Catalog

Kaum 1962 CUMHURİYET BEŞ i'iıııııınnıııııııını iıYAZANgHAMDI VAUÖÇLU İ îngilizce görüş: Bır Ingıliz sendikacılar heyeti Sovyet Rusyaya gitmış. Üyeler, otomobil fabrikalannı ziyaret etraişler. Dönüşlerinde, mtıbalarını anlatmışlar. Zor ınamlır şeyler. Şu bakımdan zor inanılır: Fezaları fethe çıkon Sovyetlerin diyarında otomobil fabrıkası denilen yer en az Ingilteredeki veya Birleşik Amerıkadakıler kadar mükemmel olması gerekirken İngiliz heyeti uyelerınin tarifme uyan fabrıka nasıl bulunabiliyor; asıl garibı, Sovyetier bu yerleri yabancılara nasıl gosterebiliyorlar? İngilizce görüş Kahraman çocuk Elektronik doktor Kadınlar saltanatı • Fıkralar hakeme etmişler, kahraman oğlunun ifadesi üzerine vatan hainı' diye kurşuna dizmişler. Ama arkadan da kahraman, o tarihte «Haydut kulaklar» adı veriien köylüler tarafından öldüriılmüş. Kutlanan otuzuncu yıldönümu işte bu. Kruçefin, adını silmeye uğraştığı Stalın'ı, bu türlu kahramanlar, yıldönümlerıyle, daha bir hayli zaman yaşatırlar, korkarım. müşteri tâbirine gerçekten lâyık insan kadındır. Her şeyi o alır. Kocasımn beraber bulunuşu, sadece çek imzalamak ve karısının kendisıne seçtıği kostumlerin provasını yaptırmak maksadıyledır. Arabalar hakkında da bu böyledır. Aıle butçesını kadın idare ettığı için butçenın en önemli fash «bonolar ne kadarlık olacak» meselesidir. Bır arabanın maliyet fiatı hiç bır zaman hesaplanmaz. Hesaba katılan şey. aydan aya ödenecek clan taksıtin nispetidir. Iki otomobil markası arasındaki fark, ödenecek olan taksitin mıktarından sonra gekr Denilebılır ki Amerıkah kadın, başka memleket kafi>nlarınin mutfaklannda geçudıklerı kadar zamanı otomobıl'erinde geçırir. Amerikalı kadın her sabah kocasını ışıne gitmek uzere trene bır.mefi için gara kadar otomobille gbtjrur Sonra çocukları oKula goturur, sonra kendısı ÇErşı, pazar dolaşmaya çıkar, o£leden sonra sehırdeki ışlerıni gormek üzere yine otomobildedir. Akşam üstü, çocukiarı okuldan alıp eve göturiir, en nıhayet de, yine kocasını karşılamak üzere gara gıder. Bundan sonraki otomobıller, içmde kadınlarm, mektııp yazmaktan, dıkı.ş dikmeve, nakış i«kmeye varıncaya kaüar butun ev ışlerını gorebilecekleri bır salon gibi rahatlıklstla dolu olarak ımal edilmeve başlayacaktır Oturulacak .>erlcrın dantelüarla süslü olması ıhtimah bıle var. İşte erkekier. gal'ba o zaman if° karısacaklar. kadınlara paydos borusunu ancak o zaman çalacaklar. gibi yapıp rahatlıyamıyorsu2j thtiyarlıkla nıucadele eden uznuz!. ^ manlar şsşılacak kadar basit bir Rahip gülumsedi. Biraz son «Gençlik tlâcı» yajrhladılar. Tazc ra kalktı, koridora çıktı, donup 3 koparılmıs tere've limon sıkıp j cgeldıği zaman sıvıle: ^ mek.. Bir yandan «C» vitamini, bir Ne yazık, dedi, siz benim = yandan da «tiroid» bezine canlıiık gibi yapıp rahatlıyamıyofrsu^ veren kükürt. orçanizma için essiz nuz!. bir çençlik ka\nağı oluyorlar. C Pantalonunu guzel guzel kat = vitarhinini limonâa, kükürt tere'dc. • lamış, koluna aimıştı. Modern dunya bütün öbür ihti• = yaçları gibi evinı barkını da eğer Bir gün bır kadın, Sacha = isterse başka memleketlerden Guitry'ye söyle dedi: = «hazır» getirtiyor: Holânda'nm S Üstad, eminim kı ağlayan kath «prefabnke evler» i şimdı Aıçocuklardan nefret edıyorsu Şj man şehırlerinde yerlerine yerlesnuzdur. ^ tırihyor. Bir dertten kurînlmuşnz Kendi kendimizî tenkid Yaşaftan bir bâiıra Bıkmadan yazıyoruz Oilde kom'k ieaüar Bir şarkmın fıfkâyesi Bir dertten kurtulmuşuz binlcrce ton süt toza lııbe etti. A merikadibi?e bu sütllkmektej) herhalde husasî Hâlâ ediyor. çocuklarım içirilecek. Fakat, tozunun oknmaktan, sonra da bu haberlerin doğru çıkmadığını görmekten. Meselâ. hafta içındeki gazetelerde şöyle bir haber çıktı: «Elmalı bendinin dolması ile Anadolu yakası bol suya kavusmuştur. Ba yıl Anadolu yakasında sn sıkıntısı çekilmiyeccktir.» Bu ha\adis her sene, kış aylannda, çıkar, ve her sene, vaz aylannda, Anadolu jakası sn sıkıntısı çeker. Hani, eski zamanın nazır olmaya bevesli bir vali pasasına, her gelen Tatar ağası «mtzirhğınız kat'î», «buçünlerde karar çıkmak üzere», «hançi nezareti istedrfınizi sonıyorlar» gibi Iıaberler getirirlermiş. Vali pasanın nihayet sabrı tükenmiş ve «söyle Tatar ağası, sövle, biliyornm, yalan ama hoşuma çidi\or» demiş ya, ona benziyor. Benziyor ama, o kadar çok tekrarlandı ve o kadflr çok dofru çıkmadı ki, bizimkinin, hoşa gidecek tarafı da kalmaüı gibime gelir. >;: ^î ;1; Ü«tad çuldü. cevap verdi. Katiyen, bayan, hele alıp E • Eİektronik doktor: Artık makınelerin de doktoru var. Hem de elektronik doktor. Böyle olduğu için yanılması ihtımali de yok, yanlıs ilâç vermesi, yersiz tedaviye gıtmesi ihtımali de. Bu doktor. bozulan, ârızalanan bır makinedeki bozukluğun mahiyetini, makinenin hiç bır tarafım sökmeden, kolayca tedbit edebilıyor. Adeta rontgenle gbrür gibi. Makine doktoru, bir elektronik hesap makinesi şekhnde. Bir özel mikrofonu var. Stetoskop vazifesi görür. Bu stetoskop, normal halde ışlemekte olan makinenin dış kısımla FotoŞraf makinaiarı her çün bir yeni sekil alıyor. Snrpriz ardmdan sürprii.. Simdi de hanımlar için ! bir tip icat edildi: Saça takılıyor. hır muhafaza şekli olacak kı, biz, lınnn beceremıyormuşuz. Rütubetsiz yer mi lâzımmıs, ızgara mı lâzımmıs, her ne\se, velhâsıl, tozları muhafaza edemiyormu*n7. Bu yüzdeıı ile toıılarla süt tnzu imha olunuyor, Iki sene kadar evvel bir Amerikan firması Turkhede süt tozu fabrikası kurmak istemisti. Bunun için, benim de dostunı olan, bir mümessilini buraya gönderdı. Adam hattalarca uzrastı. Fakat, ıne\zuat hazretleriyle son ekselâns kırtasiyecilik uymadı|ı için projecen Şimdi. gazetelerde bu imha haberlerini okudukça, düşünüyorum da. tesekkür ediyorum. Iji ki vazçeçmisler. Yoksa. bir yandan süt tozu imal etmek, diçer yandan da o süt tnriarını imha cimekle basımız. bir defa daha, derde girecekmiş. Nemize lâzım canım! Böylece, hiç olnıazsa, bize >alnız imha i^i kalıyor. EvelsHah onn iyi yaparız. i * ~ E ^ :z ZZ 3 ^ = ^ ^ ~ ~ ~ ZZ ~ ^ So\jet otomobil fabrikalarında yerler alabildiğine murdarmış. Atelyeler havasızhktan bunalıyormuş. Kadın işçi!ere veriien yorucu işler, îngilız fabrıkalannda yalnız erkeklere ayrılan zahmetli işlermış. Sımdı işin, işin değil tngiliz S"'uşünün komik tarafına gehyoruz. Heyet üyelerinin en fenasına gıden sey, Sovyet fabrıkalarında, Ingilterede olduğu cıbı =aat beş çaymdan eser bulunmayışı olmuş. Bunda şaşılacak bir şpy yok ki! Sov3"etler çok defa çayı gnrmeden paçaları sıvarlar. göturmek ıstedıkleri ağlarlarsa bayılırım. zaman • Kokteyl partıde idıler. Mizah ustadı, yanındakı dâvetIıye, uzaktan dekolte bir kadını gosterdi ve şoyle dedi: •3; u>n>sS | E •5 ~ EE ^ EE •J; = Kahraman çocuk: Lâf yıne Sovyetîere gelecek. Orada çıkan Komunist Gençlik Gazetesı Kosmolskaya Pravda, Pavlik Morozov adh 13 yaşında bır çocuğu brnek bir kahraman diye okurlarına tanıtan bır yazı yayınlamış. Bu yazı, küçuk kahramanın ölumünün otuzuncu yıldönümü münasebetiyle çıkmıs rında gezdirihyor. Makinenin muhtelıf kısımlarını, çıkardığı butun normal gurültulen, elektrık kontaktlarını kaydedi>or. Sonra bu makinenin bır ârıza yaptığı görulurse, stetoskop, rr.akine ustunde bir kere daha dola=tırılıyor. Aradaki gurultü farkı hastalığın nevini ve merkezini açıkça gösteriyor. Bu sa>ede, makinenin hangi kısmında ne gıbı bir bozukhık olduğu derhal anlaşıhyor. Doktorun, ânında imdada yetişmesı sayesinde tedavı kolay oluyor. Fıkralat: Bır siville bir rahip birlikte 1ren yolculuğu yapıyorlardı. Hava son derece sıcaktı. Bo?uluyorlardı. Bir aralık sivıl, ceketini çıkardı. ferahladı. Acıyan gözlerle rahıbin yüz''ıne baktı: Ne yaz'.k, dedi, sız benım Bana söyleyebilir misinız. şu bayan tuvaletinin içinden çıkmaya mı uğraşıyor, yoksa robuna girmeye mi? "* Kocacığım, bu yaz tatilinı bir }rerde geçirsek!. tmkanı yok, ben borçlarımı duşünüyorum. Iyi ya işte, gideceğimu yerde daha rahat düşünursün I Küçucuk apartmamnızda çama | şır rnakınesını koyacak yer mı j bulamıyorsunuz"' Uzulmeviniz. în| gıltere'de katlanıp kaldmlanları icat edildi. . * Büyflk erkek modacılsnndan biri düğmeve karsı savas açtı: Yeni modellerinin cakrtleri dügmesiz. • Kalb hastahğ.mn Rusya'da da. tıpkı Amerıka ve Avrupa gibi. msanın 1 numaralı duşmanı olduğu anlasıldı. Bu ha^talıktan olenlerın savısı kanseri bıle gerıde bırakıyor. • Amerikahların meshur «Arrovı» marka somlfUlcrini s[iymiş, ya da duymuşsunuzdur. Ho«;r biimeseniz de buîüne kadar olaçanüstü bir özellikleri iddia edilemezdi. Ama slmdiden sonra olacak: bu şömlek ler karı kocanın aralarının açılmaMIU, ailede deÇersiz se?!er yüzünden çeçimsİ7İik çıkmasım önli>eceklermis (!) Çünkü ne ütü. ne drğme kopması. ne de balina kırıl ması. Balinalar yakaya elektronik bir makine ile takılacak ve çamasır makinesinde kırılmnacak. Hanımın kopuk duğıneıi dikmeyi unntması di>e bir kusur kalmnacak dfinya üstünde. Gömlekler akıilık nslu her 7aman ütülü her zaman titizce yakaları kolalı kalacahlar. Dilde komik icatlar abancı dil bilmemek, hiçbir zaman, ayıp bir şey degil. Herkes yabancı dil ö^renruekle mükeiief tutulmaz. Fakat, >abancı dil bilraeden, o dildeıı kelimeler kullanmak, memltket<e, bir acayip âdet oldn. Mese!S, bir gazeteye dikkat ediyonıın, wrarla aktrist kelimesini kullanıyor. Böyle bir kclime, dünyanın hiçbir dilinde yok. Yaıar, herhalde fransızca artiste (artistı ile, yine fransızca actrice (aktris) ketimelerini birbirine karıştırıp, kendine göre, >eni bir kelime çıkarmıs. Ne lüzumn var? Şuna sanatkâr deyiversene. Bir arkadaşımız da müziksiyen kelimesml knllanırdı. O ds bunu fransızca nrasiqne (müzik) kelimesi\le, mnsicien (nıüzisiyen) kelltnesini birlestirip bir tnhaf lSf icad etmişii. Halbnki, bizim musikişinas kelimesinin ne günahı v*r? Bunların en komiklerinden biri de «tretn ı ar» dır. Bunun da ash trottoir (trotnar). Tam ve mükemmel türkçe karşılıfı da kaldınm demrk. Belediye tamimleri eibi, resmî ajfrziarda ı bile. tretnar moda oldu. Bn misaller, kolayca, çotaltılabilir. Dil hahsinde biz, galiba, kelimeleri yatak I çarsafı, >ahut, lç çamaşırı kabilinden, fazla | kullanıhnca eskiyen bir şeyler zannediyor, ve miadı doldn m ı , yerine Hlâ yenilerÎTii kov I mak Ifizumunu duynyornz. , Hele. onları da yanlıs söyledik mi, işte böyle, bir curcunadır gidiyor. Y Kendi kendimizi tenkid D Kadınlar saltanatı: Amerıka sanayiinin otomobıl kolunda en yetkili şahsiyet olan Brook Stevens, hâlen Pariste bulunuyor. Otomobil salonunda, Amerikanın son yeniliklerini teşhire gelmiş. Bu mürasebctle, Fransız basmına vcrdiği bir demeçte, Amerikalı kadmlara dair çok iigi çekici bazı bılgıler verıyor. o^rusu bizim Cevat Fehnıi Başknt'taıı mantıktan bdilesine uzak bir >azı beklcmezdim. Gecen günkü fıkrasında «\abancı memleketlerdo is bulma» bürolarının (tabii bir kısmının) kcn^ilerine bas\uran işçilerden türlü sekillerdc para alıp mnkabilinde hiçbir is bulmadıklarını >azıyor. ve bu büro üânlannın çazetelerd" nesrolnnmasından acı bir dille sikâypt ediyor vc lâfı «söz konnso olan çazeteciliğin serefidir» e çetirivordu. Vah. \ah... Ne yapmalı acaba jazeteler? Kendilerine ilân veren adamların. e\velâ, dolandırıcı olup olmadıklarını tahkik mî etmetilcr? Etmcğe kalksalar bile. nasıl edcbilirler? Anlasılan. şazetelerin «ilân işleri» nin yanısıra. bir de «detektif» teskilâtı kurmaları lâzım. Cevad'ın sikâyetinin ö'nünc başka turlü ffeçilemcz. Oysa. memlekette koskoca bir «Enmiyet» %ar. Madcm ki. «is bulma» burolanna para kaptıranlar, çittikçe coğalıvor, a halie, bunların açılmasını hususi bir müsaadeye tâbi tutar. önceden tahkikatını yapar. tziıı \erir, \e>a, \ermez. Kaldı ki, eazetelerde valnız «is bulma» bürosu ilânları çıkmıyor. Meselâ, en iyi \oğurt, en saçlam a^akkabı, yahut, en iyi kumas, ve daha binbir türlüsii var. Ruııların böyle olup olmadığını nasıl tahUitî efsin çazet?ler. a iki gözüm efendim? Bir şarkımn hikâyesi Yaşanan bir hâtıra uammer Karaca. Cemal ve, rahmetli karde^i, Ekrcm lîesid'in ^Lükös Hajat» çalçitı komedisini tekrar ele aldı. bu» ük mu\affakı>etle o<nu>or. Aradan otnr senp s;e(,mi<i. Hc>, çidi zaman hev. GökvÖTÜnü do'.asaıı füzeler hızı ile ıreçi^or. O zaman fstanbnida bir tek Şehir Tiyartrosu var. O (** haftada bir, hattâ bazan, i!îi piyes oynamak ınrnnda. Yine de salonun, ehseri ak.şamlar, varıdan fazlaM bos. Bir avuç sanatkâr, ıdealist taraflarma hrr zaman havran oldnSnm. Vasfi'ler. Hazım'Iar. Rasit Rıza'lar ve di^erlerı. baslarmda Ertufnıl Mnhsin, jrece tcmsil, gündüz prova. didinip duruyorlar. tste 0 sıralarda. Ertnsrul Muhsin. para toplamaktan zivade, halkın ayafını tivatroja âlıştırmak rayesivle sahneve bir çalçılı komedi kovmayı düşönmüs. ve Cemal Resid ve Ekrem Resid'den bövle bir c<ier istemisti. «Lükvls Havat» çok mnvaffak oldn. Tiyatro, her aksam hıncahınç doldu. Ve, 0 zaman icin rekor sayılan, zannederim, bir avdan fazla müdcîetle temsil ediHi. Muammer Karacanın ilk söhreti de huradan başlamıstır. Simtli, tstaııbol'da 18 tane tiyatro var. Söyle böyle bir pives bile, ortalama. iki »y OJTI*nı\or. Hepsi her aksam perdelerini açtiıUarına | fföre, demek, müsteri de cks,ik de|il. Bence, l.ükiis H•^^at'ın, tiyatro tarihimizde, bu bakımdan, bü> ük değeri vardır. Yaratıoılarından, üimdi. aramızdan ayrılmış olanların ruhları sâd olsun. Havattakilere de uzun ömürler ve yeni muvaffakıvetler. P Küçuk Pavhk, Oural bölgesinde Gerasimovska kasabasasında yaşarmış Kahramanlığım orada gostermiş. Bu ölüm yıl, 4°"ümü münasebetiyle, kasaba dışarıdan gelen ziyaretçilerle dolmuç. Kahraman gencin bıraktıgı hâtıralar ziyaret edilmiş. Okuduğu köy okulu gezilmiş. Üzerine oturduğu sıra törenle gösterilmiş. Hâtırasını ihya etmek için kurulan mıize görülmüş. Bu arada, bu sevimli kahraman yavrunun, öz baba?ını suçlarken ifade verdıği mahkemenin kurulduğu küçük ahçap ev tavaf edilmiş. Kücük Pavlik'in babası, kulak denilen orta halli ve küçük terla sahiplerini, topyekun temize havale edildikleri tarihte, korumnva kalkıçan tek adammış. Kuçük kahraman, vay sen misin bu isi yapan, demis, hemen bu haddini bilmez babayı hükümete ihbar etmiş. Mahkeme kurulmuş, adamı mu M II* Brook Stevens, müşterılerinin mali psikoloji diyebüeceğimiz taraflarını çok iyi bilen bir satış mütehassısı sıfatiyle konuşuyor ve ?öze daha başlarken sunıı söylüyor: Amerikada saltanat kadmdadır. Stevens diyor ki: « Amerikada. müstehlik ve APARTMAN DAİRELERİ SIMDİYEDE Herbın 50 000 lıra değınnde 4 oda 1 hol.' jomme banyo elektrik , su. parkı doşeiı havadar. manzara'ı, muksmmel, luks daıreler ek içli ve duvgulu bir yazı adamı olan rahmetli Osman Cemal'in çok güzei bir şarkın (çüftesi) vardır. Yirmi sene mi oluyor nedir, bizim «Yeni Gün» ün, mizah sahifesinde çıkmıslı. Nedense o zaman bestekârlarımızm dikkatînden kactı. Hiç nnntmadığım bn siiri, bir tarihte, tamburi \ t bestekâr Salâhattin Pınar'a oknmns tnm. Onun da çok hoşuna eittiydi. Bcstelemr| e karar verdi. Sonraları raslastıkça bu ise çahstı^mı söylerCı. Fakat, ne yazık ki, öraru vefii rtmedi. " "* Nihavet, Osman Cçmal'in. bn bestrsi» ka l,ın sarkısını. arkadasım Bâki Süha Fdîboelun»n aranlıiı ile, kıvmetli sanatkSr Cevdct Çaîla"va havale ettik. O, pek srüzel bestelemeee mnvaffak oldu. Simdi. radyolarımızda çalınıyor. Anlasılan, dinlivenler de çok hoşlanmış olacaklar ki. Bâki Sfiha'nın sbylediÇine «;öre. radyoya bestenin çöftesini ıstiven binlerce mektup çeliyormiıs. Bçlki. bn sütnnlann oknvtırnlan arasında da, alâkadar olanlar vardır düsnncesiyle eseri asafıya alıyornra: ŞARKI Rcnım askım, seniıı askın, bütün bunlar birer bülya. Muhabbetler. gönüllerde muvakkat hep birer rüya. Hatırlarsın, üç ay evvel, sevısmistik biraz guya, Mnbabbetler, çönüllerde muvakkat hep birer rüya. Uyan, ey nazlı, uykundan uyan artık, o dem geçti. Bn yıpranmı? kbhne yoldan babam geçti, dedem geçti. Üç ay evvel senden bana bir acayip sitem çeçti, Muhabbetler gönüllerde muvakkat hep birer rüya. OSMAN CEIHAL '.(llllltllllllllllllllllllUIUIIIIIMMIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIflllilllllllllllllllllll • • EVDE KtRDA OTOMOBİLDE HER YERDE 4 4 4 4 4 Orta Doıhı Teknik Üniversitesi R ektörlüfHmden: ZEVKLE KULUNABİLECE6İNİZ Y E G A N E PİKAPLI T^ANSİSTORLU RADYO Partafif, tajihması kolay çanla 8 Ttanstsfor 2 dıorf Hem sabıt hem se/yar kullanılabılır oparlör 4 Dev,rh (163345.78) her iurda ve liple / 4 4 4 4 t 4 t 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 4 INSAATILAHI Ünivereitemize ait tahminen 1.500.000 lira keşif bedelli Dcnıir Kaskas Isı Santralı binasmın ihalesi, demir atölyelennc sahip ve insaat taahhiitleri ile meşguî firmalardan birim fıat esası üzerinden teklif slma suretiyle yapılacaktır. 4 ay icinde inşaatmm bitirilmesi derni? edilen bu işin ifıalesine îştirak etmek isteyen fîrmaların yapmış oldukları işlpri, mali dıırumlarını, teşkilâtlarıni ve halen ellerindeki ıslrri belirtilen belgelerle 20.1 U9Ç2 tarihine kadar Müdafaa Cad. No: 24 Bakanlıklar Ankara adresindeki Üniverâite İnssat Reisliğine müracaat etmeleri rica olunur.. Belgelerin sureti tanzımi için örnekler Üniversiteden alınacakttr. (Basm 19743 A. 12665/15906) | İKRAMİYELERİ DOLGUN PARA V8 Bıkmadan yazıyoruz f>en çoktan bıhtım. Sizin bıkmış, usanmış " olacağınızı tahmin ederım. Nedeıı mi? Gazetelerde, me\sim mevsim. hcp aynı haberleri ı ! plak çalan pıkap 1 1.5 V luk 6 pılle hem radyo hem pikap çalışır] Uzuh ö'rfâ 2 kısa dalgalı ı TÜRKIYE UMUMI DİSTRIBÜTÖRÜ : AKSEKİ TÖROS KOLLEKTİF ŞİRKETİ B«rmu| KirtjOI T I Raritfleri »»rpueeulsr Rırapa^a Han 21 Ttl. : 2271 52 Telgraf : Karagüller istanbul TÜRKİYE ACAR FİLM Ç OK YAKlNDA Kuvvetini mevzuundan, heyecanını müthiş maceralardan, neş'esini binbir cntrikadan, aşkını ilâhi sevginin derinlıklerinden alan yepyeni tiptc bir film tr.kdim edeccktir. kOSEÖGLÜ'3 KREDİ BANKAS1 İlâncılık: 812815945 18101962 tarihinden îtiba ren Bunteks Tıcaret Lm.ited Şırketinden hiî<;emi devrederek ayrıldığımı. gorduğum luzuma binaen uçüncü sahıslann ıttılama arzederim. HÖDRİ MEYDAH İlâncıhk: 8148 15949 Hâncıhk: 8159/15907 Dizel Elektrojen Grupu Alınacaktır] Bayındır Retediyesi E O İslelmesi S 1 Mevcut teknik re hususî şartnamelerine göre : a) Eîektrik Santrahnın takviyesi için 275325 HP aücıinde dizel motorlu 230270 KVA altarnatörlü 318912.00 lira keşif bedelli komple eıup. b) 24314.00 lira keşif bedelli gnıpun montaj işi. c) 6 Kv 3X16 mm2 700 metre kablo ve tefrişi 2 adet başlık ve montajı 33953.00 lira keşif bedelli yüksek eerilim tesisat ilâve işi. d) 12021.92 lira kefif bedelli trafo Mnası inşastı işleri olmak üzere tamamı 387200.00 lira keşif bedelli Santralın takviyesi işinin tamarnı bir müteahhide ihale olunacaktır. 2 Bu işe ait teklif, hususî, teknik şartname, Fiat birim cetveli. projeler 19 26 lira bedel mukabili İşletmeler Müdürlüğünden temin edilebilir. 3 Eksiltme 28/11/1962 earşamba sünü saat 16 da Belediyede toplanacak İşletmeler Alım Satım Komisyununca yapılacaktır. 4 Eksiltme kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. 5 Geçici teminat miktarı 19238.00 liradır. 6 Bu işe iştirak edeceklerden filer Bankasından alacakları yeterlik belgesi ve Tıcaret Odasından alacakları kayıt belgcleri aranır. 7 Teklif mektuplarının mezkur Riin saat 15 e kadar İşletmeler Müdür'ğune vermeleri ilân olunur. Yaıatıcıları: Tanju GLRSU Silvia PENSES Ayse! TANJt' Avni DtLLİtİL Havri ESEN Ali ŞEX Eşrcf VURAL Ufuz ARAt. vT lînv^r ORHOX. Senarvo: Ali KAPTANDĞLU ve Aydın ARAKO.V . Reii: AYDIX ARAKON. NOT: Bu filmi goreceğiniz tarıh ayrıca açıklanacaktır. Bekieyiniz Umduğunuzu bulacaksmız. KÜRSUN TÜGLA YAPTIRILACAK ; Radyoaktif ışmlardan korunma maksadıyla muhtelif şekıl %e buyuklükte, antımon ihtiva eden, 4 ton kurşun tuğla yaptırılacaktir. tleililerin teklif mektuplsrmı 15 Aralık 1962 tarihı saat 16:00 ya kadar aşağıdaki adrese gondermeleri ve diğer şartları öğrenmek uzere aynı tarihe kadar aşağıdaki adrese müracaatları rica olunut. (Metkezimiz 2490 ve 1090 sayılı Kanunlara tâbi olmayıp sıparişı dilediğine vermekte serbesttir. Postada gecikme kabul edilmez.) Çekmece Nukleer Araştırma Merkezi P. K. 1, Hava Alanı İstanbul (Basm 19820) 15925 VÜZDE 15 SİRKECİ'de G E LİII Lİ İ { STEINWAY & SONS i 4 Pıyanoları için f Proforma fatura venlir. f Tel: 44 57 46 Tlgr. SUDECAN t Cumhurıyet 15916 DOĞUBAHK İŞ HANINPâKE DÜKKAN ve YAZIHANELEP 12.000 LİRASI PEŞİN +^^ İftiharla, gururla, zevkle ve hayranlıkla senenin hârikası. seyredeceğiniz VER ELİNİ İSTANBUL Sene Taksiîie SATILMAKTADIR. TAPULARI MÜŞTERİLEREDERHAL VERİLİR. r YARATICILARI: Tahju GÜRSf Leylâ SAYAR Çolpan 1LHAN Muallâ KAVUK Özfiirk SERENGİL Senih ORKA\ Nubar TERZİYAN Ali §ENT Osman ALYANAK SENARYÖ: Ali K A P T A N O Ğ L U Reji: AyHm ARAKON' KOT: ACAR FİLM bu fılmi görmeniz için 28 kasımı sabırsızlıkla beklcmenizi iftiharla cder. MÜRACAAT: DOGü İŞ TİCARET ve SANAYİ T.A.Ş. SİRKECİ, DOĞUBANK ; Ş HANİ KAT 4. | (Basın İ. 4702 19488/15905) Hânc:lık. 814S 1334S (Basın 19938/15922)