Catalog

SAHtFE DÖRT ARKADAŞIMIZ FİKRET OTTAM BÎR SÜRE ÖNCE İRAN, PAKİSTAN VE AFGANİSTAN'A GİTTİ. OTOMOBİLLE *. ÇIKTIĞI BU GEZİDE, SANKİ ELİNDE J DEMİR ASA, AYAĞINDA ÇELİK ÇARIK J MİSALİ, DOLAŞTT DURDU. | OTYAM'IN GÖZLERİ VARDI... StYAH VE ŞEYTAN GİBİ BAKAN GÖZLERİ .. SEFALETİ GÖRDÜ, ZENGİNLİĞİ GÖRDÜ. . OTYAM'IN FOTOĞRAF MAKİNASI VARDI. OTYAM İYİ KULLANIRDI BU MAKİNEYİ. BİR HAZİNE GİBİ RESİMLER ÇEKTİ BU MEMLEKETLERDEN. OTYAM'IN BİR KALFMİ VARDI GÖRDÜKLERİNt FOTOĞRAF MAKİETTİKLERİNİ TATHerkes birşey ı NESİYLF TESBİTBU K A T ^ M L E Y*7DI. LI ÜSLÛBtVLE düşündü amma... •VE « HAYBER... HAYBER... » BÖYLE DOĞDU. CHP Genel Başkanı İnönü, ken | 26 Eldm 1964 CUMHURİYET Hangi hükumet ı buna razı olur? I A cemi politikacı olmakla övünen İstanbul Belediye Başkanı Haşim İşcan: < Daha» dedi. «İşin başındayız. îstanbulun kazma vurulması gereken o kadar meydanı var ki > Karaköyün, Unkapanınm ve Beyazıtın halini diişünenlen « Aman.» dcdiler. «Daha başladıklanmızı bitıremedik. Bir de yenilerini açarsak » İşcan'ın yüzünde babacan bir tebessüm belirdi. Gulerek: « Sizler benı aptal mı sanıyorsunuz.» dedi ve devam etti: « Kazmayı hep şehnn gdrülecek yerlerıne vuracağım. Bu işler yarım kalacak olursa herkes İstanbul batıyor, der. Sorarırn size hangi hukumet Îstanbulun batmasına razı olur?» O RÖPORTAJ VE FOTOĞRAFLAR: FİKRET OTYAM ı disini ziyarete gelen CHP'nin yeni Merkez Ydnettm Kurulu uyelerıni başbakanlıkta kabul ettı. Hepsiyie ayn ayrı mesgul oldu ve espnler yaptı. Sonra Suphi Baykam'ı kolundan tuttu ve diğerlerine donerek : « Işte bu var ya...» dedi. «Benim hakiki halefimdir, dikkat edin!..» O anda herkes birşeyler düşundu. Düşundü amma neler düşündukleri anlaşılmadı... I | . I I ;> I * [I I Ikinci Altemur Kılıç Turizm ve Tanıtma Bakanlığı nın ikinci Altemur Kılıc'ı diye anılan unutkanlığı ile meşhur ateşesi Kemal Baglvım, Amsterdam'da açılan tanıtma bürosunun müdürü olarak Ankaradan ayrıldı. Baglum allesl Holândaya gltmek üzere evde valizlerini toplarken birden Kemal Baglum'un sesi duyuldu: « Biletler nerede!... Dakikalarla biletler arandı. Uçağın hareket saati yakiaştı ve biletler yine bulunamadı. Bagliım ve ailesi nefes nefese hava alanına yetıştiler, anlayışh personel sayesinde uçağa bindiler ve dostlanna el salladıktan sonra uçak havalandı. Şimdi Bakanhkta günün konusu şu: Baglum ailesi uçağa biletle mi, biletsiz mi bindi, yoksa yeniden mi bilet aldılar? Bu tartışma sırasmda Kemal Baglumla ilgili ikinci bir olay ağızdan ağıza dolaşıyor: • Kemal Baglum Yeşiltepe KooperatU evlerinden blrini kira lıyor. Sonra boyactlarla anlaşıp badana yaptırıyor ve her türlü hazırlığı tamamlıyor. fş eşyanın getirilip, jerleştirilmesine kalıyor. Baglum son bir defa daha evi gö'rmek ve esyalan karşılamak üzere kiraladığı eve geliyor. Fakat az sonra kapı çalınıyor ve yaşlıca bir bey: « Kemal bey oğlum.» diyor. «Bu daire benim, sizinki karsıdaki daire o'acak » BÜRASI TÜRKİYE Postacı : « Misafiriniz inşallah gelmiştir» dedı ve mahçup mahçup elındeki telgrafı uzattı. tkı gun onceki tarıhi taşıyan telgraf Almanya'dan gelmişti ve alıcısına şu haberi venyordu : «KARDEŞlM ÇOCCKLA YOLA ÇIKTI PAZAR AKŞAMI SİRKECİDEN KARŞILAYIN» Telgrafı alan adam sınırlı bır seste : « Neden geciktiniz» dıye çıkıştı. «Halamız Sirkecide şaşırıp kalmış.» Postacı, kuçuk memur tiplerine has şekilde sırıttı ve cevap verdı : « Blzim postahane pazar günleri çalısmaz.» «I am a Moslem.. You?» «Yes.. Elhamdulillâh Muslüman..» «I am a Hacı..» «Yaşşaa..» «I am a Hacı, seven times..» «Seven?..» «Yes.. Seven..» «Masallah!..» «I became.. Hacı.. seven.. tiSefaret I mes.. I.. work.. Sefaret.. is Suudî Arabia..«Very good..> Koca gn kamyon, karanlığı, o acı san uzun ışıklarıyla delmek ıstercesıne ilerilıyor, borumsu uzanan ışıkta, bıtkiler, yonü çocuk masallarındakı devlere benzeyen kayalar görüyordum. Ağustos ortasında, gece, Hayber Geçidınde bir kamyonda şoforle yarenlik ediyoruz.. Muslüman olmamdan son derece keyif duyan şofor, Suudî Arabıstan'da sefarette çalışırken yedı kere Hacı olduğu nu buyuk bır ovunçle soyluyordu . Oyle ya, yedı kere hacı olmak az buz ış değildir.. Yedı lcere, bu, dıle kolay.. Yedi kere hacı olmak . «Yedi kere hacı» dedıkçe, habıre, «Yasşa.. Yeşşe.. Very good.. Yahşi.. Bravo.. Halâs..» çekiyor, far ışığmda Hayber dedıklen bu geçıdı gozlerımle yıyordum BURDAN KİMLER GECMEDİ yorum, ogrenmek kısmet olmadı, kimbilir belki de bır mucıze, kurtulmuşlardır yedi kere Hacı'nın umurunda değüdı!.. Hayber Gecidi bu!.. Zifiri karanhk.^ Karanhkta bir kamyon, kamyonda bir garip adam... tutturmuş Hayberi kamyonla geçeceğim diye!... Çöl Bır çöl başlıyordu, Celalabad'dan sonra. Sıcak, duman yukseliyordu.. Hep yeşillikler, mavi mavi göller göriiyordum.. Oysa gördüğüm yere vardığımızda, o yeşilllkler, o mavi göller daha uzaklara kaçıyordu. Termosumdaki önce kaynatümış, sonra da soğutulmuş su çoktan bitmiştü. Sonra Afganistan gümrıik kapısına ulaştık. Gümrük işlemi çabuk bitti sayılır. Gümnik memuru şöyle bir kella hesabı bizı saydı ve işaret verdi, gidebüirsiniz diye.. On dakika sonra TorkHam gumrük kapısmdaydılc.. Pakistan gümrükçüleri daha bir güleç yüzlü.. Afganistan ve Pakistan sınır karakollarmda radyolar dıbine kadar açık. Müzikleri iç içe.. Kayber... Hayber.. Hayber Geçıdı bu! Hayber Geçidü. Zifıri karanlık.. Karanlıkta bir kamyon, kamyonda bır garıp adam. Tutturmuş Hayber'i kamyonla geçeceğim diye!. Oysa uçak, Kabıl • Peşaver arasını bır sıgara ıçımınde alacak.. Hayır Hayber'i karadan geçmedıkten, Ha\ber'e çızmelerle basmadıktan sonra, tadı yok bu yolculuğun.. Karadan geçecek de bır b.. olacak! Amma olsun, buradan Gaznelı Mahmut geçtı, buradan Babur, buradan Ahmet Şah Dürraru, Nadır Şah ve daha nice mce serdarlar geçtı asıriar boyu.. Bır de biz geçelım turıst olarak, çok mu? Ya çocukluğumuzda o çerçılerın mahalle aralarında on yumurta karşılığında sattığı, yutarcasına okuduğumuz kıtaplan . «Hazreti Ali'nin Hayber cenklerl..», «Hayber Kal'ası..», «Hayber Cenkleri..», «Hayber Canavan..» Peşaver Peşaver'e girdiğımiz zaman gözlerim kapanıyordu uykudan.. Sabahleyin özber tercuman • mihmandar «Haji Abdul Mannan Bukhari» geldi. Bir Türkü ağırlamanın, O'nun için birkaç gün de olsa çalışmanın heyecanından ne yapacağını bilemeyen bir can!. «Ben», «bin» diyorum, o «min» dıyor.. Buna benzer harf değişıkliklerini şıpınadak yapıyor ve böylece de anlaşabüiyorduk Tıpkı Türkıyemizde olduğu gibi, yabancı basın kişılerine ne kadar çok ilgi gösterilırse, sanki o kadar iyı yazı yazar anlayışı, burada da var.. Dışan çıktığımız zaman şoförtl şalvarlı, bir siyah araba kapıda bekliyordu.. Döşemeye oturur oturmaz fırlamam bir oldu. bu «geçişi» Güneşte duran otomobilin, Koncaman bır otomobil karşırmza çı ya Kebabı yapılan fırmdan farkı kar, bizı uçurumdan aşağı sallatır voktu da.. ve gecenin karanlıgında kaybolup giderdi.. Yardımmış, insanlıkmış, yedi kere hacı olmakmış, hepsi boş, hepsi palavra!. Ve insanlar o SENI parçalanan otomobilin içinde kan yitirirlermiş, hattâ ölürlermis GÖTÜRECEĞİM belki de o anda öldüler bUemi Sağ kalırsak Amerıkalı tanınmış nukleer profesorü Leo Szılard, Kruçev'ın devrilmesinden çok kısa bir sure once Moskovadaydı. Burada şerefine verılen yemeklerden birinde Kruçevle tanıştı ve kendisine bir elektrikli traş makinası hediye etti. Leo olaylann gelişmesinden bi haber, o sırada Krucev'e : « Bu küçük bir traş makinası, çok kuUanışlı.» dedi ve şoyle devam ettı: « Efer saf kalırsak size jiletlerini de gönderirirj}.» Runduz nehrini salla geçtik. Develer bile merakla seyrediyordu Hacı, yedi kere Hacı, bir solladı, sonrasını bilmiyorum, o dört tekerı Hayber'in yldızi^rma, bakan Wolkswagerı'iD ve i^irıdelcilerin durumunu!. Bir an şaşkınhktan sonra yedi kerelik Hacı'ya : «Hacı.. Hacı.. Wolkswagen, Wolkswagen..» diye seslendiğimi, işaret ettiğimi hatırlıyorum şu anda.. Belki birkaç İngıhzce kelime de patlatmışımdjr..' Bizınv«yedi kere Hacı» ise, o karanlık kayahkta paldır kuldür kaybolan bır çakıl taşıyrpjş gibi büyük bır umursamazlık içindeydi, yahut dilsiz ve sağır!. Umursamıyordu bile, yalruz ayağının ucuyla gaz pedalına bastı, araba daha bır nomurtulu sıçradı, kilometre sayacı yukselmeye başladı.. Uçurumda kaybolan otomobil, tıpkı bizim binlerce kilometre yaptjgımız arabanın eşiydi.. Bu, karanlıkta kaybolan otomobilin içınde bizler de olabilirdik.. Demek ki, bır kamyon • otobüs arası ko KISA... KTSACIK, Amerıkanın feza programı 20 milyar dolara (bızım paramızla 200 milyar liraya yani yaklaşık olarak 14 yıllık bütçemiz) mal olacaktır. Eğer bu para feza projesine harcanmamış olsaydı Amerıkada aşağıdakı meselelerden herhangı bırı halledılmış olurdu: •• Her Amerikan ailesine 400 dolardan fazla para dağıtılabilirdi * it Nufusu 100.000 ın ustündekı her ıl ıçın 100 er mılyon dolar sarfiyle ulaştırma sebekeleri kurulurdu. *• Son iki yıl içindeki Amerıkanın deviet borçlarının hepsi ödenebilirdi. 40.000 kılometre uzunluğunda yol sebekesi inşa edilebirli. • Amerikan çiftcilerinin bütün ipotekleri kaldırılabilirdi. Ve ••• «Ve Hazreti Ali, Düldül'üne ya Dflldül dedi, uç kaleye ve o anda Zülfikânnı çekti, yedibin kişilik düşman ordusuna saldırdı ve düşman cengâverleri, Düldül ile üzerlerine salveteden, ok işlemez, kılıç işlemez Islâm serdarı Ali'nin naralarından kayalara sinmiş Hayber geçidini terkeylemişlerdi ve efendim Ali kayalar üzerinden, kafası kolu bir yana dağılmış düşman askerlerinin üzerinden Düldül ile Payber Kal'asının kapısına dayanmış, O Hayber'i inim inim inleten narasını atmıstı: tmana gelin ey kâfirler, ima , YARIN: r NEMUR ALINACAKTIR 40 26 Ekim 1925 tarihli Cumhuriyet'ten HAZIRLIYAN: TURHAN AYTUL VftlllL | na.. Cayrhmnkul Salış İSTANBLX EMNİYET SANDIĞINDAN: Dosya No: 1964/873 Meliha Zeren İPA. 493 hesap numaralı borç senediyle Sandığımız Saraçhane Ajansmdan istikraz ettiği paraya mukabil; Fatih, Beyazıt Ağa mahallesi Rüzgâr sokağında en eski:, eski: ve yeni, taj ve ıızcrinde: 2 numaralı seneden ev mahallen ahşap evin 1'2 hissesini Sandığımıza birinci derecede ipotek etmişti. Tapu kayıt suretinde işbu gayrimenkul; Fatih Beyazıtağa mahallesi Rüzgâr sokağında 2 kapı, 1580 ada, 10 parsel sayılı 72.30 M2. miktanndaki ev olup, 1'2 hissesi Meliha Zeren adına kayıtlı olduğu ve Sandığımıza birinci derecede ipotekli bulunduğu beyan edilmiştır. Muhammin raporuna göre işbu gayrimenkulün umum mesahası 7 2 3 M2 olup, bunun 56.00 M2. miktarı üzerinde iki katlı ahşap bir ev vardır. Birinci katında bir taşlık, bir oda, bir rr.utfak, bir WC. ikinci katında iki oda, bir sofa vardır. Bınada elektrik tesisatı da mevcuttur. Borçlu hakkında yapılan kanunl takıp üzenne 3202 numaralı kanunun 40. maddesine pore vukarıda evsaö yazılı gayrimenkulun 1/2 hissesi bırbuçuk ay mjddetıe açık artırmaya konmuştur Satış tapu sıcıl kaydına gore vapılmaktadır. Arttırmaya gırmek istıyenler bunları ve tıerkese açık bulunan tapu sıcıl kayıtlarını tetkık ederek saruıga çıkanlan işbu gavrimenkul hakkında her şeyl öğrenmiş ad ve telâkkı çesi veya Sandıkça kabul edılecek ban'ia temmat mektubu vermesı icabeder Birıkmış bütun vergılerle Belediye ve tel lâlıye riısumu ıle varsa vaktf ıcaresi ve 'âvız bedelı ile ipoteklerın terkın harcı borçluya; ihale pulu ve tapu tescıl harcı ile varsa serefıye borcu ahciya aıttır Satıs şartname;! olunur Artırmaya gırmek ı=tıyenler (875, ) lıra pev ak2^11/1964 tarıhınden ıtıbaren açık bulundurulacaktır Bınn ci açiK artırma 14/12/1964 pazartesı gunu Cağaloğlunda kâın İstanbul Emniyet Sandığında saat 15 ten 16 ya kadar vapılacaktır Muvakkat ıhale yapılması ıçın teklıl edüecek bedelın tercıhan ödenmesı icabedec gayrımenkul mükellefıvetıvle Sandık alacağım tamamen geçmış olması şarttır Aksı tak dirde son artıranın taahhudü bakı kalmak sartıyle 29'12'1964 salı gunu aynı yer ve aynı saatte son artırması yapılacaktır. Bu arttırmada gayimenkul en çok arttıranın üstüne bırakı lacaktır Haklan tapu sicıllenvle sabıt olmıyan alâkadarlar ve irtifak hakkı sahiplerınta bu haklannı hususıyle faiz ve masartfe dair ıddıalannı ilân tanhınden 'tibaren yırmi gün içinde evrakı müsbıtelerıyle beraber Sandığımıza bıldırmedikleri takdirde satış bedelinin pavlaşmasından hariç kalırlar. Daha fazla bilgi edınmek ıstıvenlerın 1964/873 dosya numarasıyle Sandıgımız Hukuk tşlerı Sernsine tnüracaat etmeleri lüzumu ilân olunur. (Basm 20292/13083) Dağlar ve dereler ve kayalar üzerinde tünemiş vahşi bayvanlar, ejderhalar korkudan titrediler ve olduklan yere sindiler..» Koca gri kamyon, boru gıbl uzayan ışığuun gösterdiği asfalt yolda kimı zaman ıkına sıkma gitmeye çahşıyor, kımi zaman yolu 80 90 kilometre hızla yıyiyordu. Hele o firenlerin çığlığunsı direnme sı, karanlık geceyi daha bir korkunçluğa bürüyordu.. Teşekkulumuz sıgorta lazmmat mudurlüğu, keşif ışlerı mudurlüğu ve başacente lığimızde munhal bulunan memuriyetlerle, ingilizceyi tam bılen lıse mezunları arasından imtıhanla memur alınacatır. Aynı şartları haiz yuksek okul mezunları tercıh edilir. Isteklilerin 10111964 gunüne kadar teşekkulumuz personel müdürluğune mü racaatleri ilân olunur. D.B. Deniı Nakliymtı T. A. Ş. Genel Müdürlügü (Basın 20038/13085) Yuıtati askerleri Bulgar topraklannda ilerliyor Sofyadan haber verüdiğine göre iki Yunan bölüğü evvelki gecc Petrik istikametinde ilerlemeye devam etmiştir. Yunan kıt'alaları işgal ettikleri köyleri ateşe veı mektedirler. Yunanlılar gece yansından sonra geri çekilmişlerse de sabaha kadar topçu atışı devam etmiştir. Bulgarlar henüz top atışlarına başlamışlardır. Cemiyeti Akvam bugün toplanarak meseleyi görüşmeye başlayacaktır. Polis ve telgrafçüara beş yüzer kuruş zam yapıldı Muallime Hayriye Hanım Avrupada tahsile gönderiliyor Sağdan değil Afganistan'm Torkham sınır kapısından Paklstan topraklanna girdiğimiz zaman yolu artık soldan izleyeceksiniz. Bu bir îngiliz anısıdır. Pakıstan'a.. Araçlar yolun solundan gıder. Yolun solu sagı mı dUşUnülür Hayber'de?.. Hayber bu, korkunç uçurumlann, kurşun yetismez doruklann başında kartallann, akbabalann tünedlgi Hayber bu.. Yol uzuyor, hafif yokuş.. Bizim kamyon yolun sağını daha uygun bulmuş, oradan gidiyor.. Birden soldan iki aracın farları uzanıverdi.. Biri yaklaştı, yaklaştı, bır kamyondu.. Tam karşımızda, sağdan kapbnp gelen bir Wolkswagen.. Kilometremiz seksenin üzerinde. Alıskanlık bu, hemen kendi kendıme fren yapıyorum.. Otomobü san, kırmızı, rengi seçecek kadar yaklaştık.. O, nizamî yönden gelen otomobil, uzerine gelen dev kamyona çarpmamak ıçin daha sağa çekildi, çeküdl fakat bizim kamyonun çılgın ışığı yol gösterır mi? Plâkasına bakıyorum, yabancı plâka, o daha sağa kayıyor, kaydı, şarampolda!. Direksiyon başındakini hayal meyal hatırlıyorum, ıyice kasılmış ve Wolkswagen bir sıçradı, yan yattı, dört tekerinin havaya geldiğini gordüm, bizim Vekiller Heyeti polis ve telgraf memurlannm maaşlarına beşyüzer kuruş zam yapılmasını kararlaştırmıstır. Her an patlamaya müheyya Balkan barut fıçtsmı nihayet Yunanhlarla Bulgarlar mı ateşleyecek Bay Fikret Cölgecen yeni adresinizı rıca »derim. bıldirmenizı I Turgut Konya Muallimler Birliğindeki hitabesi ile Gazi Hazretlerirun takdirlerini kazanan muallime Hayriye Harumın Avrupada tahsili için gerekli emir dün Konya Maarif Müdürlüğüne gönderilmiştir. «Efendi» lik ünvanının kaldınlması İlgili makamlarda «Efendi» lik ünvanının kaldırılması için bır temayül vardır. Ayni makamlar, sarığm kaldırılmasından sonra bu ünvanın yeri olmadığı kanaatindedirler. Cumhuriyet 13102 Büyük rağbet gören yaz gömlek koleksiyonundan sonra TEKLİF ISTEME İLÂNI 1 Kaptı Kaçtı Alınacaktır Fılyos fabrikamız ihtiyacı için bir adet kaptıkaçtı kapalı teklif alınmak suretiyle satın ahnacaktır. Buna ait dosya Müessesemizin Alım bir Servisinde görülebilir. Kapalı teklifin uzerine 15879/Fıl. yazılarak en geç 2.11 1964 tarıhine kadar Müessesemiz veya Istanbul Şubemizdekı Alım teklif kutusuna atılması lâzımdır. Teklifler arasmda şartlarımızla ihtiyacımıza en uygun olanı tercih edilecektir. v en son Avrupa modasını memleketimize getiren Kışlık, Spor Erkek Gömleklerini iftiharla takdim eder Kalite YÜN EKOSE YÜN VELUTJ YÜN ŞİNE YÜN ŞÎNE Riviera ve Linoprir. Model ALASKA ALASKA MONTREAL HONG KONC MANHATTA> BANGKOK SİCİLYA Fiat (TL.) 112.50 112.50 90.00 90.00 60.00 72.00 60.00 SÜMERBANK ALIM VE SATIM MÜESSESESİ (Basm 19995'13084) Siimerbank Yıldız Porselen Sanayii Müessesesi Müdürlü^ünden: 1 Müessesemizi sembolleştirecek bir marka (amblem) yaptınlması işi yarışmaya konulmuştur. 2 Yarışmaya katılanlardan bu ış ile görevlendırüecek heyet tarafından yapılacak inceleme sonunda: a) Birinci seçilen ambleme nei 2000. b) ikinci seçilen ambleme net 250, c) Üçiincü seçilen ambleme net 250, lira mukâfat verilecektir 3 Bu yarışmaya ait şartname: a) Istanbulda Müessesemizden ve Sümerbank Harbiye Hah ve Porselen Satış Mağazasından b) Ankarada Sümerbank Uius Satış Mağazasından, c) Izmirde Basmahanede Sümerbank Toptan Satış Mağazasından, bedclsiz olarak temin edilebilir Tekliflerin engeç 30.121964 carşamba günü saat 17.00 ye kadar Müessesemiz Muhaberat Şefliğine verilmiş veya gelmis olması sarttır. (Basın 20044/13092) J Dr. KEMAL ÇAĞLAR } İ tdrar Yolları ve Tenasül Hastalıklan Mütehassısı Galatasaray, Turnacıbaşı So. No 12 Uğur Apt. Saat 1012 ve 1318. Tel: 44 14 36 RtVlERA l kasımdan itibaren Okulumuzun yeni binasuıda açılacağını eski ve yeni öğrencılerimize ve büf ün ilgililere duyururuz. LİNOPRİN1 Florence Nightingale Yüksek Hemşire Okulıı Müdürlügü Tel: 47 55 77 Abidel Hürriyet Cad. Şısli (Basm 20173/13082) YÜN EKOSE ÇOCUK GÖMLEKLERÎ Fi.: 75.00 TL. Faal 9529/13u<2 ,;