Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İKİ CUMmJKIYKT 14 Eylul 1964 IIUIIIUIIIIIIIHHHIHIIIHH ııııİıııııınıııııııııııııımıııııııııııııııııııııııınııtııııııııımııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııışıiH Eller gider Mersine... Türkiye'de işlerin nasıl da en çıkmaı yollara sürüklendijini görmek ve göstermek artık zahmetsiz bir basitlik düzeyine kadar gelmiştir. Buna rağmen dâvalanmızı yoknşa sürmekte siyasi kadrolanmız ve siyasi partilerimizin ileri gelenleri birbirleriyle yanş ediyorlar. Pek yakında, akıl erdiremedikleri memlrket meselelerinin bn politikacı takıraını tasfiye edip yerine yeni bir kadroyn getirecegini söylemek kehanet değildir; görfinen köyün tâ kendisidir. Meselâ bir özel yüksek oknl problemi var. Türkiyede birbiri peşisıra özel yüksek oknl açılmakta şimdi... Niçin? Acaba pek vatanperver kişiler, pek idealist hocalarla anlaşarak memleket milli efitiminin hayrına kasalanndan fedakârlık ederek yüksek oknl açmak mı isterler? Kırk yıldan beri bn işe kendiıini verecek bir tek sertnaye sahibi vatandas yetişmedi de, şimdi mi birbiri ardından fışkınyor hayır sahipleri? Cevabı basit : Bn, bir piyasa meselesi. Madem ki Üniversitenin kapılanndan dönen binlerce genç var; babalan sengin olanlannı bir araya toplayıp kârlı bir iş kuruvermek zamanıdır. Gelsin öyleyse özel yüksek oknl yatınmı... Beyoğlunda bir genişçe kat tntnp, üç beş profesörle anlaştın mı, olur sana bir gecekondn fakültesi. Milli eğitimi ticaret piyasasının şartlanna teslim edenler hiç pervasız ortaya çıkıp Batıdan örnekler vermeye yelteniyorlar. Orada da böyle imiş bn iş .. Bn «zevat> biraz daha serkisofn işletseler, sör'lerin ve frer'lerin oknllanna bakıp bizim bütün milli egitimi imamların idaresine vererek daha da Batıhlaştıfımızı iddia edeceklerdir. Batının efitim tarihini bilmiyenler, Batıdaki Szel oknlların kâr gayesi giitmeyen birer vakıf gibi çalıştıklannı da elbette bilmezler. Bizim Batılılaşma anlayışımız Batının ne kadar köhnemiş ve degiştirilmesi saati gelmiş çatmış knruma varsa onları yalan yanlış taklit etmeye yeltenmek... Bu konnda bir başka örnek Eregli Demir ve Çelik tesisi. Burnn Ingilterenin en canlı meselesi çelik sanayiinin devletleştirilmesi. tngiltere koskoca çelik sanayiini özel ellerin gerçekten büyük çabasiyle kurmuş. Terj'üzünde sanayileşmiş ülkelerin birineilerinden, hattâ birincisi olan înçilterenin çelik sanayiini özel teşebbüsle kurmoş olması kadar tabiî bir şey olamaz. Tarih meselesi bn... Tarihin saytalan ve şartlan arasında kalmış bir macera... Tıpkı Batı eğitiminin özel ellerde gelismesi eibi. Şimdi tngilterede tsçi Partisi iktidara gelince çelik sanayiini devletleştirecektir. Diyelim başaramadı. Ama bn dönemde değil•e bile birkaç dönem sonra kaçınılması imkânsız bir sonnç bn... Çfinkfl tarihin gidişl o yönde. Bizde ise tersine bn iş . Demir ve çelik sanayiini knran devlet daba kurarken onn özel ellere devretmek için çırpınıyor, çareler anyor. Niçin? Çelik sanayiinin yönetimi ve kontrolü Szel ellerde olnrsa, bir kflçük grupun memleket üstfindeki kontrolü, baskısı ve hikimiyeti daha da kolaylaşsın diye mi? tngilterede gidiş, seçmişten geleeege doçru; Türkiyede, geleeekten geçmişe doğru... Onlar özeleilikten devletçilife; biz, devletçilikten Szelciliğe... Anlaşılan önce Batının iki yüzyıl öncesine vanp, sonra alacağimız bir virajla Yirminci Tüzyılda yaşamaga geleceğiz. Tarihin kaç asır önce yaşanmış sayfalannı yeniden yaşıyarak ve yasatmaga çalısarak Batılılaşma yolnnda oldugumuzu sanıyornz. Bn düşünce bize gerilemenin bütün gereklerini yüklemekten baska bir işe yaramaz. Efer ölmezsek ve kısa bir sflre daha yaşarsak, şimdi iflâsını seyrettiümiz bn çeşit politikanın büsbütün çöküp gittigini de göreceŞiz. Bn kadar yanlıs bir pusnla ile gemisini yürütmek istiyen kaptanlann otnracaklan kara pek yakındadır. | Günün Konuları | Hukuk Konuları ııii|iiiiıııııııııııiıımıııııııııııııııııııııııııııııımıııııııııııııııııııııııııııııııııııtıtıınııııııınınmııııEıııı Son günlerde Yazan: en çok sözü edilen eğitim konularımızdan biri cborçlu smıf geçme» usulünün yeni baştan konman veya konma gibi, eğitim, «öğretmek» i de içitlkokul müdürleri ile her okul ması meselesidir. ne alan zengin ve okulun ödevini dan iki öğretmenin iştirakiyle yaBilindiği gibi, borçlu sınıf geç tam olarak karşılıyan bir kelimepılan beslenme eğitimi semineri • me, eylül devresinde yalnız bir dir... Yâni okul, bir «bilgi tıkışsona erzniştir. dersten başan gösterememiş olan tırma makinesi» değildir. Bir Milli Eğitım Bakanhğı temsilci öğrencinin, bir üst sınıfta oku «insan» ı yetiştirmenin, ona kişilerinin yönettikleri seminerde, ge yabilmesi demektir. liğini kazandırmanın sorumluluçen yıl içınde Istanbuldaki ilkokul9 arahk 1957 tarihli Tebliğler ğunu üstüne almış bir müesseselardan 342 sinde beslenme eğitimi Dergisi'nde, ortaokul ve liselerde dir. yapıldığı, 350 ton süt tozu, 388 ton sınıf geçme ve imtihan yönetmeHal böyle olunca da, normal un, 25 ton margarin olmak üzere likleriyle ilgili Talim • Terbiye çalışan bir okulda öğrenciler, sa763 ton gıda maddesinin kullaml Kurulu kararlannın 40. maddesi dece «sınıf geçme» değil, aynı zadığı açıklanmıştır. şöyle der : manda bir şeyler öğrenme gaySemıner çahşmaları sırasında. (Madde 40 Yalnız bir ders reti içinde olurlar... Öğrenme verilen süt tozunun domuz sütü ten zayıf not alan öğrencinin yu gayreti içinde olan bir öğrenci de olduğu yolunda kötü propaganda kan sınıfa devamına müsaade e «borçlu kalabilirim» düşüncesine lar yapıldığı ileri sürülerek, bu dilir. Bu gibi öğrenciler, kanaat kapılıp bir dersi bir kenara itenun önlenmesi ıçın din adamları notu dönemleri içinde (Kasım ve' cek karakterde olamaz. Eğer biz mızın uvanlması istenmistir. Nisan) aylannda, okul idareleri öğrencilerimize, okula öğrenmek nin tesbit edeceği günlerde so için geldiklerini, sadece bundan rumlu olduklan dersten, yalnız dolayı çalışmak zorunda olduk«Adana ve «İstanbul» ge öğretmeni tarafmdan ve sorum larını fikrini benimsetmekle gömilerini Bulgarlar kirala* lu olduğu dersin müfredatından revli oldugumuzu farketmiyor; mak istiyor bir yoklamaya tâbi tutulurlar.) onlan sadece bir sınıf geçme çaBulgarü>tan ve Romanyamn DevVe, bir hayli uzun olan deva bası içine atıyorsak; sınav yönetlete bağlı turist teşkilâtlan önümüzmının da özeti söyledir: öğrenci melikleriyle uğraşmaktan daha deki sezon için Adana ve İstanbul ler, bu sınavlarda «5» alamazlar önce yapılacak pek önemli işlerigemılerıni kiralarnak için Denizcilik miz var demektir. Bankası Genel Müdürlüğüne başvur sa, bütünleme ve engel imtihanmuşlardır. Varna ve Köstence ara larına girebilirler. Gene de ba öğrenci bilmeli, inanmılıdır ki, sında turist taşımak için istcnen ge şan gösteremezlerse, devam et asıl önemli olan, adının karşısına milerin bütün personeli Türk olacak miş olduklan üst sınıfta, bütün sıralanan notlann 5, 6, 8, 10 olderslerden geçecek not almış ol ması değil; bilgilerin kafasına tır. Denizcilik Bankası prensip itiba salar bile, sınıfta kalmış sayılır yerleşmiş olup olmaması, aynı zariyle teklifleri kabul etmişse de ki ve gene o tek dersten borçlu ka manda bu bilgilerin kendisine ra ücreti üzerinde henüz hiç bir an lırlar. Ikinci yılda da borçlu ol maledilmiş veya edilememiş olduğu dersten başan gösteremilaşma olmamı$tır. Gidi; geli? olarak yolcu başına 18 dolâr tekllf e yenler belgeli duruma düşerler. Sadece sınıf geçme kaygısı içinden Bulgarlara fiatın bir miktar Bu madde, 1963 kasımına kadar de bulunan öğrenci, kendisini gayükseltilmesi bildirilmiştir. yürürlükte kalmıştır. yeye götüren bütün yollan meşEski Muharipler Cemiyeti «Borçlu sınıf geçme». Millî Eği ru sayar. Kopya çekmek, sorulatim Bakanhğının olduğu kadar, n çalmak, defter eline geçerse Fatih Üçesi kongresi yarın öğrenci velilerinin de ilgilendiği notlan değiştirmek, bütün bunlayapılacak bir önemli konudur. Ve bunun Eski Muharıpieı Cemiyeti Fatih için de, Talim • Terbiye üyeleri ra benzer hileli işler, onun için, tlçesi Kongresi yarm saat 14 de Fa• gayeye ulaştıran» yollar olabitih Akdeniz Caddesi Ça Ça düğün arasında da. veliler arasında da, lir. gazetelerde de sık sık tartışıhr. salonunda yapılacaktır. Işte, bu günün, asıl sorumlulu«Borçlu sıntf geçme» yi tutanKongre gündeminde eski yönetici ğundan habersiz, «durumu idare» lerin ibrası ve yeni yöneticilerin se lar ve tutmıyanlar vardır Tut zihniyetiyle sınıf geçmek istiyen mıyanlar, bu usulün, çocuğu temçimi vardır. belliğe alıştırdığını ve bunun için genci; yannın tembel, sorumluBoğaz sırtlanna 26 bin kaldınlması gerektiği fikrini ile luklannın farkmda olmıyan, «dufidan dikildi ri sürmektedirler... Tutanlar ara rumu idare» ye çalışan ergini osında, işi en basit yönünden gö lur ki, toplumun başına ne gelirlstanbulun turıstık yerlennın ve özellikle Boğaz yollannın güzelleş renler, bütün derslerden başan se bu gibilerden gelir... «Borçlu sınıf geçme'ye, çocukgöstermiş bir öğrencinin, bir tek tirilmesini sağlamak tnaksadiyle ll ders yüzünden bütün bir yılı ye lanmızı tembelliğe alıştırdığı için Tanm Müdürlüğü ağaçlandırma ni baştan okumasmın reya bir karşıyız!» diyenlerin bu iddialatesisleri kurmuştur. Yapılan çalışmalar sonunda, A yıl beklemesinin doğru olmadığı nnın, eğitim ölçülerinden uzak, yazağa bölgesine 25 bin 575 çam ile nı; bunun, bir gencin hayatından çocuklanmızın asıl meselelerine 556 adet erguvan fidanı dikilmış 365 gününü çalmak anlamına gel inmekten kaçınan, üstünkörü bir görüş oîduğunu böylece ispatladiğini söylerler. tir. 4. Levent ile Hacıosman Bayın dıktan sonra, «borçlu sınıf geçarasmdaki 7 kilometrelik sahada Aslında bu, karşı tarafa bir ceda sekiz sıra halinde ligustrum ve •ap, bir karşı fikir değil; mese me» nin neden gerekli olduğu koİdeal antasit DANK pastil'in tevzie hazır olduğunu arzederiz. nusunu inceliyebiliriz sanıyorum. mazı dikilmistir. lenin can noktasını bir yana bıraİLSA «Bizim okullanmızda, borçlu kıp, bu konuyu^ «ad.ece, bir öğreMotorla çarpışan bir bahkçı tim problemi eİarak elealmanın* sandab battı dilmesi gereklidir» demek için, Cumhuriyet 1084» Bostancı açıklarınaa sandalla ba götürdüğü tek yönlü, fakat isa şu veya bu memleketin eğitim betli bir görüştür. lık avlamakta olan 4 genç, kaptan önce, «borçlu sınıf geçme» yi kurallannı, yasalannı örnek alaHamdi Aydm idaresindeki bir mocak değilim. Çünkü, genel pedatorun gadmesine mâruz kalarak de kabul etmiyenlerin gerekçelerini goji kurallan dışında, her memnize dökülmüşlerdir. Çarpıçtna so inceliyerek bir sonuca varmağa leketin kendi bünyesine uygun çalışalım: «Bir dersten borçlu kanucunda sandallan parçalanarak larak geçmenin mümkün olduğu bir eğitim sistemi kabul etmesi batan Burhan Gürçağlayan, Yavuz nu bilmek, öğrencileri tembelli gerektiği kanısındayım. Fakat, Çokşakar, Mehmet Gürçağlayan ve borçlu sınıf geçme gibi, çocuklaCengiz Çokşakar adh gençler, mo ğe sürükler; bunun için bu tarzı nn lehinde olan bazı kurallar, değiştirmeliyiz» diyenler, hâlâ ctor tayfalan tarafmdan kurtanlmış kulun, sadece bir «öğretim» mü dünyanın hiçbir köşesinde tatbik ardır. essesesi olduğunu sananlardır, edilmiyor olsa bile, bu kolayhk| K T I lan, bugünkü şartlarımız içinde, kanısındayım... bizim icadetmemiz gerekirdi. Oysa, okulun ödevi. sadece «bilBu iddianm gerekçelerini şöygi vermek» değil, fakat iyi bir SATIŞYERİ le sıralıyabiliriz : «eğitim» sağlamaktır. Bilindiği •Z>»J w u r v ı ı j Beslennıe için 763 iıııı yııla maddesi liiirnınılı Borçlu sınıf geçme İsmet Kür Kötüye kullanılan bir dâva yolu İbrahim KANCAAL llkoknlların açılmasına az mı? bir zaman kaldı. özellikle ço1 lnsanlar yalan söylemek cuklarını oknla koymak istiyen mecburiyetinden nzaklaşırlar. anababalar yine mahkeme kai îalan yere yemin etmekpılarını doldurnp, bir çiıkin iş. ten knrtnlnrlar. lem tarzma adaleti âlet edecek; 3 Bn yalancılığın hele mak sahte beyanlar, yalancı şahitler keme önündeki şeklini, çocukle sonuç almaya çalışacaklar lar görmemiş, dnymamış olurdır. Bu, öyle bir dummdnr ki; lar. yıllardanberi devam edip gelir 4 Bâkimler ve savcılar ba de kimsenin ilgisini çekmez; yalancılığa mnsamaha etmek sanki çok normaldir. zorunda kalmazlar. Oysaki; gerçek biç de bn mer 5 Zaten, iş haeml yfiksek kezde defildir. Bn, aslında çok olan mabkemeler böylece bir yılda adedı on bine yaklaşan garip bir iLgisizIiğın ortaya koydnfn ve sakıncah etkileri fnzuli bir dâva yükünden knrtulurlar. yaygın bir aksaklıktır. îaş tashihi dâvası, her nasıl6 Bu ynzden, yamalı bobça sa yanlış yazılmış doğum tari halinde olan nüfn* sicilleri Ahinin, nâfos sicilinde diizeltil. zerindeki tahribat azalır. mesini sağlamak maksadiyle 7 İlgili mahkeme ve nfifua açıhr. Böylece resmi kayıtlar dairelerindekt kâtip ve memurdaki hatalı durum, mahkeme lar daha normal bir çahşma ilâmına dayanılarak onarılmış tarzma dönerler. olnr. 8 Mabkeme kararlanna kar Tatbikatta ise oknla alınma sı bn yüzden itimat bissinin za. çagını bir yıl veya bir kaç ay yıflaması ihtimali önlenmiş ofarkla, bulmamış olan çocuklalur. rın yaşları, velilcri tarafmdan f Nihayet, çocuğnnn oknla tashib ettirilmek üzere dâvalar ^vazdırmak mevkiinde olan veaçılmaktadır. lster istemez ya liler, böyle bir dâvayı açmak lan beyanlar ve yeminlerle ve takip etmek için «ünlerini mahkemeler işgal edilmekte ve kaybedip, beybude yornlmak bu halden dolayı kimse ne ayıp ve masraf vapmaktan knrtnlnrlanmakta ve ne de takibata lar. marnz kalmaktadır. Cstelik; bu tste; bütün bn faydalar, bir yalan oynnlarına, maksadm ma kanun üzerinde yapılacak uç sumiyetini bisseden bâkimin merhameti de inzimam ettiğin beş kelimelik bir degişiklikle sağlanması mümkün iken bnden, nnfns sicillerindeki gerçek kayıtlar, yerlerini mabkeme i gün hâlâ yerlerini ciddi sakınlâmına müstenit sahte kayıtlar caların isgaline terketmiş bvlunmaktadırlar. la değiştirmektedirler. Kaldı ki bugünkfi şekli ilo Şu, «Mahkeme ilâmına müstenit sahte kayıtlar» deyiminin, yaş dnrumunnn tesbitine münkararlan, hukuk nosyonu bakımından ar cer olan mahkeme zettiği vahamet, ınsaf ve dik şekil itibariyle de tatminkâr ol. kat erbabına mntlaka eza ve mak vasfından nzaktırlar. Zira; bir yıllık, altı aylık. dört recek mahiyette değil mıdir? tnsanlar mahkeme önüne ge a y l ı k yaş farklannın tesbitini çecek, çatır çatır yalan söyliye mümkün gösteren kıstaslara, ilim ve teknik sahip değildir. cek, fakat bn yalanlar, masum mnktedir bir maksadı istibsale matuf ol Binaenaleyh; ilmin dufn düşnncesi Ue mazur gö. oldnğu oranlar dışında, yaş ürülecek de hiç kimse bu üzün zerinde değişikliğe müsaade tü verici olduğn kadar. insan lunamıyacağını, yaş tashihi da. ahlâkını da törpnliyen olayın valannda gözetilmesi gerekll nedenlerini araştınp devasını bir prensip olarak kabul etmebnlamıyacak! Maalesef du ye de ihtiyaç vardır. rum badur. Bir başka yazımda yaş tashiOysa. okul çağındaki çocuk hi dâvasının, Medenî Kannn, ların yaşlannı tâyin eden ka Ceza Kannnn ve TJsnl Kannnnun, bir kaç aylık farklan da lanmız itibariyle tatbikatta aköngören bir hüküm ile böyle sıyan cihetlerini ele alarak aysine basit ibr degisiklige tâbi n bir konn halinde belirtmeye tutulmus olsa, her yıl bu çesit çalışacağım. Bn yazım daha ten açılmakta olan onbinlerce çok ilk tedrisat kannnnnda yayaş tashihi dâvasının önüne ge. pılmasım temennl ettifimiı bir filmlş olmaz mı? nfak değisikligin. ortadan kal. Aynı aamanda şn faydalar da dıraeagı «akıncalara tşaret için fcetidlllglnden ortaya çrkma» kaleme alınmıstır. Zeytinburnu C. Savcı îardımcısl ımıııııııııııııııııııııııııııı 1 a) Sınıflarımız tıklım tıkhm doludur. b) Öğretmenlerin çoğu haftada 24 saat ders okutmaktadırlar. c) Müfredat programlan, öğrenciyi lüzumuna inan dıramıyacağımız konularla ağırlaştınlmıştır d) Ders saatleri yeter sayıda değildir. Bu sartlar altında, en iyi niyetli öğretmen dahi, ödevini tam mânasiyle yapmak, öğrencilerini hakkiyle tanımak imkânına sahip olamaz. 2 özellikle büyük şehirlerimizin dışında, bütün derslerini asil öğretmenlerle doldurmuş bulunan bahtiyar okul az bulunur. Nedense, meselâ bir sağlık memuru, doktor vazifesini yapmak istese ceza görür de, Millî Eğitim Bakanhğının, bir tapu memuruna öğretmenlik yaptırmasına kim se ses çıkarmaz. 3 Asil öğretmenlerden dahi, 4 ile 5 arasındaki, kıldan ince, kılıçtan keskin çizginin farkında olmıyanlar maalesef • pek çoktur. Ders yılı sonunda toplanan öğretmenler Kunılu'ndaki konuşmalardan, öğretmenlerin, «not» lar hakkındaki görüşleri kolayca anlaşılabilir. 4 Bir dersten, öğrencilerin bilgi derecesini tam ölçebilecek şekilde ve adette yoklama yapan öğretmenlerin sayısı da pek çok değildir. Öyle 3 5 soruyla bu işin içinden çıkılamıyacağını öğretmenlerimiz bilmezler mi, bilmek mi istemezler, bu da ancak Tann'ya malumdur. Sınıf kalma meselesinin çok önemli noktalarından biri de, hiç şüphesiz, bunun, çocuk üstündeki psikolojik etkisidir. Her yıl, en azmdan üç beş intihar, beş • on «öğretmeni öldürmeğe teşebbüs», binlerce «okulu terk» olaylariyle karşılaştığımız malümdur.. Bunlar, hareket haline gelerek suyun üstüne çıkan sonuçlardır. Suyun altında kalan, fakat esintilerini, bir ömür boyunca suyu bulandırmakla hissettirenlerin sayısını bir öğrenebilsek. hiç değilse bir düşünebilsek. eminim ki, gençlerimizin, halleri, gelecekleri, hayatlariyle ilgili, bu derece önemli kararlan a lırken, çok daha dikkatli olurduk.. Sayın Doktor ve Eczacılara SAATLI MAARIF MASA TAKVİMI Ç ^ Bu konuyu kapamadan önce şunu da işaret etmek isterim ki, «borçlu geçme» şeklini yeniden kabul etmekle, «UU*<E£itim.. Ba$ kanlıgı, sınıf geçme sistemimizdeki aksaklıklardan yalnız blrini düzeltmiş olacaktır. Bu müfredat, bu kadro, bu stnıf geçme sistemi içinde, «adam» yetiştirilebileceğini sanmak, tehlikeli iyimserliklerimizden biri olur!.. AYCAZ A.ş.d.n Tetefon numaralarımızın 1 4 . 9 . 1 9 6 4 tarihınden ıtıbaren aşagıdaki şekilde degışmış olduğunu , sayın muşterılerımıze ve alâkalılara duyururuz. A / « 7 J FÜGE3» ALPATL1 Ue ERGUN KUT Ntşanlsndüar 12 Eylul 1964 Saat: 19 SUBAT GAZÎNOSU Ktte. EregU < l \ C (llâncıhk: 2335/10814) Isı düne nazaran değişmiyecek Doğn Karadeniz bölgesi parçalı bulntlu, Doğu kesimleri mevzii sağanak yağıjh, diğer bölgeler az bulutlu ve yer yer açik geçecek, hava sıcakhklannda düne nazaran önemli bir değişiklik olmayacak, rüzgârlar Knzey ve Doğn yönlerden haflf, yer yer orta knvvette esecektlr. İstanbul Teknik Üniversitesi Nukleer Enerji Enstitüsü Müdürlügünden Enstitümüz Nükleer Mühendislik tedrisatma 19641965 ders yılında (15) öğrenci ahnacaktır. Adaylann Mimarlık Fakültesi hariç İstanbul Teknik Üniversitesi Fakülteleri mezunu veya eşdeğer bir tahsil yapmış olması, Kimya Yüksek Mühendisi ve Fen Fakültesi Fizik Lisansına sahip olmalan lâzımdır. Kayıtlar 1 eylül ilâ 8 ekim 1964 tarihleri arasında yapılacaktır. İsteklilerin Gümüşsuyu binasındaki 413 No. lu Odaya müracaatlan ilân olunur. (482250 den 235) (Basın 16875/10837) KOÇTUĞ DENİZCİLİK İŞLETMESİ Cumhuriyet 10834 471130 471131 471132 Cumhuriyet Caddesi No. 8Elmadağ (Kısmete 80/10852) M/S FETHİYE 25 9'1964 ilâ 15.10.1964 tarihleri arasında ROTTERDAM HAMBURG BREMEN LONDRA \* ANVERS LJMANUUUNDAN Türkiyeye yük alacaktır T E Ş E K K U R AUe bOyügOmOz kardeşlmlB v» amcaznıı » SÛRIT EMNim İNTIZAM BANKALAR CADDESİ, BOZKURTHAN KAT 5 GALATA FfON 44 26 63 . 9 56 70 TElGRAF. KOÇTUĞ İSTANBL Eylul 14 » Ceamziyelevvel 8 .151 3.471 9.19113.00 1.321 9 J 1 Reklâmcdık: 3203/10825 CUMHUlÜTBrto Tetrtka» 47 Yefatı dolayıslyle cenaze törenlnde hazır bulunftn. çelenk gönderen hayırsever cemlyetlere teber» ruda bulunan ve bu ellm acımızs lştlrak eden dost re aErabalara acunıa teçekküre mânl oldtı^undan gazetenlzln tsTas3utunu rlca ederlB. Merhum aile Cenaze Levazunau ANOELtDİS TeU: 44 18 53 • 49 15 36 : 2368 10812 YARtLAOS Angelidis'in Kızılay Genel Müdürlügünden: Dernek ihtiyacı için 90.000 adet kan alma ve 75.000 adet kan verme takımı kapalı zarf usulü ile satın ahnacaktır. Şartnameler Ankarada Genel Müdürlük Ticaret Müdürlügünden Istanbulda Kızılay İstanbul Müdürlügünden temin edilebilir. Teklifler en geç 22'9'1964 günü saat 16.00 ya kadar Genel Müdürlüğe verilecektir. Cumhuriyet 10847 BAY OSCAR: Bir acı şarkı Yaıan: A. J. Cronin BtR ACI ŞARKI 143 144 BtR ACI ŞARKI Ah! Bu çok acı oldu doğrasu. Ama, evelallah, ikinize de yoksulluk çektirmiyeceğim. Mezar başında andiçtim, müsaade edersen bir de bur'da andiçeyim. Hadi, yavrum, kendmi toparla, otur da iki lokma biı şey yiyelim. Çayunuo içtikten sonra durumu iyice bir gözden geçiririz, bakalım sizin için ne yapabiliriz.» Bernard Amcamın içten gelme bir coşknnlnkla hemen hemen bir solukta söyledigi bn söylevi annem başınj öbür yana çevirerek dinlemişti ama, bana pek dokundn. aBakalım o ne söyliyecek?» diye, Leo Amcama baktım, şaşırdım kaldım, üzüldüm de: Leo Amcam ağzını açmadı. Bn amcam Bernard Amcamdan biriki yaş küçnktü. L'zun boyln, son derece zayıf bir adamdı. Sinekkaydı tıraş olmnş upnznn, solnk bir yfizü vardı, insana koynn gibi bakardı; dümdüz siyah saçları da başına yapıştırılmış gibiydi. ötekilerin tersine, Leo Amcam hiç yas tntar görünmüyordn: Lâcivert bir takım elbis* giymişti. Elbisesi gövdesine öyle sıkı sıkıya otnmyordn, eskilikten Syle de parlamıştı ki, çocnklnğnndan kalmaydı sanki. Bemard Amcam konnşurken Leo Amcamın ynznnde bir çizgi bile kıpırdamamıstı; yalnız, dndaklanmn bitiminde hafifçe ama, pek acayip bir bükülme oldn ki, temkinli, ölçfilfl, agır> baslı bir sdama benzemeseydi alaylı alaylı gflIfimsnyor denirdi. Bn strada, Bernard Ameamm oğln Terenee paldır knldSr içeri girdi. Pek siktı, eskisinden de yakısiklı gBrfinfiyordn, t»ın Wr beyefendiydi doğrnsn. Bernard Amcam yemek daasını okndn, hepimiz sofraya oturdnk. Temeklerin bollnğn, Bernard Amcamın ne kadar cömert oldufnnu bir kere daha ortaya koynyordn; hele paraca sıkıntıda oldngn bir sırada, daha da övülecek şeydi dograso. Teresa Yengem boyuna bir içeri, bir dışan gidip gelerek mntfaktan yeniden sıeak sıcak sncnklar, bnmbarlar, »avnk haşlaması getirdikçe • ben bn kadar yiyeceği hiçbir arada çürmemiştim • Bernard Amcam bize zorla yediriyordn. I»ln«, kendisi, üzüntülü oldnğnna nnntmnyor, yemeklerden pek nzak dnrnyordn. Annemin pek iştahı yoktu; doğrusBnu istersenijı benim de öyle. O yakat kıraınn Porto şarabı da kendini göstermeye başlamıştı: Kafamın tçi sanki pamnkla doldnrnlmnrtn. Pek ysdırg»mıstım bn dnrnmnmiı ama, hiç de kStü bir şey degildi, havalarda nçnyor gibiyalm. Ondan Bnce çektiğim perişanlıklan bn bana nnntturnvennişti. En çok yadırgadıgım da Leo Amcanun sofrada yaptıklariyle yemek konnsnndaki hnylan oldn. Daha sofraya otnrnr otnrmaz tabagını yüzükoynn kapatans, böylece, bn cenaze »ofrasının yemeklerinden taba|tna konnlmasını önlemişti. Teresa Tengemin setirdiği o dnmanı tfiten yemeklerden ş«ytan görmüf gibi kacımyordn. Bir bardak süt içti, bir göıleme yedi • onn d», iyiee çiğneye çifneye yiyoroiı • fl«erlne de yeleğinin eebinden çıkardıfı nfak bir şişeden dSrt hap alıp ynttn. Bernard Amcam: «E, sîmdi, Grsce'eiğln» dedi, anneme hayranlıkla kansık bir s«vr1 dny»r gTbi b«lnyordn, «n«ş karBiIarsan. senin geie Çeviren: Vahdet Gültekin BtR ACI SARK1 1*5 PROF. NtMBUS'UN »1ACERALAR1: eeğini şöyle ailece bir konuşsak mı? ma göre. bizim Con'engnmu* sana pek bir yalık bırakmamış. Bunn mhnnn muaızap etmeden söylemek isterim* Annem, »akin bir tavırla: «Nemiz varsa hepsi Conornn işine g««» d e d L / * " * * „ b 0 ' * 1 " * Ritmedi. Hageman'a d». bankaya da bütttn borçlarını ödedi. tsinin tek başına sahibi olmnştn.» Leo Amcam o samana kadar hiç konnşmamıştı. Tuhaf bir hali de vardı: Kimseye do|rndan do»ruya bakmıyordn. Şimdi de bakıslan annemin basımn üzerine dosru dikildi. Vzgün bir tavırla: «Hayat sisortası var mıydı?» diye sordn. <Tokt«. Taptırmak istemişti bence ama, yapmadüar.» Leo Amca, güıleri gene tavanda: «Bankada ne kadar var?» diye sorda. Annem: «tkiyöa gterllng kadar bir şey» dedi. Bnnn söylerken yüzü kwarmıştı. «Bnna karsılık doktora borenmin var elbette, bir de eenaze masrafıj» Bernard Amcam, pek bıbacan bir tavırla elini kaldırdı : «Bnnnn lâfınj etme, yavmm. Sana dalıa önce de söyledifim gibi, eenaıe masrafını ben nzerime aldım. hepsinl ben vereeegim Doktora olan borcn da bi« öderiı.» Leo Amcam, gene öıgün üzjfin: «öyle bile olsa, iklyüs sterling pek nznn zaman gitm« ki» dedi. «Bence. senin yapaeagın ilk iş eşyanın bir kısmını satı» bm büytk pahalı kattan eıkmak olmah.» tg\..r^^^rvjso^ NAZtME NADt • ECVET GÜREStN * GeceJ Yayıa MüâUrO Sahibi Cumhuriyei Savısı 25 ütırus Un SenelUt 6 «yult S ayuk Vaaı (slerua fUJen usat* «d«s Soromio ModOri rnray* 40OD Atatarh ttulvan Yeneı AO. YENtSEHlB reletoo: U «6 «4. U «B M U m «• n W «9 tzmlı Buroraı Q»B> Bunun Ra İS Telî S1230 • FaUb Pas* Manal)e«l 3rttaıifecl<D Sokag) No 9 Dlyarbaklt relefoni IOM * BOKOSO: KOçokaaai ANKAKA BfKUSİUj Ki U n Kr. 15O.M UtlOb ILLJ^Kİ ÖCH»I»O; VGCDl K1Z1LDEMİR Gazvtomza (OoderHen jraalaı ko> auJsun, koDulmasıa tad* ndllmfu • tumaMaa oaasullyet kabol olunmaa. AbotM T» tlaa Islai tçto ear* Cuı Ostflao cAbooo »*j» cllân Servtat» kayduııa konman lâzundu gooo BdJm* H*£D ivletım: «990 Baaao »• T«y«r> * CUMHUKJYtn MatbucıHk n GazetecUlk r A. Ş. CaS«lf>Slo Bu ffazet*. BASLN AHlAR VASAS1NA ayrnayı taahhOt etml«tU B a l t e n Sokak No S9«] (Arkan