28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İ Hukuk Konulan 111111111 11111111 | Ayrı bir hikâye Washington, 15 Ekim 1964 Bugün Amerikanın iki büyük partisinden biri olan Cumhuriyetçilerin YVashington'daki yuvasını dolaştık. Koskocaman bir bina burası. Kat, kat ve bölüm, bölüm. Asansörler vızır vızır işliyor, telefonlar çalıyor, insanlar gidip geliyorlar. Masalar, haritalar, rakamlar, istatistikler, anketler, incelemeler, araştırmalar... Birleşik Devletlerdeki her bölgenin ve her bölgede yaşıyanların ihtiyaçlarına ve dilelderine göre bir seçim kampanyası düzenlenip, yürütülüyor. En çok dikkatimi çeken, yukarı katlardan birine yayüıruş «Milletler» bölümü oldu. Biliyorsunuz Birleşik Amerika bir Bâbil kulesidir. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen çeşitlî milletler burada kaynaşıp «Amerikalı» olmuşlar. Ancak daha kaynaşmamış; dillerini, dinlerini, geleneklerini unutmarnış topluluklar da var. Birleşik Delvetlerde yabancı dülerde 900 gazete çıkmaktadır günde... îşte yukanda sözünü ettiğimiz propaganda dairesi bu topluluklara karşı partinin tutumımu düzenlemektedir. Bizi önce bir «Yunanlı Amerikalı» karşüadı. Neşeli bir zat. Açıklamalanndan anlaşıldı ki dikkate aldıkları topluluklar 40 milyon kişi tutarmış Amerikada... «Amerikalılaşmak» için iki kuşak geçmesi gerekiyormuş. Konu edindikleri topluluklar içinde Italyanlardan, Almanlardan tutunuz, Sırplara, Türkistanlüara, Letonyalılara kadar yirmi yinni beş milletten insan varmış. Kırk milyon bu... Dile kolay. Şayı bakımından en önemli topluluk hangisi diye sordum. İtalyanlar! diye cevap verdi. Yunanhlar ne kadar? Bir buçuk milyona yakın. 460 tane Ortodoks kilisesi var. Kilise deyip geçmeyin. Amerikada kilise demek, toplumda sözü geçer bir müessese demek. Hastanesinden, düşkünler evine, okuluna kadar örgütlenmiş bir kurumdur kilise. Peki, ya Katolikler? Güldü ve öniime telefon rehberine benziyen bin sahifelik bir kitap attı. Bunun içinde idi Katolik örgütlenmesi! Daha sonra bizi Prof. Dr. Dobriansky Ue tanıştırdılar. Bay Dobriansky şişman, saçları dökülmüş, açık renk gözlü bir ükraynalı. Bu böliimün başında. Yani bu adamın kafasından çıkan fikirlerle Amerikada kırk milyon kişiye propaganda yapüıyor, milyonlar harcanarak... Anlattığına göre Bay Dobriansky küçüktenberi Cumhuriyetci imiş. Aynı zamanda Georgetown Üniversitesinde hoca. Ancak seçim süresinde Üniversiteden izin alarak bu tasmın başına geçmiş. Önünde Kruçef'in resimleri durmakta... Bir broşür çıkaracakmış ve bu broşürün kapağında Kruçef eliyle işaret ederek: Johnson'a oy veriniz!.. diyecekmiş. Dr. Dobriansky'nin bu konuda pek hızlı fikirleri var: Biz Doğulularla «Birlikte yaşama» diye bir şeye inanmıyoruz. Palavradır bu!.. diyor.. Peki, birlikte yaşamayıp ne yapacaksınız? Atotn bombası? Bir nükleer savaş? Yok, dedi Bay Dobriansky, atom savaşı olmaz. Ruslar böyle bir şeyden korkarlar. Biz şimdi vatanları Demirperde gerisinde kalmış milletlerin Amerikada yaşıyan toplulukları için bir «Hürriyet günü» tertipliyoruz. Işin dış politika yönü bu. Peki iç politika bakımından bu milletlere ne vaadediyorsunuz? Hürriyet! tstedikleri gibi yaşama! Topluluklanna ait duygulan, hakları ve gelenekleri sürdürme! Peki ama bu tavır onlann Amerikanlaşmasına engel olmıyacak mı? George Wasbington'un «Birleşiniz, Amerikalı olunuz!» politikasına aykın değil mi bu? Prof. Dobriansky böyle bir şeyi kabul etmedi. Zaten Amerikalüarda bu çeşit düşünceye yer yok. Burada yaşıyan insanlan kimse lorla buraya getirmemiş. Hiç kimse de ötekinden: Ben Amerikalıyım, sen kimsin? diye hesap soramıyor. Hiç kimse soy farkından ötürü başkasma horozlanamıj or. Çünkii herkesin iki soy ötesi bir başka millete gelip dayanıyor .Amerikanın Amerikalüığuu yaratan işte bu düşüncedir. Hepsi de dünyanın çeşitli yerlerinden gelip bu topraklara yerleşmişler. Birlikte yaşama güdüsünün en güçlü temeli ekonomik bağ. Bunun içindir ki Amerikanın muhafazakâr partisi Cumhuriyetçflerin «milliyetçilik» diye bir meselesi yoktur. Ama ekonomik alanda muhafazakâr olduklarından, Doğuya düşmandırlar. Öylesine ki Amerikada yaşıyan ve henüz Amerikanlaşmamış milletlerin milIiyetçUik duygularım bu yönde bir düşmanlığı bilemek için kullanırlar. Hattâ bu milliyetçilik duyguları «Amerikan milleti» kavramının aleyhinde bile olsa... Bu garip çelişmeler Amerikanın Avrupadan ne kadar ayn bir dünya olduğunı: ortaya koyar. Prof. Dobriansky'ye son olarak Amerikanın ilerici partisi sayılan Demokrat Partide böyle bir propagauda bölümü var mıdır? diye sorduk: Yok, diye cevap verdi, bizde de yenidir. Etkisinin derecesini bu seçimin sonuçlannda anlıyacağız. Veda edip aynldık Dr. Dobriansky'ye. . Bakalım kampanyası basanh olacak mı? IIII=III1IIIIIIIIIIIII1IIIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIlEllll TÜRKIYE KIZILAY DERNEGİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN İmtihanla Müfettiş Muavini Alınacaktır 1 Hukuk, Iktisat, Siyasal Bilgiler Fakültesi, İktisadi ve Ticari llimler Akademisi veya bunlara muadil yabancı okullardan mezun olup askerliğini yapmış isteklilerin dilekçe ile en geç 3/11/1964 gününe kadar Genel Müdürlük Personel Müdürlüğüne müracaatları ilân olunur. 2 Imtihan aşağıdaki konulardan yapılır : A) Ekonomi (Genel Ekonominin Istihsal, Tedavül ve Istihlâk bölümleri) B) Tıcarî Hesap ve Malî Cebir C) Hukuk (Ceza ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu. Ceza ve Borçlar Kanununun umumi esaslan, lcra ve Iflâs Kanunu ve Medeni Kanunun hükmi şahıslara ait bölümü) D) Muhasebe (Umumi muhasebe ile bilânço tahlili) E) Coğrafya (Türkiye'nin tabiî ve iktisadi coğrafyası) F) Yabancı dil (Fransızca, îngilizce, Almanca). 3 Müracaat edeceklerden vasıflan taşıyanlara imtihan günü yazıh olarak bildirilecektir. (Cumhuriyet 12902) Anayasa MahkeYazan: mesi,26mart 1963 tarüünde, gayrimenkul kiralan h&kkındaki kanunun ikinci ve üçüncü maddelerini, Anayasaya kira bedellerinin tesbitine ait ikinBelediye, yapamadığı işleri muhalif olduğu mucip sebebiyle ci ve üçüncü maddelerini iptal etserbest teşçbbüse bırakmağa iptal etmiş, kira bedellerinin bir miş ise de, kanunun âmme intizakarar vermiştir. Bu amaçla ku kanunla düzenlenebilmesini temin mına taalluk eden diğer madderulan bir komısyon, çahşmala için, bu iptal karannın, iptal talerinin tamamiyle ayakta durmakrına başlaraıştır. îlk olarak, vi rihinden itibaren altı ay sonra ta olduğunu, hareket noktası oladanjörle yapılan tahliyelerin yürürlüğe ğireceğini kabul eylemiş . rak ele almaktadır. serbest teşebbüse bırakılması ti. İptal tarihinden altı ay sonra, Mahkemenin kabulüne göre, kararlaştırılmıştır. Bu konuda, 6570 numaralı kanunun dokuzunhazırlanan talimatname tasarı kiraların düzene sokulması gayesiyle çıkarılması düşünülen kanun cu maddesi, halen yürürlüktedir. sı, Belediye Meclisinde incele çıkmadığı için, gayrimenkul kiraBu madde ise, kira mukavelelerinnecek ve son şeklini alacaktır. lan hakkındaki 6570 numaralı kade, bu kanunun kira bedellerinin Bilindiği üzere, Belediyenin nunun, kira fiyatlannı tesbit ettâyinine müteallik hususlar müselinde hâlen sekiz vidanjör bu tesna, kiracı aleyhine degilunmakta ve bunlar da sık sık miş ve dondurmuş bulunan ikinci ve üçüncü maddeleri ortadan şiklik yapılamıyacağını âmirârıza yaptığından istekler zakalkrnış, mal sahipleriyle kiracıdir Kezalik, kanunun on bimanında karşılanamamaktadır. lar arasında amansız bir mücaderinci maddesi de hayatiyetini muBilhassa yaz aylarında işlerin le başlamıştır. Öyle bir mücadele hafaza etmektedir. Buna nazaran aksaması kendisini daha açık ki, iptal olunan maddelerin yüda kiracı, kira müddetinin bitmebir şekilde göstçrmektedir. rürlüğü zamanında, üç yüz lira sinden en az on beş gün evvel Vidanjör tatbikatı, iyi netice getiren bir mesken için, mal sa mecuru tahliye edeceğini yazı ile verdiği takdirde, çöp toplama hibi aylık olarak bin beş yüz lira bildirmediği takdirde, sözleşme işininin bir kısmı özel teşebistemeye kadar ileri gitmiştir. nin aynı şartlarla bir yıl uzatılmış büse devredilecektir. Aradan bu kadar uzun bir süre sayüacağı, kanuni bir mecburiyet geçmiş olmasına ragmen, bekleni halini almaktadır. Birleşmiş Milletler günü len ve kiracılarla mal sahipleriKanunun, halen yürürlükte bunin haklarını düzene sokacak o lunan yedinci maddesi ise, mal Cengiz Topel ilkokulunda lan kanun, hâlâ çıkrnamış bulunsahibinin hangi hallerde tahliye yapılacak maktadır. Bu sebeple de kiracı ve dâvası açacağını kesin olarak tâBu yıl, Birleşmiş Milletler günü, mal sahibi arasmdaki amansız yin etmekte, bunlann içerisinde Cengiz Topel İlkokulunda yapıla mücadele, mahkeme dosyalanna kira bedelinin arttırılması için cak olan toplantı ile kutlanacakintikal ettirilmiş, mahkemeler bu mal sahibinin tahliye dâvası aç:ır. Cumartesi günü yapılacak topkabil dâvalarla dolup taşmakta maya hakkı olduğuna dair bir kaantı sebebiyle şehrimizdeki konbulunmuştur. yıt ve işaret bulunmamaktadır. iolosluklar, milletlerınin özellik Gayrimenkul kiralan hakkındaMahkeme, kendisine arzolunan eri hakkında Cengiz Topel İlko ulu Müdürlüğüne broşür ve bay ki 6570 numaralı kanunun, Anaya dâvadaki bahis konusu kira akdisa Mahkemesince iptal edilen ikin nin, iki tarafm nza ve iradeleriy•aklannı göndermişlerdir. Toplanci ve üçüncü maddeleri, özet o le yapılmış olup bundan sonra, ıda, Birleşmiş Milletler Genel Sek larak, gayrimenkulleri kiraya ve âmme intizamma taalluk eden ve •eteri UThant'ın bir mesajı okurildikleri tarihlere göre ayırmak yürürlükte bulunan 6570 numaralı acaktır. ta ve ona göre ödenecek kira be kanunun 11 inci maddesine göre delini tâyin etmekte idiler. Bu iki yenilenmiş olduğunu kabul etmek Zeytinburnunda halka maddenin en önemli iki hükmü tedir. Bu hale, yani kira akdinin aşı yapılacak vardı. Birisi, 1939 yüı kiralanna yenilenmiş bulunmasına göre, aryüzde iki yüz, mesken olmıyan tık mal sahibinin tek taraflı bir Zeytinburnu mıntakasında sağ yerlere ise yüzde dört yüz zam ic ihtarname çekerek kira bedelini kla ilgili. Belediye hizmetlerinin ra ediyor, diğeri de 24/2/1947 ta istediği miktara çıkarmaya, heram olarak yapılamaması dolayısiy rihinden sonra inşa edilmiş bulu hangi bir kanunun müsaade etmi e tl Sağlık Müdürlüğü çalışmala nan gayrimenkullerin kira bedel yeceği fikri, mahkemece, benimlerini 12/5/1953 tarihinde mevcut senmektedir. ını artırmıştır. yazılı veya sözlü anlaşma ile oÇöp, kanalizasyon ve foseptikler Yargîtayca onanmış bulunan balan bedel üzerinde donduruyordu. füzünden semt sakinlerinin hayat Bu iki madde iptal olununca, his konusu Sulh Mahkemesi karaan tehlikede bulunduğundan, ilk Mahkemesinin kira kira bedellerini tesbit eden hiç n, Anayasa edbir olarak koruyucu aşı tatbı bir kanuni müeyyide kalmadığın bedellerine ilişkin maddeleri iptal cine başlanmıştır. dan, tarafların serbest iradeleri etrnesinin hukukî neticesi hakkında da. şu mütalâayı ileri sürmekile yeni anlaşmalar yapmaları icaYeraltı geçidinin girişi betmekte idi. Taraflardan mal sa tedir: Bu husus için ilâmda: «Bu iütal karannm maksat ve gayesi camekânla kapatılacak hipleri, senelerdenberi ga>Timenolsa olsa, boşalmış olan ve yenikuUerini istedikleri bedelle kiraÖnceki gün trafığe açılan Çar ya vermemenin ruhi tesirinde ka den kiraya verilecek gayrimenkulşıkapı yeraltı geçidinin giriş kı lerin taraflar arasında serbest iralarak, kiracının da bu memlekesımlannın üstü camekânla kapatıtin bir çocuğu olduğunu akıllan de beyanı ile tâyin ve tesbit edilacaktır. Bu suretle hem yağmurlebilmesinden ve belki biî de, na dahi getirmeden, astronomik lu havalarda vatandaşların ıslan rakamlar talep etmeye başladılar. mevcut kira mukavelelerinin kira maları, hem de boşluklar yüzünbedellerine ilişkin şartlarınm, iki Mahkemeler bir müddet tereddüt den meydana gelmesi muhtemel ka içerisinde kaldıktan sonra. niha taraf anlasabildiği takdirde, serzalar önlenmiş olacaktır. bestçe tâyin ve tesbit edilebilmeyet makul. âmme vicdanını tatsini temin etmektir» denilmekGeçitte inşa edilmiş olan dük • min edebilecek bir içtihada varmış tedir bulunmaktadırlar. Bu yazımızla kânlar da önümüzdeki günlerde işte bu içtihattan bahsedecegiz. Yine aynı karar, sonuç olaraR: ihale suretiyle kiraya verilecek«Hiç bir zaman. bugür.ku mevtir. • zuat muvacehesinde kira bedeliİçtihadı meydana getiren karar, nin, tek taraflı olarak, mal sahiAnkara Birinci Sulh Hukuk Mahbinin istediği miktara çıkarabilkemesinin 1964/78 esas ve 1964/392 mesine imkân yoktur.» kanaatini karar numaralı ilâmıdır. Bu ilâm, izhar etmekte ve bu sebeplerle, Yargıtay Altıncı Hukuk Dairesinin dâvacının, üç yüz lira olan kira = 10/9/1964 tarih ve 2137/3694 numa bedelini. bin beş yüz liraya çıkarralı kararı ile, temyiz tahkikatı mak için açmış olduğu tahliye dâ yapılarak tasdik edilmiş oldugu vasını reddevlemektedir. Parçaiı buluıiu için, Yargîtayca benimsenmiş bir Devlet Meteoroloji Işleri Ge içtihat olarak kabul edilmek lânel Müdürlüğünden bildirildiŞi zım gelmektedir. Ancak ileride, Açıklamaya çahşmış olduğumuz ne göre. önümüzdeki 24 saat içinbu içtihadı nakzeden bir genel ku bu içtihat, taraflar arasmdaki yade yurdumuzda hava rul veya içîihadı birleştirme ka zılı veya sözlü sözleşme süresinin Trakya bölgesi parçaiı buVutlu, rannın çıkabileceği ihtimalini, ih sona ermediği halleri nazara altirazi bir kayıt olarak işaret et mış bulunmaktadır. Sözleşme süöğledeıı sonra az bir ihtimaile mek. ihtiyatlı bir hareket olur. resi nihayet bulduktan sonra da mevziî saçnak yafıslı, Marmara mal sahibi, gerek Borçlar Kanuve Karadeniz bölgeleri parçaiı Ankara Birinci Sulh Hukuk bulutlu, diğer bölçeler az hulutlu Mahkemesine açılan dâvanın özü, nu ve gerekse 6570 numaralı gayve açık geçecek, hava sıcaklıklaAnayasa Mahkemesinin iptal ka rimenkul kiralan hakkındaki karında düne nazaran önemli bir rarmdan önce üç yüz lira bedel nunun yedinci maddesi hükümledegişiklik olmıyacak, rüz:rârlar, ile kiraya verilmiş olan bir mes rine göre, münhasıran kira bedelini arttırmak için. tahliye dâvası bütün bölgelerde güney yönler kene, iptal karanndan sonra mal açmak hakkına malik ve sahip deden hafif, yer yer orta kuvvette sahibinin bin beş yüz lira kira beeseoektir. deli istemesi ve kiracının bu be ğildir. dele muvafakat etmemesi sebebiy Meselenin bir de, mal sahibini Cemazivelâhır 16 le meskeninin tahliyesini isteme ilgilendiren bir yönü vardır. MiEkim 22 sidir. sal olarak, emsali beş yüz lira gea Mahkeme, bu talebe karşı yu tiren bir gayrimenkulün, vaktiyle Z Ö a kanda tarüı ve nunıaralan gös her ne sebeple ise çok ucuz bir S a o 5 < terilen ilâmında, her şeyden ev bedelle kiraya verilmiş olduğunu O vel, gayrimenkul kiralan hakkın düşünmek mümkündür. Bun^ kar 7.19118.50 4.36 V. 1 6.17 11.58 14.57 daki 6570 numaralı kanunun. iki şı mal sahibinin, yukanda izah maddeden ibaret bulunmadığmı, olunan sebeplerle bedel arttırmaE. J12.57 6.38 9.36 2 00] 1.31 11,15 Anayasa Mahkemesi bu kanunun, sı için tahliye dâvası açmaya hak Yapılamıyan IŞIIT özel leşebbuse devredilecek Baha Arıkan kı olmadığına g < re, hakkını ne suretle elde edeceği hususu da aj rı bir meseledir. Buna karşı mal sahibinin müracaat edeceği yol yazılı veya sözlü anlaşmanın sonunda kiracı ile anlaşamadığı tak dirde, asliye hukuk mahkemesine başvurarak, gayrimenkulün kira kıymetini değerlendirmek için, tesbit dâvası açmasıdır. Dikkat buyurulursa tesbit dâvası diyor, tahliye dâvası demiyoruz. Çunkü önemle üzerinde durulması lâzım gelen nokta. mal sahibinin, içtihatta belirtildiği veçhile, kira bedelini arttırmak üzere tahliye dâvası açmasına mevzuatın müsai bulunmadığı hususudur. Tesbit dâ vası sonunda taayyün edecek bedeli kiracı kabul etmediği takdirde, tıpkı kira bedelini ödemiyen kiracı gibi, gayrimenkulü tahliyeye mecburdur. Bu hafta çıkacak (evkalâde sayısı İSTANBUL xr& OLİMPİYAT Hâveleril© Reklâmcılık 3938/12893 tur iat m in TPA.O ve Petrol | Ofls akaryakıtını [ kuHanan | TÜRK KÜLTÜRÜ SAYI 24 « Ziya Gökalp Sayısı » olarak çıktı. 1964 Ekim ayına ait bu sayıda şu yazılar vardır : T.K.A.E. : Yirmidördüncü sayı Prof. N. AKDER : Ziya Gökalp'in 40. ölüm yıldönümünü anarken Prof. Dr. A. CAFEROGLU : Ziya Gökalp'in Azerbaycan Türklüğü üzerindeki tesiri Dr. F. TEVETOGLU : Ziya Gökalp'in son makaleleri M. F. KIRZIOGLU : Ziya Gökalp Müzesi Dr. C. ORHONLU : Oniki Ada'da Türk eserleri ve Türk nüfusu Prof. Dr. O. ASLANAPA : Türk arkeolojisiyle ilgili araştırmaların durumu C. M. ALTAR : Türkiye'de güzel sanatlar Prof. Dr. A. CAFEROGLU : Sibirya Türkleri Ord. Prof. A. ARDEL : Batı Türkistan'ın beşeri ve ekonomik coğrafyası III Y. DÖNMEZ : Çuvaşistan Dr. BELA KELLER : Macar İhtilâlinin 8. yıldönümü KAYII^LAR HABERLER BÎBLtYOGRAFYA tKİNCt TILA EK : 1324. sayılarda çıkan makaleler ve bu sayıların indeksi 175 sayfa 1, lira. yılhk abonesi 12, Hra, Yazışma ve ödeme adresi : Türk Kültürünü Arastırma Enstitüsü, P.K. 14, ÇANKAYA ANKARA Şimdiye kadar çıkmış sayılar adresimizden istenebilir. Başbâyilik : B A T E Ş , Cağaloğlu tstanbul. Bâyilerin buraya başvurmaları rica olunur. (Cumhuriyet 12901) Yatar koltuklu, j tuvaietli, 3 ayrı | kalorifer cihazlıj otobüsleri j Muntazam 1 ,^ Avrupa | fefenerıne | kışın devam j edecektir I Müracaat OPERA yam TAKSİM | Te/ : 48 SI SI 1 Cumhuriyet 12883 13. K OT A 73.19 gümrük tarife pozisyonundan lısansı olanların 22^7.06 telefona müracaatları. Cumhurivet 12885 l>r. Kâmran 111/5 ( A l m a o Hastarıesl yunı) İ Her eün i!i IH grası | l'el. 44 5A 14 t Örnek bir valandaş Cumhurîyet'e 'III r ı "IHI'RİVIT'in I>frika«ı 72 Bir acı şarkı " ian: A. J. Cronin llllllHHıllHllllllll 254 BtR ACÎ SARK1 BİR ACI SARKI 255 256 Arabacı pek ahbapça davranıyor, ilgi çekici yerleri kamçısıyla gösteriyordu. Şu sümsük adam yamnuzda olmasaydı, başka şey istemezdim. Onun aramıza girmesi varbğımıza leke getiriyordu. Çabucacık geldik Onich köyüne. Köyun küçük bir Hmanı vardı, arabayı oraya çektik. Güneşten, sudan kavrulup yer yer çatlamış birkaç ufak balıkçı kayıgı iskeleye bağlı duruyordu. Şato hemen oracıkta, kayalık bir sırtın üzerinde yükseliyordu. Ben yerimden yere atlarken cıgaracı da annemin arabadan inmesine yardım etti. Sonra, birden: «Aman, ne güzel bir gün'.» diye haykırdı. «Tam kayıkla gezme havası!» Ayaklannda lâstik çizme, üzerlerinde mavi fanilâ gömlek, iki balıkçı çocuk bir kayığın yelkenini açıyorlardı. Adam bana döndü : «Ha, ne dersin, ahbap? îyi düşündüm, değil mi?» Bence de çok iyi düsünmüştü doğrusu. tkisini gözümün önünde tutabilmem için bundan daha iyi ne olabilirdi ki? Sert bir tavırla, «evet» der gibi basımı salladım. Sevinçle: «Hadi öyleyse!» diye haykrrdı, kumsala atlayarak çocuklarla konuşmaya başladı. Ben yanına gidince de, hemen yardınııma koştu, beni elimden tutarak kayığa bindirdi. Ne oluyor, ne bitiyor anlayamadan, kafamı toparlamaya kalmadan bir de baktım kayısrı itmiş, yelken şişmiş, kıyıdan açılıyorum, annemden uzaklaşıyorum. Annem pek düşükçe bir tavır takınmış. sözde bana sevgi göstererek mendilini çıkarmış, kıyıdan bana sallıyordu. İki çocuğun büyüğüne öfkeyle döndüm. « Ğeri dön! iskeleye geri dön!» «Hayır» der gibi başmı iki yana salladı. «Peycfendu. onu pir saatına» tutmuş. Yelken biiraz daha gerdi, kayık yalpalayarak hızlandı. Öfkeden, üzüntüden bitmiştim, kayığın içine yığılıverdim. Dün onlar kayıktaydılar, ben karadaydım; şimdi tam tersi olmuştu. Alçaklığm bu kadarı olurdu artık! Kol kola girmişler, şatoya doğru çıkıyorlardı. Evet, ben bu adama hep madrabaz gözüyle bakmıştım ya; şimdi ne alçak bir adam olduğunu da görüyordum. Annemin.. ikiyuzlülüğüne gelince... öf, yahu, rüzgârdan gözlerim yaşarıyordu. Bir saati de geçti, lünanın açıklarında bir aşağı, bir yukan pupayelken gittik geldik. Ellerine esir düştüğüm bu iki çocuk pek İngilizce bilmiyorlardı, keltçe konuşuyorlardı ki bn da benim için pek yabancı bir dildi. Aralarında boyuna, alçak sesle, alayjı alaylı konuşuyorlar, bir şatodan ya na bakıyorlardı bir bana. Şu mendebur dillerinden bir sözcük bile anlamıyordum ama, utancımdan ter döküyordum; çünkü, aralannda beni ko nuştuklarını çok iyi biliyordum. Efendi gibi giyinmiştim; betimbenzim kül kesilmişti, deniz tut muş, nerdeyse kusacaktım; bütün bunlar, üstelik bir de en ağırıma gideni de buydu ya «peyefendu.nun beni niçin karga tulumba kayığa at tığmnı körkörparmağımgözüne oluşu çocuklara maskara etmişti beni. En sonunda, kıyıdan seslendiler. Alçaklar görün müşlerdi. Beni büsbütün perişan eden son biî yalpalayışla, getirdiler beni karaya çıkardılar. . İyi eğlendin değil mi, delikanlı?Adamın yaltaklanır gibi bakışını kafama koyduğum o, soğuk bir yapmacık nezaketle karşıladım. « Evet» dedim. «Eksik olmayıu.» Annem pek alıalmorumor olmuş gibi görü Çeviren: Vahdet Cültekin Venict'dt'iı ilkokul MUdürü Salıh Kırlı yazıyor: Muğla Merkeze bağlı Yenice köyüne yeni bir okul yapılmaktadır. Yenî okulıın içme suyu yoktur. Köy Iü içme suyunu kuyulardan temin etmektedir. Köyümüzün Hasan Çahşkan adında hayırsever bir vatandaşı vardır. Öğrencilerin kolaylıkla su içmelerini sağlamayı düşünmektedir. Köyün ve okulıın ilgilileriyle konuşmuş, okul bahçesine kuyu kazmaya karar vermiştir. Kazılacak kuyunun çevreye örnek olacak şekilde olması için her türlü hazırlığını yapmış ve işe başlamıştır. Bu hayırlı teşebbiisü ha ber alan Muğla MiUi Eğitim idaresi kuyunun kazılmasında ve sonraki işlerde kullanılmak üzere hemen bir motopomp vermiştir. Bundan Hasan Çalışkan çok şevinmiş. tuttuğa işi genişletme isteğini göstermiştir. Bugiin (19) metre derinliğinde çev reye göre suyu normal. betonarme bir kuyu kazılmış ve bitmiş bulunmaktadır. Tam Altıbin lira belâl pa rasını sarfetmiştir. Her yıl Değiştîriien tahtası deneme BtR ACI SARK1 nüyordu. Bana pek gergin gergin bakıyordu ama, benimle barışmak için can attığı da belliydi. • Şatoyu görsen hiç de hoşlanmazduı bence, yavrum.» • Hoşlanmazdım ya.> « Pek köhne.» • Görünüşünden belli.» « Sonra, su içinde^ « Hiç şaşmam.» Sen kayıkta üşümedin ya?» « Yo, hiç.» « Çocuklar iyi davrandüar mı?» Çok!» Sıkıcı bir sessizlik oldu. Sonra, bu zoraki konuşmamıza yeniden başladık. En sonunda, Sommen, canlılık yaratmaya çaIışarak: «E, gitme vakti geldi çattı!» dedi. «Ben gideyim arabacıyı tneyhaneden çekeyim.» İskeleden karaya doğru gelirken annem koluma girmek istedi ama, ben, sendeler gibi yaptım, yanından uzaklaştım. Arabaya bindik, yola koyulduk. Ben geue ön deki o yüksek yerde otururkeıı. farkındaydım: tkisinde de bir degişiklik vardı. Bir şey olmuştu besbelli. Hiç konuşmuyorlardı. Benim için sevinilecek bir şey miydi bu acaba? Dönüp bakmak için içim içimi yiyordu ama, kibirime yediremedim. Yalnız, kulağım kirişteydi. Evet, gene hiç konuşmuyorlardı, tek lâkırdı etmiyorlardı. İçünden sevinçle: «Kavga etmişler» diyordum. Artık dayanamadım. Başımı yavaş yavaş şöyle bir arkaya doğru çevirdim. Cigaracı, anneme doğru eğilmiş, bir elini beline dolamış, öpüyordu onu. (Arkası var) Sayın Eczacı Nuri bey Malatya Elâziğ garajı kat 2 den C. Timuçin yazıyor: 22/9/1964 tarinli Cumhuriyet gazetesinin okurlardan Cumhuri yet'e mektuplar sütununda yazınızı okudum. Siz yalnız kendi çıkarlannız uğruna o mektubu yaz dığınız belli oluyor, yoksa ne devletin alacağı vergi, ne de işçinin yorulmasmı düşünmediğiniz belli. Bunu ispat çtmek için size bir kaç satır yazıyorum, af gortanın her büyük semtinde bir sağlık teşkilâtı vardır, ilâçları da fınızı rica ederim. Evvelâ eczanelerin kân yüzde oradan karşılanır. îşçinin ilâcı yirmi değildir. İlâçlarınızm ço sigortadan alıp sattıgmı söylüğunu direk lâboratuvarlardan yorsunuz; maalesef ilâcın bu bol getiriyorsunuz, kârınız bu sebep zamanında satamıyor ve damgale yüzde otuzun üstüne çıkmak sı da sizin dediğiniz gibi silinmitadır. Aynca peşin para ile alır yor. Sigortadan verilirken kutusanız bu da yüzde kırk ve elliyi sunu yırtıp veriyorlar. Asıl suiisbulur. Kendi lâboratuvarınızda timal, serbest eczanelerde oluyor. yaptığınız ilâçlardan da yüzde Reçetedeki ilâcm yerine krem, kaç aldığıruzı siz daha iyi bilir pudra, kolonya ve buna benzer siniz. Size şunu da sorayım: Sul bazı eşyalar veriliyor, hattâ bafoguanidin hapinin tüpünü kaça zılan da yarı yarıya para verialıyorsunuz ve kaça satıyorsunuz, yorlar, böylece de eczanelerin lutfen bunu saklamadan açıklar kârı yüzde yüzü buluyor, bu vamısınız? Daha buna benzer çok tandaşın malumudur. ilâç var ama ben bunu misal otşçi Sigortalan kârdan daha larak gösterdim. fazla işçisinin rahatını ve huzutşçilerin Kurtuluştan Samatya runu düşünmektedir. tşçi sigorta ya gidiş masrafını ileri sürüyor lan ne fınncıdır, ne gazozcudur, sunuz, siz hiç merak etmeyin ve ne de manavdır. İsçinin hizmeişçiye de bu kadar acımayın. Si tinde çalışan bir teşkilâttır. Yüksek tahsıle devamla memleket için bayırlı birer eleman olmak istiye.n genç lise mezunları üniversiteye girebilmek için her yıl rasgele değistirilen bir deneme tahtasından çeçirilmektedir. En çarip ve gayesi anlaşılmaz deneme bu yıl vapılmıstır. I üniversiteler arası giriş sınavına lise dokuz ve onuncu sınıf öğrencilerı ile bütünlemede kalan son sınıt öğrencilerı de iştirak etmişler ve bunlardan bir kısmı da sınavı kazanmışlardır ki, hukuken üniversiteye girmek hakkını iktisap edememislcrdir. II Lise Edebiyat Kolu mezunları ile Fen Kolu mezunlarına aynı sorular sorulmus ve bu suretle de geniş ölçüde baksızlıklara yer verilmistir. III üniversite giriş sınavları test usulü ile yapılmaktadır. Halbnki liselerde bu asule aöre talebe yetistirilmedi ğine nazaran, üniversitedeki test sınavlarını kazanamıyanlann günah ve vebali kimlerindir? IV Bizzat üniversite giriş sınavları başkanının da çazetelere vaki beyanatı, bu yıl tatbik edilen sınav sisteminin sakatlığını ve birçok haksızlıklara meydan verildiğini açıkça ifade etmektedir. Sayın Millî Eğitim Bakanı bu haksızlıkları ne suretle telâfi edecek ve yüksek tahsile devam etmek istiyen gençleri agradıklan hayal inkisanndan nasıl kurtaracaktır? Su hususu da Bakanın aikkat nazarına koymak gerekir ki, bu yıl tatbik edilen deneme tabtası en tanınmıs liselerin iftihara geçen ve pekiyi derece ile mezun olan öğrencilerinin de açıkta kalmalanna sebep olmustur. Misalleri pek çoktur. Bu acı gerçekler üzerinde Millî Eğitim Bakanının biraz durması ümit ve temenniye şayandır. CEMtL KEŞMtR Böyle takdir olur mu? Nusret Tana, Muammer Erdinç, Kemal Karakaya ve Salim Demirci yazıyor: Bizler Aşağı Gurebada oturan 60 hanenin sâkinleriyiz. İki sene önce İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi bize dedelerimizden kalan bu yerleri istimlâk etmiye karar verdi. Ve metrekareye 350 lira kıymet biçildi. Ama, Üniversite buna itiraz edince bu fiyat 250 liraya düşürüldü. Halbuki, altımızdaki Vatan Caddesinde fiyatlar 1000 liranın üstündedir. Böyle takdj olur mu? Evet bize de 1000 lira versinler demiyoruz ama o civarda arsa temin etseler daha iyi olur her halde
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear