28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKİ CUMHUBfYEl 29 Nisan 1958 c Küçük Şeyler Mr kazssrftdan ysnlgn yakın turiatik bölgelerden birine mekuıpta deniyor ki: giden taıunmi} bir muharririmiz, «Bol bol dini neariyat yapan be anlatıyordu: «Kaldıgım otelde lstanzi Ittanbul gaajtelerinde fkide Mr buldan gelmiş bir çok Türk mu(mnarenin âlemi) sözüne rastlıyo allimleri vardı. GalaUsaraym Franrum. BenLtı bildifira bu kelime n. matematîk öğretmenlerinden âlemi değil, alemidir. Acaba yanhf biri de eji ile birlikte gelmişti. rm bfliyorum? înşaalbh Syledir. Fransız karı koca günde bir kac Çünkü ben bir köy okulu mezudefe saatler süren yürüyüşler yapMuvum.» tılar Bunlardan artakalan sastleri Basınımra heaabma hakikaten u de bi. yabaneı milletin edebiy?U tandıncı bir mektup... Ins'n se hakkında fazfa bilgi s?hibi olduğuvap işlemek için dinî neşriyat yapnu s^ndıklanndan benimle bu humak değil de ticaret etmek için susta musahabeye h?srettiler. Komal satsa a malın kaliteli olmssına ca. matematik öğretmeni olduğıı dikkat eder canım! halde oldukça derin bir edebî kül*** türe sahipti. Türk, hocalanmn ne Unkapanında kal'n bir okuyum yaptığını mı soıuyorsunuz'' Onlar Taksime çıkmak için tam bir bu otelde dışarı adım dahi atmadılar. çuJ: saat otobüs ve dolmus bekte Mütemadiyen briç oynadılar.> miş. Yok .. Yok... Yok... Nihayet Elbet kimsenin bayram tatiline 'aksilere ynasmıs. Ur.kapanından Taksime blriri 5 lira Isteffiiş, diğeri Itnjmağa hakkunız yok. O halde 8 liradan asağıya gitmiyeceğini söy niçin bu anlatış bize dokundu'* Her halae bu memleket ve bu milîet lemiş. Okuyucu yazdığı mektupta agır .hocalarından o kadar çok, o kadar konusuyor. Halbuki bizce haksız... büyük işler bekliyor ki onların Yedek parça v« lâsüksistlikten bu gaıp deflİtokriftileTİne rryensup meskadar otobüs, bu kadar otomobil leltddslartn» rjwzememelerine fö gsrajlarla sokaklarda bırakıldıktan nül bir türlü kail olmuyor. ve çalıtabilen soförler bu kadaT Sonra bu millet bütün tarihi bokontrolsuz, basıbo? kaldıktan sonrs yunca hoc"jp yarı insan yarı ilâh Unkapamndan Taksime 8 lir?ya çıkmak ne devlet! Seksen Hr« Ss bir mahluk bellemiştir. Eyyyy. ne de ol«r ilâhlann iskambil oynamaa temediklerine Hikür etmeliylz! in.«anır içinde bir seyler yıkıyor! *** Cevat Fehaıi BAŞKIT tatilinde sehirden k»çıp =haberleri 24 saatte 1,5 nilyon liralık ibraeat vapıldı |i 1 K Ö 9 E D B M | C fSABAH Esfci İstanbal tr c*4d Istanhnl tertlb er/Uyornnış. Verilen raalumBta gore, • gec* muhtelif «emsilve nnmaratarta, eski İstanbulan •&*** hajatı Unur edüecekBöylece, raman Hunan raılyo il« yapılan İstanbnl geteleri ysymftn sahneye vV5u& et liiecek, canü olarak temsil edilecek demektir. Eskl tstanbula has atmosfer verilebildigi takdirde. bu teşebbüsün cok alâka çekeceğtııe hiç îüphe yoktur. Bu işe girijenlerin muvaffak olmaUrını temennt etmemeğe imkân yok. Nedense. eski htanbnl deylnce akla hep eğlence gel'yor. Esfei btanbullular eğlenceyi sevmez fcğillerdi. Eflence telâkkileti kendilerine göre idi. Tarihe kartşaıı o eğlenceleri, yalnız orta oyunu ile, tuluat knmpaııyalannın temsiileriyle aieğil, kaabil olsa da, butıin nevilerile tanzir etse* de bn hareketli tarihi büsbütün unutulmaktajı kurtarsak. Bu arada, eski İstaııbullunun bir de gunlük bayatı, kendisine has yajayi'; tarzı vardı. Imkânııu arayıp, bulup ona canJandırmak da Lstanbul tarihini gelecek nesillere tanıtmak bakımuıdan çok favdalı olur, unırun. Pek olacak şey değil ama, meselâ akla bir eski İstanbul mıızesi geUyor. Oyle bir miıu ki. her dairesi. çok eski değil, (araza bundan elli seııe ev\elki Istanbulun bir köşesüıi, bir •rfünıı, bir âdetini. bir gunduzünü, bir gecesini bize gosterebiUüı. Öyle bir eski İstanbul müzesi kl, •Ksela bir da'rcsinde, bir aile lıayatı sahoesi görelim. O sahne. biıe, eski Istanbuiua aile (.oıuklarmın. büyukleri otur demedikçe oturnuyacak kadar büyuğa aaygılı oldukturını; analarının, babalannın yanında Jane Russel'in göğsünun büyuklüğünü methetmeği akıllarından gefirmek joyledursun, büyüklerin lafma bile kan^madıklarını; babalan uzaktan seslendiği laman «heilo!» yerine «buyrun efeııdim. di^e edeb dairesinde, Türkçe eevab verdiklerini; bir kabahatlerinden dolayı amıelcri tarafından azarlandıkları ıaman Iboş ver kocakarı) değil, gözlerini yere uıdirerek bir daJu yapnıam, anneciğim» dedikleri•i lilan gösterebilain. Öyle bir nıüze ki arada. arabacı»ından zcrzevatcısma, kasabından sakasına kadar bütün esnafuı, para vereıı müşteriye, ters ters bakacaklan yerde (Allah bereket versuı) dediklerini görelim. Bn miizc, bizlere, Mr tarttıte b tanbul sokaklarmda, mnumi nakil vasıtalanna binen sehirlUerin, biribirlerini çignlyetekleri yerde, biribirlerine buynr cttiklerkıl; fırsat düşkünlerinin, eoluk eocugu baitan çıkarmak İçin ara sokaklarda kumarhane açmağı fikirlerinden bile geçirmeğe ceaaret edemediklerini; gün kavuşiiTken. Beyogla caddesinl hırpanilerfn isölâ etmesi âdet olmadığını. herkesin herkese, abl, haıum abla, hanım teyıe, bey •mu, moruk, kocakan demesi ayıp »Iduğnnn anlatsın. Yine bu miizede, eski Istanbulln MMginm, mahallesindeki fakiri korumagı hetn ahret tchı sevab. hem dunya Hı» vazif* belleöifini; fakirin de, kandiaiae iyilik eden xenğfaıe dis bilemedigini. nraanda minnetini isbat «decek kadar tetniz süt «nmi* inaBB •idagnaa ö«re««iiın. Eski İstanbul nâzest, 5yle bh mii*e oban ki, Topkapı aarayı roüıesine gittiglmit M I » « » «ski devirierin «a'saasuu oranın hazin* daircşrnde, nasü imrenerck görvyonak, İstanbullanun eski manevi kıymctlerini de ooun dalreJerinde görelim. kaybetüfimiz bu rramevi hazinelerin biirttklağirnii daha iyi aniıyalım. Biz simdiki İstanbullnlara bir eski Istanbal mözest, içinl süsliyeceğimiz bu mevzularla ve dnha baska bir yıİm mevzu fle, en hizumln yenillk olaeaktır. Blzden ervelkJIerin biae bıraktıklan emsalsiz derecede zengin manevi hazineyl bir mirasyedi gibi har \unıp harman savurmnş olmamıza belki o zaman nadim olur. zarann bir yerinden döneriz. O kadan da kanbr. Hamdi VAROĞLU Bir konferansa dair HASAN ÂLİ YÜCEL Geçen gün, Aniara Dil Tarih Falecek hı; bir meselesini kendileriaYAZAN kültetind» Abdülhak Hâmid saloden aonrakilera bırakmadılar. rier nunda. îran devleürün Türkiyedeki ikisi de nur içinde yatnnlar, mekânBüyük Elçisi Ekselâns General Halan cennet olsun. Bugün olayıar, san Arfayı dinledim. Konferansı bilye.jden ve yakınhğı ve doatluğu, kar diren çağında bir taraf türkçe, bir deşliğı ve beraberligi her iki miltüraf fransızca yazıb olduğu için iki meaeniyet unsurudur. ı karsak bu sütuniar, yalnız ezberdeB lete de emrediyor. Rahmetii Rıza Bu arada B. Almanyaya 8€.5 frenkç» konuşacağım zannetmiştim. lslânun doğujundan önce her ikiai bildikleıimizi yazmak için bile ki Şehıu oğlu bugunkü genç hükümd^:; Profeaör Aydın Sajılmın takdimin de insanhğa birer uygarlık bağışla fayetsiz kalır. Ibni Sinâ ile Farabî,' kiiltiir. ahlâk ve idrakçe Ostün bir ton tütün sevkedildi inondır; İran iktidarını nefsinde den sonra kürsüye gelen; uzun, ince Son 24 saat zarfında limanırmzdan boyu, ağırmış saçlan, sevimli ve yan bu iki millet, birbiri arkasından hatırLatılmasüe iddiamızı iîpata ye temsil edişi her iki millet için bir 1 milyon 54 bin liralık ihracat ya ciddi yüzıle necabeü karşısmdkıler yedıncı ve sekizinci milâd asırlann teeek birer «oılı ve muhteşem hüc fırsat, hattl bir saadettir. Bundan da bu vahdet bütününe girerek Bü cettLrlet. pıimıştır. istifade ederek iki milletin bir bir ini de hürmet Uyandıran Büyük Elçi, yük Resulün ulküsünü yaym?da ve Bu meyanda Batı Almanyaya 86.5 Edebıyat ve şiirde de aynı durumu tanım=£i, sevgisini kuvvetlendirmes», büyük sairimiz BağdadU Fuzuli şi Allah kelime;ini yücelımede tarihje ton tütün, 5.6 ton kuru elma, 500 buluruz. Biz, daha idadıde iken ho her iyi ve kötü ihtimallere karjı beton bakır, İtalyaya 50 ton yaprak vesüe türkçe »öylemeğe müsbet hizmetler etmişlerdir. carruzdan ijitıniîtik: Cenuettı iki dil raborce hazırlanması, tarihi ıliu^u itiraf edeyim ki, içimde ne derje Sebepierin dini inanışlar tütün sevkedilmiştir. konuçulurmu^, biri arapça, bıirü kadar bugün için siyasl bir bsriret hepsinı kabule hazır sıcak bir sem türlü mahiyetteki tesirleri, islâm f^r&v'a. Hecelerini uzata uzata >«u konusr obnuştur. pati doğdu. Oysa ki Büyük Elçi, içinde yeni mezhepler doğurduktan duğumuz farsça kelimelerüı musikisı, İşte saym General Hasan Arfa'mn böy»e bir ruh halıne ihtıyaç olmad. n »onra bir takım peşin hükümleri» bizün gibi, atalarımızı da büyülem.5 konferansı bana bunları düşündürd ı. di. tasaık edilecek hakikatlerden ben türlü ihtilâflfr ortaya çıkmıştrr. Buti. Duyguiarımız ve duygularunızm Şimdi altmış üç yaşında olan Büyük se'tti. Türk ve Iren mıiietlerıDın duoi na rağmen tran Türk münasebeti ir iladesı o kadar içiçe ginni^tir. Bugün lağundan söz içtı. öyle grip bir tecelli göstermiştir ki, her iki memlekette mevcut ve mev Elçinin babesı Erf=üddevle'nin irrıcdiıamesini Padişaha takdim ^derTicarot Bakanlıgı tarafımlan tstanKomşumuz iki millet vardır ki, Saman Oğulları, Gazneviler, Saievibul Tıhbl Mıl'tfh7arst tthalfttcılan £eçı.ııjtt ne cins mücadelelere girmij ler gıbi Türk soyundan hanedanUr, cudiyeti tabil mılliyetçilik akımldrı, ken nutkunu türkçe okumuş olduCemiyeti emrine ve EPU memleket olursak olalım, tarihi »kış onlan «ırUr boyu, lran tahtında oturm ıj, mıllî dile eııne yolundaki gayreüer ğunu o devirde yeti'jenler hâlâ *vleıinden ithnl edilmck Ozere 10 milyamn4i eskidenberi sürüp gelnıiş giyl hatırlarlar. öğrenim zam;nıbuırnle, bi*; onlarla beraber oUr.1» f;kat saraylarındj türkçe konuşmu^yf>n liralık t^b^ip yapım]ı?tır. bu du\gu yakınlıgını duygudan du mn ık: yılını bizim Kulelide okuyalar; ona mukabil on birinci asırda Bu tahfiüin kullanılmaFİle pirasaya kaderıne götürmektedir: Doğu huşünceye. histen fıkra götürereK r.k getirmiş olan Iranb asker müau.\ımuzda ve Asyada Iran, Batı hu Anadoiuya gıren Selçuk Ogullan ise bol ll.u oıkacaib anlamîmaktadır. eiddî bir idrak eydınlığına kavuj n e»,ı, İkinci Dıinya Harbinde * ıhdud'isıuzda ve Avrupcda Yunan. Bu saraylarında far:çaya resmî bir hü1 milyon 375 bin liralık cam turmu^tur. Denize deniz diyorut lanı kcmünist baskınından kurtarm'5 kadı.t anlamağa Batıi: kom;umuz>.ıl viyel vereccek kadar ehemmiyet taithal edüiyor mmışlardır. Soyca Türklüjü şüpne ama denız gibi geniş bilgusi clâna ve I:an ordusunda Genelkunnay Baş bir an bnce erıp gunıuk menfa=tler Plyaıad» cam mrvcudu bollasmıt fistündt devamlı ve akla uygun bir .ci nıca nice şairler, Fars edebiyatıııı hâlâ «derya gibi adam!> demeyi bı lanl'Jı makamına kadar yükselmiştır Kakıt bn rpHddpyf tevzif tâM siyact takiı etmeleri diteğini sanı ve kültürüne şaheserler kazandırmıi rukmakta bir sebep de bulmuyoruz. ti . Tahranda Türk ordusunun ,n'"'mtutıakta devam oiurjtıikiadır. lprdır. Türk hükümdrrlanndan oir Düre kadar klâsik edebiyatımıza ovr taz erıtânındn Orgeneral Izzet Akgör» Ticaret Bakan miyerle ifadeden sonra onları kendi çoğu payyen tran devri hükümran mısra getirmiş hangi şairimiz frrjca «•»lurun. Arkarada tran ordusunun İ!&ı Micarii'tandan 50<ı bin, Rusyadan hallerıne bırakarak Doğulu komşub,lı.ıezdi? Hattâ çoğu bu dilde şiır kıytr.eı»' bir rüknünün bulunuşu ı: S O bln ve Po!rny?dap 37S bin olmak muza geleyim. Fırdevsi nin dâhi di larmın i?imlprini flmpkla ?eref d'iy ^öyleyec•ek kudrette idiler. Za'.en nillet dostl ığunun geli^nesinde eO ü^"T» c»m'an 1 rH'yon ^T5 bln llrahk edebileşmiş, hattâ ebedileşnuş muşlardır. «est. şcved^ yerine «dır» ile «olur» u rMnrıniyetli birer teminattır. İki mıl • < « Ithili icin ti) =is vprmistlr. •• Turanü ve Irarlı svaşı, sayuı ElçiArap milliyetçilığini güden Em* koydunuz mu fartça fiir türkçe olu let, heı sahöda, kültürde, müdafaaria Mekt«Q. hastane ve apartı nin de dedıii gibı. gerçekten ve sa vileıe tepki olmak üzere ortaya çı verdiğı gibi aksile de çok kere bir ve ekonomide beraber hareketin, dece bir kardeî kavgasıdır. Edebiya kan Abbasiler devrinde feyizli ilim, manlara kömür verilecek anda Farisî bir raısra söyleiuniş olur yardımla^ms anltyışile, ne derece Kömtir Satış ve Tevzi Müe»»e»e«ta Un anlattığı hikâyeler ve tarihin be felsefe ve kültür hareketinde Ir;n du. faydal olac;ığjnı başta devlet adamden M(lı*ıımz malıimata gBre mek yan ettiği olaylar, zamanmda döküt ve Türk fikir adamlarmın yeri r,e lan olmak üzere bütün dünyaya gösRuhça ve kültürce bu kadar y«tep hastane ve apartımanlara maden üs kanları iz'an ile silince görü kadar önemlidir? Amelde roezhcbi«.err;e ımkânjıdadırlar. Bunu gec'VkönnürU vprHmp«ln«" may» başindaa ki, İki millet, Mulummediler top mizin imamı İmamı Azam aslen kınlığa rağmen uzun asırlar neye tirrr.err.ek. blran önce feyizli neticede Hayyam degil, bütün lran, Arap bu kadar mücadele? h^rpn haslana/aktır •Ervah, dftraiaa gtttl • gmclik de « hadislerini luluğu içinde millî berabeılık yö Für3, Peygmberimizin leri.ı elde etmeğe çal'.şma. her iki K"k kfimfjru flr.gılımın» ne zamm Bu hazin soruya, derdini anlataaümiı; ve Oamanlı Türk siirinin yüzde altüiı toplamada birinci deıecede kıynıet ııünden birbirile hayatını •es siirl olduğunu, o gir.li rit b»ş1anıc>eı Trsiem de«ldlr. Bu humadan ölüp giden Büyük Selimin milletçe k^rşılıklı vazifemizdir. ve hizmeti oUn İmamı Buharî, Tük P1I Bakanlıgın karan bekleıuiMkmik sesl vermedikçe bu siirleri^ farsça bir mısrrile cevap verclim: 4«U|uı yanyarıya ölüme «ürüklerımiş o / tedlr. ttir Bu konuda isim s^ymağa kal farsça iud ademV EF AT TEŞEKKÜR Kömflr Tevzl MBemeBeirt İJmatn Fenjâd, ezin neci »ticudı fittl n t güıı; gte caklarmı nasıl unutmaktan gelebüı Müriürt) A\nl Akrr.an Mayi'in Ok nliıd MOtevefta Sezai Gunurun esi Dürrii. Alle büyügümüz B.>fra tücarlanndan riz. haftmında »ehrirr'Ve eelerek bir ba nap Günur. Nayap Hektr.Kil Resai Bütün insanlık için umumi ve şa MAHMUT BARUTÇU'nun Türk dilindekl Hayyam çevirileritoplanti!«ı trrtir* ederek ve bflyttk OOnnnın anneleri, Faik Hekimgil ve BÜtfln dünyada yflzlerc», dlllmiz nln, ruh bakımından eksk ve zayıf mil olsn manalı bu mısrada durup vefatı dolnyısile tclefon. telgraf ve bir IMİmaile o gün kok komtlrönUn Makbule Gunurun ka^ı.'vıi ieu, Sen. de ise dokuz tane, nazım veya düz durumlarına sebeb ise, bu gayretleri kalamayız. Her iki milletin iki bü moktupla taziyede bulunmak lutfuru ıimarı ve ne usull" tevıl edilece car v« Tubâ Ö . » v Ahınea Hıkmet 7 > yazı »eklind» çevirisi Ihüunan ömer gösterenler değil, bu çeviri gayretyük sdamı. Atatürk ve Rıza 5tn esirg!?nıiycn aktaba ve dostlanmızla nl açıkhyaoakiır. Hekimgilin annelori Hayyam rübaîlerinin sairi; Gıyssüd lerine kj»>nak diye alman rübaf.erPehlevî. fiiî olarak bu kördüğume kadınıirıa» Erfriılılara en derin »ük$imdlki halde mflessesenin depodin Ibrahim'in o | l u ömer Hayyamm den pek çoğunun hayyama aid ol* lannrla T*.Xn ton kok. 51 SOS ton SEKYET GÜNUR eîleıindekl kılıçlarla vurup onu paı ranlanmızı arzederiz. hayata gelisi üzerinden dokuz yüi maynıdır. Zira Hayyam, ölümünü maden kömtlrtl ve izSl ton linytt eştnin vef.itının 18 ınci guıu ne tes«ç, lamışlardır. Her iki milletin çozüelli yıla yakın bir zaman geçınif hemen peıliyen günlerde, arkadasdüf edcn 28 4.1M8 pazartesı gunu evcııttu'*. bulunuyor. Ölümünden jonra degil, lan, >ev«n veya sevmiyan tanıdıkHakkın rahmerlne kavuçmu^rur. 5fhrin seneHV kok Ihtlyaeı 144i»0 Cenazeal 29.4 1968 nlı günu Kadıkiy yaaadığı günlerde bile, çoju yanlıg ları eliyle sade maksadından değl, tondnr Mühü'Tlarbaâı çıkmazı 3'1 evincien a. yargıların çemberl içine alınmıı o yazdığından da başka biçimde gösVsnurlara musallat olan ınarak öğle namazını mueakıb Os lan trarnn ve dünyanın bu «n »a terümek istenmi? ve Ömer Hayyam Florence Nightingale Hemşire Mektepleri manağa camlirıdeıı kaldırüıp Karaca. bir hırsiz yakalandı yılı şairi, gül. aşk, adalet, barı» ve biraz da bu yüzden yüz yıllar boyu, ve Hastahanelcri te »m Bsşkanltğımktn: Bmnlyft Z ud $n*t m°tnur'an, aMnaıfdekl all» kabristanına defnedi. sevinçten ibaret kalmasını arzuladı yorumjal karanlıklara gomülmüftür. iiılar» «usal^at ol«n Mr hınnat tocekür. fc dünyaya gözlerini kapadıktan üç Ya rübaîlerinin bazı mısralan veya Celenk gOnderilmames! rica olunur yüz yıl sonradır ki gerçek ınlsyışın büsbütün bazı rübaîleri Amerikanın New York şchrinde kâin Kolombia Unıortadan Evlâdlan getirdiği sevgi ve hayratılık rüzj(â kaldırılıp onların yerlerine b^?ka AbIurrahman Lüoerten ljmlndekl hu versitesinin Öğretmenler Kolejinde Diyet ve Lâboratuar n ilp insanlığın malı olmuşrur. Ma Un. arzu edilenler tsbiî yakıştı d!»er Ta.purl»r» glrersic jolcuların rföğretmenliği icin 30 nisan 1958 den evvel müracaat edip tlmatik, fizik, hekimlik ve gökler il rılmaya çalısılarak ileriye »ürü? yalarını T» t»Tull»nnı «aicukta ıdl. TEŞEKKÜR evraklannı tam olarak gönderenler için 6 mayıs 1958 Salı | mi gibi kollarda, zamanında buyük müçtür. Bir yandan Iranda Necmüd PoU«, hır«w haXlrmda1tl t*hknt»ta tStVefatı ile bizlerl derin eiem ve günü İstanbul Amerikan Haberler Bürosunda tistiklâl * ün bırakmıs olan. bugü/i bile Batı din Râîi gibiler, kendi sufl inanç vam eunektedlr. kedere naıkeden ai'.fmiıin büyügü caddesi 132134) saat 10 dan 12 ye kadar bir imtihan terhların ŞBşkıh bir beğeni içinde oku larına uymadığı için Hayyafn rüba Çiçekçiler kâğıt bulamamak eevgili habamız, amcamız duklan bu ittnr fgeHerrnden tiblenmiştir. îieri»!, eap:k götüîlerle, dtnsizlipe SAİT O N G U N Î U B ^ tan şik&yetçl fplsefe alanmda da yeri Ûgilüerin yukarıda 'belirtilen gün ve saatte ınezKur örnek tutarlarken bir yandan da 9«4ırlml»d«lıl çlçekçiler mev«lm Itt hastalığı fsnasında kıymrtlı alâkalaysm. kendisini m? riibaf müessesede hazır bulunraaları rica olunur. (20602) Hafryafnın» dcatJaıv eisaneler yarata bar!l« en fajfl» satıa yapmalan gere nnı p?ir»<miyrn 1 de bağdsşıp •mh"*ftlm<İ? xi(?ıt rak onu," kendi hayallerinde uy ken Dr &ASİIVI BERKMEN , lerini uzun yıllar ters anlay.şU'ra. durduklan masallara benzer bir kı tan do'.ayı çok «ıkıııtı «ektlkİFrtnl kasidli görüslere veya dar ksvramlı lığa sokmak istemişler ve rübaîîe •Oylemektedlrler. Dr. YAŞAR AKYÜREKLİ'ye kimselere tamtamadı. «Cemiyetl il rinde keyiflerince bazı tasarruflar Çlçekçllcrln tKUrttftKrln* före, n cenazesine vp evc bizzat gelmrk. gmz âvüre fair», «saraptan başka yapmışlardır veyahut yen'lerini uy tanda^lann ekaeral selof&n kl^ıtsız elefon ve telgrafla taziyede bulundüşüncesi rnılunmıyan k$ıkütük durmuslardır. tste hu yüzden, Fav çlçek almamakta Te bu stibepten es mak lutfunu gosteren zevata ayn sarhoş», «Şarap aSzü ile sufliliğin yam rCbailerinin. sise. büyüye bin naf. ha!k:n c'Çek ftlaoaUen fwrt dfln ayn teçekküre tets^ürümuz mâni oldüşündütü aşk sarabını ve fanrisal lerl bulduŞunu görürüz. O binleT dUSUoO UruntOyl* n>0«»be<l« «tme^t* dugundan derin minnet ve şükran«lr. anmızın arzma gszftenlzin delâletln«kı emei edinmlv, •Kiflr, ztndık ce rübaî içinde Hayyam, hem de Şebrlımle. çlç«kç::«rt bu «kıntıh du nl rtca edrriz. Hayyam» gibl onunla en küçük ılin göHer biigini. matematikoi ve fel rumım !z*1e«1 lcin ferltl! m»Xaml»n» Bankamızda galıştırilmak üzere imtihanla bıgilizce biONGUN aileri tisi bulunmayan bu aeı görüıleT. biı sefeci Hayyam. yüz çerit karakte müracaatı karar »gııııi^frıllr len mütercim alınacaktır. gün birdenbire değislverdi. Haya rin adamı olup çıkmtstır. Ppfe taTaliblerin bir dilekçe ve kısa hal tercümelerile birliktma. Hayyamlaçma? yolunda y3n tut biî olarajî.. bütün bu r!eği<nirici ve Temirleme ve aydmlatma resmi île bina vergisi te 10.5.1958 tarihine kadar Genel Müdürlüğümüz Personel turan on dokuzuncu yüzyıl'n ta uydurukçu görüslere göre irra! edinınmış tngiliz sairi Edvard Fitzge len rübaîlerin ısığı altınria Ömer Müdürlüğüne müracaatleri rica olunur. (20730) tahsil müddeti rald s»dece rübaîlerin ruhunu ka H«yyam, hem. sevgileri gö'°e bedeBelpdiye 1958 yilı temizleme re leme dolıyarak Hayyamı Ingilizceye nimizden çek ; p Tanrıva batjlıyan bir aydınlatma vergilerlntn blna verglsi cevirmis, bu suretle Havyam siirleri sı'ıfî, hem tahiat âşığı bir garib, ile beraber blrinci tataltinln tah«iİçin lran da dahil, dünyanm her hem karamsar, hem iyimser, hem linp may» avında başlanacaktır. Ay yanmda beliren sisler dağ'lmıştı. öldükten sonra ruhların kalıb Jcğ;r sonuna kadar vergilerinl »demlyenArt'k Avnıpada büsbütün, i'anda tirecefine, hem de ölümle birbkte ler ceıalı Uhsllata Ubl tutalacakElinde randımanlı sınaî tesisi bulunup da en az yüzdt ve îran siirinin ağır çapta etkisi sl her şeyin bittiğine inanmıs rjir kim lardır 50 sine ortak arıyanların veya devretmek istiyenlerin İsHacıa 1gitmek istiyenler tmda kalmıs olan bizde ise bir ba se. simdi maddeci. şimdi mânâcı, tanbul 984 No.h posta kutusuna mufassal izahatla birlikBRC .'n?TB nıînln yakla^macil* Cmnlkıma, Ömer Hayyam gerçek niceli surada sehvet düşkünü, burada ahte müracaatleri rica olur.ur. (20747) yet Mıjdürlügxine müracaat'ar d D«ş & ği içinde göründü. lik ve erdemlik sahibi, simdi rırc'. lıniK bu'.unmaktadır Cumarteai ve sonra kalles özellikleri ve ren't'cıi pazartesi günlerl haoc* gltmek tçln Türkeede M03 rlenberi dilimlze ka icinde önümüze seıilmistir. Dilımiz nonlyct <xıaicamlarına basTurtclsnn zandrrılmıya ribşdan ilayyamm de yapılan Hayyam çevirileri ruhça müta.rı 30 a rükaelml^tlr. 51 Raeca g!ö»c*W*r İçin &«sQa ••k&rflbafleri, bildifime göre çeîitli 'sin Hajyamla bfl ant'<;'«a. b"nun 1aşArsa • Para yapmts deferlerimiz tarafından öv lıca sebebi, dayandıkları kaynaktan l«"«ten alftia'.'.'ara blr emlr gclmedLŞinden. mürac»atl»r aadece »ınym Bon gfl duyuUcak bir gönül bağlantısı hiç olmazsa bir kism'nm. boylc ka i M i t t T« muaınelelerln IkmUı için Hanımlar Keşidesi ile dokuz defa çevrilmek istenmiş rakteri boiulmus Hayyam ruba'leri hac namzedl«rt sıbhi muayenert t&M tir, Bütün bu çeviri eserlerinde *e oluşudur. tutulma!rt»dır. kil vey» «sıl bnkımından eksikljkler Halır'arda o'.dufu tturt, ı«çe n scgörüldüJOnü de itiraf etmeliyiz. Bir lran milleti ve sanatseverleri Vıak n« hseea gltınoelt Isterer, 3 bln hae »ncak 436 kl#) haeoe. defa bımların pek eoSu hece vezni lı olarak uzun yıllardır gerçeK Hf ydebllmlyt!. ile veya düz yazı hâündedir. yamı, ^sahtesinden ayırıp gün ış yamı hem ınft dışı ve hem 6e ka kavuştLfffıiâya öyle bir bikma bilfivelerinio kümelenişi hakımından mez gücle sarıldılar ki. büyük sa2 9 ŞEVVAL 10 CEM'AN 243.000 LtRA. rübaî şekli dışında Çevirmek; bir irîerini ilk olarak «Kıyun iS'.l ":ç \ü f NİSAN defa yarı varıya amactan kopmak zünden ve gerçek yönündîn dinya* • tır: nıhtan olmaktır. Bazı Türkc* ya duyuren Fitzgerald'm imsk rut3 a çevirmeler ise aruz iledîr; fakat rü tvjğtı rübaileri bi'p. Hayyarna Eİd o baî seklini tanımamıştır. Düz yazı olmadığma inandıkları > çevirmeler ptrantz m... işde emniyet ve sür'a. r olarak yapıimıs çevlrmele in çoğu buldular. Bugün Jran ve dünya vi'j v 5 01 2 11H6.02|19.03 20.45 1 1 doğru. iakh\ özsüzdür. Zira nesre de yüz v^i'r ^ dayanmasa bil [ 9 58i JOq' »59 11.00] 1.43 8.04 E çevrirken şiiri yaralarrıslardiT. P=ı 3 10 milyon liralık ilâc tabsisi yanıdı TEDEBtYAT B A H I S L E R H Yaıan: Rüştü Şartlağ Hayyam'uı 10. çevirisi Denizeüik Bankası T.A. OriaMığındaıı: Mütercim Alınacaktır Sınaî Tesis Aramyor GENE TURK EKSPRES BANKTADR TEŞEKKÜR Gerek eşimin dogumunda. gerekse doğumdan sonra yavrumuza yapıUn Ekssanguıno Transfusion müdahaleslle bizlere sıhhatli bir erkek çocuk kaznrdıran, mesailerini hiçbir zaman unutamıyacnğimız kıymetil CEŞİTLİ VE ZENGİN •ÂRA İKRAMİYELERl I < Prof. Jinekolog Op. Dr. ERTUĞRUL YENEN Cocuk hastalıkları Müt. Dr. SAMİ UÇAR, Doç. Op Dr. ŞEVKET T'JNCEL beylere en derin minnet ve teşrkküılerimin iblâgmı say.n gazetenizden rica ederim Y. Müh. Necib Demırer ArJcnst Sa 5. Sti. 1 ae 1 Süleyman, yarı saka, yarı ciddî lâşta idi. Süleymanın sözlerini he , L'stelık traş da olmuyor. Acaba vic1 Anlaşüdı Vehbinin kerrakesi!... yarak doktorun yahut c»n kurtara j sini yapacak. j dan azabı çekiyor da, ondan mı bu CUMHUKİYETin Tefrikası:50 men ciddiye almıştı: J Haydi ! nrn gelmesini bekledik. " ' yine tHsfonlar 4 'emeğe söylenip duruyordu: Yusufun bu önemli haberi nereden Sen merak etme, oğlum... BunI kadar sarsıidı? Bizim primadonnanın zehirlenbaşladı. Yengenıi Doktor P^u. ınin eCelâl. sol yumruğunu sağ avucuna ğ alıp da bize ulaştırdığını düşünüSüleyman yaUğa girdi. Bizler. iki mesi hepsinin üstüne tüy dikti, ya dan aonra yeıııeklenmue ben nezaOyle ya: Şükran ablaıun vurarak odada dolaşıyor Turhan, vüıden çağudık. Polis çağırdık. Bu bu!... Aramııdan biri kaatihniş, en ret eâerim. Ahçmın tepesmden ay koltuk da Celâlin odasından geürip ; yordum. arada cankurtaran geldi. Koydular yatağmda can çekiştiğini ne biUin? Şükran ablanın nabzını hiç bırakmınt yapahm? Bir ailede huylusu dı, rümam. Kimsenin mutfağa girmesi yerleslik. Bımlar burada al takke ver külâh yor biz, Türkânla birbirimize sokul Şükran ablayı sedyeye götürdüler. hui'suzu da bulunur diyerek sineye ne müsaade etmem. Diyordu. Celöl, akşamdanberi kaç defadır Vakanm bizim evde cereyan edimışlar be! .. Rakı içiyorlamuş. Bak muşuz. Gözlerimiz de onda . Hey«Fakat, Belkisciğim, madem kaati tekraıiıyordu: şinde elbette bir hususiyet vardı. çekiyorduk. Ama bu kaatilin bir «ıcan içındeyiz: Nabız durdu diyekprîehlere'. Bu Yusufun ağzında bir bsk'.a Kırr.st buna alelâde bir zehirlen fatı daha zuhur etti. yahu... Bu i l e limiz üstelik manyakmı;, yengeıre Tepsiyi aynalı konsolun üstüno ee.:... hâdisesi nazariyle bakamazdı. lâde bir kaatil değil, bu manyak de nasıl güvenelim? Belki manyok var. Ne etsek de şu baklayı çıkartkoymuştu. Baktım. yarı yarıya dolu Süleyman. alnını cama dayamış. kaatil... Sadece deli değil de, zır le odur? Zira. görünürde hiç birımizde sak... iki kadeh . Ve Sükran ablanın el yemiş ağaçlarmın kuytuluğ\ına dal Bundan dolayı karakoldan memur ı U gibi bir şey yani... Şorörde gerçekten bir kıvranış. bir delilik alameti yok. Hepimiz akıllı lar gelince, ilk iş, Şükran ablanın ceâiziyle hazııladığı itinalı mezeler. mış. tereddüt vardı. Durmadan boğazuıın Zatea hepimiz için için endşedey gibi duruyoruz. Beiki de ahçıdu'. odasına önemli muhteviyaüyle, yani Turhan, şaşkın: îsmail Hakkı kerevette... Artık ses Sofradan kalkılınca. Îsmail Hakkı dokuz düğumünü yutkunduğu belli Üda ceaeiinem sıcagındaydı ve bir \ rakı tepsısı ile, Süleymanın mendi dik, onun bu sözleri tüylerinıizi Şüiuan abla öımedtyse oluyoı İns?.n'n nefsine bile itimadını sizce ağlıycr. Bekleşiyoruz. acaib hava, bir acaib koku vardı. line sararak sakladığı bardakla be büsbütün diken dıken etti. Eminim kendi dairelerine çekildi. Yengem oluyordu. yatağında... Koşun. Dedi. rs'yorlır. Dedi. Şükran ab'a da bu Yusuf oğlan yamanmış. Doktor Süleyman, birdenbire alevlendi: raber el koydular. Kilitlediler ka ayni anda hepimizi bir zehirlenme yatmağa gitti. Süleyman da fark etmiş ki, başını nu yapaısı. . Barlki ilk defa içiyordu. Sonra ters yüzün yine dışarı fırIbrahimi pijamasiyle yakalamış. ASüleyman, ayakta sallanıyordu; bi Ben çıkartırım onun ağzından pıyı, mühürlediler; sonra, ifadeleri korkusudur aldı. kaldırıp etıafı kokladı: Uf. . Sibirya sofa istikametinde :eSakm rakı dokunmus olmasın? damcağız. pijamasmm üstüne pantabaklayı... Bari bu sefer. zabıtadan te yalvardı: mizi aldılar, gittiler. Süleyman, hâlâ homurdanıyordu: ğirtti. Bu oda rakı kokuyor. Dedi. lonunu. doğru dürüst otomobilde çeSüleyman gülümsedi: Ne olursunuz, odama çıkalım. . rvv1 biz aavranalım. Hem yahu, Bundan sonra tövbe!... Bu evSaat on buçuk obnuştu. Yine hasOnun ardından bizler de... Şükran Turhan, Şükran ablanın nabzını Srn dp ama saf5in, Turhencı kebilmiş. Çar.tasmı, paltosunu yakataneyi aradık. Şükran ablanın hâla de ne yer, ne içerim... Susadım mı, Tek başuna kabnak keyfimi büsbü belki bir aile sırrıdır?... Isier miab'^nm odasma daldık. sayıyordu. Gözleıiyle tasdik etti. ğım Evveîâ rakı böyle mi dbku larrış. terlikleriyle koşmu?. sin. vitrindeki antikaları büyük antehlikeli durumda bulunduğunu tek* musluğa dayarım ağzımı... Hâlim tün kaçırıyor. D 10 ' ki. sah?nlıktpki c"""tlre O zaman kokuyu berî de sectim. i"? Saniyen . Uzun uzadıya muayeneye bile hfivar, yok, her gün lokanteya... AklıYine hatırını kıramadık, Son gun nemin çaldığını görrr.üş olsun... Bu rarladılar. Kapattık telefonu. berzer bcter bir rranzars. . Şükran Oda rakı kokuyor .. Şükran ablaCümlesini bitiremedi. Sofada yak cet görmedi te^hisi koydu: Nasıl Elbette hiç birimizin sofra başın nıa varsa aix de 6yl« yapın çocuk lerde çok hasta Süleyman... Belli takdirde yoğaltırız Yusufu... abla. bozulmamıs pirinç karyolası n<n odası .. Şaşılır! . Geçenlerde di« lasan telâşlı ayak seslerini duyduk. Zehirienmiş. hâlinden... Aldıgı ilâçlarla midesi olsa cınayet» aliffük. da toplanmağa hall kalmamııtı. A lar. nın üstünde, belden yukarı kısmı | ağrıyordu da rakiyle çalkalamaTurhan, tepsiyi kapınca yine kar Aman etme, doktor... Ne İle yak üstü kuru blr jeyler yedik. (Arkan var) Onu yatıatjnnak içfa yangtm ta ecıaney» dönüyor. Rengi tapıarı... yere sarkmıs, basağaşı. yüzü mos unı Türkân tavsiy* etti diye, Tür yolanm altma iürdü. rehirlenmis?... Nasıl zehlrlenir? mor yatıyor. Gözleri bile kaym»». kâna küstü. Günahtan o kadar korSonra yavaı bir »esle, Sflleymana: Kestiremedim... Herhalde fatla PROF. VtMBÜS'iin MACEB ALAftls Şoförün dediği gibi ölmemişse öl karken... Ben önüne siper olurum. Şu mlktarda lüminalli bir llâç. mesela mek üzere... Süleyman, kuşkulanmı?tı. Etrafı a komodun İ!«tündeki bardağı men tıyku ilâeı ahnı?. Hemen hastaneTurhan, haykırdı: raştınyordu. İki hasır koltuğun »r dilinle ihtiyatlı tut. ortadan kaldır, ye . Atla otomnbil». Ynsuf .. Doktor kasına. vükün içine, kerevetin attı ne olur. ne olmaz. Dedi. Can kurtaranın yolda olduğunu tbrahini get r. Biz de bu sırada te na baktı. Ismail Hakkı, Türkânla beraber Beleceğini öğrenince üzerinden ağıı lefon ederiz. Turhap.m mırıldar.dığını duydum: titriverek odaya daldı. Ablasmı o bir yük atmı? gibi derin nefes aldı Emri alan şoföıün arkasından d* Nabzı atıyor... Inşallah vaktin halde karyolada görünca, dizlerinin ilk tedaviye başlamadan Snce de( Celâl: tinde yelişirler de kurtulur. Fakat ba*ı büsbütün çözüldü. TürkAn ko 8zür diliyen bir tavırla: Nc olur ne olmaı, ben. evve.â ne biç:m a'razdır bu anhyamadım? luns yapı;masaydı, dü^ecekti. Siz yabancı değilsinlı. AileniAcaba kalb kriîi mi? can kur*arana .. Dedi. Onu kerevete oturttular. Adamc» ze hürmetim vardır. Fakat kajuınen Sü!eym»n. bu ?«fer de karyolamn %\% dögünmege başladr. Ve çıktı. bu zehirlenme hâdisesini resmî ma Bu felâket de mi başıma gele kamlara bildirmeğe mecburum. DeSüleyn'anla Turhan. Şükran ab altına eğilnıişti. Cevap verdi: Zehi lertmiş oimasml .. Vav vay ceMC. Bu felâket de mi? layı kucpklayıp yatağa ıızattılsr. di. > Yahut Yine yfçlar yanakiarına sü/ülüTurhsn h^ben ula=tırn»V i'^ere Is v«y' . Ararlığ'mı buldum Anladın ya felâketimizi. Belkisci Turhan, rakı kokusu buradan bu yordu. Kulakları bütün tesellilere ğim? Kurtulmak istedikçe batağa bams Hskkının dairesine koştu. tıkalıydı. Ben. canım cekilmi? gibi hempn ram buram. tıyoruz. .Aman sakm haber vermı Karyolanm altından bir tahta teptşte böyle. Belkiseijim, Şükran yin. Zaten başımız belSda ..» Dentr oracığ». sac sobanın yanındaki issi çekti, çıkaıdı: ablanın baş ucunda, dakikaları s« ml? Dense de ne çdtar? O, vazilekemleye çöktüm. ııııınıııiBiıııııiiiiiiıııııınııınııımıııitmmıııniiiiınümnmıiiiiüiüffliıiü! ücüncO alev
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear