25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKİ CUMHURİYET 18 Kasım 1964 ıııı|ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiMiııııııııııııımıııııımııııııııııııııııııııııııııııiMiıııııııııııııı=ıııı Dolaştıkça AMERtKA MEKTUPLARI: Bagân, Los Angeles'e gitmek için San Francisco'dan ayrılıyoruz. Güzel bir şehir burası. Yer yer Istanbul'u hatırlatan kesimleri de var. Ancak kentin özelliklerini anlatmaya girişecek değilim. Ne zaman kalemi elime alsam ve «Amerika» diye baslasam, bizim rahmetli pederin çesitli vesilelerle tekrarladığı bir fıkra aklıma geliyor: Teni gelin sabah, akşaın, gün bir hafta yedi demez, Müezl i n efendinin önüne hep kabak yemeği sürermis. Dolması, kızartması, haşlaması, etlisi v e daha bilmem nesi. Bir tenbih, iki tenbih; efendi bakmış, hanım aldırmıyor. O kadar canına tak etmiş ki, bir ezan vakti şerefeye'fırlayıp elini knlağına attığında, başlamış nsulünce ve yanık yanık okumaya: Akşam kabah, sabah kabah, usandım ya Resullallah!.. Ayrıca bir başka yanı da var bn gezi isinin... Renkli, fotoğraf, filim, sinema derken insanlar gezmeden dünyayı dolasmaya basladılar. Böyle olnnca âlem; seyahat yazılarının çeşnisi de değisti. Artık bir yazar. dâvei edildifi iilkede çevresine bakıp bakıp da : Aman ne güzel memleket, nüfusu bu kadar, büyüklüğü şu kadar, yesil mi yeşil, temiz mi temiz. rahat mı rahat... diye kesmeye başladı mı, olmuyor. Sanırım bir başka ülkeyi yazarken Türkiye bakımından değerlendirmedikte coğrafya kitabı «malumatı» na kayılmış olnr ki, gereksiz. Bnnun için nereye gitsek bizim Türkiyemizi ilgilendiren açıları kucaklıyoruz. Tabii bu temasların hepsini yazmaya imkân yok. Bavnl elde, o şehir senin, bn şehir benim, uçak, otomobil, tren, otobüs, otel, motel... Bir kere daha yazdım sanın m : Memleket değil, kıt'a geziyoruz. Burada «Southern Pacific Railroad» ın temsilcisine soruyoruz: Kaç lokomotifiniz var? 2207 dizel, 11 bin mil nznnlnğnnda yolumuz vardır. Kaç kişi çalışır? Sekiı bini beyaz yakalı olmak üzere 30 bin kişi kadar... Bizim T. C. Devlet Demiryollarında galiba (yanılmıyorsak) altı yedi yüz lokomotif ve 40 bin kişi vardır. Durum nasıl? Demiryolu isletmeleri parlak dnrnmda değil. Bizimki gene en iyisi. Şirketlerin çoğu çıkmazda, zararda. Karayollan nakliyatı ile yarısmak zor. Avrupada da aynı durnm var. Ne tedbir aldınız? Bir «Kamyonla Nakliyat şirketi» kardok. Uzun yolda tren başan sağlar. Bazan kamyonla aldığımız malı, yükleme boşaltma masrafından knrtnlmak için kamyonla birlikte trene yükleriz. Demiryolanda işçi sayısı da gün geçtikçe düşüyor. Bnnnn üç sebebi var: Dizel lokomotiflerine bnharlı makinelerden daha az adam yetiyor, merkezî trafik sistemi yerleşiyor, Işletme daha rasyonel hale soknlnyor. Bnnnnla beraber işçi gayısını düsürürken emek fiyatına da dikkat ettnek gerek. Emek daha ncnzsa böyle bir ledbire lüznm olmıyabilir. East Chicago'da tnland çelik fabrikasında soruyoruz: Bir çelik fabrikası knmlnrken önce ne düsünülür? Adam gayet kesin ve rahat cevap veriyor: Pazara yakınlık. Her bakımdan taşıma kolaylıgı. (Bizim Ereğli'ye selâm!) Amerikaya Doğadan halı ithalin e ait rakamlar: tran: 3.844.720, Pakistan: 1380.075, Hindistan: 1.563.391, J». ponya: 132.897, ve en sonra Türkiye: 36.552! Ve balıkçıhğa dair birkaç rakam: Nüfus Balıkçı sayısı Tılhk istihsal Norveç 3.560.000 100.000 1.200.000 tzlânda 150.000 16.900 350.000 Türkiye 29.000.000 15.000 90.000 tnsan gezdikçe, şordukça bozuluyor. San Francisco fahrî Konsolosumuz kendisinin araya girdigi bir ticaret işinde bizim ihracatçının nasıl knrtlu incir gönderdiğini ve mallann nasıl Amerikaya sokulmadığını anlatıyor. Ah Türkiyemiz, vah Türkiyemiz... Ne zaman aklı basında, namnsln, sağduyu sahibi insanlann sahip çıkacaklar sana?.. Bngün Los Angeles'e gidiyornz. Görelim bakalım Holivnt'a. Belki gözümüz, gönlümüz açıhr. 1 D Ü Ş Ü N C E L E R | llllElllMIIIIIIIIIIMMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIlEllll A k 1» BUGÜNKÜ A I» • • • • mayeyi kabul etmeğe taraftar olmadığımı söylemek istıyorum. Zan nederim, Türkiyede yabancı sermayenin kayıtsız şartsız kabul edılmesini isteyenler, aşırı liberal düşünceli bir ufak azmhktan ibarettir. Büyük çoğunluğu ile efkârı umumiye. şartlar konulmasına taraftardır. Bütün mesele, bu şartları makul ve insaflı bir şekilde tâyin ve tespit etmektir. Yukarıda tahlil edilen incelemenin sonunda, yabancı sermayenin bazı şartlar altında, kabulünün doğru olacağı ifade ediliyor. Bu şartlar şöyle tarif ediliyor: • Yabancı firma veya yabancı sermaye. kalkınma plânınca öngörülen bir tesisi kuracak ve belli bir süre için işletecektir. Tesisin mülkiyeti, başındanberi. devlete ait olacaktır. Böylece. yabancı serMal talepleri gün geçtikçe maye, teknik yardım ve bir miktar dış sermaye sağlıyacak, ama artıyor tesisin, devamlı olarak, yabancı Son bir hafta içinde dış piyasakontrol altında kalması önlenelardan İstanbul Ticaret Odasına 65 Böylece, döviz çıktı girdi hecektir^» Yazara göre, yabancı serfirma müracaat ederek memleketisabmı, sadece döviz şeklinde vumayenin kabulü için daha birçok mizden mal almak istediklerini ku bu'.an hareketi ere inhisar ettiusullerin bulunması mümkün olbildirmişlerdir. rerek, 39 milyon lira girdi, 124 duğu gibi, bazı az gelismiş ülkeYılbaşının yaklaşması münasemilyon lira çıktı gibi bir neticeye ler yabancı sermayeden en avanbetiyle Amerika, İsviçre ve Batı AIvarmak, yanıltıcı ve dar bir görütajlı şekilde yararlanma usullerimanya gibi memleketlerden hediyenüşün mahsulüdür. Döviz Bilânni çoktan bulmuşlardır. lik eşya ve kunı meyva talepleri çosunu doğru olarak çıkarmak Bu ülkelerin hangi ülkeler olçok fazladır. için, yabancı sermaye ile kurnlan duğunu ve bu usullerin nelerden Bundan başka Libyadan şeker, tesislerin, döviz hareketleri üzeibaret olduğunu öğrenmemiz çok ve baharat, Belçikadan dolu Türk rinde vasıtalı tesislerini de nazafilmi, Pinlandiya ve tngiltereden ha rı itibara almak gerekir. Bu te faydalı olacaktır. Herhalde, incelemede teklif edilen usulün, özel h, Fransadan dondurulmuş balık sisler neticesinde ithalâtımızdakl mahiyeti ve özel teşebbüsü tanıve Almanyadan da saf yılan zehiri tasarruflar ne olmuştur? Varsa, istenmektedir. yan bir memlekette, genel olabunların icap ettirdiği munzam rak, kabıli tatbik olamıyacağı Aynca iki yabancı firma da müithalât nedir? İthalât üzerinde vakanaatındeyim. Belki bu usul, messillik için müracaat etmiştir. O satlı tesislerin bakiyesi müspet bütün iktisadî hayatın devletin da Neşriyat Müdürlüğu bu istekleise döviz girdi çıktı hesabına Zikredilen incelemede yazar, yari dün bir sirkulerle bu gibi tacirelinde bulunduğu bir ekonomide müspet bir unsur olarak ilâve bancı sermayeye karşı menfi bir lere duyurmuştur. tecrübe edilebilir. Bununla beraedilmelidir. Yine mezkur tesisler bir tutum takınmak ve Türkiyededolayısiyle ihracatımızda bir ar ber, bu şartlan kabul edecek yaki tatbikatin kötü neticeler verdiTaksimde yer altı dükkân tış vuku buldu ise, bu da müs bancı özel sermayeyi bulmak koğini iddia etmekle beraber, yazısıinşaatına başlanıyor lay olmıyacaktır. Yabancı sermapet unsurlar hanesine ilâve edilnın sonunda bazı şartlar altında, Taksim Gezisinin altında 14 dükyenin kabulü için şartlar üzerinmelidir. Vasıtalı tesislerin besabı yabancı sermayenin faydalı olabikân ile bir kafeterya yapüacaktır. yapılmaz ise, yabancı sermaye de düşünürken, yukandakine leceğini söylüyor ve bu şartlan Dükkân ve kafeteryanın plânı onay ile Ugili döviz girdiçıktı bilânbenzer şartlar üzerinde durmak, kısaca izah ediyor. Yazının üzelanmıştır. İnşaata önümüzdeki ay çosu, durumu oldugu gibi aksetkanaatimce, yabancı sermayeyi rinde durulmağa değer iki tarafı içinde başlanacak ve iki ayda tatirmez. var: Birincisi, son on yıllık tatbitamamen reddetmeye muadildir, mamlanacaktır. Dükkân ve kafeterkatin kötü netice verdiği tezini çunkü, çok fevkalâde haller haya bir yıl içinde kendisini amorte Şimdi, döviz hesabı kadar önem ispat etmek için kullamlan istariç. bu şartların tatbiki mümkün edecek ve Belediyeye gelir sağlıyali olan, belki ondan daha önemli tistikler ve başvurulan metoddur. değildir. caktır. olan bir mevzuya geliyorum. Yaİkincisi de, yabancı sermayenin Halihazırda tatbik edilen rebancı sermayenin soyguncu addeBoğazlardan 9 ayda 12.770 faydalı olabilmesi için tatbiki gejimde, yabancı sermayenin kabudildiği incelemede bu mevzu mesreken şartların mahiyetidir. Aşağıgemi geçti* lu bir komisyonun ve Bakanlar kut geçilmiştir. Mesele şudur: Yada, bu konularda düşüncelerimi aGeçtiğimiz Ekim ayı içinde İstanKurulunun iznine bağlıdır. Tabancı sermaye ve teknik bilginin çıklamaya çalışacağım. bul Boğazından 783 yabancı bandıyardımıyla kurulan tesislerde vu lepler, memleketin ekonomik ihralı gemi geçmiştir. Bunlardan 81 • tiyaçlan v e yabancı sermayenin kubulan istihsal faaliyetleri netitanesi İtalyan, 113 U Yunan, 229 u Yazıda Türkiye'de yabancı seryerleşmek istediği faaliyet sahası cesinde, Türkiyenin milli gelirine Sovyet ve 310 adedi de çeşitli milmayenin soyguncu ve sömürücü kıymetler ilâve edilmekte ve Tür bakımından incelenmektedir. Yaletlerin gemilerine aittir. olduğunu ispat etmek için kulkiyede iş gücü istihdam edilbancı sermayenin kabulünden evöte yandan 1964 yüının İlk 9 ayı lanılan başlıca metod, yabancı mektedir. vel böyle bır tetkikin yapılması içinde İstanbul ve Çanakkale Bosermaye dolayısiyle girmiş ve çok yerindedir. Verilen kararlaMüstehlik refahı üzerindeki tegazlanndan 12 bin 770 adet yaban ' çıfanr? elfcn döviz bilânçosunun rın daima isabetli oldnğnna «öysirinden maada, yabancı sermayecı gemi geçmiş ve Denizcilik Ban çıkarılmasıdır. Yapılan besaba lemek mümkün olmamakla benin İstihsal ve istihdam üzerinde Kagmuı TJman İşletuııtgPfee verdiği göre, döviz girişleri, döviz çıtesirleri vardır. Bu tesislerin ka raber, çok büyük hatâlann yapılkılavuz motörleri sayesinde 13 mil kışlannın altında kalmış ve donuni ölçüsünü gösteren istatistikmakta olduğunu iddia etmek de von 728 bin lira eelir elde etmistir. layısiyle yabancı sermaye Türkiler elimizde mevcut değildir. Fadoğru olmaz. KokaKola gibi yaİtfet Senem'ln sevglll Kocası, Nüvıde Bnau ln babası, AU Puat Başye için zararlı olmuştur. kat bu tesisleri de nazan itibara tırımlara verilen izin hususunda gü'ln kayınpederl, Cemll Senem'ln kardeşl, Osman ve Nusret Senem'ln Hesabm nasıl çıkanldığını tetalmadan, yabancı sermaye hakkınçıkâyetler doğru olabilir. Fakat amcalan, SUleyman Bakıreı ve Enver Bakırcı'nın amcazadesl, Fevzlyap kik edelim. İKA Ajansımn neşda tam bir hüküm vermek mümEce'nln enlştest eskl İstanbul Tüe ccarlanndan bu misal, ekonomi bakımından rettiği bir bültende, son 12 yılda kün olur mu? Oysa, zikredilen inverimli olan diğer yatırımlar giren sermayenin kıymeti ile Ya celemede bir tek kelime ile bile AZİZ S E N E M yanında, göze batan münferit hâbunlara temas edilmiyor. bancı Sermayeyi Teşvik Kanunudiselerden biridir. Hakkın rahmetlne kavuşmuştur. Cenaeesl 18/11/1964 çarşamba günü na göre yapılmış olan döviz transCevaben denilecektir ki, yaban(Bugün) öğle namazını mütaakıp Eızıltoprak Zühtü Paşa Camilndea Gök gürültülü ferleri hakkında istatistikler mevMevcut kanun, transferler bakaldırılarafc Karacaahmettekl ebedl lstlrahatgâhma tevdt edllecektlr. cı sermaye ve teknik bilgi gelmecuttur. Giren ve çıkan sermaye Mevlâ rahmet eyllye. den de, biz, tek başımıza bu en kımından çok liberal hükümler sağnak yağış ve bunun unsurları şöyledir: getirmistir. Kâr ve ona sermayedüstrileri kurabilir, nebatî yağ, önümüzdeki yirmi dört saGİREN: Milyon lira nin transferi asağı vukarı hiç bir (Reklâmcüık: 4323) 14134 lâstik, ecza ve elektrik cihazlan içinde ynrdumuzda haAynî sermaye Yabancı fabrikaları tesis edehilir ve bun tahdide tâbi değildir. ' • • • • • •• • • • • • • • • • • • » • • • • • • • • » • • • • • • • • • • • • • • » at va, Marmara ve Batı Kara(makine ve teçhizat) 200 sermayenm bu hususta ınsafla ları yürütebilirdik. Bu nokta üzedeniz çok bulutln, sisli ve yer Nakdi sermaye (dövizj 3 . 9T hareket edeceği ve kârdan bir rinde ilânihaye münakaşa etmek yer çisentili, Ege ve Akdeniz Gayrimaddî haklar miktarı, yeni envestismanlar için mümkündür. Şahsî kanaatim şuparçalı bnlutlu, sağnak ve yer patent, lisans) 8.1 memleket dahilinde bırakacağı dur ki, herşeyi yaparız ve kimseyer gök gürültülü sağnak yağışKredi 35.» ANKARA ELEKTRİK, HAVAGAZI ve OTOBÜS ye muhtaç olmadan yapabiliriz idümit edilmiştir. Son üç, dört yıllık lı, Anadolu bölgesi parçalı bnlntToplam: 282 Jt diasmda bulunmak, en azmdan tatbıkat, yabancı sermayenin lu v e öğle saatlerinden itibaren ÇIKAN: İŞLETME MÜESSESESİNDEN herşey için dışandan yardıma davranışı hakkında kâfi delil yağışlı, doğiı Karadeniz bölgesi Kâr transferi 79.4 muhtaç olduğumuzu düşünmek kavermemektedir. Kanunda deği1 Müessesemiz ihtiyacı İçin, aşağıda evsaf ve eb'adları yagündüz parçalı bulutln, gece çok Ana sermaye transferi 5.7 dar tehlikeli ve yanıltıcıdır. şıklık yapmadan önce, bir müdzılı cem'an 7500 metre yeraltı kablosu teklif alma usulü ile ve bulatln ve yağışlı, diğer bölgeLisans ücreti 8.9 Türk parası ile satm alınacaktır. det beklemenin doğru olacağı düNetice itibariyle, yabancı sermaleri parçalı bulntlu geçecek, haKredi ödemeleri 31.t şüncesindeyim. 2 Ügililer hazrrlıyacaklan tekliflerini »' 7 ^ geçici temina^ + , o yenin fayda ve mahzurları üzerinva sıcaklıklan biraz azalacak, Toplam: 124.1 lan ile birlikte 25/11/1964 çarşamba günü saat 17.30 a kadar Mü • rüzgârlar doğn ve güney yönlerde düşünürken, şahsi veya hissî Yukandaki rakkamlardan çıkaessesemiz ümum Müdürlüğüne tevdi edeceklerdir. J temayülümüz ne olursa olsun, meden hafif olarak esecektir. rılan netice, mezkur devre esna3 Ügüiler tekliflerinde labrikası tarafmdan verilen akım de • , selenin heyeti umumiyesine baksında, döviz olarak çıkarılan 324 ğerlerini tevsik edeceklerdir. J mak, çeşitli sahalardaki tesisleri milyon liralık miktara mukabil, KASIM 18 RECEP 13 4 Kısmî sipariş yapılabüir. ^ nazarı itibara almak zorundayız. döviz olarak sadece 39 milyon li5 Postada vâki olacak gecikme nazarı itibara alınmaz. • Mezkur incelemede yapıldığı gibi, ranın girdiği ve dolayısiyle yas 6 Müessesemiz siparişi yapıp yapmamakta veya dilediğine • e sadece giren ve çıkan dövizin nakbancı sermayenin memleket için 8 a yapmakta serbesttir. • a di akışını hesabedersek, çok yanılO döviz kayıbına müncer olduğu a >* O tıcı hükümlere varmak ve belki 2500 metre 1 KV lık NKBA tipl 3X50+25 mm2 lik yeraltı kablosu • Ü şeklindedir. V. 6.50 11.59 14.33 16.48; 18.23 5.03 de sadece hissî temayülmüzü ak2500 » » » » 3X35 + 16 MM2 » » » İki sebepten dolayı, bu düşün• settirmek tehlikesi ile karşıiaşırız. 2500 » » » » 3X16+10 mm2 » » » ce tarzını kabul etmeğe ve buna 2.01 7.10 9.44 12.00 1.35 12.15 E. Birkaç kelime ile, yabancı serbinaen yabancı sermayenin soy(Basın 21040 A. 12888/14110) mayenin kabulünde üzerinde guncu olduğu hükmüne varmaya >••••••••»•••••••»••••••••••••••••••••••• İki yıldanberi 14 ılın 106 okulunda yapılmakta olan yeni ilkokul prograrnı taslağı üzerindeki deneme çalışmaları, 1964 1965 öğretim yılından itıbaren «Program geliştırme» çalışmalarma çevrümıştir. MilU Eğitim Bakanlığının almış olduğu bu karara göre, Deneme Okullan, Program Geliştirme okullan haline getirilmiş ve bunlann kontrol okullan kaldınlmıştır. Program Geliştirme okullan, alan çalışmaları yapacaklar ve taslağın geliştirilmesi ile ilgili faaliyetlerine devam edeceklerdir. Bu okullarda ilk ögretim program taslağı, bütünü ile ele alınıp uygulanacaktır. lli'iıi'iın uhuıları iıöri'iıııı prograını ıli'yi\ıirilıli 1 Yabancı Sermaye Meselesi Vatanseverlik Geçenlerde haftalık bir dergide çıkan bir makalede, yabancı sermayenin Türkiye için lüzumsuz ve hattâ zararlı olduğu. son yıllardaki tatbikatin bunu ispatladığı görüşü savunuluyor ve istatistiklerin yardımı ile bu tez ispat edilmek isteniyordu. Ötedenberi yabancı sermaye ve daha genel olarak, dış yardım mevzuunda iki görüş vardır: Birinci görüş, yabancı sermayenin iktisadî istiklâlimizi zedelediği, kalkınma için lüzumlu olmayıp zararlı etkiler gösterdiği merkezindedir. tkinci görüş ise, iktisaden geri kalmış ülkelerin, kendi başlarına kalkıranalarmı başarmalarmın fevkalâde güç, hattâ Sovyet Rusya gibi tamamen istisnai şartlar altında bulunan memleketler hariç, imkânsız olduğu ve dolayısiyle resmi dış yardımlarla yabancı sermayenin kalkmmada önemli fonksiyonlar ifa ettikleri şeklindedir. 15 yıldanberi Türkiyeye önemli miktarda dış yardım yapılmış, iktisadî istikrann sağlandığı son üç dört yıldanberi de, yabancı sermaye hareketi ehemmiyet kazanmıştır. Yabancı sermayenin Türkiyenin kalkmmasında önemli bir fonksiyonu olup olmadığım tartışmamız lâzım geliyor. Mevzuyu ele alırken şu sualleri vazetmekle başlıyabiliriz: Yabancı s«rmayeyi topyekun reddetmek mi doğrudur, yoksa bunn kayıtsız şartsız kabul etmek ml lâznndır, yoksa üçüncii yol olarak, yabancı sermayeyi kabul ederken, muayyen şartlar üzerinde lsrar etmek mi doğrudur? Üçüncü yola temayül ediidiği takdirde, hangi şartlar öngörülmektedir? BAŞYAZISI : Yazan: Osman Okyar imkân görmüyorum. Evvelâ, döviz girdi çıktısını yukandaki şekilde hesabetmek yanlıştır. Sadece döviz olarak giren 39 milyon lira sayıp, ayni sermayeyi ve gayri maddî hakları hesap dışı bırakmak doğru değildir. Şöyle kı, yabancı sermaye ile ilgili olarak giren makine ve teçhizat yurda ayni olarak getirilmeseydi, bunlar için döviz ödemek mecburiyeti hasıl olacaktı. Binaenaleyh bunlar tamamen dövize muadildir. Saniyen, yaşadığımız şartlar altında gayri maddi haklar, birçok istihsal branşlarında, teşebbüsün ve istihsalin kaçınılmaz unsurlarıdır. Bunlar için bir bedel ö'denmediği takdirde veya bunlar, giren sermayenin kıymetinden hariç bırakıldığı takdirde, ilgili istihsal branşlarını kurmaya imkân olmıyacaktır. Gayrî maddi haklar döviz şeklinde gelmemiştir diye, bunların hesap dışı bırakılması doğru değildir. ısrar edılmesi gereken şart'ara da temas etmek istıyorum Ev velâ, kayıtsız sart sız yabancı ser Güçtür! Yusuf Ziya Ortaç Herkes, bir hafta, Yusuf Ziya yazısını konuşacak... | i ORTAÇ'ın bu İ Bugün bir Akbabn alınız ! Cumhuriyet 14112 ACl KAYIBIMIZ JOSEPH A. HENDLE nin Müessesemizde 45 yılı aşan çalışma devresinden sonra aramızdan ayrılmasının derin acısuıa, Müdiriyet, yetkililer ve bütün Banco di Roma personeli olarak iştirak ederiz. Müdür Muavinlerimizden BANCO DI ROMA Cenaze töreni 19 Kasım 1964 perşembe günü saat 11,30 da Pangaltı Sent Espri (Saint Esprit) Katolik Kilisesinde yapılacaktır. Cumhuriyet 14117 Sayın Doktor ve Eczacılara neosynalar*2z cream @ > Fluocinolone Acetonide + Neomycine Enflamatuar, Enfeksyonlu ve Allerjik Dermaioziunıı Kat'î Tesirli İlâcı piyasaya arzedilmiştir. *** ı i: SYNTEX CORPORATİON'IN bir müstahzarıdır. TÜRKİYE MÜMESSİLİ: İLKA İLÂÇ TİCARET LTD. ŞTİ. İMALÂT ve SATIŞ: VEFAT f^% ABDİ İLAÇ İBRAHİM FABRIKASI Reklâmcılık 4285/14107) (oursponftrntr 3ri5titutr Metoduyla sız de Türkiyenin her yerinde kendi kendinıze Yeraltı Kablosu Satın Alınacaktır İNGİLİZCE FRANSIZCA ALMANCA MUHASEBE i z a h Iı broşürümüzü isteyiniz. F D N O . İstiklâl cad. 213 Beyoğlu • İstanbul. ÖĞRENEBİLİRSİNİZ ReklâmcUık 4244/14119 Cumhuriyet'e 1 rnektuplar Kozluca Hanı kurtaralım! tstanbui'dan Pahrettin Köken yazıyor : tstanbul Galata Rıbtım Caddesinde 191 numaralı Kozlnca llan, Türkiye Cumhoriyeti vakıflarından pırlan ta gibi bir binadır. Yeni ilâveleri ve pasajı ile pek mü kemmel oldu. Valnız bugünlerde hanın antresinde bir faaliyettir başladı.. Sornşturduk.. Antre dükkâna tahvil edilecek ve karanlık pasajdan o muhtesem bana girilecekmis.. Ba mimari bir cinayettir. Alâkalıları yazı ve telefonla haberdar edip mahallen tetkike ve \azife\e davet ettim. Simdı eazete nizden feryat ediyorum : «Kozluca Hanı kurtaralım». burun tıkamadan geçmek mümkün değil. Duvar dibinde, m e zarlıgın içinde yatan bir çok hırpani ve gene âdeti veçhile tükürük. tükürük.... Tabmin etmiyorum ki; dünyanın hiç bir yerinde; kutsal yerlere karşı bn kadar saygısızlık yapılsın. Belediye ve yetkililerden bir Istanbullu olarak ricam: Lntfen; sehrimizi, pislik mezbelesi haline getirenlerle mücadele ediniz. CUMHHRlYFT'ln refrlkası. 96 Yaıan: A. J. Cronin actsarkı 336 BtR ACl ŞARK1 BtR ACl SARRI 337 beklenirdi ama, öyle yapmadı, şefkatle, biraz da, pek yadırgadığım yepyeni bir ilgiyle: Bir hastayla Ugilenir gibi karşıladı beni. Aferin der gibi, yanaklanmdan öptü, gene bu anlamda bir takım sözler söyledi ki pek tuhafıma gitti: «Çok şeker bir çocuksun sen, Laurie. Böyle bir günde, utanüacak hiç bir şey yapmadık.» «Sen de iyi uyudun mu?» «Hayır. şekerim. Serinlemek için bir kere daha suya girdim, sonra geldim çaydanlığı ateşe koydum, oturdum, kendi kendime düşündüm biraz.» «Ne düşündün, Nora?» «Yo» diye gülümsedi. «İleride bir gün söyIerim.» Çaylarımızı içtik. Bu çay bana pek iyi geldi, serinletti. Sonra, yüzerevin kapılarını kapadık, kayığa atladık, kıyıya geldik, kayığı da zincirle bağlayıp kilidini taktık, bisikletlerimize bindik, ağır ağır, evin yolunu tuttuk. Nora iyice yanımdan gidiyor, konuşabilelim diye sık sık kolunu boynuma atıyordu. Winton'a ge'linceye kadar da yolıın büyük birtasmınıkonuşmakla geçirdik. Ben ona Ellison yanşmasını anlattım, o da beni destekledi, bana bu iş için çok sıkı çalışmamı söyledi. Daha başka öğütler de verdl, Terece'ye kapılmıyayım diye kulağımı büktü. «Terry iyi çocuktur, hoş çocuktur ama, Insanın gözünden sürmeyi çalar. Martin'e gelince, bu adam para için anasını bile satar.» Park Yokuşnna geldiğimizde vakit epey geç olmuştu. Benim bisikletin fenerî sönmflştü, yamacın son kısmını bisikletleri yedeğe alarak yürüye yörflye çıkmışrık. Eve gelince, Nora'nın bi(tkletinl de aldım. «Ben götüreyim ikisini bodruma koyayım» dedim. Karanlıkta, ben orada dururken, Nora boynuma bir atıldı, sanldı öptü. «AUah rahatlık versin. Laurie'ciğim. Aferin sana, kendini şaşırmadın.» Sonra merdivenden vukarı koşa koşa çıktı, gözden kayboldu. XXIX Vemmuz ortalannda, sıcak bir cumartesi günü saat dörttü, Annie Tobin odama bir fincan çay getirmişti, Leo amcamın turdavat dolu odalarmdan bulup çıkardığım hasır bir masa vardı, Uzerine kitapları yığmış. çalışıyordum. Kadın, gitmeden önce, durup bana baktı, başını salladı: «Oknma güzel şeydir ama» dedi, «Ben senin yerinde olsaydım bu kadar çahsmazdım.» «Ama. çalışmak zorundayım, Annie» diye sızlandım. Gün kalmadı.» «E, çahş ama» diyerek, benl şöyle uzun uzun bir süzdü, «Bayan Finnegan'ın oğlu gibi sen de beyin humması olma sakın. Postahaneye Birecekti, giremedi.» Sinirlerim öyle gergindi ki kadımn bu şakasına gülemedim. İki ayı geçmişti, İğne'nin yol göstennesiyle, soluk almamacasına çalışmış, pek bitkin düşmüştüm. Hume Brown"un «Genel İskoçya Tarihi», «Sınır Savaşlan» gibi, iştah açıcı ilk kitaplardan sonra daha ağırbaşlı şeyler okumaya başlamıstrm: Barron'nn «İskoç Bağımsızbk Savaşı», «Skene'nin «Keltler'üı İskoçyası», Gregory'nin «Stuart'lardan Kırallar» ı. Şimdi de «Devedikeniyle Gül» e dalmıştını. (Arkasa var) BtR ACl SARKJ 335 hikâyemi bütün işlerin en bayağısını, gençlik dolu bir el dokunulmanıışlığın nasıl kaybolduğunu anlatmakla bitirmek zorunda kalmaktan knrtulmuş bulunuyorum, çünkü, baygınlıklar geçirerek, soluk soluğa, orada öyle birbirimizin kolları arasında, yatarken, kıyıdan doğru bir ses geldi: «Çiçek getirdim size, Bayan Nora, eve götfiresiniz diye.» Nora: «Hay AUah!» diye homurdandı. «Hancı Rennie'nin karısı, Allab belâsını versin!» Kıyıdan gene o ses dnyuldu: «Birazı sizin için, birazı da Miss Donohne için». Dirseğime dayanarak döndüm baktım: Kısa boylu, tıknaz bir kadın, elindeki nergis demetini bize doğnı sallıyordu. «Ben gideyim alayım» dedim. Nora: «Yo, gitme» dedi. «Hiç kıpırdama. Ben gider savanm onu, çabucak döner gelirimj» İstemiye istemiye, kalktı, saçıru düzeltti. Biraz sonra küreklerin sudaki sesini işittim. Sonra, gölün kıyısından ahbapça hatır sormalar, konuşmalar dnynldu. Bn. Rennie geveze bir kadındı, Nora'nın nmduğu gibi kolay kolay savılabilecek gibi değildi. Gökyüzü ne geniş, gölün hışırtısı ne tatlıydı! Kendimden geçerek, bulntlann arasından süzülür gibi oldnm. Gittikçe daha kendimden geçlyor, sürüklenip gidiyordum. Derken, en sonund», o uzun bisiklet yolculnğu, tıka basa yemek, şarap, bir de yakıcı güneş yapacağını yapmıştı bana, Bugün bile utanınm: Uyuyakalmısun. Uyanınca baktım: Hava serinlemişti, güneş batmak üzereydi, Nora da yammda değildi. Fırlayıp myağa kalktnn, aşağı koştum. Nora oradaydi. Çay yapmıştı. Beni azarUunası, alay» alması Kasımpaşadan thsan Yaylis yazıyor: Turistik çabanın arttığı bu günlerde; acaba hiç bir yetkili, bilhassa sababları, Aksaraydan ve gene Aksarayda Muradpaşa camii önünden geçmezler mi? Ben, tüm yetkililerden rica edeyim, bir sabah saat 7 ilâ 7,30 arasında geçsinler ve rezaleti evvelâ kendileri görsünler de ondan sonra tnristlere gösterelim. Her sabah Hotel Rest önünde ecnebi plâkalı arabalan görü yor ve bir Türk olarak bu du • rumu görmelerinden utanıyo • rum. Hemen her sabah Valde ca • mii önünde piyaz artıkları, ekmek parçaları, türlü türlü pislik ve bilhassa bol miktarda tükürük ve hırpani Mnratpasa eamiinin dnvarının dibine ki; yapanlara sorsanız, «Elhamdülillâh Müslümanız* derler, büyük ve küçük abdest, idrar kokusn, o kadar sinmis ki. KUTSAL YERLERE KARSI BÖYLE SAYGISIZLIK YAPILAMAZ... Yangın enkazını ne zaman kaldıracaklar? Fatihten Ahmet Ballı yazıyor: Fatih Akdeniz caddesi, Bâlipaşa otobüs durağındakj karpuzcu dükkânında. bundan bir ay önce çıkan yangın neticesinde; baraka tamamen, karpuz, ka\ıınlar da kısmen yanmıstı. Bugüne kadar yangın enkazı kaldırılmadığı için kavun ve karpuzlann çürümesi neticesinde etrafa pis bir koku yayılmakta ve bu bal gelip geçenleri rahatsız etmektedir. En işlek bir cadde üzerinde bir aya yakın bir zamandanberi yangın enkazının Ugililer tarafın dan kaldırtılmadığına hayret ediyonız. Bu mıntakanm temizlik işleri ile ilgili bir adamı veya be lediye zabıta memurlan yok mu dur? Bu caddeden her gün geçen Belediye Zabıta Memurlan görevlerini ihmal etmeleri dolayısiyle onları kontrol edecek ve cezalandıracak bir makrm yok mudur? Hazinenin arsalarını satıyorlar! 19 Mayıs İlkokulu öğretmeni Mahmut İlhan vazıyor: Bizler 19 Mayıs İlkokulu yanı mahalle sakinleriyiz. Mahallemizin hepsi de günlük nafakalarını ancak kazanan dar gelirli işçi ve memurlardan ibaret olup, hepimizin de birer gecekondusu bulunmaktadrr. Ayrıca mahallemiz de Çahşma Bakanlığında Müdür olduğunu sövliyen bir zata ait bi ri büyük, diğeri küçük iki gecekondu bulunmaktadır. Bu zat, gecekondasunun bulunduğu mıntakadaki 20 dönümlük aslında hazineye ait olan arsaya sahip çıkmakta ve bu arsa tapulıı mahmdır diyerek ispatı mümkün delillerle vatandaşlara 200 300 liraya satmaktadır. Hazineye ait olan bu arsaların satılması bir snç değil midir? Kaymakamdan şikâyet Alaçam'dan Orhan Türker yazıyor : Bundan bir müddet önce babam bir arazi ihtilâfı yüzünden Alaçam Kaymakamlığına müracaatta bulundo. Fakat Kaymakam babama gayet kötü muamele yaparak yanından kovdn. Bütün bn olayı sahitlerle ispat edebilecek dnrumdayım. Buçün babama olan bn hareket yarın baskalarına da yapılabilir. Hem bir Kaymakamın vazifesi halkın derdini dinlemrk degil midir?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear