13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖKT ^Vlllllllllllllllllllllllllllllllllllir/A ; CUMHURÎYET T Şubat 1963 Ramazanda Hediye Edeceğiniz En Güzel Kitap AZRETI UHAMMED'in HAYATI NEL DÂĞITIMI BATE Aydınhk Han Cağaloğlu 5 » «ıiiiııııııııııııııııııiMitıııiM m/>\ ~ ' ISTANBULDAN ' " NOTLAR Centilmenlik ve = bencillik | İnsan bazı olayları, üzer Şj lerinden kısa veya uzun bir ~ süre geçince daha iyi incele 5 yebüiyor ve daha soğukkan S iılıkla psikolojik ve sosyal ş mihenklere vurup onlardan faydah ve ibret alınacak so 3 nuçlar çıkarabiliyor. 3 Kar fırtınasının Istanbulu 3 kasıp kavurduğu bir günün 3 erken saatinde iş merkezle Şj rınden birine inmek üzere • » bizim cEsentepe» durağında 3 idım. Otobüsler, troleybüsler S gayet seyrek ve dolu geçiyor, 3 bekleyenler gittikçe çoğalı 3 yor ve sabırsızlanıyor, bu a 3 rada, içlerinde ancak bir iki S kişi bulunan taksilere, husu ^ si arabalara boynu bükük, 3 çaresiz ve ricacı durumda 3 i.şaretler yapıyor, başları ö 3 bür tarafa dönük, burunlan 3 havada bahtiyarlann aldır 3 madıklarını görünce donmuş 3 ellerini hohlamakta, tipinin 3 kamçılariyle kırbaçlanan bo 3 yunlarını kısmakta devam e 3 derefc fazla sınırlılik goster 3 roekten kaçınıyorlardı. Bir de 3 baktım, güzel bir ar»b* 3 markasını söylemiyorum, rek 3 lâm olmasın süzülerek önü 3 müzde durdu. Orta y«şlı bir adam pencereden başını uzattı. Merhum «Ferdi Tayfur» un «LaurelHardy» filimleri için icad etmiş olduğu Amerikan Türkçesiyle: Buyurunuz, dedi, ben, Galatasaray gotururüm.. üç kişi... Her zaman bana böyle piyan3 go çıkmaz ama, başkaları da 3 ha çekingen mi davrandı, ne 3 dır, kendımi bu nazik zatın 3 yanında buldum. Birimiz Şiş 3 lide, öteki Taksimde indi. 3 Ben de Galatasaraya kadar 3 uzandım. Bu sevimli Ameri 3 kalıya nasıl teşekkür edece 3 ğimızi bilemedik.. 3 Hayal ve gerçek Yazao: Hamdi Varoğ.u i GEL1SI GUZEU Yıldız çiçeği Dalya Yazan: Mevlut Baysal «Bahçe Miman» 255 Sayfa 5. Lira Cumhuriyet 1701 TALİ HASILAT VE HURDA EŞYA SATIŞI BALIKESİR PAMUKLU DOKUMA SANAYİİ TÜRK ANONİM ŞİRKETİNDEN Fabrikamızda mevcut 28 ton muhtelif telef, 7 ton üstüpii ve levent sonu 235 kilo parça bez jle 19 kalem çeşitü hurda ve müstamel eşya 12 Şubat 1963 Salı günü saat 14,00 te açık pazarlık ile satılacaktır. ( Buna ait şartname, fabrikamızdan alınabilir. Şirketimiz 2490 sayılı kanuna tâbi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. • «»^«»».^^^^•««»•^•^^^ * % ^ « v ^ ^ » ^ ^ « « » ı ^ « f c ^ ^ « ^ . ^ ^ ^ ^ ^ ^ « » » (Basın 1644/1635) Milli Eğitim Bakanhğındaıt 1 Mesleki ve Teknik Öğretim Okulları için 1963 mali yılı içinde, 6246 sayılı kanun gereğince ve tesbit edilen esaslar rfahılinde APA ve anlaşnıall ruemleketlerden çesitli teçhizatın pazariıkla mübayaası düsünülraektedir. 2 Satın alınacsk techizatla ilgili fennî şartnameler, mesleki ve Teknik Öğretim Mv.steşarlığı Teknik Büro Müdürlüğünden ve İstanbul Akşam Erkek Sanat Okulu Müdürlüğünden temin olunabilir. 3 İsteklilerin, teklif edecekleri teçhizatın FOB ve C.F. fiatı ile teslim şartlarını belirten orijinal proforma faturalarından 5 nüshasını, katalog ve prespektüsleriyle birlikte (varsa fabrikalarının imalâtiyle ilgili gereî kataloglartnm da) en geç 28 şubat 1963 tarihinde Başkanhğ'mızda bulunacak şekilde göndermeleri gerekmektedir. 4 Teçhizatın fiatlarında yapılacak okul tenzilâtı tekliflerde belirtilmelidir. 5 Teklifler, mütehassıs komisyonumuz tarafından incelenecek, evsaf ve fiat bakmundan okulanmızın ihtiyacına uygun görülenlerin akreditifleri, Bakanlığımızca açılacak ve keyfiyet ilgili firmalara duyurulacaktır. (Basm 1246/1684) • 3 Başka bir tablo.. Yine so 3 ğuk, yağışlı ve kaygan bir 5 gün. «Dolmuş» umuz «Açık 3 Hava Tiyatrosu» nun arka 3 yokuşundan iniyor.. Bir ara 3 lık patinaj yaptık. Şoför de 3 ilerideki işaret memurunun 3 zincirsiz arabalan çevirdiğini 3 görünce yolu değiştirdi. Fa 3 kat köşeyi kolay dönemedi. 3 Yanırnda oturan genç zat va 3 ziyeti anlamak için indi. Hop. 3 Öndeki orta yaşh zayıf, göz 3 lüklü adam oradan kalkıp 3 yanıma aktarma olmasın mı? 3 Delikanh dönüp gelince bir 3 dolmuş olan yerine bir de 3 önde boş kalan yere bakıp 3 alaycı bir gülüşle: 3 Bazirgân, dedi, ecel gel 3 miş ise bagaja girsen yine 3 kendini kurtaramazsm!. 3 REEL 3 PROF. NtMBUS'UN MACERALARI: sallaşmış inançları mahvetme Büyük sair «insan İlemd» ye uğraçıyor, Daha geçen gün hayal ettiği müddetçe yasar» birisi bana fare, sanıldığı ka diyor. Bir baska büyük sairi dar peynilre düşkün değildir miz de «Ümmit cihandan da demez mi! Tecrübeler yapılbüyük, zevk ise mahdut» demış, fareler en t»r\* ne »«ver mış. Hepsini bir araya toplarlermiş, bilin bakayım. Yumusak insan ömrünün başUn ba şak limon şekerine bayılırlarşa hayalden ibaret oldufu gefr mıj. Nice farelef görülmü.ş, çeğini bir kere daha ortaya çı peynirin yanından geçtikleri karmış oluruz. halde başlarını bile çevirip Hayal kırıklığı insanı en faz bakmazlarmış. Yakınlanmın la çökerten şeydir. Hiç bir kıdediklerine göre, prensipleri rığa benzemez. Kol kırılabilir, vücudüne pefçinlenmiş halde bacak kmlabüir, tâmir ettidoğan benim gibi bir adam 1 rir. yine kullanırsınız. Hattâ çin bu türlü iddiaları kabul et bazı kafa kırıkları bile tâmiratk zor şey. Meselâ buz dola re elverişlidif. Tâmirden sonbında kapağı açık bir konserra yine yaşar durursunuz, esve kutusu görsem hâlâ riehşet ki sağlam bacagınızı, kolunuten tüylerim ürperir. Annem, zu, kafanızı akhnıza bile gekonsefrve feutusu açılır açılmaz tirmeden. Ama ümit bir kere içindekini daima başka bir ka kırıldımıydı, tâmircisi yoktur ba boşaltır, açılmış konserve ki eski haline gelebilsin! kutusu, oldufu gibi muhafa^a Bir garp mecmuasında. inanç ların, hayallerin, ümitlerin gö çüşündekı acılığı, dokunaklı bir mizah çeşnisine bürüyen güzel bir yazı okudum. Izin verirseniz zevkini sizlere de tattırmak istiyorum. H. Aüen Smith imzasını taşıyan yazı su: Aklımı alt üst eden bir sey duydum. Bunu bana duyuran, gazete bashkları değil bir dis çi oldu. Dişçilık sahasında bugün asıl önem verilen şeyin, dişleri fırçalamak değil, diş etlerini uğuşturmak olduğu ka bul ediliyormuş. Esaslı şey, ha yati şey bu imiş. Aman yarabbi! ömrümün koca haftalarım, dişlerimi, dişlerimin minesini fırçalamak la harcadıgımı düşünüyorum da! Çocuklarıma da aynı şeedilirse birkaç dakika içinde yi ögretmi?tim. Onlata hiç konserve, öldürücü bir zehir h»lin e gelir derdi. bir zaman: (Kalkin bakalım, di? etlerinizi fırçalamak zaEski kuvvetli inançlanmdan manı geldi!) dediğimi hatırla bir çoğu böyl* böyle yıkılıp mıyorum. gitti Meselâ kuşların ötüşü seSon seneler zarfında biribiri vinç alimeti olmadıgım ilk ni kovalıyan bir sürü olay beydefa işittiğim zaman katiyen nimi sarstı. Sanki kader, u ınanmadım Halbuki bugün buzun zamandan beri içimde kök tün kuş fnütehassısları. kus saimı», nazarımda âdets kııtseslerinin, tehdit dolu dövüşçülük ve öfke mânası raşıdıgını söylüyorlar. Kus, kendısine bir ülke »ınırlaciığını, oraya ayak atarlarsa, gagasiyle beyinlerini delecegini hemcinslerine haber vermek İÇİE ötermis. Yani kuş cıvıltısı hiç de gönül ve his isi defilmis. Bu açıklmma b»ni çileden çıkardı. Geçenlerde bahçemdeki kiraz ağacına konan bir kuş ötmeğe baş layınca: «H^ydi oradan, palavracı» diye bağırdım. Ya güneşlenmek için yan gelip yattığım saatleri hatırladıkça aglamaklı oluyorum. Gü. nes ışığının sıhhat kaynağı olduğunu sanırdım. Şimdi bir de öfrendim ki, uzun süre güneşe maruz kalmak cilt kanseri yaparmış!. Bir de karscığer meselesl var. ömrüın boyunca ne zaman girintili çıkıntılı yollarda araba seferi yapsam yanimdakiler: (arsıntı karaciğere iyidir) derlerdi. Tekerlekleri aşınmış tramvaylara bindîkçe, eğri büğrü yollarda at gezintisi yaptıkça, yahut araba kullandıkça ben kendim de aynı şeyi tekrarlardım. Geçen sene Havaı adasında, volkanık bir sahadan jiple geçiyorduk. Kemali safiyetîe yine aynı şeyi söyledim. Meğer harbde geniş ölçüde bir deneme yapılmış, yol ^arsmtıstnın karaciğere iyi gelmek şöyle dursun, hattâ zararlı oiduğu anlaşılmı.ş. Beynimden vurulmuşa döndum. Ama bu kadarla da kalmadı. Ordunun bana kendince bir numarası daha varmış. Se nelerce müddet tuz kompriraelerinin faydasına iman edercesine inanmıştınj. Daha niceleri gibi ben de sanıyordum ki sıcaklarda vücudümüzden terle beraber tuzun da çıkma.M sa|hk bakımından tehlikelidir, bunun tek çaresi tuz komprimeleri yutmaktır. Halbuki şimdi öğrendim, cihan harbinde ordu koca koca alaylar üzerinde denemeler yapmış, tuz komprimeleri hiç bir işe yaramazmıs. Terle çıkan suyun ye rine yine su doldurmalı imiş. Mahut tuz komprimeleri sadece insanı susatırmış. Şimdi evde bir şise dolusu tuz komprimesi var. Bunları ne işde kullanacağıraı katiyen bilemiyorum. Eşeklere yalatamam, çünkü çok küçük şeyler. Mutiakta kullanayım dedim. Meseli ben nefis soianlı yahni pisiririm. Içine tuz yerine o komprimeleri keyayım diye düsündüm. Karım (Ni*t!) i bastı. Bu komprımeler ilâçtır, üstüne ilâç serpümış soğanh yahni olmaz! dedi. Kala kala bir çare kalıyor. Komprimeleri toz haline getirıp diş etlerimi uguşturmak, malum ya. ziyankârhğa lüzum yok, prensip meselesi bu! JANE'IN KIZI 402 1 2 3 4 5 \ SOLDAN SA6A: 1 Son defa fırtına yüzunden büyük zararlara uğrayan güney Anadolumuzdakl kıyı şehlrlerimlzin halkından. 2 Eşyanın satış değeri olarak kararlaştırılan. pahalılıkla ilglsi bulunmıyan. 3 Bazı föller bölf»sinde avlanılan kanatlı hayvanlardan rmürekkep kcllmc). 4 Yakacak maddelerlnden, (elin (Diyan «debiyatmda). 5 Tersl «vahşl ve yabani» minasma gelir. 6 Nota. ÇPVrtlinre blr flilln kısaltılmıs ve k»hnlastınlmışı belirtr. 7 Yataja uz»n [ mışa vertlecek emir. evliyaya vaadda | bulunma hareketl. 8 Ele geçireme I m«k. 9 Ak üstündeki karayı ytlksek sesle «jyleylD belirten, bir «ıfatj i n4+ •± \ I1 i 1 23 4 5 6 7 6 9 B U L MA C A takıgı. YtTKARIDAN ASAGlVA: 1 Içtne uyuşturucu madd»l»rden blrt katılmış durmnda. 2 Ter«i »lacaklıdır (eski terim). yürilme vasıtMidır. 3 Askert htrllklerden, çok htlytlk. 4 Herhangi bir memurly»te târini teklifl yapılan, zaman parçalarından. S Yedeğe muhtaç ia5 < 7 i 9 katlardan. 6 «Aşaipdan» kelimeslnln tamamiyle aksi dunımdı. T «Glrlşken becerikll ve tuttuğunu kopanr klmse» mâ. nasına lk! Iteilme. 8 Tersl kuDinkıi bnlraacanın tuplardakl tdonMKnillmU «rklt muş m dafîan»na verilen islmdir, spor mQ«ab*k»pı. » Tersi «hafif agn» demektir. keskl \ »>»Çİanndan hlrl. | • ^^^^^ DOKTOR Ziyaeddin Maktav Kulak Barun Boga» (AJı* Hastalıklan) Mütehmssısı lakmm Kecey^ü^a tadcıesı Park Apt. 6/1 48 30 98 Cumhl*iyet 1737 Çabuk büyiime, b»l çiçeklrnme hakunından dünya ölçü sünde şökrete sahip yıldız çiçekleri; gerek bahgelcrin süslenmesinde ve gtrek kesme çiçek otarak kullauılmak üzere, kısa zamanda büyük bir r a | b«te soaıUar ulmu^tur. 1»12 yılıada (M MoııtsoUier) namuıda bir Fransutz, eski adı , ılr, (İle de France) denilen, bu jüuku Maurice) ada.\U'.daki dastuudan; hediye olarak göııdtrilen dalya >uıuruUrı aldı. Yiyetek bir madde zanıu ile pişirip yemek istedi ise de, bu acı leıaetli yumrulardan hiç cie hoşUnmadı. Ancak, bn yumruUrdan hîsıl olan (içekİeri çek beğendiğinden, bir taraltan süs nebatı sibi kul lanırken, bir taraftan da tanıdıklanna da*>tiı. Fakat bu çiçekler, • lataanlar zarfında umulan rağbeli göremedi. Meksikanın yayla balgelerinde yelişeo dalva yumruları, 77 ytl s»ara, >ani İMİ» da; bir Mek&ikalı taralın«Uu, Madrit teki Kıraliyet Bahçeler Müdtirü bulunan dostuna gönderil di. Bu zat; itina ile yetiştirdiği çiveklere; me^hur batanik(i (Linne) nin talebesi Uveçli âlim (Uahl) in adıııa izaleten Dahlia ismini vcrdi. Ve o zamandan itibaren Avrupa kıtasına yayılan yıldız çiçeifi; s«Çme ve melezleme usulleriyle ve bir çok meraklıları sayesinde. bu.çünkü tekâmülüne kavuştu. Ardı arkası kesilmiyen seleksiyonlar ve melezlemeter; bu çiçeğin envaınt bir tasnif çerçevesine sığmıjacak kadar çoğalttı. Bunlar üzerinde durraak; ayrı ayn zikre çalışmak, bir çıkmaza girmck olacağından, bellibaşlı birkaç famtlyasım gözden geçirmek, çok daha dogro olur. 1) Kaktüs ve yarı kaktüs; denilen, orta büyüklukteki çiçek yaprakları, gayetle sivri olduğundan; tam minasiyle bir yıldıza benziyen, siyahtan nıaada bir sürü nazlı rcnk niianslarıııı nefsinde toplıyan bu çeşitler; aynı zamanda, nzun saplı olmak ve su çekraek hassalarına da maliktirler. 2) Büyük çiçekli dekoratif yıldızlar: Çiçekleri geniş çapta, renkleri canlı ve parlak olup, bütün ba cazibelerine karşılık, su çekmediklerinden ve dayanıksız olduklarmdan, «a lon ve sofra için, ancak lâzım oldvtn zamanda kesilmeleri, los ve serin bir yerde bekle tilmeleri iktiza eder. 3) Pompon dalyalar: Ya varlak. küçük veya daha kü çük çapta minyon çiçeklidirler. Bereketli çiçek vermeleri ve kesilmis halde uzun zaman dayanmaları ile meşhnrdurlar. Renk hususunda, diğerleri gibi çok zengindirler. 4) Katmersiz ve yan katmerli bodur dalyalar: Daha iMİa park ve bahçe sösltnme sinde kullanılan ve durmadan çiçeklenen çeşitlerdir. Çotaltılması: En çok revaçta olan çoğaltma usolü, ynm ruları vasıtası ile olanıdır.Dalya yumruları, bitki ilmine göre, ne kök, ne soğan, ne ynmru ve ne de riıera sayılır. Buna ancak. bir nevi şişmi? kök denebilirse de, pratikte kalayl»k olsun diye yumru olarak anıkmaktadır. Bu yumruların, (otaltmada hiç rolü yoktur. Bilmiyen ve çiçekçilige kar=ı vukufu olmıyan kimseler; bu vumrnları lopraSa gömüp fi • liıleiımesini beklerler. Halbuki bu yumrunun uç kısmında. kökten aynlmış bir sapçık bulunmıyorsa. bu yumrular patates ç:ibi {ilizlenmiyerek, çürüvün kaybolarlar. EKİLME lamanı olan mayıs başlarında; geçen yıldan kalan bitki k»ka, (yumrulara hiç kıymet vermeden) ay şeklinde keskin ve serpet denilen büyük bir çakı veya Bursa çekmesi ile. parçalara bölü nür ve bu parçalar, birer metre ara ile açılan ocaklara gömülür. Geçen yıldan kalan kökleri filizlendirip bu filizleri, birer parça kokle birlikte ve yine keskin bıçaklarla te ker leker çıkanp dikmek de mümkündür. Yumrudan çoğaltıian yıldız çiçeklerinin. sonbahara doîru sovsuzlaştıtı. çirkinle$tigi gö rülür. Çelikten büyütülenlerse, sürekli ve sıhhatli çlçek v e rirler. Aneak yumrn usulünde de bir ay evvel çiçek aluur. Gerek yumru ve gerek çelik olsun; fideciklerin diplerine büyük bir sırık dikmeji ve bitki bayndükçe ba hareklere bağlamağı ihmal etmemelidir. Çelikler; kış içinde seralarda köklendiriteceği gibi, ilk baharda kesilen parçalardan da kâksiiz olarak yerine dikilebilir. Köksüz çelikler, iki EÜn kadar güneşten siperlenir. Açvstostan sonra 15 güade bir olmak üzere; »rtalama olarak, her litre s«ya î grara hesabiyle, kimyevi gübre ile de bes lenmeleri iktiza eder. Sepetlerin tanzimi: Sepet içlerinc, a geçmez kalın kâiıt m veya plâstik serilir, içine, bol kepekle (testere i«>n) hafifletilmlş toprak konnlnr, üstüne de ıslak yosun döşenir ve kalın, uzun saplı çiçekler bu dösek üstüne saplanarak, zevke göre zarif kompoıisyonlar vücude getirilir. I'ç alma: Büyümekte olan yıldızlar, tek gövde üıerine bırakılmak suretiyle, yan dalcıklar ve çiçek gözleri alınır. Bu gövde 8 yaprak olunca en nçtaki » yaprak kesilerek bnndan sonraki dallanmalara müsaade edilir. Vazolara konnlan çiçeklerinin suyuna, ya elenmiş oduıı kömürü tozu veya bir komprime asprin atmak, biraz daha fazla dayanmalarına yardım eder. İSTANBUL Tiyalrolar SEHİR XİIATRO1,AK1: FATtH 22 01 71 S 21 de, Pazar matine 1530 da «Huzur Çıkmazı». Her Çarşamba ve Pazar 11 de Çocuk Temsilleri. (Pazartesi tatil). KAUIKOV 36 06 82 • Her gün 21 de, cumartesı, pazar matine 15.3U da iPerşembe tâtıl) • «Scapin'in Dolapları». TEPEBASJl 44 2157 • Perşembe, cumartesı hariç 21 de «Güneş Batarken». LSKttUAR Her gün 21 de, (Ps?ar matme 15.30) da: «Uılekçe. (Cuma tatil) Pazaı 11 ve çarşamba 14.30 da Ç> cuk temsıllerı. YKNİ TİYATRO 44 04H9 Salı harıç diğer günler 21 de Pazar 1531) rla «PAYDOS» (Çar samba 14.311 ve Pazar 11 de Çoı.uk Temsılleri)ŞtHlK OftKASI 44 21 5? (Teıjehaşı Tıyatrosıında) Pal yaço ve Cavallerid Rustıcana ıPeış,embe ve tumaıiesı 21 de Pa/aı matuıe lb.:«l da) ÖZfcL rtYATKOLAK: ARC.NA 44 in 04 Üaat 18 ve '^1 1S T Pa/aıipM ve çarşame ba «(*Bt'» U;gpT günler «ASLAN ASKER ŞVAYK» (Salı tatil). A K S A K A V (Küçük Opera) 2157 22 Her gece 21.15 te (Ma tine çarşamba, cumartesı, pazar 16.15 te) Adıle Nâşit topluluğu «Matrak Kız» BULVAR 2135 76 • 21 de «Yaz Bekân», (çar?anıba, cumartesı, pazar matine 16J5 te • Pazartesi tâtil). DORMEN 44 97 16 Pazartsi hariç diğer günler 21.15 te «BORUSUNU ÖTTÜREN». (Ma tine Çarşamba 18, Cumartesi, Pazar 15 te). tSTANBUL 44 22 36 (E,lham ra'da) Pazartesi dışında diğeı geceler 21.15 te (Matine çar» şamba, cumartesı, pazar 15 te): «Varan Üç» 6 «İLNLARI Saıra Alpago trupu (Elhamra'da) • Pazartesi gece 21.15 te, diğer günler 18 de «Acelecı Kalb» KARACA 44 66 66 • «Lüks tiayat»: Her gece 21.30 (Çarsamba, cumartesı, pazar matine İ cSenâtür»: Pazartesı, saH lı perşembe cuma 18 de KKM OYUNCULAR1 (Ses Tıyatrusu) 44 97 36 Pazartesi 21 15 1e djğeı sünler 18 de (Çaı şamba tatil 1 cMary... Mary» Kİ'COR SAHNE 49 56 52 Salı. çarşamba 18 ve 21.15 te • Aklın Uyunu» Perşembe. cuma cumartesı. pazar 18 v» 21.1S te. «Çıkolata Sevaılım» ORALOALIı 49 49 35 Heı Kece 21 İS te «AJaçIaı Ayakta Öiür» Pazartesı dışında her sün 18 de «Rüya DoSru Çıkınca» SİTfc. 4V6947 Münıı ö i k u ! Matine 18 de «Bana Çıçek Yol lama» Suare 21.1S te «ijaskın Dıktatör». (Pazartesı tatil). ATLAS 44 08 35 «Kamelyah Bir Kadın» Sarita Montiel. İNXİ 48 45 95 «Zehir Hafiy»» F. Hakan, L. Saj^ar. KONAK 48 26 06 «Yalnız ve Cesur» Kirk Douglas. LÂLE 44 35 95 «Ateş gibi kız» LEVENT «Beklenen ttiraf» LÜKS 44 03 80 «Zehir Hafiye» F. Hakan. RÜYA (K Emek) 44 84 39 «Uyeunsuzlar» C. Gable, SARAY 44 16 56 «Yalnız ve Cesur» K. Douglas. SİTE 47 77 62 «Çılgınlar Kıraliçesi» A. Hepburn. ŞAN 48 67 92 «tki Çalgıcının Seyahati» L. Sayar, TAKSİM 44 31 91 «Ölmek İstiyorum» Y. Duru. TAN 48 07 40 «Parisin Esrarı» J. Marais. ÜNAL 44 93 06 1 Affedilmiyen» , 2 «Filipin Kahramanı». TAVIJZ 49 36 78 1 Ekmek Parası». 2 «Dikenli Gül». YENİ AR 44 28 51 «Uçurum. YfcNl «ELER 44 42 89 • Cılsınlar Kıraliçesi» TILDIZ 47 63 42 1 «Kan Dâvasımn Sonu. K Douglas. 2 «Yeşil Papağan Barı» M. Rökk. ZAFER 44 93 06 1 «Kadın ve Pırlanta» A. Ekberg. 2 «Üç Kafadar Feza Yolcusu». ALEMDAR 22 36 83 «îki Çalgıcının Seyahati» L. Sayar, AYSU 21 19 17 1 «Zorla Evlendik», 2 «Bir Kadın Tuzağı». BULVAR 21 35 78 «İki Çalgının Seyahati» L. Sayar. KULÜP 22 71 83 «Zehir Hafiye» F. Hakan. MARMARA 22 38 60 «Ümitsiz Aşk» Maria Schell. RENK (Fatih) 21 15 25 «Yalnız ve Cesur» K. Douglas. ŞIK 22 35 42 «Zehir Hafiye» F' Hakanu. YENt 22 58 92 «Gigi» M. Chevalier, L. Caron. TENİ (Bakırköy) 71 68 26 • 1 Gümüş Gerdanlık» G. Arsoy, 2 «Cilâlı İbo Rüyalar Âleminde». KULÜP (B Beyi) 55 26 27 • «Allahü Ekber» OPERA 36 08 21 «Zehir Hafiye» F. Hakan. ÖZEN 36 99 94 «Vâdilerin Haydudu» M. Demongeot, REKS 36 01 12 «Aşk Dünyası S. Wong. SÜREYYA 36 06 82 • «Nil Sultanı Nefertit» A Nazzaı.. SUNAR 36 03 69 «Ümitsiz Aşk» Maria Schell. YLRT 36 97 68 «Ölmek İs tiyorum» Y. Duru. Dans ve caz müziği 24.00 Kapanış. ÎSTANBUL ÎL RADYOSU 17.58 Açıhş 18.00 Çağdaş besteciler 18.30 Günün şarkıcıları 18.45 Dans orkestraları 19.30 Salon orkestraları ile otuz dakika 20.00 Albümlerden seçmeler 20.30 Minyatür müzik 21.00 Haftanın bestecisi 22.00 Geee konseri 23.00 Barok çağın müziği 23.30 Dans müziği 24.00 Kapanıs. 7.30 Açıhş 7.35 Billy Butterfield Orkestrası 8.00 Türküler 8.20 Haberler 8.36 Ünlü besteciler 9.00 Sabah şarkıları 9.20 Neler pişirelim? 9.30 Melodiden melodiye 10.00 Kapanış. 12.00 Açıhş 12.10 Şarkılar (Süheylâ Gürses) 12.30 Yemek müziği 13.00 Şarkılar (Muzaffer Birtan) 13^0 Haberler 13.30 Dans müziği 13.45 Türküler 14.00 Radyo Salon Orkestrası 14.20 Kadın saati 14.30 Senfonik müzik 15.00 Kapanış. 17.00 Açıhş 17.05 Türküler 17.20 Diskotekten mikrofona 17.45 Radyo Erkekler Faslı 18.20 Kur'anı Kerim ve açıklaması 18.33 İftar vakti 18.34 Saz eserleri 19.00 Haberler Yorumlar Günlük olaylar 19.30 Hafif müzik 19.50 Hukuk sohbetleri 20.00 Saz eserleri 20.20 Müzikseverle kırk dakika 21.00 Şarkılar (Şükran Doruk I 21.20 Radyo Tiyatrosu 22.30 Ayın getırdıkleri 22.45 Piyano soloları 23.00 Haherl»r 23.10 ODA TÎY.ATROSU 18 de • Sur Dibinde» ve «Kulaktan Kulağa». ÜÇÜNCÜ T. Suare 20.30 Pazar 15 te. (Cuma tatil) • «Çalıkuşu» Çarşamba ve pazar «Venedikte Bir Gece». OZEL TÎYATROLAR; MEYDAN SAHNESt Saat 18.15 te «Aceleci Kalb». Saat 21.15 te «Romanof'la Jüliyet». (Çarşamba tatil). Sinemalar ALEMDAR 1 «Denizde Isyan» J. Ferrer. 2 «Yalancı Kız» M. Vlady. ANKARA «Jerry Lewis Garson». BÜTÜK «Korent Fatihi» J. Sernas. GÖLBAŞI «Zorlu Damat» T. Şoray, A. Işık. RENKLt «Fettan Kız» Aliki Vuyuklaki. ULCS «Korkunç Şüphe» D. Kerr, G Cooper. ANKARA Tiyalrolar BEVLET TİYATROLAR1: BÜYÜK TtYATRO Suare 20.30 Bale. Salı «Semiha Berksoy Jübilesi». Çarşamba, Cu ma, Pazar «Andorra», Perşembe ve Cumartesi «La Traviata» operası Pazar matine 15 te «Nasreddin Hoca» operası. KÜÇÜK TlYATRO Suare 2030, Pazar matine 15. (Pazartesi tatil) • «Dumantıda Telâkl var». Çarşamba 14, pazar 1U.3U da Çocuk pıyesı. YENİ SAHNE Suare 2 . O K3 da. Pazar matine 15 te. (Cuma tatil ) «Fotn Fını?». 6.27 Açıhş 6.30 Günaydın 7.30 Hafif müzik 7.45 Saz e«erleri 8.00 Haberler 8.10 Hafif müzik 8.30 Karı^Lf: Turk müziği 9.0U Karışık mrlodılcr 9.30 Zekeriya Bozdai'dan türküler 9.45 Cha c!ıa clvn'lar 1'l.fK' Kansnıs. 11.57 Açıhş 12.02 Hafif müzik 12.40 Solmaz Teğmen' den sarkılar 13.00 Haberler 13.10 Öğle konseri 13.40 Ziya Taşkent'ten şarkılar 14.00 Pete Rugolo Orkestrası eşliğinde Patti Page 14.30 Nurettin Çamlıdağ'dan türküler 14.45 Semahat Özdenses' ten şarkılar 15.00 Kapanış. 16.57 Açıhş 17.02 İki orkestra 18.05 Din Ahlâk üzerine konuşma 18.14 Kur'anı Kerim 18.19 Ezanı Muhammedi 18.21 Ney taksimi 18.40 Dündar Balkan'dan şarkılar 19.00 Haberler Yorumlar Günlük olaylar 1930 Sevim Süer'den şarkılar 19.50 Din Ahlâk üzerine konuşma 20.00 Güneri .Tecer' den şarkılar 20.20 Büyük Nutuk 20.30 Vera Lynn söylüyor 20.55 Uykudan önce 21.00 Kısa haberler 21.02 Radyo sanatçıları bir arada 22.00 T.B.M.M. saati 22.15 Bize gelen plâklar 22.45 Haberler 22.55 Serbest saat 23.40 Gece yarısına doğru 24.00 Kapanış. ANKARA İL RADYOSU 16.57 Açıhş 17.00 Dün de, bugün de sevilen melodiler 18.00 Güzel sesler, gösterişli parçalar 19.00 Yemek müziği 19.30 Calling All Beginners (Radyo ile ''Ingılizce) 19.45 Diskotegimizden bir plâk 20.00 Dilek pınarı 21.00 Caz meraklılanna 22.00 Anıîarınız ve müzik 22.30 Dans mıizıği 23.00 Kapanış.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear