13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
OOKA CUMHURİYET 21 Eylul 1964 Yazılışla okunuş | Oyunu bize ver, 92 GELISf GUZEt Yazan: Hamdi Varoğln SflflîLERI mıiTirni KORKU . ««•: ; h ; Frances ve Rıchord Lockridge "Bir iiıııiıliııı vıırılı. o da boşa çılımır Detektif John Steın, cBuraya kadar zahmet ettiğin için teşekkürler, Mr. Lathrop,» dedi. »Bu kızın aynı kız olduğundan eminsin, değil mi?» «Eminim, efendim.» «Pekâlâ, Mr Lathrop, gerekirse biz seni gene çağırtırız. Nasılsa bizde adresin var.» Mr. Lathrop o şişman vücudunu zor taşır gibi bir yürüyüşle dışan çıktı. Bernard Simmons, Stein'a dönerek : «Gereken tahkikatı yapabildiniz mi?» diye sordu. Stein. «Elimizden geldiği kadar,» diye cevap verdi. «Adam sabah saat dokuzda geldı. Fazla ince eleyip sık dokumağa vaktımiz olmadı ama verdiği adreste oturuyor Civardakiler onun tekaüt olduğunu biliyor yahut öyle sanıyor. Tekaüt olmazdan önce mezbahada çahşırmış.» Simmons, »BelH.» diye mınldandı «Şu son günlerde ansızm zenginleştiğine. paraya konduğuna dair bır emare var mı?» «Yok, Bernie öyle bir emareye veya rivayete raslamadık. Senin düşüncen nedir?» Bernard Simmons, «önemsiz,» diye dudak büktü. «Bir ümidim vardı. O da bo$a çıkıyor galiba.» *** Telefona Charles cevap verdi. Ve biraz sonra camlı kapıda belirerek «Miss Loren.» dedi. 'Detektif Stein adında bir bey sizi anyor Sizinle konusma«ı lazımmış fsterseniz buraya da gelebilirmiş.» Peter Sayres hemen, «Ben konuşayım.» diyerek salona geçti Loren onun telefona yavaş sesle bir şeyler soyledığıni duydu Ama Peter konuşmaktan çok dınlıyordu Tekrar Loren'in yanma dönduğü vakit, «Gehyorlar.» dedi «Detektifle beraber o Savcılık Cinayet Masası Şefi de geliyor Mr Simmons.» Âşina bir yerde rahat rahat oturarak, âşina olmıyan nâhoş bir şeyi beklemek güçtür Peter, «Bir buçuk saatten önce gelemezler,» demişti. Ama ziyaretçiler bundan önce geldiler Buna rağmen bekliyen kıza aradan yüzyıllar geçmiş gibi geldi Steinia Simmons polis arabası oldugunu belli etmiyen alelâde bir otomobille geldiler. Telâşsız bir halleri vardı. Sütunlu beyaz köşkü ve bahçenin büyük. eski ağaçlarını, bakımlı çimlerle çiçek tarhlannı zevkle seyrettiler Sonra mermer merdivenleri tırmanıp terasa çıktılar önden yürümekte olan Bernard Simmons, bövle rahatsız etmiş oldııklan için özür diledi Peter Sayres de, »Oturun, lutfen.» diyerek şezlong lan biraz daha gölgeye çekti Oturdular O zaman içerden Charles gelerek. «Bir emriniz var mı Miss Loren"1» dive çorrtu : • ' : : Biri Adnan Menderes, birl de Puat KöprülU idi içeri girenlerin. Kahkahalarla gülüyorlar: Ob olsun, bir daha buralarda görünemez artık! Diye sevinç içinde yerlertnde duramıyorlardı. Benim uyku sersemligim, onların da gülme krizi haflfleytnce durum anlaşıldı: Demokratlarla arası bozulan Kenan Öner ayn bir teşkilât kurmak amacı ile o gün İzmire gelrniş, Eşrefpaşada işçiler önünde bir konuşma yapmıştı, takat bir konuşma denemezdi buna. tşçiler Kenan öner'i iyi karşılamamışlar, llkin konuşmasını azımsamışlar, daha sonra da tahammülleri kalmadığından sözünii keserek orra muhalefeti parçalamaya kalkışmakla suçlamışlardı. Kenan öner çok güçlük çekmiş, çok uzülmUştU o toplantıda. Vatandaslara dert anlatmak için çırpındıkça Eağdan soldan gelen hücum lann altında bunalrruş, ne yapacağını şaşırır olmuş, nihayet yenilgiyi kabul ederek toplantıyı bırakmak zorunda kalmıştı. DP. kuruculan gözleriyle görmüslerdi sahneyi. Af konununu biz çıkaracağız! başlıbaşına bir sorun haline geldi. Bilim kurulunca hazırlanan seçim kanununu Büyük Millet Meclisi ufak tefek değlşikliklerden sonra onaylamıştı fakat af tasarısı komisyonla Meclis arasında bir top gibi habire yuvarlanıp duruyordu. Tasarı kanunlaşmadan önce Meclisin dafılma sı Demokratlann isine yanyacak, seçim kampanyası boyunca onlara ucuz tarafından bir propaganda sloganı kazandıracaktı. Demokratlar: Oyunu bize ver, af kanununu biz çıkaracağız! Diyebileceklerdl vatandaşa. Nihayet, komisyonla genel kurul arasında gide gele mekik d o ^ ^ i S n S bTan^ maya varamıyan Büyük Millet Meclisi 24 martta seçimleri yenileme karariyle dagjluıca Nâzım Hikmet de açlık grevine başladı. Bu suretle seçim kampanyasma paralel, bir de Nâzımm affı kampanyası açılmış oluyordu On iki yıldır yattıgı cezaevinden N&zım Hikmeti kurtarmaya çalısanlar bir af dilekçesi hazırladılar. Mem lekette az çok isım yapmış herkesten imza toplamaya bakryorlardı. Babıâli yokuşunu tırmanırken bir gün ıki bayan yolumu kesti. Eğer Nazımın affını istiyor idiysem, uzattıkları dilekçeyi imzalamalı ldim. Tereddütsüz bastım imzayı. Bunu yaparken ne Ahmet Emin Yalman gibi şairin (ıslahı nefs) ettiğine inanıyor, ne de avukat Mehmet All Sebük gibi, hasta oldugunu düşünerek ona acıyordum. Daha önce de yazdığım Uzere, düşünceleri ve duygulan yüzünden bir adamın hüküm giyip cezaevine tıkılmasını dogru bulmuyordum. Yürürlükteki belli bir sosyal dUzeni zor kullanarak defiştirmeye kalkışmak dünyanın her yerinde suçtu. Kalkışmak diyorum; çünkü kalkışmak basarmak değildir Su kesesinden damlıyan ter leri mendıli üe silerken hali bitikti! Diyordu Menderes. Su kesesi dediği, Kenan öner'in sarkıfc gerdanı idi. Halk çogunluğu muhalefet cephesinı bölmek istiyenlere gerçekten sinirleniyor, kopan dallan ayıklayıp D.P. gövdesini ayakta tutmaya önem •eriyordu. Bu gerçeği Kenan Öner de anlamış olmaü ki bir daha ne tzmirde, natta aklımda doğru kaldı ise, ne de başka bir yerde konuşma vapmadı Zaten aradan kısa bir süre geçince bir kalb fcrizi sonunda hayata veda edecekti. Çalışmalar bir türlü ilerlemiyor Üniversite profesörleri ile güçlendirilen bir bilim komlsyonu yeni seçim kanununu yavaş yavaş hazırlaya dursun, bir Meclis komısyonu da dörtbaşı mamur bir af kanunu çıkarmak amacı ile habire çalışıp duruyor, fakat nedense bir türlü llerliyemiyordu bu çalışmalar. Komünizmden hüküm giyenlerin af dışı bırakılacaklarını öğrenen Nâzım Hikmet Bursa cezaevinde açlık grevine başhyacağını söytttyor, îrfan Emin Kösemihaloğlu adında bir avukat Nazımın aftı için harekete geçıyordu. Vatan Başyazarı Ahmet Emin Yalman da, belkl daha önce davranmış, aynı gaye uğruna gazetesinde yayınlara glrişmişti. Cezaevinde Nâzımla uzun boylu görtişen Yalman, Nâzımın tövbe edip (ıslahı nefs) eyledığine yürekten inanıyor, böylesine değerli bir ozanı zindanlarda çürütme nin günah olacağını yazıp duruyordu. Nâzım Hikmet'in affını sağlamak üzere açılan kampanya aylarca sürdil Ve af konusu. seçim kanununun sebep olduğu tartışmalan da geride bırakan rı top, tufek, tabanca gücü ile devirip yerlerine oturmayı dener de beceremezsen yandığuı gündür. Artık ne vatan hainligin kalır, ne âsiliğın, ne eşkiyalıgın. Ancak teşebbilsünde basanya ulaştın mı fcahrjnansındır, devrimcisindır, kurtancısındır. Bundan ötürüdür ki «ihtılâlin meşruluğu onun basarısında mündemiçtir» denmiştir. Fakat olaylan vardıklan sonuca göre değerlendiren bu realist görüş, sosyal felsefe açısından bakıldığı zaman kesin ve degişmez bir yargı niteliğinden uzaktır. Bugün sonuç gibi görünen öyle olaylar vardır ki tarih onlara yann sadece birer aşama değeri verecektir. Böylece, cağlannda hain damgası yemiş nice kişilerin kahramanlıftı sonradan anlaşılmış, zamanlarında kahraman yerine konan nice kişilerin de sırası geldiğinde hainlikleri ilân edilmiştir. Bir fikir üerisürebileceki durumda değiiim I E tngilizcenin yazılışı ile okunuşu E arasındaki farkı ve tngilizce imlâ Z kurallannm çapraşıklığını anlat= mak için, yan ciddî yan şaka bir Ş tarif vardır. = tngilizler biftek yazar, pirzola lüktekl toplum düzenini zorla z okurlar gibi bir şeydir. Tarifi şimdeğiştirmeye girişecek, bu yolda ş plânlar hazırlıyacak, terüpler ku E racak, bir takım serüvencilerle z işbirliği edecek bir adam mı idi? = Aklım yatmıyordu böyle bir dü = şünceye. Türkçeyl o kadar tyi z kullanan, okuyanlar üzerinde şiir z leriyle öylesine büyüleyici etki = ler yapabilen bir sanatçı, ne de E meye âdi bir 3alkan komitecisi, E ya da bir bolşevik ajanı gibi dav S ranmaya heveslensindi? Böyle bir E olanağı havsalama sığdıramıyor ş dum. Eserleri yüzünden de bir Ş sanatçının degil 28 yıl, 28 gün ol Z »un cezaevinde yatmasına gön = d i i v i c e hatırlayamıyorum ama, kelürn razı olmuyordu Nâzımın ya S Iımesi kelımesine boyle değılse zıları tartısılır. begenillr beöe E b i l e mâna itibarıyle budur. nilmez bunlar hakkmda okuyu = Daha baŞka diUer için de buna cular diledıkleri yargıya varabi z D e n z e r tarif yapmak mumkundur. lirdi. Bir takım ögrencilerin ü E Nitekim, Arap harflerı kullandızerinde kitaplan bulundu diye S ğımız devirlerde, Türkçe de aşağı bir ozanı zindana atmak çagımız E yukarı boyleydi. koşullarına uygun bir davranış = Mesalâ cpenayir» yazar, peynir sayılamazdı. Böylelikle mi koru = okurduk. «Nerdıvan. yazar, meryacaktık yurürlükteki toplum dü = d i v e n okurduk. Gebze'nin yazılış z e m n l ? S şekli «Gekbuze» idi. Kürk kelimesi 14 Mayıstan sonra, Demokrat E .gevrek» diye de okunurdu, «külann zaferl yüzü suyu hürme = r e k . diye de Hoca «havace» tartine, bütün hukümlülerle bera = z l n d a v a z , ı d l ğ l iç i n b u kelimeyi ber Nftzım da hapisten çıktı. Fa = y a z ı I d l g , gibi okuyanlar çoktu. kat Demokratlar yaptıklanna piş = örnekler sayıldıkça uzayacak oimuşlardı. Daha af kanunu = Mecliste görüşülürken E tnsanlar da kelimeiere benziyor. gelen Tevfik tleri: Herkesi affediniz, yalnız Nâ Ş Hayvanın alacası dışında, insanın . zımı affetmeyinız. O bir vatan E a l a c a s l ff b E E s o z u n u b u söylemışhainidir! okunuş farkından dolayı GibUerden pek şiddetli bir nu = ' " ' 8«'ıba. tuk çekmişti k kiti Ama o günlerde E insan olarak insanı, hlç şüphe yok Tabıat her yaratır. Daha doğrubir bayram havası yaşıyan Büyük su insan çeklinde. Ama işte, tabiat Millet Meclisi tlerinin uyarmala rına kulak asmamıştı. Fikir özbile bazan imlâ hatâsı yapıyor. bagürlüğü ugruna beyaz ihtilâl yap^ zı insanın da yazılışı başka, okumak!a ögünen bir çoğunluk. kannusu başka türlü oluyor Makarios, bu türlü insanlardan lı kaatillere cezaevlerinin kapısıbiri Adında bir imlâ hatâsı var. nı açarken. bir şairi onlardan aAslı belkı de Kakarıos, Sakarıos, yınp hapiste mtamazdı. Pek göze batardı o sırada böyle bir iş s Kokarios olacak Ama bir defa Malem. Bu yüzden âdi suçlularla z karios demişler, o şekılde kalmış. beraber onu da bıraktıîar. bb d ki = Yakarios, Yıkarios da olabilir °kunan tn însanlık, geçmiş devirlerin kaYazıhşı başka, ash başka bir mahluk. Adı ruhanl, kendisi şeytanl bir yaratık. Görünüşü ile aslı arasındaki bu derin fark, içinin alacasından ibaret. ranlık günlerini yaşamakta olsaydı da engızisyon mahkemeleri bır kere daha kurulmak ıcap etseydı, papazlık âlemı, işkenceler icadı işini ba?arabilmek için hiç sıkıntı çekmez, usta bir cellât aramak için bir seçme yapmaya lüîum görmeden Kıbnsa elini uzatsa yeterdi Makarios, namı diğer Kakanos veya Sakarios. Cenabı Hakkın, yarattıktan sonra Kıbrıs adasında unuttuğu bir iblis gibidir. Belki de, yüz milyonlarca yıl önce yaratılmıs habis ruhunun cabını hâlâ yerine getirmekle mükellef oldugunu sanarak, iblislik .azifesini kıyasıya yapmaktadır. Yalnız bizi değil, koskoca medeniyet filemini türlü dalaverelerle tongaya bastırmaya devam ettiğine bakılırsa. Âdemi baştan çıkaran iblisın ruhunu taşıdığına şiiphe kalmıyor. Tarihin «lâbıs'i libas'ı katranl» diye andığı kara papaz, belki de onun dedelerınden biridir. Bir sahne oyunu Loren ztyaretçılenne dönerek, «Bir şey ıçer misiniz?» diye sordu. «Meselâ buzlu çay, filân? Yahut daha başka bır şey?» Bu olup bıtenler gerçekten onun başına gelmıyordu çankı Tiyatroda, sahnedekl btr oyunda bir başka genç kızın rol yapmasını seyreder gibiydı Cinayet Masası Şefı Bemard Sım mons, «Zahmet olmazsa ben buzlu çay içerım » dedi. Detektif Stein, «Ben de öyle,» diye ekledı. Charles uzun, bugulu bardaklar içinde buzlu çayları sunup, çekildikten sonra, Bernard Simmons Loren'e döndü ve o at kestanesi renginde gözleriyle genç kızın gözlerinın ıçine baktı : »Miss Hartley, geçen cuma günfl öğleden sonra saat 2'yle 3 arası, Bryant Park'ta mıydınız?» Peter, «Bu soruyu resmi sıfatınızla mı soruyorsunuz, Mr Simmons, yoksa bir ziyaretçı olarak mı konuşuyorsunuz?» diye sordu Simmons hafifçe gülümsiyerek, «Siz Miss Hartley'in resmen avukatı mısınız, Mr Sayres?» diye onun sorgusuna sorguyla cevap verdi. Loren, «Beni hiç hesaba katmadan konuşuyorlar,» diye düşündü. «Çocuk muşum gibi! Bu saçmalığa daha fazla dayanamıyacağım artık'» Birden karannı vererek, «Mr Simmons, cuma günü öğleden sonra saat 2'vle 3 arasında nerde olduSumu bilmiyorum.» diye cevap verdi »Belki Bryant Park' taydım. belkı bambaska bir yerde. Bilmiyorum.» Simmons ne bir şey söyledi. ne de verinden kımıldadi Genc kız. «Sadece saat 5 de Bryan» Park'da oldugunu biliyorum.» diye sözüne devam etti. «Saat 1 le S arasına dair hiç, ama hiç bir şey hatırlıyamıyorum. Her hangi bir yere gitmlş, her hangi bir şey yapmış olabilirim. Zaten sizln ünâ ettiğiniz de bu, değil mi?. Peter geldi, kolunu kızın omzuna sardı. Loren bir an yüzünü onun om zuna gömdü. Peter. «Miss Hartley'irj o dediğiniz sırada. o parkta oldugunu bir id dia eden mi var?» diye sordu YARIN: Bu »eferlik geçmiş olsun. RAOYO • RADYO t ST ANBH l 7 30 Açılıç Rısa habetleı • TUr küler 7.45 Haflı müzlk 8 00 Haberler 815 Çeşltll touzlk 8 45 Haflf müzlk 9 00 Şarkılar 9 30 Atlı kannca 9 45 Salon orkestralan 10 00 Kıca tıaberier Kapanı?. 12 00 Açılış Kısa haberier Salon orkestnlan 12 30 Şarkılar 12 50 Hafif müzlk 13 00 Haberler 13 15 Pl&k dolabından 13 30 13.50 Çeşltll mtlzlk 14 15 Saz eserleri 14 30 Küçülc fconser 15 00 Kısa haberler Kapanış. 17 00 Açılış . Kısa haberler 17 05 Yurdun ses) 17 30 Erkefcler laslı 17.57 Kısa ll&nlar 18 00 Olskotekten secmeler 18 30 Şerkilar 18J0 Kıw OAnlar r« h.flf muelk 19 00 Refctamlar secldt 20 00 Haberler Oünlük olaylar 20 30 Küçük Itonser 2100 Açıfc oturum 21 40 Şarkılar 22 00 RADYO • RADYO *«ADYO • RADYO • RADYO mu 20 30 ŞarKııaı 20 50 Uykudan önce 20 55 Kücüd USnlar 6.27 Açılış 6 30 Kısa haberler 2100 Kısa haberler 21 02 Kıbns 6 32 GOnaydın sayın dlnlevlcller Içlnf 21 20 Mlkrufunds tlratro 7 30 Sabıh mtlBlti 7 45 Bu sa 22 00 Bir konusma 22 05 Sarlcılar bahın sullstt 8 00 Haberler 8 10 23.20 O » »e caucılür 22 45 HaHara durumu 8 15 Slzln tçin çall berler 22 55 Hara dunımu yoru? 8 30 Oyun haralan re «*r 23 00 Opera albümflnden 23 40 kılar 9 00 Kapanış. Oece yansına dufru 23 58 OOnün 1157 Açılış 12 00 Kısa haberler onemll haberieri 24 00 Kapanış. 12 02 Öjle tatlll İçin 12 25 KUçük llânlar 12 30 tkl sullst söyA.VKARA tL RADVO8TJ lüyor 13 00 Haberler 13.10 Hiva durumu 13 15 ftgle kunseri 13 40 16 S7 Açıliî 17 00 Bddy Arnoid Şarkılar 14.00 Ceşirıl «»,ıistleT, çe söylüyor 17 15 Dans maziği sltll melodiler 14 30 TOrktller 1800 Bir senfonl 18 25 Cesltll 14.45 Şarkılar 15 00 Kapanış. haflf mOzlk 19 00 Barok mflzlk 16 57 Açılıs 17.00 Kısa haberler 19 30 Kansık meludlıer 19 45 17 02 Ak$»mm fcanna rnüziğt Radyo İle Almanca 20 00 H»flf 17.30 tncesaydan Tkhlrbusellk faslı <saz sarkılan 20.10 Ttnntnc» vü». 18 00 BeiclftjD prusnmlan 18.43 yılın müalSl 2i 00 Yeul dOnyaŞirkılar 19 00 rurtt«n eesler dan halk şarkılan 2130 Oece 19 25 KQçQk llânlar 19 30 Küçük fconsen 22 20 Dans tnOHŞI »e kona«r 10 45 TOrkç* es»ll«r seTtlen hafli melodiler 23.00 Ka20 00 Haberler 20.25 Hava duru panış. gılızce b ı r Nâzım Hikmet Şimdi biz realist görüsü de sosyal felsefeyi de bir yana bırakalım. Nâzım Hikmet, yürür Nâzım Hikmetın Moskovaya ka E çışı nedenleri Uzerinde burada herhangi bir fikır Ueri sürebile E cek bir durumda değiiim şimdi E lik. O zamanlar kulaktan kulağa E söylendigıne göre veni iktidar = = şaire baskı yapmış. ellisinden E * sonra onu askere almak, uzak E yerlere sürmek. oralarda kim 5 vurduya getirmek istemiş, Nâ E zım da bunu ögrendiği tçin kaç E maktan gayri kurtulus yotu bu = • îamamıstı. (La force des choses) = * adlı eserinde Simone de Beauvoir. Z Nâzım Hikmetin agzmdan olayı E bu sekilde anlatır. Eğer dogru E • ise, D.P hükümetinin davranışı Ş nı eski iktıdannkine kıyasla çok E daha ilkel. hukuk devleti kavra = * mına çok daha aykın bulmama E ya imkân yoktur. Kanun koyucu E • ve düzen koruyucu bir devletın z hükümeti nasıl olur da tıpkı ka Z nun dışı bır çete gibi vatandaşa E karşı gizli tertiplere başvurur, onu el altmdan yok etmeye kal 2 kar? Akıl alır şey midir bu' E (Arkası var) Ş Lüzumlu Telefonlar ITKAlYE: Beyoğlu: 44 4U 44 İstanbul: 2142 22 Kadıköy: 36 08 72 Üskudar: 36 09 45 Bakırkoy: 7164 68 Adalar: 5160 81 tstınye «»«0 20 TELEFON: Santral: 22 4210 POLlS t!WDAT : İstanbul : 27 45 00 Beyoflu 27 45 01 Anadolu Yaka«!i 27 45 02 SIHHİ İIMOAT : Beyoğlu : 44 49 98 Fatırr 21 15 95 Üsküdar 36 05 38 UÇAR : T H Y (Termınal)44 02 96 Hava Alanı 73 82 40 VAPltR: Denızvollarr 49 18 90 Nöbetçı M 44 02 07 Sehır Hatları: 44 42 S3 44 43 59 Üsküdar: 3603 12 Yeşılkoy 73 84 25 Boğazıçı 63 56 31) Buvukada 51 61 28 TREN (Demıryollan) • Haydarpaşa 36 04 75 Sırkecl: 22 30 79 Kadıköy: 36 46 20. Beklfimlar geçldl 22 30 Dane mQzlgi 2 2 45 Haberler 22 55 Ara melodlleri 23 00 Oece konseri 23 30 Ceçltll mazlk 24.00 Kısa haberler Rmpnnış. tSTANBCl t l RADVOSO 17 58 Açılış 18 00 Dans mOzlğl 18 30 C17 albOmlerl 19 00 Salon orkestralan İle otuz daklka 20 00 Çlgan melodllerl 2015 Radyo İle tngHlsıo* 20 30 Pl&klar arasında 21 00 MOzlk dergls) 22 00 Oece konseri 23 00 Ceşltlt müzlk 24 00 Kapanış. tSTANRUL POLfS RADVOSO (Kısa dalga: 47. 43 m I 10 58 Açılış lt 00 Sarküar: Z. Müren 11 20 Emnlyette beş daklka 11 25 GünümOzün çarkılan 11 40 TürttOler (!«. Bayram) 12.00 17.00 K»panış. 15.S8 Açılıs 18.00 9arkılar (O. Tec. N Can. O. Kas.) 16 20 Dfuu müzlgi 16 40 Türküler geçldl 1700 Kaapnış. 4 M K 4 R 4 DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANtJĞI Sevu • • t''<r., ? r a fi OatreM Baskanlıgından • hildirilmistir: DENtZCtLKKE ve HAVACIİJ\KA KI6SAVILI rKBI.tĞ 22 ılâ Ü beylul 1964 tanhlennde 09 00 ile 12 00 «aatleri araH sında aşağıda sınırlan hıldınlen saha içinde «evretme demırleme, avlanma ve bu sahamn bütün yükseklikleıi can ve mal emnıvplı bakımından fPhlikelidır Ayancık Devlet Orman Işletmesi Müdürlüğünden: 1 İşlermemiar kereste fabrikası deposunda mevcut (2333) metreküp köknar. çam. lâdin ve kayuı kerestelerle (13701) metrekare meşe ve kayın parkeler (53) parti halinde açık artırma suretile ve pesin bedelle: (1401) metreküp çaro ve kaym kereste ile C77) metrekare kayın lânbiri (26) parti halinde % 25 şi pesin lîâkivesi altı ay vadeli banka teminat mektubu mukabilinde tahsil edilmek suretile satışa çıkarılmıçtır. 2 Satışı. pesin bedelliler 28/9/1964 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 14 de, vadeliler. 29/9/1964 tarihine rastlayan sah eünü saat 14 de, İş'etme Müdürlüğü binasında toplanaeak Komisyon huzurunda yapılacaktır 3 Beher metreküp kerestelerle. beher metrekare parke ve lânbirilerin muhammen bedeUeri: 1 II S. kısa boy köknar kereste (410) m S. normal boy köknar kereste (450, ) m S kısa boy köknar kereste (325, ) rV S. kısa boy köknar kereste (200. ) normal boy köknar çıta (300. ) kısa boy köknar çıta (250,) kirif normal boy lâdin (500, ) m S uzun boy çam kereste (500, ) m S. normal boy çam kereste (400, ) IV S normal boy çam kereste (250.) Ill S kısa boy kayın kereste (420.) IIl S kısa boy kayın kereste (530, ) 111 S normal boy kaytn kereste (660.) merkantil çok kısa boy kayın kereste (315. ) merkantil kısa boy kayın kereste (420. ) merkantil normal boy kayın kereste (525.) m S kısa boy kayın kereste (300. ) m. S. normal boy kayın kereste (375. ) IV sınıf kayın kereste (250.) In S. kısa boy kayın ufak mal (275.) L sınrJ mese parke (30.) n S meşe parke (25,00) fV S mese parke (12,) L S. kaytn parke (26. ) tl S. kayın parke (23,) m S. kaym parke (20.) IV. sınıf kayın parke (10,) kayın lânbiri (25,) liradır. 4 Bu ise ait şartname Orman Genel Müdürlüğünde. Kastamonu Orman Basmüdürlüğünde; Ankara; İstanbul: îzmir; Mersin; Samsun ve Sinop Işletme Müdürluklerinde eöriilebilir. 5 Her partinin miktar ve geçici teminatı, şartnamede gösterilmiştir İsteklilerin satın alacaklan partilerin % 7,5 teminatını işletme veznesine yatınp sartnameyi imza ettikten sonra Komisyona müracaatlan ilân olunur. (Basın 17014/11196) DOĞD AKDENtZ tSKENDERUN KÖRFEZt PARİSÎN KİRALI 56 Georgeg Ohnet'lo rumanın 1 ncı nokta : E 5912 No lu tskenderun fertennden 07£ de. rece ve \Sı mıl mesgledpkt snlem) 36 derece 36 dakıka Kuzey bovlamı 36 derece U dakıka DOETU olan nokta 2 nci nokta : Enlemı 3fi derece 48 dakıks Kuzey Boylamı 36 derece 02 dakıku Do£u 3 ncü nokta : Enlemı 36 derece 42 dakık» Kuzey Bovlamı 35 derece 53 dakika Dogu 4 ncü nokta : Enlemı 36 derece 33 dakıka Kuzey Boylamı 35 derece 50 dakika Dopu DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNKMLE rtBLİÖ OLÜNtTR (Basın 16929/11199) İslanbu! Üniversilesi Diş Hekimliği Faküllesi Dekanl'ğından: Amorettl, Fregose'la birlikte, Hienart'ın atölyesinden çıktı. Frigose, kısa bir süre sonra geri döndü. Hiç bir şey so'ylemeden arkadaşının yanma oturdu, sonra zihnini çok fazla işgâl eden bir düşüncenin tazylkine dayanamaz gibi, sordu: • İçine burnunu soktuğun bu ku mar meselesi nedir kuzum? Sen kumarbaz değilsin. Hienart Bu sahtekârların dalavereleri seni ne bakımdan ilgllendiriyor?» • Çok hayati bir yönden ilgilendirijor^ •Benim geçmişim ve şimdiki halim hakkında senüı bilmediğin pek çok şey var, Fr£gose. Ama içine dalmağa hazırlandıgun maceranın tehlikeli bir iş oldugunu senden glzlemiyeceğim. Bandan, kendi hesabıma korkmuyonıtn ama, başkalan için öyle değil.» • Ah. h Hienart beni özüyorsnn! Demek ki sen bir tehlikeye atılacaksın da benim bundan haberün bile olmayacak, öyle mi? Doğru bir şey değil bu. Bu yabancı muamelesine lâyık olacak ne yaptım ben? Bilirsin ki, ben senin güvenilebilir bir dostanunu Fregose »öjle devam etti: « Meselenin ne den ibaret oldugunu bilmiyorum, ama Amoretti'ye söylediğine bakıyorum da, önemli ve tehlikeli kimselerin söz konusu oldugunu anlıyorum. tki kişi mi bunlar?» • Ah, Fregose,, galiÖ ba ikiden de fazla!» • Oyleyse bir çete ha?» Azizim, galiba tam tâbiri kullandın.. • Öy leyse beni mutlaka bu işte kullanmanı Istiyorum. Sağlam ayaklarım, sağlam gözlerim var, sana cefa çektirmeyip mutlaka araya girmek isterim, Jean.» (Arkas var) Fakültemizde açık Asistanlıklar vardu. İsteklilerin 3 ekim cumartesi günü saat 13 e kadar Dekanhğımıza müracaatları. (Basın 17760/11206) MEMUR ALINACAKTIR Yakuı ve OrtaDoğu Çalışma Enstitüsüne D cetvelinde istihdam edilmek üzere imtihanla 1100 lira ücretli Teknik Operator, 1250 lira ücretli dil bilir Daktilo, 1250 lira ücretli dil bilir steno daktilo almacaktır. İmtihan 5 ekim 1964 pazartesi saat 15 te Sah Pazan Dursun Han kat 3 de yapılacak, kazananlara Memurin Kanunu hükürnleri müvacehesinde ücret verilecektir. Taliplerin dilekçe ile önceden müracaatlan. (Basın 17490/11211) 4O 21 Eylul 1925 tarihli Cumhuriyet'ten Orta Doğn Teknik Üniversitesinden: Üniversitemiz Fen ve Edebiyat Fakültesine Öğretün Üyesi ve AsistanJar almacaktır. 1) İsteklilerin Kimya Mühendisi veya Kimya lisansını pekiyi veya iyı derece ile bitirmiş olmaları, tngilizceyi dersleri tâkip edecek kadar iyi bilmeleri ve yapıiacak imtihanlan kazanmalan sarttu. 2) Tâyin ıslemi (Orta Doğu Teknik Üniversitesi Akademik Personele verilecek ünvanlar üe görevlendirme şartlan ve usulü hakkmda Yönermelik) gereğince yapılacaktır 3) İsteklilerin Personel Müriürlüğünden alacaklan müracaat formlanru doldurarak müracaat tarihi içinde Personel Müdürlüğüne vermeleri gerekmektedir Postadafcl gecikmeleî nazarı dikkate alınmaz. 4) Son müracaat tarihi 23 eylül 1964 carsamba eünö «at 17.00 ye kadar olup. imtihan 25 eylül 1964 cuma çünü saat 10.00 dadır. 5) Bu hususts daha fazla bilgi almak isteyenler ileili Fakülte Dekanlık ve Bölüm Başkanlığına müracaat edebilırlet. Bölümfi Adedi Kimya Bölümüne Beşeri Üimleı Bölümüne Eğiüm Bölümüne 7 Asıstan 5 (Tans görevli) öğretim üyesi 1 (Tam görevli) ögretim üyesi (Eğitim alanında enaî Master derecesi almıj olmak) (Basın 17600 10852/11193) Yunus Nadibey mevkuf gazetecilerin affı için Meclisebirtakrir verdi Millet Meclisine bir takrir vererek Takriri Sükun Kanuaunun tatbikatı neticesi olarak İstiklâl Mahkemelerinden geçen basın meseielerinden dolayı halen Sinop, Çorum ve Kütahya Vilâyetleri ile İstanbul Cezaevinde sürgün veya tutuklu bulunan Tanin gazetesi sahibi Hüseyin Cahit, Mesul Müdürü Muammer ve muharrirlerden Nurettin Beylerle Resimli Hafta dergisi sahibi M. Zekeriya Bey ile Atâ Çelebinin Meclisce aflarını teklif etmiştir. Yunus Nadi Bey, takririnin Meclisin açıuşmı mütaakıp ilk celseıde okunup müzakereye konulması hususunda Meclis riyasetinden ricada bulunmn=;tur Ynnus Nadi Bey Hüseyin Cahit Bey takil Suriye Cumhuriyeti» adı altında bir hükümet kurmuşlar ve Sultan Pasa Elstraş'ı başkan ılân etmişlerdir. Sümerbank Genel Müdürlüğiinden: Teknik Eleman Almacaktır Tarsus Boya Fabrikası ile Yarunca ve Bozüyük Seramik Fabrikalarmda çahştırılmak üzere: Kimya Yüksek Mühendisi. Kimya Teknikeri, Kimya San'at Enstitüsü mezunu askerliğini yapmış elemanlar almarak Polonya ve Çekoslovakya'da staja gönderileceklerdir. Talipler arasında Almanca veya İngilizce bilenler tercih edilecektir. İstenilen ücret Barem İçi Barem Dışı veya yevmiye olarak müracaat fişlerinde sarih olarak gösterilecektir. Müracaatların: 27.9.1964 tarihine kadar «Sümerbank Genel Müdürlüğü ile. Şube. Müessese ve Fabrikalanndan ternin edilecek iş istemc kâğıdı doldurularak» Sürnerbank Genel Müdürlüğü Personel Müdürlüğüne yapılması rica olunur. (Basın 17774 A. 10974/11215) Musul meselesi La Haye'e havale edildi Cemijetı Akvam, Musul meselesinin La Haye Adalet Divanına havale edilmesine karar vermi$tir. Bu şekle göre Musul meselesi üç ay sonra tekrar görüşülebilecektir. Müstakil Suriye hükümeti kuruldu Adanadan bildir:ldiğine göre, Dündler Cebelidüruzde «Müs
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear