Catalog

tKÎ CUMHURÎYET 31 Eldm 1964 lllllllllllllllllllllllllllll [Beynelmiiel Portreler ıııı=ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı=ıııı flleksi KOSIGIN «Asık yüzlü bir teknokrat» görevleriyle atbaşı beraber gitmiştir. 1939 senesinde yapılan Onsekizinci kongrede Merkez Komitesi üyeligine seçilmiş, Kruçef, 1960 senesinde Pariste harbden sonra Stalin'in Politbulunduğu sırada, Fransız sana bürosnna girmiştir. Bir müddet yicilerine «Kossigin'e müracaat sonra, Ondokuzuncn kongre, ken edln, benim yerime o bakıyor» disini Politbüroda asil üyelikten yardımcı üyeliğe geçirmiştir. demişti. Allah aöyletmiş. Altnıışlık Aleksi .Nikolaeviç, Stalin öldükten sonra, Kossigin, yetmialik Krnçef'in yerini al Presidian'dan tamamiyle çekil. mak tizere, oy birliğiyle Sovyet. di. Ancak 1957 de, aynı yere döİstanbul Üniversitesi ve yüksek ler Birliği Başbakanlığın» geti nüp geldi. Bunun Malenkof okullardan Yüksek Denizcilik OkuMolotof grnpunnn bozgunnndan lu, 1964 1965 öğretim yılına pazarrildi. Orta boyln, silikce görünüşlfı sonra Kruçef'in ekonomik desan tesi günü başlıyacaklardır. Bu mübir adam olan Sovyet yenl Hü tralizasyon tezlerini benimsemiş nasebetle 55. öğrenim yılına girecek kümet Başkanı hep asık yüzlü olmasından ileri geldiği söylen ! olan Yüksek Denizcilik Okulunda dür. Şimdiye kadar hiç kimse mektedir. ı bir açılış töreni düzerüenmiştir. Bionnn, sükunetini bozdnğuna, vaHakkında bilinen şeylerden bi. jlindiği gibi bu yıl îstanbul Üniverhnt kahkaha ile güldügüne sahit ri de, iki Lenin nişamna sabip sitesinde açılış töreni yapılmıyacak olmamıştır. Fakat olumluğuyla old"j|n ve «Sosyalist Çalışma tır. tanınmıştır. Kuzeyden, güzel Kahrarnanı» unvamnı taşımakta Lenlngrad şehrinden gelmedir. bulundugudur. 1961 senesinde, Sivil Savunma Kursuna Bir işçinin çocuğu olan bu aSovyet Rusyanın ancak dostla Vali Muavini de katılacak rına yardım ettiğini Arnavutladam, Sovyet Kusyanın en büyük Sivil savunma kursları devam etTeknokrat'larından biridir. 1937 ra bildirmeğe onun memnr edil mektedir. Kurslara Vali Muavinle1938 deki büyük lemizliklerden miş oldnğn da bilinmektedir. Hakkında bir bayli seyler bi ri ile kaymakamlar katılmaktadır. sonra kilit noktalarını işgal eden 2 14 Kasım tarihleri arasında yaler sınıfındandır. Büyük bir ik linen Kossigin'in bilinmeyen ta pılacak olan kursa, Vali Muavini tisat mütehassısıdır. özellikle rafı dış siyaset konusnndaki e Hâdi Sağnak ve Zeytlnburnu Kayhafif endüstride ihtisası vardır. gilimidir. makarru Abdullah Basaran katılaKossigin acaba devletin iyi caktır. Kossigin'in, hükümet adamı o. larak mesleği, Ikinci Dünya bir emir kulu mn olacakttr, Sen Benua mezunlannın barbinden bemen önce, daha o yoksa dinamik ve inisyatif satm beş yaşındayken tekstil sa hibi bir hükümet başkanı mı? Şu pilâv günü nayii komiserliğine tâyin ile da var ki Stalin öldüğü zaman, Saint Benoit Erkek Lisesinbaşlar. Sonradan, yine hükümet Kruçef'in vasıflarını ve meziyet. den mezun olanlann geleneksel piçevrelerinde aldıgı çeşitli görev lerini, bunlara dair kendisi de lâv günü 8 Kasım 1964 pazar günü lerin listesi bir resmî salname liller verinceye kadar, hiç kimkutlanacaktır. •ahifesine benzer. Stalin ölünce se tahmin edememiştir. Aleksi Mezunlar Demeğinin düzenlediği ye kadar, kısa bir süre Malire Nikolayeviç, iktidarda en az Ser kutlama töreni Saint Benoit IiseBakanlığından sonra Hafif En. geviç ve Nikita kadar nznn zadüstri Bakanlığına geçmiştir. man kalırsa, iyi veya kötü her sinde yapılacaktır. Tarabya parkına Atatürk sürprizle karşılaşmak Malenkof kendisine aynı görevi türlfi büstii kondu vermiş, bnna Gıda Endüstrisi mümkündür. Bakanlığını da ilâve etmişti. Tarabya parkında inşa edilen A(Bu yazının Türklyede neçlr Kossigin'in Komünist Partisi hakkı yalnısB «crjMHTJBİTET> tatürk büstünün açılış töreni dün içindeki darumu da, kabinedeki gazeteslne alttlr.) saat 14.30 da yapılmıştır. Tarabya • ••••IIIIIIMII ••••IIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII muhtan ve semt sâkinlerinin kendi aralarında topladıkları paralarla inşa edilen büst, Tarabyalılann övünecekleri bir eser olmuştur. | DÜŞÜNCELER l İNCELEMELER Yer yuvarlağıYazan: nın her yanında insanların tüm çabası cmutluluğa ulaşmak» uğruna... Ardmdan bunca koşulan, uğruna bunca •çıplak insanlar diyarına dönüyor. harcamalar yapılan gerçek mutOna, yardımını düediği herkes luluk nedir? elini uzatıyor. Isveçli dostları, Adamın biri: «tnsan adını taşınehirde siyah hastalarını >taşımamaya lâyık her insanın adalet ve sı için ona bir gemi veriyorlar. iyiliğin dışında gerçek mutluluSchweitzer bu geminin burnuna ğu» bulamıyacağını söylüyor. bildiği tek îsveççe sb'zü isim olaUlaşılmak için ille de «adalet rak yazdınyor: «Çok Teşekkürve iyiliğin» yolundan gidilecekse ler.. gerçek mutluluğa, bu durumda Tuhaf adam Schweitzer.. Bakınız mutluluk; düşünce ve duygu hune diyor: «İyilik yapmak bir fedazuru olmalı. kârlık değildir. Bu bizim ödevimizdir. Hemcinsimize karşı iyi olAdaletin ve iyiliğin savunmamakla biz, borcumuzun bir kısmı»ını yapan adamı tskoçyada, bir nı ödüyoruz ancak. Hepimizin, nekonferans salonunda, kürsüde göfes alan her varlığa karşı, hayvan rüyoruz. Kendisini dinleyicilere olsun insan olsun, bir sorumlulutanıtacak olan Iskoçyalı tercüğumuz vardır. Biz bu sorumlulukman bir duraklamadan sonra tan kaçamayız. Esasen hayatımız konferansçıya yavaşça soruyor: başkalarına yardım ettiğimiz zaman anlam kazanır,. « Ne şekilde takdim edilmek Istersiniz?» tkinci Dünya Savaşı Dr. Schueitzer'i Kongo'da yakalıyor. O« Ne mi, diye karşılık verinun hastaları arasında insan eti yor bizim konferansçı alaycı bir gelenler de bakışla, sadece deyiniz ki; kür yiyen kabîlelerden vardır. Siyah adamlar uzak bir süde bulunan ve uzun tüylü bir yerlerde «beyaz sihirbazın» kabiköpeğe benziyen bu delikanlı Allesinin bir başka kabile (!) ile sabert Schweitzer'dir.» (1). vaşta olduğunu duyunca çok şaşıyorlar. Ihtiyar bir vahşi, kendiAlbert Schweitzer bilindiği gibi çağımızm ünlü filozofu, Fransız Akademisi üyesi, büyük org üstadı, sayısız eserlerin yazarı, ilâhiyat, felsefe ve tıp doktoru, Nobel Barıs Armağanını kazanmıs bir adamdır. iste bu adam, gerçek mutluluğa ancak adalet ve iyilik yolundan gider insan olan, diyor. Dr. Schweitzer Alsaslı... Bir köy papazımn oğlu. tlâhiyat ve Takvim Blokunun ve Karlonunun Üzerinde felsefeden ayrı ayrı profesör oluyor. Sonra günün birinde, yabancı memleketlere bir tıp doktoru olarak gitmek hevesini duyuyor. odı olmıyan ve her güne ait yaprağının altmda Bu hevesi yabancı memleketlerKaradeniz bölgesi de hekimliğin daha kârlı, geçim yağışlı geçecek kosullarının daha elverisli olmaibaresi bulunmıyan Takvimlcr sahtcdir. sından ötürü değil. yabancı mem Karadeniz bölgesi parçalı bulutlu, Trabzon, Rize, Hopa çev leketlerde hekimlere olan ihtiyareleri mevzü hafif sağnak yağıscın çokluğundan duyuyor. lı, diğer bölgeler açık ve az buOnu çeken yabancı memleket lutlu geçecektir. Rüzgârlar kuzey Afrikadır. Siyah derili insanların ve doğu yönlerden hafif ve arasıülkesi Kongo'ya ücretsiz doktorra orta kuvvette esecek, bava sıcaküklarında önemli bir değişikluk etmeye gitmek istiyor. O sılik olmıyacaktır. rada Schweitzer üniversitede fellerinin sahte ve taklitlerini almamak içirt, sefe hocası ve aynca Strasburg siparişlerrnizi yalnız; Ekim 31 Cemazivelâhır 25 İlâhiyat Okulu Müdürüdür. IstiİSTANBUL MAARİF KİTAPHANESİ'ne fasını yazıyor. Ve TID FakültesiM 5 s ne kaydını yaptırıp arka sıralar^ yapabilı stniz. a M a S 9 dan birine. 19 yaşındaki bir öğ« ADRESE DİKKAT!..: O rencinin yanına oturuyor. V. | 6.28 11.57 14.47| 17.06 18.39J 4.4S . Cacjaloğlu Yokusu, No. 38 Schweitzer otuz yaşındadır. ilâ ğ r n • n E. j 1.201 6.S0J 9^12.00] | felsefib problemleri üze g I r A«U ile Petwı 1• J > t f f l ."i .fâ*~ J="? ı yHteığı eslrler yabancı dille ı Ofis akaryakıifhı | re çevrilmiştir. Değerli bir müzis I yendir aynı zamanda. Bach'ın mü Kuılsnan | yyj IHIMII' vMMr ziğini derinlemesine incelemiş, kitaplar yazmıştır. Almanyada, Fransada, Ispanyada orgla sadece Cach'a hasredilmis konserler • İ vermiştir. Her yanda derin say , | e,\ uyandırmıştır. Kitaplanndan. " 1 konserlerinden büvük paralar I toplamıstır. Sekiz yıllık bir tıp \ tahsilinden sonra bu paralarla j I o, Kongoda «Bâkir orman» ın i I kenarında bir hastane kurmuş [ ve ömrünün en güzel yıllannı ! yerlilerin dertlerini dindirmeye ! harcamıştır. ' f Yüksek Okulumuzun birinci smıfına 5 tam Burslu 20 yarı burslu, ikinci ve üçüncü sınıflarma llâçlan ve parası bittiği zaman. I Müracaat diğer Yüksek Okullardan naklen 20 şerden 40 yarı burslu öğrenci alınacaktır. yerlilerin dediği gibi «Beyaz si ! • Yarı Burslu öğrenciler Yüksek Okulumuzun yıllık kayıt ve öğretim ücreti 2300. TL. yeı/.ıe hirbaz» Avrupaya bir gezi yapı % fOPERA yonı TAKSIMf üç taksitte (500.), (400.) ve (400.) olarak 1300 TL. ödiyeceklerdir. yor... Konferanslar verip kitap [ | Tel: 48 51 Sl | Burslu adaylann Lise bitirme dereceleri ile sosyal du.vmlarına göre Yönetim Kurulumuzca lar bastırarak yeniden sayısız ^ııiinnıııııııııııııııııııınııııııııııııtnınııııınunıtınııııııııııııııııJl düzenlenen esaslar dahilinde burslan onaylanacaktır. tahta sandıklarını ilâçlarla doldurup bâkir ormanının kenarına, ' Cumhuriyet 13294 Ayrıca tam ücretle okuyacak olan memur ve subay çocuklarından ücretler 300 er lira olarak her ay taksitle alınacaktır. ADRESİMİZE DİKKAT Burslu, memur ve subay çocuklarının kayıtları 7 kasım cumartesi eünü akşamına kadar yapılacaktır £t Dfoıtde Üniversite pazartesi güntt açıhyor MutJuIuk Fatma İrfan SERHAN lerine sık sık barıştan sevgiden, dostluktan s ö z eden Dr. Schvveitzer'e soruyor : . Orada uzakta çok insan öldüğü doğru mu?> < Evet,« diyor Schvveitzer kederle. On taneden fazla mı?» diye soruyor insan eti yiyen ihtiyar. « Evet, çok. pek çok..» « Fakat niçin toplanıp an.aşmıyorlar?. Madem ki. öldürd ,klerini yemiyorlar, o halde onları birbirlerin öldürmeye iteleyen sey zalimlik olmalı..» Diyor ihtiyar yamyam ve düçün celere dalıyor. 1954 yılında Nobel barış armağanını almak için Oslo'ya geion Albert Schweitzer karısiyle Belediye binasınm balkonunda yanyana duruyor. Bembeyaz saçll başları açıktır. Yüzlerinde, gerçek mutluluğa ulaşmış insanların huzuru, önlerinde uzanan büyük meydana bakıyorlar. Karanlıkta bir sıra ışıkların yaklaştığı görülüyor. Oslo Üniversitesi öğrencileri Nobel Rrmağanını alan adamı bir meşale alayı ile karşılamak istemişler. Meşale taşıyan yirmi bin genç Schweitzer'in önünde susuyor.. Ne alkış, ne bağırma.. Büyük bir sessizlik.. Birden kalabalığın yüreğinden taşan eski bir şarkı Schweitzer!ere doğru yükseliyor : • Dünya güzeldir» ve : € Yapmak istediğin her şey için savaş ve gerekirse öl. Bu şekilde vaşamak çok zor değildir. ölmek de... * Şevket Süreyya Aydemirin «Toprak Uyanırsa» isimli kitabında verdiği emekli öğretmenin toplum için «tek başma» çırpınmasımn yetersizliği, plânsızlığı, düzensizliği, zaman yitiriciliği üzerine yapüabilecek eleştiriler, Schweitzerin Kongodaki çalışmaları için de yapılabilir gerçi.. Ama elele verip bir şey yapamamaktan, tek başına da olsa birşeyler yapabilmek, kim ne derse desin yine de olumlu ve yararlıdır. Ben bu yazımda doktorsuz A nadolumu kojoıp, Amerikaya, Avrupaya göçen doktorlanmıza sitem etmek istemedim. Sadece Dr. Schvveitzerin «adalet ve iyilik» yolundan ulaştığı mutluluğun ta dını dujTirmak istedim. Corneille: «Mutluluk paylaşılmak için jaratılmıştır» der. Anadolumun çaresizi de: «Çe kemem bu derdi, bölek seninle» diye yakarır durur (1) Örnek İnsan Dr. Schweitzer. Çeviren Pervin Esenkova. Endüstri dâvamızın temel hareket noktası Yazan: Şinasi GÜÇERİ Yükselc Elektrtk Mtthendlsl Ankarada toplanmış olan 6. Sasıtası istihsâlinde başarılmıî olan takip nayi Kongresüıin, memleket sana ilerlemeleri ve yenilikleri yiine yön verdirecek, yeni fikir edegelmiş olan olaylardır. Değerli maliyecilerimizden sayıa lerin ortaya çıkması bakımından Oktay'ın .Türkiye İktisadî sahabaşarılı olduğu söylenemez. Bu yargı sanayileşme dâvâsının da niçin kalkınamıyor» adı ile yabugünkü ele almışı şeklinin, dokt yınladığı eserinüı 47 nci sayfasınrin açısından yapılmış bir kriti da bu gerçek şu satırlarla ifad» ğine dayanmamaktadır. Bilâkis. edilmiştir; «Entegre ekonomi şartı, ekonosanayileşme vetiersinin fiziksel tnekanizmasiyle ilişkin olarak, ba minin, disponibl istihsâl âmillezı tehliğlerde öne sürülmüş olan rini yatırım malları istihsâline tahlillerin giinümüzün realiteleri tahsis etmeye ınüsait bir teknik ile bağdaşma kaabiliyetinden yok strüktürü haiz olmasını, başka sun oluşu, bu kongre hakkında bir deyimle, istihlâk roalları saünıit beslevenleri hayal kırıklığı nayiinin yanında istihsâl vasıta • ları sanayiinin de mevcudiyetini na uğratmıştır. ifade eder. Filhakika yurdumuzun bir tarım Böyle bir strüktürü haiz olmıülkesi olduğu şeklindeki batıl. yan bir ekonomi, disponibl is çüinanç artık eski cilâsını kaybet cü ve tabiî kaynaklarının bahşet mekte ve ekonomimizi sağiam bir tiği potansiyeli kullanabilmek yapıya kavuşturacak en emin ve imkânındaa daima mahrum kagüçlü vasıtamn «endüstri den lacak, biçbir zaman optimum isbaşkasi olamıyacağı düşüncesi kök tihsâl ve istihdam seviyesine uleşmektedir. Bununla beraber laşamıyacaktır. İstihsâl organi Türkiye'nin endüstri dâvâsının çi zasyonundaki bu kabil strüktür lesi heniiz dolmamıştır. yetersizliklerini ıslah etmeden Zira yalnız ilkel metotlarla ya «Expensionniste» iktisat politikapılan bir tarım değil ve fakat, sı takibiııe kalkışan memleketletüketim maddesi istihsâline yö rin, daba ilk adımda, enflâsyon nelmiş bir endüstrileşme çabasmın vetiresine çirmeleri, birbirini koda geri kalmış ekonomilcri bu valıyan muvazenesizliklere makarakterlerinden sıyırıp knrtarma ruz kalmaları nrakadderdir.» ğa yeter bir tedbir olmadığı biliMemleketimizin geleneksel e • nen gerçekler arasındadır. konomi politikası üzerinde, bu • Gelişme olaylarının tarihi seyri güne kadar, en burda teferruaşu hususu açıkça ortaya ko>muş tiyle teessüs etmiş olan bu tabtur ki, bir toplumun ekonomik lonun, nasıl olup da yöneticilcrive dolayısiyle sosyal kalkmması mizi hâlâ uyarmağa yetmediei, iolumlu bir sanayileşme hamlesine zahı son derece güç bir sorudur. ne derece lüzum gösteriyorsa. böyTürk ekonomisi bogün plânlı le bir hamlenin yaratılarak hedefine ulaştırılabilmesi için. istih bir gelisme devresine girraiştir. sâl vasıtası istihsâl edecek ağır Fakat ne yazık ki. hazırlanraıs ove hafif sanayi kollarına da aynı lan beş yıllık kalkınma plânının genel perspektifi içinde, istihsâl derecede ihtiyaç vardır. vasıtası sanayiinin sanayileşme Halbuki ekonomi polltikamızın hamlemiz için bir hareket ııck • yönlendirildiği çevrelere hâkim tası olarak seçildifi hakkında ke düşünce. istihsâl vasıtası sanayii sin bir belirti görülememekte nin, sanayileşme faaliyetlerinln dir. Oysa, Türkiye, ancak tngilnihaî bir olgunluk safhası olduğu tere, Fransa, Almanya ve Japon ve bir ekonominin bu «.afhaya, ya gibi çelismis ekonomiye s a Fiat Mekanizması sayesinde kendi hip memleketlerde vaktiyle basaliğinden ulasabileceği merkezin rılmı? olanlar nevinden bir sanadedir. yi devrimini gerçeklestirebildi Bu. gerçeklerin doğrulamadığı £i takdirde, bugün artık devleshatâlı bir görüş olduktan başka. mis bir manzara arzeden. ekonoekonomi politikamıza bir takım mik ve sosyal dâvalarının altınzigzaglar çizdirterek, çok kıymetli dan kalkabilecektir. zamanların, telâfisi imkânsız kaMemleketimiz bir sanayi dev • yıplarına sebep olacak kadar tehrimi için gtrekli olan Toprak, likeli bir inanıştır. İstihsâl vasıtası sanayii bir top niifjs. iklim ve tabiî ener.ji kaylumun ekonomik gelişmesinde ni nacı gibi fizikî faktörlere fa/lahaî bir merhale olmayıp bilâkis bu siyle sahip bulunmaktadır. Bu gelişmenin temel hareket noktası itibarla simdilik vapılahilecek en ııı teşkil eder. Nitekim zamanımı samimi temenni. fikir ortamımızın ileri memleketlerini ekonomik zın bu gerçekleri gün ışıîına çıolgunluğa ulaştırmıs olan Endüst karacak bir niteliğe bir an hnce ri, devrinıleri. aslında istihsâl va kavusmasından ibarettir. IIIMIMMIIIIIIIIMIIMIIIIII 1 DİKKAT! Saatli Maarif Takvimleri SAATLİ MAARİF TAKVİMİ SAATLİ MAARİF DUVAR TAKVİM i ş i I | Yatar koltuklu, \ | tuvaietli, 3 ayrı 1 Jkalorifer cihazlıİ n ve | CumhuriyeS'e OZEL İSTANBUL İktisadî ve Ticarî Bilimler YÜKSEK OKULU MÜDÜRLÜĞÜNDEN BURSLU ÖĞRENCI ALINACAKTIR otobüsleri § Muntazam | Avrupa | setenerıne \ kışın da devam | edecektir I m.elctupla.r Nasrettin Hocayı böyle mi halırlıyacağız! İCİSLER! BAKANLIĞINDAN SORUYORUM cırah ödenmez mi?. 2 Ödenmezse fertlerin hakla rı çiğnenmiş olmaz mı?. İnkılâbm hemen akabinde, Bey3 Anayasada fertlere angarşehir • Üzümlü nahiyesi İlkokulu dendiğlne göre. öğretmeni ve Beysehir'de yaz tâ ya yaptırılmaz aldıtilimi geçirirken Kaymakamlığm benim çalışmama karşılık emirleriyle Beyşehlrden 4» Km. ğım reis tahsisatının 2/3 ü geri uraktaki Yeşildağ Belediye Baş alınırsa angarya yaptırılmış olkanlığı ile görevlendirildim. 3 ay maz mı?. 2» gün. evimden, ailemden, çolu4 Bu para benden 120 sayığunıdan. çocuğumdan ayrı, gece lı kanun gereğince istenmektemi gündüzüme katarak bin bir dir. Halbuki bu kanun, ben reismahrumiyet içinde çaiıştım. lik görevinden aynldıktan 43 gün 0 tarihlerde Beysehir Kayma sonra yürürlüğe girdi. Benim hak kamlığına Belediye Reis tahsisa lı durumum maaş, harcırah ve tmuı 2/3 ünü almak için dilekçe Belediye Kanunlarına göre, müile müracaat ettim. Kaymakam, talâa edilmesi gerekmez mi?. dilckçemin altına mevcut Belediye ve maaş kanunlanna göre hareket etmemizin gerektiğini yazmak suretiyle müsaade etmişti. Ben de bu emir gereğince çalışmama mukabil reis tahsisatuıın Ben 1<H!4 senesl 32 ncl haftasında, 2/3 ünü »lraıstım. Spor Toto'da 12 maçı isabctle kaydetŞimdi ise bu para benden isten tim. O hafta yapılan ilâna Röre % mekte, icra yoluyla tahsiii ci bin kuıuı lira almam iktiza ediyordu. Alâkalı Emlâk Bankanna gittim. lishetine gidilmiş bulunmaktadır. «irin Umiıüı yok. Müteaddit defalar benden bu pa teyi tetkik ettiler, dediler. Ankaraya tediye yapamayız ranm alınmaması için Beysehir fittim, Toto Müdürlü^unc müracaat Kaymakamlığına, Konya Valili ettim. Elundeki kuponn tetkik ettiler. ğine ve İçisleri Bakanlığma dilek kuponon lıhhatini kabal etmekle beçe ile müracaat ettim. Haklı du raber, baylin gönderdiği knponlaı arumumu bir türlü anlatamadım: rasında benim elimdeld kuponlann Şimdi tçişleri Bakanlığmdan so ruyorum: 1 6 nüfuslu bir ailenin reis) vazife veya oturduğu mahalden 4) Km. uzağa ek bir görevle gön derilirse o memura bu ek görevin den dolayı bir tazminat veya har Çoruradan tsnıail Yürüyen yazıyor: Amasyadan S«lihatt1n Dikiel yazıyor: Ankara Radyosn «Taria Donttsü» projrramının >Size biı Fıkram vara bölümünde Nasrelliıı Hoca'ya ait fıkralar anlatılmaktadır Ancak. proırram drkln bir dtttnne ve egek uıırmatı tle bajlamalrtadır Nasrettin Hoea'yı bn çirkİD ses tle mi hatırlayacak ve çocnklarımıza UnıtacâiılT Bu cirkln ««lerin kaldirılmajı. Nasrcttin Hoca'yı sevenleri daha memnun edecegi kanaalindeyim .. KAYITLAR DEVAM ETMEKTEDİR KAYIT YERİ : Sultanahmet, Yeni Adliye Sarayı Karşısındaki Okul binasında. Telefon: 27 40 54 YENI OTEL BOUAZİÇİ Adliye bitişiği Yeniköy Boğazın şahane manzarasına hâkim otelimizde kışlık tenzilâtlı tarifemize başladık. Fiatlarımız: 2 Kişilik Banyolu Oda 60 T.L 1 » » » 35 TX. Tel: 62 40 01/38 Cumhuriye 13297' CHMHI'KIVKTID SPORTOTO'dan 96 BİN LİRA KAZANDIM FAKAT!... parcaları olmadığı için örieyemeytz. havie müracaal ediniz dediler. Şajırdım kaldım ve oradan bayie değil, doğru adalete başvurdam. Ancak: Türkiyemizde, yttzbinlerce vatan daş, Spor Toto oynoyor. bo lurette de milyonlarca lira toplanıyot. Haftalık toplanan paranın cenelik hesabı yapılsa. kucük bir devlet bütceaj olıır. N'ÜSII oluyor da bu kadar mnaızam bir hesap veya para şu veya ba kimselerin mesuliyetsiz ellerine bırakılıyor? HükOmetimiı neden bu ise lâyık olduğu ehemmlyet) vermlyor da gerek vatanda;ın ve gerek idarenin haklarıni Spor Toto Mürtlirfi «rlbi tek bir zatın isahetste kararına bırakıyor. Bayiin hatâsını vatanda? değil, bayi ile menfaat birliği yapan müessesenin düzeltmesi, tazmin etme»> lâzım gelmez mi? Beyoğln Asmalımescit, Sofyalı Sok. 34/4 İsmail Yıldır 81 Yaıan; A. J. Cronin BtR AC1 ŞARKI 281 acışarkı 282 Çeviren: Vahdet Gültekin BtR ACI ŞARKI BtR ACI SARKI 283 Aldığl tasınabilecek bir şeyse, eve kadar bana taSitırdı, üst katta, depo olarak kullanılan odalardaki o bir alay hırdavatın arasına bu da katılırdı. Sofanın iki yanmdaki bu odalar tavana kadar öyleslne doluydu ki kapıyı açtınız mı üst üste yığılı eşya üzerinize devrilirdi. Açık artırmalar gitgide beni artık sarmaz olmuştu ama, Leo Amcamm kısaca «depo dediği yere gitmekten hiç bıkmıyordum. Burada bizim bölüğün kapısını açabilmek için iki anahtar isterdi: Bu anahtarlardan biri amcamm kangalındaydı, öbürü de vergi memurunda. Buzlu camlardan içeri giren az bir ışığın loş Inğunda o sisman karınlı dizi dizi fıçıları ilk gördüğümde pek şaşırdım; yalnız çokluğundan, büyüklüğünden dolayı değildi bo şaşmam; amcamın viskilerini şişelerde göreceğim sanmıştım ben. Sonra kendisi anlattı: Viski ancak eski fıcılarda olgnnlaşınıuş. İşte burasıydı Leo Amcanın başlıca işi. aııaparası, gelecek kazançlarının kaynağı. Viski alıyor vaktinde alıyor vergi venneden burada bekletiyor, viskl eskidikçe de değeri artıyordu. Amcam yalnız kurnaz bir viski alıcısı olmakla kalmıyordu, aynca içkiyi harman etmede de pek nstaydL Kaç kere hayran hayran seyretmişimdir onun viskileri birbirine karıştınşmı: Yarım ölçü Yayla mayasıyla yarım ölçü Ova mayası alır, bixaz «ceşni» katar, sonra bunları bir ham viskiyle kanştınrdı ama, işte bu viskinin adını hiç açığa vnrmazdı. Sonra, bir yudum alır, ağzınuı içinde, dillnin üzerinde evirip çevirerek boğazında gargara eder gibi yapar, tadına bakar, beğenmiş gibi bajmı sallar, kaba bir tükürüşle, hepsini dışan atardı. Annie söylüyordu: Bir damla bile yutmazmıs. Daha o ilk jrünlerde bile, Leo Amcamda e 4 « görübnemiş, »aşılacak bir ileri görüş vannış ki, paranın düşeceğini önceden kestirmiş, elinde ne varsa hepsini, malamülke, viskiye yatırmıştı. Ama, şimdiki büyük zeııginliğini anladıkça, »Bütün bunlardan eline ne geçiyor?» diye kendi kendime sormadan edemiyordum. Öyle durgun, kısır, öyle acınacak derecede kapanık bir hayat sürüyordu ki bu kadar olur. Sonra birden aklımda bir şimşek çakar gibi oldu: Leo Amcam için en büyük zevk, bir insanın içinde duyduğu sevincin en yücesi, şu yoksulluk görünüşü içinde, gerçekte ne kadar zengin olduğunu kendisinin bilmesiydi. Hiç gülümsemez demiştinı ama, kimi vakit, bir iş üzerinde pazarlık ederken, dilinden düşürmediği bir takını sözler vardı: Parasız bir adamım ben», «Alamam, pararn yok>, «Siz beni bol bol satın alabilirsiniz» gibi. Bunları söylerken, bakardım, yüzü değişmiş, dudakları belli belirsiz kıvrılmış; içinden gelen tatlı bir kahkahayı zor tuttuğu belliydi. Tuhaf değil mi: Ben bunu görürdüm, ya da sezinlerdim de üstelik, beni o kadar hor kullanırken, üzerken, gene de ona karşı bir tiksinti duymazdun. Üstelik, onun o gaga burunlu, soluk yüzüne içimden anlatılamaz bir coşkunluk duyarak bakar, neredeyse acırdım. Onun da karşısıııda yararmaya çahştığı işte bu duyguydu. Bunu görünce de kutnazhğuıın amacına erismiş olurdu, çunkü yarattığı kahraman böylece gerçekleşmis, yerlesmiş oluyordu, gerçek Leo Carroll da bu kahramanın içinde yaşıyordu. Leo Amcamın yanmdaki hayatım pek yorucu geçmiyordu ama, en büyük derdim yemeiçme üıerine toplanıyordu. Amcam kendisi, delisi olduğu o kutu içindeki yiyecekier bir yana, yemeden, içmeden yaşıyor jiblydl. Kahvaltısını sabahlan pek erkenden, daha ben kalkmadan eder; öğleyin ne yediği de gene böyle bir sırdı; gece ge,. vakit gelince de, başmda sapkası, gözlerinde dalgın bir b»kış, maltızın başına geçer, »yakta, hiç konuşmadan, pek sevdiği o, glüten irmiği, ararot, piskürit tozu gibi kutu yiyeceklerinden kendine çorba yapardı. Bize de ancak ölmiyecek kadar yiyecek veriyordu elbet!. Gittikçe büyüdüğüm için de, ben hep açtım. Annie Tobin olmasa sıskam çıkardı. Annie Tobin evin masrafı üzerine kesin bir anlaşmaya varmış değildi. Amcamın «Bugünlerde param yok» demesi üzerine bu masraf parası bir ara kesilir, Annie Tobin'in «isi bıralar giderim» demesi üzerine de yeniden gelirdi. Bu arada kaynayan bir kaç kuruş para da bizim yavanyaşık yiyecegimize kadıncağızın «benim ayrı yemeğim» dediği şeyleri katmamızı sazlardı. Annie Tobin bunları hiç düsünmeden benimle paylasırdı; üstelik, ikiye bölünecek bir şeyse, çoğu vakit, iki parçanın büyüğfi bana düserdi. Annie üzerindeld o ilk kötü düşüncelerimin tersine çevirişi de yalnız yemek içmekle Ugili değildir. Yeni elbisem geldikten sonra benim için bir korkudur başladı: Bu gülünç kumaş bana sonu gelmez bir sıkılma, utanma kaynağı olacağa benziyordu. Bir hafta surdü bu, H'inton'da herkesin bana bakıp bakıp gülduğünU biliyordum. Derken, bir cumartesi gecesi Annie bu bmsbelâsı elbiseyi aldı, koyn, ağırbaşlı bir kahverengiye boyadı, ütüledi, pazartesi sabahı da karşıma doğru • dürfist bir elbise çıkardı. (ArfcatB mr) 15 yıldır yapılamıyan bir sokak Ankara Iç Cebeciden Mustafa Çakıralp yazıyor: Açılışımn üzerinden on beş yıldan fazla bir zaman geçen ve binlerce sakini bulunan ve oldukça da işlek bir sokak olan tç Cebeei, Atom sokağı, açıldığı gündenberi Belediye hizmetlerinden mahrnm kalmış bir tokaktır. Bn fokagın yapılması için imza toplanmış, müteaddit mürscsstlar yapılmıştır. Fennî Keşfinin tamamlanmaıına rsğmen bir türlü yol işi tatbik sahasına girmemiştir. Bütün bnnları, Belediye Başkan r*rdımcı sına anlattık. Vaadlerini hatırlattık. Tine bir netice çıkmadı. Dnmmu, yetkililere duyurmanııı rica ediyomz. Toplumda öğretmenin yeri. i... Şileden Alâeddln Tonga yazıyor: Toplnmun öirıenim re eğitimlnde oğrermenin yeri büyflktür. Gen? nesil, ö^retmenlerin tnttağu ıjıkla aydınlanır, ononla ileriyl çdrür. Kıuca gelecek nesil ötretmenlerin eserldir. Bann yaym oreanları da etkilidir. Asıl nfive öiretmenlertn sırttarına yüklcndiilne ?öre, eğretmen mesnliyetlerini idrak ederek, vazlfeden kaçınmamalı, aksine arkadaslarına yardımcı olmalıdır. Ba saretle her ferdin kendine göre bazı sommluluklar tasımakta oldnfu fikrl toplumı aşılanmalıdır. •Öiretmen Olralundan belge almış alan 11 kişinin kâğltları. müracaat özerfaıe tekrar Incelenip. hakları lade edilmiştir.» Ba haber inunı itd türlü düsünceye sevkediyor:: a) İmtihana firenlcr nakikaten basarı göstermişler. Bu darnm. dğretmenlerinin kötil aiyetlnln esert. 8ÎrencUer de öğretmenin açıja «ıkan son Irnrbanlarıdır. b) Öirenciler Istenilen seviyede değil «Aman »en de, fer gitıln», cne olur yani», »Zaten devletin OJretmene ihtiyacı var. y. %. sribl kötü düşüncelerin netlceaL Rer nd dnrum da, Insanı Ozen ve gelecefe aid Itimadl sanan olaylardır. Nedenlerinln arajtırılması topInm kalkınması bakımından Snemlidir.. Belediyenin cevabı Cazetenizin 29.9.1964 tarihli nüshasında cıkan Sacmalcılarda vasıta derdi» başlıklı yazı ileililer tarafından incelenmi;tir • «Minibüs sahlplerl blı süre (aalivetlerini durdurunca şehir lci otobüs hatlarından kesilen otobflsler. minibOslerin calışmadığı mahalle verilmistir. Minibfisler hatlannda calısmağa basladıjı lcln uhsb edflen otobuslpr asıl hatlarına atınmıs ve bu arada Sağmaleılara calı»tırılan otobnsler de esa» hatlanna verilmlşrlr. Topkapı MalUpe arasında 2 otobas 40 ar dakika ara İle calısmaktadır Bu hattın Sağmaleılara ozatılması artacak sefeı sür«l ne azalarak seferler yolcnların umumi «iltayetlerine «>l acacaktır. Arzedllen sebepleı karîmnda Sağmaleılara otohus çah;tırılmasi mfimkun değildir.. karjısmda Sağmalcılar otobfla