24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
&Lİİ CUMHUKİYET Tomntus ı9SS Cumhuriyet Cumhuriyetı Cumhuriyet Dtiıtkti Transfer Purgundu! F. Bahçeli Fâhir. Beykoz ile anlaşamadı. Emniyetli Doğan Adalet Kulübüne transfer oldu Transfer ayının en son günlerin dar yükselen Elektriğin gencîesme den birisi olmasına rağmen dün yoiuna gıttiğı anlaşılmaktadır. transfer pazarı fazla harareti: geçBeşiktash Şaban Yeşildirekte Beşiktaş kulübü, bu transfer mev Fenerbahçeli Fahir, Beykazla siminde iki oyuncusunu satışa çıanlaşamadı karmıştı. Bunlar Şaban ve kaleci Fenerbahçeli idareciler tranrfer Ergün idıler. Ergün geçen gün Aayının başmda forvet Fahirıa bon daletle anlaşmıştı. Şaban ise dün servisini arzusu üzerine Beykoz ku Yeşildirek idarecilerile anlasarak lübüne vermişlerdi. Dün haber al Yeşildireğe transfer olmuştur. Diğer transferler dığımıza göre, Fahır, kendisine istenen şartlar sağlanmadığı :çin Bey Emniyet, geçen sezon takımda koz kulübü ile anlaşamamısttr. yer alan oyuncuları bir taraftan elinden çıkanrken kadrosuna genc Emniyetli Doğan Adale'te! Vefa kulübü ile anlaştıği söyle oyuncular ithal etmektedir. nen Emniyetin santrhafı eskı üaDün Yeşildirekli kaleci Yaşar latasarayh Doğan Koloğlunun dün da Emnıyetle anlaşmıştır. Adalet kulübü ile anlaştığı TiylenBundan baska, halen Karagücünde oynıyan İstanbulsporlu Yınitaz tiler arasındadır. Halen aldığımız malumata göre Gürfırat, Beyoğlusporlu Nevrjz Arii Adalet, Doğan için Emniyete 8000 Güven Yeşildireğe, Vefadan lira verecek, Doğana da transfer üc Topçu ve Taksimden Sabri Doğrugiden Gediknasava eirm'slerdir. reti olarak 6000 lira ödıyecektir. Kendisi ile konuştugumuz Emniyetli bir idareci: «Kim fazla ücret öderse Doğanı o kulübe vereceğiz» demişür. Fenerbahce iki yüfrücü aldı Dün, hiç bir kulube henüz kayMemleketimızde herhagi bir dolmamış Altan ve Erol ismınde sporun kalkmması için iki eskı iki yüzucü Fenerbahçeye girmışlerspor yuvasının Fenerbahçe ve Gadir. latasarayın rekabetinin şart olduğu Üç Vefalı basketbolcu bugün herkes tarafından kabul T. Üniversitede Basketbol piyasası dün birden edilmiş bjr hakikattir. Bunun en hızlanmış, Fenerbahçenin Baturalpı canlı misalj bir kaç yıl öncesine almasından sonra üç basketbolcu kadar adı duyulmıyan bugünün birden kulüb değiştirmişlerdır. Ve revaçta sporu basketboldur. Bu falı basketbolculardan Mete Ergin. hususu ve Türk boksunu kalkınSamim Öztek, Oktav Tükel dün dırmayı gözonünde tutan Fener Teknik Üniversiteye geçnvs. ve bahçe idare heyeti dün toplanarak muamelelerini tamamlamışlardır. çok mühim bir karar aldı. Bılindıği gibi, Teknik Ünıversite Fenerbahçenin boks şubesi açrna^ gecen sezon, kümesin n en muvafsma dair olan bu karann arkasında fak takımı idi. Son yapılan üniversiteler ve yüksek okullar arası bas bütün boks piyasasını altüst edeketbol turnuvasında en iyi dereceyi cek, hepsi defalarca milll olmuş. Türkiye şampiyonu olmuj boksöralmıştı. Ümid Elektrikte... lerin isimleri var. Beyoğluspor genc kalecisi Ümid, Transfer ayıntn bu en son gündün Elektrik kulübü ile anlaşmış lerinde objektifleri dolduracak bu tır. Geçen sezon yaşlı, fakat klâs resimler boks sevenlerin pek yaoyuncularla İstanbul ikinciliğıne ka kmdan tanıdığı simalardır. f~ <^ I Prenses Margareth'in Sevgîlisi I I Peter Tovnsendln Hikâyesi I « Bizdeki yarış » tioleri Yazan: Özcan Özyemişçt Dedikodulara son verme devresi ipucu yakalamış gibi uzun bir maka!e neşretmişti. Bir kaç ay önce, film organizatörleri Townsend'i bir filmin a;ıh| gecesine davet ettiler. Townsend'ın bu daveti kabul etmesi üzerine »e farethaneye iki kişilik bilet gönderildi. Maamafih, sefarethane kâtib lerinden birı, Townsend'in ysnında bir kadınla gittiği takdirde çesidli dedikodulara yol açılacağını belirterek üçüncü bir bilet rica etti. Brukseldeki bır kaç aylık sıkıntıh bir devirden sonra, Townsend boj zamanlarını at yarışlanna ayırmağa karar verdi. Derken, mütehassu bır jokey olup çlktı. O, at yarışlan Brükselde moda olduğu için değil, atlarl çok sevdigi için müsabakalarla çok alâkadardır. Hava fena ve karlı olduğu zamanlar dahi, herkes sıcacık evinde otururken, o şafakta kalkıp, seyUlcrin yanına gdiyor ve atlar hakkında bir çok şey sorup öğreniyordu. Nihayet bu senenin 6 mart günO, Londranın pazar gazetelerinden biri, Prenses Margaret hakkında bır makale neşretti. Hava atajesi, gazeteyi evinden bir kaç metre ileridekl parkta okuduktan sonra konu;mağa başladı. Artık dıli çözülmüştü. Bütün dünya gazete muhabirlerl Brüksele akm ettiler: Bunu takib eden bir kaç gün içerisinde, Tovvnsend, her sabah gazetecilerin sorduklan sualler* cevab veriyordu. Maamafih, bu konusma başladığl gibi. âniden nihayete erdi. Townsend tekrar inriva hayatına çekildL Pey seyrek dışan çıkıyordu. Bu susma ve Prenseri korurcanna verilen c^vablar ne zamana kadar devam edecek? Herhalde, Maraaret'in resmen konuşacagı gün» kadar. Barselonadaki Türkiye Mısır Basketbol maç ında iki takım kaptanları Turan ve MonUser î f \ Kttrek Yarışlan Ağır bir tekne son . Bsrselonada yapılan ikinei Akdenız oyunları günü İspanyollann çok bol olan milli bayramlanndan birınde 25 temmuz pazartesi gunu tttahsllî saatle 20.30 da Türkıye sa atile 21.30 da kapanmıştır. Üçüncüsünün 1959 yılında Beyrut i ta yapılması kararlaştırılmış alan j Akdeniz oyunlarının ıkincismde ka j tridığunız beş branşta aldığımız dereceleri birer birer gözden geçıre Ihn. Kiirek lkinci Akdeniz Oyunlannın kfl ; rek müsabakalan 17 temmuz pazar günü Barselona limanı içinde yapıl di. Dört tek yarışma sast 17 de başlandı. Sırasıle Yunanistan, Fransa, Mısır, Türkiye, İtalya, İspanyanm katıştıih bu müsabakada İtalya 6, 46, 4 ile birınci Yunanistan 6, 49, 4 ile ıkinci, Fransa, 6, 56, 9 ile üçunCÜ, tspanya 7, 01, 9 ile dördüncü, «Teoman, Ahmed, Orhan, Ali, püngör'den» müteşekkil Türk takı F. Bahçe boks şubesi açıyor ile yarışa giren Tonguç, yarışı 500 metre içinde kaybetti mı 7, 10 ile beşinci, Mısır 7, 12, 1 Türkiye, Fransa girdiler. 1500 metile altıncı olmuşlardır. re başta gıden Tonguç teknesinin Bu yanşta, Orhanın 39.5 ateşle ağulığı yüzünden birinciliği tam jer alması 1000 metre başta gıden I 500 metrede Fransız Butel'e kaptır ekıbimizin üç yanlış kürek atması ! dı. Butel 7, 37, 3 ile birinci Tonguç yüzünden daha iyi bır derece yap | 7, 46, 5 ile ıkinci, Mısırlı Camil 8, masına en^e! teşkıl etmıştir. Mama 05, 9 ile üçüncü oldular. İspanyol fı tekne farkı da yanşta büjuk ıOİ yarışı terk ettı. Bu suretle kürekte oynamıştır. Tek çıitede Tonguç Is ılk defa bayrağımızı şeref dıreğine panyoilardan tedarık ettıği tekne çektırmek ve gumüş madalya kai!e yarışa gırdı. Saat 18 de yapılan zanmak şerefi Tonguça nasıb oldu. Haluk SAN bu yarışa sırasile İspanya, Mısır, Seyir halinde piratlar Ikinci Akdeniz oyunları usnısmî puaıt 1 Fransa 25 puan; 2 İtalya 16 ilâ 26 temmuz günleri arasında İspanyanm Barselon şehrinde 18 puan; 3 İspanya 7 puan; 4 japılan ıkinci Akdeniz oyunlannın Yunanistan 6 puan; 5 Turkiye 3 puan cetvelı ilân edılmi^tır. Bu cet puan; 6 Mısır 1 puan. Rugbi: vele gore; ık ncı Akdeniz oyun.a1 Fransa 5 puan; 2 İtalya rında derece alan milletler şunlar3 puan; 3 İspanya 1 puan. dır: Yelken: Atletiztn: 1 İtalya 15 puan; 2 Fransa 1 Fransa 88 puan; 2 İtaha 59 puan; 3 Yunanistan 21 puan; 7 puan; 3 ispanya 5 puan. Yüzme ve sutopu: 4 Mısır 19 pusn; 5 Turkıye 13 1 Fransa 57 puan; 2 İtalya puan; 6 ispanya 11 puan. 20 puan; 3 Mısır 12 puan; 4 Atıcılık: 1 Frana» 34puan; 2 İtalya bpanya 8 puan. Umıımî tasnifte ise: 19 puan: 3 ispanya 11 puan; 4 Fransada yapılan enternasyonal Yunanistan 6 puan; 5 Mısır 4 1 Fransa 321 puan 2 İtalya 253 puan "' voleybol turnuvasma katılan Gala puan. 3 İspanya 123 puan tasaray voleybol ekipi bılindı°j giBasketbol: 4 Mıır 107 puan bı; hırnuva üçüncüsü olmuştu. 1 İspanya 5 puan; 2 İtalya 5 Türkiye 52 puan Belgradda yapılan «Bclgrad hır 3 puan; 3 Yunanisatn 1 puan; 6 Yunanistan 35 pua» nuvası» nda İstanbulu temsil eden 4 Mısır; 5 Fransa; 6 Tür7 Lübnan 5 puan. san kırmızılılar turnuva ikinciüğıni kiye; 7 Lübnan; 8 Suriye. Monako ve Malta puan alamaBinicilik: kazanmışlardır. San kırtnızılılar 1 ispanya 8 puan; 2 İtalya mışlardır yakında yurda donueceklerdir. 6 puan; 3 Fıansa 3 puan. Lig maçlan ile ilgili bir Büiklet: 1 İtalya 14 puan; 2 Fransa toplantı 3 puan; 3 İspanya 1 puan. 195356 yık futbol lig maçlannı Boks: tanzıme memur komite 34 ağustos 1 İtalya 25 puan; 2 Fransa giınlen saat 18 de bölgede toplana24 puan; 3 İspanja 23 puan; 4 ! caktır. Bütün kulüblerın temsilciMısır 18 puan. leri seçimlere iştirak edeceklerdir. Eskrim: 1 Fransa 27 puan; 2 İtalya 24 puan; 3 Mısır 18 puan. Futbol: 1 Mısır 5 puan; 2 Ispanyd 3 puan; 3 Frarua 1 puan. Gureş: 1 Türkiye 31 puan; 2 İtalya 18 puan; 3 Mısır 9 puan; 4 Fransa 8 puan; 5 Lübnan 5 puan; 6 Yunanistan 1 puan. Hokev (çimen): Helsinkî 28 (A P ) Macar 1 Ispanya 5 puan; 2 Mısır atleti Sandor îharoz bugün 3 puan, 3 Fransa 1 puan. burada yaptığı 1500 metrelik Hokey (Patenli): bir koşuda 3 dakika 40,8 sa1 İtalya 5 puan, 2 İspanya 3 nivede yeni bir dünya rekoru puan: 3 Fransa 1 puan. tesıs etmiştir. Jimnastik: Eskı rekor 3 dakika 41,8 sa1 Fransa 37 puan; 2 Mısır ŞAMPİYON ATLAY1CI Kule niye i!e Avustralvalı koşueu S3 puan. 3 ispanya 32 puan; atlama musabakalannda birincılık John Landv've aiddi kazanan Modasporlu atlayıcı Türel 4 İtalya 24 puan. Kurek: Aygun Tenis Ping Pong ihlilâfı Tetıis federasyonundaki Ping Pong ihtilâh bugün ve yarın Ankarada yapılacak toplantı ile hal yoluna gırecektir. Bılindıği gıbi tenıs federasyonunda üç komite vardır. Dun şehrimizde toplanan alâkalılar, Ankarada görüşülmek üzere bır tasaıl hazırlamışlardır. Bu tasaııda federasyonun tek olması ve bir pıngpongcunun aza olarak bulunması kabul ed'lmiş. Müşavcre ve hakem heyetlerınin ayrı ayrı olması karar laştırılmıştır. Ankarada yapılacak toplantıda istanbulu Hasan Akere ve Semih Gıridlıoğlu temsil edecek lerdir. G. Saray, Belgrad iurnuvasında ikinci Vefa dün antrenman yaptı Profesyon«l takımlann içinde ilk olarak Vefa dün saat 17 de vaptığı antrenmanla sezonu açmıştır. Antrenör Gıovani idaresinde 40 ı mütecaviz futbolcu dün Vefa stadır.da antrenman yapmıştır. Vefalı Memleketünizde uzun senler em salsiz bır ıhmal ve anlayışsızlığın kurbanı olan yelken sporunda, son senelerdeki kalklnma apaçık bir gerçektir. Üç sene öncesine kadar şarpi tek sınıfımızken, bugün dragon, pırat ve snayp tiplerinin ilâvesile yelkencilerımiz 4 sınıfta yarısmak <mkâmnı bulmaktadırlar. Bu dört sınıf da beynelmileldir ve «vsafı •şağıdadır: Dragon: B zdeki tiplerm en büyüğüdür. Sınıi işareti (D) dir. Boyu 9 metOrdular atletizm şampiyo re, eni 1 96. çektıği su 1 20, safrası 1 tondur. Yarım kamaralıdır. 15 90 nasına katılan Fransız metrekarelik bir markoni ana yelken ve azam! 1070 metrekare olan takımı floğu ile 26 60 metrekare tutarınParis 28 (T HA.) 3031 afusda yelkenı vardır. Ayrıca pupa ve tos günleri Atinada yapılacak jr apazlama seyrinde kullanılan 23.60 dulararası atletizm müsabakalarına metrekarelik bir balonu vardır katılacak Fransız takımı seçilmı» Üç kişılık bir ekip tarafından kulve bugün uçakla hareket etmıştir. lanılır. Fransız ordu atletizm takımı şöyle tertib edilmiştir: Sınıf işareti (12) dir. Boyu 5.99 100 m. Lisenko, Haseman; 200 metre eni 1 43 metredir. Salma orr Galant, Pustoc; 400 m. Degas, murgalıdır. Yarım güvertesı vardır Bresson; 800 m. Chatehn; 1500 m Yelkeni: bır ana ve bir floktan ibarettu. Tutarı 12 metrekaredir tki Fonquenelle; 5000 m. Labidy; 110 kişilik bır ekip tarafından kullanım engelli Naude, Ledroux; 400 m hr. ens^l'i Mange; yüksek atlama LePirat: gechenec; uzun atlama Bemal; üç Sınıf işareti baltadır. Bovu 5 adım Wılliams; disk ve çekiç metre. eni 1 61 metredir. Salma c ™ murgahdır ve yarım güvertesi /arBonsky. dır. Yelkeni; bır markoni ana yelken ve bır floktan ibaret olup tutarı 10 metrekaredır. İki kışılık ekip tarafından kullanılır. Snayp: Sınıf ışareti, uçan bir kuştur. Boidarecilerin de takib ettiği antrenmanda koşu ve kültürfızıği mu»e yu 4 62 metre, eni 152 metredir. akıb top kontrolu yapılmış sonra Salma omurgalı olup 4/3 güverteantrenör altı kaleci ile tek tek alâ" lıdir. Tutarı 9 82 metrekare olan kadar olmuştur. Antrenman bir bir markoni ana yelken ile bır ! floktan müteşekkil yelkeni vardır. saat sürmüştür. İki kişıhk bir tiptir. 15 temmuz 953 günü öğleye doğru, Manş denizini geçen bir gemide, uzun boylu ve yakıgıklı bır adam duruyordu. Gemi Fransız sahiline yaklaştı. Yakışıkh adam gümrüğe doğru iler iedi ve kartını gösterdi: Peter Wooldrıdge Townsend, ya?: 38, adres: Clarence House. Townsend, kendisini yeni vazifesine götürecek olan arabaya doğru ilerledi. Birden bır fleş çaktı. Sonra, bir gazeteci otomobile yaklaştı. Townsend motörii işletti ve özür di İedi: Affedersiniz, söyliyecek bir şeyim yok. Fakat gazeteci otomobilin kapısından ayrılmıyordu. Peter Townsend, başını pencereden çıkartarak şunlan söyledi: Acaba sizden bir ricada bulunsam bana yardım eder misiniz? Brüksel yolu hangisidir? İki buçuk saat sonra, yeni Brüksel Hava ataşesi, Belaçika merkezindekı İngiliz sefarethanesmın kapısından iceri giriyordu. Kapının önünde gazeteci doluydu, üstelik her zamanki iki pol s sayısı 20 ye çıka>!İmıştır. İkişer ikişer merdivenlere tırmanan Townsend, h.çbir şey söylemeden yukan kata geldi. Herkes onu görmek, herkes onun la konuşmak istiyordu. Sefarethanenin içerisinde Townsend, gazetecilere karşı etrahnın diplomatlarla çevrilmiş olduğunu gördü. Townsend Brüksele geldiği ilk günler, apartımamna donmek için, etraftan kalabalığın çekılmesini. dğle ve akşam yemeği vakitlerinin gclmesini istiyor, hattâ, çoğu defa arka kapıdan sıvışmak zorunda kalıyordu. Üç gün içerisinde, onu yemeğe, kokteyl partilerine davet eder mahiyette yüzden fazla kart aldı. Brükselde çok sık kokteyl partileri verılir. Townsend, bu partilere davet edilenlerin basına geliyordu. Ama o iştirak ettiği ilk partide pek çok kimseyi saşırtmıştı. Britanya sefınnin kızkardeşınin verdığı partıyi yarıda bırakıp gitmişti. Brükselde herkesin gözünden "izak bır hayat sürüyordtu. Yalnız bir kaç arkadaşı telefon numarasını biliyordu. Maamafıh, her nasıisa telefon numarasını öğrenmiş btri kenöis ni aradığı zaman, sesini değıştirmek suretile yanhş numara çevirdiklerini söyluyordu. Hele kadınlarla kat'iyyen arkadasjık etmiyordu. Çunkü, derhal dünya basinı alâkayı onun iızerıne cekiyordu. Meşhur fılm yıldızı Grace Kelly ile bir ziyafette bıraz samımıce ahpablık etmesi onun gazetelerın baş sayfalarını işgal etmesine «sebeb olmuştu. Hele at merakllsı Kontes Alvma ile bir kulübde konuşma haberi üzerine Amerikan gazetelerinden bıri, çok mühım bir nbs Nurcihan KESİM Necdct Akturk ismınde bir aahıs < n W Muadelumumılıle bir dilekçc 11* müracat cderek (A ) lsmındc bir kadının uzun zamondanberı kendıtini rahatsız «t tıiini lddia «tmi| davaeı oldufunu bildırerek gereken muaroelenln yap.lmaJinı [«temlştlr DıVkçe İkind SiA» MüdflrlUtUn* ro'lanarak (A.) hakkında takibata b*|lanmıstır. Bir erkek, bir kadın tarafından rahatstz edildiçi iddiasile Savcılığa başvurdu Türkiye tsrael arasında hususî bir vapur servisi Haylaya jefer yapmakta olan "Kad««» veya «Aksu* vapuru ila tsracl^^fidlp >cHt ytlcular İçin husuıl Wr nrvim ıhaas »dılmıştır Yolcular Telâvıv'in layfiyeri «lın Herzlia da Shoron otellnde kalacak T* Israflın tanhl. turistık yerlerinl gaze«klerdir S«vahatın programı harır» lanmak uzercdır. Doviı alınmadan doSnıdan doğruya Türk parası mukabill temin edilecrk bu seyahatin ra{bet gorrceği umulmaktadır. 1500 metre <üinva rekoru kırıldı 1 tstanbul Gazefeciler Cemiyetine aid Ankara Caddesinde ada (291), parsel (20) numarah yerde (Eski Halkevi binası) restorasyon ve tâdilât işi tekJJf alma auretile eksiltmeye çıkanlnnştır. 2 İhale 15.8 95") pazartesi gün ve saat 17.30 da Ankara caddesi Gazeteciler Cemiyeti binasında yapılacaktır. 3 Bu işe iştirak etmek için alâkdarların ihale günUnden üç gün evvelıne kadar cemiyet bürosuna müracaat ederek yeterlik belgelerini almalan şarttır. 4 Bu işe aid ihale evrakı 5 8.955 cuma gününden itibaren 30 (otuz TL.) T. lira bedel mukabili Ankara Caddesindeki cemiyet merkez binasından temin edilebilir. 5 Teklif mektubları 15.8.955 pazartesi günü saat 17.30 a kadar İstanbul Gazeteciler Cemiyeti binasma makbuz mukabili teslim edilecektir. 6 Müteahhide 60000 00 (altmış bin) T. Lirası avans verilecektir. 7 Postadaki vaki gecikmelcr nazarı itibare almmıyacaktır. 8 Muvakkat teıninat 30000.00 (otuz bin TL.) T. Lirasıdır. 9 tstanbul Gazeteciler Cemiyeti ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. İSTANBUL BASIN SARAYI EKSİLTME ÎLÂNI Şarpi sınıfına mensup önünde ayakta duruyor, kasketini geriye itmiş, galiba kadına yılışı yordu. Garson, Charlotte'un yanına yaklaştı, ne istediğini sordu: Bır kahve, bir de hokka, kalem... Mektubu, hâlâ, eldivenli elinde tutuvordu. Kalbı hızlı hızlı atı yordu. Hemen oracığa yıgılıvere cekmıs gıbı geliyordu. O zaman, yerden kaldırıp evine götürecek lerdi, elindeki mektubla beraber... Bu aklına gelince: «Adam sende! Ne olursa olsun, vız gelir!» diye düşündü. Bumburuşuk hale gelen mektubu masanm üstüne bastırdı, elinin tersile düzeltti, başmda ne kadar aklı kalabildiyse onu zor'ıyarak bir kere daha okumağa koyuldu... Bu Jacques, galiba akhnı kaçırmıştı! Gel, diyordu, onu çağırıyordu. Yoksa, artık bu iş bitmiştir, diyordu, öleceğini söylüyordu. Garson kahveyi getirdi. Siyah mu?ambadan bir yazı altlığı ile bir hokka, bir de kalem getirmişti... Bunlan masanın üstüne ıtina ile yerleştirmeğe koyuldu. Dazlak, so îuk benizli, feci şekilde sarkık yanakh ihtiyar bir adamdı. Charlotte, içi sıkılarak: Oldu, teşekkür ederim, dedi. Siz bırakın. ben düzeltirim. Adam. arkası fazla bol. sarkık pantalonu ile, ayakl<ınn] süruyerek uzaklastıktan sonra, n» diye mektub yazmağa kalktığını düşündü... tekneler bir yanşta yerinden kımıldadı. Kasadaki ka dınla cilveleşen askerın çok çirkin bir sesi vardı; Cırlak, keskin bir ses; kasadar kadm gülüyordu, mes'uddular!. Kadın: Haydi canım, siz bunlan bas kasına anlatın! diyordu, Asker: Yemin ederim! diye eevab veriyordu. İspati da ju ki, kaynım, boynuz taktığının farkma vannca, Cambrai'ye donmek istedi. iyi aına, Cambrai'de ne yapacaktı? O otuz beş kâğıddan dolayı! E, bu olur şey değil, vallahi! Charlotte doğıuldu, bir yudum kahve daha aldı, şeker koymağı bile akıl etmediğini gördü, kalktı, telefona gittı. Telefon kulübesinin kapısını çekti, santraldan kendi evinin numarasını istedi. Telefonu Maurice açtı Charlotte: Sen misin? diye sordu. Evet, benim... Ne yapıyorsun, kuzum? Neredesin? Saat on ıkiyi yırmi geçiyor... Dinle bak, öğle yemeğine gelmiyeceğim. Fernande'dayım. Bir parça keyifsiz. Kocası da burada yok. Kal da bana arkadaşlık et, dedi. Ne saçmalıyorsun a canım? Neredesin' Söyluyorum ya, Femande'dayim... Hangi Fernande? Charlotte, az kaldı: cAmı da yap tın ha! Elli tane Fernande yok ya tanıdığım! Fernande işte! Fernande Ponthient!» diyecekti. Birden, bulanık kafasile hatırladı: Ponthıerxler, o gün öğle yemeğine eve geleceklerdi. Yok yok, şaka ediyorum, dedi. Şimdi geliyorum. Printemps ma ğazasına uğradım, biraz dolaştım... Ponthıerx'ler geldiler mi? Bir saattenberi buradalar! Sen ne yapıyorsun? Neydi o telefonda söylediğin saçmalar? Bir şey değil... Anlatınm. Hay di, şimdilık Allahaısmarladık... Telefonu kapadı. Biran, dirsekleri telefon rafına dayah, durdu. Elini alnında dolaştırdı, şapkasını geriye itti. Kıskıvrak bağh bulunduğu bütün bu zin cirlere, kendisini yalan söylemeğe mecbur eden, sabahtan akşama kaHar her dakika peşinde dolaşan bütün bu insanlara, kinle, gayzla diş biledi. Sonra şapkasını iyi kdtü düzeltti, kulübeden çıktı. Kasadar kadınla konuşan asker gitmişti, dama oynıyan adamlar, bir parti tamamlamışlardı. Mağlub taraf kaşlarını çatmt?, yenilmesine sebeb olan aynı oyunla karşısmdakine mukabeleye yelteniyordu. Galib eelen ovuncu, Svünmcğe lüzum görmeden, iri itarnından dolayı bacaklarını ayrık *.u tarak, bira içiyordu Charlotte yerine döndü, çantasından beş frank çıkardı, masanin üstüne attı. Garson, geldi, paranın üstünü vermek istedi. Charlotte, kalsın demek zah metine bile gırmeden, eldivenl?rini orada unutarak. çıkıp gitti. XIU Gontrain'le Penthierx, iktisadi ve malî durumu münakaşa ediyorlar, bir yandan kahvelerıni içerken, bir yandan da hükumetin bu işin içinden nasıl çıkacağını konuşuyor lardı. Ponthıerx, koca kafalı, yusyuvarlak, bıdık bir adamdı; her mevzuda, sanki okumadığı, gormedîği şey kalmamış, dünyaya bin defa gelip gitmiş gibi, kendine güvenerek, demir gibi kat'î bir lisanla konuşup hükümler verirdi. Her seyden evvel rahatmı seven Maurice ise herkesin h'krini kabul e divermck taraftan idi. Ponthient, kahve fincanını şöminenin kenanna bırakmıştı. Konusa konuşa, kısacık kollarıle sert hareketler yapa yapa, salonda bir aşağı, bir yuan dolaşıyor, arasıra, çominenin yanına gelip bir yudum kahve içiyordu Maurice, geniş, yumuşak, bodur bir koltuğa rahatça yerleşmiş, yanıbaşmdaki kücük ma sanın üstüne, kahve fincanile bir de sigara tablası koymuştu. Ponthierx anlatıyordu. Bu hayvanlann anlamadıklari sey şu: Müstehlikin satın alma kud retini ne kadar çoğaltırsamî, dolayısile, istihlâk maddelerinin fiaö arüyor Neticede. bir fâsid daiı« ile karjı karşıya kalıyoruz. «n.HlHi;Kl\ET» in Tefrikası:13 .'JEAN MARTET Kocasmı. evini terkedemez di. bliyle şeyler ancak romanlarda olurdu Onunla, Jacques'la beiober gıdemezdi. Jaeques, bunu kendısıne teklıi etmemışti bıle. Kü relc mahkumu gıbı çalışacağı acayib bir memlekete gidiyordu. Charlotte, orada ona ayakbağı olur, faz la gelirdi Düşündü Tam bu saatte, Essex çahndığı ânda, belki de or.un bindiği gemı hmandan ayııbyoriu Jscques. belkı şıivertedeydi, iki elıle kupesteve dayanmıştı: kul rengı kasketini gözlerine indırmiş, kiraya, Parise, kendisine doğru b?k'vordu. Belki de onun orada. kulvbede bulunduğunu tahmin edivordıı Çan susah saniyeler olmuştu; htizazları hâlâ uğııltutar yapıyordu Charlotte b?şını kaldırdı: aynada kendini gördü. İhtiyarlamış, sol mustu, bakışları elem dolu ıdi. San ki aradan t>n sene şeçmişti Jacaues ddnup geldıfi zaman ne halde bulunacaksa. şündi 6vle idi... Şayed dönüp gelirse. Çünkü haritada bu : '.HAMDt UARCGIU da vardı. Jacques'ın sevdiği gdzle j çekildi, elinin tersüe gozyaşlarını rı, onun dedığı eıbı hulya dolu göz sıldi, mektubu tekrar okumağa baş leri sönecektı. Başını salladı, ayak ; ladı. Bir solukta, sonuna kadar otakımı ınsanlann, aşkı çocuk oyun kudu. Sonra kâğıdı katladı, göğ ca5ı saydıeuıı düşündü, âdete gu süne bastırdı, hafiyelerle kuşatıl leceğı geldı. mış eibı etrafma bakmdı: Ben de böyle tahmin ediyor XII Aradan iki ay geçmişti. Bir sa dum... Şimdi ne olacak? diye dü bah, Charlotte, postrestant gışesine şündü. Kundura bağları satan bir adam, uğradı. Elınde mektubu, postaha neden çıkınca, her zamanki gıbi. yanına yaklaştı. sarhoş bir sesle, rıhtımda sağa dbndü, fakat bu se rekabet kabul etmez fiata mal aatfcr. mektubu bir müddet sonra, çi tığını sbyledi. Charlotte. mektubu çek pazanndan geçtıkten sonıa a nu avucunda daha sımsıkı tutarak çacağı yerde, hemen oracıkta dur göğsüne bastırdı, yoldan geüp gedu, zarfı açn, çünkü bir evvel'ti çenlere çarpa çarpa, dosdoğru yümektubda, bir yer vardı ki pek iyi rüdü. Bir müddet rıhtım boyunca anlıyamamıştı, ona acayib ge.miş gitti, bir köprüden geçti, Belediye tı. Simdı elinde tuttuğu bu mektub meydanına geldi, ancak o zaman, uzun değildi, bir buçuk sahifehk ne vapacağını düşündü Saat on ibir şeydi İri irı harflerle acçle ya kiyi çalıyordu Meydanm ve rıhtızılmıştı, yazıyı güç tanıdı İlk ke mın köşesinde bir kahve vardı. lıme'eri, ı!k satır'an okudu, kalbi eirdı. bir peykeye yıgıhrcasına o duracakmış gibi oldu. Gdzlerirıe turdu Kahvede, iki müşteri, ses T derhal 3 aş!ar hücum etmiçti Ya sızce dama oynuyorlardı. Iri yan nındîîj gelip geçenler de vard:, çar bir kadın olan kasadar da, bir aspıyorlardı. Charlotte, duvar dıbine kerle konuşuyordu. Asker, kasanın Yazacak bir şey yoktu ki! Gitmek lâzımdı: her şeyi vıkmak, yüzme bilmediği halde suya atıhr gibi ma ceraya atılmak, yahud kalmca, bu korkunç, sonük hayaü sürüklemeğe devam etmck; ondan, sevdiği yegâne insandan, kendisine zevk veren, kendisini anhyan, gözleri kapah, goğsüne kolları arasma sığmmaktan, anlattığı çılgınlüdan dmlemekten haz duyduğu yegâne insandan vazgeçmek lâzımdı... Her şeyden vazgeçmek lâzımdı... Eldi venlerini çıkardı, yanına, peykenin üstüne bıraktı. Elleri buz gibi idi. Zaten, tepeden tırnağa üşüyordu, neredeyse çeneleri takırdıyacaktı.. Mektubu, çabucak, çıkanlacak başka mânası olmadığmı bile bile bir kere daha okudu, çantasma soktu, çantayı kapadı, bir kere daha açıp zarfı yerleştirdi. Kahveden bir yudum aldı. Dama oynıyan iki müşteri oyuna devam ediyorlardı, bir tanesi iyi bir oyun çıkarmaga muvaffak olunca, taşını dama tahta sına, gururla çarpıyordu. Charlotte, onlara bakıyor, böyle havanî şeylerle vakit geçirecek insanlar bu lunmasma şaşıyordu. Garson, o aralık yanmdan geçi yordu. Charlotte seslendi: Burada telefon var mı? Evet, Madam. Dibde, sol tarafta. Charlotte, p«ykeye yaslanmıs, başı hafifçe arkaya devTik. Elleri peykenin kırmızı derisino dayah, (Arkan V B )
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear