28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT ^^ınııımı'tKiüiııııııııııınııımınıııııııııııııııııınım CUMHURtYET 20 Ekim 1964 YUNUS NADI armağan! 'KOPOKTA.T: YILM.V/ CKTİNER • 1964 • 1965 j Eski M.B.K. üyesi Alpaslan Türkeş'in fikirlerî: HAK 5 Köylüler, kamyonun etrafını sarmıştı. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Bırı: «Altı buçuk kavıtada gıdülu mü?» diyordu. Bir öteki: <On iki saat anan ağlasın, alıp alacağın altı buçuk lira..» diye söyleniyordu. Giyımi ötekilerınkınden başka bır adam: rBildınız gıbı değel», diyordu, «Gözunüzde büyütüyorsunuz. Sızi makınaynan götürecez. Makinaynan getirecez. Yapacanız ne ki bire? Çapa... Pamuk çapası... Vur gıtsin. Çocuklara üç, yetüşkunlere altı ya da altı buçuk papel... Az buz para mı yani? Avara gezeceğinize...» Satı, öteden gözlüyordu onları. Yaklaştı. Adama sordu: cNe vakıta yolculuk?», «Hemen,» dedi adam Satı, koşar adım uzaklaştı. Eve 4 vardi cAna», dedi, »gız.. gıdiyom ben... Çapa varmış... Pamuk çapası .. Taaa, bı yellede... Irak mı ırak... Altı buçuk gayme günluğu... Makınaynan gıdecez bı de...» , «Gıt» dedi anası. «Serseri gezeceğine... Çok galma emme...», «Galmam,» dedi Satı. Anasının elım öptü. Karısına dık dık baktı. «Gıdiyom Emına gız ben,» dedi, «çapaya gidıyom. Para gazanmaya » «Giiit» dedi, Emina. Sustu. Başını önüne eğdı. Satı; «Savhcakla galın» deyıp çıktı. Koşuyordu. Kamyonun yanına vardığında. kamyonun üstünün dolu olduğunu ğördü. Adama gıtti: «Benı de yaz» dedi. Yazdırdı. Atladı kamyona. Bır köşeye çekildı. Sıcaktı. Çöktü. Bakındı çevresıne «Tüm bizım köyden değil», dedi, düşündü. Tanımıyordu kamyondakilerin çoğunu. «Ola ki toplaya toplaya gelmışler bura dek», dedi, ıçınden. Küçük kızlar, küçük oğlanlar da vardı. Tanıdık bır surat aradı. Alo'yu gördü. Çağırdı. •Sen de mı lan Alo?» dedi AIo, iri kıyımdı. Ses vermedi Satı kalktı. Alo'nun yanına gıtti. Kamyon hırıldıyordu Yurudü. Güneş, leş gıbı çokmuştu ustlenne. Satı. boyle sıcak gormemişti. Alo. böyle sıcak gormemiştı Yel esıyordu ya alav alav esıyordu Kamyon, sarsıla sasıla gidıyordu Öğurenler vardı. Inleyenler vardı. Kimıni makına tutmuştu, kımını sıcak. Ortahk toz içindeydi. Satının gözlerıni kan bürümüstü. «Dön, deseler, dönerım salla» d^dı. Alo'ya Alo. susuyordu cN'oldu sana Alom?» dedi, Satı. «tum susuyon be!> «Canım dar» dedi Alo, «gonuşasım gelmıyo.» Kamyon ana yo!dan çıkıp bır tarlanın kıyısında durdu. Şofor ındı • .thtıyaçlannızı görün» dedi Su soruyordu herkes. Yoktu Utanma. ayıp kal mamıstı kımsede Kadınlar. kız]ar oldukları yere çömelıyorlardı. Hastalananlar ındırilmemısti. Şoför' «Bes dakka sonra vallah» diyordu, «kala kala yanm saat kaldı.» II «Bes gundür çapa yapıyordu Satı. Hem de nasıl çapa yapıyordu ît gibi çapa yapıyordu. It gibi çalışıyordu Durmak. dinlenmek bılmıyordu Guneş cığerlerıne saplanıyordu. Yakıvordu. Yakıyordu Yakıyordu Umurunda değildi Satının Üç. beş kuruşu bir yana atsın da, ne olursa olsundu. Anası vardı. Emınası vardı. Bebeleri vardı Onlar ıçın duşmuştü bu gurbetlere. Su ınn gibi sıcağa, şu bıtmek bılmıyen gune can mı dayanırdı yoksa? Onlar vardı. Onlar ekmek, onlar tuz istıyordu. Ne var kı dünden bu yana ıçınin şavkı kalmamıştı. Bir gününün parasını vermemişlerdi. Yarınkıyle beraber alırsın demışlerdı. Nedendi peki bu? Bir suç mu ışlemisti. Bir kabahatı mı vardı. Basbayağı çalışıyordu iste. Üstelik herkesten iyi çalışıyordu. Daha ne yapsındı? Yoksa .... Ne dıkeliyon lan! diye gürledi bır ses Soluk alam demiştim ağam. îçim bi hoş oldu da. Sonra para isten bi de de mi? Emme vercem demiştin dünkü paramı ya.. B... Vercem... Beyle... Vercem demiştin emme... Ikisini birden alın yarın demiştin. Çalış lan çalış! Bırak mavrayı. Satı benildedi. Gözlerini açtı. Doğruldu. Çevresine bakındı. Kimseler yoktu. Taa ötelerde insan gölgeleri gördü. Güneş gıtmişti. Gözlerini uğuşturdu. Ağaca dayandı. Gördüğü düşü hatırladı. Anacığını, Eminasıcı, bebelerini görmüştü düşünde. U «KÜÇÜK HİKAYE» SİYAH James BALDVVİN Dış politikamız gayet jkısa görüşlü ve dardır Türkiyeye yardım kesilmez Yazan: irfan YALÇIN zun uzun düşündü. Başını salladı. Bir cigara sardı Sonra bir türkü tutturdu. Sesını sevmedi. Sustu. Yüreğini bir el sıkım sıkım sıkıyordu. Koynundaki para çıkınına elıyle dokundu Duruyordu. Içi serinler gibi oldu. Kalktı. Karşıdakı gölgelere doğru yürümeye basladı Irgatlar toplanmış, söyleşiyorlardı. Alo, ordaydı. Esselâmün aleyküm, dedi Satı. Esselâmün aleyküm. Gitti, Alo'nun yanına oturdu. Sıkkm görünüyor canın, dedi, Alo. Dönecem ben, dedi. Satı. Yürem bi hoş oluyo. Boş ver be, dedi, Alo. ölmeye galacak değılik ya buraya. Tümümüz dönecek. Vermeyecek besbelli paramı deyyus Sen mı bı? Senın gibi çoook daha. Allam gallam, vermoyo ki bı gunluğu Gomam gayrı ben. Golay golay yedürmem hakkımı. lnat değil mı bu? Yaşlı bir ırgat: Mapuslara düşersin genç j'aşta yeğen, dedi Üzme tatlı canını. Düşem, dcdı, Satı. düşem. Dün, ana avrat söğdü bağa. Ses etmedim Anam geldı gözümün önüne Emınam geldı. Bebelerım geldi. Durdum galdım. Benım gibi fukaranın... Satı ağlıyordu. Sıcak, elle tutulur bir şey olmuştu. Satı, olanca gücüyle konuşuyordu. Yüreği duracak gibiydi. fş falan gözünde değildi artık Yetişti adama' Gel. etme ağam, dedi, ve şu parayı. Bi günlük bi günlük. Fukarayım ben. Taa. nirelerden tuttum geldim. Yeme gayrı hakkımı Adam başını ıkı yana çevirdi: Ananı, dinıni . diye sövdü. Dört cana bakıyom ağam. Sen bılün. Yeme hakkımı Fukarayım çok. Belan mı lan başıma? Yok dedık ya Anlaman mı?. Sılaya gidıyom ağam. Etme. Adam. yürümeye başladı Satı, kolundan tuttu: Yıyemezsiv hakkımı ağam. Gomam bunu. Anam avradım olsuy gomam. Anam da, avradım da . Sonunu getıremedı adam. Düştu. Sıvri bir bıçağın saplandığı yerden oluk gibi kan akıyordu. Satının aklına Emınası geldı ossaat. Anası geldı Bebeleri geldı Gülumsedı Bıçak gıbı gulumsedı. Guneş oylesıne kavuruyordu ki .. Elını. yüzunde, saçlarında gezdırdı. Bır avuç ter attı toprağa. Ütelere baktı Irgatlar çalısıyordu durmadan. Karşıda bır ağaç vardı. Gittı. Usulca gölgesıne oturdu. Kf"1r Son yıllarda cereyan eden pek yürütülen bir politika olmalıdır. Türkeş, bu konuda da hayli heye = çok mühim hâdisede ismi geçen Kanaatimce son zamanlarda yü canlıydı. Kıbrıs için bir takım ğ Albay Alpaslan Türkeş'le Anka rütülen poliüka gayet kısa görüş plânlar tasarlamıştı ama, bunla ş rada Kavaklıderedeki evinde gö lü dardır... rın nazarı itibara alınmamasından 3 rü§tük. Siyah elbise, siyah ayakşıkâyetçiydi... ğ kabı ve gri kravat takan Türkeş Bilhassa Başbakan Inönü'nün, s bilindiği gibi sık sık Anadolu gehâdisenin başından beri niyetini ş zilerine çıkıyor, bu arada şu veya belli ettiği için, karşı tarafın eli ğ bu partiye gireceğine yeni bir parne büyük koz verdiğinde israr e ğ Bundan sonra Alpaslan Türkeş. den Türkeş; Atatürkün bir gece, 3 ti kurayacağına dair haberler kulak tan kulağa dolaşıyordu. Bütün Ameıika ve Rusyayla münasebet Mareşal üniforması giyerek Muso Ü bunlara rağmen emekli Albay, lerimizin ne şekilde olmasını ar lininin Ankara Büyükelçişisini ş henüz hiç bir siyasi teşekkülün zuladığını sorduğumuz zaman, ke apar topar nasıl çağırdığını anla = sin cevap vermek istemediğini gö'r tıyordu. Sonra, «blof ile netice al ş kadrosunda yer almamıştı .. mak mümkün değildi. Ve ayrı f§ Alpaslan Türkeş, sorumuza kar dük... Eski M. B. K. üyesi, isranmız ca bu problemi çözmek için en j= şı; isabetli tedbir alınmamıştı.» |r Evet diye söze başladı. Dış karşısmda şunlan söyledi: politikamızın değişmesine lüzum Dış poütikada esas olan şu görüyorum. Bilhassa Müslüman veya bu devletle yakınlık veya memleketlerle, Asya ve Afrika uzaklık münasebeti değil, o mem devletleriyle münasebetlerimizin leketin menıaatlerini en iyi şeyeniden düzenlenmesi, daha sami kilde temin edebilmektir. Bu ışık Türkeş, bütün bunları anlattık ş mi, daha yakın işbirliği kurulması la politikamızı tanzim etmek lâtan sonra sözlerini şöyle bağladı: ğ gerektiğine inanıyorura... zımdır. Ben bugün şu veya bu di « Poliüka demek, olaylara ön = yebilirim amma, yarın şartlar de olmak demektir. B u n u n için d e ğ ğişebilir. çok önceden ileriyi görmek, ted 3 Türkiyeye dış yardımlar ke birler almak, hazırlık yapmak lâ = ailirse sizce ne olur? Kendi im zımdır. Hükümet ise bir saat son g bir | | Peki amma Nâsır'ın her ne p* kânlanmızla kalkınmak mümkün raki olayları bile düşünüp plân hazırlamamıştır. g hasına olursa olsun Ortadoğuda müdür.? Türkeş, hafifçe tebessüm etti Sizce Kıbrıs meselesinde bir | | yalnız başına hükümet kurmak is çözüm y o l u var mıdır?. 3 tedigi... Biz ne kadar yakınlasır ve: Alpaslan Türkeş: || sak yakınlaşalım onun arayı aç Türkiyeye yardım kesilmez, Evet dedi, çözüm noktası ğ mak için gayret sarfettiği görülü dedi. Ama Türkiye kendi yağıyla yor.. Acaba, bizim politikamızı da kavrulabilir. Hattâ, bence bu mevcuttur.. Henüz iş işten geç if • 3 güne kadar elde ettiklerimizden memiştir. değiştirmemiz kâfi gelir mi? Alpaslan Türkeş, oturduğu yer çok daha fazla yardım temin edıle Peki nedir bu acaba? ğ den hafifçe doğrularak cevap ver bilir!. Emekli Kurmay Albay, güldü j di: v e şahadet parmağuu iki yana sal = Vaktiyle yapılan hatalanmız layarak: §§ var. Meselâ, Mısır ihtilâlinden • Yok diye cevap verdi. B u n ğ sonra Kahire Büyükelçimiz, halar, bu tedbirler öyle açık açık = nedana mensup bir prensesin koTabii bunun nasıl elde edilebi ortaya atılacak şeyler değıldir... ğ casıydı. Üstelik, Nâsıra kötü muBiz düşüncelerimizi alâkalılara 3 amele yapmıştı .. Bu münasebetle leceğini biz de Türkeşden öğren bildirdik. Sorarlarsa yine konu | | bence, karşılıklı anlayış içinde dü mek istedik ama, o bu gibi mese şuruz . = zeltilebilir lelerde, iç politika, dış politika, Alpaslan Türkeş'den a y n l ı r k e n , Şj Sizce, dış politikamız nasıl iktisadi ve sosyal konuları, hep olmahdır?. biribirine bağlıyor, sadece «bu hü «Politikaya girecek misiniz» diye 3 sorduğumuz zaman eski Başbakan =. Türkeş, bu suale de diğerleri kümetin bunlan gerçekleştiremı lık Müsteşarı, Hindistan B ü y ü k e l = yeceğini ileriye sürüyordu. Tür çilik Müşaviri iki elini açarak tek j gibi kısa cevap verdi: Dış politikamız her şeyden keşe göre, her yiğidin kendine gö rar güldü, güldü ve: =. 1 evvel mütekabiliyet esaslaruıa da re bir yoğurt yiyişi vardı .. Görüyorsunuz, politikanm tâ = yanan ve çok uzun vâdeli olarak Kıbrıs doğumlu olan Alpaslan içinde değil miyim? dedi .. = Kıbrıs için çözüm | yolu vardır | Vaktiyle yapılan hatalar var enim doğup büyüduğüm, tanıdığim Amerıkan toplumunda şıddet daima öuenüi bir yer tntmuştur. Hemen her zaman bu şiddet «yabancı» olarak kabul edilen zencilere karşı yaratılmıştır. Bu şekilde Amerikan topiumu kötülüğü kendinden savmadığı bir zümreye yöneltmiş, buna bir takım sebepler uydurmuş ve vicdan' nın rahat olmasını sağlanuştır. Ancak, bir toplum en küçük bölümünün bile tehlikede olmasına, ya hut ortadan kaldınlmasına göz yumarsa, kısa biı süre sonra o toplumda kimse emniyette olamaz. ( küçük bölüme yöneltilmiş hırs ve kin, kısa zaman da (fenişler ve yolunu değiştirir. Kontrol altına alır ması imkânsızlaşır. Bazı düzmece değerleri koru mak üzere yaratılan bu hırs ve değerlerin kendisin yok eder. Zaten her hangi bir toplumun her hang bir bölümüne yöneltilen şiddet, daima çeşitli çıka> lann sürdürülmesi için yaratılmıştır. Ya da aşağı lık duygulanndan meydana getirilmiştir. Amerikar zencisine karşı olan çevreler çoklukla güneyli biı yük çiftçiler ve beş parasız bcyazlardır. Ya zenci leri ucuza çalıştırmak, ya da «işte o pis siyahtaı üstün olmak» için zenci haklannm verilmesini en çellerler. Ote yandan biz Amerikalılar. ülkemizde neler olup bittifini anlamıyacak derecede bilgisiziz. Tâbiı dün.vayı ve roeselelerini kendi Ulkemizden de az ta nınz. İşin kötüsü. bize söylenenlerin doğru olup ol madıklarını araştıramayacak kadar çekinsen yapmışlar bizi. Birbirimize olan itimadumz öylesine sarsümış ki, meseielerin üzerinde dofru durüst tartışamıyoruz. Kafalannda ve kalblerinde bir takım soru isaretleri olanlar bunlan açık açık söyleyemiyorlar. Öyle bir hale gelmişiz ki, insanlanmız bir yandan yalanların gerçek olduguna kendi kendüerini inandırmışlar, öte yandan bu yalanların herkes tarafından kabul edilmesine çalışmışlardır. Böyle bir toplumdaki suçsuzun sadece sevmek ıe sevilmek ısteyen kadmlarla erkeklerin Tanrı yar iımcısı olsun Eğer sevgisini çoklukla sahte bir şekilde sürdürecek kabiliyette değilse, toplumunuzda onuı. yeri yoktur. Çünkü toplumumuzda sevrinin yeri yoktur. Biliyorum. şimdi bir parantez ıçarak ülkemizin o «mutlu» çiftlerini övmem beklenecek. Ama buna yapamam. Çünkü bu mutlu kaıkocalann varlığına inanmıyorum. Toplumumunın moral ve sosyal yapısında bu çeşit evliliklerin >ar olduğunu gösteren en küçük bir belirtiye rastanamaz. Özellikle çocuklarunızm durumu bu göiişümü ispatlıyor. Bana öyle geliyor ki, bu mutlu /e göze KÖrünmeyen çiftlerden söz ettiğimizde bir izlemi dile getlriyoruz. Geçmişimizde vaşadıfımızı «andığımız o basit, Tann korkusunun kaltilerde va;atıldığı. mutlu hayatın özlemini çekiyor: geçmişte Ie var oünayan bu hayatın (rünümüzde var oldugu1a keııdimizi inandırıyoruz. Bir toplumda sevgi varsa. kendisini fertlerin araıhğıyla belli eder. Fertler sevgiden yoksunsa topum da sevıriden yoksundur Kendimizi bu ölçüve layanarak yargıladı^ımızda. toplum olarak sevglrıin bizde var otmadığını görüvoruz. Hakkımızda söylenebilecek en güzel söz bazılarımızın mücadele ettikleridir. Bu mücadele ölümün vücuttan önce kalblere çirip yerleşmesini önlemek için yapılmaktadır. Kalbin ölümü sadece kan dökülmesine değil, toplumıımuzdaki insanlann vaşayan hirer ceset haline gelmclerine de sebep ohnaktadır... (Arkası var) Her yiğitin yoğurt yiyişi BAY OSC'AK: İBİ!«lllinilllllllllllllUllllllim lllllll.ı||llllllllin 8ULMACA 1 2 3 4 5 6 8 9: 123456789 GARP LINYİTLERİ İşletmesi Müessesesinden Pirinç ve Kuru Fasulye Alınacaktır Müessesemiz bolgelerinın ihtıyacı ıçın, şartnamelerıne gore kapatılmış zarflar içinde serbest teklif alınmak suretiyle 113 ton pirinç ıle 68 ton kuru fasulye satın alınacaktır. Teklif zarflannın, 2.11.1964 pazartesi günü saat 15.00 e kadar Tavşanlıda Müessesemiz Merkezı Muhaberat Servısınde bulundurulması lâzımdır. Geçici ...teminat, şartnamede gösterilen nısbetler üzerınden hsap edilecek ve teklif mektubu ıle birlıkte Müessesemıze tevdı olunacak veya gonderılecektır. Buna ait şartnameler : Ankarada : T.K 1. Genel Müdürlüğü Ticaret Müdurlüğunden, Istanbulda : Istiklâl caddesi Premecı sokak Baro handa T.K 1. lstanbul Satınalma Bürosundan, Izmirde : Gazı Kadınlar 1453 sokak No. 18 B/4 G.L.t. Irtibat Burosu Şeflığind«n, Eskışehır, Bahkesır, Kütahya, Yozgat, Tosya ve Soma Beledıye Baskanlıklarından temin edilebılir. Müessesemiz, Artırma Eksiltme b» Ihale Kanununa tâbi olmayıp ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta ve münasıp gordüğüne vermekte serbesttır. (Basın 1965512805) PKOI* NIIVIBIISL'N (VIACKKALAKI: UUnn 1111 Lfl j L PARISIN KIRALI 85 SOLDAN SAĞA: 1 Napolyonun llk defa sürüldüğti Akdenlzdekl toprak parçası (lkl soz). 2 Sebepler ve âmlller (çoğul). 3 İnsanın bilglslnl artıran vasıtalar (çoğul). 4 Dağ kovuğu, blr yemlş. 5 Blrbirlne kızıp çatışmama. 6 «Konu edılen şeye sahlp ol!> mâna sına blr emlr, bayıltıcı maddelerden. 7 Tersl «başmdan defet!» karşılıgı blr emlrdlr, nota. 8 Çevrillnce cen çok sayı veya mlktarda» anlamına gelir. 9 Bazı hayvanlara ayakkabl takma hareketl. TUKARIDAN AŞAĞITA: ruuıamo«iıımletu Malatya As. Sat. Al. Kom. Bşk. dan Malatya 8 incl Kor bırlıklerl ihtıyacı için aşağıda cinsi, miktarı, muhammen bedelı ve geçici teminatları yazılı 3 kalem yıyecek maddesi 4 Kasım 1964 tanhinde saat 1100 de Kapalı zarfla ıhale edilecektır Üç kalem snyecek maddesınin tamamı bir ısteklıye ıhale edılebılece*ı gibi her kalem ayrı ayn sahıslara da ihale edılebilır Talıolenn teklif mektuplannı ihale saatınden bır saat evvelıne kadar Komisvona vermelen şarttır. Postadaki gecıkmeler kabul edılmez Evsaf »e şartnamesJ Ankara. tstanbul Lv. Amirllklerinde ve Komlsvonda görülebüir Cinsi Miktan M. bedeli U. teminatı Kuru fasulye 25000 Kg. 62500 lıra 4375 lira Nohut 10000 Kg. 15000 lıra 1125 lıra Kırmizl mercımek 10000 Kg. 12500 lıra 938 üra 90000 L. toplam (1812 6438 llra 1 «Geçmış çağ> mânasına lkl söz 2 «İşi gucü melunluk yapmak olan klşi> karşılığı iki soz. 3 Kan emlcl küçük blr hayvan, dU. 4 «İlâve parça kabul eden» mânasına lkl söz, «çok» u n aksinln tersi. 5 Avrupanın en yüksek sıra dağları, blr renk. 5 «Tuvarlak ya 1234İ678V ra açıp lçeriye glremez» karşılığı bir çekim. 7 YurdumuEun e n yüce da6ı. blr edatın kı saltılnus ve k a . lmlaştırılmısı. 8 Kadm gözlerlnin süslerin l ' o n k o rmımıranır ,jen g Sahlp, hallMlilml» » e k l 1 blr çeşlt genç geylk. KAYTP Nüfus cüzdanunı kaybettim. Hükümsüzdür. Hamlt Günal Cumhurlyet 12796 Basın 19149/12788) Lucienne'in hususi küçük salonuna alınan Predalgonde, orada bulunan yüksek değerde sanat eserlerinden hiç birine bakmadı. Zihni. bütün bu zenginliklere sahip olan kızda idi. Onunla birlikte bütün serveti de ele geçirecegi için, ona sahip ounak nırsıyla yanıp tutuşuyordu. Hafif bir ayak sesi duyuldu, bir kapı açılıp kapandı, bir ipek hışırtısı oldu. Predalgonde arkasına döndü. Lucienne karşısında idi. Elini uzatmış, çıilümsiyerek: « Affedersiniz, sizi beklettim» diyordu. Eleınan Arauıyor Büro işlerinde çaliştınlacak askerliğini yapmış lise mezunu genç aranıyor. Miiıacrat: Şahsen Oerlikon A Ş. Bankalar Cad. 124 Galata. Lucienne devam etti: « Madam de Sauvelys'de kabahat Beni diikkân dükkân dolaştırdı, hiç değeri olmıyan bir sürü şey aldirdi, bo.j yere paralar narcadım. Ama voksııllar yaranna » Ateşin önüne oturmuş. başı eğik, karıştınlmaya hiç ihtiyacı olmadığı hal de ateşi kanştırıyordu. Kısa bir sükuttan sonra Roger: « Besbelli dedi, arkadaşınız ne isterse yapıyorsunuz.» Lucienne başını kaldırdı: « Aldamyorsunuz, dedi, tersine, gayet inatçıyımdır, inanılmıyacak kadar başına buyruğumdur.» Roger mukabele etti: « O halde ona gösterdiğiniz muhabbet daha da kıymelli». « Bilhassa, bu muhabbeti pek seyrek kimselere karsı gösterirım.» « Demek oluyor ki, bu muhabbetle insan gurur dayabilir. Tahmin ediyorum kı, tnubabbetıniz gelip geçici cinsten değıldir, teveccühünüzü bir kere kazanan, kazandıgı verde kalabilirj» Lucienne sükunetle cevap verdi: « Buna lâyık olarak kaldığı müddetçe». « Liyakati ispat etmek için ne yapmak lâzım?» Lucienne kendisine güvenir bir eda ile gülmeğe başladı: « Ha. bah iste buna bılmivorura..» (Arkası var) RADYO panış. İSTANBUL İL RADYOSU 17 58 Açılış 18 00 Dansa davet 7.30 Açılış Kısa haberler Türküler 7.45 Hafii müzlk .00 18 30 C&z müzlğl 19 00 Muzıklı daklkalar 19 30 Akşam müzlğl Haberler 8 15 Salon orkestraları Operet melodllerl 20.15 8 45 Çeşltll muzifc 900 İstan 20 00 bulun sesi 9.20 Sağlık ö*ütlerl Radyo Ile Almanca 20 M Plâklar 9.30 Küçuk konser 10 00 Kısa ha arasmda 2100 Gece konseri 22 30 Çeşitll müzik 24 00 Kapaberler . Kapanış. nış. 12 00 Açılış Kısa haberler Salon orkestraları 12.30 Sarküar İSTANBUL POLIS RADYOSU 12 50 Haflf müzlk 13 00 Haberler (Kısa dalga 47. 43 m ) 13.15 Plâk dolabından 13.30 10.58 Açüıs 11.00 ŞarkıUr: Ş. Şarküar 13.50 Çeşltll muzik Özer 1120 Plâk dolabmdan 1415 Bağlama ekipinden 07un ha11.40 Türkuler: A. Sezgin 12.00 valan 14^0 Küçük Konser Kapanış. 15 00 Kısa haberler Kapanış. 15 58 Açılış 16.00 Sarkuar: S. 17.00 Açılış Kısa haberler Flllz G. Tecer . H. Kara 16.20 17.05 Bilgesu Duru toplulugu Plâklar arasında 16.40 Türkuler: 17 15 Saz esertert 17 30 Kanna A. Akkılıç N. Seslgüzel 17.00 faslı 17.57 Kısa llânlar 18.00 Kapanış. Reklftmlar geçldl 19 00 Haberler ANKARA Günlük olaylar 19 30 Kısa Uftn6 27 Açüıs 6.30 Kısa haberler lar Hafif müzlk 19 40 Şarkılar 6 32 Günaydın sayın dlnleylcller 20 00 Radyo senfoni orkestrası 20 30 Dünyaya açılan pencere 7.30 Sabah muziğl 7.45 Oyun havalan 8.00 Haberler 8.10 Ha21 00 Türkuler 21.15 Spor gazetesi 21.30 Haflf müzllt 21 40 Şarkı T» durumu 8.15 Sizln İçin çalılar 22 00 Reklâmlar geçldl yoruz 8J5O Bv kadınının Isteklerl 22.30 Küçük orkeatra 22.45 Ha 9.00 Kapanış. 11.57 Açuış 12.00 Kısa haberler berler 22.55 Ara melodllerl 12.03 Ögle UtlU leln 12^5 Ku23 00 Gece konseri 23.30 Çejltll mUzlk 24 00 Kısa haberler Ka çük llânlar 12.30 Beraber ve solo İSTANBUL şarküar 13.00 Kaoerler 13 10 Hava durumu 13 15 Öğle konseri 13 0 Şarkılar 14.00 Öğleden sonra dans 14.30 Türküler 14.45 Şarkılar 15.00 Kapanış. 16 57 Açılış 17.00 K ı » haberler 17.02 Şarkılar 17.15 llhan Fesman orkestrası 17.30 Tarla donuşu 18.00 Keklâm program]arı 19 00 Haberler 19.25 Hava durumu 19.30 Şarküar 19.50 Uykudan once 1955 Küçük llânlar 20 00 Kıbrıs İçin 20 10 Şarkılar 20 25 Toplum ve eğltim 20 40 Hava kuvvetlerl dans ve caz oıkestrası 20 55 Küçük ilânlar 21.00 Kısa haberler 21.02 Panorama 21.30 Türk Müzlğl korosu 22 15 Balete çağrı 22 45 Haberler 22.55 Hava durumu 23.00 Gece konseri 23 45 Gece yansına dogru 23 58 Gunün önemll haberlerl 24 00 Kapanış. ANKARA İL RADYOSU 16.57 Açılış 17 00 Russ Conway soylüyor 17.15 Dans müzlğl 18 00 Orkestra konserl 19 00 Sollstler ve orkettralar 19.20 Güz akşamı 19.45 Radyo Ile Fransızca 20 00 Oda müzlğl 20.30 Dllek puıarl 21.30 Gece konserl 22.15 Dans müzığl 23 00 Kapanış. 40 Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri dün Konyada Ordu Müfettişliğini, hükümet konağını ve fırka binasını ziyaret edip muhtelif vilâyetlerden gelen heyetleri kabul buyurmuşlardır. Bilâhare Kız Muallim Mektebine giden Gazi Hazretlerı kendilerine hitaben bir nutuk söyleyen mektep Müdiresi Sabriye Hanımın sözlerinden pek mütehassis olmuşlar ve şu mukabelede bulunmuşlardır: « Çok nurlu bir huzurun, çok feyizli dimağların karşısında bulunmaktan mesudum. Muallime Sabriye Hanımın hitabesini çok derin hassasiyetle dinledim. Muallim ordusunun, nur ordusunun azim ve imanını ne kadar güzel izah buyurdular. Arkadaşlar, yürüme'kte olduğumuz teceddüt ve medeniyet yolunda sizlerden mürekkep bir nur ordusuna istinat ettikçe mutlaka muvaflak olacağız. Onun için birbirimize vereceğimiz işaret sudur: İleri, daima ileri!» Satış İlânı Şirketimiz deposunda mevcut olup, 1958 yılında ithal edilmış ve halen modeli eskimiş arabalara ait mohtelif (kaput, çamurluk, kapı, pisi ton, sekman vesair otomobil 1 yedek parçalan) teklif almak suretiyle satılacaktır. Yazılı tekliflerin en geç 27/ 10/1964 salı günU akşamma ka201 numarada ALKO Türk Ticaret âdi Komandit Şirketine dar Harbiye Radyoevi karşısı yapılması rica olunur. NOT: Mezkur emtea İş saatleri dahilinde yukarıdaki adreste görülebilir. Şirket, satışı yapıp yapmamakta veya dilediğine satmakta muhtardır. (llancılık: 3052 12803) lıü/i Hazreilerinin verdikleri i'iııir: «ileri, daima ileri!» 20 Ekim 1925 tarihli Cumhuriyet'ten Emin Bey ve ekmekler larına narh konulmasının reddine rağmen Şehremini Emin Bey ekmeğe koyduğu narhta inatla israr etmektedir Bu hususta Iktisat Müdürlüğunün hazırladığı rapor beklenmektedir. Bugün yediğimiz ekmeğın kilosu 16 kuruşa satılmaktadır. Eski eserlerin korunması Cami, mescit ve türbe gibi tarihî eserlerin muhafaza, murakabe ve tetkiki için Mimar Kemalettin Bey vaziıelendirılmiştir. Kemalettin Bey yeni vazifesine dün başlamıştır. Ekmeğe konulan narh Ticaret Odası tarafından Şehremanetinin un ve buğday fiat
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear