25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖBT CUMHURÎYET 14 K u m 1962 Radyodâ#Bügiiri 7.30 Açılış ".35 Melodiden Melodiye 8.00 Haberler 8.50 Soiodan Orkestraya 9.00 Şarkılar (Ahmet Çağan) 9.20 Seçümiş Hikâyeler 9.30 Çeşıtü Orkestralar 10.00 Kapamş. 12.00 Açılış 12.10 Şarkılar 12.30 Sevilen Melodiler 13.00 Şarkılar (Güzide Kasacı) 13.20 Haberler 13.30 Lâtin Amerikan Ritmi 13.45 Türküler 14.00 Konser Saati 15/K) Kapamş. 17.00 Açıhs 17.05 Yurdun Sesi 17.30 Çay Saati 17.50 Radber Aktüalite Yorum 19.3u Hafif Müzik 19.40 Sarkılar (Muzaffer Birtan) 20.00 Kahramanlar Saati 20.15 Sarkılar (Türkân Dizer) 20.30 Flüt Sololan 20.45 Sohbet Saati 21.00 Şarkılar (Zeki Miıren) 21.20 11 Saati 21.30 Oda Orkestrası 22.30 Caz Müzıgi 23.00 Haberler 23.10 Dans Müziği 23.30 Gece ve Müzık 24.00 Kapanış. İSTANBCL İ L RADYOSU 17,58 Açılış 18.00 Akşam Müzigi 18.30 Çeşitli Dans Orkestraları 19.15 Radyo ile Ingilizce 19.30 Plâk Dünyasır.dan 20.00 Yemck Miiziği 20.30 Haftanın Bestecisi 21.00 Seçtiğiniz Eserler 22.00 Oda Müziği 23.40 Rtm ve Melodi 24.00 Kapamş. yo FHSÜ topluluğu 19.00 Ha ISTANBUL Ders) 19.15 Buçünün Solocusu 19.30 Eddie Calvert ve Trornpeti 19.50 Hafif Müzik 20.00 Barok Müzik 21.00 Frank De Vol Orkestrası 21.15 Bir Plâk Albümünden 21.45 Melodiler 22.00 Kapar.ıs. ISPİR AGA KIZI ESMA: 5 Esma, dağdan dağa gerilroiş alU uçurum ip üstünde kılıçla oynayan büyük can bazdı Gülalioğlu Mehmedi kahve ıçmek üzere yalıya getiren Yamak Temei bir bahane bularak o toy çocuğu dişi kaplania yalnız bı rakarak odadan çıktıktan sonfa, ünun kapadığı ka puyu açmamahdır. Mehmedır. şaçkınhğı, sersem liği pek kısa sür dü, damarlarında korsan kanı dolaşan oğlandı demek kâfidir. ISTANBULDAN Ağva Deresi Cinâyeti NOTLAR : Bir mektup ; Azizim Reel, : Bütün yazılarınca İstanbul : ve İstanbul havatım konu alî mış olduğun hclde şımdiye • kadar Dİzden söz açmamış ol• man yüzündert hayret içinde; yız. Biz ki, sade Iftanbulda ve ' dığer büyük «ehırlerde değıl. : Türkiyenin ve şark memleI ketlerinin hemen her taraftn: da başıboş stediğimu gibi ; yaşamakta ve ;üı gibi geçi• nıp gitmekteyiz. ; Öyle iken ve «insan hakla• rı» gibi «bütün yaratıklara Z malısus haklar» esasına aykı: rı olarak yıllardanberi her î ilkbahar mevsimınden başla• mak üzere bize bir «var ol• mak, yahut yok olmak» kam• panyası açılır, binlerce adam AMvAKA • kullanılır, milyonlarca lira t27 Açılış 6J0 htediginiz Ş sarfedilir, tonlarla ilâç harTürküler 7.30 Hafif Müzık 1 canır, bir gürüitü. bir patırtı, 7.45 Tülin Konaan'd&n Şarkı I neticede bu ölüm dirim savaiar 8.00 Haberler 8.10 Çe • şından belediyeler, sağlık şitll Türk Muziği 8.35 Hafif • müdürlükleri mağlup ve pe ~ Müzik 9.00 Ev Kadınının Not • rişan, bizler ise muzaffer ve Defteri 10.00 Kapamş. • şadan çıkarız. 11.57 Açıhş 12.02 Hafil Me • Nitekim bu yıî da aynı so ~ ZZ lodiler 12.30 Şarkılar 13.00 Haberler 13.10 ö ğ l e Konseri ; nuç meydana geldi, Belediye 2 : nin 1 milyon Urası havaya S 13.40 Cevdet Bolvadin'den Şarkılar 14.00 Plâk Albümun : gitti ve biz güneşli günlerden ^ cen Seçmeler 14.30 Muazzez ; faydalanarak, kasımın ilk haf ^ Türing'ten Türküler 14.45 Se ; tasında dahi evlerinizi şenlen E vim Sütçü'den Şarkılar 15.00 • dirmekte ve ellerinizi. yüzü ~ • nuzü gıcıklayıcı öpücüklerle ~ Kapanış. vemeklerinizin, ^ 16.57 Açıhş 17.02 Orhan Se • okşamaktan, zener Orkestrası 17.30 înce : tatlılarmızm tadma bakarak ^ saz'dan Ferahfeza Fash 18.35 : çeşnicıbaşıhk etmekten geri Yurttan Sesler 19.00 Haber ; kalmamaktayız. ~ ler, Yorumlar, Günluk Olaylar ; Canım, siz ne kadar saf ve ~ 19.30 Gönül Söyler'den Şarkı • tabiat kanunlarından haber S lar 19.50 Silâhlı Kuvvetler Sa ; siz insanlarsınız.. Her yaratık ^ ati 20.00 Kutlu Payash'dan îkendine mahsus bir «ortam» Ş Şarkılar 20.20 Büyük Nutuk »da yaşar. Meseiâ Ren geyiğini 3Z 20.30 Gönül Akın'dan Şarkılar : Ekvatörde, gergedanı kutup ~ 20.55 Uykudan ö n c e 21.02 : larda hayatta tutabilir misi E Mikrofon 13. 21.30 Yıldınm ; niz? Üvey kardeşimiz sivrisiE Gürses'ten Şarkılar 21.45 Dünbataklık ve pis sular, ^ ya Dans Ediyor 22.00 T. B. M. • neği kirlilikler ş M. Saati 22.15 Caz Sevenler ; bizi de çöpler ve Tonlarla ilâç harca için 22.45 Haberler 22.55 » besler. Konser Salonundan 23.40 Ha : mak ve binlerce insanı boşu ~ : na çalıjtırmaktansa bu «or E fif Melodiler 24.00 Kapanış. ;tam» ı yok tetiğiniz gün biz E ANKARA t L RADTOSU 16.57 Açılış 17.00 Metropoli ; de kayıplara karışırız. Zaten ~ tan Operaevınde Yarım Saat ; çok kısa süren ömrümüzün ~ 17.30 Trio Los Para<:uavos ; bizce değeri yoktur, parazit E 17.45 Caterina Valem • ıle 15 da ; geçinmek de bu asırda onuru = kika 18.00 Senfoni Konseri 1 muza dckunuyor.. Tadı çok ^ 19.00 Radyo ile lng:,ızce (38. • tan kaçmış bu riünyaya hiç Ş : gelmemek belki bizim için ; daha buyük bir saadet oîur, E 2 ; ama vine siz bilirsiniz ; îstanbul sinekleri adına ^ = ; Yampiri Tekkanat ; NOT: Mektup ashna tıpatıp ~ E î uygundur. E REEL Reklânıculk 4660/15695 T ER GA L TÜRKİYE'DE Yamak Temel misafirler giderken de ortalıkta görünmedi; Gulalioğlu da onu aframadı, sormadı. Muhteşem vezir kayığı Ayvansa . raydaki yalıdan / süklüm püklüm, suçlu döndü; Kü çük beyle harem Fransız gemicileri dere içinde çıplak ve guı el bir gencin yattığım gördüler ağası ve üç hamlacı yiğit birbirlerinin yüzüne ba gitmesi kararlaşdıkdan sonra Tay etti ve pençelerini gırtlağına geçiyar Mahmut Paşa, dâiml kötü iş rip Mçhmedi boğdu. Sonra iç dokamad'.lar. O gün Mehmed Beve kavuşan lerde kullanmış olduğu adamla nuna ve çoraplarına varınca çırıl Esmâya: «Sen onun için tutuş yan rından bir bölükbaşıyı çağırdı, ay çıplak soydu gencı dereye attı. ama mahbubun sem sevmeyecek yaş bir cinsi sapık olan bu adam Üstünden aldıklafrınm hepsini çıdir.« demiş olsalarcı. otuzbeşlık her türlü şenaat, habâset ve cinâ kmlayıp paşasına gotürmek üzere fâhisede elbet kı Sardh tstraton' yeti tereddüt etmeden irtikâb ede kaçdı. Xu şenaat ve cinâyet gün un kâmil kalenderlisini bulamaz cek tıynette idi Güzel Mehmedi yeni ağarırken ışlenmişdi. Er.der rastlanır hârikulâd e tesalardı; o eski çağ şâiri: «Ben şara bu şakiye emânet etti: Var bunu Trabzona götür ba deflerdendir. Karadenizde seyrebı ve balığı da severim, birini iden bslr Fransız tüccar gemisi su çejr, öbürünü yer, ama şarabla ba basınm yerine oturt!. dedi. Ve sonra heriîi bi* kbşeye çeke almak için Ağva Deresi Lımsnma lığın beni sevıp sevmeyeceğini asrek: «Günahı senin boyuna !. de girmişdi. O sırada Karadenizde lâ düşürmem!.» demişdi Esmânm tarifi ile <s*mah al çu di. Bölükbaşı hemen nakış aldı. fırtına kopmuş, Fransızlar Ağvada halar bir ateş parçası» toy misâfiri paşa. Gül Ali Ağanm hazinesini birkaç gün kalmaya mecbur o'.gittikten sonra ilk işi Temeli ara soracak çağa yaklaşan oğlanın vü muşdu. geminin kaptanı da tayfamak olmuşdu, ona şükran borcunu cudunu orîadan kaldırmak istiyor larına der e boyunda avlanmak yüzlerce altın ihsânı ile ödemek du; kaymakam paşanın elini öp için izin vermişdi O vak'a sabahı, alaca aydınlıkta dött Fransız geistiyordu bulamadı. Süt mâvisi tü: Londlra çuhasından yaptırttığı sır Bâş üstüne.. tamam hakkından micisi bir filikaya binmiş, ellerınde tüfekleri etrafta av gözîeyerek malı cebkenle şalvarı çıkanp bir gelirim!.. dedi. sedirin üstüne atmış. kara mintaAyvansaraydaki yalıda dişi kap ağır ağır dereyi çıkıyorlardı. Tâ nı ile kara donunu giyen garip, lanın âguuju muhabbetinde göz ileride dereye beyaz bit şeyin averdiği sözü yerine getirdikten lermin yeni bir âleme açıldığı tıîdığmı gbrdüler, ve merajc ettisonra yalıdan, bir daha gelmemek cünbüşden üç gün sonra idi, nev ler. av: bırakıp, kürekdeki iki geüzdre kaçmışdı. Yal;n ayaklv yarım civan âyanzâde habis bölükba?ı mici var kuvveti bazuya verip küpapuçîu murâhik Esmayı sevmiş ile belraber Üsküdardan atlara bi reklere asıldılair. O noktaya yak'.adi ve bu pis işi bu sevginin uğrun nip Trabzon niyeti ile yola revân şırken de bir adamın atlandığını da yapmışdı, o kadar. Bir ruh asâ oldu. Paşa ağası ilk defa oiarak leti ile kayıplara karışdı. kendisine ceb harchğı yüz altın Esmâ o gunden sonra Gülalioğlu vermişdi ve bu altınları bölükbanun yoluna âdi kılavuzlar çıkardı, şının ör.ünde sayarak keseye koyonlardan aldığı ilk haber de güzel muşdu, aslında bu para oğlanın oğlanın TYabzona gittiği oldu. Es ceb harchğı değil, bölükbaşınm mâ mabubu Mehmedi ikinci bir cellâdlık ücreti idi. sefer tam onsekiz sene sonra, 15 Gulalioğlu Trabzona nefreden gihaziran 1826 perşembe günü göre dilir bilmiyordu; bö'lükbaşı Trabcekdi; Gülalioğlu 34 yaşında gırt zon yoludur diye Mehmedi evvelâ i lağına kadar levs içinde kaldırım Şileye, oradan da Ağvaya götürdü. iti. kendisi de 53 yaşında, bir g<v Yola çıkdıklarının ikinci veya üzüne perde gelmiş, Yenibağçede çüncü günüydü. Mehmedi Ağva bostan kulubesinde oturu* bir fal Deresinin ıssız bir yerine sokan cı karı idi. denî herif çocuğun üstüne çullanıMâceraları şöylece deıleyip top veirdi. Ejder misâli idi, ayaklarma ! kapanan güzcl çocuğun göz yaşlalayabiliriz : Gülalios'J Mehmedin Trabzona rına bakmayarak mel'anetini icrâ I ve yanınd» boş bir y«dtk atla kaçdıgını gftrdüler d»rhal bir einiy»te şahid olduklarını anladılar v« kaçan atlının arkasınnan »il&h ıttılat, fakat isâbet ettiremediler. Tahmin. ettikleri gibi dert içinde çıpiak ve çok güzel bir delikanlını n yatmakda olduğunu gördüler; başı, omuzları ve bir kolu suyun dışında, balçık üstünde idi. Mehmed ölmemisdi, canavarın pencelerinden sadece bayılmiîdı. Soyulup dereye atıldığı ramarı bir mucize eseri başın luyun dışında kalmış, suda boğulmakdan da kutrtulmuşdu. Anlaşıhyordu ki cellâd bölükbaşı da Fransızların kayığını görmüş, iîini çok acele görmüç, çocuğun ölüp olmediğini tedkike vakit bulamamışdı. Kaymakam paşaya nişan olarak Mehmedin sırtından aldığı esvab ve çamaşırların yanında belkı de birkesik el, ayak, kulak götürebilirdi, o vahşeti icfrâ için de imkân buiamamışdı. Fransızlar çocuğu dereden çıkarıp yaşamakria olduğunu görünce hemen kayığı aldılar ve gemiye döndüler. Mehmed Bey gemide tamamen kendine geldi ve gemide bulunan bir rum tercuman vâsıtası ile Fransız kaptana başından geçen felâketi tafsilâtı ile anlattı, öyle ki: Ben îstanbulda sadırajam vekili olan Tayyalr Paşanın manevi kardeşiyim. paşa beni öz evlâdı gibi sever. bana bu tecâvüzü ve ihâneti bolukbaçı olacait 0 mel'un adam yapdı!. dediği zaman Fran5:zlar hayretler içinde kaldılar. Fransız kaptan Gülaliogluna bir vezir kardeşine lâyık hüjrmeti gösterdi, Istar.bula götürerek mâcerâsı hakkında mufassal bir rapor ile çocuğu Fransız »efârethanesine teslim etti. Gün ışığuıda fotoğraf nasıl cekilmelidir ? Yazan: Selâhattin GİZ IŞlGlN ÖNEMİ: Mükenımel fotoırafı teşUil eden unsurları sıralamak icap ederse, biç şüphe yok ki ehemmiyet derecesine göre birinci ışık gelir. Fotoğraf kelimesinin kökü de ışıktır. Yunancada «phos, photos» ışık demcktir. Nitilynı eşyaların (konununi s^ekil ve hacimlerini bize şösteren ısıktır. Resmi çekeıılerin düştükleri büyük hatâ, yanlış m«safe ayarı ve ışıkla gölçelerin ahenkleştirilmemesinden ileri gelir. Netice, iyi ışık, konuya ve resmi çekenin canlandırmak istediğı havaya uyanıdır. Kesnıi çeken her şeyden evvel. elde etmek istediği neticeyi verecek ışığı aramalıdır. Öbjektif yönden, konunun iyice ısıklanıp ışıklanmadığı, ışıkların ve çöiçe topluluklarııı dengeli olup olmadığı, ne fazla sert, ne de fazla yumuşak v.s. aranılacak hususlarcır. Sübcektif yönden ise, karar resmi çekene aittir. Meseiâ, resimde grilik arzu ediyoruın. güneşle gölfe arasında sert kotrastı istivorum, v.s. gibi. Her yönden gelen ışıklar fotoğraf çekcn tarafından kullanılabilir.. Fakat konuya göre. müsait ışıklar kullanılırsa iyi bir nrfice alınmasını kolayca sa^lar. Bunları kısaca anlatlıktan sonra. öze! teknikleriııe bilâhare temas edeceğiz. GÖLGE Mt, GÜNEŞ Mİ?: Güneşte alınan fototrafların relief i gölgede ahnanlardan çok knvvetlidir. Tafmur, kapalı bavada silüetler v.s. hariç manzara, bina ve âbideler, hareketli sahneler kapalı havada ahnanlardan dah» parlak olnr. Bu, daima çünesli bavada mı çalısmalı dernektir? Elbette ki hayır! Sadece füneşli havav» nygan olan kotinlârı ayırmak lâzımdır. Portre resimleri hafif kapalı bavada iyi olur. Tüz hatlan ynmnşak, halbuki güneşli havada yüz hatlan fena balde sertlesir. Işıçm cinsi, fazlalıği veya azlıgı kadar ehemmiyetlidir. Bütün fotoğraf çekenlcr bilirler ki, gölgelerin mathğından (hafif liğinden) doçan başarısızlıklar, yine beyaz ve siyahların detaysıxlı|ı, aynı resira ertesi gün veya aynı gün başka saatte çekildiği takdirde şcffaf ıtıkh ve avdınhk gölgeli neticeler verir. Bu hale şçbir sokakları man zaralarında, dar sokak fotograflarında, avln içi resimlerde sık sık rastlanır. Meraklı her fotoğrafçı ışıfı daima konuya göre düzenlemevr merburdur. FOTOĞRAF ÇEKMENÎN SAATt: Fotocraf filimlerinin târifnamelerinde, bir takırn kitanlarda iyi fotoğrafın sabahın erken saatlerinde veya akşama yakın çekildiği yazılıdır. Bu katl kaideyi bir yana bırakalım. Foto|raf üstatlarının eserierlni iııcelediş;imizde veya fotoğraf mecmualarına çöz gezdirdiğimiıde, gorürüz ki, bu eserler öğleye yakın. hattâ güneş ışinları diUev olduğu zamanlar çekilmişlcrdir. Fotografçılıkta resim eknıek için mnayyen ve tespit i'dilmiş sa.ıt voktur. Başarılı âbide veya bina resimleri, süneş. en yüksek noktaya eriştiğı zaman (,ı';ilmiş bulunmaktadır. Pencere »nıarlarının, saçaklann eölgeleri saycsinde binanın cephcsi bütün azametiyle ve relicfilc resimdc görünür. Hoca Daniel Masclet • konuların kcndilcriııden ziyade gölçclerini çekebilmek daha arzulanan bir iştir» demektedir. CONTRE JOUR (IŞlGA KARŞI): Isıfa Uarsı, yanı ışık konunnn ardından geldiJi halde resim çekilme tarzına contre jour dcnir. Contrejour resimler fevkalâde artistik netifeler verir. Maalescf cok ıtüç bir resim çeUis nevi olup, bafarı da o nispette ırüctür. CONTREJOUR RKSİMLERDE KONVNIV ONEMt: Contrejonr resimlerde Uonnnun renşri öıı plânda eelir. Renkten anlatmak istediğimiz açıklığı ve koyuluğudur. Koyu konnlar Contre.iour resimlerde pck mânalı bir netice vermez. Meseiâ, bir simşir gümesi contrejour çekildiğinde elde edilecek resim sadece bir karaltı ve kümesin seklini gösteren bir silüet olur. Halbuki, seyrek dallı, çümüşi yapraklı bir zeytin a§acının fotografı contrejour alındıîı zaman güneş ışınlannın dallara ve yapraklara vereceği âhenk bambaşka olur ve mükemmel bir eontrejonr resim elde edilir. POZ SÜRESİ: Contrejour reslmlerde poz süresini artırmaya hattâ surexposer (<;ok uzun poz normal üstü) poz verilmesini tavsiye ederler. Düşüncemize göre, bu yanlıştır. Zira pozu artırmak contrejour resmin teferruatını yok eder, greni çofaltır. Gün ışığında fotofraf konusnnu sövle hulâsa edebiliriz: Fotoğraf çekmek için muayyen bir ışık yoktur, istitadtsi kolay ve hemen bu konuya nyabilen ve amatörün zevkine göre ısıklar vardır. Tekniğimiz normal bir seviyeye ulaşmadıktan sonra elverişsiz ışıklarda resim çekmek(en sakınmalıyız. Profesyoııel fotoğrafçı saat ve zaman mcfhumu çözetmeden resmini çekmeye mecburdur, fakat amatör deklanşöre basmadan evvel çekecefi fotoğrafın 0 andaki ısıkla başarı sansını hesaplamalıdır. B U L M A C A 1 2 3 4 Ö 6 7 8 9 PROF. NtMBÜS'ÜN MACERALAKI: İlâncılık: 7540/15681 KAYIP 1949 yılında Gürel Sanatl»r Akademlsinden aldığım dıplomsmı kaybetllm. Hü'KÜmsüz.dür. Cüne.vt Orhon Cumhuriyet 15705 KAYIP S°bekeml kaybettim. Hükümsüzdür. Özdcn özgelen Cumhuriyet 13700 KAVIP Beçlkt»!; Nüfu» M'murlupınrifltı aldığım Hüviyet cürdanımı kaybettim. HükümBüzdtir. Zlya Canal Cumhuriyet 15717 JANEİN K1Zİ 319 BOLDAV IAÖA: 1 Bir tarftan MjsırlıUnn 6%» t»rüftan Suuni ı»ıin kışkırtmalan 11* kanşmış olan bir Arap memlekeUnln halkından. z Birbtrtne dargın klmppler voya birbirlerlne uıak «"«7« İçin kuüanılan mürekkep bir terim. 3 Anadoluda bir klfabamıl. Meryem Ananın c^lu. 4 Tertl tkanarra ren glndekl fnce vücutlu av köpejl» mânasına ikl kellmedlr. 5 Bir clns tpprak. blr erkelc adı. 6 «Geçmlt zaman» ın yarısı. Subayin ikl b»çı. 7 «Çok mükemmel gayret» karşılıgı iki kelime. 8 «Söz »öyllyerek» mânasına İkl kellme. 9 Yugoslavyada blr şehlr. Afrikanın ort«sında KU nehrine kaynak r>lan blr göl. YfKARlDAN AS\6lYA: 1 DUkkânda veya depoda uıun zaman kalıp borulmaya yüı tvıtmuı rşya (İkl kclimf). 2 Büyük toprak parçalsn elde eden (ikl kelimek 3 Ardı «rk»»ı gelmeyip dainıa uzayan Mr Arap havaBi. caka pat«nlann kestiklerl. 4 Bir erkek adı. «karnı boş karı veya koca» mânasına İkl kcllme. 5 Yarım. lslm. 6 Nnta. bir mala veya bir esere karşı gösterU™n kapışma ve hücum etme harrkctl 7 «Dahill kumında o, lan parçası fazla değll» mftsına iki kelime. fasıla. 8 «Kültürden uzak ve sahipsiz yer» Dunko bnııcincjınır man&smadır. ku naiu,inmts »'k\( maçın geDlçügl < Eslk Türk kabllelerinden blrlnin ı ferdi. maklna kısımlan arasındaki genlşleme ve uzaklaşma hali. Bayındırlık Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüpnden İçmesulan Dairemiz Reisliği teşkilâtında görevlendirilmek üzere 10195 sayılı kararname hükümleri dahilinde yevmiye üe yeteri kadar İnşaat Yüksek. Mühendisi veya Mühendisi alınacaktır. İsteklilerin belgeleri ile Ankara Bestekâr sokak No. 72 de mezkür Daire Reisliğine müracaatlan üân olunur. (Basın 18510 A 11983 15693) Tiyafrolar StHlR Tl\ ATKOLARI: FATİH 22 0! 71 H?r gün s»at 2t de ve Pazar 15.3(1 da tTARIK». (Paza.rtoM tatll). Her çarşsmba 14.30 da ve Pazar 1! de Çocu'< Temslllert. KAOIKOY !ıain> Her £ün 13 de Pazartesi ve Salı 21.15 te. KARACA 44 66 »6 ce 2130 (Çarsamba, Cumartfsi, Pazar Maüne 18 KENT OYUNCULARI tSes Tlyatrosunda) «Nılınlar» Pazartesi 18 ve 21.15 tc. dlğer günler 18 de (Çarşamba tatil). KCÇOK OPERA 21 57 Z2 Milnlr Özkul topluiuju «Generalin Aşkıs. 21. İS tc. Matlne Çarşamba, Cu. maTtesi. Pazar :615 te. KÜÇÜK SAHNE 49 5fi 52 Salı, Çarşamba, Perşembe 19 ve 21.15 te «TÜTÜN YOLU». Cuma. Gumartesl, Pazar 18 ve 21.15 te «ÇİKOLATA SEVGİLIM» (Pa z»rtesl tatıl ). SİTE 47 SJ 47 Cahlt' ler topluluğu «OCAK» Her gün 21.15 te (Çarşamba. CumR.rtest. Pazar matine 13 de) Pazartesi tatil. ORALOĞLD 49 49 35 «Karanlığın tçlnden» saat 18 ve 21.15 te. Matine Cumartesi, Pazar 15 te (Pazartesl tatil) «LCKS HAYATJ Het gK. İSTANBUL .C'UMHURİYET» m Edebt Tefrikası: 172 Arabası parkta kaybolunca ü?üyen omuzlarımı tutarak yavaşça balkondan, pencereden çekilirdim. Karyolama, örtülerin arasına kayardım hemen. Küçük, ağır bir taş gibi düşerdim yatağın çukuruna. Onu düşünürdüm, Cihangiri, Serrayı düşünürdüm. Olaylann küçük küçük biriken anlamlarını tartıp kavuşturuıdum. Kıpırdayıp dururdum örtülerin arasında. Kulaklarım evin içindeki gürültüieri toplardı bir yandan, Arab'ın sevinçli havlamalarından, asçının köpekle alış verişe çıktığım anlardım. Radyoda şarkılar inceden inceye yayılırdı evin içine. Salonları düzenliyen, çiçekleri vazolarında onarlayan, pencereleri, kspıları açan Nadia'nın sesi gelirdi yukan. Bahçede kırılan bir dalın tek bir sesle yere düştüğünü duyardım. Yattığım yerden denizı, dalgalann küçük beyaz köpüklerle uzaklara dogru çatlayıp açıhşını seyre dalardım. Uyku ile uyanıkhk arasında sallamrdım. «Yaz gelse! derdim yavaştan, ah bir yaz gplse!.» Sanki güneşle beraber bütün karanlıklar, kuşkular filinip yoK olacakmış, her şey tekrar umutlu başlayacakmış gibi! Yaza doğru yola çıkacak değil miydik onunla. Villâ Işıktan, Villâ Işığın ınsanlarından uzaklaşmak? Sevinç verirdi içime düşüncesi bile... tşe öğleden sonraları gittiği olurdu Cihangirin. Bu kadar tembellıği kimse çok gormezdi ona. öğle yemeğini beraber yemeye katlanmaıtı gerekirdi. Sevimli genç, bir küçük kardeş gibitathydı davranısı. Beni güldürmek, coşturmak için maskaralıklar yapar, hikâyeler anlatır, Nadia va takılırdı. Odasından plAklarıru getirirdi asaii. Sürlcv okuv. şarkılar föylerdi yavastan. Yu«uf Efendinin şaşkm bakışları karşısınd» mevvaları kapısır. sarı sltın rpnsı Fransız sartıbıyle şaıhos olurduk bıraz Nadıa coşarctı Terlevin kırarıp yansklnrıııı. alnını =ılerrk drkolteiini çekerdı a$ağı durmadan. zel ânın mutluluğunu yetirmemek için Saim Efendiyi başka yollara salardım. Karanlık, soğuk yollarda, sarı, ölü lâmbaların ışığında araba sallana sallana yol alırdı. Anadolu yakasında buğulu camlann arkasından şehrin uzak ışıklarını seyrettiğımiz, Çamlıcaya çıkıp, Pendiğe uzandığımız akşamları hatırlıyorum. Büyük siyah arabada, cam bölmentn gerisinde Vazan: PtKFDt CELAl eski günlerin gizli sevda oyununa « Cici kızı siz böyle çok çok kapılırdık tekrardan. Eski çarpınçok iyi!. Yok, iyi memnuniyet, gülme var. siz güzellik var o zaman 1 \ tıları, coçkunluğu, 0 sıcak sarhoşE bu doğru değil ama Cihangir luğu arardık birbirimizde. Öpüşlerinde, sokuluşunda o zamandan bu beyum? » « Gülse de, ağlasa da güzeldır zamana neyin değiştığini, nasıl debenim yengem derdi Cihangir. Ba 1 ğiştiğini kollayıp anlamaya çabalardım. şımızın tacıdır o!» Bir garip bakardı gözlenme. Na i Çokça susuyorduk. tlk şaşırtıc: dia'dan bir şey saklamak, aramıza [ işaret bu oldu benim için. Doku bir sır koymak istercesir.e susardı nııp geçtiğimiz konular birer kıvıl« Akşama bizı vapurdan alma cım gıbi yanıp sönüverirdi ara ya gelecek misin Kirpiclğim.> mızda. Nadia, Cihansir Serra hi Ara sıra Saim Efendi ile Uskü kâyelerine dalar, küçük şakalar. dara, Kâzım Işığı karşılamaya git ' hattâ dedikodularla oyalanırdık. tığimı ona kim söyiemişti bilmem Ağabeyısinin peşine takılıp gel : Başlarjgıçta biıbirini'ze anlata cak ne çok şeylenmiz olmuştu! C> meya başlamıştı bu yüzden. Yolun kenarında köşeme büzü ı lc, faatlerce. hattâ günlerce neleı liir beklerdim onlan. Kalabalıjın i konuşabildiğimizı riüşünüp şaşı arasında Kâzım Işık yalnız çıktığı vorum simdi bile. Hçr kPİimeniı zamanUr rastlardım, çevik adım bir önemi v^rdı o zamanlrr In !aTİa tiısbaya koşuçunu seyretmek «anlar. şehirlev. k'taplar, cıgekl'?;. re hoç;u onun Serin rüzgârla be dünya. hizim için varatı mıstı Pelraber girerdi iceri. Yanıma oturup , çahuk rpnk'eri r*'â!arı dajılıp u elımı el'ne alınta dünyalar benim çuvcrdi kelimelenn. olurdu. Hemen eve dönerek o gü 1 (Arkaaı var) «Sck;z Kadın» saat 21 de M.tine Cumartesl. Paz»ı :5.3C (Perşemb* tattl). TIPEBAŞI 44 21 57 «Biraz Gelir mlslnlz?» (Pa zartesi, SEII. Çorşamba. Curaa satt 21 de ve Pazar 15.30 da. t'SKÜDAR «Mum Söndüs paat 21 de, Matlne P»car 1S.30 da (Cums tatiı; Her Çarşamba 14.30 da Çocuk temflllcri. VEVt TtYATRO 44 04 09 Her gün 13 de (Cumartesi. Pazar 1530 da) «Scapin'in Dolapları». Suare 21 de «Çalıkuşı:» (Her Carşarmba 14.30 da Çocuk temsilleri^. Şr.HtR OPERASl 442151 (Tepebası Tlyatrosunda) «Plgoletlo» Pçrfcmbc. Cumartesl ve Pazar 21 de. ÖZEL TIYATKOLAR: ARENA 44 07 04 Mattnf 18. Suar» 21.15 te (5alı tatll). «ÜBÜ». UZAK 22 62 46 «Uyan Süleyman» aaaî 21.15 te. Matlr.f Çarşamb». CumarBULVAR 21 35 76 «Gar soniyer» saat 21.15 te. Çarşamba. Cumartesi. Pa. zar matine lfi.15 te. (Pazartesi tatll) DORMEN «Ayı Masalı» Saat 21.35 te Matine Çar. çamba» Cumartesl. Pazaı 'ü ir rPazirtesi tatll). İSTVNBVI. 44 22 .Ifi • «Canbazoglu^ Pazartçfl. S^!ı harlç dlğer geceler 21 15 te (Matln? Çarşamba, ÇumartcsU Pazar 15 tc). B ovrj.vT.\nı ;sim Aipagn trııpu) fHayat TatIPFI. Pazaı 1K1S t 3fi Oi 82 f Sinemalar ATt.AS 44 08 33 «Maceralar Yolunda» (1) Vul Brynner. tNCÎ 48 45 95 «Çam Sakızı» O. Günşiray, N. Kök«al (Suare). KONAK 48 26 O «CaS suslar Çarpışıyom Curd Jurgens (F) Suarede I.ALE 44 35 95 «K&vholan Ülke» (1) A. Hall LfjKS 44 O 80 . «Aşka S Karsı Gelinmezu G. Arsoy, B. Doruk (Suare). I.EVENT «Esrarll Tepe,> (t) J. Derek. E. Stewart. SARAY 44 16 56 . «Ca«uslar Çarpışıyo» Curd Jurgens (F) Suarede. SİTE 47 77 62 «tAskın Günahı» S. Montiel (F) Suare. $.\V 4 67 92 (tAfka R Karşı Gellnmez:) G. Arsoy, TAKSİM 44 31 91 «Çam Sakızı) O. Günşiray, N. Köksal. TAN 48 07 40 «Mavi Papagan B«rı» M. Höck (Î!. f'NAL « 93 Of . I • «Cllâlı îbo Rüyalar Aleminde» F. Karakaya. z «Ayşecik Yavru Melek» Zeynep Değinr.encloğlu. YEN'l AR 44 28 51 • «Ölmeden Gömülenler» Hay Mllland (î). Y'ENt MELEK 44 42 89 «Aşkın Günahî» S. Montiel, M. Glrottl ıF) Suarede YILDIZ 47 63 42 «Aşka Karşı Gelinmez^. ZAFER 44 93 06 . «Haya*. Bazan TatHdır» Z. Mü ren. B. Doruk. ALEMDAR 22 36 83 • «Aşka Karşı Gellnmez» G. Arsoy. B. Donj'*. AYSC 21 19 17 . «Cilall Îbo Rüyalar Aleminde» F. Karakaya. BtJLVAR 21 35 78 «Çam Sakızı» O. Günşiray. ÇEMBERUTAS 22 25 131 «Ateçli Kan» (T), 2 îstanbulda Aşk Ba^kadır (T). KCLCP 22 71 83 . «Aşka Karşı Gelinmez» G. Anıoy, B. Doruk. MABM4KA 22 38 «0 «Casuslar Çarpıçıyor» Curd Jurgens (F). MEUEK (Eytlp) 21 58 7S<:Aşka Karşı Gelinmez» G. Arsoy. B. Doruk. ŞIK 22 35 42 «Çam Sakızıs (T). Yrxt 22 58 92 1 «Prer»sesin Aşkî» S. "Loren (T). 2 »Toy Bir Dellkanlı» (T). YEVİ (Bakırköy) 71 B8 26 '•Çöp Çatan» E. Kolçak. OPERA 3 08 21 «Çam R Sakızı^ O. Günştray. SUNAR 36 03 S »Casııslar Carpışıyor» '1). SÜREYYA 3h W 81' «Kahramanlar Sehri» J. VVayr.c. D. Martln. YlJRT 3fi 37 68 «Aska Karsı Gelinmezs B. Deruk G. Arsov. ANKARA UI.VLEI TIV ATKOI.AK1: BÜYÜK TtYATRO Saa*. "0.30 da «Vişno Bahçesl.. KÜÇÜR TtYATUO «Mul Defter» saat 20 50 da Pazar matine 15 te (Pazartesi tatil). YENİ SAHNE «Woyleck . Leonse İle Lena» saat 20.30 da. Pazar Matlne 15 te. (Cuma tatll). ODA TtYARdSU «Ame rikan Rüyas!» ve «Kargalar» saat 18 de (Pazartesi tatll). ÜÇÜNCt) T. Saat 20 30 'Cardaş Fürstin» opereti. ÖZEL TIYATROLAR: MEYDAN 8AHNESİ Saat 18.15 te «Acelecl Kalb». Saat 21.15 te (sFare K.ıpam» ELHAMRA «Dadının Şansı» G. Grant (t). İKBAL «AteçH Esirçler» Japon filml (T). KULÜP 1 «Cafer Çocuk Hırsızı» S. Kaner. 2 «Blr Demet Yasemin» G. Arsoy. TAYYARE «Kan ve Gül» M. Ferrer <F). BURSA AHMtl VKFİK PAŞA (DEVLET TlYATROSU) / «Göçs her gece 20.30 da f tatil) İZMİR ALEMDAR «Yainızlar İçin» Göksel Arsoy, Belgln Doruk. BÜYÜK nKurt Kapanı» F. Brion (F). GÖLBAŞI «Küçük Hsnımın Soförü» A. Işık. B. Doruk. RENKLt «Yalnızlar için» G. Arsoy, B. Doruk. ULtJS «Polyanna Küçük Meİek» J. Wyman (1). DİLEK 1 î.RMi.ıaa Dilber> G. Lollobrıgida (T>. 2. «Teselya Sa%'asları» (Tl. TAYYARE Gündüz 1«Sahidin ölümü» (T). 2sKurt Kapanı» (T). (Gece Abra Kadabra gösterlsi). ADANA •jtHİli TlYATiJdSL «Cengizhan'ın Blsikletl» *aat 20.30 da (PazarteEl tatil). Tiyatrolar DEFLE1 T1YATRO8B «Agaçlar Ayatrta Öiür» •aat 20J0 da. Matine Pazar 15 te (Pazartesi tatll). ALSARAY «Dadımn Şansı» G. Grant S. Loren (T). ERCİYEŞ «FiravunlaT Mezarı» D. Paget (T). I.ÜKS 1 . «Yakan Kum İar» (T). 2 «Talebeler Eğlenlyor» H. Kruger (T). K1SALTMALAR: (T) rürk çe, (F) Fransızca, (1) Ingilizce. (tta) ttalyancv (A) (Almanca, (H) (Y> Yunanca. BÜYÜK 1 «Akasyalar Açarken» G. Arsoy. 2 >^Çöp Çatan» E. Knlçak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear