Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CÜMHURJYET 22 Kastm 1964 ıııı=ıııımıııııııııııiiiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı=ıııı Hollywood'u gezdim! AMERİKA MEKTUPLARI Loı Angeles'de bir meşhnr Hollyvvood; Hollywood'da bir meşhur Ely Levy var. Levy îzmirli bir Musevi. Columbia Şirketinin propagandacıbaşısı. Türkiye'den gazeteci, mebus, işadamı, Bakan, kim gelirse gelsin Levy'yi görür bir kere. Bizim için de böyle bir program hazırlanmış. Kalktık gittik. Columbia'nın yamacında eski bir bina. Içeri girdik. îki «madama» var ki, Levy'nin yaverleri imiş. Şimdi gelecek, dediler. Biraz sonra geldi Levy. Sıcak kanlı, hoş, neseli bir zat. 1912 de Amerika'ya yirmi yasında iken gelmiş. Hâlâ Türkccsini nnutmamış. Türklere de muhabbeti bol. Hele benim tzmir'de doğduğumn da öğrenince neşesi büsbütün arttı. Anlatıyor : Karataş, Karantina, Göztepe, Asansör .. Asansör ben orada iken yapılıyordu .. diyor. Ah o çipnra'lan tzmirin .. Ah o denizi .. Levy için Türk basınında o kadar yazı çıkmıştır ki, onu size anlatmak fnzulidir. Bu şöhretini kendisine söyledim. Gelir beni görürler... dedi. Bir defteri var Levy'nin, ber geleni ora\a yazmış. Bana gösteriyor : (...) tanırsmî Tanırım. Benim dosttnr o! Benim eve geldi, yemek yedik, çiftetelli Oynadık, zeybek oynadık. (.. ) tanırsın? öldü. Levy kalemi eline alıp defterindeki ismi bir çarpı işaretiyle »illyor. Ve yanına yazıyor: «öldü». Ve sayfalan çeviriyor : Bunu tanırsın? Asmıslar 27 Mayıstan sonra... Levy'nin koleksiyonunda kimler yok ki! Senatörler, milletvekilleri, Meclis Reisleri... Hepsini birer birer gurnrla gösteriyor : «Benim eve geldi, viski içtik, oynadık.» Columbia stüdyolarını o gun Levy gezdirdi bize. Tanında bir de Filipinli gazeteci vardı. Şişman kösemen bir zat. Ama onun derdi başka; benimki başka... Filipinli, artistlerle resmini çektirmek ister. Zaten Levy'ye geldi mi bir gazeteci, Levy'nin ona yapacağı en büyük hizmet, hattâ iyilik bn. Dogrosn bu konnda hayli nsta Levy... Stüdyolara doğrn yürürken yolda bir kız yakaladı. Oooo Gila! Gila Gohan!.. Heraen tanıştırdı bizimle. Londra'da dunya giizellik yarışmannda Ikincilik almıs Gila... Takma kirpikleriyle sanki yere yatırdınız mı gözlerini kapayan, kaldırdınız mı açan bir taş bebek. Oynadığı filimleri sayıp döktü heraen Levy. Çok parlıyacakmış. Oknynculan çekecek bir hayat hikâyesi varmış. Polonyalı Imiş, anasını babasını harbte kaybetmiş. Gel! Fotoğraf çektireceğiz! Bak bn baylann biri Türkiyeden ,biri Filipinden gelmiş, seni tanımak istiyorlar. Hangara benzer stüdyolardan birine girdik. Filim çekiliyor. Bir sahneyi dörtbeş kere tekrarlattı rejisör. Sonnnda : Oldu!.. dedi. Levy koştn jönprömiye'yi yakaladı getirdi : Bak bo Alex Cord! Çok iş var bunda... Bir resim... Beni omuzumdan itiyor. Istemez Levy, dedim, boşver... Şaşırdı. Yüzüme bayretle bakıyor : Peki, ne istiyorsun? Söyle bana! « Filipinli gazeteci ile Alex Cord yanyana dnrdnlar. Levy talimat veriyor. Jönprömiye, Filipinlinin sigarasını yakarken fotoğrafçı flâşı patlattı. Biliyomm ki, şimdi Filipinli oknyncnlar gazetelerindeki resmin sltında şöyle bir yazı okuyacaklar : «Ünlü yıldız Alex Cord, muharririmiz (...) mn çok azız dostudur. Kendisine demiştir ki, okuyuculanna selâm söyle, benim Filipinlilere öteden beri sevgira vardır, Filipin kızlarını pek beğenirim...> v.s. Biraz sonra Stella Stevens'i buldu Levy . Ben tanımıyomm ama bn da ünlü bir artistmiş. Filipinli onunla da bir resim çektirdi .. Levy bana gene sornyor : Söyle ne istersin? Gezelim, dedim, ber yeri dolasalım, konnşalım, yeter. Bir başka stüdyoda «Cat Ballon» filminin çekilisini seyrettik. Jane Fonda oynnyordn. Bir hayli dolaştık. Stüdyonun kantininde bir kahve içtik. Levy kapıdan girerken bagırıyordu : Şekerli biiir... ort» ikiii... Anlatsana, dedim Levy'ye, Hollvwood'un yıldızı neden •ondü? Şimdi daha iylyiz, dedi, yalnız eskiden daha çok filim çekiyorduk. Şimdi daha az filme o parayı yatırıyor, ama aynı kârı iağlıyoruz. Teşekkür ettik. Bay Levy arabasiyle bizi otelimize kadar getlrip bıraktı. Akşarn Life dergisinin sayfalar dolnsn yer verdigi bir eflenee yerine gittik. Sonra yıldızlar ve milyarderler mahallesi ünlü Beverly Hills'te bir gezinti yaptık. Orada bir tepeden Los Angeles'in gece manzarasını seyrettim. Şehir ısıklar içinde pırıl pırıldı. Otomobilden inip bir parça yürüdüm. Bunca ışık... Çocukluçumun ve gençliğimin duygnlannı besliyen bnnca ışık ne büyük yalanlan besliyordn. Kaç gündür şurada gördüklerim, doçrusnnu söyliyeyim, bende hiçbir etki bırakmadı. Hollyuood niçin doğru dürüst filim çeviremez zaten biliyordum. Gördüklerim, bildiklerimi doğrulamaktan baska bir ise yaramadı. Ely Levy de beni affeder; aldığım yıldız fotoğraflarını, biyografilerini, filim konnlarım kullanamıyacağım. Okul çaçında bize yutturulmuş naneleri, bngün oknl çağinda olan çocnklarımıza ve gençlerimize yutturmağa hakkım yok. | DÜŞÜNCELER | iiııŞııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımıınmıııııııııııııııııEıııı \liiliii. Hidiv liiılır lıii\M['ri ıli'yi'flcııılirili'ii'lı Belediye, tarihl kıymete sahip ve halen boş duran mülkleri değerlendirmeye karar vermiştir. Bu cümleden olarak Hidiv, Malta ve Çadır köşkleri, niteliklerine uygun şekilde halkın istifadesine açılacaktır. Bu konuyu incelemek üzere bir komisyon kurulmuş ve çalışmalarına başlamıştır. Komisyon, köşklerde lokanta tesisinin kurulmasında bir sakınca görmemiştir. Köşkler, halkın istifadesi ne açılmadan önce sigorta ettirilecektir. Demzfi meUîubu ıli içinde faaliyette tulunan Kur'an kurslannm sayısı ise. 50 si koy lerde olmak ü zere sadece 61 den ibarettir. 19S41965 öğretim yılında katacağından kimsenin şüphesi ol 19 u ilçe merkezinde ve 204 ü köy mamalıdır. lerde o'.mak üzere 223 öğretmenli• ğın açık olduğu görülmektedir. 914 Kasım 1964 te Denizli'de Millî Eğitim hizmetlerinin yerine Toplum Kalkınma Semineri» bir getirilmesinde köy ile şehir ve ka hafta boyunca şehrin havasına bir sabalar arasındaki farkın, sayıyı da fikir canlılığı getirdi denebilir. aşan bir kalite farkı halini almall düzeyinrie tertiplenen bu ilk sı. sonuçiarı bakımından üzücütoplantıya Üniversite ve Bakaniık dur. lar temsilcileriyle ilin daire müII merkezinde öğretmenlerin çe dürleri ve kaymakamları katılmış sıtli dernekler içinde gruplaştığı bulunuyordu. Dinleyicilere açık dikkate çarpmaktadır. Yazımızm toplantı, başta öğretmenler olmak başında adını andığımız dernekten üzere şehrin aydınları tarafından başka, «Denizli Öğrermenler Derda ilgiyle izlenildi. Valinin açış ko neği», «Ege Bölgesi Köy Öğretmen nıışması ile başlayan çalışmaları leri Derneği Denizli Subesi» ve «Toplum kalkmmasma inananlar«İlkokul Öğretmenleri Derneği» ile dan Necati Mutlu«nun başarı dile Meserretçiler» adı verilen tarafyen telgrafı şevklendirdi. Öncü sızlar, öğretmen kitlesini bej parbölgelerde girişilmiş olan çahşma çaya ayırmış görünüyor. Çeşitli lardaki hatalan da dile getiren uz manların yanı sıra. Devletin ve okullardan yetişme, Turkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federastabiat'ın aldatmaları sonunda az ge yonu veya Milliyetçi Öğretmen lişmiş ülkelerde yaratılmış olan Derneğine federe yahut eğilimli ortamın çetinlikleri, ikili yapılarolma dışında Türkiyedeki fikir adan doğan güçlükler sözkonusu ekımlarınm bu bölünmeyi hangi öl dildi. En ilgi çekici tartışmaların çude etkilediklerini soylemek ko•müeyyide', gönüllülüğün yanı sı lay değildir. Bize kalırsa önemli ra mecburiyet ve zorlama konulaolan bu bölünmeden daha çok bu rında toplandığı görüldü. «Müeyyi durumun yarattığı aksaklıklar, çe Bu şehrin temsilcisi olarak «Dedenin dozunu bulmak çok güç okismeler ve sürtünmelerdir. Karşı nizli horozu>nu öne sürmek Palur» gerekçesiyle yalnız gönüllü lıkh suçlamalara kadar uzanan mukkale'nin hakkım biraz yemek çalışmalara yer verilmesini sabir hava içinde milli eğitim hizmet olacak. Şehrin 20 kilometre kuzevunan bir profesöre karşılık, her leri nasıl görülür, halk ve köye yinde bulunan bu tabiat hârikası, gün halk ile temas halinde olan yönelen çalışmalara öğretmenler yurt içinden olduğu kadar yurt bir kaymakamlar grupu aksi tene ölçüde katılabilirler? Öğretmen dısından da binlerce turisti her zi savundu. «F.A.O. Turkiye Rapo lerin tümünü kuşatan bir dernek yılın dört mevsiminde Denizli'ye ru» adını taşıyan, (2^ fakat Prof. içinde fikir ve görüş ayrılıkları çeker. 33 derece sıcakhğındaki şi Baade raporu diye ün yapan bir normal sayılabilir, fakat herkesin falı suyu, Hierapolis şehrinin ayak raporda yer alan «mecburî iş serayrı baş tutması, yapma ayrılıkta kalmış olan kalıntıları, bugün visinin ihdası>ndan söz açılması larla bir meslek kütlesini işe yara de kuslarm ve kertenkelelerin ca tartışmayı demokrasi anlayışma ka maz hale getirmesi, en çok öğretnına kıyan zehirli gazları ve ılık dar sürüklemiş oldu. Bu konulamenlerin ve yurdun zararına olur. güz güneşinde insanı karlı manra millî plânda yer verilebileceği, Uyandığı görülen birleşme eğilimi zaralara alıp götüren travertenle köy kalkınması şeklinde anlaşılan ri ile Pamukkale'ye Denizli pek • toplum kalkınması»nın gönüllü nin gerçekleşmesi bizim de dileği mizdir. çok şey borçludur. Bu borcunu, çahşma esasına dayandınlmasındaVali konağından «tekçi. denilen ki faydalar uzlaştırıcı bir hava ya oplum kalkınmasınm çeşitli halk meyhanelerine kadar her tür rattı. örneklerini vermiş olan Şirin lü resmi ve özel binanın duvarla • köy'deki istifadeli saatler, ilruıa asılan fotoğraflarla ödemeye erçekleri gizleme ve olaylan çe ölçüsünde bir çalışrnanın eşiçalışır. görmemezlikten gelen rahatlık ğinde olan Tavas'taki gözlemleri Tarih ve tabiat zenginliklerine, havası içinde nefes alma, «idamiz ve bir haftalık çalışmalanna çevrenin özelliklerine sarılarak re»nin bir özelliği olmakta sürüp katıldığımız Denizli Toplum Kalşahsiyet kazanma yarışmda olan gidiyor. Resmî raporlarda tek kekınması Semineri bizi şu sonuca şehirlerimiz ve kasabalarımız Delime ile «yoktur» denilen «gizli din götürmektedir: helva yapabilmek nizli örneğinden dersler alabilireğitimi», il içinde sayısı bine vaiçin gerekli her şey vardır. Eksiler. Bölgesel çeşnilerin ve renkrajı «mahalle mektebi» ve «medreği duyulan şey helvayı kimin ve lerin millet kumaşında bir «atku se>leriyle düşündürücü bir konunasıl yapacağıdır. Bu soruya ceolarak, •çözgü»ye yeni değerler dur. Bu ders yılı başmda Denizli vap ararken yurt gerçeklerinden yola çıkılırsa güvenilir çöziim yol lan bulunabilir. Çünkü Turkiye umut verici gelişmeler içindedir. elikli Çınar'ın gölgelediği ve iki minareli bir yeni caminin arka fonunu teşkil ettiği havuzun baş köşesinde kurulmuş olan tunç horoz. gelişme içinde bulunan bir şehrimizi dile getiriyor: Denizli. Ayağına çevik otobüsierin, istenilen yerde yolcu alıp indirdiği 52 kilometrelik tzmir Denizli mesafesini 4.5 saatte almakta oluşları, uzun ötüşlü «Denizli horozu»nun temsil ettiği bu şehri. Orta Anadoluya ol duğu kadar batıya ve güneye de kolayca bağlamaktadır. Meserret kahvesinin bitişiğindeki, yakın bir geçmişte Demirci Efe'ye karargâh olmuş bina bugün «Merkez İlçe Öğretmenler Derneği» nin lokalidir. Kurtuluş Savaşı sırasındaki şiddet hareketlerine bir gerekçe olarak, «Bir memleket, ya ilim, ya da znlüm ile idare olunur. Biz ilim sahlbi olmadıjpmız için, zulüm ile idare zorunda kaldık» diyen ünlü efenin hâtırası, (1) şeh re tepeden bakan bu meydanda dolanır durur. Şehirde köylü pazarlannın kurulduğu pazartesi ve perşembe günleri sevimli yüzleri ve göz alıcı giyimleriyle köylü ge linleri, çocuk dileğiyle, bu meydanda bir aşağı bir yukarı gezinir ler. TÜRLON Türk Nylon 6 ipliği 60/12 , . . . , ^ ^ 1 . 40/8 2O/İ ........... 15/1 ......... Büküm D r Yazan: Doç, Dr. Gavit Grhan TÜTENGİL 75 „ 80 45 TL/Kg 55 ,, 5 , , " YUKARIÛ*ıKl TENZİLÂTL» FİYATLARLA SATIŞLARIMIZA ''4964'YIU SONUNA KADAR DEVAM OLUNACAKTIR TEL:33121589 2644 BURSA İlancmk: 3456/14313 Özel okullann ücretlerini Valilikler tesbit edecek 1964 1965 yılında özel okullann öğrencilerden alacaklan ücretler, özel öğretim kurulları kanunu çıkmamış olduğundan, valilikler tarafından tesbit edilecektir. Millî Eğitim Bakanlığının bu konudakl karan valiliklere tebliğ olunmuştur. ANKARA SANAT TİYATROSU Memleketimizde 10 parmakla dak * tilo makinesine bakmadan yazı yazan 432 genç daktilo sekreter kurslanndan mezun olmuş ve dün diplomalarını almışlardır. Mezunlar törende sağ ellerini yazı makinelerinin üzerine koyarak şu yemini etmişlerdir: «On parmakla bakmadan yazma metodunu hiç bir suretle bırakmıyacağıma, asla metodsuz daktilo yazmıyacağıma, daima gayretli ve çalışkan olacağıma, her yerde ve her zaman iyi ahlâk ve fazilet sahibi olarak tanınacağıma, namus ve şerefim üzerine yemin ederim.» Daktilo Sekreter kursundan mezun olanlar yemin ettiler Gorduğu buyuk ilgı karşısında haftalık oyun adedi 7 den 12 ye çıkarılmıştır. Pazartesi hariç, her gün matine ve suare için yerlerinizi önceden aldırmanız rica olunur. (HAS: 1882/14288) Batı Almanya tmar ve İskân Bakanı geliyor Batı Almanya tmar ve tskân Bakanı Paul Lucke, yarm akşam uçakla şehrimize gelecektir. Aynı gün Ankaraya gidecek olan Paul Lucke, hükümet temsilcileriyle bazı görü.şmeler yapacak. perşembe günü tekrar Istanbula dönecektir. G T KENT OYUNCULARI • • • • Son dört hafta Gelecek Oyun 21 Aralıktan İtibaren • J Komedi 3 Bolüm >•••••••••••••••••••••••••»••••••••••«>••• /14302 Reklâmcılık T AS R AL I «Samsun» gemisi de Holândadan yola çıktı Holânda tezgâhlarmda yeniden tâdil ve tamir edilen «Samsun» gemisi, tstanbula gelmek üzere Holândadan yola çıkmıştır. «Samsun» ve «tskenderun» gemileri yılbaşmdan itibaren Hayfa Barselon hattında çalıştınlacaktır. BURROUGHS CORPORATION a \vorld rono\vncd nıanufacturer of ofl'ice equipment is accepting applications for the position ol Ser\ice Representotive Electronic Data Processing Systcıns. Positions nvailable in Turkey and in othcr coııntries iıı the .Mediterranean arca. To qualify for these well paid career opportunities applicants shoııld possess a good knowledge of English and prior sııccesslııl evperience servicing electronic equipment in oııe or nıore of the follovving fields: \ KASIM 22 RECEP 17 V. 1 6.54 12 00 14 31 16 45 18,21ı 5,07 U (1) Bk. Prof. Y. Abadan, Mustafa Kcmal ve Çetecilik, İstanbul 1964, S. 58, Not 48. (Varlık Yayınlan) 12) Bu ilgi çekici rapor, önce tek< sîr" halinde çoğaltıldıktan sonra, Turkiye Cumhuriyeti 2ttaat BOIKİ kası 104. Yıldönümü Yayınlannda çıkmıştır. Ankara 1962. 206 sayfa. ' ; 5 lirj». I Tifdruk fotoğrafçılığında öğretmen nezaretinde yetiştirilmek re askerliğini japmig, 25 yaşını geçmemiş, siyah beyaz forai çekimınden anlıyan elemanlar aranj^or. Cumartesi, pazar hariç, iş saatlerinde, Divanyoln, Türbedar Sokak 22 numarada Hayat Mecmuası'na müracaat. (BA.TEŞ Reklâm 98/14298) Elpman Amnıvur *ttMIMimitlttttttttt«t*tt«ıınm«iin«»ı»ı E. ] 2 08' 7 14' 9.45 12 001 1 36 12,21 24 Ciltlik SERVET OZMEN İle YuK. D. Mimar ALTAN ÖZBUDl'N Evlendiler Cumhuriyet 14327 , Coınınunications Nnvigation lııstrunıentatioı. Aııtomatioıı Cunıputatioıı Successfııl applicants \\ill be c\jiected to pass \vritten aıul practical e\aıııinations as a demonstration of their qualifications. Accepted caıulidates will atteıul a 16 «eek training prograııı in either the L'. S. or Eıırope oıı a fııll salary e\penses paid basis. Interested applicants are reqııested to sulımit a conıplete resıınıe of their age. edııcation, \vork e.\perieııce, ıııarital status and starting salary requirements to: The Personnel Manager, Bıırroııghs International. S. A. Fribourg Stvitzcrland. ENCYCLOPAEDIA BRITANNICA gelmiştir AMERIKAN NESRİYATI BÛROSU Gilılısırıy Lıoo Mığııısı Taaı N< 7 İstanbul T«l • 44 26 36 Mıınalpasa CJÜÜÎSI N I 61 tınijıftır Ankara Tıl 1? 73 18 Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığından: Fakültemiz Öğrenci Kontenjamnda 11 açık bulunmaktadır. 1964 1965 öğretim yılı Üniversite Giriş Sınavlaruıa katılan öfrencilerden isteyenlerin en geç 28 kasım 1964 tarihine kadar Fakülte Dekanlığına bir dilekçe ile başvurmaları. (Basın 21990 A. 13358/14317) [lâncılık: 3578/14310 MEVLİT î Ziyaettin Sağıroğlu'nun Kıymetli eşim olümunun 40 ıncı günü ulan 2411964 Salı günü iklndi namazından sonra Kadıköy İskele camiinde azlz nıhu için Mevlid okunacaktır. Akraba, dost ve arzu edenlerln teşriflerl rica olunur. Eşi Nezihe Sağıroğlu Ş Cumhuriyet 14292 ı» r m • Cumhu r iy et'e Öğretmenlerin suçu tlkokulu Müdürii nedir? Pınarca mektuplar Or 5 KİRALIK IŞ YERI BANKA VE ŞÎRKETLERE KALORİFERLt 8 4 3 ODALI KATLAR, BÜRO VE MAGAZALAR Bankalar, Şair Ziya Paşa Cad. Tel.: 44 60 86 HIGH SCHOOL MÜNAKASASI Nişantasından H. Cnsal yazıyor: HİGH SCHOOL tngiliz Erkek Lisesinde Türk bayragına karsı gösterilen saygısızlık olayı üzerine Millî tğıtim Bakanlığı müfettişleri de hassasiyetle durmuş ve tngılız Müdürün Yardımcısı olan Türk Müdürü vazifesinden uzaklaştırmıştı. Bu olay gazete sütunlarına intikal etmis olmasına rağmen, maalesef okul hiç bir önlevici tedbir almamakta ve Türk bayrağını vestiyerde helâ kapısının duvarına dayalı olarak bulundurmaktadır. Hattâ bu okulun değerli mezunları dışında kalan, Robert Efendi ile N. Artel adlı iki kisi; yinr bu gazete sütunlarmda Türk bayrağına gösterilen saygısızlığı savunmaya yeltenmektedirler. Bayrağın; millî varlığımızm sembolü olduğunu idrak edemiyen bu kisilere ihtar etmek isteriz ki; bizim ananelerimiz, millî hıslerimiz onların zihniyetiyle asla bağdasamaz. Onlann Batılı zihniveti olarak vasıdandırdığı toplum anlavısı; Uayde Park cinıenleri üzerinde, Soho ve Picadilly meydanında yetisen de.jenere neslı temsil eder Biz; garp zihnivetinı temsil etmekten uzak olan bu kütleyi değil. vakur ve asil çarp bamlelerini örnek almaktayız. Evet maalesef Hiçh School Erkek Lisesi: a) Millî KC'itim Bakanhfi tedris sistemi ve kurallanna lâyık olduğu önemı vermez. bu okulda: nazari bılgılerı peklestirecek öçretim lâboratuvarları. spor tesis ve âletleri voktur. b) tngiliz öğretmenlerden bazıları: öğretmenlik sorumlulujunn takdir edebilecek nitelikte değildir. tngiltereden eenç vasta staj mahivetinde gelirler, talebe psikolojisini kavrama kabiliyetleri zayiftır. Buna rağmen; bir öğretmen (Aritmetic, Algebra. Geometry. Physics. Biologv) gibi en önemli bes dersi tek basına verir. Bunlara rağmen; olaylan daba evvel taakikî cephesiyle göremediğimiz içindir ki: çok daha üstün vasıflardaki özel okullarunıza lâyık olduklan önemi vermiyoruz, Bu; yanlış, bütün cepheleriyle hatâlı bir adımdır. Artık bunu idrak etmeliviz. (Cumhuriyet 14289) Faal 1U486,14322 CllMHUKIVKTIn I errıkasn 100 ;f ; 1 llllllllilllllllllll! Bir an şarkı BtR AC1 ŞARKI 347 Yaıan: A. J. Cronin Çeviren: * : Vahdet Ctiltekm luıııııiıııılllliltllllııiiitiııtnttıııiuiluİ 348 BtR ACI ŞAKK1 BİR ACI SARKI 349 öğretmenimin evine doğrn yürüdüm. Içimde hâlâ bir coşkunluk, ayrıca bir de kendime pek öncm verir gibi bir duygu vardı. Terence'nin beni aramış olması, herkesten hızlı koşabılecegime dair içimde eskiden berı duyduğum inancın bir kat daba kuvvetlenmis olması koituklanmı kabartıyordu. Çok hızlı koşabildiğimi, ilk önce, babama hekJm çağırmaya kostngum akşam öğrentniştim, sonra da kendimi sıkı bir biçime koymak için gösterdiğim çaba arasında bn inanç bende iyice yerleşmişti. Bnnnn yanlış bir inanç olmadığnıı gösteren elle tntulnr belgeler de vardı ortada: Ardencaple Şahinleri ile çalıştığım sıralarda, yıllık spor gösterilerinde, ondörtten küçükler arasındaki kosnyn iki kere ben kazanmıştım. Evet, hiç kuşknm yoktn, bu bana vergi bir şeydi, tıpkı bazı mübarek din adamlanna Tann'nın verdiği göğe yükselme yeteneği gibi bir şey. Gerçekten de, koşarken, çıkardığım rüzgârdan dolayı, sık sık bana öyle gelirdi ki, bir an için, ayaklanm yerden kesilmiş, havada nçuyornm. Bütün bnnları gözönünde bnlnndnrarak, üstünlüklerimden faydalanmayı düşünmek hakkımdı elbette. Terry'nin o güzel teklifi gayet yerindeydi. Martin Donohne de benim üzerime bahse girismek istiyorsa, bn da, hem bizim kanşaraıyacaçımız bir isti, hem de pekâlâ olağan bir şeydi. Bununla birlikte, bn işin Ellison yarışmasiyle çatışması bakımından içim hiç de pek rahat değildi. îamaç Sokagı'na gellp de öfret menimin odasına doğrn merdivenden ynkarı çıkarken, karar verdim: Son sözü ona bırakacaktım. Çoktan masaya oturmuş, beni bekliyordu. Bir yandan da, büyük bir ilgiyle, bir yıgın kâğıdı karıstırıp duruyordu. Oturmam için öbür sandalyeyi işaret eder, ken hemen söze başladı : «Laurence» dedi, «talihim çok yaver gitti, son on yıllık Eliison imtihan kâfıtlarını ele geçirdim. Onları okumak çok faydalı oluyor.» «îa, öyle mi, efendim?» «Birincisi, on kâfıttan altısınd» konn takoçya tarihinin onaltıncı yüzyıl kahramanlarından biri üzerine. tkincisi, bakıyorum tam on yıldan beri secilen kahraman, hep tskoçlar Kıraliçesi Mary.» «Ne çıkar bundan?» «Pek bir sey çıkmaz» dedi, sakalını çekerek gülümsedi. «Ama, gene de, bir tahmin olarak, bana öyle geliyor ki, onaltıncı yüzyıla ayrı bir önem vererek şn talihsiz genç kadınla yanındakiler üzerinde daha çok duracak olursak hiç de zararlı çıkmayız. Andrew Lang bize yardım eder bnnda. Kitaplıktan bngün onnn hayatmı aldım. Zavallıyı ne de kornyor!» Kitabı açıyordn, kafamın içini aydınlıga kavuşturmak tasasiyle, ben atıldım : «Başlamadan önce, bir şey söyliyeceğim, efendim.» Sonra anlattım: Amcamın o|In beni Ellison imtihanından iki gün önce yapılacak bir »por yarışmasına çağınyordu; simdiki halde kabnl etmiştim ama, o bunu herhangi bir şekilde be nim imtihanı kazanmaya engel olabileceğini düşünürse koşudan bemen vazgeçerdim. Gözlerini bana sefkatle dikerek, düşündü. O anda yüzüne öyle sâf bir vakar gelmisti ki, o gülünç sakatlığını, asırı içliliğini, kocakarıvari hallerini ortadan silip götürmüstü. Birdenbire, onu ne kadar sevdişimi, içimde, daha derinden duydum. «A, Laurence, bence tam böyle bir sey ister sana» dedi. «tmtihanlardan önce çalıştnaya bir ara vermelidir, hep bunu söylerim ben. Hele acık havada bir çün çeçirmen çok iyi olur.» Mantı|a dayanan bu beğenis içime büyük bir ferablık verdi. Yeniden canlanan bir atesIe, öğretmenimin karsısına oturdum, Kıraliçe Mary'yi daha derinden incelemeve basladım. XXX Gene o akşam, ders bitip de öğretmenimin evinden çıktığımda baktım Nora yok. Hava iyi olursa, Nora, sık sık, Park'tan geçip, beni karsılamaya gelirdi, A12 numaralı evin öııündeki lâmbanın altında bekler bulurdum. Sonra, kol kola girer, onnn evine kadar gezine gezine gelirdik. Miss Donohue, kızarmış ekmek üzerine tavşan eti koyar, birer bardak kakaoyla yerdik. Miss Donohue bu gibi seylerde pek nsta olduğunu düsünür, kendini göstermesini severdi, bo|azına da pek düşkündü. ÖJretmenimin benden derslere kendimi daha çok vermemi istemesi kır gezintilerine set çekmşiti, Nora kendisi de bir daha istememisti. (Arfcaa var) han Türkmen yazıyor: 1961 yılındanberi oğTetmenlik yapmaktayım. 291 sayılı kanun gereğince, ilkokullann kapalı olduğu dört ayda vatanî vazifemizi yaptık. Bu dört ay zarfında maaşımızı alamadık. Bu eğitim devresi bitince bizi, Trabzon İli emrine verdiler. 1 F.kimde Trabzona geldik. Vazife ycrlerimizi öerenmek icin, bir hafta da kaldık. Meticede öğrendik. «Maaş larınızı. kadrn gelmediğinden veremi}oruz» dediler. «Ne zaınan gelir> diye sorduğumuzda 15 Ekimde gelir dediler. Ekim çıktı. 1 Kasım oldu. maaş yok. «Ne zaman gelir. diyoruz. o zaman diyorlar. Biz öğretmenlerin sucu nedir? Harcırah yok. Ücret yok. Maaş yok. Biz. ne yeyip icelim? Nereden geçimimizi sağlıyalım? Hangi devlet memurları böyle ralışıyor? Pınarca İlkokulu Müdürü Orhan Türkmen Of • Trabzon Obruk İlkokulu 1962 yılında yeni yapılmıs olup. okulumuz henüz ders araçları ve çocnk kitapları yönünden oldukca fakir bir durnmdadır. Köylü vatandaşlarımıziD mall durumları bdlgeje gore çok geri olup; eecimlerini zor temln etmektedirler. Okul için gerekli yardımlara güçleri yetmemektedir. Öğrcnciler den kiuplarma muvazi olarak çeşitli mevznlarda yazılı hikâve kitaplarına da çok samlml ve lcten çelen bir arzu ile sarılmaktadırlar. Gazeteniz vasıtasiyle bizlere >ardımcı olmanızı arzu eder, ya pılacak yardımlara şimdiden teşekkürii bir borç biliriz. Obruk Köyi) tlokulu Müdürii Mnammer Kendi KonyaObruk Kîlap isfeyen köy çocuklan Şişliye çocuk bahçesi Şlşll'de oturan bir okuyucumuz yazıyor : Bizler Şişli Hanımefendl SoI ıkta oturmaktayız. YaTrulanmız sokaklarda. beı an başlarının ncunda eksik obnıyan bir kazadan bihaber oyun oynamak tadırlar. Vasıtalann her «anlye Eırall gibi gelip geçmesl onlaı İçin büyük bir tebllke teşkll etmektedir. Bizler gibi aynı dertte olan Kocamansur., Perihan. Ukenderoğlu ve Ekserciogla sokaklariyie., Siracevizler Caddes) halkı da aynı durumdan Jİkâyetçldırler. Bmaenaleyb bu mıntıkada tek bir çocuk bahçeslnln dahl bulunmaması. yeni bir çocuk bahçeslnln tesfslnı ıcap ettirmektedlr. Sevgili yavrularımızın bayati bn verllecek karara bağlıdu. I . I I