Catalog

tKİ CUMHURtYBT 18 Arakk 1960 I BELEDİYE İŞLERİ | | İKTİSADİ BAHİSLER * 1 I | IIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllNllllllllllllllllllllllllllllİllll Kanun ve Yasak Yazan: Mazhar KUNT Bize kalırsa halkta kanuna kar nihayet vermek kimjenin akhna »ı mevcut olrnası gereken saygı gelmez». duygusunu zedelememek için yüKlakson yasagı bütün şiddetiyl rürlükteki kanun ve nizamlan ya yürürlüktedir. Gelin görün ki bu tafbik etmeli, yahut bunların yü na uyanlar günden günc azalmakrürlükten kaldınldığını ilân etme tadır. Hele sokak aralannda v li... ana cddeler dışmda bir vaveyla Hep biliriz ki kanun dediğimiz dır gidiyor... Lokantalarda ekmek ve suya kanesne ashnda bir kararın bir kaç satırla ifade edümiş şeklîdir. O zanç ilâve edile.nez: yani ekmek bir kaç satırlık maddeler de ken fırında kaça satıhyorsa lokantad diliklerinden bir iç göremez Ka da aynı fiyattan hesap edilmesi nun ancak tatbik edildiği zaman lâzım. Tatbikatta bunun katiyen böv!e olmadığım bilmiyen yoktur bir mânası olur. Bu satırları yazmaktan maksadıAma bizde öyle değildir. Kanunu çıkarmz. Resmî Gazetede neş mız baştan söyledik: ya bu kanun rederiz ve üst tarafiyle alâkalan ve nizamlan yürütelim. yahut yümayız, sanırız ki o bir kaç satır rüriükten kaldıralım. •* rı?şredildi diye her şey yoluna giŞu Galatamn haüne dikkat edirecek! Misal mi istersiniz? tşte ticaret yor musunuz? Mübarek bir yar âlmeini seneler senesi tedirgin e çöi manzarası arzediyor. Eskiden burada te.niz lokantalar den Milli Korunma hükümleri... Mübarekler hiç bir zaman tam mâ vesaire vardı. Ayni zamanda genasiyle tatbik edilemedi. tşte da miciler, mavnacı ve kayıkçılar iha ufak çapta: Pazarhk yasağı ka çin onların kesesine uygun aşç nunu! Belki inanmıyacaksınız ama dükkânları, meyhaneler, gazinolar bSyle bir knun mevcut. Halbuki hattâ baloz yerleri bulunuyordu çarşıya pazara bir uzanınız: cümle Şimdi bunların bir kısmı istimlâk âlera harıl hanl ve çekişe çekise hengâmesinde yok oldu, bir kısm da herhalde idarf tedbirler neti pazarhkla meşgul. eesinde ortadan kalktı. öylae k' Sırtta yük tasımak da eski tâbi bugün koca Karaköyde liman hal riylt memnudur. Bu yasağa ne ka kı için eğlenecek, yiyecek ve bil dar uyulduğunu hepimiz her an hassa içecek yer yok gibidir. göıvnekteyiz. Acaba buna neden lüzum görü Daha sayahm mı? Saymakla bit lüyor? ve bunun iyiligi neresinde? m u ama biz sırf Belediyeyi ilgi Galatada meyhane vesaire yok da lendiren yasaklara dokunuyoruz. ne oluyor? Ne olduğunu biz size Sehirde merkeple yük taşımak ol söyliyelim: maz. Bizde oluyor. Sebzeci beygirGalata'nın kendine mahsus müşleri her gün o çeşit çeşit küfeleriyle trafiği kaparlar, buna rağ terileri olan gemiciler ve u.numi men bu Ortaçağ manzarasına bir yetle liman amele ve esnafı eğlenmek ve vakit geçirmek için soluğu doğruca Beyoğlunda alıyor. V E F AT Bu Beyoğlu dediğimiz semt la Rum«4tU merhum Abıdin Efendl v» merhume Sümbüle Hanımın oglu, ten bir caddeden ibaret. Sinemaıı Makbule Canay'm »evgili e«l. Abidin tiyatrosu, muhtelif eğlence yerleve eçl Suıan Canay'm «ok kıymetll ri, barları, ötesi berisi hep bunun babalan, Canan re Nazan Canayın iki tarafında. Galatamn, Aksaray •«•te acvgUl dedelcri. Naılke Onal'ın re Fatihin halkı buraya hücum et blrlctk agabeyi, Ramazan Onal'ın kayınbiradcri. Süleyman Yalçın'ın tikçe bu caddenin kalabalığı son eniftesi, Sever Onal 11* SOmer. Kemal derece karışık bir hal alıyor. Teve L m u i Durgunöz'ün sevgiil dayı hacüm yüzünden de vesait güçlüklan Karabük Demlr Çelik tsletma 1* işliyor. lert «BMkll memurlanndan Bize kalırsa koca bir sehrin eğALt CANAY lcnce yerlerini daracık bir »okatutaktatu anıan hutahktan kurta £a ıığdırmakta mâr.a yoktur. Eski laonıyarak 15.12 1990 perçembe gecesl Bahkpazarında, Karaköyde, YenlKerabük't» Hakkın rahmetlne k.avus kapı ve daha baska taraflrda gömoftur. Aziz naçı îstsnbul'» nakle rülen eğlence yerlerini ihya etdlUrek Kumburgarz'dakl aile kabrts. meğe bakalım. Yoksa bu gidijle tamnı defnedllmiştir. M«vlâ rahmet güzel beldemiz Tibet'in manastrrlariyle meçhur baçşehrint benzi•H T* ojı» yeeek... Canay Abtdln Canay HEN Garip ve tehlikeli bir hükiim nkarada tertiplenen bir seminerde her koldan ilim a damları yurdumuzda do ğnmların muhtelif yollarla tab didine gidilmesi lâzım geldiğini kararlaştırmışlar. tşte bir bu eksikti. Son tabrirde neticeyi milletçe ne büyük sabırsızlıkla beklediğimizi ve nüfusun artnıif olmasını ne büyük sevinçle karsıladığımızı düşünüvorum da ilim adamlannın hepi mize yaptırdıkları bu goğuk duş karşısında ne diyece|imi bile miyoram; tktisatçı buyurmug ki bizde nüfus artışı ile millî gelirin ar tışı arasında nispet yok. Bn nispeti kurmak üzere nüfnsu azalt malıyız. Bu ilim adamının sözle ri eğer milli geliri artıramıyar devlet adamlarına karsı ihtar degilse mntlaka soğnk bir saka dan ibarettir. Nüfusu azaltacak yerde mülî ge'iri cof^ltsak ya. Tıp adamı buynrmns ki. Ço cuk düşürme nfnına her yıl so kadar kadın ölüyor, bu ölümle ri önleraek üzere devlet. çocuju nu düşürecek kadına yardım etmelidir. Bu mantıga göre her yıl şu kadar hırsız soydukları e vlerin vüksek oluşn yüzünden kaçariarken düsüp yaralanmakt adırlar. Bn yaralanmalara mâni olmak üzere ev sahiplerinden çaimacak eşyalarını alt katlara koymaları istenmelidir. Şaka bertaraf. bugünkfi doğamların yarısı istiyerek oluyor sa diğer yarısı da annelerin çocok düşürmenin tehlikelerinı ?öze alamamaları yüzünden vuku buluyor. Çocnk düşüreceklere devlet yardım ederse doğumların ne kadar azalacağını biliyor muyuz ki böyle bfiyük bir riski göze alıyoruz. öte yandan çocuk düşürenlerin belki yfizde yetmifi doğacah cocuğu besleyip büvütememek endisesiyle bn karan Teriyorlar Devlete bnçüne kadar suç saydığımız bir fiilde ortaklık teklit edecek yerde anneleri himaye ve onlara doğacak çocnklan bü yütme işinde yardım vazifesi yüklesek ya... Bizim ilim adamlarımız niçin memleket realitelerinden bu kadar uzaktadırlarT Topraklan mızdaki nüfus kesafetini neye diğer memleketlerle kıyaslamazlar da böyle karakuşi hükümlere vanrlar? Anadolnnnn nagıl bombos bir memleket manzarası ?ös terdlfine hiç ml dikkat etmemı slerdir? Bn manzaranın tehlike leri ile kafalannı hiç mi yormamısiardır? Bugünkü dünya şartlan içinde genis topraklarda aı nüfuslu millet olmanın bedbahthğını bir saniye olsnn düşünmemiş bu Innmak dotrusn bn ilim adamlanmıza hiç yakısmıyor. Eğer dnşünselerdi bn kadar garip bir fcflkme varmayı akıllanndan dahi geçirmezlerdi. Cevat Fehmi BAŞKUT Fiyatlartn düsmesi ve issizliğin yayılması, krizlerin en göze çarpar belirtileridir Sınai istihsalin çiftçinin mübayaaları, her yıl pi devam etmesi ve fiatların sürüm yasada sonbahara doğru bir hare tıkanıklığına gösterdiği mukaveket başlamasını temin ederdi. Fa met. şimdiye kadar piyasadaki sıMemleketimize ilk decfa gelmiş kat 1960 da. köylü ve orta halli kıntının «kriz» kelimesiyle ifade bulunan, dört renk üzerînden bashalkın geniş bir kısmı kazanç edebilecek bir vahamet almadığını kı yapmağa elverisli dev bir Offset lannı harcaınıyarak beklemeyi düşünenlere hak kazandırabilecek baskı makinesi, dünden itibaren tercih etmiştir. Talep seviyesi, ge mahiyettedir. Denilebilir ki, piyaMillî Eğitim Basımevinde işletmeçen yıllara kıyasla normalin altın sa erken telâslanmış ve henüz baye açılmıştır. da kalmıstır. kikî mânasiyle bir kriz mevcut Yurdumuzda bir benzeri olmıyan Dördüncü sebep, kötümserlik değil iken, bu konuyu tüketinciye bu baskı makinesi, dört renk üzednygnlarım körükleyici mahiyet kadar' işlemiştir. rinden, saatte ortalama olarak teki telkin ve propagandaların piParanın tedavül süratinde kay6000 baskı yapmağa elverislidir. yasada derin akisler uyandırması dedilen ağırlaşma, mal talebinde Böylece bu makine, bir renk üzedır. Bazı kimseler, «kriz edebiyatı» durgunluk, ihracatın sönük gitmerinden baskı yapan bir Offset mamübalâfalı şekilde işlenirse, hü gi ve ödeme güçlükleri. Bütün kinesinin ancak dört saatte yapaknmetin siyasetini değiştirmiye bunlar, birer sıkıntı alâmetidir. bileceği bir işi. bir saat gibfi kısa ve enflâsyona dönmeğe mccburi Fakat piyasadaki sıkıntı. geçen aybir zamanda ve çok daha m&ikemyet duyacağını sanmışlardır. Yal larda bakikî mânasiyle bir kriz mel bir şekilde yapabilmektedir. nız iktisadî menfaatlerin değil, karakterini almaktan uzak kalmışOrdumuzda tatbik edilmeye başaynı zamanda siyasi maksatların | tır. lanan temel okuma yazma 'eğitim da körüklediği bu tip propaganve öğretimi için lüzumlu btılunan Buraya kadar, yalnız durumu teş daların kaynak olduğn güvensizyüksek tirajh ders kitaptarı ile lik hissi. çtri tepen bir silâh tesirı hise çalıştık. Şimdi gelelim ileri yardımcı kitaplar, bundan böyle yapmıstır. Para darlığı ve sürüm hakkındaki düşündnğümüze... bu makinede basılacaktır. Halen Enflâsyonn frenleyici tedbirler tıkanıklıgı hakkında durmaksızın 12 ders kitabının her birind^n dört tekrarlanan sözler, yeni tesebbüs ve ihracat tıkanıkhğı ile üstüste renkli olarak yılda 120,000 basılalere girişeceklerin cesaretini kır binen piyasa psikozları fazla «ücaktır, ki bunların toplarru, yılda mıştır. Paranın güç kazanıldığını recek olursa, sonunda hakikaten 1.440.000 eder. Buna ilâve olarak ;8renler, ellerindekfni çıkarmama bir iktisadi buhranla karsılaşmak 100 yardımcı kitaptan da aynı mikga ehemmiyet vfrmİKİerdir. Halk. tehlikesi mevcuttur. tarda basılması mukarrerdir. Bu umumiyet itibariyle sarfiyatınkitapların sayısı da 12.000.000 u buBöyle bir buhran tehlikesinin da daha ölçülü davranmıya bertaraf edilebilmesi, talebin tekacaktır. Böylece bu ve buna yarbşlamıstır. Borçlular da, vâde rar canlandırılmasına bağhdır. Ta dımcı makinelerle, her yıl ordumu si gelmiş senetleri ödemek husu lep, ancak ellerinde içtira gücü zun temel okuma • yazma e£itim ve öğretimi için 13.440.000 kitajp basunda bâriz bir isteksizlik göster bnlunanlann mübayaalarını gegılması mümkün olabilecektir. Bumişlerdir. nişletmelerine veya satın alma na ilâve olarak yine bu makine kudreti zayıf olan tabakaların feile, ayrıca çeşitli ders levha ve aMilletler, enflâsyon ve israf dev rahlatılması ile kabildir. Kanaatiraçları da basılacaktır. relerindeki hesapsızlıfın bedelini de mizce hökümetin tedbir hazırlaba sonra katlanacakları güçlükler masına ihtiyaç gösterecek an gitle öderler. Fakst bugün karşılastı tikçe yaklaşmaktadır. Bugünkti ğımız sıkıntılar, enflâsyonun akın durumun mesnliyeti eski iktidaDün şehrimizde 9 hırsızlık Pek kıymetli aile büyüğümüz tısında rahatça sürüklenmeğe alış ra ve iktissdi güveni larsmağa hâdisesi oldu mıs bir ekonominin kendini knrtar ugraşanlara ait bulunmakla beraŞehrimizde dün de dokuz hırsızmak üzere kemerlerini sıkmastn ber, rataatsızlığın tedavisi hükfiık hâdisesi polise intikal etmij ve ebedi istirahatgâhına tevdünin birinci yılına müsadif dan ibaret değildir. Hnsnsî sek • mete düsecek bir vazifedir. bunların yedisinin faili yakalan19 aralık 960 yarınki pazartesi günü, Şişü Camiinde ikindi Dört Ağustos kararları ve Tirmi törde vatırımların azalması, ihra miftır. catın sönük bir seyir tâkip etmesi namazını mütaakıp Mevlidi Şerif kıraat edilecektir. AkraBostancı'da meçhul bir hırsız Yedi Mayıs inkılâbı, piyagamn mal talebinin daraiması ve «kriz ba. dost ve arzu eden dın kardeşlerimizin tesrifleri rica Fatma Akçağların evine kapıyı kı beklemediği ve arzulamadığı yeni edebiyatının» mübalâfalı bir şe olunur. AİLESI dnrnmlar ortaya çıkarmıştır. EnTEŞEKKUR rarak girmiş ve çeşitlı giyim ve ev flâsyonu dnrdnrmayı hedef tntan kilde işlenmesi de, ayrıca gayri csyalariyle birlikte 3600 liralık Zi»12.1960 günü Hakkın rahmemüsait bir konjonktör dofmasına tine kavuşan Denirli Sarayköy raat Bankası tabvilini d* çalmış tedbirler, yüksek kâr hadleriyle sebebiyet vermiştir. ACI BİR ÖLÜM çalısan ticarî müesseseleri kumen Belediyesi Fen Memuru ır. Meçhul hırsız aranmaktadır. Güçlnkler, teşebbüs erbabını daTEŞEKKUR Kadıköy'de belirsiz bir hırsız da sarsmıştır. Hnsusî tesebbüs saha ima yeni tedbirler aramağa sev • ( HAYRETTİN ERKİN'in EmekH Jandarma Albayı Hamdi Fevzi Yüncü'nün evine helâ pen sında vatırımların azalması ve keder. Müstehlike cazip gelecek I son vaıifelerimizde yardımlaKorkut esi. Sabahat Taran'ın Neclâ Kıymetli büyüğümüz ve anLesgi'nln. Süheylft öz«rcan'ın annennı esirgemiyen Sarayköy venemiz ceresinden girerek muhtelif ev eş devlet envegtismanlannın reviz yeni imalât çesitleri hazırlanması yona tâbi tntulması, kazanç ve ge veya yeni sürüm sahaları hazır • leri. Kurmay Albay Kemal Taran'ın, fakâr halkı ile Kaymakam ve ası çalıp kaçmıstır. FAHRİYE ÖNDEŞ'in Emin Lecgi ve Dr. Tahlr öıercan'ın Belediye mennuplarına keza lir »eviyesinde değigikliklere yol lanması gibi.. N'itekim bazı sana • Diğer taraftan bundan birkaç armıgtır. kayınvalidelerl. Çiğdem. Gülden Ta vefatı dolayısiyle cenaze tBreyakın alâka ve hizmetleriyle yicilerimizin ticaret tarihimizde nine iştlrak eden, mektup, telgüa önc« Laleli'de Doktor Rıfat ran İle Gtlltan örercan'ın anneannebirlikte acılarımızı paylaşan ve tkinci gebep, dış ticaretin sönük ilk defa olarak Avrupaya poplin graf. telefon ve bizzat evlmize lf?ri. sfilihatı nipvnndan cenaze merasimine katılan saTeztl'in evine girerek çok miktargelerek acımızı paylaean akrayın Manisalılara ve telgraf. teleda esya çalan sabıkahlardan Rıza bir aeyir takip etmesidir. tktisatçı ihraç ettikleri ve orijinal mamulMELAHAT KORKUT ba ve dostlanmıza a y n ayn , fonla taziyetlerlni bildiren akAlmaz ve Remzi Yılmazer de Ba lar, ihracattaki müsait gelismelerin ler yapmağa basladıklan dnynl teşekküre teesBürümüz mAni raba ve dostlarımıza minnet ve 16.12 1960 günü âni olarak vefat etıkesir'de yakalanarak şehrimue gelirler fizerinde çoğaltıcı tesirle maktadır. Fakat pivasada, rasyo • oldugundan muhterem gazeteçükranlanmızı sunanz. mi» ve 17.121960 günü ebedt Istiragetirilmişler ve kendilerinin Kadı ri bnlnndnğnna kanidirler. Dış pi nel çahsmağı ve düşünmeli bile • ntzin tavassutunu rica ederlz. Annesi alle ve hatgâhına tevdi edilmlştir. Mevlâ köyde iki evi daha loydukları tes yasalara satısların çoğalmasına ve cek böyle Is adamlan birer istis • kardeşleri Ivlâtlan it edilerek tahkikat derinleştiril azalmagına paralel olarak İç pa na teşkil edecek kadar azdır. rabmet «yliye. zarlarda canlanma veya tıkanıkmiştir. AtLESt lıklarla karşılasılması, nmnmiyetFERtAL ZEREN Bir trafik kazası ölümle le rastlanan vaziyetlerdendir. Bn İle neticelendi yıl ihracatın iyi gitmemegl, piyaBERDUK OLGAÇAY sada sıkıntıları siddetlendiren ayrı Nüshası 25 Ruruş Beyazıt'ta ölümle neticelenen bir bir faktür teşkil etmiftir. Nikâhlandılar :rafik kazaıı olmuştur. Basan ve Yayan Üçflnett aebep, zirat nüfusun psiCumhuriyet Matbaacılık ve 17.12.1960 îstanbul Şoför Erol Kızıldağ idaraıindeki Gazetecilik Türk Anonim Şirketl 73350 plakah otomobil Bcyazıt'tan kolojisi ile alâkalıdır. Köylü ve Cajaloğlu Halkevl Sokak No. 3941 ftleli'ye giderken ânide önüne ç> Sahibi Bursada ÎPEKİŞ fabrikasında faaliyet halinde bulunan, aşaan Aziz Çek adlı şahsa çarpmif Prof. Dr. SAHİR ERMAN ğıda evsafı yazılı üç adet buhar kazanı teklif alma turetiyle NÂZİME NADt e ağır turette yaralanmasına leve en çok bedel teklif edene satılacaktır. Yan lşlerinl fiılen idare eden ebiyet rcrmiftir. A) îki adedi 10 Atü tazyikli ve saatte bir ton buhar kapasiMesul MüdOr Yarah kaldınldığı Cerrahpasa teli Babcook Wilcox. Hastahanesinde ölmüş v« toför VECDİ KIZILDEMİR B) Bir adedi yatık, alev borulu, 6 Atü tazyikli re saatte 500 akkında takibata geçilmiştir. Gazetemlze gönderllen evrak ve kilo buhar kapasiteli. yazılar negredilsin edilmesln tade esrarkeş suçüstti yakalandı ecîllmez, Ilânlardan mesuliyet Teklif ler 16 ocak 1961 pazartesi saat 15 e kadar lıtanbul İkinci Bası 341 sahife 20.15 lira kabu! edllmez Sultanhamam meydanı No. 124 te İPEKİŞ MENSUCAT T.A.Ş. 2. Şube memurlan tarafından yeTicaret Müdürlüğüne verilecektir. Satış Şartnamesi Istanbuli eararkes suçüstü yakalanmıştır. İ S M A İ L A K G Ü N Abone ve İlân işlerl lçln. zarfın da Ticaret Müdürlüğümüzden, Bursada Fabrika MüdürlüğünBüyükada'da manavlık yapan Matbaacılık veKltapçılık Müesseseleri Ustüne «Abone» veya «İlân Servisi» den temin edilebilir. Teklif m ektubu verenler gartname hünver Gökkus ile arkadaşları Ali kaydının konmasl lâzımdır. Merkez : Cajjalogtu Servilimescit Sok 24 îstanbul • Tel. 22 09 68 kümlerine muttali olmuş sayılırlar. Satısın yapılıp yapılmaIfener, îsmet Şentürk, Aydın AkH A K I T B V İ " * « (••bıâlT) « m u n Cad « İMan. * masında şirket tamamen serbesttir. uman, Nevzat Yavuz ve Ferit K I T A B E V İ ranıksınylır Sok ta lıtarbul M A K BU GAZETE JASIN AHLAK ılavnacıoğlu gece dükkânda esrar YASASINA UYMAY1 TAAHHÜT rakı içerlerken ihbar üzerine ETMlSTlR. uçüftü yakalanmışlardır. Ordu Eğftint hizmetlerinde knüanumak dev makina Piyasadaki durgunluğun devam ettiği söyleniyor. Tüccar ve esnaf, sürüm tıkanıklıgın dan duydukları engizlemiyorlar. Mağaza ve dükkânlar mal dolu olmakla beraber, müşterilerin nazlı davran. dıklan dikkate çarpıyor. fş havatında, yakın maziııin kolay kazanç günlerini anyanlar az değil Ticaret hayatında çalışanların üzün tülö bir devre geçirdikleri mu hakkak.. tktisadi hayatta aylardan beri •firen bu kötümser havavı doldu ran amil nedir? Piyasadaki sürüm tıkanıklığının daha uzu n müddet devam etmesinden korkulabilir mi? Istihsal ve ticareti canlandırmak üzere alınması gereken tedbirler var mıdır? Bu sualleri kısa ca tahül etmek istiyornz. Piyasa faaliyetinde higgedilen dnrgunluk ve endişe, baslıca dört sebepten ileri gelmektedir. Bu sebeplerden en ehmmiyetlisi, iki yıldanberi vatırımların azal mıg olmasıdır. Demokrat Parti iktidannın giriştiği yatınmlar iktisadî rantabilite hesabına dayanmamakta, keyfî zihniyetle yürütül mekte, israfa yol açmakta ve miMi servetin geniş ölrüde tahrtbiyle neticelenmekte idi. Enflâsyonîa beslenen «görülmemiş kalkınma» bamlesi, pek çok insana haksız menfaatler gaglıyor ve pahalılığı kamrılıyordu. Tesis ve insaat faaliyetinin ihtiyaç gösterdiği milyarlık harcamaların yarattığı gelirler, büyük bir yekun tutnyordn. Memleket ekonomisinin umumî manzarası, kazanabildiçinden çok fazla«ını harcıyan bir müsrifin içinde bnlunduîn kâzip ferahlıgı andınyordu. Enflâsyon çağının kolav kazançlanna ve mesnliyetsiz harcama temayüllerine piyasa alışmıştı. Piyasanın tahlili A Dr. Feridun Ergin MEVLIT KÂZIM DİLMAN'ın . GUMHURÎYET SATILIK BÜHAR KAZANLARI ASKERİ CEZA HUKUKU Umumî Kısım ve Usul Aynca bir hâdiseden dolayı kaakola celbedilen Reşat Kızılkurt' flzerinde de 80 »antîgram esrar ulunarak müsadere olunmuştur. KONAK BÜYÜK SİNEMASI SİRK Aralık 18 Cemaziyelâhır 29 Sinemamız 20 aralık salı günü suareden itibaren içinde 6 büyük artistin yer aldığı aşk, heyecan ve macera dolu filmi sayın seyircilerimize takdim etmekle şeıei duyar. 9MART CEKİLİŞİNDE DÜNYANIN EN BÜYÜK TEMAŞASI Oynıyanlar: Victore Mature Rhonda Fl«ming Peter Lorre Gilbert Roland Dinsen Prece Stive Allen Her pazartesi 12,30 seansımız vardır. Seanslar: 12 30 2,45 5 715 9,45 Tel: 48 26 06 S 5 I Y. 3.361 7.28] 9.48!12.OO[ S.33 CUMHUR!YfcTın edebi tefrikası: Çeşît çeşit duygular dognyor, kavboluyordu. Agiye'yi her sabab yolluyor, aksamlan yolnııu çöziüvordu. Sık sık Nohut Deresine doğru gidiyor, bozulmuş yerlere bakıyordu. Ekmek ten. astan kesilmişti. Kamçı bo yu biraz daha uzamış gibi, yflzü de kararınıs şihiydi. Kime bakarsa gözleri diken gibi bat'vordu. K?.rı!3rını sık sık azarlıyor. bir nahanes'ni bnlnp tbrahim'i dövüyordu: «Döyüs! Dürzii!» diyor. «Kalk. defol eşşek!.» dıyor, azarlıyordu. Ö*retmen. aritmetik derslerinde. bir dönfim toprağa, ücer metre aravla kaç açaç ?;idecek U7un Saylar'daki tarlaların tü'r'i<>e kar afaç dikilecek? onu hesaplatıyordu. Çocuk'ara l zun Say kıracının ç^lecekteki bayramını sayıp döküvor. bai> bozumu günlerin>n re«im!erini vaptınyordn. Topal Pehlivan. köy içinde kimi yakala'sa: «Köleeyi mi geversin. günü mü?» diye soru yor. l'zun Saylar'dan sonra Nnhut De'esinin de ajaçlandırılmasını, her evin önüne yeşillikler yapıimasını, göklerden % gelmiş birer emir gibi, »nlata anlata, adaralann kalaklannı doldnruyordu. XVI. Pire kızı, Esen Ali'nln evden «oknntu» ları aldıktan ıonra, çaydan bn tarafa geçti. Ali Veli'nin maballesine verilecekleri verdi. Beride Efitmenin mahallesine geldi. Sonra ynkan doğruldu. Eğitmenin okuntusn bir mendil idi. Dndn, bir tas bulgnr katıverdi. Hep bolgur bnfday Teriyordu komsnlar. Arada bir para verenler de çıkıyordu. Torbasını çeke çeke Osman Hafız'm mahallesine geldi. Onun oknntnsa peşkirdi. Meryem, bir okka kadar nohnt getirdi. Pire Kızı: «Torbamı ikiye böldüm, yansına bnğday, yarısına bnlgrnr katıyorum, nohnt için yerim yokj» 4edi. Meryem, jcene vicir vieir, ser çe sesiyle; «Öyleyse ben de bnlgur getireyim!» dedi. Bir dakikanın içinde nohudu döküp aynı kapla bulşur getirdi. «Tog sam bnğday mı verseydira bacım, ha?» dedi. Pire Kızı: «tklsl de bir^> de di. Hemen, Osman Hafız'm komzBİanng) ynıüdü. Pire Kızı ayajına çok çevikti. Belki bunun için, belki de çok ufacık bir kadın oldnğn için cPire Kızı» demişlerdi adına. Tolda, nçar gibi giderdi. Tedi mahalleyi «abahtan ikindiye dolasırdı. Ksfssı d« lyiydi. Kime peşkir, kime mendil, kime alaca parçası, kime dörtte bir sab«n verilecek? bir bir aklında tntardı. Dügfinlerin okuntusnnn hep e dağıtırdı. tkl çocugu vardı. Biri geçen yıl okula yazılraış, sınıfı geçmişti. Kocası, ileri geri bilmez, etliye sütlüye karışmaz bir adamdı. Nohnt De resinin sürüldüğü gün evinden dışan çıkmamıstı. Elinde bir oygn aracı. Topal Pehlivan gibi, Kaşık kepçe oyardı. Tarlası tapanı yoktu. Koca dünyadan ona küçük bir tarla düşmemişti. Pire Kızı'nın üç dönümcük yerini de komsuların koşumnyla sürer ekerdi. Yaz gelende. kan koca, gnna bnna, orağa giderlerdi. Pire Kızı'nın dedikodulan da çıkardı ara aıra. Duranâ'mn askerdekl o|!unn bile evinde gören olmnşmnş! Tenha larda, degirmene girer çıkar, yabancı mftşterilerle bir geyler yaparmışmış! Kocasını da pek iplemezmismiş! Miş!... O»man Hafız'ın Meryem: «Onnn orasını bir kendi bilir, bir de Allah!)» diye düşündü. «(Belki de günahını azaltıyorlar. Damah köyünde lSf çok! Bir kancık birez selbes olnnca hemen knlp takarlar! Bizim insanımız kıskançtır. Benim bile l&fımı etmediler mi Molla Memet afamla? Edepsizliklerinden... Pire Knı'nı blre* g*leç gBrüp, bize de düşer mi »eabola? diye nmnyorlar. DSçer, mehh!.. yalayın!)» Mahalleyf bitirdikten «onra, hâlâ kapıda dikilmekte olan Meryem'e «Hadi, hosçakal!» diye bağırdı, okula dogru yürüdü. Oknldan sonra köy içine geçecekti. Meryem: «L'ğnrlar olsnn, nçurlar olsnn...» dedi. «(ITgnrlar o'sun benim şirin gardaşım, datlı dilli bacım, yoksnlnm...h Çamaşırhkla çeşmenin arası eene çamur. Taşların üstünden sekerek yürndü. Tek Ardıcın orada, Dana Mehmedin dereden geçti. . «(öğretmen efendiye bn sefer peşkir var...)» diyordtt. «<Eferim Esen Ali'ye! Gördün mü! Eferim!. Fukara dakımından emme, adam!.)» Oîrenci hplâsının yanındaki eedikten bahçeye eirdi. Fidanlar arasından geçti: «Bunlarla uîrasır burada, yaz kış. .)» dedi. «(BakacaŞım, yeşerteceğim diye çırpınır .. Gönil yükıekllgi nedir bilmez. Kanncayı Incitmez. Agzından bir kötfl ıSz çıkmaz.. Dört okka adam.. alacağı gız yasadı! Eyi öküz dengine dfismez ya.. Dilli Meryem gibi bir ganeık ister bnna. G5zel diller ile, datlı diller ile gönlünü alacak.. dağın basında öpüp okşnyacak.. kafasına kalbine guvat verecek.. yüyfip knrutacak, gilip ıfipfirecek, her yerleri ak pak edeoek.. evini kusiarin ynvasına dBndürecek., altı ayın içinden ke«dinden bıktırmıyaeak.. Bir şey dedi mi, kofnyereeek, yalana 5lfivereeek.. • laman a da ganeıfının yolnna ölflr.. erkek kısmı... Ben dngecekthn böyle bir yigide de dünya avrat göreeekti! Yedi cihan seyredeoekti.. Heç yüzüne kıl kadar bir kSlge duşürür mSydüm! Heç gfinlerden bir gün an! dedirir miydtm'. Hey gidi Pire Gızı heyy! At, >abısının altında kişner.. yaşın güççök olacağidi . )» Ortalard» kimsecikler yoktn. tçerden sesler geliyordu. Arada öğretmenin sesi seçiliyordn. EJitmenin boğazı iyice knrnmnştn. «(Ders veriyorlar...») dedi. «(Her gün, her gün okutnyorIar... Tüz yedi evin çocuğnnu baş etraeğe çalışıyorlar...)» Durup dinledi: «(Birezden çıkarlar helbet..}» dedi. «(Burada duracağıma, gidip evinde durayım. Arkası var IIIIIIIIIIIIMIIIIIIIII^ 4OOOOO tmmmmmmsm TURK TİCARET BANKASI YARİM ASIRLIK TECRÖBESİ İLE EMRiNiZDEDiR T I5 , IlfllllllllIIIEIIICIIlllllllllllllllllIIIlIIIIIIIIllllllllIlfillfllllllllllllllliııııııııııııııııııiMIllllllllIlllllllIIIIIIIlllIllIIMII IIII11I1III111111II11II• 111111IIIII1111II