25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖRT CrMHTJRÎYET 10 Evlul 1ÎÎ64 8ULMACA NADİR NADİ Beni en ç>, hayrete düşüren Hamdullah Suphi Tanrıöver ol du. Kendine özgü yaradılışta bir adamdı Tannöver. Kılığma kı yafetine, sözüne soh'jetine oek önem verir, insanlar üzerlnde yapmak istediği etkiyi, bir aktor gibi uzun boylu çalışarak önceden hazırlardj. Bıyıklanna ve saçlanna belli bir şekil verebil raek için tuvalet aynasının karşısmda gerekirse bir iki saat va kit öldürmekten çekinmediğini bilirdik. Nutuklannı, sohbetleri ni, hattâ anlattığı fıkralan bir re jisör dikkati ile incede.ı inceye pişirlr, sonra onlan virgülünü şa şırmadan her defasında aynı us talıkla sahneye koyardı Fakat bunlann başkalannca bilinmesini hoş karşılamazdı Tannöver. Bük reşte Elçi bulundugu bir sırada ziyaretine gittiğlm zaman boş bu lunup da: Ne enteresan saçlannız var Beyefendi! Demem üzerlne alınmış: Zaten saçlarımdan başka ne rem enteresan? Diyerek hafif tertip sitem et mişti. Bu sitemin ardında: Sen benim değerimi anlıya eak kıratta bir adam mısın sankl? Gibilerden küçük düjürücü bir ailam sezmek de mümkündü. İnsanlar fzerlnde etki yapmak sanatım Tannöver fazlaca be nimsemiş görünüyordu. Kiml za man başan kazandtğı da olmu yor değlldl dogrusu. Bir gün An kara Palasın büyük salonundakı köşe masalardan birinde, karşı sında ben ve eşlm, hoşbeş edi yorduk. Dzaktan A. E. Yalman'ın gülümsiyerek bize doğru geldiği nl gördük. Tannöver: Cumhuriyet^ İtfaiye teşkilâtının takviyesi zarurîdir Okuyucumuz R. Türkmen yazıyor : «Kuledibi yangını, itfaiye teşkilâtının acilen takviyesi lüzumunu göstermiştir. Istanbul itfaiyesi, Adalar Grupu bariç, tam makine ve efrad kadrosn ile büyük âfeti önlemiştir. Bu cansiperane çalışmayı, takdir ediyoruz. Fakat, lstinyeden Bakırköye, Csküdar, K.Köy Gmplannı, tam kadro, vaka mahallinde toplayan, birer nöbetçi araba bırakan, bn graplann mıntakasında, 2 nci eiddî bir yangın elsa, durum vabim olurdu. Genişlemekte olan şefarimiıde, yeni xaruri itfaiye istasyonlan açmamız ile mevcut araç ve efrad kadrosnnun, takviyesi için gereken tabsisatın verilmemesi itfaiyemizin, yeter derecede takviyesine imkân vennemiştir. Hâlâ Belediyemiz modern itfaiyeye (tulumbacılık) gözü ile bakıp, önem vermekte. Talep edilen ihtiyaçlara, yeter tabsisat vermemektedir. Bütçe tartışmalannda, müşahede etmistim. Dünyada, itfaiye (Ateş Ordusn) namı ile ordunun yanısıra yer almakta, savunma bütcesinden sonra, geniş bir şekilde tahsisat almaktadır. Bizim de, itfaiyemize bn şekilde önem ve tahsisat vermemiz gerekir. Bir pompalı araç, 145.000 TL. oldugunu gözönüne alırsak, itfaiye tahsisimizin yetersizlijü apaçık gSzükfir. Halen itfaiyemizde faal hizmet gören, 19331947 den kalma vasıtalar vardır. Orijlnal araea paramız yoksa, şasi olarak verebiliriz. Eskl araçların, tank pompa teçhizatının, bunlara nakli mfimkündür. 1934 Fatihte, s zamanın ihtiyacına uygun yapılmıs garajın yarısı, Belediye Fen ts. Makine atelyesi olarak, itfaiye hizmetinden alınmıştır! Gelismiş olan şehrimiz için bu yerin itfaiyeye âcilen terk edilerek, yeni alınacak araçlarla, diğer gruplara müracaata lüznm göstermiyecek 40 arabalık bir knvvetin, merkezde bulundurulması gerekir. A. Hisanndan Pendik'e, R. Hisanndan Floryaya, Haliçe. Adalara tek tniadı dolmnş O. motörü ile yetişmege imkân yoktnr. Teskilit modern araclar aldıkça, eskileri tasfiye etmektedir. Âcilen. itfaiyemize yeter tahsisat vererek, takviyemiz saruridir. Bu, diger bütün işlerden önemiidir. Hayatlan pahasına bu görevi ifa edenlere, bizim gereken tahsisatı âcilen vermemiz Ittzumludur. Sayın. faal Beledive Reisinden, Itfaivemizi ön plânda tntmasırtı dileriz. Savenlarımla.» kurlardan ^Bmtmmm J\ Bursadan Sedat Ülgen yazıyor. «Vaktile bir piyes seyretmiştim. Piyeste sabte bir doktor SOLDAN SAĞA: 1 «Yakın g o r u n m l y e n gaye» a n l a kapı, pencere, tavan, döşeme %\m m a lkl soz. 2 «Üzerlne ek p a r bi kelimelerin fransızcalarını çalar dikllmiş d o k u m a p a m u U u > k a r . söyleyerek hastslannı aldatışılığı lkl soz. 3 Avrupa İle Asya sıyordu. r ı n d a k l daglaradn, h a m k a v u n u n Uk Maliye Bakanlığı tatbik edecebaşı. 4 «Ün kazanış» m â n a s ı n a lkl söz. 5 Güzel s a n a t . otlak. 6 t s ği bir faiz mekanizması ile dış momleketlerde çalışan isçfleritek ve m a k s a t , şlmslr t a r a g a l&yık kafalı. 7 «Kamzet b u l m a y a çalışma» mizin transfer ettikleri dövizlea n l a m m a lkl soz. 8 Terazl (eski t e ri serbest borsadaki fiyatlanna r l n ı ) , çeklp g o t ü r m e h a r e k e t i <eskl nygun kıvmrttr mübadrlesinı tstiyen ne demek, her Müs t e r l m ) . 9 Üzerlnden atlayıp egçen, temine çalısmaktadır. Bu mekalüman çocuğuna dini öğretilme Bliâh mahfazası. nizma paranın uç senelik faizıYVKARIPAN AŞAĞ1TA: hdir! niıı parayla biriikte alâkahja 1 Blrl Ue yaptıgı pazarlıkta kesln Gibi alttan alta gıriştıkleri problr sonuca ranmamı. 2 Zlyan göpeşin ödenmesi suretile işleyeoagandayı daha geniş olçiide yayr ü ş h a r e k e t i (Ucl söz). 3 T a r d u n lscek. maya koyuldular. t e m e b a ğ ı r t ı l a n n d a n . Mrsl «tekdlr ve Şimdi düşünelim Hiçbir banpaylama» m â n a s ı n a gelir. 4 Blr yerTâviz yanşı iyice kızışmıştı. ka parayı isletmedtn, yani o pad e d u r m a n l y e t l n d e n vazgeçmek roAtatürk partisi yöneticilen bu radan bir şey kazanmadan açık n ı n d a b u l u n m a h a r e k e t l n l yapan. 5 yarışta hîiç bir zaman kazanamıtan bir ödetneyi yapamayacağıBtr renk, b l r k a d ı n a d l ve İsvlçrede yacaklannı, kazanmalanna ihti blr göl. 6 Zavallı Genera) Neclp'ln na göre (Bize birisi para verse nıal bulunmadığını anlıyamıyor basuıı yemlş klşl 1 1 3 4 5 6 7 8 9 ve biz de bu parayı üç senelik lardı. faizle beraber o anda adama tek tmdakl Arap rar iade etsek, bize ne derler?) metaleketl. 7 Bu ziyanı gene biz vergt mükel Blr çcşlt kardelefleri karsılamış olacafız. Ver?tu lkl başı. Ifttl '<nr4 nrı an Stalin'in bır kısım Doğu illerıgilerimizin bn yollarda açıktan le yapmayı huy miz ve Boğazlar hakkında ortaya edlnmlş klşl. 8 hibe şeklinde harcanmasına da attıgı istekler Rusya ile aramızBlr mlllet yahut r[rl*»İA \r*]*İA IMİAi* bir razı defiliz. Faiz mekanizdaki ilişkileri gergin bir hale Ozerlnde banlcnması deyip dotambaçlı yollarsokmuştu. Bu, anlaşılması kolay, dan ç*kllece)t oa dan vergi mükellefine yüklenolagan bir durumdu. Olağan ol ra yazılı kâgıt, mıyan, yurdumuzda hem iktidar kl dudaklarlyle sıkıp lçlne çeken.s( 9 mek maliyecilik değildir. hem de muhalefet takımının duSezl? kudretlerl (çoğul). Bnrsa ile Istanbul ticaret yarumu iç politika yönünden sö pıyor. Devlet karışmıyor Ne tir Urmeye kalkışmalan oldu. Ta caret açıfı var, ne de ödeme raflar rahat rahat birbirlerini kodengesizlifi. Dış mübadeleyi de münıstlikle suçlamaya koyuldu dfizeltecek bir tek formül varlar. Bu yoldan iktidar muhalefeü, dır. Bu da döviz mübadelesinin muhalefet de iktidan halk gozun serbest bırakılmasıdır. Başka de çürüteceğini umuyordu. Içişhertfirlfi tedbir, bu da olmadı * İ T K A l l t : Beyoğlu: 44 40 44 leri Bakanı Şükrü Sökmensüer Istanbul: 2142 22 Kadıköy: hadi başka tedbir düsünelim deMeclıs kUrsüsünden yaptığı uzun 360872 Üskudar: 360945 yerek, millete vakit ve nakit bir konuşmada Moskova ajanlannın burada ne tehlikeli bir örBakırköy: 7164 66 Adalar: kaybettirmekten başka bir netigüt kurduklannı, aranvza nasü 5160 81 tstınye. 63 60 20 ce vermeı. Ve 30 senedenberi va sokulduklaruu, böylece politika pılsn tedbir tecrSbelerlnln neti* TELEFON: Santral 22 42 10 1947 yıhndakl Hamdullah Suphi acemisi bir çok ünlü kişileri bile * POLİS IMDAT : Istanbul ce vermedi£i meydandadır, Tannöver kandırdıklannı anlattı. İmâ etti27 45 00 Beyoğlu 27 45 01 Saygılarımla benimscmişleıdl. Din ayncalığı ği kimseler arasında D.P. ileri ge Anadolu Yakası • 27 45 02 lenleri ile Mareşal Çakmak da Bakınız yavrum, şımdi Ah onlann Türklüğüne, bizdenliğtne * SIHHİ İMÜAT : Beyoğlu : met Emın Beyi ağlatacağım! engel olamazdı. Aranuza katılma vardı. Muhalefet sözcüleri bu suç44 49 98 Fatıh 21 15 95 üsDec Eşım ve ben acaba ne ları toplumumuzun ilerlemesi yö lamalara şiddetle karşı koydular. küdar 36 05 38 yapacak diye birbirimize bakı nunden ancak yararh sonuçlar Demokratlann Istanbul ll Başka * t'ÇAK : T.H Y (Termınal): Karagfimrükten bir okuyncnş'ken Tannöver yanımızda bir doğurabilirdi. Atatiirk oayatta ru Kenan ömer Oner, komüniz 44 02 96 Hava Alanı: 73 82 40 muz yazıyor. ıskemleyt ışen güler yüzlü Yal Iken Tannöver'in cesaretle savun me ve Rusyaya âlet olanlan asıl C.H.P. saflannda aramak gerek * VAPUR: Denızvollan: 49 18 90 man'ı dokunaklı övgü curleleriy duğu bu düşünceyi bir kısım çev «Karagmürük Devrisali Mitigini soyliyerek köy enstitüleri Nöbetçı M : 44 02 07 Şehır le Doupohlamaya başladı. Yalman reler yadır«»ıyorlar, başia Genel hallesi Kurtağa Caddesinde Bihikâyesini ele aldı, daha açık bir güzel yajyordu, bilglli yazıyor kurmay Başkanı Mareşal Çak Hatlan: 44 42 3 3 4 4 43 59 zanstan kalma çok büyük bir du, uzun yıllardır memlekete hiz mak, böylesine topluca bir göçü imâ ıle Hasan Âli Yücel'e taş at Üskudar: 36 03 12 Yesılköy sarnıç var. Harabe halinde. Butı. Yücel artık susamazdı. ülus'ta met ediyordu. Yazık ki çağımu yurt çıkarlan bakımından doğru 73 84 25 Boğazıçı: 63 56 35 rası yıllardan beri mahallenin yayınladıgı bir açık mektupta da bilginin kadr i kıymetini u bulmuyorlardı. Türk toplum yapı Büyükada: 51 61 28 çöplüjö olarak kullanılıyor. Dağ kasdettiği adamın kendisi olup nutmuştuk biz. Eski Türkler böy sı'içinde batılılaşmamn ithal ted gibi kümelemiş olan bu igrenç le ml idl? Bilime de, bilgine de birleriyle gelişemiyeceğini bilen olmadığmı Kenan ömer Öner'den yıgınlar neşrettifi zehirli koku yüksek değer veriyordu atalan Atatiirk de sanırım Tanrıöver'ın sordu. O da hiç cekinmeden, erve haşerat ile semte mikrop ve Şişli Tapu Sicil mız. düşüncesini bır fantezi olarak tesi günu «Eveo sensin!» cevabını bastalık saçmakta. vapıştınverdi. Böylece aylarca kakarşüamış, onunla pek ilgilenme Sesine gittikçe kaiife gibi bir mişti Pakat Tannöver dâvasına mu oyunu uğraştıran, sonunda Muhafızlığından tlgilüere yapılan müracaatlaton veren Tarnöver sozü dondü o denli bağh gorünüyor u ki, her da Hasan Âli'nin yenilgisi ile biMuhafızlığımızda münhal 15 rı n neticesi ancak bir kaç gün rüp dolaştınp alimin bindiği a şeye rağmen bir kaç yüz Gaga ten bir dâva açılmış bulunuyorlira aslî maaşlı kâtipliğe 24/9/ devam eİJebniyor, sonra yinefa tın ayağından Ytvuz Sultan Se vuzu yurdumuza sokmuş, burada du. Kenan ömer öner'iı. suçsuz 1964 perşembe günü imtihanaliyet devamda. Belki kesin bir limin kaftanına sıçnyan meşhur okumak, yetişmek ve çalışmak luğuna karar veren mahkeme bu la namzet olarak memur alıyasak saglanabilir ümidi ile bir çamur hikayesine getirdl ve el imkânları sağlamıştı onlara. karan ile dolaylı yoldan YUcel'in nacaktır. defa da gazetede dert dökmeyi bak hlkâyeyi bir aktör ustalığı komünistliğini onaylıyor, gerçekKazananlar arasında tercih deneyelim dedik. ile anlattı O sözlerinl bitirirken t» onu mahkum ediyordu. Hu hakkı muhafızlığımıza ait olblraz önce yüzü güler Yalı.ıan'ın Sayeılarımı^la.» kukl sonuçları bakımından çok mak üzere en az ortaokul mecehresi heyecandan kınşmaya tuhaf bir durum çıkmıştı ortaya. zunu ve askerliğini yapmı? tabaşlamış, gözlerinde iki damla Öner'in suçu yoksa suçlu Yucel liplerin 13 9/1964 tarıhine kayaş birikmişti. yürürlükteki dar dilekçe ve tahsil durumuîşte, dınsel inançlar konusunda olmalı idi. Fakat nu gösterir belge ile Sultanbir zamanlar bu derece ıleri fı mevzuatımıza göre onun hakkın da herhangi bir işlem yapılamı ahmet Tapu Dairesindeki Mukırli ve hoşgörü sahibi bilinen < hafızlığımıza müracaatları riKendine özgü karakterini bir bir adam, 1947 yılı başlarında bir yordu. ca olunur. kaç çizgi İİ3 anlatmaya çahştıgım denbire dinci kesiliyor, ımam ye Tannöver'i 1947 yüının Ocak a tiştirmedi diye Atatürk devrmi (Arkasi var): (Basın: 16863) 10646 yına gelmceyeiek ben gerçekten lâik bir adam olarak tanırdım. Romanyada görevli bulundugu yıllar boyunca Gagavuzlarla ilgı lenmiş, bunlan kitle halinde Tür kiyeye getirip burada yerleştirme ye kalkışmıştı. Gagavuzlar halıs muhlis Türklerdi. Bulundukları yere Müslümanlık ulaşmadan ön ce Hıristıyanlığı kabul etmişler, fakat yüzyülar boyunca ana dil lerini unutmamışlardı. Bugun de hâlâ su katılmamış tertemiz bir Turkçe konuşuyorlardı. İslâmlı ğın hurafeleriyle beyinleri yosun laşmadığı oin Batı uygarhğını kımyor, hattâ okullara dın ders leri konmasını uygun buluyordu. Halk Pa.tisi Yüksek Divanın dan basına ve kamu oyuna dağı lan bu hava o zamana kadar pek açık konuşamıyan muhaliflerin cesrretini bir hayli arttırdı. O yılın Temmuz ayında istiyenlere okullarda din dersleri verilebile ceğine dair alınan karrdan son ra kimi Demokrat Parti sözcüleri: Tâviz yarışı iyice kızpıtfı viiklennıeh iiıalivecilik ıleiilılir lular bu siyasiım. köylüsü vt akrabasıdır. Bu iddia çevremızd" süpbe ve oefret uyandırmıştır Bu kadar ağır bir yara ile sa kat kaldım Olayın görgü şahitleri var. Lâzım gelen her mercı» muracaat ettim. %caba daha oaşka muracaat edilecek makam ve merci var mi? Yoksa Türkiye Cum'ıuriyetinde hala dağ başı ka nunlannın hüküm siirdüğii Kiyi da kalmıs vurt köşeleri mı var'' Bu olay bütün cevrede duyul du^u haldt şimdiye kadar dışanTa aksettirilmemiştir.» Trafik Müdürünün bizleri aydmlatmasım bekliyoruz tstanbuldan adı ve adresi btede saklı bir okuyucumuz yazıyor: 1 Otomobillmin plâkasinı he nüz deSistiremedim. Ekim ayj sonuna kadar eski plâkaların değiştirllmesi ecrektijini sövlüyorlar Bu doğru mudur? Elimde olmayan sebeplerle ekim sonnna kadar da yeni plâka alamazsam müeyyidesi nedir? 2 Ortada dolaşan blr söylentiye göre şimdiki yeni plâkalaı da desiştirllecekmi;. Bu do&Tumudur? Do&ru ise eski plâkamın de^iştiriime^ine lüzıım var mı? Sayın Trafik Müdürlüşünün bu sorulara cevaD vermesini rica ede rim. Benim eibi birçok araba sahi bi de lydmlanmış olacaktır.• YücelÖner meselesi 1 „.„„,„„,„ . , Lözumlu TelefonSar Ahmet Emin'i ağlatacağım Minibüs'er Zeytinburnu yolunda ölüm saçıyor Zeytinburnundan bir okuyucumuz yazıyor: «Zeytinburnuna işleyeıı minibüs lerin hali çok fecidir. Burava işle yen arahalar S10 kişilik ruh<uıtlanna rağmen 3025 ve cece saat 1112 a rası 28 kişi alırlar Bu saatlerde trafik kontrolü pek az oldu pn İçin Istediği eihl hareket ederler ve ikaz icap ederse bir dr dayak yersiniz. İstersen konuş. sonra da derdinl Marko Paşaya an lat. Zaten korsan şoför divorlar hep birhirlerine. Süratleri 100110 Km. olup kasaha icinde öliım vanşı vaparlar (Topkapı Mevlâıı» arası.l Bu kasahada her zaman kaza ve ölümler mitıiibüslerden gelir Zcv tinbumu l'ül bin iifuslu bir yerdir. Bmemra blr datml trafik kontrol polW.verilmesinln şart âikltf ' Trafik Müdürii âni bir teftisinde bunun şart oldu^unu sörecek ve bize hak verecektir. Âcil tedbirlerini esirgemiyecektir hürmetlerimizle. Beklivoruz.. Çöplük Hâlâ dağbaşı kanunları mı hüküm sürecek? Bucak Uçesi Karayvatlar ma hallesinden ömer Hayta yazıyor: «15 temmuzn 16 temmuza bağlıyan gece saat 34.00 sıralarında. işçilerimle biriikte tarlamda ça lışirken, kazamızın tneirdere k V < yünden 3540 haydudun '«cavüzü ne uğradım. Bu tecavüzün neticesi gözümden agır surette yaraUndtm. Derhal Burdur Devlet hastanesine muracaat ederek, Mütehassıs Doktorlann nezaretine alındım Oösterilen olaçanüstıi Tanrıöver dinci kesiliyor gayrete ragmen. sonuç maale^ı benim için büyük bir felâket ol du. Bir gözümü tamamen kavbet tim. Bu sonuçla ve 15 günlük calışmaya engel olan raporla taburcu edildim Olayın cereyan ettiğı günü sabahı ben hastanede iken amcala run benim adıma adli makamt.ın haberdar etti Hastanrde ifa dem alındı taburcu olunca do£ru C. Savcılıçina müracaat ettim Bugün açustosun 1 dir. Olav 8 Bucak Kaymakamlığına, C. Sar cılıfına re Jandarmaya (ntikal *ttiçi halie bugüne kadar Uç htr işlem yapılmadı. Suçlular nistvt olsun dive talına salına karsımda gezip alavlı tavırlar takınmakUdırlar. Son zamanlarda öğrpndi^f me cöre, Kü/amızın tnaruf bir tüccar sivasisi arava eirmis *"'C Gagavuzlar KORKU SflflTLERI Bunu bilmek u,ın Frances ve Rîchord Lockridge trmiş olmaga 6a hacet ıjok PARISLN KİRALI 45 Oeorges Ohnet'ln rumanından Ikttbas edllmlçtlr II Senin başın belâda, kızcağızım „ muş. Insan hiç olmazsa uzak semt Bernard Simmons, «Madem bekleraponı te, tanımadığı bir yer seçer, deği' iin, lâboratuvardan tahlil ^elinceye kadar da bekle,» diye cemi ya?» John Stein, «İyice tecrübesiz,» di vap verdi. ye o yakışıklı, esmer başını salladı. «Biraz da aptalcana bir kız olduğu belli.» Loren otomobilde, New York'a geBu kızm biraz değil, bir hayli ap lirken snlatmış olduklarını Peter'e tal olduğu yarım saat sonra iyice bir keıe daha anlattı Bu sefer daha meydana çıktı. Cinayetın işlendiği yavaş, daha dikkatli olarak: Hayır, yerden çıkarken bindiği taksı bir ga Alice Jackson'un eiinden aidığı ve raja mensupmuş Aldığı her müşterı birazını içtiğı o ılk barddk votkall nin biniş, iniş saat lerini ve nereden binip nereye indiğini defterine kay portakal suyondan sonra hiç bır şey detmek zorundaymış. Böylece Cuma hatırlamıyordu Bryant Park'daki günü oğleden sonra' Kırkmcı Sokak sıranm uzerinde uyanmcaya kadar. taki iş hanının önünden binen san Peter bilhassa bu nokta üzerinde mantolu kızm Greenvich Village'de, çok duruyordu: Onuncu sokakta bir apartmanın ö «Senı getirip o sıranın üzerine bınünde indiği kayıtlarla tesbit edıl rakan kimse gupegündüz kucağında nis durumdaydı. taşımadı va! Şehrın göbeğinde. o Şoför kızın Onuncu sokata, önün saatte vapama2 bu isi. Herhalde yiıde durduklan apartımana girip gır nimüs olacaksın Belki koluna filân mediğini haürlıyamıyordu. Ama o gırdıler ama kendin vürüdüsrün musan mantosunu unutmasma ımkân hakkak > yoktu. Bütün bunlan telefonia öğrenıp • Hiç hatırlıyamıyorum, Peter,» John Stein'a anlatan Bemard Sim «Anlıyorsun ya. Loren. bu insanBir saat sonra polis lâboratuva lar seni suçlu göstermek ıçın mükem nndan telefon geldi K'zın cinayet mons, mel bir tertip hazırlamışlar Çok günü giydiği san keten Tiantoyu «Bir kız ancak bu kadar enayi ola ustalıklı, çok teferruatlj Polislenn bilir!» diye fikir yürüttü. «Bu iş pek bulmuşlardı. Üzerindeki leke k henüz senden şüphelenıvorlarmış lekesine çok benziyordu. Ama tah kolay aydınlanıyor, Johnny. düğüm ler pek kolay cözülüveriyor âdeta. gibi bir halleri yoktu Ama bellı ollile girip çıkınca tam olarad bellı Armut piş, ağzıma düş gibi birşey! maz. bu polis dedektif leri' Senı gaolacaktı. John Stein kara gözleri parlıya fil avlamak için suphelpnnı çızlı tu Bernard Simmons saçlan gibi rak, «Böyle hazırlop ağzıma düsen tabilirler yahut da bu aralıkta senin Kıpkırmızı olan kaşlarmı çatarak armutlara bayılırım ben!» diye gül aleyhinde olan bıt takırr, ipuçlan Dedektif John Stein'a döndü. dü. Sonra o güzel, esmer yüzü cid filân ellenne geçmistır «Bu tannnm cezası kız kan lekeli dileşerek, VARIN: Loren. eski biı kâmantosunu tutmuş, her zaman gitti «Ne dersin, Bernie?» diye sordu. ği, ahbabı olan temizleyiciye götür «lçeri çeksek mi artık bu kızı?» busu yaşar gibijdi. Onun için ogun oğleden sonra yırminci sokaktakı Polis karakolu na gıtmesı ıçm bır sebep voktu Bernard Sımmons blraz lâf olsun diye glttı. Bıraz da, bu meselede zıhninı kurcalıyan bır taraf oldu ğu için. Bu cinayet tecrubesii bınnııı ışıydı, besbellı Meselâ odadakı hava soğutma cıhazını sonuna k » <dar açmak .. Kaatil besbellı bunu ölüm saatinin tam olarak anlaşıl masını güçleştırmelt için düşünmüştü. Ama çocukça bır ıhtiyat tedbirıydı bu Simmons: «Maamafih böyle olması hem polis için, hem de toplum için çok daha iyi!» diye düşündü «Böyle tecrübesiz blrinın yüzüne. gozüne bulaştırdığı cinayetler daha çabuf çözülür ve herkes feurîılur!» Ama gene de nhnıni kemmp duran ufacık bir ıcurt vardı 19 «Çünkü kuvvetle muhtemel. Ve bunu bilmek için, tahmın etmek çın, hıssetmek için ille kaatil veya ermij olmağa da hacet yok Zira durum meydanda!» Loren, «Nasıl?» iıye sordu. Peter, «Senin başın belâda kızsağızım.» diye cevap verdı «Hem de şöyle, böyle belâ değil!» Kucağında taşımadı ya! Dünyanın en hayırlı dostu Devienne, fırçalannı ve kutusunu toplayarak: « 5*a, gidiyor musun? dedi. Oüses'le anlaşamadın mı?>, « Hayır, katiyen an laşmaya imkân yok. Ciddi bir konuşma yaptık, neticede benim çıkıp fitmem icap ettij., « Demek ki dün aksam sana sövle diğim seyiere rafmen yine bn işe bnrnnnu soktun, öyle mi?», « Evet, dostum, öyle oldu ve iş berbatlaştı.», « Demek ki annene, ya o, ya ben dedin.», « Evet, dediğin gibi oldu, o da hiç tereddüt etmedi, onu tercib etti.» Devienne ayağa kalktı, Jean'ın başını hafifçe dfirttü, gülfimseyerek : « Enavi, sen de, dedi, sana nasihat neye yarar? Dinlemiyorsun ki. tste, bohçanı toplamaya mecbur oldun. Şiradi, bu işi nasıl tamir etmeli?», < Tamir kabul eder şey değit.«, « tsi o kadar ileri mi götürdün?», « Ne kadar ileri götürülebiline o kadar. tstediğim parayı geri verecek kadar. Halbuki bu paraya da ihtiyacım vardıj», « Biliyorsun ki paradan yana emrine âmâdeyimj, € Teşekkür ederim, bir icabına baksca|ım, bir az imkânım var. Sipariş fizerine çalışmak karanndayımj» Genç kız bir an, ba;ı onun omuzuna yaslanmış olarak «ustu Son«Oppenheimer, bir zamandanberi beni ra sâkin, temkinli bir sesıe: sıkılıyor, sütnn baslıklan yaptırmak isti«Beni bayıltıp mantomu bir başyor. Ne kadar para istersem verecek. Onkasına gıydırdilerse,» diye sordu, lan yaparım, vesselâm.», « Kederli mi «masum olduğumu ıspat etmek sin?», « Evet, çok!», « Taptığın işe pis için bu (başkası) nı bulmam gerekecek değil tni?» man mısın?», < Hayır, başka türlü hareket etmeme imkân yoktu. Belki saygısız Peter Sayres, evet, gibilerden evlât oldum, ama tasasız eviât olmadım. başını sallıyarak: «Sevgılı Alice Bn işi bn noktada bırakacak değilim, çek Jackson!» diye mırıldandı «Düntifim bu kedere sebep olan herifin de ya yanın en hayırlı dostu! Evet, nına bırakmıyacağım.» nım, onu bulmamız gerekecek!» , Arkası var) Armut piş. ağzıma düş Tecrübesiz Aslında delil toplamak Bernard Simons'un vazifesi değildi. Cinayet kısmı dedektiflerinin vazifesiydi bu. Bernard Simmons'a sadece, toplanan delilleri gözden geçirmek düşerdi. Ve bunlann yeterlı olup olmadığına karar vermek. 10 Eylul 1925 tarihli Cumhuriyet'ten Şapka giyenlerin sayısı eoğalıyor RADYO • RAB¥O I S T A N B U L İRADYO • RADYfflttDYO • RÂÖYÖ RABYİOf o c u ı u 18 00 tieKlârn p r ı ^ r a r n i a n 19.00 T!.rla dönüşO 19 25 K ü çtıg Ilanâıaâr 19 30 Oln AMafc üzerlne Kunuştns 19 40 Saricıiar 20 00 H a b e n e r 20 25 rtavs d u r u m u 20 30 ŞarSılar tu 50 ü y t u d a r j 6nce 20 55 Küçük l l a n i a r 21 00 Kısa rıaDerıeı 21 02 Kıbn a t ç l n ! 21.10 Sartcııat 21.30 Açıfc u t u r u m 22 00 rürKOieı 2215 r i r m l n c l yıİKyıliD oı(in51 22 45 Haoerler 22 SS Hava 1 u r u mu 23 00 Oece Konsen a 45 Gece yarısına duğru a SH G U n ü n önemII aaberleıi 54 00 K a n a n ı ş . ANKAKA t l K4IIVOSL 16 57 Açılı* 17 00 Danf m(Mğl 18 00 Blr senîon) 18*5 O ş t t H meludtleı 19 00 Oda iıdztSi 19 30 Haflf müzlK 19 4S Badyo Ue Almanca 20 00 BsEt r e r e n l meludller 2100 Gece Kunsen 21 50 Hafll melodller 22 00 Ca2 23 00 K a p a n ı ş . Yurtta şapka giyenlerin sayısı günden güne çoğalmaktadır. Ote yandan Şehremaneti tarafmdan şapkalara konulan narhm tatbikatına dünden itibaren başlanmıştır. Şehrimizde en iyi cins fötr şapkalar 12,50 liraya satılmaktadır. Borsalino markalı şapkalar için de 7,50 liralık narh konulmuştur. Vekillcr Heyeti tarafmdan kabul edilen şekle göre, Milleı Meclisinde Reis silindir şapka ve frak giyecektir. Fransa'da olduğu gibi Meclis Reisi makanuna otururken şapkasını çıkaracak böylelikle müzakereler başlamış olacaktır. Reis şapkasıru giydiği anda Meclis tatil edilmiş sayılacaktu, Belirli günlerde Vekiller Heyeti âzaları da Meclise frak ve silindir şapka ile geleceklerdir. Sultan Mahmut zamanmda Tophane'de kapıcılık yapan 150 yaşındaki Zaro Ağs da dün şapka siymi? ve bunu pek beğendiğini söylemiştir. Darülfünun kasketleri Ankarada yapılan Tıp Kongresinden avdet eden Darulfunun Nurettin Bey Zaro Ağa Emini (Rektör) Nurettin Bey, kendisiyle konuşan bir arkadasıroıza şunları söylemiştir: t Darülfünun talebesinin yeknesak olarak giyecekleri kasketler tesbit olunmuştur. Bu serpuşların alâmeti farikası meşe ve başak olup zemini muhtelif fakültelere göre değişmektedir. Tıp ve eczacı güvez, edebiyat nohudi, fen neftî, hukuk lâcivert, ilâhiyat defnc yeşili renktedir. 19.00 Beklâmlar geçldl 20.00 Mui P Sozerl S ruı le J0 Haberler Günlük olaylar 20.30 C. Chefcer'den tvlstler 16.40 rür7J0 Açılıs Kısa haberler . Tür Haflt mOzlk 20 40 Çarkılar küler: H Oylum G BU B Şen küler 7.45 Haftf müzlk 8.00 21.00 Radyo tlyatrosu 22.00 Re* 17.00 Kapanış. Haberler 8.15 Çeşltll muzlfe lânuar geçldl 22 30 Blr yaaar blr l\ X K \ R A 8.45 Plyano Ue haM melodtler es«r 22.45 Haberler 22.55 Ara 9.00 Sas eserlerl r e »arkılar melodller) 23 00 Oece kunserl 627 Açılıs 6.30 Kısa haberler 9.30 AtU kannca 9.45 Salon or 23.30 Caa müzlgl 24.00 Kısa ha 6^2 G U n a y d m sayın d l n l e y t d l e r feestralan 10 00 Kısa haberler berler . Kapanış. TJ30 S a b a h müzlğl 7.45 Saz Kapanı?. eserlerl 8.00 Haberler 8 10 HatSTANBDL İL RADYO8U 12.00 Açüıa KISA haberler . Sava d u r u m u 8.15 SlzlD tçln çalılon orkestralanndan 12.30 Yeni 17.58 Açılıg 18.00 Dansa cağn yoruz 8 30 ET S a d m ı n Utekler) 18JS0 Onlt) caz topluluklan sesler 12.50 Haflf mOzlk 13 00 19.00 Müzlkll daklkalar 19.30 Bale 9.00 Kapanif. Haberler 13 15 Pl&k dolabından müzlğl 20.00 Plâklar arasmaa 11.57 Açılıs 12 00 Kısa baber 13.30 Şarkılar 13.50 Çeşltll mü 20,30 Haflt mttzlfc 21.00 Gece ler 12 02 ö ğ l e tatlll İçin 12.25 zlk 1415 Saa eserlerl 14.30Konser) 22.30 Çeçltll müzlk K ü ç ü » tlânlar t2 30 garfeılar ve Konser saatl 15.00 Kıs» haber 24 00 Kapazug. t ü r k ü l e r 13.00 Haberler 1310 Hava d u r u m u 13 15 Ögle Cunseri ler ftapanış. ISTANBUL POLİS RADYOSU 13.40 ŞarSılar 14 00 Ceçitrl sollst17.00 Açüıg . Kıra baberler fKısa dalga 4? 43 m ) ler, çeşltH urfcestralar 14 30 FUr17.05 Haıll müzlk 17.15 Türküler 10.58 AçıU« 11.00 Altı sesten fcUIer 14 45 Şarfeılar 15.00 Ka 17.30 tlerl Türk Musltlsi Dernefl 17.57 Kısa Uânlar 18 00 Ergun altı sarfeı 11.20 ttalyadan sesler panış. Özer orkestrao 18.19 Ketaanla 11.40 rorküler: N. Bayram A. 16 57 Açılıs 17.00 K u a haberleı hafll meludller 18 30 Şarkılar Sezgln 12.00 Kapanış. 17 02 Şarkılar 17 15 Cemll Ba15.58 Açıll» 18.00 Şarfcüar: M. ş a r g a n orkestrası 1 7 J 0 S t ü d y o 18.50 KIB» llânlar T* hafll müBÜt
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear