Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
A TeımntK 198S CUMHURİYET BE5 İSMRLL MESHÜR DAVALAR mahallcsiıım üç hikâycsi Bu garib mahalle adı yerliler için artık bir tecessüs mevzuu değil, herkes bir rivayete inanmış gidiyor RÖPORTAJI YAPAN: YAŞAR KEMAL Savcı avukatm iddialarını birer birer çürütüyor Yazan: Tevfik Sadullah nuydı?En nihayet işte polisin Haupt nilemezdi. Doktor Condon'a veril 33 mann'a yazdırmış olduğu kâğldlar, mek uzere Hauptmann'ın kendısme Fısch'in parasız olduğu ve ne bir eksik. ne bir fazla, tamaml bir mektub tevdı etmış olduğunu | renıaen ölduğü, aılesınden de, ar tamamma önlerinde idı Hauptmann fsoyliyen l Perrone'nl n k ıfadesi içın de er 5 d e h d e m e S e m â n olmamak kadaşlarından da mutemadıyen ne demışti? Polıs bana zorla imlâ I ' borc para aldığı yol parasını bile yanlışı vaptırttı; «ımza» yerine j lâzımdı. Parkta görüşmuş ve kenbızzat Hauptrr ann'dan almLŞ olduğu «imzma» yazdırttı dedi idi, değil dLsinden küçük Charles'ın gecelik ve olduğünde iızerinde 500 dolar mı? Muhterem jurı azalarl lutfen tulumunun gonderilmesini istemiş lık seyyah çeki ıle pırtıl gıyeceğin bu kâğıdlara teker teker bakrruuv olduğu adamin Hauptmann olduğuden başka bır şey bulunamadığı I dılar. C'tozle, gozlükle değıl hattâ nu, kendısıne mezaılıkta 50 bin dodeğıl mı? 50 bın dolarhk fıdyeı ne | pertavsızla aramalıydılar: Acaba lar teslım etmis, olduğu adamin cat parasını almış olan, üstelık de j bu kâğıdlarda bir tanecık ımza, ya Hauptmann olduğunu söyliyen dokelını kolunu sallaya sallaya bu ı hud «imzma» kelimesi bulabüecek toı Condon'un şehadetini «fer'î dememleketten çıkıp gıtmış olan bu ler mıydı? Bu da Hauptmann'ın, ba hl 1 dı\ıp geçıştırıvermeğe ne akıl, mu\du? Fidyei necat paralarından şı sıkışınca rahat rahat yalan öy ne mantık musaade ederdı. Omrucle geçen tek bir doların Fisch'e ta liyebileceğının b r delilı değıl mıy nün belkı de en dikkatlı, en tetıkte olduğu anında «Hey, doktor!" dıye kıb edılebıldiği duyulmuş muydu? di? En nihayet ıçrnde 15 bin dolar buFidyei necat parasına gelınce, bır ses du>an Albay Lındbeıgh'ın, Habib Burgiba, Tunusta kendisini kar^ılayanlar arasında lunan bır kutunun kâğıd sepetıne bunda da Fısch ma&alına ınanmak mezarhkta duyduğu bu sesin Haupt bırakır giıb bırakılabıleceğıne inan mümkün olmadığı gıbı, oıtada mann'ın sesi olduğunu ifade etmeReılly'nın iddıa et ğı uzere ka>ıb sıne fer'i dehl dıyebilmek ıçın ham?k kabıi mıydı?. Ya fidyei necat pusulaları? On bir 35 bın dolar da yoktu Para kıkatlerı ınkâra yemın etm.ş olları kım yazmıştı? Müdafaa vekil . nm 14 6000 doları Hauptmann'ın ga mak lâzımdı. Her halde, müteadleri bu bahıste âmme davası na rajında bulunmuştu. 5085 doların dıd borsa komısyonculannın resm! kayıdların »«•>&!i mına şehadet eden mütehassısların şurada burada sarfedilmiş olduğu defterlerındekı ıdöıalarını teker teker çurütecekle tesbıt edılmıştı. Buna karşıhk 1931 gehadeti içın fer'î delil bunıaıa dırinı ılerı surıruşler, «Meyers» gıbi, yılının aralık aymda komlsvoncu yıp bertaraf edıvermek kabıi decMalone» gıbi gerçekten değerli,, su nezdinde 74 dolarhk bir fıat far ğ İdı. Hele, Hauptmann'ın çaraitımad edilir müteha?sıslann Lsım kını karşılamakta zorluk çekm ş jında, hem de gızlenmij halde bulerını müdafaa namına şehadet e olan Hauptmann, 2 nisan 1932 den lunan 14600 dolarhk fidyei m;c.at decekler dive zıkretmışlerdi. Nere jonra muhtelıf komisyonculara parasına fer'î delil divebtlmek için de idı bu mütehassıslar? Onların 16 942 75 dolar. bankadakı hesabına muhakkak ki lugatleri venı ıcn yaz hıç bın gelmemış, yerlerını kendı 16.942 75 dolar, ipoteğe de 3750 do mak lâzımdı. Kısacası âmnu davaFransızlar tekrar Tunusa hâkım Onu tanıyanlar, Hab b Butg.ba kend:ne mutehassıs susu veren fa lar >atırmıştı. 2 nısan 1932 den sı, müdafaa vekılleıtnın iddia ett k için 5u kısa ve fakat ruh tasvırınde olduktan sonra Burgiba ^ane oıkat defatle yanhşhk yapmış olduleri gıbı fer'î delillere iegu, tam karışıklığa cevaz vermıyen kesın talarda gorünmuş, fakat oıtaya çık sonra bir tek gün dahi çalışmamış ğunu da gene bızzat kend sı ıkrar tersine, en ufak bır münatttsa dahi ifadeyi kullanmışlardır: masıie kaçması bir olmujtur. olan Hauptmann ayrıca ka etmiş olan Trendley ismınde bırisi kabul edemıyecek derecede mü^pet Iltıca ettığı Mısırda ve diğer AEnerjik, hayırhah ve sinirli bır rısını Almanyaya gondermiş. kendi almıştı. İşte müdafaa vekilleri, bu delülere istinad etmekte .ni. rab memleketlerınde bir muddet adam... Trendon'un hıç bır mesnede. hiç av seyahatlerıne çıkmış. tüfek alTunuslu liderin bu seferkı cö geçırdı. Fakat Tunusa dönduğunBoylece Keılly'nın iodıalarına tebır tahlile. hiç bir ızaha istinad et mış. dürbün almış, 400 dolar verıp nuşu, butun evvelkiler gıbi, ha de, sanki tevkif kend.sını bakliyormiven tamamıle şahsî ve ir.dî ka bir radyo almıştı Şu bılmen para ker teker cevab verdıkten ve anpishane dönujü olmamış, ıaznan muş gıbı gene tutuldu. Velaccle naatinin. tecrübeleri de. ihtisasları lann yekunu 49850 dolar tutmakta cak fer'i delü muspet dehl tefrıhapse atılcı. kinı sarıh bır şekılde yaptıktan son güneşının altında bekliyenlerın S J da şöhıetlcrı de. dürüstlukleri de idi. Hauptmann'ın bu paraları neHulâ?a Habib Burgiba'mn son yısı 500.000 i bulmuştur. JİU(,uk rr'jsellem bılırkış lerm tahlıl, tetkik reden bulduğunu sovliven var mıy ra Wı!entz'ınkıne şahsi kanaatlenne 21 senelık hajatında hapıshîne ıle geçtı. Önce kuçuk Cahrles'ın ka balıkçı koyü La Goulette lırraın'ia ve mukavese ne'iresi ulaştıklarl dı'' Reilly'nin bahsettiğı 35 bın dovardığı zaman kâh karşılayıcuan tecıidhane büyük bir yer rıı'msKkanaatlcrine tercih edılmesini isti lar fark nerede idP Asıl mühimmi, tilinin tıpkı Hauptmann gibi nadır tadır Fran5iz!arm da te»".m ettıkrastlanan bir haydud olması lâ nın omuzları üstünde. <âh kı'.ı; yordu. eğer Hauptmann'dan başka^ında da kuşanmış hecın süvarılerınin ara leri gıbi vıldırılamıyan bu Tunuslu Reilly muhterem jüri azalarını fidvei necat parası vardı ıse, Reilly zımdı: Oyle bır adam kı, damar sında koşum takımlan yaldızlı ya lıdeıe. uç mıîyon hemşehnü ve fidyei necat pusulalarındakı yazı ile soylıyebilir miydi? Neden Haupt larında kan verine erımi; buz suyu ğız bir atm üzerinde goru'mü» Kuzey Afrikahlar tarafından m'llî Hauptmann'ın alelâde şaıtlar altın mann tevkif edildikten sonra bir akmahydı. «Per\asız, ınad derece tur. kahraman gÖ7Ü ile bakılmaktadır. da yazmıs. olduğu pusula ve notla tek fidyei necat kaimesinm sürül süıoe sebatkâr, vıcdansız, ketum bir Bir zafer geçidine benziven bağ Hukuk tah«ihnı Sorbonne'da vEtfn canı'» Ne olursa olsun, tasarladırın muksvp<;esini yar>m?ea d»vet"et duğu görülmemıştı? ve memleketıne döndügü zsman ğını yapabıleceğıne ve ustelik asla rısmalı yolculuk cavukat Habıb münevver mubıtl^rın dıkh^tini çemişti va, Wilent de bu daveti canü Bütun bunlara rağmen, nasıl oBurgiba • yazılı bır levhanin rtnıngöpülden desteklemekte idı. Hattâ lurdu da Reilly hâlâ Hauptmann'a ele geçmiyeceğıne inanacak kadar de bıtmıs,, yazıhanesinin önündeki ken Burgiba. fransızcayı yalnız bır kendine güveni olan bir cani'» Rebuna \ardım da edecekti işte karşı âmme davasınm sadece fer'i Fransız kadar değıl, Fransız enkelimesi kaynaşma da sona ermişür. Hauptmann'ın bonosu onlerinde delıllere istinad ettığını iddıa ede iily'ye göre Hauptmann Habib Burgiba, geçen yaz bııgün tellektueh derecesin.de bılmekte'Hr. kelımehine bu tarife uvan bır caidi. Tbhsıl yıllarında Fransa Maiıve Ba bılırdı. Vak'a günü Lındbergh'lerın navaıdı Gerçekten öylesıne per lerde menfaya gonderild ği Paris ya kanlığında ç?lısan bir Franoiz kaBunda dolar i=ar"ti tınkı fıdv*i malıkânesi civarınoa Hauptmannvasızdı ki daha toy bir delikanh kınlndaki De la Ferte satosundan dını ıle evlenmiştir. necat pusulalarındakı gibi, rakam ınkınin aynı bir otomobil ve bu ogelmektedir. Burada bir senedenıken bır ev soymağa niyetlenmiş ve Oğlunun ıkı adı vardır: Annesi lnrdnn sonıa vazılmış değıl mivdi? torr.obilin içinde de Hauptmann'a beri Tunusun sah:blenne ıadesi İşte Hauptmann'ın not defteri on ıkız kardeş gıbi benz yen bır adam sece ^eçe köyünun en mühim ada İÇ n Fransız makamlarıle müzake tarafından konulan Jean ıle baleruıde idı Burada Kotra keiime goımuş olduklarını söylıven Hoch mının, nahiye müdürünün evinı seç re hahnde idı Bu arada o civarda basının taktıgı Habib Franu kulsı, tıpkı fıdvei necal pusulalarında muth. Whited ve Lupica'nin şeha mışti. bulunan Tunuslu bır heyet ıle de turü ile yetışmış Arab mıllıyet;is.ni ayrıca bu ısımlerde tarsk+erize k gıbi Kodra şekhnde \azılmamış detı ıçm her halde fer'î delil de(Arkası var) temasta bulunuyordu. Tunustan uzaklaştırmanın sondan etmektedır Fakat Fransızlar içın ıkincısi, kuzey Fransa sahilleıınae tehlıkeli olan Arablara muni3 goufak bir ada>a kapatılma olmu^tur runmektedir. Arab kultürü ile Fransız kültüBu da bır villâda gecmıştır. Fakdt daha onces:, ikı scne süren oır runu hazıretmış, doğu ıle oaa memahkumiuk devıesıdır ki ona mah deniyetıni içine sindirmış bir aiam rumiyetlere katlanma ekseısizleıı Fransızlara gore tek tarafll bir adamdan daha çok tehlikelı oUtıyaptırmıştır. 1934 tenberi aralıklı tevkifler ie lir. Çunku bahis konusu, msnevî vam ederken »anayasa» manasına vaıhğıni Fransız medenıve^ine borc J gelen bir partının de yürütüculu lu bir Arab m HıvPt"isı< ir V3 Kuzey Afrıkaya şamii bır istik'.âl hağünü yapmaktadır. Tunuslular. o Asrın En Büyük Cmaveti II BEYNELMİLEL PORTRELER Gazianteb kalesi «Bana kahveyı göstersene ar «Yirmi beg kuruj verirsen...» 3 dedi. Rıvayet çeşid çeşid. Her kime kadaş,» dedim. »Gosterırım,» dedi. «Veririm,» dedim. sorduysam, hikâyeyı başka başka Önume duştu. Elini açtı. , anlattı. Çocuktan al haberi derler. «Hadi ver.» ,' Gazıantebe çok gelip gıttim. Okul «Aslan arkadaş buraya neden Avcuna bır yinnibejlik koydunj. aıkadaşlarım. gazeteci arkadaşlaıım var. Severim Antebi. Koşe bucak Şehre Küstü denuşler? Siz jehre Şaşırdı. : bıhrım Antebi. Ya da bılirim sanır mi küstünüz?» dıye sordum. eŞey T> dedi... «Nenem dertl «Biz küsmedık.» dım. Bu sefer öğrendım ki, Antebi ki .. O Antebde, ktlenin orada, d^ «Ya kım kiısmüş?» oyle koşe bucak bilmiyormuşum. bakçılann yanında, bir dev var «Bu mahallenin dedesi küsKuçücük, ama ılgi çeken olaylar mış .. Şey . sey... O dev kalenln vardır dünyada. Uzun zaman gör muş.» padişahının kızını istemi}... Padijah «Neden kusmüs.?» meyiz onları. Gbrünce de şimdiye korkmu?.. Nenem oyle derdi is)e «Küsmüş işte. Canı istemij.ı» dek niçin görmediğimize şaşarız. «'Canım bir sebebı var bunun, Korkunca da padiçah.. Bu devi bl Halbuki burnumuzun dibindeymiş. duren kızımı alsın demış. Nenem Neden sonra keşfettiğ mize bak elbette arkadaş.» »Yok. Küsmuş işte. Nenem derdı kı bir kelce oğlan varmıf.. madan sevıniriz. İçimiz ıçimize sığArmud çöpü boyunlu bir kel o j kü^müs der.» maz. lan... Ya ijte bir keloğlan.. O &*v « Neden küsmüf d«r? Bir gün Gaziantebin, o canım. var ya göılerınden ateş sıçarmış kihmlerle, nakışlı çuvallar. renkleri Durdu duşündü. Parmağıru ağzıuçuşan kolanlar, şal kuşaklarla do na soktu düşundü. Bir gözunu yum Gözlerindeki ıjıktan gece. gunduz lu çarşısında duruyordum. Bu du. Alnı.nı kırıştırdı. Dudaklannı gibi olurmuş. Ya ijte o Keloğlan renk, naku; dunyasına dalmış git kemirdi. Sümüğünü cekti. Duşün ben onu öldürürüm demi}, padissA mıştım. Bir otobüs geldi ayıktım. dü. Uzun uzun bana baktı. kızını verirse .. Padijah veririm Otobüs GEzianteb Belediyesinin şe «Söyleyim mi?» diye, kumaz demiş . O da çekmiî kılıcmı ö'.dürhir içi otobuslermden. Az ilerimde ca «01 du. müş Sonra padışah kızmı verraekı durakta durdu. Gözürn alnındaki «Söyle.» diye atıldım. miş ona...» yazıya gitti. Alnında, oKavaklıkGülümsedi. Durdu bekledi. SonDurdu. Gen« düjündü. Ban» bak Şehre Küstü» yazıyordu. Ne bu ra birden: tı. Alnı kınftı. Şehre Küstü? Köy mü, mahalle Sonra da gelmiş buraya Keimı'' Ne bu? Yanımdaki dukkâna q»lan. küsmüs şehre. Bir ev kmfgırdım. Meıakımı anlatüm Şehre muj, Burası böyle olmuş.» Küstunun bir mahalle olduğunu Sözünü bitirir bitirmez arkaaım «oyledıler dönüp kaçtı. Bir sokakta kayboldu «Şu kalkan otobüs seni doğru gittı Kaçarken gözlermden bir yaora\a goturuıdu. Kaçııdın. Ama lan utancının şimşeğini gördüm. bekle. Gene gelir.» dedi biri, "Ne Kahveyi buldum On ka^ar adam içın gılecoksın Şehre Kustııye? > oturmuj, sohbe^ ed.yorlardı Selâra «Dedik ya,'> dedim. «Adını me verdim Yer gosterdıler Hal hafır rak e'tım. Neden Şehre Küftü k"ysordukr Oradan buradan konujmuşlar oranin sdını? B'r sebebı otuk. Ne için geldiiiml öğreninçe lacak • > gulduler. "Eskiden kalmıştlr. Atadan de «Eskiden kalmadır,» dediler.*1 deden beri Şehre Küstü derler Sonra tiırlü hikâyeler söyled|oraya.» ler. Bir tanesi şu: \ « Hıç bir hikâyesi. efsanesı «Doğru bir adam varmış. H«Ç yok mu burınır.?» yalan soylemezmiş. Yanında babası "Eskiden kalmıştır.» adam kesse, sorduklarmda soyleıpartıye "Destur» dıyorlar Bu^un Otobusu bekledım. Şehre KustüTolıın \LPTFK1N m'ş . Bunun doğruluğundan he>Kenc ihtiyar Tunusluyu içine Jian \u gıdıp mutlak görmehyım. Ne kes rahatsız olurmuş. Ne gorse, bu parti, Hab b Burgiba'nın öamene bır yeııiır oıada dolasmalıduysa olduğu gibi söylenni}. resi altında istıklâl ısti>en mıln Beyanname vernıivne dppolar yım. Niçjn Şehre Küstü demışler yüzden birbirile kötü olanlar yetçi hareketin sembolüdür. ora>a, yaşlılarından öğrenmeliyımhakkında ihbar yapıldı olmuş. Bu yüzden adam şehir Otobüs. neyse. öğleye doğru gelHareketin önderhğine fjeçe. »^PÇDun vılâycte, be\annamesı verı'me di. Bındik Dar sokaklardan, cadşehir de adamdan usanmış. mez Fransız müdahalesı ile karsı mış uç dort dppo hakkında ıhbarda adam başını almış buraya gellaşmış, ilk surgun sahrada ba^ld bıılunulmustnr Çnk ehemmıyet verı'en delerden »eçerek vardık Şehre Kü* mıştır. Sahradakı surpun hayatı ".* bu ıhbarlar u/ennde durulmaktaoır. tüye Bütun evleri kesme taslardan miş. Burada ev kurmuş. i vapılmış. toprak dam Duvarlar saıkı sene sürmüştur Habib Bargı \etıce nugun aydınbnacaktır sevenler de Doğruyu kinn sefrımtrak, damlar karbeyaz. Sokak banın sürgiınluk havatı harb ıçinmez, namussuzlardan gay Migro'nun 34 arabası koşelerinde çpsmeler .. Çeşmelerın de de devam etmıştır Alman ışgaii sevenler de gelmişler yanona ^ Ingıltereden M cro'nun satıs arabaile bir ncvi jerbestliğe kavusmus larını vukleven Insılız vapunı halen basnda peçclı pccesız. çarşafll çartutmuşlar. Burası olmus. Şehre Kıis Nis'te 1 Negresco" otelinin buyuk Akdenıderiır Bu haftaya katiar l.ra şafsız kadınlar. Çarşafsız, avakları muşlerin mahalleii.» ' Kız çobir dairesinde karar kılmış, oradan nımıza celerefc olan gemıae 34 aıoba çıplak. başörtüsüz kızlar Sonra Antebde bızım Kahrampbuhınm=ktatiır cukları. Sonra Şehre Ku=tünün soda Mussolını Romasına geçmistır IRANLI KIZ FAKİR 22 ya* kak aralarında gayet güzel giyin şındaki İranlı bır Kız Fakır uç nın babası Şehre Küsruye a d ^ r Hitler. harb içinde ''Hınuslu liLimanımıza gelen 55 ton kahve hikâye söyledi. Belii de doğnjşu n^js. caciarı kısa kesilmiş kadınlar dere iyi nuamele edilmesini de sene Airıkada hunerlerkıi teçhir budur. En akla yakını budur. tavsıyeden hali kalmamıştır. Haftıb Limanımıza gelen 55 tonluk kahvenm da vsr. Sıcak Sokaklarda, Şehre ettıkten sonra Avrupada bir tur «O zamanlar şehir kalenin Burgiba, Almanlarla işbirliğine nç şehrımiz ihtivacına tahsisı vılâyetçe Küstünün küçük meydanmda, beş içindeymış. Kalenin çok zalim pir altı ayağı çıplak çocuk oynuyor. neye çıkmaktadır. kadar taraftar ıdiyse İtalyanhra Tıcaret Vekâlet'nden rıca «jılmıstir Kobina Zaıne adındaki Kız Fa Beyi varmış. Zah'm mi zalım. Onfikarşı da o oerece çekinaen oav Fminönü Kaymakamlıçı taşındı Kan tere batmışlar. Bacaklarını gün MARLENE DİETRİCH VE KÖR ÇOCUKLAR: Londrada kör çocuklar menfaatine tertiblenen ranmıştır. Çünkü Tunustaki 80.000 Err.ı.ıopu Ka\ rr.akamheı Bilıkrıane yakmi1! Yüzlerı esmer. Yüzlerinde kir yukardaki resımde, başına dola ne geleni asar, önüne gelenı kesercikjrak Nurnsmanıvede pâre pâre gün yanığı. Çocuklardan dığı yılanı ıle beraber görülmek m ş. Halktan son meteliğe kaiar Garden Partıde meshur fılm vıldızı Marlene Dıet rich de temsiller vermiştir. Resimde, temsilden Italyanı memleket hesabına • t h : bındsından Dnğançiy hanına ta'inm.stır B'.rası sonra kendısıne çıçek veren ıkiz kor çocuk gorül mektcdır.. tedir. bırmı c?fiırdtmtoplarmış. Son yıyeceklerine kadar keli bulmuştur. Kaymakfliıılık ıcın daha elver'şlıcrtr ellerinden alırmış. Beyın de üç oğeCUMHljRİYET» in Tcfrikası: ğumlu govdesını gosterdı. «Margaret! Kapıjı ıçtıiJ ben, ' Yıldızh geceler de buraya çıkar, lu varmış. İkisi babalan gibiyraiî. Phılıp ona çabucak bır iiı aıateleskopile gbkyuzunu seyreder En küçüğü aksineymis. Bu kadar cıye haykırdı. Baş harflerım.z. rak: «Gel, Maıgaret.» dedi, «tepe gel bak'.> zulme dayanamamıj. Once gıtmi? Pommy dokuz yaşına bastığı g'in ye çıkalım. Yağmur dınmek uzeMargaret de arka tarıfa gtçtı miş » Phil'p: «Tek başına yaçamasını babasrna halka zulraetmenvesi için ona hedıye ecıilen çakıle kazmıştık. re. I) Beraber kuleye girdıler K.aD yı da, j alvarmış. Baba terslemiş, onu O, pek severmış galiba, ha?» dedi. Ben beş yaşındaydım o zaman . Ne Ayaklarımn altında vadı ucsuz yağmur girmesin dıye, aralık bıkadar küçukmiışuz, deâıl mı? An «Aklından biraz zoru varmış durmamış, ylllar yıll yalvarmış. Baraktılar. Içerisı karanlık ve ıutucak buıaya kadar yetişeb lmiştık.u bucaksız uzanıyor. uzaklara do^ru betlıydı. ba onu z'ndana atmıs. Epey yattıkzaten. oyle diyorlar.» yağmurun sısı arasında sılınıp <ayAğacn govdesınde. yeıden bır <'Yok carun.!» tan sonra çıkarmış. Çocuk babasıMargaret: «Yıilar var ki buraya metre kadar vukseklıkte, kargacık, bolayordu. Başlarınm ustunde Ce ((Dedim ya ona dair türlu şey na çok içerlıyormuş Bunun üstüne hıç gelmedımdi,» diyordu. burgacık kazılmış. ıkışer ikiîer alt kule. hayalmcj'al gorunen jır "vPhilip «En son Pommy ile gei ler anlatırlar dıye.» Rivayete gore, ona yalvarmayı kesmiş. Halkla aiıbetçı gıbi, gokyuzune doğru i fkalta dort harf vardı: yakın köylerden kız çocuklarını lasmaya bakmış. Geceleri ev ev mıştin. değıl mi?» dıye sordu. selnoıdu. kaçmrmış.» dolaşır babası aleyhıne isyan ha «Evet. ı P F. Margaıet anlatıyordu «Kız çocuklarını mı kaçırır zırlamak ıçm onları yola getırme dşte şimdi de benimls biis mış.» «Yıldızlara merak saran bir M. F. ğe cshşırmış. Halk korkusundan derebeyi vaımış onsekıztnci yuz ber geldm " «Evet. Demek ki korkudan el ona yanasmazmiş. Bu beyin bir hıPhılıp uzun uzun baktı. Kahvaltıddiı sonra. pıyanosunun I gitmiyor.u dedi. Margaret onun önüne geçerek lerı. avakları tutmazmiş. Ben olhaptetti bi dar ancak vaıdı. Yağmur da dınyıla. Bu kuleyı o yaptıımış. IçerıSonra ceketının cebınoen çabulesi derler, korkarlarmış. Gene de ba=ına gsçıp »Mehtaba Seıenat» ı I mek üzeıe olduğuna göre, oraya EI görülecek şey. Şımdı artık hiçbır kuleyi gezdirmeğe başladr. sam ihtivarı tuttuğum gibi tepeden yanına er>ev arkadaş buiup babasıcak bır çakı çıkardı. çalarken Phıhp de, pıyanoya daPhı! p gülümsedi: çıkmağa karar verdiler. «Yukanda tavarnarası gibi bir aşağı yuvarlardım.» ışe ;. aramaaığı ıçın. bize kaldı. BuGülümsıyerek' • Şımdı de ıkımınaisyan bayrağmı açmış. İçlerm en >anmı$, ona bakıyor, galumsiyerek "Gene çıkamaz mıyız sanki?» Yolun yarısına kadar gelmişlerdi, zin baş harflennı yazabıhrız,» ded1 raya geleceğimızı bılseydim. anah yer vard'r.» diyordu. «ihtiyar deMargaret bunları gayet ciddi ve binnin ihaneti vüziİTiden galib ?edınlıyor u. Bır ıki dakika sonra Margaret. yağmur yenıden hızlandı Sığınacak tarı ahrdım... rebeyi teleskopunu oraya yerleştir sakm bir tavırla anlatıyordu. lecekken n'ağlub olmu^lar. Oğlan O zaman Margaret bir şeyın far içi guıunen Leyaz jağmurluğuna bir yer aramak zorunda kaldılar «Yoksa eski hatıraya karşı gunah Margaıet Phıl p'e baktr Deiıkanll mış, gokyuzunü oradan seyrederPhılıp, buna karşılık oyle bı: adamlarile kaçmış, esHva olmuş. mı olur? Elskılerının ustune yazalım kmda oleu: büıünrrüş, gelmış onun karşısında Yamacın çukur bır yerınde bır mekahkaha kopardı ki o ıssız y^"J? Yıllarca daçlarda eşkiya gezmis. ki o gunden bugüne ne kadar L.ı gozler ni kuleye dıkmış, onüne bak Phılıp pek hoşuna gıdıyordu H ç duruyordu şe koruluğu vardı, koşa koşa oraya yuduğunuzu anlayasınız.» «İhtiyar mıymış?» madan, dosdoğru gıdıyoıdu • iK > korkunc yankılarla çınladı. Bsbası ölmüş. yerine büvuk kardeşi bır dehkanlıdan bu kaHar ho»lan "Ben de bunu istiyordum za gittıler. cBaşlangıcda değilmiş elbette bilekleruıe kadar camura a tıış «İnanırım!» diyordu. «Yapîr peçmiş. Bunu da mesakkat. eşkiyaMargaret sesinı çıkarmadı. mamıştı. Onun yanında bulunuşuna ten.» dedi, »yalnız, hiç aklıma gelü, yağmurdan ve ruzcâıdan koruu ama. sonradan ihtıyarlamış.» mısın yaparsın ha!» Margaret: "Ben burasım çok iyi Phlıp: (cYazayım mı? •• dıye Mr? lık ihtivarlatmış. Kardşşi de afkızmt\oı, pıjano çala rl .en şaşırmı mediydi sizin de » mağa çalışmadan ilerliyordu. Phılıp: «Acayıb bir adammıs herSonra, karanlıkta elyordamı ile bü.rım,» diyordu. «Küçukken Pom du. fetmiş. Ama o Valeje bir daha Bityoıdu; teısıne her zsmankınden Ona da b r şemsiye uzattl, bera my ile hep burada oynardık » halde.n dedi. yunıdü. Bır aıa. kendi kendine koıu. ır Sonra. «Musaade edın ızıııkı'.e'i memiş G tse gene rulüm gorecek. daha u ı çalıjordu. çaidığı parçayı ber çıktılar. Margaret de bir iki adım ı^ı. Phılıp: cPommy mı?>. diye sor de ben yazayım,» dedi. Maıga'et gıbi: »Kulenın ıçını gormei IS.LMargaret gülümsıyerek başını sal Adamlarile buraya yerleşmiş. Bubitırınce rondu. Phıupın gozler rıin Yolda gıderlerken Philip bir iki du. Derken, iskarpininin ökçesile «teladı: rim doğrusu,» dedi. "Hay hay.o dedi. rada bir şehir kurmuş. Adına «Ş^h içine baktı Delıkanh odanın dbüt kere, yardım etmek üzere. Msrga «Evet. Ağabeyim. adı Pomeroy «Evet, türlu şey ler aniafrjar ğme bastı, çekınce elbısesı vtrtiı re Kustu» dercijler. Rivavet e'îerjer Bunun üzenne Margaret geıe Yuzünü ateç basmış, kalbı *üt ucuna gıttı. pencereden dışarıstn, ret'ın kolundan ruttu, hatfçe gıkdı. ama, biz ona Pommy deriz. Bünyesi kut atıyordu. Gozlerı Phıho >n ağa "Yazık, akl'ma gelmedi, auntarı ona daır hâlâ» seyre koyuldu. Yağmur durmadan ü. ki sonunda Sehre'Kutı.lüie', kal«yi Ikisi de kahkahayla güldülrr. biraz zayıftır da, babam ona Ka'i ca çakıyl kuvvetle bastıran e .erin alırdım.» dedi. Kulenın yanına gp.'Daracık bir merdiven vardı. Eaince ınce yağıyor, düz çizgıler ıaBiraz sonra yağmur dinmeğe yüz forniyada iş buldu. Oranin havatı Philip: «Çok yırüldı mı?» diye zaDtetmişler, âdil bir idare kurmişlerdı. samakları çüriimüştü, bastiKça da deydi. linde dokulııvordu Yamaclar, evn tuttu. muslar.» ığilıp baktı. daha lyiymiş» Margaret, yağmur ve 'Üz5i"ı~ tut gıcırdıyordu. Oradan yukarı ^ıktıOnce M F. kazıldı, sonra, onun doıt bır yanındakı sık yapraklı aKarşılarına bir sel çıkmıştı Onu O anda Margaret'e yağmurun ve "Brbirınize pek düşkündünü? altına P. L. Tiıvan bir köşeie durm'iş, v'iziiniı lar Yuvarlak bır sahanlığa ^el iiler ğ a ' ^ r \dğmuı altında bıle guzelâ; geçtiler. yamaca doğıu yürudüler r Kaç hikâyeEİ varsa Şehre Küsturüzgârın gurultusu bırdenbire arşahba.» Delıkanh: «Bana artık Pnilp sıler, saçlarını toplarken Phılıp ku Yerler toz ve sup untü içındeviı. Phılıp Lo\ell. başını pencere'n Ulu Tepe evden bakarken çok «A evet Hiç aynlmazdık O de,» dedi. «Ben de «ana MarKiret tenin etrafını iola^rnağa M. Ö Maraaret kendı kendınt konusuı tar gıbi geldi, kulakları uğuldu ,or nun, hepsı iyi. Hepsi iyilik üstüpe. çe\ ırmeden: «Yasmur ho«uma gri 'laha yuksek Tatlı bir kusme bu. eörünuyordu ama gıdince ben çok fena oldum.» divebilirim sanırım " Biraz sonra arka taraftdj )B..«i' sibi, alçak sesle: cİhtiyarcık gö du. diyor,» dedi Margaret: «Benim hiç gerçekte iki yuz, üç \üz metre ka(Yann Adana) Margaret burada, bir ağacın oozümun önüne gelıyor,» diyordu. Margaret: rPeki, Philip* dedi. dı: Tunuslu iider: Habib Burgiba JAMES • HîLTONfci VAHDET GÜLTEKİN