28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
tKİ 12 Nisarv 1858 T Gestapo karargâhına sevkedilmişti. Bu, üd tarafında demir çember Böyiece sekiz iken ona çıkmışlardı buluııan gri bir sandıktı. Üzerincie ve hepsi bir odaya kapatılmıştı. ŞU yazuar hâlâ okunuyordu: «ÜsteJKoophuis ve Kraler için o günkü men Otıo Frank». Birinci Dünya Har tarihin 4 ağustos «1942 yahud 1943 Esııaf ve Sanatkâr Dernekbine katılan. bütün subaylara böyle değil de 1944 olu$u büyük bir şans leri yıkılan dükkân ve mağaj bır Faraık vermişlcrdi. Polise dönozaları tesbit ediyor rek o bana aiddir dedim. Adam tı. Çünkü h;rb sona ermek üzereyinanılmar bir şey karşısında kalmış di ve Alman kuvvetleri günden güŞehrimizde bulunan esruf ve sanatgibi düjaladı. Hayretini yenemiyor nt kırılıyor ve yayıldığı yeılerden çekilmek zorunu hissediyordu. Ges kâr dernekleri lstimlâkler dolayısile du. Dayanamadı, sordu: tapo memurları, yahudüeri koru muhtelif mıntaka'.arda dükkân ve ma Ppki, nasıl olur? malsrı sebebile tevkif edilen kimse ğs/sları yıkılan esnafın miktarını tes. Acı acı gülerek, bundan önceki bit etnıeğe başlamışlardır. İstimlâkler haıbde Alman ordusu saflarında su leıe tatbik edecek bir kanun bul başladıktan bu yana, nt kadar esnaf makta güçlük çekiyorlardı. Harbin bay olduğumu söyledim. Şu halrie dükkânırun yıkıldığı ve ne miktar es. fErgoterapi) denilen çalışma teGrup halinde resim yaptırmak IU lerini dökmelerini kolaylajürmakniçin dr.ha önce resmî makamlara nereye doğru gittiğini de bildikleri îiafın da açıkta kaldığı çalısmal&r sodavisi akıl hastahkları kliniklerinde retile akıl hastalarının tedavisi me tadıı1. durumumuzu bildirraediniz? Dtıdak için zihinleri altüsttü ve bu gibi nunda anlaşılscaktır. giln geçtikçe artan bir ehemmiyet selesi 1945 ten itibaren tetkik edillarımı ısırıyordum sinirimden. O, sö kimselere sert hükümler tatbik etBLI çapta bir sayım anketi, sehrimiz Böyle resim tedavi atölyelerinde züne devam etti: Şayed bunu bildl mekten çekiniyorlardı. esnafı arasında l!k defa yapümakta. kazanmaktadır. Son zamanlarda bu meğe başlanmiîtır. Neticeler çok çaİLsan hastaların ekserisi evvelce sahaya «Güzel Sanatlar» ile çalışma ümit verici oldu. Böyiece akıl hasmiş olsavdmız kötü âkıbetten kendidır. resimle hiç uğraşmamış veya mek. Nitekim Koophuis'in tevkif edilnın da sokulması mçselenin kıymet taları bir nevi (Rehabilitation) kür. nizı kuıtarabilirdiniz. Sizi Terezyateplerde basit resim dersi almış odiğini öğrenen Beynelmilel Sağlık ya gönderirlerdi. ve cazibesini bir kat daha arttırmıa lerir.e tâbi tutulmuj oluyorlardı. lanlardır. Bir kısmı ise, az olmakla tır. Nitekim 1950 senesinde Pariste Çesitli akıl hastaları, hususile kroBen, başımı önüme eğmiş susuyor Teşkilâtı, derhal harekete geçerek beraber, evvelce ressam olanlardır. Holandadaki Nazi şefliğine mürfcaat durn. Teıezya'daki kamp, sayfiye toplanan milletlerarası ilk psikiyatri nik olanlar bu yeni çalışma ve meşBirinci grupta resim ile çalıjma teMerkez E.inkasının rnn bültenine kongıesi münrsebetile Paris akıl kamplarır.dan farksızdı. Buradakile etmiş ve Koophuis'in hasta olduğu guldiyet tedavisinden çok fayda davisi daha müsait neticeler verri değil işkence ile öldihrnek, aksi için tedavi edilmek üzere muvak göre tedavüldeki para miktarı 3 mil hastalıkları kliniğinde açılan, akıl görüyorlar, nekshat devreterinde iyi mekte, resim hocasınm basit müdane gayet iyi bakıyorlardı. Benim ka katetı teşkilâta teslim edilmesini is yqr 272 401.757 liradır Emi^ynnda geçen haftaya nazaran hastalaruim resim sergisi büyük bir bir intıbak imkânı elde etmiş oîu hale'erile, oldukça güzel resim'er famd;ın bunlar gcçerken onunla ba temişti. Bu talep üzerine Koophuis 48 milvon Hra artıs vardır. ilgi uyandırmıştır. Bu sergide 17 yorlar, bu jeküde mühim bir mesemeydana getiren hastalar benliklerikışlarımız karşılaştı. Şimdi hazır serbest bırakılmştı. Kraler'e gelince, memleketten gelen resimler ve ay le olan fmuhite tekrar uymak) koKîzılayın yardımları ol durunıuna geçecek diye düşün 0 da 1942 ve 43 yıllarında gayet tanin kuvvetlendiğini hissetmekte, sıRr" zan ve Şeker Bnvramı müna rıca 45 hususi koleksiyon teşhir laklaşıyordu. düm. Muhakkak içinden askerî say bii olarak yapıldığı gibi Mauthausenkıntıları bir hayli sükun bulmskta, sebetılo Kızılay şubeleri fakirlere edilmiştir. gı vazifesini yapıyordu. Hattâ caiz dekı ölüm kampma sevkedilmemis, Bu çabşmaUrda bir psikiyatr, bir muhite uyma kabiliyeti canlanmakynrdımlarına devam etmektedirler. *** olsavdı, elini şapkasının siperliğine Ho'.andadaki Amersfoort tadır. Bu gruptakilerin bir kısmı kampına B'.ı arr<da Kızılsy Beyoglu subest Güzel sânatların çeşitli kolları es resim hoc?sı ve tercihan kaduı bir yaptıkları resmin ve çizgil«rin neye götürerek bana askerce bir selâm bigönderilmişti (ki buradakilerin he 1000 aileye makarna. mercimek, plle verecekti. Birao ikimiz de harekidenberi bir tedavi usulü olarak ele sosyal yardımcı ç3İıştırma ekipini delâlet ettiğini kendince izah etmokrinç, şekpr. yag ve srğandan lbaret ketsiz kaldık. Sonra o, topuklarının men hepsi harb bittiği zaman hayat gıda madde?i dr,gıtrrıştır altnmıştır. Musiki ile aptalları ıshh teşkil eder. Sosyal yardımcının veya te, bir kısmı is« bunu yapamamaküzerinde sert bir dönüş yaparak mer taydı). Kseımpasa ve HaskByde ve tedaviye XIX uncu asrın ort«la hekimin kadın olması hastaların içdivenlerden aşağı indi. Ben, donup Amma gelgelelim beriki sekiz y> kolları hulunan Kızılay Beyoglu «u rında teşebbüs edilmiş, bu işe XX. r ltibaren asrın başlangıcında daha fazla önem kalmıştım. Bır an sonra gene koşarak huri için Gestapolarm elinde harfi besi. pazi teri gürıürden yukarı çüttı ve tekrar aşağı indi. harfine tatbikı emredilen ve en u çocuklu 10^0 fikir aileye de 2500 ktlo verilmiştir. Musikiyi akıl hastalıklarrp«"k1ir. Böyle bır müddet inip çıktıktan son fak bir tereddüde mahal bırekmıyan ruun tedavisinde ilk kullanan milletra seslendi: Haydi elinizi çabuk tukanunlar vardı. Onları artık Nazıle C. M. P. İstanbul ti Başkanı lerden biri ve belki birincisi TürkSayııı okuyuculanna yeni »atış ma|azasını açtığını müjdeler! tun, vaktimiz kıt! Hakikatte onlaler clomuştur; gerek Fatih bimarhaOrd. Prof. Dr. Ekrem Ş. Egeü rın bne verdikleri mühlet, yeter de rin elinden kim olsa kurtaramazdı. bugiin sürsiind«*n dönüyor Klinikten notlar Cildli 10 TL. Hakkırda arilan 72 vi mutecaviz nefinde, gerek Edirne akıl hastaneOrd. Prof. Hilmi Ziya Ülken «rtardı büe. Zira, daha önce bir Böyiece Frank'lar, Van Daen'lar ve Isiâm düsüncesi I545TI1035 > Ord. Prof. Hilmi Ziya Ülken yangın ihtimaline karşı hepimiz ha Herr Dü?sel, karargâhta bir kaç gün basın d3va?ından Iki yıl cezaevin sindc delilere konserler verildiği kaDünyada ve Türkiyede zırhklıydık ve sırt çantalanmız eli kaldıktan sonra diğer yahudilerin de kaldıktin srnra gene aynt dâva yıtlaıdan anlaşılmaktadır. Demek osogyoloji t , Prof. Mazhar Ş. Ipşiroğlu mizin altındaydı. Bir aralık Anne, toplandığı Westerbork kampına sev ar cümlcrinden olorak bir defasın luyor ki ortalama 5 asır evvel Tüıkdı bir buçuk ay, rrüteakıbon de dört S. tyiiboğlu yanıma geldi. Bir takım şeyleri ya kedilmek üzere trene bindirildi. Bun Fatih albümüne bir bakıj 550 K r . buçuk ay KİHnhyada stirgün olarak ler ilk akıl hastanesi yapan milletler Prof Dr. Mümtaz Turhan nına aiıp almıyacağını sordu. Ona bu dan sonr^ki olaylan Otto Frank'tan Kültür değismeleri 595 . kamete memur edilen C. M. P. ts dcn biri olduğu gibi. musiki ile akıl Kretsrhnıeı M. Turhan hususta direktü verdim. Sessizce i dinliyelim: Bedtn yapısı ve karakter 490 » tanbıı! Il BaifkTnı Hüsnü Zeki Söyle hastEhrını tedavi eden milletlerin Prof. Z. Fabri Fındıkoğlu taat etti Zaten çok sâkin bir çocukZiya Gokalp 300 » mezoglu, bu scn müddeti de ikmal ba.;:nda gebnektedir. Prof. Z. Fahri Fındıkoğlu tu. (jsteük böyle bir zamanda ses «Bir ekspresin üçüncü mevki kom etmiştir. Bsyburdlu Zihni 300 > *** Prof Dr. Mehmed Kaplan sizliğine ümidsizliği de eklenmişti. partimanına yerleştirilmiştik. KomŞiir tahlilleri 640 » bugtln aaat 17.35 te Güzel sanatlardan resmin akıl Doç. Nureddin Ş. Köscmihal tJmidsizüfinin salonda yerlere saçıl pat;manın kapısında iki asker nöbet motörlü trenle sel.rimize gelecektir. Sanat ve düşünce 300 » hastalıklarının tedavisinde kullanılGunitch N.S.Kösemihal ırıiş olan defterlerini toplıyamıyaca bekliyordu. Kompartiman sekiz kiİnsan hürlüğü 185 » Türk Devrint Ocaklarının masj yenidir. Elde mevcut kayıtlara Doç. Dr. Hamid İnandık ğını zanr.etmesinden ileri geldiğini şilik olmadığı için biraz sıkışık >turKıyı morfolojisi ve denizaltı göıe «Anna Freud> çocuklarda resim kuruluş yıldönümü tahmm ediyordum. Belki de arttk mamıza rağmen hîlimizden pek jireliefı «0 . ruhî tahlillerin iyi neticeler verher sevni mahvolduğunu sezmişti. Ö kâyetçi değildik. Nihayet hep beraDoç. Dr. Cahld Tanyol TUrk Devrim Oıaklannın 7. kuruSannt ve Ahlâk 660 . teye bç.ıye gayesiz gidip geliyordu. berdik. Yanımızda biraz d3 ekmek ş yıldönümü münasebetile, bu «a diğine (1928) de dikkati çekmiştir. Doç. Dr. İbrahim Kafesoğlu Büyük Selçuk Hâtıra defterlerine bir bakış bae Iırbah Taksim ar.ltma bir çelenk konaLvparatorluğu 645 » vardı. Sonumuzun ne olduğunu az cak ve Ocak lokalinde bir toplantı Bu hususu gözönünde tutan bazı lanıgı yoktu. Hiçbirimiz eğlamıyorDoç. Dr. Yasar Karayalçm heKİ:nler çocuklardaki ruhî muvazeYeni Ticaret Kanununa göre: duk. Vmjcisizlik içimize öyle bir e çok seziyorduk. Bununla beraber yapılacaktır. nesizliklerin tahlil ve tedavisinde Ticarî işletme 20 TL. nine b( yuna yerleşmişti ki, kimse bir gezintiye çıkmış gibi kendimizi i Yann saat 15 İle 19 arasında da, (resım* den faydalanmışlardır. ÇoDoc Dr. Yaşar Karayalçın Tioarl senedler 10 . lvzıımımaan fazla söz söylemivordu. hafif hissetmekteydik. Bu seyahat. Ocak tiyelerinl blrbirlerile tanıştır cuk psikiyatrisi sahasında bu çahşÖ. Eyüboğlu N. Özütiirk îzahlı ve içtihadlı kara yolSonra bcp beraber aşağı indik ve daha sonrakine nisbetle çok Jalıa mak amacı İle, TUrk Devrim OrakF. Gözenmen ları Trafik Kanunu ve illan Beyoğlu ocagı tarafından bir m l a r gittikçe artan bir hızla devım ; büroda d; bir müddet oyalandıktan kolay ve neşeliydi. Bu a,rada Wester kokteyl parti verilecektir. gili mevzuat 15 . ederken diğer akıl hastalarının re•onra pchslerin nezaretinde binayı bork kampında pek uzun müddet kaAyten H. Eti Banka ve banka muamelâtı 750 Kr : rimıeri üzerinde durulmağa başlanterkett k.. Hrnıyacağımızı da biliyorduk. Yahu Geçen sene 388 milyon lira Dr. Cavid O. Tütengil Ziya Gokalp üzerine notlar 100 • dilerin Polonyaya sevkedildiğini da değerinds tütiin ihrac edildi mıştır. Büyük akıl hastalarında resWeber V. Eralp Felsefe tarihi 610 « mi ilk kullanan 1904 te (Ziechen) ol •Seklz klşilik bir araba ha önce öğıenmiştik. Auschwitz. Çağatay Llucay Ceçen senekj tütfin ihracatı 38S muştur. Bu hususta en mühim çaSaruhanda eçkıyalık ve halk hazırlayın!» Tıeblinka ve Majdanek ksmplarında miİTin lira kıymetînde 86 4 milyon hareketleri 750 . Kl'i, o ânm dehset ve korkusunu olan bitenden de malumatımız vai'dı. kilo ile şimdiye kadar memleketi bşnıalar ise (Rorchach) ın 1913 teki j Halid Fahrl Ozansor Bir dolabdır dönüyor 300 » etiHierinin neşrinden sonra başlar. I ycniden duyar bir tavırla «size. 9 ân Tfa*nK PolonyjaniB', kısmen Bıuslar mizde gorulmemis bir kıymet ve Islâm Tetkikleri Enstitüsii Dergİ3İ cild I 500 T 580 J miktara varmıçtır. 'Kerltli adıyîa amrîan ve »rtık bütijn ! da bizi saran korkuyu ifad» ei.m;m taıafmdan işgal edilmiş olması ... ,« • .Kataloİ' '«teyiniı. Tel: 22 2.1 $8 > Son plii yıl zirfınıia en yüksek ih dür.yaca kabul edilmiş olan Psiko ' çok güç> dedi. •Bir köşeye çekilmış Ankma Cad. No; 11 IVilâyet karşısı) titanbul diz çökerek bir yandan ağlıyoj^ .pir. fiyeti bizi biraz ümittendiriyonrdu. Jrac^t 77.S milyon kilo olarak 1949 metrık test de bu etüdlere dayanı: "B'a"T'ap"ıİmıştı. ; yandan dust ediyordum. Sinirlerira o Harb'în sönuna '^oğftl 'ele geçmeniur., f'inakta'dır.' <R«rschaeh> şizofreniye , derere boznlmuştu ki, kendimden yüreğimizi ne de oİ3a ferahbtıyor Şehrimize 4922 kuzu getirildi müptelâ hsstaların tahlil ve tedavigeçmişiim. Frank'larla van Daan' du. Westerbork'ta bir müddet kalııDün şehrimize S281 canlı ve 1841 sinde, onhra resim yaptırmaktan fay ların kurtuhrası için ' durmadan sak, müttefiklerin zaferi ilân ede kesik nlmak Ozere 492Î kuzu gelmek dalar.dığmı bildirmiştir. Bu «ahada Aüahi'tıa yalvarıyordum. Böyle za cecklerini, bizim de burnumuz kana suretile bu yolda senenin rekoru bir sürü çalışmalar birbirini takip manlaıda en ufak miispet hareket ve kınlmıştır. Her gece iki programda etmış, gerek akıl hastalrnnın re f e olay, ınsanın ümidlerini kuvvetlen madan kurtulabileceğimizi umuyorKuzulardan 96 adedi «ıklet ekslkGÖNÜL GÜLER H.OSS RAMAYA rekse hi?teri veya nevrasteni (Psiduk. diıiyor Ben de polis şefinin arasıra llgi yüzünden iade edilmiştir. YOLENA SİSTERS Mr. HARRY (Arkası var) Aynca ^01 koyun. 105 manda Te kone\Toz> vakalarımn resimleri tetakındığı yumusak tavırlara bakarak TRİO GRIGORIS CELÂL ŞAHİN davi ve tahlil vasıtası olarak ele amalak. Sî sıgır gelmiştir. ufak ümidlere cankurtaran simidi FLORA BALMORAL lınmıştır. gibi yapışıyordum. Neticeyi titriyeDOĞUBANK Sermayesini Sanayi Odası emrine yapılan: Her pazar 1619 zengin programla matine. rek beklemekteydim.» =hsberleri Akıl hastalarının güzel Gestaoo refakatinde tavatı İstimidk arasından aynlıp giderken edilen sanatlar ile tedavisi dttkkâıtlar tadır. Bu takdirde ixah hekime düşmektedir. Bu izahlann ehemmiyeti vardıı; zira bazı vakalarda bu sayede ruhi düzelme ile beraber resimlerdekı çizgi ve mânaların da daha açık ve muvazeneli bir hal almağa basladığı görülüyor. Evvelce ressam olsn ikinci gruptakiler ekseriya has ta'.Kİarı esnasında resim yapmak istemiyorlar. Bunlara ısrar etmek faydah olmaktan ziyade ruhî mukavemetlerini arttırmak suretile zararlı oluyor. Bu itibarla tatlılık ile ikna etmek, aksi takdirde resim'.e tedi.viden vazgeçmek icap ediyor; fakat bazıları çok dikkate lâyık estıler meydana getiriyorlar; denebılır ki normal zamanlardaki şuur kontrolunun kalkması; itilmiş bazı estetik arzu ve kabiliyetlerinin serbestçe dışarı vurmasım temin ediyor. Memleketimizde zaten yeni olan resim sanatının akıl hastaları ile mür.asebeti Mazhar Osman hocanın zamanında başlar. O zamanlsr Toptaşı ve Bakırköyünde resime hevesli h£.^t?lara resim yaptırılır, bazılarmın do^yalarında saklanırdı. îyi resim yapmasını bilonlere ise şemalar ve resinıler yaptırmak suretile hem klıruğin istifadesi temin edilir, hem de bir nevi meşguliyet tedavisi yapılnvış olurdu. İstanbul Üniversitesi psikiyatri kliniğinde iki senedenberi 'Rosim ile ergoterapi lâboratuarı) kurmus bulunuyoruz. Burada bir psıkiyotr, Akademi mezunu bir resim hocan ve psikolog arkadaşlar ç?lışmayı id;ıre ve tanzim etmektediıler. Ayrıca aynı atölyede çamur işleıi ile heykel çîlışmaları yapılmakta, çok orijinal neticeler elc'e ediinıektedir. Yakında bu resim ve he.kellerden bir sergi açmak üzerey\ı. (1). Bu işle uğraşan bürün dünya akıl hekimleri böyle sergiferin devamlı ve herkese açık bir nevi müze ıalinde tesisine taraftardırlar. Bu suretlt bu tedavi vasıtssının hpm ??liş.T.esi, hem de ondan doğafc güzel estrlerin muhafazası imkânı temin edilmiş olacakiır. • Bir akıl «hekinıi oîarSfc t>0" terfletfniye canda» kaîıl^maktan başka elden ne gell i'edif T I B B I B A H I S L E R fSABAH Parmak ve izi fkiden, birisi hakkmda •poliste parmak izi var» demek o kimse hakkındakl kötti sahadetlerin en be Musıkı ile abdalları ıslah ve tedaviye 19 nnca asrın ortalarında teşebbüs z a ^ nasıl değişlyor, hükümler nasıl başkalaşıyor, eski ölçüler. yerlerini nasıl yenilerine edilıtıişti. Resmin akıl hastalıklarının tedavisinde knllanılması ise yenidir ı retle göriilecek şeydir. bırakıyor. ıbHos bu parmak izi ahnma kcyfıt yeH buim için o kadar yeni bir şey Yaxan: Prof. Dr. İhsan Şührü Aksel ''• de sayılmaz. Sağda solda ararsnk, arşivleri karıştııırsak. eski vesikalar toplanıa meraklılannm köşe bucagını yoklarsak. hepimiz. dedelerimue, ninelcrimiz? aid kinıbilir ne parmak izleri bulunız. Biz. parmağa, ötedenberi çok ehemmiyet vcrmiş insanlanz. Parmağı, friinlük hayatında bizim kariar çok kullanan bir millet daha yoktur, diyebilirim. Ararsak dcdelerimbin, ninelcrimizin parmak izlerini buluruz demiftim. çünkü parmak izinin ehemmiyetini. daktiloskopi fenninin mucidinden çck evvel biz buimuşuz. Okııma yazma bilenlerimizin parmakla gösterildiği zsmanlarda. Uadııı. erkek hcrkcs, scııede scpçte. miih'ü yo'isa. \rciA yerine parmak ba?:ı'dı. İBâdîi terkiymi sened oldur ki • diye ba^layan eski senedleri bıı'ııp bir arava getirmek miimküıı o'^a. ecdadın parmak izlerile dolu binlcrce dosyalık bir (tarilîî daktiloskopi) odrısı kurulabilirdi. O tarihte. hesab bilmiyenler He parmak hesabüe iş pöçürlerdi. I âf aramtzda. bu iki usulün ikisi de. bugiinkü ımfn usulünden ve zihinle. ya hud nıakine i'r hesab yaunıa U?Hlünden bii» kat daha s?ğ^ın. Z''a bmn tak'id edilir. ama parmak i/1 takliıl edilfme/: zihin Kasınr. na';inc bozulur ama. parmak lıesabı yanı'.maz. Hasılı. parmak izi dediğimiz. daktiloskopi'niıı dedesi bizden Avnıpaya gilınedir. Bunu inkar etnwğe kalkı;an olursa. kör kör parmağım göziıne diyebiliriz. Mal meydanda. Bıı usulün tatbikında. daha haşka faydaları meyaııında. şehir nüfusunıtn artışını onlcmek gayesi dc dü^ünülmüş diyorlar. Bunu. İs*anbulluların ağzıııa bir parmak hal çalınak iriıı soylennıij zaıınetnıiyelim. Çünkü İ^tanbulun son zanıanlardaki çayritaMî kalubalığıııı görenlcrin hayretten p.ımıakları ağızlannda kalıyor. İstanbu'un taşı toprağı altmdır de>ip. (\iııi. köyünii. tarlısını. sapnnnM bnakan. buraya akın eden. sonra da geldiğine gcleceğine pişman olan kuru kaliıh.ilıktan şikâyet edenlcri haksız hulanlar var. Eskideıı de bu l!staı<!ıu1a hücunı) vardı diyorlar. Vardı ama, İstjıılmla akın cdenlrr arasında. oıı parmağında on ınarifeti olanlar t!a vardı. Türk mutfağının şöhrctini sağityan leziz j»emetjl?r ve tetl'lar arasındaki. baıifm paımağını, ve^ir narmag'nı t>iz»)ıp.vleleri hediye etmhti. Son s<nelerde gelenler artık bu türlü faydalılarî*J^jeffil de, bir haltaya sap olantndık^an îçin, şehrin büyüklüğüne. trüzellirlne parmak ısırarak sokak «okak doiasmakla vakit geçireıılerdir. Yeni karar, tatbik edllme£> başladıktan sonra, faili meçhul kalmış cinayctlerin mcydina rıkmasma da tesir edeceği söylendiğine göre. bazı işlerde parmağı olanlar, ban islere kadın parmağı kanştıraıılar. bal tutup parmak yaiayanlar. on parmağında mı kara bulunanlar. el sü'iılmemesi gereken şeyleri parmaklayanlar. elinizi verirseniz piirmaçınızı kurtaramadıklarınız.pocunabilir'er. Hamdi VAROfit.U bütün tstanbuUularm par,n. K Uİerinin ahnroasına karar veribnis. Demek ki, bundan »nr« h e . Itaizin p.nn«k izleri, Emnıyet MudütlUgünün raflanndaki dosyalan dolduracak. Artık bundan »onra, pobte parmak izi bulunanlardan kuşkulanmak şöyle dursun. belki .Po.ıs Müdüıliığünde benim de pannagım var. diye övünenlere tesadüf edebı Tedavüldeki para ANIL YAY1NEVİ r . KERVANSARAY Masalarınızı evvelden ayırtınız. Tel: 47 16 30 h"stalarının Anka3 sene evvel yaptıâı ra psikiyatri kliniğinde teşhir edilmiştir. n: Böyle akıl resimler bundan rrrt/iırs \h MERAL ÖZSÜT ile MF.HMED EMtN ÖZSÜT Nişanlandılar. İstanbul 10.4.1958 Miep, söze kanştı: .Gestapolar. aşağı yukarı yarım saattir evdeydiler. Menınuniyetle öğrendiğimi?.e göre, Bir aralık başka bir sivil polis içeri girerek köşedeki iskemleyi aldı ve Do^nbaıık. 6 milyun liralık seımayemasaya geçip oturdu. Bir kâğıdın ü sini 20 hıilyona iblâğ edecektir. zerine bir feyler yazdıktan sonra (1787?» yanındaki yeşil polise döndü: Sekiz kişilik bir araba hazırlayın! Yeşil polis tir selâm çaktı ve derhal dışan koştu. Biraz sonra yanında yeşil polis daha olduğu halde geldi: Çok kıymetli Emıiniz yerine getirilmiştir efendim! Sile büyüğümüz Izmir SaraçhaMasada oturan sivil polis ayağa kalk nesi sahibi. mcı tı ve polis şefine doğru ilerliyerek hum sordu: Her şey hazır mı efendim? Araba bekliyor. emrederseniz gide Hüsamettin lim! Polis sefi başını salladıktan Tanrıöven'in •onra Herr Frank'a döndü: Haydi vefatının « ncı çıkalım! Sekiz kişi bu emre sessizsenei devriyefi ce itaat etti. Onların gidişlerini seymünasebetile aziz ruhuna itrcdenvyordum. Merdivende ayak ses haf edilmek üleri duyuldu, sonra koridorda çiz zere 13 Nisan 1958 pjz :r günü, me gürüJtüleri yankılana yankılına ikindî namczını müteakıp. Beuzaklps'ı. Şoför motörü çalıştırdı, 8yazıtta Dibekü Camiinde. ehli raba önce Prinsengracht caddesinKur'an ve Mevlithanlardan, den aşdğı doğru hareket etti, biraz Hafız Zeki Altın. Hacı Hafıı sonra Gestapolarm karargâhmın Raif Bahrıycli ve Hafız Cafer bulunduğu Euterpe Straat istikaCcngiz tarafından Mevlidi Şer'.'. i:j«.t o'.'Jfacağından. akrame'mde yola çıktı. ba. dost ve din kardeşlerimizin •Kendimizi hürriyete kavuşmus teşrifleri r'ca olunur. silıi hissediyorduk> Eşl: Leman Tanrıövfn Frank'lar ve Van Daanların arka(17842) nndan Herr Kraler i!e Herr Koophuis de onları gizledikleri için Arttirıyor tahsis Sanayl Odası emrine mnaî klmyevl maddf ve mtrsucat boyası ithall için bir milyon 340 bin dolarlık tahsis yaDumıstır. Tahsis ICA Amerikan yardımlanna mahsub<n. ilgili sanayiciler arasında k..papitelerinr göre tevrl edilmek üzere yapılmıştır. TEŞEKKÜR BOyüğümüz sevgll annemiz ve kayınv;ıHdemiz MEVLÎD cenaze törpninde tpessüratımıza samimiyetle lştirak tden veya mektvıp. tclgraf. eve gelorek taziyette bulunan akraba vo doFtlanmıza teşekkürOsman Bolükbası ve Kasım lerimizin gazoteniz vasıtasile lblâğını rica ederiı. Giilek şehrimizde Heybeli allesl C. H. P. Gcn<:l Sekreteri Kasım Gülok VP C. M. P Genel Başkanı Osman Bölükbaşı dün şehrimize gelmislerdir Kony.i türcarından merhum peC. H. P. Genol Sekreteri Kasım derimir. GOlek bugün saat 11 30 da bir basın HASİP ŞENALP toplantısı yaparak son hâdiseler hakvp annemiz kında basına izahat verecpktir. MELEK HEYBELInin ÂYÎNİ RUHANİ Çok kıymetli e$im Enver Kulaç ve ortaklarından müteveffa ARAM ENFİYECtYAN'ın ölümünün kırkuıcı gününe rastlıyan 134195S pazar günü «aat 15.30 da Üaküdar Bağlarbaşı Ermeni mezariığındaki aile kabrisUrtında ruhuna dinî âyin yapılacağından arzu eden akraba ve dostlarırjın tesrifleri. Tşi Maria Efrodya Enfiyeciyan TEŞEKKÜR Çok sevgi'i ve kıymetli baba rrz. aiU büyüğümüz ÖLÜM Merhum Dnnanma Kumandanı ' Cihangirli Mehmet Pafa mahdumu. merhum Kcnan Paşa damadl, Suat Barazın z^vci, Maüke Murad El DaU h. Fahiıe Eldem. Nevin Safyurtlunun b^baları. Aslan, îsmct vc Eala Safyıırtlunun büyükbiıbalan. Murad El Dalch. Scdsd Lldem ve merhum Cihangir S;fvurtlrnun kayınpedcrlcri. I.utfiye öktoın. Münirc K T lıayın erıipti'lcri Yavuz Kumandsnlıgmdan mütekait 11 Nisan 938 cuma günü Hakkın rahni'tine k:ıvuşmu.ştur. Ceııazrsi 12 Nisan 95a cumartesi günil öğle narmzını müteakıp Te^vıkiye C:.miinden kaldırılarak Zincirlikuvi'.d'ki Asri .mezarlığa dcfnrdikcektir. O.'le^.k göndcriirr.omesi rica olunur MEVLİD iSaat 21:50 da Utanbul «adyosunda BU AK$AM ruhlanna ithaf edilmek üzere 13.4.958 Amerikadan ithal edüecçk olan 250 pazar günü LâİPİi Camiinde öğle naHafız Zekt Aîtın. müteakıp bin ton yumuşak buğdayın 20 bin mazını Kerim ör.bakn. Hafız Rifat Hafız tonluk ilk partlsl gclecek "ayın OIİR Gür«e^ tarafından Dusban ErcOment lanna doğru memieketimize gelecek Demlrerin istirakile Mevlit okunatir. cağından akraba. dost ve arzu buyuranlann teşriflpri rica olunur. KSzını Şenalp Amerikadan 20 bin ton yumuşak bıığday geliyor FATM\ ŞENALP vefatı doliyiFİlt cenaze mcra»imin» istirak eden. evimize bizzat gelorek dcrin acımızı paylaşan. telefon. telgraf ve mektup ile bu kederli günümüzde bızleri teselliye ugraşan. bilcümlc. akraba, doft ve meslekd?flarınr. ayrı ayn teşekküre te'efiirümüz mâni olduğundan. bu hususa muhterrm gızctrnizin tavassutunu ric ederiz. Ailr = Dr. MEHMED KÂMIL BERK'in RASİH BARAZ NİSAN 12 RAMAZAN 22 tklndl | o • S c I 5 n 9 • | 5.ÎP"12.15 15.57 '18.45 20.21 |10.41| 5.31 j 9.13 1200 11.36 (Şe hzadebaşı) 3.40 8.55 PUAN BıLGl YAPISI PROGRAMI gittik, döndük. Ve bu bahis burada bu kadarl» kapandı zarmettim. Aldanmışım. Gece erken yatmak niyetindeydim. ÇÜT.kü her gece oturma odası sohbetlerinde kendimizi unutup bire, ikiye kadar uykusuz kalıyonız. «0^•un bozanhk etme!» diye Türkânla Süîeyman asıldılarsa da dinlemedim. Saat onda odama çıktım. Soyur.dum, yatağıma girmiştim ki kapıya vuruldu. Türkânm seslen diğini duydum: Geleyim de biraz çene çalalım. Olur mu? Girdi odama... Kan'Oİamın ayak ucuna ilişti. Ürkek ve mütereddid bir hali vardı. Bir şeyler söylemek istediğini, cümlelerini tasarladığını anladım, Kötü bir his yüreğim* çöktü. MEVLİD Sevgili babamız ZİYA CECAN'm Müsterilerine 18<24 Agrandijman Hediy* Veriyor öptüğünü, mukavemet etmediğiım bile l\ırhana anlatacak... Hayır, asla... Sana »öz vermedim, dedim. Ve çok rica ederim, Celâl, kimseye bir şey bahsetme. Sesiir.de yalvarış vardl. Celâl birder.bire sinirıendi: Kimseyi derken kimi kasdettin? Birini kasdetmedim... Herkesi kasdettim. Ve ısranmı tevile çalıştım: Daha dayimm mezarma konulan çelenkler bile solmamıştır. Bizim böyle şeyler düşünmemiz bile ayıb. Bu sözlerimle yüzünün g«rgin ifadesi silindi: Sen üzülme... Tek sen üzülme... Elbette söylemem... Zaten «öz bile vermediğine gör» söylen»cek ne var ki? dedi. Beykoza kadar uzandık r« hava karaıırken eve döndük. Cok heyecanhydım, belki heyecandan, belki hakikaten otomobil gezintisinin tesirile yüzüme kar. gelmişti. Kendim de hissediyorum Yüzüm ya'nıyordu. Bu hal, Turhanın dikkatinden kaçrr.amış. Sofrada dikksti üzerime çeldi: Bundan sonra ısrarla evde kapsnma, Leylâ dedi. Bugün biraz dolsştınız, yüzüne renk geldi, Türkân, sordu: Nereye gittin, Leylâ? Celâl, eevab verdi: Otomolıüle Beykoza kadar ıımımHmtmMiıı CUMHURİYET'in üciinci) olev f Tefrikası: 35 âzan:NİHAl KÂRAMAGRAU O. devam ediyordu: ] mi? Diye düşünüyordum. Romen Bilser. ne kadar mesud olaca tik hayal'ere kapılıyordum: Ben, ğız. B2iı, muğlak olmıyan bir ada Celâlle evleneceğim. İçin İçin, Turhanı sevmeğe devam edeceğim. Aymım. Dolambaçlı lâflar söylemeğe nı çatı altında birbirimize yakın, iaalışık değilim... Belki beni çapkm kat hakikatte ayla dünya kadar diye tanıtmışlardır. Hakikatte öybirbirimizden uzak, bütün örr'ür le... Kadrcılarîa alış verişim kısa boyu beraber yaşayacağız. Aynı rabıtalardan ibaretti Şimdiye ka çatı altında ihtiyarlıyacağız. C.eîâle dar hiç bir kadmla ciddî alâkalan h'.slerimi sezdirmiyeceğim. Onu mes madını. Manevî hürriyetimi ilk defa ud etmek için çjbalavacağım. Her sen elimden aldm. Bu halimi yadır İTisan mutlaka aşk izdivacı mı yagsyorum. Ama kendimi senin ba par? Benim gibi evlenen yok muğmdsn bir türlü kurtaramıyoıum. dur? Sonra insanın hayat arkadaşıSana bağlandım... Ne yapayım? nı mesud görmek, mesud olmak Bana bir akıl öğret. Deli âşık gibi kadar önemli değil midir? başımı alıp diyar diyar gideyim Bıır.lan düşünürken birdenbire mi?... Nasıl oyahnayım? Nasıl a akhma geldi. Celâlin gözlsrini aravunayım? Seni nasıl unutayjm? dım: Ser.siz nasıl yaşayayım? Bir çare Türkânı hesaba katmıyor nrusinı göster. sun, Celâl? Bans öyle geiir ki, Tür O bunlan söylerkcn ben Turhanı an seni seviyor. düşünüyordum. Bu söz'.eri o bana Celâl. güldü: söyleseydi... Fakat söylemiyor iş Türkân beni elbette sever te... Benimkisi karşıhk (jörmiyen Ama, arkadaşça... Berim onu sevbir alâka... Peki öyle ise, Turhanı diğim gibi... Türkânla aşağı yukan •evmem Celâlle evlenmeme mâni beraber yetiştik. Aramızda gönül meselesi hiç bahis mevzuu olmadı. c Belki hakkı var. Benimkisi vehim!» diye düşündüm. Celâlin elini tuttum: Bütün iyi hislerimle sana bağllyım, dedi. Fakat bana biraz müsaade et. ZihT.im durulsun. O zaman bu mevzuu yeniden konuşuruz. Bu sözlerini vaid sayıyorum, dedi. Dudaklarımdan fırlayıverdi: Elbette vaid. dedim. GözJerinin içi gültlü. Bulutlan siyrılmış gökyüzüne benzedi gözleri... Koîu'fiu omuzuma doladı. Masıl ildu bilmiyorum. dudaklarıma eğildiğini gördüm... Gozlerimi yumdum. « Büıün bir hayat boyu bu böy le olacak diye düşündüm Celâlin mahremiyetinde iken hep Türhanı sayıklayacağım. Kafamın içinde hep onun hayalini göreceğim.» Peki, bir bakıma bu da narrmssuzluk sayılmaz mı, Belkıscığım. Manevî ihanet, maddî ihanet kadar ağir bir cürüm değil midir? İnsan vicd'n azabı çekmez mi. dersin? Beni öprredin ama. öpüşüme teveVküüe katlandın... Bu kadarı ben:Ti için kâfi, dedi•Elirni tuttıı, yanağına götürdü Yüzü ates pihi yanıvordu. Aramız'ia niş=nl?ma sayayım m! kendimizi. Leylâ? dedi. Aklıma geliveren bir fikirle ye rimrlen sıçradım: Celâl, belki benl (Alimzadr) ' aziz ruhuna ithaf edilmek üzere 13 ! Nisan 195S pazar günü ögle namazıInı müteakıp Kadıköy Osmanağa Ca! miinde Kfz. Esat Cerede, Hfz. Kâni Türkân, yorganiın üstünden diz Karaca Büyükada Camiî Iraanıı 1: Fevzi Mısrî ve Osmanağa Camii lerimi okşayarak: imamı Hnoı Kafız Dursun tarafından akraba. dost ve Sana bir itirafta bulunacağım, okunacak Mevlidi arzu eden bütün dindaşlarımızın dedi. Beni tanıdığm k'adar tanıdın, (17863) teşriflerinl rica ederiz. Leylâ... Her halde içinden paaarEvlâtlan Iıklı, başka türlü düşünen. başka türlü k(?r.uşan bir insan olmadığıÖLÜM mı anlamışsmızdır. Mesele şu, karBay ve Eayan Jak S. Papo, Bay ve deşim: Celâl, son zamanlarda seBavan Mişa Binyaminoğlu ve çoninle çok alâkadar görünüyor. Secukları. anneleri, kayınvalidelert büyük anreleri. teyzelerl ve akni"n ona karşı ancak mur.abbet bes rabaları olar lediğini, hislerinin arkadaşlık huDul Bayan dudunu asmadlğını biliyorum. FaFOKTÜNE ABORESİ'nin kat Celâide bir değişiklik var. Öyvefat ettiğini ve cenaze merasimi. le deği'. mi? Sen de farkındasın nin pazar günü 13 nisan 1958 saat 13 t» Büyük Hendek Neve Şalom değil mi? Evet mi? S'.nagoeunda icra olunacagı t«es Svet, dtdimsürle bildirilir. (Arluun rar) IUHÇ BfARPLAKt PROF. NIMBÜS'ün MACEKALAR1:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear