25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKİ CÜMHDRÎTET •ıtt=ııııııtııı>ııııııiıııiııııııııııııııııııiıııııııııııııiiııııııtııııııııiıııııııııııııiıtııtıııııııııııııııııııııııtı=ııii 13 Ekim 1964 Kendimize dönöş! Paris Dun Türkiyeden gazeteier geldi. Gençlik teşekküllerinln, şehit Cengiı Topel'in mezarı başında yaptıklan basıtı toplantısını okudum. Türk gençliği olarak, her türlü emperyalist emelin karşısında, milletlerin, cemaatlerin hürriyet ve bağımsızlık mücadelelerinin yarundayız. Türkiyenin, tarihî gelişimi ve Kemalist düşünce açısından, bağunsız blokta yer aiması gerekir. Türkiye kendi kendisini muhakkak bulacak ve buluyor. Kalkınma ve dıj politika rotasuıı, yabanci kaynaklardan değil, kendi milli varlığımızın gerçeklerinden esinlenerek tesbit etmeliyiz. Gençlik, Kemalizmin nereden başlayıp nereye gittiğini ve yolundan nasıl saptınldığını iç yüzüyle bilmelidir. Atatürkçülüğün en doğru pusulası Türk gençliğinin eline ancak böyle geçecektir. Siyasi bakımdan bağımlı bir iilke olmak nedenlerini yaratan iktisadî kunıluşlar hangileridir? Kökü dışarıda menfaat çevrelerinin TUrkiyede oynadıkları oyunlar ve kurduklan kurumlar nelerdir? Yeni sömürgecilik ne demektir? Yeni sömürgeciliğin iktisadî mekanizması nasıl çalışır? Bütün bunlan inceliklerine kadar öğrenmek, bağımsız ve haysiyetli bir dıs politika anlayışını yerli yerine oturtabilmek için şarttır. GençUk aklının ve sağduyusunun güveniyle bu yolda ilerlemektedir. •Atatürk gençliği niteliğine ancak bu yolda yürüdükçe yakışacaktır. Ve Türkiye ancak Millî Kurtuluş Savaşmda olduğu gibl «KapitaIlzmin ve emperyalizmin» maşası bir Yunanistan karşısına kendi millî kaynaklaruıa güvenen bağımsız düşüncede bir millet olarak dikildiği zaman ENOSİS'e engel olabilecektir. Türkiyenin az gelişmiş ülkelcr bağımsızlık ve özgürlük savaşlannda liderlik durumunu tekrar kavraması için büsbütün geçmiş değildir vakit... Biz bugünkü 30 milyonluk gücümüzle yalnız kendimizi kurtarmak yoluna girmekle kalmaz, bütün dünyada kurtuluş savaşlaruıı sürdüren ülkeler çevresinde de söz sahibi olabiliriz. Bütün bu erişilmesi mümkün hedeflerin hasretini insart yurt dısına çıktığı zaman bir parça daha yürekten duyuyor. Türk milleti, Türk halkı buna lâyıktır. Atatürk'ün çok iyi değerlendirdiği bu liyakat, seviyesiz politikacılar, seviyesiz yönetim, ve yabancılarla işhirlikçi menfaat çevrelerinin kökü dışarda fikirleri yüzünden ayaklar altında ezilmiştir. Türk milletinc kendi kcndinc güvenmenin verdiği yeterlik duygusunu aşılayacak liderlere ihtiyacımız vardır. Atatürkün: Türk. öğün, çalış, güven! sözü bu memlekette yıllarca âdeta alayla anıldı. Oysa dünyanın bueünkü gidişinin ortnya koyduğiı gerçek, her milletin kendinden gayrı hiç bir yabancı kaynağa güvenmemesi, kendi dışında bir kurtuluş yolu aramamasi ilkesine dayanıyor. Birleşmiş Milletler toplumunda yeni kurulmuş bir Afrika Devleti kadar bile bağımsız olamamış bir politikaya boyun eğmek, milleti kendine güvenden uzaklaştıran yabancı propagandanın ağırlığında ezilmekten doğuyor. Atatürk, kurduğu devleti gençliğe emanet etmişti. Her geçen gün, bu davranıştaki doğruluk payma bir ağırlık daha katıvor. Gençlik, Iâfı güzaf ötesindeki gerçek Atatürkçülüğün en sağlam bilgisine, en güzel inancına dayanarak omuzlanna düşen tarihî görevi yerine getirecektir. Buna yürekten inanıyorum. MALÎ KONULAR ıııı=ıııııııınıııııımııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiMiııııııııııııııııııııııııııııııııı=ıııı Memleketimizde süratle gelişmekte olan Iikit Petrol Gazlan Sanayii ve tevzii işlerinde çalışacak makina yüksek mühendisi ve makina mühendisi elemanlara ihtiyaç vardır. Bir Eörüşme tesbiti için P K. 287 Şişli adresine yazı ve kısa hâl tercümesi ile müracaat edilmesi. AYGAZ A. Ş. Kısmet: 83/12463 Millî 1416 sayül kanun uyarınca, Millî Eğitim Bakanhğı hesabına 1964 • 1965 öğretim yüında mimarlık ve mühendislik daUannda 374, sağlık dallarında 160, idareci ve müteşebbisliğe hazırlayıcı dallarda 144, fen dallarında 126, sosyal bilimlerde 63 ögrencl doktora yaptırılmak üzere yabancı Ulkelere öğrenime gönderilecektir. Mimarlık va mühendislik dallarında öğrenime gönderilecek adaylann seçme imtihanı 2 6 kasım 1964 tarihlerl arasında îstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesinde yapılacaktır. Sağlık dallarında gönderilecek adaylann seçme imtihanlan 3 5 Aralık 964 tarihlerl arasmda Ankara Tıp Fakültesinde yapılacaktır. îdareci ve müteşebbisliğe hazırlayıcı dallarda gönderilecek adayların seçme imtihanlan 23 26 Kasım 1964 tarihlerl arasında Siyasal Bilgüer Fakültesinde yapılacaktır. Fen dallarında (matematik, fizik, kimya) gönderilecek adayların seçme imtihanları 13 17 Kasım 1964 tarihleri aragında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesinde yapılacaktır. Sosyal bilimler dalmda öğrenime gönderilecek adaylann seçme imtihanlan 24 26 Kasım 1964 tarihleri arasında Ankara Dil ve TarihCografya Fakültesinde yapılacaktır. îlâhiyat dallannda gönderilecek adayların seçme imtihanlan 2 5 Aralık 1964 tarihleri arasında Ankara İlâhiyat Fakültesinde yapılacaktır. Tarım dallarında gönderilecek adayların seçme imtihanlan 7 11 Aralık 1964 tarihleri arasında Ankara Ziraat Fakültesinde yapılacaktır. Adaylarda aramlan nitelikleri ve diğer şartlan Milll Eğitim Bakanlığından, Milli Eğitim Müdürlüklerinden, ilgili lakülte dekanlıklan veya yüksek okul müdürlüklerinden öğrenilebilir. (Basm: 19226 A. 11760 12469 Eğitim Bakanlığından Bildirilmiştir 1965 yüına ait bütçe açığının 2 milyara yakın olarak tahmin eKöy Işleri Bakanhğı, köye dildiği resmi otohizmet götüren kuruluşların eriteler tarafından ğitim, yöneltme v çalışmala rını koordine etmeye karar ver bildirilmiştir. Yeni vergilere gitmiştir. Bu maksatla, köy top meden ve enflâsyonist vasıtalara lum kalkınmasında görev ala başvurmadan açığın kapatılabilecaklar için seminer, kur« ve ceği belirtilmekle beraber, buıtajlar düzenlen'ecektir. nun kolayca başarılabileceğini îlk olarak, kaymakam adayummak fazla iyimserlik olur kaiarı, 3 ilâ 6 aylık bir süre ile nısındayız. toplum kalkınması ve köy plân Bilindiği gibi millî bütçemiz laması konusunda staja tâbi tu yıllardan beri açık vermekte ve tulacaktır. Bunun dışında, köy muhtar bu açık devamlı olarak büyüme ları, öğretmenleri ve imamları, temayülüne sahip bulunmaktaaçılacak kurslarla, toplum kaldır. Açıkların büyümesinde Devkınması konusunda yetiştirile let masraflarının artması, iktisacektir. Bu konudaki talimat, di kalkınmanın geniş çapta hüBakanlıkça valiliklere bildiril kümet yatırımlarına bağlı bulunmiştir. ması gibi âmilleri zikredebiliriz. Sosyal hizmetleri gittikçe genişAmerikan harb gemileri leyen ve kalkınma için hükümetİstanbuldan ayrüdı ten çok şeyler beklenen bir ülkeAmerikanın Altıncı filosuna men de masraf artışı tabii bir sonuçsup Springfiled kruvazörü, Fores tur. Devamlı olarak artan mastal uçak gemisi, Cony Gam, Lind, rafları karşıhyacak kaynak buD.H.Fox ve R.L.Wilson destroyerle lunamadığı zaman devlet bütçerile Nitra ve Neosho yardımcı ge si açık verir. Devlet bütçesinin mileri, bugün Akdenize gitmek üen güvenilir hasılat kaynağı verzere Îstanbul limanından ayrılmış gilerdir. lardır. Kamu masrafları toplum menGemiler, îstanbulu, 8 ncı filo Ko faati için yapılır. Toplum, kendimutanı Koramiral W. Ellise kosine sağlanan bu menfaat için bir mutasında ziyaret »tmişlerdir. bedel ödiyecektir. Bu bedel kaAskeri okullara giremiyen mu maliyesi terimi ile vergidir. öğrenciler sivil liselere Gerek kalkınma hızını artırmayı alınacak hedef güden kamu masrafları, Askerî okullann açtıklan giris gerek sosyal hizmetlere yönelen sınavını kazanıp da, sağlık mua masraflar şu veya bu. şekilrle yenesi sonunda sağlam çıkmıyatoplumun tamamına veya bazı rak bu okullara alınmıyan öğren gruplara menfaat sağlamaktadır. ciler, konterıjanı dolmıyan ve s»iSağlanan bu menfaat için ödeneriş sınavı açmamış bulunan lise cek bedelin, yani verginin menlere alınacaktır. faat dağılışına göre tevzii modern Millî Eğitim Bakanlığının kara maliye anlayışmın icaplanndanrı, bir g'Çnelge ile bütün Millî E dır. ğitim Müdürlüklerine bildirilmiştir. Bu güne kadar reform adı ile Tarihçi Babinger şehrimize yapılan değişmeler vergiciliğimize uzun süreli, kararlı bir hüvigeldi yet verememiş ve bütçe açıkları»Fatih Sultan Mehmet» adlı bünın gerçek sebebi vergi düzeniyük bir eserin sahibi ve milletmizin yetersizliğine bağlı kalmıslerarası şöhreti olan tarihçi M. tır. Franz Babinger, incelemelerde buCâri vergi sistemimiz iki cepunmak üzere memleketimize gelhesi ile dikkati çekmektedir. Bimiş ve dün Topkapı Sarayı Müzerincisi, vergiler bütçe açıklarını ini ziyaret etmiştir. M. Babinger'in devamlı olarak kapamaya yeterşehrimizde bulunduğu günlerde «Fatih'in zehirlenerek vefat ettiği li ve ilml esaslara göre hazırlanmış değildir. Bir stili, prensipi, ni» belirten bir konferans verecebağlı olduğu doktrini yoktur. ğ i haber alınmıştır. " Günün sayısız Meclis Başkanı tstanbulda ilâveleri eğilimine uyan binaya ile üslupsuz bir Millet Meclisi Başkanı Fuat Sir benzemektedir. Bu sebeple verim men, bugün saat 09.45 te uçakla sizdir. Ikincisi, sosyal adalete ve Ankaradan tstanbula gelmiştir. modern vergi anlayışına uygun Sirmen, müessif bir trafik kazasında vefat eden Cemil Sait Bar değildir. Vergiyi çok defa sosyal faydalanmıyanlar as'ın eenaze töreninde hazır bu hizmetlerden lunduktan sonra saat 18,30 da u ödemektedir. Başkalarının ödediği vergilerle çakla Ankaraya dönecektir. yapılan yollardan bir kuruş vermeden faydalanan minibüslerin dolaştığı, şehirler arası yollan kısa zamanda çok az vergi vererek tahrip eden vasıtalann bol bulunduğu bu durumda verginin verimli ve âdil olduğu iddia edilemez. Kalkınma Plânında tarım Açık ve hafif rüzgârh sektöründe yapılacak yatınmların «C67 si Devlet Bütçesinden geçecek sağlanacaktır. Mecmu tarımsal Açık ve az bulutln geçecek, rüz yatınmın ancak °=33 ü öze! tagârlar batı ve güney yönlerden rırrısal yatırım olrnası beV'"nniptç hafif ve yer yer orta kuvvette esecek, hava sıcaklıkları nrtmasına devam edecektir. Kaymahaın adayiarı \iiii yiiri'ri'lı Bütçe açığı üzerine Yazan: AKBANK DÜ Z C E ŞUBESİ 15 Ekim 1964 Perşembe gOnflnden itibaren Prof. Dr. Ahmet Kılıçbay tedir. Bu sektörden henüz elle tutulur bir vergi alınmadığına göre, çiftçiye sağlanan menfaatin bedelini çiftçi olmıyanlar ödemektedir. özel sınat kalkınmayı ve ihracatı teşvik için Devlet Bütçesinden harcanan paralar çok büyük rakamlara varır. özel sektör bu masraflara kabil olduğu kadar az bir iştirakle dâvayı halletmek için elinden geleni yapmaktadır. özel teşebbüs büyük kamu yatırımlan ile onanlan turistik âbide civannda küçük esnaf muafiyetinden faydalanarak tturistik» bir kahve açmayı pek tatlı bir iş telâkki etmektedir. Külfetsiz nimetlerin pek cazip görüldüğü ülkemizde »vergi» hiç sevilmiyen bir kelimedir. Bütçe açıklannı önlemek ve denk bütçe ile kalkınabilmek için her şeyden evvel vergilere yeni bir yön vermek ve etrafh ilmî bir araştırmadan sonra istikrarlı bir vergi düzeni kurmak gerekmektedir. Bugünkü vergi düzenimizin ak»ayan taraflan şunlardır: Vergiler, vergi ödeme güclerini dikkate almıyan bir dağıhşa sahiptirler. Kamu harcamalarından ve sosyal hizmetlerden en çok faydalananlar birçok hallerde en az vergi ödeyen kimselerdir. Bazı sektörler ve gelir gruplan vergi tarh ve tahsil imkânsızlığı iddiası veya siyasi sebeplerle çok az vergi ödemektedirler. Vergiler vasıtasız vergilerden vasıtah vergilere kaymakta ve bu da çok defa vergi adaletsizliğine yol açmaktadır. Ciddî bir etüdün sonucu olmadığı için vergi kanunları kısa ömürlü olmakta ve vergiler bütünü ile kararsızlık arzetmektedir. Vergi kanunları yapıhrken uzun süreli kalkınma ihtiyaçlar dikkate ahnmamaktadır. VergiciliŞimizin en aksak yönü ise vergilerin doğrudan doğruya veya dolambaçlı iktisadi etkilerinin dikkate ahnmamasıdır. Nihayet vergiler kanunların tâyin ettikleri nispetlerde tahsil edilememekte ve bu yüzden randıman çok düşük kalmaktadır. Vergi kanunlarımızm aksayan taraflarının doğurduğu tesirleri aşağıdaki başlıklarda toplamak kabildir. Evvelâ ekonomimizir. vergi ödeme gücünden tam olarak faydalamlmamak)adır. Ziraî vergilere şümullü bir karakter verip bu alanda vergi randımanmı artırmak îaruridir. Öte yanda, Türkiye büyük işletmeler ekonomisi değildir. Ziraat sektorünün dışında, yani sanayi, ticaret ve nakliyat kollarındaki gelir çok sayıda ufak işletmeler tarafından kazanılmaktadır. Vergi muafiyet sınırı içinde kalan ve buna ilâveten çeşitli sebeplerle vergi ödemiyen bir zümre milli gelirin küçümsenmiyecek parçasını k?7?TTP = kt,dır. Bu sebcn'e bu dallarda afiyet ölçüsünü titizlikle tatbik ederek kabil olduğu kadar geniş bir zümrenin vergi mükellefleri arasına katılmasını sağlamak lâzımdır. Küçük işletme muafiyeti büyük işletmelerin çok olduğu ülkelerde çalışır. Çok sayıda küçük işletmenin bulunduğu ülkelerde cömertçe kabul edilen muafiyet sının vergi hasılatını çok düşürür. Ikincisi, vergilerimizde sosyal adalet prensiplerinin titizlikle dikkate alınmadığı göze çarpar. Vergi ödeme gücü kuvvetli olma yan bir zümre vergi yükünü bütün ağırlığı ile taşımakta, buna karşıhk diğer bir zümre çok hafif vergilerle işi halletmektedir. Üçüncüsü: Vergi yükünün dağılışında kamu hizmetlerinden en çok faydalanana en çok yük yüklemek gerektiği noktası daima gözden kaçmakta, yukarıda işaret ettiğimiz gibi, başkalarımn faydalandığı nimetin külfetini diğer bir grup taşımaktadır. Dördüncü bir husus, vergilerin uzun seneli kalkınma ihtiyaçlannı gözönünde tutan, iktisadi etkileri dikkate alan bir özelliğe sahip olmamalarıdır. Bu sebeple bazı vergiler kazançlar üzerinde menfi tesirler yaratarak kendi metahını kurutmakta ve bütün vergi sistemi istikrarsızlık arzetmektedir. Nihayet vergi tarh ve tahsil usullerimiz, vergi kontrol mekanizmamız kanunun tâyin ettiği vergiyi tahsil etmeye yeterli değildir. Vergileri titizlikle takip edip tahsil edecek bir mekanizmaya ihtiyacımız bulunduğu süphesizdir. Vergi kanunlan yukarıdaki hususları dikkate alan bir yönde ıslah edildikleri zaman bütçe açıklan önleneceği gibi, iktisadi kalkınmanın finansmanında iç kaynaklar da zençinleşmiş olur. HIZMETİNİZDEDIR • HUSUSİ ÇEKİLİŞ <s4\jnca Bu şubede Hesap açtıranlara Umumî çekilişlerde kazanma şansı AKBANK Reklâmcılık (3706) 12481 DENİZ KUVVETLERI KOMUTANUĞI SEYİR VE HİDROGRAFİ DAİRESİ BAŞKANLlGlNDAN BİLDİRİLMİŞTİR DENİZCİLERE 132 SAYlLl TEBLİĞ 26 Ekim 1964 İU 12 Kasım 1964 tarihlerinde 10.(10 ile 15.00 saatleri arasında aşağıda sınırlan belirtilen saha içinde seyretme. demirleme, avlanma, dalma can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. MARMARA DENİZİ ÎZMİT KÖRFEZÎ 1 inci nokU : E. 4924 No. lu DİLBURUN FENERt'nden 015' ve 6 gomina mesafede Enlemi 40 derece 45 dakika 00 saniye Kuzey, Boylamı 29 derece 31 dakika 00 saniye Doğu olan nokta. 2 nei nokta : Enlemi 40 derece 43 dakika 45 saniye Kuzey Boylamı 29 derece 29 dakika 48 saniye Doğu 3 üncü nokta : Enlemi 40 derece 42 dakika 54 saniye Kuzey Boylamı 29 derece 31 dakika 54 saniye Doğu 4 üncü nokta : Enlemi 40 derece 44 dakika 00 saniye Kuzey Boylamı 29 derece 32 dakika 57 saniye Doğu. DENÎZCİLERE TEBLÎG OLUNUR. % •• • • • » • • • « • • •• aa»ı • » • • • •• • • •• • • « SEZEN TÜZER ile METİN TJLÜÜLKE Nlşanlandılkr 12.10.1964 Tenlköy . Bogazlçl Restor&n Cumhurlyet 12465 (Basın: 19332/12466) Pek yakında tekrar Türkiyede Dünyada 1 ci Türkiyede I c i Ekim 13 Cemaziyelâhır 7 a 0 aj Q 3 O « V. J 6.07 12.00 15.07 E. J12.33 6.26 9 a 3 a s 17.32 < I ! 9.03 4.26 1 KOÇTUĞ DENİZCİtİK İŞLETMESİ İlâncılık 2758 12435 9.33 12.00! 1.30 10.52 M/S «MARMAKİS I» 25/10/1964 11/11/1964 tarihleri arasında Hamburg, Bremen, Rotterdam, Dunkirk, Anvers'ten Türkiye için yük alacaktır. Kirahk Daire ve Odalar. Tel: 44 13 11 44 04 86 İlâncılık 2918 12476 ı V.. Elektrlk T. Müh. N. YÜKSEL SABAZ İle Elektrllc T. M ü h . TOĞAN GÜCSELt Evlendller 10.10.1964 HtLTON SÜRAT EMNİYET * İNTJZAM BANKALAR CADDESİ, BOZKURTHAN KAT 5 GALATA TELEFON 44 26 63 49 56 70 TEIGRAF: KOÇTUĞİSTANBUI; Reklâmcılık 3736/12433 Bir acı şarkı BtR Yaıan: A. I. Cronin lıllHıllllillllilHlH 228 BIK ACI ŞARKJ BtR ACI ŞARKI «Şurada oturayım, Laurie» dedi, «biraacık.» Kameriyeye girdik. Biliyordum ama, sonnadan edemedim: «Nasıl Miss Greville, anne?» ^ «İyi değil, hiç iyi değü.» «Ne yapıyordu?» «İstida yazayordu. Bütün gün hep istida yazıyormuş, mektup yazıyormuş; postaya verilmiyecek mektuplar.» Annem burada biraz durdu, sonra kendi kendine konuşur gibi: «Eh, artık durumu biliyoruz hiç olmazsa» dedi. Başını eline dayadı, hiç konuşmadan, öyle, durdu. İçimde bir korkuyla, nakıyordum. «Burada daha kalırsak sonra dışan çıkamayız.t dedim. Bana bakıp gülümsedi. Şaşırdım: ¥üzü öyle değişmişti ki! Öyle bir değişmeydi ki, yalnız bugün değil, üzüntü içinde geçen bütün şu son haftalann annemin yüzüne yamadığı acı, o tasa dolu, ne yapacağını bilemez hal silinip gitmişti. Ayağa kalktı. Pek neşeli bir tavırla: «Hadi pidelim, yavrum» dedi. «Gidelim de şöyle, çayla, güzel bir kahvaltı edelim.» Annemin bu sözleri beni daha da şaşırttı, çünkü benim bUdiğime göre, para bakımımlan çok sıkıntıdaydık. Demir kapılarm dışında, Castleton fcöyunde, ekmekçi dükkânının üstünde çok güzel bir pastahane vardı. Oraya gittik. Annem çay söyledi, benim sevdiğim ne varsa hepsinden getirtti: Sıcak sıcak tereyağlı ekmek, tavuğun altından yeni çıkmış rafadan bir yumurta, taze taze gözleme, bal, bir tabak da kaymaklı pasta. Annem kaynar çayını yudumlarken beni boyun» Ç : Vahdet Cöltekin ŞARK1 227 229 Miss Greville'yi ben de görmek istiyordum ama, beni orada bıraktıkları için pek de üzülmemiştim, çünkü ben gerçek Miss Greville'yi, dülelmiş, eski durumunu bulmuş Miss Greville'yi görmek istiyordum. Anahtarlarla kapıları açıp kapamalar, bizi içeri kitlemeler, dışandaki o günlük güneşlik dünyadan uzak kalışımız, kulağımın yadırgadığı sesler, ağır kapıların arkasmdan gelen o boguk mırıltılar, hışırtılar, gizliden gizliye hastalık kokan o hava, şimdi oturduğum' bekleme odasındaki büklümlü, oymalı kara kolruklar Buhl tarzı koltuklarmış bunlar, sonradan öğrendim, o güne kadar hiç görmemiştim bütün bunlar bana bir ürperti veriyordu. Hele bir ara bir haykınş duyuldu, arkasından hemen kadife kaplı sandalyeden sıçradım. Annem bir hayii kaldı. En sonunda, geldi. Kapı açılmca. karşıda dar bir aralığm sonunda bir oda gözüme çarptı. Hemşire kapıyı kapamak üzereydi, kapının aralığmdan acayip, solgun bir yüz gördüm. Kafası cascavlak traş edümiş, gözleri karşıya dikilmiş, bakıyor ama görmüyor. Bana pek korkunç baktı ama, gözlerinden beni tanıdığını belli edecek bir gölge bile geçmedi. Bu bilinmez, yeryüzü dışı yüz hâlâ sinirlerlmde titreşiyordu, annem kolumdan tuttu. Dilim tutulmuştu, konuşamıyordum. Biliyordum ki benim o sevgili dostum Miss GreviUe idi o gördüeüm; onu bir daha göremiyecektim, bunu da biliyordum. Dışarı çıkınca, annem o taze bahar havasmdan uzun, derin bir soluk aldı. Hemşireye teşekkür etti, Allahaısmarladık dedi, elimi bırakmadan, yoldan aşağı inmeye başladı. O kafesü kameriyenin önünden geçiyorduk. «yesene, yesene» diye öyle zorladı ki, pastalann hepsini yedim. Annem yiyişimi dudaklannda gölge gibi asılı bir gülümseyişle seyretmişti. Ben bitirince, orada gene bizden başka kimse yok mu diye dörtbir yanma şöyle bir göz attı, sonra ciddî bir tanrla bana döndü: «Annen isi yurütemedi, Laurie.» Ortaya bir sessizlik çnktü. İçim aUakbullak ounuşru. Ama, nedense annem buna biç de uzgün bir sesle değil, tok bir sesle söylemişti, hele şimdi meydan okurmuşçasına konuşuyordu: «İş sona erdi. Babamn güzel bir düşüncesiydi bu ama, artık geçmişe kanştı. Hata ettim, satıp bsşka lşe yatırmaınakla, Leo Amcan öyle yapmamı salıfe vermişti bana.» Çayından bir yuduın almak fizere durunca, birdenbire gözümün önünde bir göriinü? eanlandı: Annemle ben VVinton sokaklarında şarkı söyliye söyllye akşam yemeğimizin parasını çıkarmaya çalışıyoruz. «Son yıllarda uğradığım lorluklan anlatıp da senin kafanı yormak istemem. Bunlan senden uzak tntmaya çabştım hep. Ama, sezinlemişsindir sağlam. Kadın harcı değildi bu iş; hiç olmazsa, benim harcım değildi. Onnn, bunun acıyarak çösterecefi yakmlıklar uzun sürmüyor. İş hayatınd» bana güvenilmez. Sözün kısası, sana şunu söylemek istiyordum ki, söylemek zorundayim da, çünkü rtık büyük bir çocuk oldun sen, bize kala kala bir, eşyamız kalıyor; ona da, elll İngiliz lirası veriyorlar.» (Arkası var) Şehrin göbefinde 48 meskenlik bir mahalle halkı, geçen Cuma günündenberi karanhk • tadır. Elektrik Şirketi cereyam kesmiştir. On yıl önce (1964 te), kurulduğu halde vaadettiği inşaat programının ancak üçte birini yarım yamalak gerçekleştirebilen yapı kooperatifi 48 ortağa ait dairelerin anahtarlarını iki yıl önce (1962 ekinıinde), özel ve âdet olduğu gibi parlak nutuk lu bir törenle ve zamanın İmar ve tskân Bakanının nğurla (!) ellerile teslim edebilmişti. Şimdi bu vesile ile öğreniyoruz ki iki yıldanberi içinde otordoğumuz ve anahtarları ilçili Bakanca teslim edilen ba evlerin henüz gerekli ikamet ruhsatları bile alınamamıştır. Ba yüzden 4e iki milyonluk bir şehrin göbeğinde ve en büyük bulvarlardan birinin kenarında gaz lâmbaları ve mumlarla aydınlanmaya çalışan bir mahalle vardır. Bu, en hafif tâbiriyle bir yüz karasıdır. On yıldanberi, dar gelirlerimizden binbir zorlukla arttırarak bu işe ayırdığımız paralann bize sagladığı şey karanlıktır. Ba karanlık yalnız Kooperatife bağladı«ımız ümitleri değil, daha pek çok şeyi de karartmaktadır. Kooperatifin sorumlularından, belediyenin ve elektrik şirketinin ilgililerinden durumu aydınlatmalarını bekliyoraz. Ama, her şeyden önce en kısa zamanda mahalleye yeniden cereyan verilmesini, sonra da sorumluların hesap vermesini istiyoruz. îıldız, Balmumcu, Güzel Konutlar Sitesinin Karan. hkta kalan 48 ailesi adına Mekin Dinçer llumla aydınlanan modern mahalle tığı için Nakil • Tâyin yönetmeliğinin (B) grupuna giren haklarıma dayanarak bütün gerekli belgelerimi tamamladıktan sonra Tarsus merkezinin orta dereceli okullanndan birine atanmamı utedim. Aradan 24 gün gibi uzun bir zaman geçmiş olmasına karşılık hâlâ olumlu ya da olumsuz bir cevap aiamartım dilekçeme. Oysa toplum ve Bakanhk her zaman öfretmenlerden iyi niyet, sağdayu ve sonsuz başarı bekîer. En doğal haklanmız tez elden sağlanmazken, böylesi işlerimiz sallanrıda bırakılmışken bizde, her bakıma aile ve meslek huzuru kalır mı? Acaba saym Bakanlık ilgilileri bir öğretmeni, evet yıllarca bu güzel yurda yararlı olabilmek kaygusuyla çabşıp çabalıyan bu aşamaya gelmiş öğretmeni meslekten istifa ettirip kaybetmek pahasına mı işlerimizi ağırdan, hem de çok ağırdan alıyor?. Bugün bir öğretmeni kay betmek, öğretim kadrosundan herhangi bir ismi silivermek değildir zannederim. Karanlık duyçularımı kendi kendime daha fazla deşmeden ya püması gerekli işlemin en kısa zamanda uygulanması için gazetenizin ilgililerle aracılığımızı rica ediyorum. Yoksa bu durum her şeyimle bağlandığun mesleğimden aynlmam için olasıya zorunlu; fakat pek sudan bir ön sebep olacaktır kanısmdayım. Kara bir leke Harçlar ve lOlira Dilekçeme cevap bekliyorum Nuriye Yiğitler yazıyor: Elbistan Mükrimin Halil Lisesi Fransızca öğretmeniyim. Eşim memleketi Tarsusa becayiş yap Bahattin Ulnöz yazıyor: «Son senelerde Fatih, Şehremini, Fındıkzade semtleri Belediyenin ve halkın büyük para ve emek sarfiyle modern bir şehir haline getirmiş, büyük iç açıcı yeni apartımanlardan ve genis caddeler de asfaltlanarak flöresan ile aydınlatılarak temiz bir şekle sokulmuştur. Ancak, ba medenî manzara i çerisinde kara bir leke gibi sı rıtan ve Belediye Reisi, Fatih Kaymakamı dahii bütün alâkalılara defalarca duyurulan 360 350 metrelik bir yol vardır ki. iki büyük asfalt caddeyi dikine kestiği halde, en ilkel şekilde darmaktadır... Bn kadar kısa bir mesafede, toprak yol dahil. arnavut kaldırımı, parke ve asfalt yol nümunelerine rastlan makta, asfalt caddeleri kestiği kavşak yerlerinde, caddeden asgari 40 cm. asağıda kalmakta son yağmurlar ile büsbutün ha rap bir hale girmiş bulunmakta dır. Allah esirçesin, lüzumu halin de, itfaiye, can knrtaran gibi vasıtalann da girmesi ba şekil de önlenmiş bulunmaktadır. Kâzun Mutln yazıyor: Ba yola (Hoca Efendi sokağı) Talebe temsücileri direndi, denilmektedir. Bütün cadde, iki nihayet barçlann artmasma hiç taraflı yeni yapılmış, temiz ve olmazsa bir sene engel oldular. güzel g&sterişli apartımanlarla Bu benim gibi bir çok kişiyi se çevrilmiş ise de, yoluıı feci ha vindirdi. li, sadece yol sakinlerinl değil. Kardeşiml 1. Ü. Fen Fakültesine kaydettirirken kayıtlan yö Fatih semtini, hattâ Îstanbul Be neten nözde talebe temsilcisi o cak bir manzara göstermektedir İlgililerin, işe ciddî bir ebem ı..n Vr cmıpun herkcsten mecsebebiyle. buri olarak 10 lira aldıkUnna miyet vermemeleri sesimizin üst makamlara duyu >>..;ıU UlUUİTl. Bizleri hakkiyle temsil eden rulması ve ba hale b'r son ver üst kademrlerln dikkatini çe meleri ricasiyle yazımın neşrinı kerim. rica ederim.*
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear