Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
pencere I Tezatlar... tezatlar... Artık hepimizin çok lvi tanıdıgı bir Christine Keeler var. BQ bayan, vüeudunu. tngiltere Harbiye Bakanına kiraladı diye kıyamet koptu... Gitti gitti geldl Macmiilan kabinesi... Burası tngiltere. Bir de daha ötelerde, bir başka ülke var. Adı: Vietnam... Bu Vietnam'ın füneylnde de bir adam, Saygon sehrinin bir m«ydanında, kendi vücudunu yaktı. Hem de hükümetin tatumunu protesto etmek lçln yaklı Ama bastaklter bana mıgın demediler. GUzel Bayan Keeler ile Vietnsmlı rahlp Çik Kang Dok'an Vilcutları iki devletin hükümet adamlarının dilindedir: Birinin vttcudu başkalarını yakmış .. ötekl kendi vücudunu yakmış Dikkat ederseniz gurada kolayca konujuvoruz Ama bir in«an kendi kendisini nasıl vakar? Bir çıigınlık nöbetl mi? Eğer öyle lse bn mes'alenln aydınlıft yoktur. Şuurlu bir davranıs mı? Eger öyle ise üstünde dljsünmek zorundayız. Bir sehrin dükkânlar ve evierle çevrili meydanını düşününür. Gündüz vaktl bir yesil Anıtin geliyor. tçinden portakal rengl harmanlyfline bürünmüs bir adam çıkıyor. Etrafta, insanlar, çoctıklar, meraklılar, evler. dükkanlar... Ve rahibin arkadaşları. Hepsi seyrediyorlar. Çik Kang Dok, yere oturuyor. Hemen arabanın yakınına . Biraz ötede yemyesil birkaç agaç .. Ve bir kıç duvar reklâmı Bir arkadaşı, kendisini korban edecek rahibin baştndan asa gi benzin bidonunu boşaltıyor. Sonra Çik Kang Dok, sanki siga raunı ateşler gibl kendisini yakıyor. Alevlerin araaında en gon gorünen, göğe doğru açılmış iki eldir. Yangın on dakika sflrüyor. On birinci dakikada geride kalan bir avnç küldür. Ne yapmak istemls ba rahip? Bütün yeryüıüne bir şey doynrmak istemiş . Duvurmak istemis kl. Güney Vietnamın dik. tatörü Diem, Vicdan hürriyetini hiçe saymaktadır. Bir buçuk milyonluk Katolik cemaatini arkaaına alıp, on üç milyonluk Budacılara zulmetmektedir. Arkadaşımız Kay'han Sağlamer bu olayın diş politika açısından bir incelemesinl kendi sütununda vaptı. Zaten bir Iç savaşın süregeldiği Güney Vietnam hem iç, hem dış politikasının çıkmazlan içindedir. Peki . Bu çıkmazlarda Budist rahibin kendi" kendisini yakma&ı ne ifade eder? Çok kişinin böyle şeyleri budalalık gibi kârşıladığı bir Yirminci Yüzyılı vaşıyoruz. O Yirminci Yüıyıl ki bir yanda çocuklartmıza Jeanne d'Arc okutolur. Bes yttz yıl önce yakıldığı söylenen bir insan için gözyaşları döker, kederleniriz. ö t e yanda kendisini vicdan bürriyetinin ideali ugranda yakan bir başka insanın ajans haberlerini aşan degeri yoktnr. Tezatlar yumagında kördügüm olmuş bir dUnyada yasıyornz. Çik Kang Duk'un intiharından sonra meraklanıp Buda dini üstüne biraz kitap kanştırdım. Bazı kişilerin. din de defll, bir felsefe saydıkları bu inanış ile âaygonlu rahibin davranısı arasında bir köprü kortnak da tor. Buda, sâliklerine her türlü sert hareketten kaçınmayı salık veren bir incelikte fistad... öylesine ki, Bodist rabipler yanlışhkla bir bocek yutup bir varlıgı yoketmeraek için, Içeeekleri suyn süzgeçten geçirirlermlş. Ve sen kalk, böyle bir dinin üyesi olarak arkadaşının üstüne benzin bidonunu dök ve cayır cayır yanışını sakin takin seyreyle... Düşünüyorum da, kimbilir diyorum, belki de biz bn iflere akıl erdiremiyornz. Asyanın koytu köselerlnden bizlere rülüm«er gibl bakan bir Buda heykeli. Çik Kang Duk'un çoktan Nirvana'ya karıştıginı söyluyor. Sftylendigine göre, «Tıpkı bir ifnenin ncuna yerleştirilen hardal taneciklerinin silkelenip dökülüşü gibi benliğinden gıptayı, hmcı, gnrnrn, ikiyüzlülügü söküp atan kimse» ler Budist olabilirlermis .. Bu tarife göre her bir Budist, bir insanüstü yaratık .. Böylesine adamlardan da gelecek hiçbir davranııa saşmamalı... Sehir= =haberlerf Eylulde Yıldız Festivali yapılacak CUMFrİTRÎYET llllElllllllllllllllllllllllllllllIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIİIIIIIIllllllllllllllllllllllllilEllll 13 Temmuz 1963 ıııııııııınııııııııııııııııııiL DÜŞÜNCELER llllElllllUIIIMIIIHIIIIIIIIIIHIIIIIIIIimillllllinillllllllllllllllllHHIIItmilllllllllllllllllllllllllllllllllŞllll Denizcilik Konuları HIUlllllllllllllllllllllllllll Kalkınmanın bölgesel veçhesi ve bölge plânlaması Yazanr Ah, Şu Donanma Cemiyeti Yazan: Amiral Afif Büyüktuğrul Taşadığiraıı yarım yüıyılın, bizlerde kalan, birbirine çok baglı, iki önemli hâtıran vardır. Bn hâtıraUrı bizden »onraki kn şaklara anlatmak bir çeşit görev teslimidir. Ben bn hfttıralan gerçek vesikalariyle ortaya koyacağım. Kamu oynna tercüman olan de|erli kalem sahlplerinln de beni destekliyeeeklerine inanam kuvvetlidir. tkinci Meşrntiyetten söz açmak istiyoram: Bn devrin başındaki önemli problemlerden Mr tanesi de «Donanma yapmak; ya da yapmamak» probleml idi. Kimisi donanma yapalım diye feryat ederken kimisi de demiryoln yapalım diye bağınp dnrnyordu. Zamanın Harbiye Nazırı, donanma taraftan degildi. Bu yüzden Meclisi Mebnsan §ert tartışmalara konu olmuştn. Mec llıi Mebnsan 132728 içtima yılının labıtçeridelerini okuyanlar, Harbiye Nâzırının Donanma yapmamak husnsnnda nasıl ayak dirediçini göreceklerdir. her yıl burada bir yeni sava? jemisini daha denize indirecegim» demişti. (5) Gerçekten de, daha Amerikan yardımı ortada yokken Cnmhuriyet hükümetleri Yavuzn tâmir etmiş; 8 muhrip, 10 denizaltı gemisi, 3 hücnmbotn ve 2 mayın gemisi satın almış; burda hale gelmiş eski gemileri de tâmir ettirip denizlere çıkarmıştı, Fakat Donanma Cemiyeti ortadan kaldınlmamış olsaydı, hükümet çabalarına millet çabası da eklenecek ve mevcudun iki misli kndretli bir donanmaya sahip olnnacaktı. Çünkü ekmegin bir kuruşa satıldıgi zaman toplanan 1.8 milyon altın gibi, Cumhuriyetin o devrinde 50 milyon lira toplamak hiçten bile degildi. FAYANS Siyasal Bügiler Fakültesi iskân ve Şehircilik Enstitüsü tarafından heı yıl duzenlenmekte olan Iskân ve Şehırcılik Ha{talarının yedincisı geı ğer bölgelere nazaran daha gelişçen hafta Ankarada yapıldı. Ye | miş bulunduğu, Doğu ve Güneydinci tskân ve Şehircilik Haftası, l Doğunun ise memleket ortalamaEmırgân korusunda yapılmakta yurdumuzdakı bölge plânlamas larının çok altında kaldığı gerçei olan Lâle festıvalinden sonra ge çalışmalarına ve kalkınmanın boi ğini teyid etmektedir. Hele îstan j çen yıl. Yıldız Parkında hazırla gesel veçhesiyle ilgili konulara ay I bul, Izmit, Bursa ve Sakarya illei nan Yıldız Festivalinin bu yıl en rılmıştı. Hafta münasebetiyle, yur I r i n i j ç j n e a ] a n Doğu Marmara böly y iyi şekilde olması için Belediye dun çitli b l l dk ü dun çeşitli bölgeleri arasındakı g e s l | , a z g e lişmış bir ülke olan Tür Park ve Bahçeler Müdürlüğü ge dengesızlikler. büyük şehirlerimı | kiyenin en çok gelişmiş bolgesi» orek'.ı çalışmalarına hız vermişler zin problemlen, ıç göçler ve şehir i ; zın problemleı ı öl hi Doğu a a k o r t a y a Ç1kmaktadır. leşme, gen kalmış bölgelerin kal Marmara bolgesi, 50 milyar civa dır. Geçen yıl, Yıkhz Parkına ekilen kmdırılması, kasabalarımızın kal rındaki millî gelirin 10 milyarını, ilgı sadece Istanbul ise 7 milyarını ya15 bin kök yıldız çiçeğinin sayısı kınmadaki rolü konularında bu yıl 2 misline çıkarılmıştır. Ey çekici konusma ve tartışmalar ol ratmaktadır. Ülkenin alan itibariylül aymda başlıyacak olan yıldız du. Basınımızda gereği gibi akis le yüzde 3 ünü, nüfus itibariyle yüz çeşidi 130 u ekilen çıçeklerin renk ' bulmayan bu konferans v e tartış de 11 ini teşkil eyliyen bir bölgefestivali için bulmaktadır. Ayrıca çş maların bir özetını okuyucularımı nin millî gelirin yuzde 20 sini ya çiçeklerin ekileceği sahadaki yolza vermeği faydalı bulduk. ratmafi, ılgi çekicidir. Ülkemizde lar onarılmıj ve buraya ağaç mah Yurdumuzun çeşitli bölgeleri asullerinden yapılacak bir sergi ı rasında görulen sosyal, ekonomik nüfus başına düşen millî gelir yılçin de odundan kulübe yapılmış ve kulturel farklıhklar ve bunların da 1550 lira civarında iken, bu bölgede nufus basına yılda 2800 lira, tir. giderılmesi için tutulacak yol me Istanbulda ise 3.400 lira düşmekteselesı Yedıncı tskân ve Şehircilik dır. Bu bölge geliri içinde tarımın Haftasının en can alıcı konusunu r p a y ı ol9'a yaklaşmaktadır. teşkil eylemıştir. Bilındiğı gıbı, Halbuki milli gelirin yüzde 40 ı tabolgelerarası dengesızlıkler hemen rımdan gelmektedir. Fakat bu bölhemen iktisaden geri kalmış her gede, tarım sektörünün ortalama memlekette görülmektedır. Bu memleketlerde sosyal, ekonomik geliri de Türkiye ortalarnasından ve kulturel bakımlardan çok geiış çok yuksektir. Tarımda Türkiyede ortalama yıllık gelir 1000 lira iken, Gözüne kestirdiği evln camları miş bir veya birkaç bölge yanında, nı macunlarını çıkardıktan sonra pek çok gen kalmış bölgelerin var bölgede bu mıktar 1680 hraya çik kırmaksızın içeriye girıp muhtelif hğı bu dengesızhklerin en açık be ! maktadn\ Bolgedekı faal nüfusun boylardaki bozdolaplarını çalmak lirtisıdir. Gelişmiş bolgeler daha yüzde 58 i tarım dışında çahşmakdaha çok şehırleşmis tadır. Türkiye için bu oran yüzde tan sanık Tevfik Eral, dün 5. Ağır zengın ve üretilen malların 25 dir. Yurdumuzda sanayide ya Ceza Mahkemesinde 12 yıl 8 ay bölgeleıdır ve bu agır hapis cezasına ve bir o kadar bir kısmı yenı maiların üretilmesı ratılan değerin yüzde 38 inin için tasarruf edilebilmekte, işleti bölgeye ait olduğu anlaşılmakta • da emniyeti umumîye nezareti allebilmektedir. Halbuki gen kalmış dır. tında bulundurulmaya mahkum bolgelerde geleneklere bağhhk çok Türkiyede kırşehir nüfus oranı edilmiştir. fazladır. boğaz töTtîuğu ekonomisi bulunurken, bu Diğer taraftan bir alacak mese hâkimdır. Toplum ıse sehirleşme °i 29 civarında lest yüzünden wkad«?ı Tekfor miş, kapalı bir toplumdur. Geliş bölgede şehirleşme % 68 i aşmakta Metsesoğlunu bıçaklıyarak oldür miş bölgeler, o memleketın geri dır. Bütün bu açıklamalar Doğu bölgesinin gelecekte mekten sanık Karabet Kendineyan kalmış bölgeleri aleyhine olarak Marmara da dün 5. Ağır Ceza Mahkemesin devamlı şeküde sermaye ve insan Türkiye içindeki ve diğer bölgeler de yapılan duruşması sonunda 13 güeü çekmekte, bu arada geri kal arasındaki yeri meselesini ön plâyıl ağır hapis cezasına mahkum mış bölge"lerdeki issizlere daha iyi na atmaktadır. Doğu Marmara böl hayat şartları sağlamaktadır. Kal gesi ön plânını hazırhyanlar, tsolmuştur. fazla kınmakta olan memleketlerin ço tanbul ve civarının daha tktisadi mürakabenin RU, 50«yal adaletı ve dengeli kal büyümesinin ekonomik ve sosyal kontrolları kınmayı sağlamak amacıyle zaten bakımlardan zararlı olmıyacağı Belediye Iktısadi Murakabe Mü ilerlemiş olan bölgelerin geri kal noktasından hareket etmekte, böldürlüğü ekipleri tarafından dün mış bolgeler aleyhine gelişmesıni genin nispi olarak ileri durumda j yapılan kontrollarda Bağdat cad önliyecek, bölgelerarası farkılılık bulunmasının sağladığı bütün imçeşitli tedbırlere kânlarla dzami şekilde gelişmesidesinde 540 nutnaralı fırına noksan ları gıderecek başvurmaktadırlar. Yurdunıuzda ni zaruri görmektedirler. Bu bölge, ekmek çıkardığı ve temizliğe uyseviyesi, ta| madığı için 4 gün. ütilerde ve E j da Beş Yıllık Kalkınma Plânı ve şehirleşme, altyapı ! »entepede 3 manava fâhiç fiyatla j o n u n dayandığı Plân Hedefleri ve sarruf imkân ve temayüllerr" ile | satış yaptıkları, etıket ve fatura | Stratejısı ile yatırımların yapılma yatırım yapılmaya hazır ve elvebulundurmadıkları ,çın birer «ün, sında ve coğrafi dağılışında bölge rişli bir bölge durumundadır. YaKadıköyde Muvakkithane cadde lerarası dengeli kalkınma esasları tırımların hazırlıksız bölgelere yö gozonünde bulundurulması, neltilmesi beklenen sonuçları sağsinde 1 manava 2 jrün kapatma. nın | Esenteperle bir pastahaneye. Sarı bölgeler a,rasındaki büyuk eşitsiz lıyamaz. Gelişmiş bölgelerin daha j yerde bir manava ve Beşiktaşta liklerin ortadan kaldırılması öngö da gelişmesi diğer bölgelerin gebir fırına para ce/^ı verilmiştU. rulmustur ,. , ,,,. ' hsmesine encel değil yardımcı ol Dr. Cevat GERAY Bir hırsız 12, bir kaalil 13 yıla mahkum oldu 3.2 milyona çıkmatı beklenmektedir. Makul bir yatırım politikası ve planlama tedbitleriyle îstanbulun aşırı nüfus temerküzünden çekmekte olduğu, ileride karşılaşacajı sıkmtıların halledilmesi mümkün görülmektedir. Ancak ko nut sektöründeki sıkıntı devam edecek ve konut yapımının dörtte üçü gecekondu şeklinde olacaktır. îktisadi kalkınmanın büyük J'ü künü omuzlarında taşıması müta kün görülen bu bölgenin, özellikle Ist^nbulun, yenı yeni iş ve çah?ma imkânlarını yaratacak ekonomik faaliyetlere, yatırımlara sahne olması sebebiyle, dışardan nüfus çekmesi aşırı derecede büyümesi karşısında iyimser olmak elden gelmemektedir. Şehrin ve çevresinin bu kadar büyük biâr nüfus akımını yutmasına, ihtiyaçlarını kar.şılamasına imkân yok gibidir. Bugünkü haliyle dahi Îstan bul. şehır hizmetleri bakımından felce uğramış, çağdaş büyük Şehir fonkçıyonlarmı yerine getiremez olmuştuır. Elektrik, su, havagazı, ulaştırma kanalizasyon, yesil saha, otopark, hastane, telefon v.s. gibi kamusal hizmet ve tesisler halihazır şehir halldnm dahi ihtiyacını karşılayamaz haldedir Yirmi yıl gihi kısa bir süre içinde nüfusu 3.2 milyona varacak j İstanbulun bugünkü halinden kur tatılmasım beklemek aşırı bir iyimserlikten başka bir şey değildir. Diğer yandan, yatırımların «geri kalmış memleketin en geliş mis bölgesinde» toplanmasına devam hususunda israr etmek ne derecede yurt ölçüsünde dengeli bir kalkınmaya ve sosyal adalete uygun düşecektit? Elbette yılda 'n 7 lik bir kalkınma hızını sağla mak için İstanbulun imkân ve kaynaklarından geniş ölçüde yarar lanılmalıdır. Fakat yeni yeni potansiyel gelişme bölgelerinin kay naklarının geliştirilmesi için gerekli alt yapı ve diğer hizmetlerin kurulmasına gilrilmesı de şarttır. Sosyal ve kamusal hizmetlerin, te sislerin saglanmasiyle ilgili yatırımlarda bölgeler arası sosyal adaletin ö n plânda tutulması gereklidir. Bu. bakımdan Antalya ve Çukurova potansiyel .gelişme böl gelerinde girişilen bölge planlama sı çahsmalafrından büyük fayda I lar beklenmektedir. Yapılan açık Iamalardan Antalya bölgesinde I gerekli yatırım ve imkânlar sag [ landığı takdirde. özellikle tarım ' da. önemli gelişmeler beklendiği ' anlaşılmaktadır. j 3 920 lulo kurbağa "Îİıraç ettıTk DeVİPt Mayıs 1963 ayında limanımızdap, A 7 arasında ekono ' bilfiil yapıtan ihracat yeltunu 28 mık faaliyet hacmi ve gelir sevı r milyon 88.î bin lira rieğerindedir. yesi, çeşitîi sosyal ve kulturel tethraç edilen mallar arasmda iç sisler, belediye ve kamu hizmetleI fındık. 4 milyon "40 bin lira ile ri, eğitim imkân ve seviyesi b'akı• başta gelmektedir. Bunu 1 milyon mından büyük farklıhklar bulun51 bin lira ile salyangoz takipiduğunu göstermektedir. Hesaplama lar sonucunda çıkarılan endeksler. j etmektedir. Marmara ve Ege bolgelerinin diAynı müddet içinde 4356 liralık ) 920 kilo da kurbağa sevkedilmışItir. " " S S ^ ^ ^ « ^ 1 « V ^rumlndadı, lEI*a EtyafhÎPIakaîSanaytlT.A.Ş.'Garantl H«n, 8ahç«kıpı (staniut, Tel.: 22 37 08 Reklâmcılık 3348/10505 İZ GÖNÇ ııe ENGİN EKDENER İ 4 i Mİ Model F • 350. IA tonluk Amerikan z adet F O R D Kamyon WestİDjhouM frenli, kaloriferli. kasah iyi durumda satılıktır. Tel: 22 42 90 İstanbulda sühunet 33 dereceye kadar çıkacak « i Evlendiler t.stanbul 12.7.1963 (Cumhuriyet 10515) bundan az gelişmiş bölgeleri kendi hallerihe bırakmak anlamını mamalıdır. Doğu Marmaranın. diğer bölgelerin gelişmesini kösteklemiyen alanlarda ve ölçülerde âzami »ekilde gelişmesi memleketin optimum kakmması için gerek lidir. Doğu Marmara bolgesi ön plâ; nı, pazara müteveccih sanayiin. kü çük sanatların, ileri teknikler kullanan sanayiin bölgede toplanmaya devam edeceŞini. buna karşılık ağır sanayiin daha az gelişmiş böl gelere gideceğini ön görmektedir. Depolu ticaretin bölge dışına gideceği, organize ticaretin, müşavir firmaların ve mali müesseselerin bu bölgede toplanacağı tahmin edilmektedir. Bölgenin gelismesiyle 20 yıl içinde tstanbul nüfusunun M« B .«h. BELKIS ÇETİNOR Hv. PİLOT Yz ••>. Y MIMAR ATIF İZLADIOĞLU Evlendiler. KadıkSy Fenerbahçe (Cumhuriyet 10503) * * * Belki bu rakamlar hayal jibi görünebilir. Lâkin biz o yılları donanma içinde teğtnen olarak yaşadık. Gerek Karadeniz, gerekse Marmara ve Akdenize çıktığımız zaman, kıyılardan bir (İ) günlük içerde bnlunan halk biFakat,' başta kara snbayları le donanmaya koşuyor; güverolmak üzere miilet. Harbiye NS teleri öpüyor ve daşarcığından zırının kanısında de|illerdi. Bu çıkardığı tek altinını gemiye bı nun için de 19 temmuz 1909 ta rakmak istivordu. rihinde bir «Donanmaî HümaDonanma sevgisi halkın nazayun Muaveneti Milliye» cemiyerında «Tavuz» diye isim alıvorii kurulmus ve bn cemiyet 12 dn. Halk için her gemi «Yavnz» şubat 1911 tarihine kadar 1.812.idi. 957.5 altın lira toplamıstı. (2) Cemiyetin en faal üypleri kara Atom ve Roket devrinde dosnbayları oldu. Meselâ tskodradaki topçu tetmeni. aynı isim nanma yeniden kıymet kazandeki rölde minvatiir bir kalyon mış oluyor. Artık donanma, esyapmıs ve halkı para ile eez kiden olduğu cibi gemiden BPmiye mermi atan deniz savası direrek bir avda 185 altın vâsıtası değil, milletlerin salira topluyarak cemiyet merkevunmasında birinci derecede cine yollamıştı. Arada çıkan Türk • ttalyan yer alan ana savunma vâsıtası(191112): Balkan (191213) ve dır. Çünkü atomu en emniyetli Birinci Dünya Savasları (1914 şekilde düşman taarruzuna kar18) bn çabalı çalışmasının ge şı korumakra ve istenildiği zamereslni millete göstermedi. L4 njan da düşmanın can damarına kin bu savaşlardan Türk mtlle atmaktadır. Şn balde Türkiye Cumhuriyetinin emniyeti de, ti iki önemli ders aldı: mâlik olacağı atom denizaltısı 1) Tukarda ismi geçen Harbive mnhribi orantısında artacakye Nâzırı, bn sefer Başvekil ve tır. Harbiye Nâzırı olarak, ÇanakAncak devletin donanmaya kale'deki donanmaya çelecek ve vaktiyle donanma yapmamak verecegi Sdenek, milletin içinkararı vermekle isledifi hatayı den gelecek yardımlariyle artırılmazsa, devletimizin roket güItiraf edecekti. (3) cü meydana getirmesi bem ge2) Degerli Kara Knrmay Tarcikir; hem de meydana getirilehay rahmetli Bursalı Nihat, kencek güç kısır kalır. di tarafından Türkçeye çevrilmi? Bu konnda milletin yardımıolan Larcher'in kitabına ek yapa rak şu fikirleri ileri süreeekti: nı sembolize ve temerküz etti«Türk milleti Çanakkale'de ?e recek yegâne vâsıta da «Türkihit verdifi evlâtlanm. vaktiyle ye Cnmhnriyeti Donanma CeZannediyomm on yetiştirmek için sarfettifi para' miyeti>dir. yıl kadar evvel rahmetli Abilarla donanma yapsaydı; hem Çanakkale muharebeleri olmaı din Daver İle Amiral Necati ö ı hem de bn kadar vatan evlftdı, denizin böyle bir teşebbfitleri faydalı unsur olarak, ' hayatta olmnstn. Bn tesebbüs basan ka aanamadı ise bunnn iki nedeni kalırdı. (4) olmalıdır: Devlet büyüklerinin Birinci Dünya • Savaşından alâkası ve malî imkânsızlıklar. sonra tayyare BeferberHfî TiirBnftln sayın devlet büyüklekiye Cumhuriyetine de ula?tı. rinin atâkasızlıgı diye bir koDogrnsuntr «Sylrmek gefekirse nunun olmaması gvrektlr, *a«Uçak'ın ortaya çıkmasından ien B. M. M. nin iradesi her şesonra donanmaya Iüzum yokye bâkimdir. tur» fikrinde Türkiye rekor kır Teklifimiz ister eski Donandı. Sanayi devri oldnÇu gibi tayyare devrini de bu memlcke ma Cemiyetinin mal ve "gelirlete denlz kuvvetleri sokmnştn. rini tekrar cemiyete iade edeFakat tayyare, donanmamızın cek bir kanun çıkarılması şeklinde, ister başka şekilde olsun elinden. kendisinin temel taşı olan «Donanma Cemlyetini» al yeniden bir Donanma Cemiyeti dı. Çıkarılan bir kanunla cemi nin kurulması ve bnnnn millete yetin nesi var nesi yoksa Tay yararh hale geririlmesidir. yare Cemiyetinin mah oluverdi. Halbnki o zaman bir plebisit yapılmış olsaydı, millet bn cemiyetin isim degiştirmesine razı olmazdı. Nitekim cemiyet, yeni ismiyle, aynı varlığı göste rememişti. Dojrusu^o zaman Donanma Cemiyeti oidu£u gibi bırakılacak; ondan ayrı olarak bir de Tayyare Cemiyeti kurnlacaktı. tkl cemiyet arasındaki samimi rekabet de memlekete en bü yök yararlan saglıyacakı... «Cumhuriyet hükünutleri donanmayı ihmal etti» demek en büyük haksızlık olur. Büyük Atamız, 1927 yılı Meclisi açış nutkunda en bariz kelimelerle donanma programını ortaya koy muştu. Zamanın Başvekili . Ismet Inönü de Atılay deniıaltı gemisinin denize indirilme töreninde «Ben vazifede oldukça (1) Meclisi Mebusan zabıt ceridesi (Birinci devre üçüncü içtima) sahife 1850. (2) Donanma mecmuası kollek siyonu 1327. Cildi. (3) Hasan Râmiz: Balkan Harbi hâtıralan sahife: 46. (4) Larcher: Birinci Dünya Harbinde TüSkiye Harbi sahihife: 54. (5) Büyük Millet Meclisi zabıtları 192728 zabıtları. ZUHAL AŞAR ABBAS ÜVEZ Nikâhlandılar İstanbul 12.7.19S3 (Cumhuriyet 10504) ve Doğa Karadeniz böleesinin doğu ' kestmleri ile Dofu Anadolu bölgesinin j kuıeyi, parçalı bulutlu, diğpr bölgt , ler az bulutlu ve yer yer açık «»Cumhuriyet 10488 çecek, rüzgârlar butün yurtta kuMJ yönlcrdcn hafif olarak esecek, hava sıcakhkları dune nazaran bütün böleelerde biraz artacaktır. { ŞEHRİMİZDE Şehrimlzde bugün hava açık olarak ı çecek. rüzgârlar deflşlk ybnlerden j , huflf olarak esecekür. Sıcaklık 33 de ; receye kadar yukselecektlr. Genel Müdürlüğümüz ihti\aci için bir adet, 4 kapılı. orijiADANADA nal karoserli. tanınmış marka ve mümkün olduğu kadar yeni DUn Adanada hava (bugün) az bulutlu ve açık olarak geçmlş, rüzgârve son model Station Wagon otosu teklif alma suretiyle s»tın l»r güneybatı yönünden hafif esmiş, alınacaktır. ı»ı SS dereceye yükselmlştlr. Nem nlststeklilerin 22'7/1963 pazartesi günü akşamına kadar aşap*tl <~r 87 olarak tesblt. edilmlştlr. ğıda gösteriîen MüdürKiğiimüı adrcsine teklifte' bulunmak üzere müracaatları. TEMMUZ 13 SAFER 21 ÇOK A G I B İ R KAYIP MEVLİT 40 gün önce ebediyete lntikal ettnlş o!an sevfrlli ^nnemlz fşçi Sigortaları Kurumu İstanbul Satınalma Müdürlügünden: Eski Osmanh Ordusu erkânından Saraybosnah Vehbi Paşa oclu a^keri Kaymakam Ali Mazhar Bey ile Trebin'li Resul Bey oğlu Hamdı Paşazade Hüsniye Hanımın kızları. Necmettin Sahir Sılan'ın kırk yedi yıllık kıymetli hayat arkadaşı. Cenan, N'ur Sahır Sılan ve Şen Toğrul M. Devres'in çok sevgili, fedakâr anneleri, Ayşe Sılan. Mayda Sılan ve Toğrul M. Devres'ın kayınvalideleri, Ayşe, Zeynep, Ömer Devres'in anneanneleri, Can, Nur Sılan ve Emine, Fatma Sılan'ın babaanneleri vatansever, hayırsever, fazilet sahibi Düriye Hiisrev Tökin'in azlz ruhvına ithafen 13 temmuz 196.", cumartesi günü (bugün) Erenköy otobüs durağı karsısındaki Galip Paja camiinde ikindi na maîını müteaklp mevlidi nebevl okunacaktır. Arzu eden akrab». riost ve lhvan'ın tcşrlflert rica olunur. TÖKİN ailesi (Reklâmcılık 33S6 10485) , CEMİLE SAHİR Hanımefendi SILAN nâncılık: 3674'10495 A D R E S : Beyoğlu, Kalyoncu Kolluk Caddesi, MaBı Han, Kat: 4 İSTANBUL BEYOĞLU. (Basın 12056 10476) 2.2! 6.39 4.37il2.1916.19 19.41121.39 8 56ı 4.3S 837 12.001 1.58 Ankara ve Boston'da geçirdiği iki önemli ameliyata rağmen, Ankarada Çankayadaki evinde dün gözlerini hayata yummuştur. Rahmetlinin cenazesi 12^/1963 cuma günü Hacıbayram camiinden ikindi namazını mütaakıp kaldırılarak Istanbula nakledilmis olup 13 '7/1963 cumartesi günü saat on birde Erenköyünde Zihnipaşa camiinde ihtiram vakfesinden sonra Sahrayı Cedit mezarhğındaki aile kabrinde toprağa verilecektir. Allah rahmet evleye. (Cumhuriyet 10492) BAY OSCAR: = *CUJV1HUKIYL KANLI TOPRAKUK Yatan: OKHAN KEMAL evden çıkıp gitmeliydi bn adam. Deli miydi ne? Hem nikâh yapmasın, hem de elinden malını mülkünO. altını avadanını alan, sonra da günün birinde bir tekme! Yagma yoktn. Göıtt küllü hiç degildi. kalkar, defolnp giderdi. Eski karısı hiç bir çeyint esirgemezmiş. Vay, nankör vay, vay âdi vay! ' Krndini kanapeye attı, başladı hıckırmaya. Bir süre agladıysa da, birden akletti ki ne vardı aflayacak? Deli miydi» Evet, güçlü erkekti dofracası ı n u . ne çıkardı bandan? Sakak lar onun gibi erkek doluydu! Topal'ın hfilâ sâkin sâkin eı8ara içmekte oldufu karyolaya gittl. Belinde elleri. yeniden çıkıştı: Kalk defol evimden diyorum sana! diye bafırdı. tstemiyorum seni aniamıyor nuumn? Nereye gideyim? Cehennemin dibine kadar yolnn var! Beni kovuyorsun demek? Kovuyorum, evet. Defol git. Madem boşadıgm kan bn kadar kıymetli, git yanma!. Topal'ın aklına yattı. Yitirdiklerini yeni baştan elde edebilir miydi acaba? Edebilir gibi geldl. Kalktı. indi karyoladan: Peki, dedi. Madem kovnyorsnn... Usnl nsnl, düşünceli düşünce' li giyinip, yatağa yüsükoynn kapanmış hıçkırmakta olan ka dına bakmadan, çıktı gitti. Ancak sokak kapısınm kapanmasiyle kendine gelen Şehnaz, pen cereye koştu, yagmurun hafM hafif çiselemekte olduğu yarı karanlık sokafa baktt: Gidiyor dn! XVII. Magacanın açılmayısı haberi o gün ögleye dofru, götcÜIerı tarafından Pamuk Hanıma bildirilmisti. Sevinçle oradan oraya koşuyor. kimi rastgetirirse heyeeanla haslıyordn: Haberin var mı? Topal ii majtazavı açamamıs! Oğulları, kızı. koca memefi hizmetçi. Hizmetri artık dayanamadı: Canım hanım, dor bnkalım. Herif belki <ie hastadır! Deyince. âdeta parladı: ın letrikası: 7 4 K"iına uzun uzun baktıktan sonra: Sen beni sevmiyorsun, dedı. Kadın saşaladı: Nereden çıkardın bnnu? Neredeu çıkaracajım? Dediklerimı yaptın mı? Kadın anlamıştı işi birden: Sen yaptın mı benim dediklerimi? Nikâh için beni bâlâ savsaklıyorsun. Nuri, korkmaya başladım ben senden! Topal siçarasını sinirli sinirli çekerek: Ben de senden! dedi. Boş» dığım kan benden hiç bir şeyini esirgemezdi! Şehnaz yatakta oturuverdi: Yaaa! Demek üç sünde onu hatırladın? O halde kalk, defol git kokmuş karının yanına. defol!. Yataktan atlayıp indi. Ellerı belinde. basbas bağırıyordu: Hemen, hemen simdi çıkıp gideceksin. tstemiyornm seni artık. Pis. rezil. deyyus . Topal gayet sakin! halâ cıgarasını içiyor, bakmıvordu bile. Kadınsa kararlıydı. Bu gece bu Nıye basta olacakmış? Katık gibi herif. Hasta olur mu o? Tabiî açamaz. Ardında Nedinı yok artık. Nedim olmayınca o daha çoook sürünecek Krtesi, daha ertesi günler de açılmadığı haberi gelince, artık şüphesi kalmamıştı. Topal bu işten vazgeçmiş, belki de başını alıp gitmişti buralardan. Başını alıp gitmesini, ortalardan silin mesini değil, tekrardan onlara mnhtaç hale gelmesini Istiyor da. Aksam yemeğinde, odanın ortasına hazırladıkları hamur tahtasının etrafına toplandıkları zaman: Fukara Emine gitmiyecekti tncesu'ya ki tadı çıkacaktı! dedi. Nedim ağa ne iyiden, ne kötüden, karısmıyordu. Topal'ın . var lıgı. yokluğu... Şehnaz"ıyla mektnplaşıyordu ya, yeterdi ona. Hem sonra biliyordu Topal'ın ma|azayı neden açmadı|ını. ortalardan niçin silindiğini. Şehnaz mektnbunda her şeyi bildirmişti: «... Nikâh yap dedim. tpe un serdi. tpe un serdifi bir yana, konagı, altınlarını. elmaslarını sat, bana ver. diyor. Deli miyim? Aklımı peynir ekmekle mi yedim? O benim neyim? Senin hatırın olmasa onnn yürüne bile bskmsm t^acıeım. Çekti gitti. Canı cehenneme. Ynk rçer sen ver der»cn bir ikisi yok. hemen. Benim erkecim de. âmirim de. her » • * yim de sensin...» İyi ama, Topal'ın ortalardan kaybolması, kalkıp gelmesinden çeçtim, bir tetefon bile etmemesi Nedim ağayı korkutuyordn. Onun afasına ne kadar bağlı oldugnnu biliyordu. Şehnaz'ın yazdıkları dofm olabilirdi ama, bn kadareık bir şey yüzünden evini ne diye terk etsin? Belki de afadan daha fazlasınt koparmak için böyle dav ranıyardn ki, en akla yatanı da bnydn. Büyük ognl: Cehennemin dibine gitsin deyyus! dedi. Ciğeri iki para etmes adamı başımııa atmaca. şahin yaptınızdı... Kadın kacasına hınçla baktı: : Şnnn görüyor masunoz şu ıın . Nedim afa karısının dflşmanc* bakışından firktü! *Canım hepiniz de bana yük leniyorsunuz, dedi. El adamı değîl mi? tyisi mi olur? O olmazsa bir başkası geçecek benim malımın başına. Ha dedim, hem seri. Ne de olsa el adamından. Nedim aganm çirkin, üstelik de aptal kın: Ne olmnş ki? diye sordu. Küçük o|ul tâze bir kahkaha attı: Uyan kııım, sabah oldu! Yirmi beşine bastıgt halde h» lâ on besinde bir çocujtunkünü hatırlatan yüzüylc, birbirinf çok yakın îözirrinı sasılastıra rak bakan Fstma: (Arkası v«r PBOF. NIMBÜS1JN MAC KRAT.ARI: NAZtME NADt • Umuml Nesrlyat MUdürü Sahibi Cumhuriyet NUshası 25 Kuruş Türkiye Llra Kr. Senelik S aylık 3 aylık 75.00 40.00 22.00 Basan ve Yayan CU^ÎHURIYET Matbaacılık ve Gazetecilık T. A. Ş. Cagaloglu Halkevl Sokak No. 3941 Barict Llra Kr. 150.00 80.00 44.00 ECVET GÜREStN • Vaıı lslerinl fiilen ldart eden Mesul MUdür ANKARA B Ü R O S U I Atatürk Bulvan. Ypner Ap YENÎŞEHİR Telefon : 12 95 44, 12 09 20, 12 09 fifi, 17 57 35 * DOĞTJ tLLERl BCKÜSt) : Inönü Caddesi tsmen Han DlYARBAKIR Telpfon : lOfil • GÜNET İLLERİ BÜROSU : Küjukfaat Meycianı tkllınn Ham ADAMA Telclon : 4530 * Bu gazete, BASIN AHLÂK YASASI'ns uymayı taahhüt etmı«tit ^/liiıııııııııiMiıııınıııııııııııııınıınıııııiHiııııiHuıııımımıımııımuııuıııııiiiHiııııııı ııııııııııııııııııııııııiııırıınıiııııınMiMiıııııııııııııııımıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı^ Gazetemize gönderllen yazılar konulsun. konulmasin İade edllmez. llAnlardan mesuliyet kabul olunnrıaı. • Abone ve 11in iflert lçln. zarfm üsttıne «Abone» veya «tlân Servliı» k^vclmm kfınması lizimdır. VECDİ KIZILDEMtR *