim: Yüzümde bir canlılık vardı, dişlerim de sağlamdı, bembeyazdı. Söğüt Korusu gibi zenginler, kibarlar çevresinde yer edinmemi bu benim yeni görünüşüm mü sağlamıştı ola? Bunu pek sanmıyordum. Bence bunda daha çok beni kanatlan altma alan kadının payı vardı: Onlann beni aralanna sokulmaya çalışan bir yabancı gibi görmelerini, hattâ böyle görerek beni aralanndan kovmalarını Miss Greville önlemişti. Bir takım acayipUkleri olan bir kadındı o ama, şehirde çok yüksek bir durumu vardı. KuJüp üyeleri beni onun yanında kalan bir misafir, belki de Utili geçürneye gelmiş yeğeni sanıyorlardı. Oyunda gösteıdiğim basan da bu görüşü destekliyordu. Beecbefield'li çocuklarla durumum pek iyi değildi. Onlann çoğu yaz tatilini okulda ge. çiriyorlardı; babalan ya Hindistanda, ya da • zamanlar göğsünü kabarta kabarta «fmparatorluk» dedikleri yerlerden birinde görevli subaydı. Çocuklardan kimisi de Ardfillan'da otunıyordj. Bunlardan biri de Scott Hamil. ton'dn; ilk gün taktıgım dizlik onnndu. Bir de kardeşi vardı, sık sık kriket çalışmaya gelirlerdi. Scott . Hamilton, on üç yaşında, uzun boylu, gürbüz bir çocuktu, Beecbfield son sınıfımn kaptanıydı, benim gibi e da kriket delisiydi. Bu iki kardeş başlangıçta, bana karşı pek soğuk daruyorlardı ama, bir gün, topa pek yaman vnrmnştum. Scott Hamilton yanında kardeşi, yavaf yavaş bana yanaştı. «Bizlen oynar mısınız?» dedi. Sonra: «Siz bur'da tatili geçinnek için teyzenizin janında kalıyorsunuz değil mi?» diye sordu. «Evet» dedim. «Ha, aklıma gelmişken sorayım: Hangi okula gidiyorsunuz siz?» Burra sormalannı çoktan bekliyordum; o . nnn için, ozun uzun düşünmüş, vereceğim karşılığı da hazırlamıştım. Biliyordum çünkü: Clay caddesindeki o adı anılmaz küçflcük o • kjla gittiğimi söyliyecek olursam, beni o saat lânetleme ederler, yüzüme bakmazlardı. Hiç bozuntnya vermeden: «Özel bir öğret. menden ders alıyorum» diye yalan attım. Içimden: «Pek de yalan sayılmaz» diye kendimi avutmaya çalışıyordum, çünkü Miss Greville teyzem değildi ama, öğretmenim sayılırdı. ScottHamilton, biraz acır gibi: «A, anla. dım» dedi. «Hasta mıydınız?» Elimle, şöyle bir, kabargalanmı göstere rek: «Göğsümden» dedim. Kardeşi: «Kötü şey!» dedi. Scott.Hamilton: «Neyseki kriket oynamanıza engel olmamış» dedi. «îerlerimiıi seçe • lim hadij Derin bir golnk aldım. Oyun sökmüştü. Beni arkadaşhğa almışlardı. Heston beni ele verebilirdi elbette ama, sa. bahlan sık sık gelir, çimleri merdanelemesine, çizgileri yenilemesine, yeni bir a | kurmasına yardım ederdim. Onu da bir yana bırakın, Heston benden yanaydı: Bir knlübün hevesll oynncasnyla ondan yarım yüzyıl sonra yetiş. miş paralı oynncunun eşit tntnlması, o vakitler, insanın aklından bile geçmezdi. yas ECVET GÜREStN * Oeod Tayıo MOdürt NAZtME NADÎ • Cumhuriyet Sayıa 25 üuru« TOrklT* LM K» Ura Ki. Sen«nk • aylık » atfık ANKAKA AtatHrk tMılvan V O M Ap. TKNtSSBlB Telatoa I ) X H U t> M ı» » » 1 t» U 9 tzmü Bfirosa: r a t u ı t*a»» Maluuipm ^ n a n f f e ç 8okaSı ( l o I DtyartMkU MKD VECUİ KiZlLDEMtR tgtenm tUleo ulara cdea SonunJo MOdOr: BCK«H»U: GazetODtta gooderüen Tmnlaı kokosuimaflm tad* câliıneı Hânlaraaa onmıiljref kabtfl otuomaa Aboo» *• (lan tsler» ıçln «artJO OstfiiM tAbnne* rry» ctlan 8«>rvt«U kavdinın nsm «OAO «0 00 «4İ» (Arkası m ) GCNKt tl.LKKİ KOcOkaaat Uayoun SdlRM Basaa *• Yayan AttANA Olefon *5M CUMHURlYtM MattMaeınk *• * G«xetecllUl I A 9 C«*Blns1a Ba »s*rt» BASIN AHLAK TA» Balkavı «afcak W« WU 8ASINA oymıyr buhhot
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear