Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAH1FE IKI (nnıınmmnrmınHmm CDMHUKİYE1 28 Kasım 1964 Hukuk Konuları 301 vıyılı Itiiıııııı ve neticeleri Yazan: TURGUT UYGUR Aiyon Sulh Hâkiml Taksirle islenen adam öldür sonra, tatbikatta hangi hâdiselemek ve müessır fiil suçlarına bi re tatbik olunacağı ihtilâf konurer fıkra eklenmesine dair olan su olmustur. Tani 501 sayılı Ka501 saılı ve 16/7/1964 tarihli Ka nunun sadece elde bulunan gönnn 23 Temmuz 1964 tarihli Res rülmekte olan dâvalara mı tatmî Gazetcde ilân edilmekle yü bik edileceği, yoksa kesinlesmis rürlüğe girmis bulunmaktadır. hattâ cezaevlerinde cezaları inBu kannnla Türk Ceza Kann faz edilmekte olan bu nev'i suçnnnun 455 ve 459. maddelerine luların, 501 sayılı Kanunun lebe eklenen birer fıkra ile, bu mad olan hüküralerinden istifade etdelerde beyan olunan cezaların, tirilerek cezalarında indirme ya knsurun derecesine gore cezanın pılıp yapılmıvaeağı bngüne kadaı Devlet Demıryollan Işletmesi, Mil •ekizde birine kadar indirilebil tatbikatta farklı görüslere mey li Eğiüm Bakanlığına müracaat ede mesi imkânı gağlanmış olmakta dan vermiş durumdadır. Esasen rek, trenle seyahat eden öğrencüedır. rin ücret indiriminden faydalanabil bu husus daha çok evvelce d 501 sayılı Kanunun nesredilis muhtelif doktrinlere ve sistem meleri içın kımlik kartlarma doğum tarihlerının yazılmasmı istemiştir. tarihine kadar, tedbirsizlik veva lere vücut vermistir. Ancak bu dikkatsizlik \eya meslek veya sütunlar bu nazariyeleri ve sis Taşıma ucretlerınde yapılan deği •sanatta acemilik ve evamir \e temleri izaha müsait olmadıfın şıklığe gore, orta oğretıme devam etalimata riayetsizlik neticesi ola dan bundan sarfınazarla sadece den öğrenciler, 21 yaşma kadar, yük rak bir sahsın ölümüne sebebi Türk Ceza Kanonnnun kabnl et sek okul ve üniversiteye devam eden öğrenciler 29 yaşına kadar, üc yet verildiği veya cismen eza ve tiği sistern esas alınacaktır. ret indırimınden faydalanabılecekler recek veya sıhhatini ihlâl edecek Türk Ceza Kanunumuzun 2 dir. Yaş haddini aşmış olanlar bir bir zarar iras edildiği yahut aklî maddesi mehaz ttalvan kanunun okula devam etseler dahi ucret inmelekelerinde teşevvüs husule dan farklı olarak (infaz) kelirae diriminden faydalanamıyacaklardır. getirildiği takdirde failin kusur sini ihtiva etmektedir (1). Bu derecesi ne kadar az olursa olsun, maddenin (eğer böyle bir ceza Şehir yoiları ağaclanacak mahkemece Turk Ceza Kanunu hükmolunmus ise, icrası ve n Şehir yollan ağaçlandırılacaktır. nnn 455. ve 459. maddelerinde ticeleri kendiliğinden kalkar Beledıye Park ve Bahçeler Mudurzikredilen cezalar Türk Ceza Ka failin lehinde olan kanun tatbik nununun 59. maddesinde ifadesini ve infaz olunur) sarahatı karsı lüğü Aksaray Çemberlitaş yolunu bulan takdiri tahfif sebebivle an sında 501 savılı Kanunun kesin ağaçlandırmaya başlamıştır. Yollara yetişkın ağaçlar dikilmektedrr. cak altıda birnispetinde indirile lesmis mahkumiyetlerde olduğu Bu yolun ağaçlandınlması tamamlan bilmekte idi. Bu dnrum ise tatbi gibi, cezaevlerinde cezası infaz dıktan sonra Aksaray Yenıkapı yo katta ekseri ballerde kusur dere edilmekte olan mahkumlar hak !u da ağaçlandırılacaktır. cesi fazla olan suçlu ile, kusur kında da tatbiki zaruridir. Bn derecesi çok az olan suclu hak kanun bu sekilde tatbiki Türk İlkokulun bütün sınıflarına hoparlör kondu kında aynı cezanın tatbiki netice Ceza Kanununun 2. maddesinin Barbaros Saır Nedım Ilkokulunsini doğurmaktaydı. 501 savılı sarahatı icabı olduğu gibi, içtila. okul radyosu kurulmuştur. Bir Kanunun kabul edilmesiyle, bu maî fayda ve adalet prensipleriCurk Muhendısi tarafından kurumahzur ortadan kalkmış bulun nin de bir neticesidir. Aksi halin an bu tesisle, okula ve icabında her maktadır. kabulü aynı tarihte suç isleyen iinıfa ayrı ayrı hoparlörlerle yayın 501 sayılı Kanunun nesredilme durusması çabuk biten ve cezası rapılabilmektedır. «iyle, tatbikat bakımından bazı kesinleşen suçlu ile, durusması Bu tesısattan istifade edilerek, te hukuki ihtilâflar da do£mus bu uzayan ve henüz cezası kesinlesıeffus aralarında öğrencilere mülunmaktadır. Bu kanunun nesri meyen iki suçlu arasında farklı zıkle moral eğıtımı yapılmakta ve taribinden itibaren islenen mev neticelerinin doğmasını intaç e muzık dersi olan sınıflar tesısata zuuna giren suçlarda tatbik edi der ki. bu da adalet prensipinin bağlı bir pıkaptan istifade ederek, leceği süphesizdir. Ancak bu ka ve hissinin rencide olması netice çahşmalarını plâk eşlığınde yapmak nunn Türk Ceza Kanununun 2. sini doğnrur. Kaziyei muhkeme tadırlar. Ayrıca her çarşamba günleri tesimaddesi muvacehesinde de mü Prensipi, istisnaî de olsa mahketalâa etmek gerekir. Çünkii Türk menin iadesi, tashihi karar ve sata bağlı mikrofondan faydalanılaCeza Kanununun 2. maddesivle yazılı emir yolu ile ihlâl edıldi rak, Çocuk Tiyatrosu Korosu vâsıta iyle temsıller verilmektedır. (islendiği zamanın kanuna gore gine göre, maznunun lchine olan cürüm ve kabahat savılmavan bir durumda, aleyhine olarak Aybar'm seçimler hakkındafiilden dolayı kimse\e ceza veri dermiyan edilemiyecegi Türk Seki görüşü açıklandı lemez. tşlendikten sonra yapılan z a Kanununun 2. maddesi muvaTurkıye Işçı Partisi Genel Sekre kanuna göre cürüm veya kaba cehesinde, asikârdır. eri Rıza Kuas, M. Ali Aybarın son hat sayılmayan bir fiilden dolayı iemeci hakkında bir açıklamada Her ne kadar kesinlesmis ve >ulunmuştur. Bıldırıldığine göre da kimse cezalandınlamaz. E*er infaz edilmekte olan tnahkumı3 arti Genel Başkanı Aybar, gazete bövle bir ceza hükmolunmussa vetlerde lehe olan bu kanunun :ilerle yaptığı goruşme sırasında, icrası ve kanuni neticeleri kendi tatbiki, bazı tatbikat guçlukleri fe'ecek seçımler konusunda şoyle liiiden kalkar. dogurmakta ise de, bu husus maz lemıştırBir cürüm veya kabahatin is nunun aleyhine olarak bu kanuCHP ile AP nın bundan önceki lendiği zamanın kanunu ile son nnn tatbik edilmemesi neticesini eçımlerde aldıkları oylar karşılaştı radan nesrolunan kanunun hü doğuramaz. C. Savejlannın Ceza •ıhr ve CHP nın teşkilâtlı bır parti kümleri birbirinden farklı ise fa Muhakemeleri Usulü Kanununun ılarak yıllardır azalmayan bir seç ilin lehinde olan kanun tatbik ve 402. maddesi gereçincc (Cezanın en kutlesıne sahip olduğu gozinfaz oluîinr.) hükmiı konmus bu kısmen veva tamamen infazı lâmunde tuîulursa AP ne kesın bir lunmaktadır. zım gelip gelmiveccçi hususunrns tanınama7 Nıtekım Sıncan'da ya Bu hükme çorc, 501 savılı Ka da) tereddüde dusulduğünden bapılan son Beledıje seçımını CHP nunu, maznunun lehine olarak hisle hükmii veren mahkemeden kazanmıştır. Genel seçımın sonuçla bir kanun mütalâa edildiği tak karar istemesi mümkün bulun rı hakkında şımdıden bır şey soyledirde makabline samil olması ge maktadır. Bu hususta mahkeme nemez • rekecektir. ce verilecek karar alevhine vine Toptaşı Cezaevinden 101 501 sayılı Kanunun takdiri bir aynı kanunun 405. maddesi çerenıahkum nakledildi fıkra getirmis olması, bunun Ie ğinee acele itıraz voluna gitmek Toptaşı Cezaevmdekı sıkısıklığı he bir kanun olduğunu kabul e mümkündür. Bu imkân C. Savcı gıdermek ıçın, 101 hukumlu. dun. dilmesine mâni olmamak çerekir. ları hakkında olduğu kadar mü Anadolu'nun çeıth cezaevlerıne Nitekim; Yarçıtav Dördüncü Ce dahil ve mahküm hakkında da dağıtılmıslardır Hukumlulerin gon za Dairesi 13,8/1964 tarih 3835/ mevcut bulunmaktadır. derılmesıvle Topta^ındakı mahkum 3459 sayılı karan ile, 501 savılı sayı=ı 340'a inmıştır. Türkiyemizde farklı tatbikatlaKanunun yürürlüfe girmesinden Bıhndığı gıbı, bu hukumlulerin ra yol açmamak ıçın Adalet Baevvel Türk Ceza Kanununun rakledılmelerı ıçın araç bulamıyan 455/2 ve 59. maddeleri geregince kanlığının bütün C. Savcılarına üskudar Savcıhğı, bundan bır sumahallî mahkemece verilmis bir görüsünü bir tamimle bildirmesi re once, tasıma ışını ıhaleye koyhükmii Temviz tetkikatı sırasın tavsiyeye sayandır. mus ve boylece hukumlulerin dada (Hükümden sonra' vürürlüğe ğıtımı >;ağ!anabılmıstı. giren 501 sayılı Kanunla Türk (1) Ord. Prof Tahır Taner, Ceza İki önemli seminer Hukuku, Umumı Kısım 1949 Ceza Kanununun 455. maddesine Sahıfe: 178. eklenen fıkra hükmünün gözctildüzenlendi mesi icap eyliyecegi) esbabı muUlus'araıası Kollegyum tarafınOrd. Prof. Sulhı Donme7er cibesiyle bozmus bulunmakta, bu ve Doçent Sahır Erman, Na dan duzenlenen «Kalkman Asya'da DemokraSi» konulu buyuk semıner, snretle 501 sayılı Kanunun lehe zari ve Tatbiki Ceza Hukuku bir hüküm getirdiğini kabul eyUmumı kısım Cılt: 1, 1959 30 kasım pazartesı gunü saat 10 da torenle açılacaktır. 10 aralığa kadar lemig olmaktadır. sahıfe: 213, devam edecek olan semıner, Beledı 501 sayılı Kanunun lehe bir PTOÎ Faruk Erem, Turk Ceye Saraymda yapılacaktn. hüküm olduğn kabul edildikten za Hukuku. 1949 «ahıfe 49 Ayrıca, TurkIş tarafından «Turki yenin ekonomık durumu» konulu semıner de aynı gun başlıyacak ve 5 12 ara'ı a kadar devam edecektır. IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIUIIIIl EKONOMİK KONULAR TELEFUNKEN RADYOLARININ Yaşı jleriemiş öğrenciler irenlerde ıi'iı/iliiıiiiıı isfifade edemiyeceh S Örtalama kâr hadleri konusundaki döşönceler Yazan: KAÇ... KAÇ... BİTECEK ÎKRAMİYELİ radyo programım Yarın 13,50 14 11 arasında İstanbul / , radyosunda dinleyiniz. Ilâncıhk: 3404/10129 on gunlerde piyasada telâş yaratan ve uzerinde pek çok konuşulan konulardan bırı de ortalama kâr hadleri» dır. Aslında, sadece mali bır kontrol muessesesı olan ortalama kar hadleri bazılarınca yanlış anla^ıl makta ve yenı bır vergı gıbı telâkki edılmektedır. Bır kısım ılgılıler de, ortalama kâr hadleri ile, Mılli Korunma mevzuatının yururlukte bulunduğu devredekı satıs kârlarını tahdıt eden ıktısadi rejım arasında bazı ılışkıler kurmaktadırlar. Doç. Dr. Halil Nadaroğlu bina malıye dılınde otokontrol adı verılır Ancak, bu otokontrol, mustehlike yapılan satıslarda, diğer bir ifade ile perakende ticarette ve ayrıca bar, gazino, pastahane, lokanta v.s. gibi ticaret nevilerinde tatbik edilemez. Çunku, lokantada yemek yıyen veya tuhafıyecıden bır gomlek ya da kıravat satın alan herhangı bır kımse, tacır de olsa, bunu defterıne kaydetmez Bu suretle de, masraf yapanın durumunu tetkik etmek suretıyle gelır elde edenı kontrol etmek imkânı ortadan kalkmış olur. Îşte, otokontrol mekanızmasının işliyememesi dola\ısivle ortaya çıkan bosluğu doldurmak içın tatbik edılen bır sıstem vardır. Bunun da adı <orta!ama kâr hadleri» dır. etodunu kısaca masrafı esas almak suretiyle gfelırı tahmın etmek şeklindö ozetlıyebıleceğımiz bu sistemin şumu lune perakende satış yapan ticaret erbabı ile otel, gazino, bar, Ortalama kâr hadleri ne delokanta, bırahane, pastahane v s. mektır' gıbı ıstırahat ve eğlence yerlerı ısletenler ve her turlu tasıma ışıhndığı gıbı, memleketımızde, lerıvle uğrasanlar gırmektedır. 1950'den bu yana Gelır Vergisi uygulanmaktadır. Gelır Ortalama kâr hadleri nispetleVergisi ise beyana mustenıttır. ri, il Defterdarının baskanlığınYani, bir mükellef, sene sonunda da ticaret odalarında kurulan beVergi Dairesine ben şu kadar kâr ser kisilik özel komisyonlar taraelde ettim dıve beyanda bulunur. fından her il ve ilçe için avrı ayVergi Dairesi de mukellefın berı tesbit edilmektedir. yan ettiği bu mıktar uzerınden Ö7el komısjonlar tarafından vergi tarh ve tahsıl ederken hakgayrısâfi ni'spetler tesbıt edilmeklı olarak bu beyanın doğruluk te ve bu n'epetler perakende tıderecesıni de kontrol etmek ıs carette satılan malın malıyet beter. Bu kontrol muhtelif şekıldelıne, eğlence ve istırahat yerlerde olur. Bunlardan bir tane^i lerıvle her turlü ta<;ıma ıslerınde «otokontrol» dur. Otokontrol, de ışletme gıderlerme ujgulanGelir Vergisinin bünyesi icabı maktadır Netıcede elde edılen kendiliğinden isleyen bir kontrol rakarn gayrısâfi kârı gostermekseklini ifade eder. Şoyle kı: Bıltedır. Durumu bır mısalle ızah farz bır dolmakalem toptancısı, edelım : ithalâtçıdan bın lıra tutarında Meselâ, perakende satış japan dolmakalem satın alsa bu mıktarı bır tuhafıvecınin bır yıl zarfında mutlaka defterıne kaydeder. Çun sattığı maüarın malıyetının tutaku, mısalımızdekı toptancı ioın rı 100 000 lıra olsa, tuhafıye es\abır masraf bahıs konu^udur. Bu sı ıçın de ortalama kâr nıspetı durumda, dolmakalemlerı toptan 0 cl0 o'arak tesbıt edılse, mısalıcı>a satan ıthalâtçı elde ettığı bın mızdekı tuhafıvecınin vergı daılırayı kayıtlarına ıntıkal ettırmeresıne 100 000x°»10 = 10 000 lıra se dahi, toptancının kayıtlarını gayrısâfi kâr beyan etmesi icap tetkik suretıyle kendısini kontrol eder. Şavet mukellefın beyanı bu ve durumunu tesbıt etmek kabıl mıktarın a'tında ise ve aradakı olur. îşte bu kontrol mekanızmamatrah farkı da 1 000 lırayı geçı Oysa ki, bahse konu kontrol muessesesı, memleketımızde 1950 yılındanberı tatbik edildiği halde kapsadığı alanın nıspeten dar olması sebebiyle dıkkati çekmemış tır. Ancak, 8 temmuz 1964 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan ve Gelır Vergisi ile Vergı Usul Kanununun bazı maddelerını tadıl eden 484 ve 485 sayılı Kanunların getirdıği yenı hukumler ortalama kâr hadlerının tatbik alanını bırdenbire genısletmiş ve bu sebeple de, mesele, buyük bır onem kazanmıştır. M B • ••••••••••••••••••••• Çınar'da buluşalım... >oısa Vergı Daıre sı belırlı bır sure ıçınde ılgılıden durumun ızahmı istıyecekür. Ilgilının beya nı, Vergı Daıresi Muduru, Mudur Muavını \e Ticaret Odası temsilcısınden kurulu bır komısyon tarafından tetkik edılecektır. Sozu geçen ızah tatmın edıcı bulunursa mukellefın bevanı kabul edılecek .bulunmazsa aradaki fark uzerınden cezasız olarak vergi alınacaktır. eorık açıdan incelendiği zaman ortalama kâr badleri müessesesinin istinat ettiği prensip esas itibariyle yerindedir. Zaten, mevzuatımıza da, Batı Almanyadaki benzeri bir tatbikattan nıülhem olarak 1450 yılında Gelir Vergisi ile birlikte girmistir. Ancak. sozu geçen muessese, tatbikatta. pıensıpıni zedeliyen bır huvıyete burunmektedir. Şöyle ki : Özel Komıs\onlar tarafından tesbıt olunan gayrısâfi nispetler istırahat ve eğlence yerleriyle taşıma ışlerıyle uğraşanlarda işletme gıderlerıne tatbik olunmak tadır. Bu gıderlerın neler olduğu da Mah\e Bakanhğınca tesbıt olunmaktadır. Bakanhk 28 Ekım 1964 tarihli Resmî Gazetede yayın ladığı yonetmelıkte ağır masraf unsurlarının hemen tumunu ışlet me gıderı olarak kabul etmıştir. Hıçbır onemı olmıyan PTT v s. gibi bırkaç masraf da sembolık mahıyette genel gider olarak zıkredılmı^tır. Bu durumda bır otel, gazino veya armatorun zarar etmesi ıhtımah asla bahıs konusu olmıvacak, dığer hir deyimle, sözugeçen işletmeler kâr etseler de etmeseler de bır vergı ödemek zorunda kalacaklardır. Bu hal'in, Gelir Vergisinin temel prensipine siddetle avkırı düstügü. yani. gelir yerine irabında zarar üzerinden de vergi alındığı asikârdır. Çünkü, bir lokanta veva otelde müsteri gelse de gelmese de vapılması zaruri bazı masraflar var dır. Kıra aydmlatma, mustahdem masrafları v s. gıbı Hıç musterı gelmedığı \a da az geldığı ahvalde dahi bu masrafların az da ol^a yapıldığı gozonunde tutulursa, ortada daıma oldukça yuklü bir işletme masrafı yekunu vani bir matrah mevcut olacaktır. Genel gıder ise yok denecek kadar az olduğu ıçın netıced» daıma bır «kâr» gorunecek ve muk^llef belkı de elde etmedığı bir kâr uzerınden vergı ödemek zorunda kalacaktır. Asgarî mukellefnetten baska bır sey olmıyan bu hal denız taşıma ışlerınde daha da bârız bır şekılde görulmektedır. Meselâ, bır gemı altı ay tamırde kalsa ve hıçbır ge lır elde etmese dahi tamır, amortısman, bır kısım personel ucretlerı v s. gıbı bazı masraflar vapacak ve sonra da kendısıne hıç, bır kâr sağlamamıs olan bu masraflar uzerınden vergı verecektır • i KlJma Tesisat Yaptırılacaktır Sümerbank Genel Müdürlüğünden: 1 Eskısehır Basma ve Maraş Tekstıl Fabrıkaları klima saç kanalları ve atomızor tesısatı (bırım fıatlar mutaahhıt tarafından teklıf edılmek suretıyle) ihaleye çıkarılmıstır. 2 Muvakkat temınat. teklıf olunacak bırım fıatlara göre hesaplanacak keşıf bedelının o,o7,5 u miktannda olacaktır. 3 Teklıf zarflarının en geç 7 Aralık 1964 Pazartesi günu saat 17 ye kadar Genel Mudurluk Muhaberat Servısıne gelmiş olması lâzımdır. 4 llıale evrakı 50, TL. karşılığında Bankamız Ankara Şubesınden veya (Galata'dakı) İstanbul Şubennden temin olunabilir. 5 Bır fabrika tesisatı ıçın veya iki fabrıka tesısatı için teklıf verılebılır. 6 Bankamı? ıhaleyı yapıp japmamakta veya dıledığın» >apmakta serbesttır. (Basın: 22426 . A 13613/14520) I1 f \ T i i Renoir Monet Utrillo Sisley Van Gogh Pissaro Gaugin ve diğer mejhur reuamların Tual üzerinde reprodüksyon tablolan Satış ve Teşhir Yerh ASLANLI KORNIŞ SANAYII Sirkeci Hüdavendigâr Caddesl No. 26 T e l : 27 40 06 İlâncılık: 3705/14531 TÜRK HAVA YOLLARI ANONİM ORTAKLIGINDAN 1 Ortaklığımızm 1/1/1965 tarıhınden 31/12/1965 tarihine kadar olan bır yıllık akaryakıt, yağ ve saır petrol ürünleri ıhtıyacı, kapalı zarfla teklıf alma usulu ile satın alınacaktır. 2 Bu ışe aıt şartname mesaı saatlerı dahılınde Istanbulda T.H.Y. Genel Mudurluk, Genel Sekreterliğinden, Şişhane Bölge Satış Mudurluğünden, Yeşilköyde Teknik • tkmal Mudurluğunden ve Ankarada Istıklâl Cad No. 8 adresinde TH.Y. Bolge Satış Müdnilügünden temın edılebüır. 3 İhale 25 Aralık 1964 cuma gunu saat 15 te îstanbul Gumuşsuyu No. 96 adresinde, T H Y. thale Komısyonunda yapılacaktır. 4 Ihaleye iştırak edecekler, 3 üncü raaddede belırll grunde ıhale saatınden bır saat evvel teklıf mektuplaruu, şartnamede ıstenılen vesaık ve temınat mektubu ile birlikte, THY İhale Komısyonu Başkanlığına bızzat tevdi edecekleri gıbı, ıadelı taahhutlu mektup olarak posta ile de gönderebılirler. Postada vâki olacak gecıkmeler kabul olunmaz 5 TH.Y ıhaleyı yapıp yapmamakta veya dıledığıne yapmakta serbesttir. (Basın 21605/14507) Tatbikattaki bu aksaklıgın, Yönetmelikte yapılacak bazı dejisiklikler ile önlenilmesinde, Gelir Vergisi gibi ileri bir vergi sisteminin temel prensipini zedelememek yönünden, kanaatimizce zaruret vardır. İNGİLİZCEALMANCAFRANSIZCA akadcmia Dersleri bitirenltre AVRUM SEYMttT BURSU Ocrttsiz tafsiliUı bnsür isteyiniz. YABANCI DİLLERİ ENSTİTOSO ı MEKTUPLA ve PLÂKLA KASIM 28 RECEP 23 tms Her Pazar Cumhuriyet'e Otell SnİDd* MÜZİKLİ ÖĞLE YEMEĞI Servis dahil 20.TL. OtebOt I I: 3 0 d a D i v a n V. 1 7 01 12 02 14 28 16 42 18 19 5,13 I ınektııplar Ne yapacağtz bu Teiefon Idaresini? benim gıbı vataııda!>lar da tdareden aynı sekilde şikâyetçı ise lütfen gazeteniz vasıtasiyle bana yazsınlar, birlikte bu iş bilmez, bilmedtğini de kabul etmez, hâlâ Türkiyede de ve milyonluk bir sehirde Anadolunun köylerindeki manyotolu telefonlardaıı daha beteri olanını bize kullandıran bu tdareyi nereye sikâyet edeceğimizi bir tesbit edelim de, ne olacaksa olsun, isterlerse benim telefonu kessınler, hıç olmazsa benden sonrakiler rahat etsinler Küçücük denen Atinada bile sehirlerarası telefonlar kutuva para atılınca konusulurken kocaman tstanbulda doğru dürüst 1000 metre mesafe ile konusamamak Ellerinden çelmivorsa bu isletmeciliği bıraksınlar, hususî bir tesehbüse veva bir yabancı sermaveve, onlar da kurtulur bu dertten, aboneler de. Teter, yeter, bıktık usandık artık bu teiefon derdinden. Telefonu icat eden adamcağız sağ olsavdı ve tstanbnla gelip de konusmak istesevdi karsılasacağı kepazelikten sonra bozulacagı sinirleri vüzünden bunu icat etti$ine bin defa nedamet ederdi sanırını . Burhan Karadayı Kadıköv Nordstern Han E ] 2 18 7 19 946 112 00 1.37112,30 Cumhurıyet 14510 CUMHIHUYETTD refrtkası: 106 | Bir acı şarkı Yaıan: Â; J, Cronin 365 I BtK ACI ŞARKI BtR ACI ŞARKI ı BIK ACI'SARKI 366 367 «Neden, siz içeri gelmiyor musunuz?» «Ben kajıtları tutmak zorundavım» dedı Sonra, tanı dbnüp gitmek üzereyken birden durdu. «Dinle bak, yasmı sorarlarsa, on altını geçtin.» «\ma, ben on altımı daha gelecek aj:n ikisinde bitirijorum.» «Geçtin, sersem, joksa jarışa sokmazîar seni. Oyle bir sev olursa ben de senin boynunu kıranm.» Arkasından ofkejle baktım. Ne hakkı vardı bana karşı bovle davTanmaya? Sonra, niçin yaşımı yalan sovlemek zorunda kalıyordum? Öfkeden ateş pusküre püsküre. çadırdan içeri girdım. Kâtip kısa boylu, kırmızı suratlı bir adamdı, ayagında kısa pantalon, dzerinde ceket vardı, boynuna da bir kuliip 'aovunbağı Ukmıştı. Can sıkıcı bir sev sormadı: üstelık, deftere imzamı atarken bana buyük bir ilgijle baktı, elini uzattı: «Senin çibileri biz bur'da görmcyi çok isteriz» dedi. Gülürnsedi, böylece, yaralanan benliğimi kurtardı. «Başanlar dilerim.» Di'jarı çıktım. Martin yerine gecmişti. Terence ile Josephine hâlâ görünürlerde yoklardı. Saat ikiye geliyordu. Bahsimüsterek simsarlan tahminlerini bağırmaya başlamışlardı. Yol boyunca ağır açır ilerledim. Baktım: Bir mUlik koşu için fiyatlar daha şimdiden tahtaların üzerine tebeşirle yazılmıştı. Bunu görünce, kendime güvenim daha da arttı: Beni, Purvesne eşit tutarak, en başta çösteriyorlardı, Simrns bizden sonra geliyordu. Daha da güzeli: Tahtalardan birinde, ben tek başıma başta geliyordum, Purves'le Simms'i eşit olarak, benden sonraya koymuşlardı. Martın'e kızmıstım artık, onnn yanına gıtmedım. lalnız, uzaktan görüyordum: Bafi pek kalabalıktı, çok iyi iş yapıyordu. Bır tabanca sesi havayı titretti. Ilk yarıs başlamıştı. Kalabahğı yararak parmaklıklara do|ru gittim: 100 yardanııı ilk kosucusu alana çıkmıstı. Arkasından ikincisi fırladı. Nora'nın yanına gitmek istiyordum. Aklıradan bır türlü çıkaramıyordum onu. Kafamı altüst eden bir alay diişüncenin arasına karısık bır biçimde bu da katılıyordu. Ama, bana o>le geliyordu kı, Nora yalnız kalmak istiyordu, gidersem islerı busbütün karıştırmaktan baska bir şeve yaramazdı. Üzerime tuhaf bir u>uşukluk gelmişti; anlatılamaz bir duyguydu bu: Sanki öyle bir takım kosullar arasına kıstırılmış kalmıstım ki boyun eğmekten baska yapabileceğim bir şey joktu. Parmaklığın önünde takıldım kaldım, koşuları seyrettim. Vakit geçtikçe, yarışlar birbirini kovaladıkça, sinirlerim de busbütün geriliyordn. tcim içime sığmıyordu; ayaklarımı oynatıyor, dizlerimi büküvor, bacaklanma esneklik vermeye çalısıyordum. Sıram geliyordu, geç kalmamalıydım. Kalabalığin arasından sıynlarak, gittim srabadan içinde esyam bulunan çantayı aldım; sonra, simsarların dizili bulunduğn sırmnın önfinden gecerek, giyinme odasına dogru yürüdüm. En basta hep beni g'ısterdiklerini gördükçe cesarctim artıyordu^ Martin'in önünde şimdi eskisinden çok bir kalabalık birikmişti. Eller uzanıyor, bahsimüsterek bileti istı.vordu. Merak ettım, onun tepesindeki tahtava bir bakayım dedim. lnanamıyordum. Saskınlıktan bir sarsıntı geçirdim: Bire bes ihtimal veriyordu bana. Tam ben oradan geçerken de, beşi sildi, altı yazdı. Bunun üzerine, tahtanın çevresindeki kalabalık bir kat daha arttı. Çadırdan içeri girerken tam bir saskmlık içindeydim. Olacak sey miydi bu! Martin aklını mı kaçırmıstı? Ben orada öyle, sasıra kalmıs, duraklamısken, biri sıkıca kolumdan kavradı, kendime geldim. Dazlak kafalı, günes yanığı, zayıf yüzlü, sıska, yaslı bir adamdı bu; arkasında kırmızı • mavi çizgili bir fanila vardı, rengi atmıs, eski bir pantolon da damarları fırlamıs bacaklannı ikinci bir deri tabakası gibi sanyordu. Adam, kolumdan tutmus, sarsıyordu beni: «Ben Pyrves» dedi, sırıttı. Sonra, çadırın 5bür ucundaki sıraya doğrn basıyla gösterdi. «Bu da Simms. Isittiğime göre, bizim gibi iki eaki «ampiyonu hartadan silmek niyetindeymis.» Simms soynnnyordu, asağı yukan çınlçıplaktı, bana dogru geldi. Purves'ten çok daha gencti o; yirmi altı, yirmi yedi yaşında ancak vardı. Bacaklan, kolları kı;a, kaslıydı, tıknaı göğsü keçe gibi olmus kara kıllarla kaplıydı. Fek tehlikeli bir kimseye benzemiyordu; pek ağır bir görünüşü vardı çünkü. Purves'e gelince.. a! hele bu pek riilünçtü doğrusu, mornğnn biriydi. Simms, güler yüzle: «E, başanlar dileriz, dellkanlı» diyordu. «Hodiri meydan!» (Arkası rar) Istanbulda telefonu olan her vatandas iddia ederim ki Teiefon Idaresinin dynyanın hiç bir yerinde olmıyan iptidai isletmeciliği sebebivle bir sinir hastası olmuslardır. Ve sinirlerinin bozulmasına sebep olan vakalar ise saymakla bitmez Karakovdeki büronuzdan 50 metre mesafedeki arkadasınıza, bankanıza velhasıl bir yakın yere teiefon edersinız, karsınızda va Yesilköy vardır ya da Büyükdere veva Tarabya santralı . Yine bir baska tarafı ararken bu defa Kadıköy cihetinde konusan iki abonenin seslerini duyar, konusmalarını dinlersiniz Aperevi elinize alırsınız, bir saat beklersiniz .diidük sesi gelmez Gelir, istenileıı* numarayı çevirirsiniz, bu defa devre bosalır, yeniden kendilifinden düdük sesi gelir Neler, neler .. Bılmem ki hangisjni anlatayım Bu tdare ki bizIerden bakım diye, yenileme dive bir sürü isimlerle para alır durur, fazla aldığı paralar Anayasaya muhaliftir dive iadesine Şura karar verir, müracaat edene öder, etmiveninkinin üzerine oturur . Hep, hep medenî bir memleketin Teiefon tdaresi ile alâkası olmıyan tesisleri için bizlerden âdeta haraç alır . Fakat onnn medenî memleketler telefonlan ile mukayese bile edilemiyecek kadar iptidai ve geri Teiefon Isletmesi yüzünden »inirleri perişan olan abonelerin ginirlerinl teskin lçin aldıgı ilâç paralarım neden ^ermez bilmem? Benim gibi sırf teiefon derdinden sinirleri perisan olan vatandaşlar neden bn tdare hakkında aboneleri tedrici olarak Tımarhaneye göndenneve başladığı lçfn dâva etmezler?. Eğer i aıgı Içfn öâva etmezler?. Eger VALİYE AÇIK MEKTUP Be>lerbeyınden Kemal Unen yazıyor: Beylerbeyl Yalıboyu caddesı (77) sayılı apartmanın altındakı 77A numaralı dııkkana fçkı ruhsatı verılcrek ıcklll ıja/lnu hahne getirılmış ve resmı kuşad sabık (Jskudaı Kaymakamı Munur Guney Be>lerbeyi HULdk Muduru Zelcı Avşar. muhtarlık \e beledıje ile emnıyel mensuplarıtıın ıştırakiyle yapılmıştır Bu hususu daha evvelce makamıni£a bır dılekce ile drzetmı; \e açıldıgı tarıhien tiuıruııe kadar apartmanda rahal ve huzurumuzun kactıeını ekseri geceler vjal Dirlere Kadaı radvo ve Dİkabın «ınanı Kadaı acılarak hep bir neırdan ı v i l U r ı cıktığı kadar hağırmak ve masalara lurıılmak «ırptıvle lepınmekte ve tlen çen ozleı sarfedilmektedir Bu dummlar muhielıt tanh lerde Bucak Mlıclıırlueııne ,ıfohen. (Jskuriar Kavmakamlısıns ve Makamını/j dilphcc ile muracaat edilmısse de netice uıbıtaca mahzur gonılmcdısınden iıin verilmi$tiı dive cevaplandınlmıstır. Bızler rabıtaca ızin verildi^mi bılıyoru2 ve dıvorıu ki. böyle aıle ocağının ortasına nasıl olurda ubıta mah7iır voktuı diye vazar buna havrel ediyunıı Herhanjfi bir cece eellnsin Ost dairede ntnrulsun rahat etmek vt arnmak imkânı var tnıdır, anlajll^ın Kanun hlc btr vakit vatandaşın rahatsı» edilmesinj amlr değildlr. u edilmektedir. Ancak bo meydana ait pltnların tatbikatını muteakip mezkur binanın cevresinde yapılacak btnalarla buffünkO »öze batan darumn ortadan kalkarmk vc meydan Azapkapı istikametlne kay | mıs olacaktır.» Karaköy meydanı düzeltilecek Gazctenlzln 24.1S.1964 tarihli nüshasında cıfean «Ba da bir fiktr. baslıklı yan Utrüller tarafından Incelenmlştlr. Karaköy meTdanında' I Ziraat Bankanna alt blna bu yere alt meri fanar plânında ı Tien mı merl imar plânında ı iıen muhafa