Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ııııiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımııııııııııııııııııııııııııııııııuııııııııııııııııııııııııııııiiiıı 24 CİLTLİK 1 D Ü Ş Ü N C E L E R | Bilinmiyen Amerika... PUtebntgh, 21 Eklm 1S«4 Pittsbvrgb., Amerika'nın en eski demirçelik merkeılerinden biri. BD sabah çatısı altmda bir milyon demirçelik işçisi toplıyan «United Steelworkers of Amerika» nın araştırma bürosuna gittik. Bu sendikaya kayıtlı işçilerin yüzde ellisi demirçelik üretiminde değil, çelik eşy» imalâiınd» çalısıyor. Sendikacılano kanaatine göre bn iki iş alanı her bakımdan birbiriyle ilişkiler kurmahdır. Bngün Amerika'da demirçelik işçileri yüzde 93 oranında örgütlenmişlerdir. Ancak sözfln burasında, bize bügl reren araştırma bürosn temsilcisi dedi ki : Bu rakamın yüksek oluşuna bakıp genel bir hflkfim çıkarmayınız. Amerikada sendikacılık sanıldığı kadar yaygın ve köklu değildir. Rakam verebilir misiniz? Evet. tmalfit alamndaki işçücünün üçte biri, ve bötün çalışanların ancak dörtte biri sendikalara üyedirler. Sendikacılık özellikle hizmet sektöründe zayıftır. «Beyaa yakalılar» gereğince örtütlenemiyorlar. Zaten Amerika'da 1935'e kadar sendika knrmak yasaktı. Meselâ kimya ve petrol sanayii alanmda da parlak defildir. sendikacılık... Bizim bfltün çalışmalarımıza karsı patronlar tedbir alıyorlar. Ne gibi tedbirler alıyorlar? Sendikaların üyelerine sağladığı ücret artışlarını sendikaya girmeyen işçilere de veriyorlar. Bn biçimde işçi dayanışmasını kırıp, birleşmenin ve güclenmenin önüne geçiyorlar. Sonra tanm kesimindeki işçilerin durumu başıboşluk içindedir. Bunlar göçebe işçilerdir; gider pamukta çahşırlar, gider bugdayda çalışırlar. gider başka alanlards çahşırlar... Onları da teşkilâtlandırnak zor. Bn bakımdan ücretleri pek düşüktür. Başka bir sornya geçtim : Peki, işçilerin baklarım daba gayretle kornyaeak, daha solda bir partiye niçin gidilememiş veya gidilemiyor? Meselâ îngiliz îşçi Partisi gibi mi? Evet. Belki Amerika'nın sçık bir filke olarak gelişmesinden... Amerika Batıya acıktı. Tani bir kapalı bölge degildi. Sıkıntı çekenler Batıya göç etmesini bildiler. Ufnklar genişti. Bn dnrnm, bir arada farklılaşmayı değil, yaygınlaşmayı sağladı. Sonra Amerikan işçisinde işçi şuuru kökleşmemiştir. Babadan kalma bir dnygnyla patron olabilecegini umnt eder. Demek ki, merkez partilerini şanslı kılan çeşitli etkiler var. Ayrıca sendikaların ve işçi hakları örgütlenmesinin gecikmesini de sayabiliriı. Sendikaların knrnlmasın3 müsaade edildikten sonra refab dsğıtunı politikasına girilebiliyordn. tkinci Dfinya Savaşından sonra, bilinen nedenlerle, partiler merkeze dofru ve birbirlerine soknlmakta yanş ettiler. Bütün bn bilgiler bize, Amerika'nın Türkiye'de pek iyi tanınmamış bir yönünü gösteriyor. Talnız bn konnşmanın Blçülerini Amerikan birimlerine göre besaplamak gerekir. Amerikalı : Ücretler diişük . dediği zaman neyi kasteder? Şfiphesiz bizim ülkemizdeki «düsük ücret» birimiyle bir ilgisi yoktur bnnun Fakat, her şeye rağmen, dfinyanm en zengin ve ileri »anayi ülkesinde çogunluğu sendikalara yerleşmemis bir işçi toplnlngn görüyornz. Ancak yüzde 25'i sendikalı bir Amerika, tsveç'ten ne kadar ozak göriinüyor! Amerika kalkınmasını Szel ellerle ve isçisine en ufak bir bak tanımadan yapmıstır. Teni Dünya'cia demirçelik sanayii kurutuşunda birinci isim ünlü Carnegie'dir. tskoçya'dan Amerika'ya oniki yasında iken gelen Carnegie. Pittsbnrgh'daki akrabalarının yanına ailesiyle birlikte kondn. Bobin isçisi olarak çalısmaya başladı. Buhar makinesi, telgrafhane, demiryoln isçiliğine geçti. Akıllı, çalışkan, uyanıktı; üstelik güven verici bir zarafete sahipti. 1875'te Pittsbnrgh'nn içinden geçen Monoçahela nehri kıyısında memleketin en büyük fabrikasını knrdn. Yavas yavas imparatorlngnnu daha da büyüttü ki bn imparatorlnk ancak Rockefeller'in knrdnğn imparatorlnkla kendisine denk bir basım bulaeaktı. Daha 1900 yılında sermayesi 320 milyon dolâr olarak tesbit edildiği zaman, Carneçie yılda 40 milyon dolârlık bir kârla 3 milyon ton çelik çıkarmakta idi. İki Amerikalı ünlü yazar Allan N'evins ve Henry S. Commager, çelik sanayii gelismesindeki isçinin dnrnmnnn şöyle anlatıyorlar : « 1907 de yapılmış bir sayım. Carnegie fabrikalarında çalışan işçilerin uçte ikisinden fazlasınm yabancı doğumlu olduğunu gösterdi. BunJarıu çoğunluğu Gflnejfdoğu Avrupa'daa *$!&" yorlardı. Çetiii^jasaaUrdı. Başka Jttrrn"%îmalarıda bakl«nem«' di. Çünkü onlar haftanın yedi günü, günde 12 saat ve bir ısı ve gürültü cehenneminde çahşmakta idiler. Kalifiye olmıyan bir sürü işçi gelmekte bulunduğundan, endüstride sendikalar nadiren bir ilerleme gdsterebildiler. Bir faaliyet gösterdikleri zaman da merhametsizce bastırıldı. Carnegie'nin isçi politikası tam mânasivJe berbattı..» tşte Amerika bByle özel teşebbüs elinde kalkınmıs, ve Amerika'nın bn çünkü otomobilli isçisi bu maziden süziilmüstür. Amerika'nın gerçekten bize örnek olacak yanlarına değil de özel teşebbüsle kalkınmasına hayran olanlar, bn tarihi iyi bilmelidirler. Tabiî kaynaklar bakımmdan en bereketli savılan bir ülkede özel tesebbüsle kalkınmanın bedelini isçi bövle öderse; Türkiyeyi düsünün! Birkaç nesil sonra ele eececek otomobilli bir refah vaadi de olsa, bn metodu Tirminci Yüzyıl Türkiyesinde yürütmek imkânsızdır. llllİlimillillllllllllllllllUlfllllllllHlllinilllllllllllHllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllEJIİI Gecekondu bölgelerine elektrik Belediye hizmetlerinın gecekondu bölgelerine kadar gotürülmesini plânlı bir şekilde yürütmek gayesiyle yapılan çahşmalar devam etmektedır. Gecekondu bölgelerinin geniş, Belediye bütçesinde gelir kifayetsizliği yüzünden ayrılmış olan tahsisatın azlığı yüzünden çalışmalar istenen sürate ulaştmlamamaktadır. Dün yapılan açıklamaya göre Gaziosmanpaşa ve Zeytinburnu gecekondu bölgelerinin elektrik tesisleri 3,5 milyon liraya ihale edilmiştir. Bu arada yeniden 1968 tenvirat lâmbası kcnulmuş, su ihtiyacım karşılamak amaciyle de 94 halk çesmesi açılmıştır. MillîEğifim Bakanlığı 1 bir çıkmaz içindedir «îş ınada bındi,» demiş Arnavut, «dışardakileri sıkı bağla!..» Dışarda bekleşenler binek hayvanlarıymış ama.. Aradaki anlaşmazlık da, ne bir eğitim konusu imiş; bir memleketin, ne geçlığioi, ne ekonomisini, ne de geleceğini ilgilendiriyormuş... Oysa, bu günlerde halk ve eğitimcilerle Devletin bazı kademeleri arasında da âdeta «inat» haline getirilen problem, binek hayvanlannı değil; fakat hepimizi yakından ügüendiriyor.. «Sorumlu sınıf geçme» den söz etmek istiyoruz gene.. Hayır, «istiyor» değil de, zorunda bırakıhyorur.. Bilındiği gibi, «borçlu sınıf geçme» diye bir terim yoktur. Bunun aslı «sorumlu sınıf geçme» dir.. Ve taşıdığı anlam da, ucuz esprilere yol açmıyacak kadar sağlam ve pedagojiktir.. Ama, zamanımızın, sorunlardan kaçınan, fakat «borç» la yaşamağa alışmış psikolojisiyle, sorumluluk, borçluluk haline getirilmiştir Üstelik, borçluluğun da bir sorumluluk taşıdığı unutuluverdiğinden, bu değişiklik, «Bu sistem çocuklarımızı borca alıştırılıyor» gibi sudan savunmalara bile koz olmuştur. Oysa mesele, tartışmalara konu olmıyacak kadar açıktır. Ortada bir yığın öğretim, eğitim problemi vardır Kalabalık sınıflar, ikili öğretim, gereksiz konularla ağırlaştınlmış müfredat programı, yılın ortasına kadar boş geçen dersler ve ancak yüzde yinni dokuzu öğretmen olan öğretim kadrosu.. Bunların her biri değil, yalnız sonuncusu üstünde duralım: Bir hastane düşünün, içindekı yüz ele mandan, doktor vazifesi görenlerden sadece 29 tanesi hekim olsun; diğerleri nüfus memuru, kaymakam, süvari albayı, yüksek mühendis.. ne isterseniz o olsun, ama hekim olmasın.. Ne olur o hastanenin, o hastaların hali?. Iş, hastane, hekim ve ölüm, yani günlük anlamiylî ölüm o lunca, eteklerimiz az buçuk tutuşur.. Çünkü olenin bir sahibı çıkar da, «Benim hastam yüksek mühendisin hatası yüzünden öldü; çünkü o, hastalığı anlıyacak yetkide değildi; yanlış, ters iîâç verdi..» diye diretirse mahkemeler, o yüksek nvühardisi de, onu hekint yerin'e kutlanânlan da suç lu görurler.. Telâşımız bundandır.. öğrencilerin, yâni gençhk'ın. hastaJarla kıyaslanmıyacak kadar büyük bir önm taşıdığını kim inkâr edebilir?.. öğretmenlik de, en az hekimlik kadar insan haya. ENCYCLOPAEDIA BRITANNICA DÜNYANIN EN BÜYÜK ESERİ MAHOUT MİKTARDA GELMİŞTİR AMERİKAN NEŞRİYATI BÜROSU İSTANBUL. Lion Mağazası yanı Galatasaray Tel. 442636 ANKARA, Mithat paşa Caddesi 61 • Tel.: 127318 İlâncıhk: 2929/13126 veriliyor r Belediye gelirlerinde malî yü başından ekim ayına kadar 9 milon liralık bir artış kaydedilmişir. Belediye Başkanı Haşim Işcan bu konuda yaptığı açıklamada arışın yıl sonuna kadar 30 milyon irayı bulacağının tahmin edildiğini söylemiştir. Diğer taraftan, Hükümet tarafından yapılacağı vaadedilen, fakat henüz gerçekleştirilemiyen 145 milyon lirahk yardımın da yıl sonua doğru verileceği sanılmaktadır. Bu suretle 1964 yıh bütçesinde öngörülen yatırımların bir kısmına daha başlanabilecektir. Belediye gelirlerinde artış kaydedildi Belediye Başkanı Haşım Işcan, göreve başladıktan sonraki beledie çalışmaları hakkındaki tenkidere cevap verdikten sonra Belediye Meclisi üyelerinden güven oyu ısteğinde bulunmua ve 27 ye kar42 guven oyu almıştır. Belediye Meclisinin geç saatlere kadar süren toplantısı sonunda güen oyuna gidildiği sırada bazı AP'li üyelerin aleyhte oy kullanmamak için salonu terkettikleri, azılannın da CHP'lilere iltihak ıderek lehte oy kullandıklan göülmüştür. Belediye Meclisi ekım devresi oplantılarının sonuncusunu bugün fapacak ve muhtelıf işlerle ilgili ılarak encümenler tarafından haırlanan mazbatalan karara bağlıyacaktır. Şehir Meclisi Ekimin son toplantısını yapıyor Sorumlu sınıf * Yazan: geçme kalktıktan sonra ikmale kaIan öğrencilerin sa yısı üstünde verdikJeri bilgiyi de tatmin edici bulmuyoruz. Sağlam tıyle oynıyan bir meslektır.. Um başındakiler bunu anlamazsa an bir istatistiğe dayandığmı kabul etsek dahi ki bu zordur öğret lıyamazsa, anlamamakta inat emenlerin, geçer notlarını bilerek. ders», bu dâvayı kım anlar, kim ya da farkında oimadan sınıf savunur, bilemem.. geçme sistemlerine gore ayarladık Biz.diyonız ki: Okullar ve öğre Jarı bir gerçektir. Şöyle ki, durutim kadrosu yeterü değildir.. Dediğimizi de ispatlıyoruz: İşte sı mu bir dersten salantılı olan öğrencinin, bu tek ders yüzünden nıfların kalabalığı, işte müfredat büsbütün sınıfta kalması ihtimalı proğramlan, işte ancak yüzde yir ni düşününce öğretmenin, bu mümi dokuzu «öğretmen» olan öğretereddit durumu çocuğun leyhine tim kadrosu.. Bu kojullar «ltında kullarup 4 ü, 5 yapması tabiîdir. sizler, öğrencilere karşı, sorumlu. Fakat sorumluluğunu taşıdığı ders borçlu, suçlu durumdasınız.. Üstelik diyoruz ki, böyle yarım, ten biraz zayıf bulduğu öğrenci, eğer bu yüzden bir yıl kaybetmeböyle aksak kadroyla değil; öğren ci sayısı 3040 arasında olan nor me şansına sahipse, «biraz daha 6f rensin» diye düşünebilir ki, bu du mal sınıflar, akla uygun bir müfre rumda öğretmeni gene de haklı dat programı, tümü gerçek öğretbulabiliriz. tlgililere, bahia konusu men olan bir kadrosuyla dahi bir sayıları, bu gerçeğin ışığmda bir dersten basan gösteremedjği için, defa daha okumalannı tavsiye edebir öğrencinin bir yılmı havaya uriz. çuramazsınız. Dünyanın her kö§e sinde, aklı başında bir eğitim sis Geçtiğimiz hafta, Ankarada, Millî temi uygulayan her memlekette Kütüphanenin salonunda yaptıklan bu iş, bizim dediğimiz gibidir. son toplantıda, Millî Eğitim Bakan Buna karşılık onlar ne diyorlığı ileri gelenleri, bu konuyu bir lar?.. Demeçlerini okuduk ve açık defa daha ele aldılar; yâni bir defa oturumda sayın Müsteıan dinledaha bizleri tatmin etmeyen demeç dik: tBu sistemin kabulünde belki ler verdiler.. «Danıştay kararı bozsa pedagojik sebepler de vardı ama. bile, bunun makabline şümulü olasıl sebep siyasidir» dedi» mayacaktır.» diye diretmeleri, işi Kanımızca bir insan, önemli bir inada bindirdiklerinin kesin bir ifagörevin sorumluluğunu yüklenmek desi değil de nedir?» Bir eğitim ko cesaretini göstermişse, sözlerini, nusunun, böyle «inat> haline getiril tutumunu buna göre ayarlamasını mesini, kamu oyunun çok yadırgadı da öğrenmelidir. Aksi halde, is ğuu söyelmeğe bile lüzum yok.. kemlesinin içinde kaybolur gider.. Esasen, söz konusu olan bu son İşte, nitekim ııradan bir vatanda? toplantıda yapılan konuşmaların bir çıktı, «Böyle müstesajr mı olur, bir çoğu, üstünde ayn ayrı durulmaya müstesar böyle ilmi ölçülerden udeğer, acaip birer nitelik taşımakta zak nasıl konuşabilir?... Zaten asıl mesele, bu işin pedagojik olup ol dır. Kısacası, Milli Eğitim Bakanlığı mamasıdır; bunun belkisi olur bir çıkmazın içindedir. Ve bugünmu?> diyiverdi... Buna ek oalrak kü şartlarau muhafaza ettiği sürece biz de sayın Kodamanoğlundan so daha da çıkmaza girecektir!... ruvoruz: öğrencilerin, sorumlu sınıf geçmelerini sağlıyan o kararın altına, kendi imzasını koyarken, bu işin pedagojik yönünün so rumluluğu mu. yoksa siyaai yönü nün korkusu içinde miydi?.. İsmel KÜfi Kâra Hücum DURUM Asya'da lorku Profesör H. A. Kuyucak ÜÇÜNCÜ SAYISI BUGÜN ÇIKTI Tehlikesi Var mıdır ? Ekonomik Durumun Tahlili * Türkiye'de Komünizm Cumhuriyet ş 13146 Rlâk Kliibii Yılbaşı Hediyesi! Evinizi güzel müziğe kavuşturan Plâk1 Klübünun cazip Yılbaşı hediyesi. programma şımdiden katılınız Mektup veya telefonla katalog isteyiniz. AMERİKAN NEŞRİYATI BÖROSU Depts Istanbul : Lıon Mağazası Yanı, Galatasaray Tel 44 26 36 Ankara Mithat Paşa Coddesı 61 Tel 12 7518 Üâncılık 2806/13129 Kızılay Haftası, 29 Ekım gunü baslıyacak ve 4 Kasıma kadar devam edecektır. Kızılay Derneği, hafta dolayısıyle üye sayısını artırma kampanyasına girişmeğe karar vermıstır Halen mevcut bulu | nan 627 Kızılav subesındeki üye . sayısı, dığer memleketlerin teşkilâtlarının üye sayısından aşağı bulunmaktadır. Bunun içın Kızılay'ın gayelerını anlatan 9 madrielik bir brosür baitırılmistır . Kızi|ay Haftası ğerşembe günü başlıyor • Bu sistem çocuklanmızı tembel yapıyor» diyor ve bazı rakamlar veriyorlar.. Bi« de diyoruz ki, eğer okullarımızda çocuklanmi2, <öğrenmek» değil de sadece bir sı nıf geçmek çabası içinde iseler; ön ce onlan, bu yanlıa, bu tehlikeli alışkanlıktan kurtarmak gerekir.. Okulun, eğitimin ödevi, genç kuşak lara .çalışmak gerektiği için çalı; mak> fikrini benimsetmektir.. Bu da .sorumlu sınıf geçme» sistemini det&ttrmekle öftiaz 'Beyniade ur olan bir hastaya, asprin vermek gibi bir şeydir bu... Millî Eğitfan Bakanhğmın bu yetkili kişileri, • çalışmak.ı. çocuklarımız için zevk haline, adet haline getirmek, onla ra vazifenin kutsalhğını benimset mek konusunda neler yapıyorlar, bize bunlan anlatsmlar.. Hilenizin uoktotu Yııvamziff pardıntcısı EşinirAn öğteimeni ftnsiklopedisi AİLE ANSİKLOPEDİSİ 4* Hayat Aıtsiklep«diıl gibi h«r ay bir fatlkBI olarak (ikmaktadır. H»r f.sikuld« 80 %tyft m*tln, 16 Myfahk tifdruk batkılı fetojraf krnnı, ayrıca b*f rankli iki tablo bulunmaktadır 2 ciltu (1 yılda) tamamlanacak ol.n AİLE ANSİKLOPEOİSİnin h.r faıikülO 100 (ayfa • S liradıf. Lüks sinema kıraya verilecektir Mülkiyeti kurumumuza ait bulunan Malatya merkezinde istanbul sineması adıyla maruf l ü k s k o l t u k l u , l ü k s b a l k o n l u ve kaloriferli 514 kisilik sinema binası açık arttırms suretiyle ve 3 sene müddetle kiraya verilecektir. 1 Açık arttırma 3.11.1964 tarihine tesadüf eden salı günü saat 14.00 15.30 arasında Malatya Şubesi Müdürlüğü binasında toplanacak komisyonda yapılacak v e şartnamesine göre kiraya verilecektir. 2 Binanın y ı l l ı k kırası 53240.00 TL. tahmin edilmiş olup, ıhaleye gireceklerin p e y akçesi olarak 9.238.00 lirayı e n geç, 3.11.1964 salı günü saat 12.00 y e kadar k u r u m u m u z v e z n e â n e yatırıp, ihaleye iştirak belgesini almaları l&zundır. 3 B u işe ait şartname Şubemiz Müdürlüğünden temiD oiunabilir. 4 K u r u m u m u z 2490 sayılı kanuna tâbi o l m a y ı p ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. Açık ve hafif rüzgârh geçecek Reklâmcılık (4026) 13135 ÎA E V L İ T Ebediyete intikalinin (11) inci senesi olan 28 / Ekim / 1964 Çarşamba günü öğle namazından sonra Şişli Camiinde okunacak Mevlidi Şerife buyurmaları akraba, dost ve merhumu sevenlerden rica olunur. KOÇMAN AİLESİ İlâncılık: 3064 13131 MARUF KOÇMAN'ın Açık ve az bulutlu geçecek, rüzgârlar genel olarak güney yön lerden hafif ve yer yer orta knvvette esecektir. Hava sıcaklıklan düne nazaran de*ismivecektir. Cumhuriyet'e Ekim 27 Cemazivelâhır 21 a • 5 S a • a < O â V. J 6 23111.58 14 51 1 7 . 1 2 1 8.43' 4,41 E. 1 1.10 1 6 45 9 38112 00 1.32 11,28 İŞÇİ SİGORTALARI KURUMU MALATYA ŞUBESİ MÜDÜRLÜĞÜ (Basın 19872/13111) CUMHURtTPTü» refrikaa: 77 Bir 3cı şarhı Yaıan: A. J. Cronin BtK AC1 ŞARK1 269 270 BtR AC1 SARK1 BtR AC1 ŞARK.1 Toz içindeki bu koca depoda iki sıra uzerine ayaklan çaprazlama tahtalarla birbirine bağlı masalar dizilmişti; arada bir geçjt bırakılmış, buraya havları aşınmış kırmızı bir yol halısı serilmişti; masaların üzerinde de top top kumaşlar blrbiri uzerine yığılmış, karmakarışık duruyordu. Leo Amcam, bana bir sır açar gibi, aynca papazlara taş çıkartacak kadar tumturaklı bir konusuşla: «E, işini öğTenmeye başlıyorsun artık» dedi. L'zunluk ölçüleri uzerine bilpimi yokladıktan sonra, bir parmak kalınlığında bir şerit getirdi bana. Bu şerit oraya yanlışlıkla gelmiş olacaktı, çünkü amcam işinin ustası bir adam tavrıy la onu benim boynuma atınca, baktım şeridin tersinde düz kalın harflerle «Terzi Morris Chapiro'ya aittir. diye yazıyor. Sonra amcam aldı beni masaları gezdirmeve başladı. Her birinin başmda duruyor, oradaki ktı maşlar üzerinde bana bilgi veriyordu. Önce ince yünlü kumaşları gördük, sonra panıukluları, tiftikten dokunmuş kumaşları, ipekli örtülükleri, elbiselikleri . Donegal. Harris, Sbetland. Her topta bir etiket vardı, bunun üzerinde kumaşın fiyatı rakamIarla değil de harflerle yazılmıştı. Leo Amcam yukarıdan aşağı şöyle yan yan bakarak, bu şifreyi bana açıkladı. Bana karşı güvenlniıı gittikçe arttığı, benim söz dinler bir çocuk olduğumu gördükçe koltuklarının kabardığı bu ba kışlarında açıkça okunuyordu. Sifre pek basitti; alfabe tersine okunuyor, böylece Z sıtır, ¥ bir, X iki olnyor; böyle, geriye gide gide Q da dokuz anlamma geliyordn. Bütün bunların beni daha çok duygnlandırması gerekirdi ama, içimde kötü bir knşkn nyanmıştı : Amcamın sanki bulnnmaz, pek değerli şeylermiş gibi böbürlene böbfirlene anlattığı, sevgiyle okşadığı bn kumaşlar benim gibi acemi çaylagın gözüne bile dnra dnrs kirlenmiş, örselenmiş, yıpranmış gibi görünüyor, kısacası, kendilerine kondurulan şatafatlı nnvanlara, yüksek değerlere pek Uyık değil gibi görünüyordn. Gerçekten de, bunu söyleyip söylememekte duramsarken, gözüme daha başka etiketler de çarpmıştı. Bunlar uzerine amcamın şifresiyle değil, kırmızıyla açıkça «lflâs Malı», «Açm Artırma», «Kelepir» gibi damgalar vurulmuştu. En sonunda, korkunç bir suç kondnrncu bir etiket. üzerinde mavi kalemle sunlar yazılmıs : «Pinchpenny C. den '»50 eksifine kapatılmıştır.» Dolaşmamız sona erince, Leo Amcam son topun başına geçti. «Anlıyorsun ya, Laurence, senin yerinde başkası olsa çıraklıkta benden öğreneceklerine karşılık bir para isterditn. Hem de delgnn bir para. Ama, arada kan var. Senden para almayız. Yemen içmen, yatman kalkman da bizden. Üstüne üstelik, haftada elli knrnş da cep harçIığı veririm.» Annem bana amcamın para vereceğini söylemişti ama, bn kadarcık da pek azdı. öyleyken, gene de, kendimi tuttum, «Eksik olrna, Leo Amca,» dedim. Bunn söylerken duraladığımı fark etmis olacak ki, hemen atıldı : «Dabası da var: Bir seye ihtiyacın olnrsa, ki elbiseye ihtiyacın var gibi çörünüyor,» Bnrada söyle bir durdu, pek cömert bir tavır takındı, «onn da alınm.» Minnettarlıkla yüzüne baktım. Elbiseye çok evıren: Vahdct Cüilekin 271 ihtiyacım vardı doğrnıa. Son birkaç aydır pek boy atmiftun, özerimdeki elbiseler öyle küçük geliyordn ki, pantolonnmnn paçalan aşık kemiklerimden bir bayli ynkarıda kalmıştı, ceketimin kolları bileklerimi bile örtmüyordu. Tesekkürlerimi belirtmeve kalmadan, amcam gene atıldı : «Bak su çok gfizel bir knmaş.» Pek tüccarvari bir tavurla topn sçıp knması gözlerimin önüne serdi. Siyah • beyaz satrançlı tok bir kumaşiı ba; öyle »aUfatlı bir seydi ki, ancak pek aşın spor giyinmekten hoslanan kibar beylere yakıştırabilirdim. «Biraz cafcaflı değil mi, amca?» «Cafcaflı mı!* diye, bn düşüncemi silkip attı. «Çok tntunmnş ağırbaslı bir kumaştır bn. Bir tektir bu bende. Dayanmaya gelince, görünüşünden belli. Omür boynnea gider. Shapiro'yu çafırayım da bngfin Sğleden sonrs gelsin ölçfinü alsın.» Saşırakalmıstım, dilim tutnlmuştu; ama, amcamın fösterdiği eömertlikten mi, yoksa bn knmaştan dolayı mı, bilmiyordnm. Ben orada, hiç sesimi çıkarmadan, öyle darnrken, •, eebinden kocaman bir RÜmü* saat çıkardı, bir sey besaplar gibi baktı. Sonradan ögrendim, birdenbire, bilinmiyen bir yere dofru soksfa çıkmadan önce hep böyle yapardı, «Ben çıkmak zornndayım» dedi. «Biri gelirse ya Bn. Tobin'e seslenir aşafı çağırtırsın, ya da «Şimdi geleceks dersin benim için. Ba arada sana bir iş vereyim, boş dnrma. Gel yazıhaneye.» (Arkası var) Bandırmadan Hakkı Aşkın ya mülkiyet hakkımızın serbest bıra M.vor: kılmasını ilgili mâkamdan istiyoKaracabeydeki yejil sahalar ruz. içerisindeki ev ve arsalarım istimlâk edilecek diye 14 seneden beri tasarruf, alım ve satım hak ları elimden alınmıs iken nihayet 963/60, 9M/11. 964/54 mahalli belediye görev yetkili meclis kararlariyle istimlâkine hiç bir za man imkân ve ihtiyaç olmayan bu sahaların mutlaka yeşil sahadan çıkarıldığı ayrı ayrı 4 kararla sâbit olmuştur. Anayasaya, Devlet Şurası 6 ncı Hulcuk Dairesinin 955/2831,, 5 inci tsml mahfuz bir oknyucumuz yaııHukuk Dairesinin 949/2235, Danış yor: tay Genel Kurulunun 949/519 saD cetveline (iahil olan biz meyılı içtihat kararlaruıa, Vatandaş murlar dîğer memurların dahi] olhizmetmin en fcısa yol Iarla sonu duğıı haklardan (aydalanmamızı isDcvamlı olarak okuyucusu bulunca bağlanması hakkında Başba tiyoruz. Dlfer memnrlar çocnk kanlıktan Bakanlıklara tâmimen zammı ve eeşitli zamlardan tayda duğnm bitaraf haber ve Atatürk'tebliğ olunmasına, nihayet de landlkları fibi hastalannı da tedavi cü hamlelorinl takdir ettigim Gaz Ektm mokratik her memleketin hukuk cttlrmekte ve hastanın Uâç parala zrtetıizin «Okurlardan tarihli nüshasında kaidelerine aykın olarak çilemiz rını dahi hükumetten almaktadır Mektuplar» siıtıınunda Cnmhuriyete (Riza Snndolmamıs gibi 14 senenin üzerine lar. Fakat biz D cetveline dahil o gur) natnı müstear adıyla ve özel hükuroetin üvey evyine seneler eklenmekte böylece lan memurlar ve diğer memnrlardan tnaksatia verilen haberin aslı şöylâtları mıyız; aile yuvamıza zulüm yapılmakta tahsilimiz az mıdır ve onlardan az ledir : dır. tstimlâke imkân ve ihtiyaç mı vazife rönnekteyiz. 1 Vali Konağı inşiatı 1963 varsa bedelinin verilmesini yoksa 1964 yıll Özel İdare yatınmlan meyanında benden onceki Sayın Vali Ersaniı zamanında ve Meclisi Imumire proçrama alınarak biitçeye tahsisatı konmnstur. Vali Konağına 350.000 liralık mefruşat alınacafı iddiası yalandır. 2 1964 Tüı çalısma prolramı ve plân dahilinde 42 kilometre ye«Aİaıto* ve Eyiül ayuıın ek den İmam Hatip Okalnndan Vel] Kah ni köy yolu yapılmış ve Sinop İl'i dahilinde 1%4 yüı plân ve progücretleri bafün 23 Ekbn oldata hal raman: de verilmemiştîr. Okulun parası AKasabamuda okuraaya karjı sevgi ramı gereğince 7,5 milyon lira cigustot ayının ılcretine dahi yetme uyandırmalc ve gençieri avarelikten varında yatınmla 34 köy Ilkokulu, mektedir. Para gönderllmesine dair kurtarmak için bir kütttphane kur 1 sajlık merkezl, 2 orta okul, sun*i idan tarafından yazılan yazılara maya teşebbüs ettik. Fakat elltnirde tohumlama lâhoratnarı. kız 5|ret(munakale yapılaca£ı, iüzamsuz ya yeter derecede kitap yoktur. Sizden men okulu ttâve in$aatı Ue İki ilzısmaya meydan verilmemesi) ceva ricamız; bayınever vatandaş ve mü ccde özel İdare dalresi ve lo]bı fSİmlstir. esseseleri bize kitap yardımın» ca manı ve köy içme sulan yapılmısİhtlyaclarımız jiddetle arttığı gtız ğırmanızdır. tır. Böyle bir memleket meselesine aylannda ücretlerimiri biran evvel Riza Sungur namı müstearlı sahaiabilmeb İçin münakelenirin ça tereken ehemmlyeti vereceğinize sın plân ve pilâv dediği budur. buk yapılması hunuunda sayın eminiz.. Tarzüıini rica ederim. SaygılaAdıes: Bakanımuın Ucileriıd »aygı Ue riBalcılar Kasabası Külüpane rımla. ca eder, basaıılar dileriz. «i Balcılar Kasabası KâtU Tosun Adana Tepebal KONTA Sinop Vtlisi OrUeknlu «{retmealerl» YA BEDELİ ÖDENSİN YA MÜLKİYET HAKKIMIZ VERİLSÎN... Teşekkür Ismi mahtnz bir okuyu • cumuz jazıyor: Halk sütunnnda çıkart mak lâtfunda bulunduğu • nuz yazı sebebiyle Ciban çir, Soğancı sokaktaki mülevves randevu evi kapa • tılmıstır. Biz Cihangir sençleri, temenni ederiz ki, ev sahibi bnndan böyle apartmanını bu çeşit insanlara kiralamaz. Emniyete ve gazetenize tesekkürü bir borç biliriz. Darısı, diğer sokaktakilerin basına. D cetvelindeki memurların haklı Sinop Valisinin cevabı Öktemden bir rica Köy kütüphanesi yardım bekliyor