26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1» İMI CUMHT7RÎYT5T BEŞ fSRARU NEÇHUR DAVALAR "Fidyei necat,, puslaları kimin tarafındası yazıldı fazan: Tevfik Sadııllah he.'abından alacağı olduğuau :da>a canın sırf keyif için beraberce yapettıği 5500 doları isteiiemiş üstelık mış oldukları seyahatler de vardı ] dostuna 2000 dolar da n*kU ver ki bunların masrafı malum degldi. Hattâ bir deiasında, artık «öyli mış değil raiydi? Mad.î'nk. kutuds O zamana kadar sadece kazanclarile yeceK sozü kalmayınca. kı paraların sahibi Fisch'tı ahıd geçinmis. olan bir çiftin, iki sene Son devrin maruf milyonerlerinden Rockfeller, "Her halde birısi benım ya bınlerce dolara sahıb bir adaırtin te müddetle hiç bir yerden hiç bir sey zı\'i taklıd yaprr.ak istivorl» ılıye >ahat için 2000 dolar oorc a'mak ! kazanmadan yaşamaları, üsteliK bir cek kadar ıleri gitti. lüzumunu neden hLssetmiş c'auğu takin lüks macraflar yapmaları naKendı avukatmın sorgularnası ir nj izah edebılir mivdı? Haup'mann sıl ksbil olmuştu nasında Hauptmann annesinin elan bu suale cevab veremedi. Bu çeşid luallere muhaiab olduha\ atu olduğunu, sık sık nıesıuoMukabil sorgulına esnasında ğu vakit hayli ter dökm«iire mulaştikiarını ve bir ara Hauptmann fidyei necat Dustlaları kabıl. asıl can alıcı sua"er hattâ annesım zıyarete gitmeyi nın da FLsch tarafından vazıirmş o bu konulara üstü kapaıl ım^lar kar olduiunu soyletmştı VVıle.ı'z. bu labileceğmi ma eder gıbivai. Wıbahis uzerınde durarak bov e br «» lentz, Hauptmann'a boyle b > ıdşısında Hauptmann bir an içın pu> yahati tasarlamakta bıraz acele et diada bulunup bulunmadıspnı ?çık suya düşmedi. Lindbergn'in ıralimiş olup olmadığını sorduğu zaman açık sordu Bir ÇOK îuallere «bul kânesi civarına gıttığinı, çocuğun kaçırılma<ı hâdisesile en üfas bır Hauptmar.n tereddüdsüz: bıil'> gıbi cevab veren «şah'.d» bu "Yok, neden? BJT sene var ha sual karçısında epey teredıüde düş alâkası olduğunu, fidyei ne st pusulalarının kendi el yazu.le yazılzir yaptık!" cevabını verdı. tü ve nıhayet' mıs olduğunu, Condon la konuşmus, "Bir sene var hazir yaptık» irfi nBovle bır iddia yapam ycı!» ondan 50 bin dolar almı$ oUuğanu lesı fidyei necat pusulalarnda ke demek zorunda kaldı. hiç bir şekilde kabul e u ı t i i . lıme be kelime aynen tekrarnnmı^ Hauptmann'ın maiî duruııi'j da eSırası gelince, gömme dolab kaolan bir cumle idi. Başsavcl bu ay pe> ter döktmüru uallere ves:le nıhğı kaçırmadı, derhal bu cürr oldu Kendi avukatmın sormu ol pLsınm pervazı ve bunun üzeımcaki leuekı hatanın ca kendine hâs tir duğu sualler» ..~:nısi adresle telefon numarası da Vendihata seklı olup olmadığını soıvu. Hauptmann evde sakladığı birikmış s i n e gösterildi Hauptmann evvelâ Hauptmann'ın cevabı gayit al£>a paralarının 4000 nlar kadar P!!V I bb u ln l a n o r a y a vaziıg.nı laıır.ıvadğ ta çekicıdır: madığını söyledi. Bunun üzerine. po ğunu söylemıştı Bas«avcm'n «Başka nasıl löyleniyor? Ben lerine cevaben Hauptmann. kansı lise ve Bronx sorgu hâkımliğıne ver bilmijor Sız başka türlü söyletıi nın ca kendısinın de kazanclarmı miş olduğu ifadelerin zabıtları getirtı ; yor"., bırleştırerek masraflarını müşterrk l*nce doktor Condon'un Jüıta .le teWılentz, tabiatile. İsıdor Fıch Kdrdüklerini ve taşarrufu da n'üş lefon numarasını «belki k "îaisinin Birlejik Amerikada milyonerler meselesidir diyenler |imdi bundan bahjını de enine boyuna. derinlığ. terek kazancdan yaptıklarını iddia ! yazmı? olabüeceğini» kabul ctti GeGeçen hafta neşredılcn bshsetmiyorlar Son haftalar zarne deşeledı. Hauptmann'ın ıfadesi etmesine karjılık evde saklanan bu j bebi soıulduğu zaman doktor Ccnfında sterlin yeniden sarsıntılar ne gore Fısch 1933 aralığında Al 4000 dolarhk birıkmiş paradan na I don'un «dre«ini o sıralardı çocuk i b i r istatistik bir müddet Bu vaziyettir ki, manyaya gitmişti. Hastalıkh bir a rısının haberdar olmadığını kabal [ kaçırma hâdUesi fünun me\zuu ol başlamif olan bu cereyanın devam geçirmıştir. sterlmin tekrar devalue edıleceği* damdı am« tekrar Amerikaya do etmek zorunda kaldı. Dığer taraf • duğu için gazetelerde görmüs oU'u ettiğini gostermiştır. nemiyeceğini düşünmek iç.n hiç bir tan başsavcı. Hauptmann'ın evde J ğunu ve bu çesid jeyleri bi! mrafa 1929 yıhnda (büyuk buhran) dan ne dair şayıalarm çıkmasına yol sebeb yoktu. 4000 dolar saklamakta olduğunu ıdy e v v e l Birleşik Amerikada 31o mıl açmış, hukumet de bunu kat'iyetle yadınd» olduğunu Fakat kutunun kendisine emanet dıa ettiği sıralarda, 1 Mayıs 1931 | n o t ..e t m e k ti ve P o n e r v a r d l »tisadî buhran bun tekzib etmıştir. Fakat bu tekzıbe bu ssd rrm ve P ' bu d m ]edi ] i B u n a B u n a T a ii tt n m T a n m (sterlinin devalüasyonu) < 'işıni bütun teferrüatıle yeniden tarihinde. muayyen bir borsa mja j numarayı pdmme dolab kapısının : l aI "da" bir kısmının milyoner sıfa rağmen • ile alâkalı şayialar Londra borsa^ a .latan Hauptmann, bu arada. melesi için 74 dolarcığı bir araya tını aldı götürdü. Fakat o zamanFısch'in kutuyu «kuru bir yerde getırip bor=a komisyoncusuna ödi I arkasına yazmı; olabileceğ.m gene smda hâlâ dola^maktadır. Hatır" ! de kabul etmek istemedı Mutfak danberi milyonerlerin «ayısı de larda olduğu gıbı 1949 senesınde de tutması» hu^usundaki tenbıhını de jemediğini ve mühlet istemek zovamlı surette azalmıştır. belki tekrarladı. Halbukı. bizzat kendı runda kaldıcını, vesikalara da ı duvarına , , . .yazmış . olabı.ird; a, , , , , Halen Birleşik Amerikada 148 o devrin Maliye Bakanı Crıpps gay sınin de kabul etmek zorunda olı » »• r * j .^w, , , ma. karanlık bir dolab kapagını ak milyoner mevcuddur. Halbuki 5 yet kat'î bır tekzib vermış ve heduğuna gore. kutuyu başlangıçta birıkmiş parası varken. 4000 do'ar I ll kesmezdi! men arkasından da jterlin kıymet" narak ıspat ettı. Ev nde hele DU sene evvel milyonerlerin sa\ ısı koymuş, olduğunu soyledığı yer evın paranın mevrııd'v rtinden ksrısı 'aBu cevab dahl. hemen ıiraz t v ten duşurulmuştü... Yalnız Lonhemen hemen en nemh yerıydi. 3ü hi haberdar değılken 74 dolarcığı ö velki sözlerile tezad halınde ıdi. Zi 219 du!. dra borsası çevrelerme gore, m e v B i r g e l e C e k h>r]e purge dolabının üstünde damın ak dıyememenın sebebi ne idi? Olsa ra, biraz evvel kapı perva»nd.kı | ^ ^ cud ekonomık buhran kar^ısmda A m e r l k a d a il voner m k«lmıyacak şımdıkı Maliye Bakanı Butler demakta olduğu Hauptmann'ın pekâ'.â olsa 4000 doların mevcudıvetinin ha yazının kendısinin olabıl«ce«ıni o» \ m l .... . , , .i , . ? «Bu suslı soranlar vardır. Fa" malumuydu. Şu halde. neden dos yal mahsulu olması değil m1 i zat ıfade etmlşti. Hele poııse ver •, . , , , , , . valuasyona gıtmıyecek, fakat muh r, ... ... , . , , ., ; .. . , , | kat Amerıkan ıktısad eksperlerı. tunun tenbihine uymamıştı? Ortatemelen banka iskonto faızini tekBaşsavcının suallerıne verdıgı ce 1 dıçı fade ıle tam bır tezad haııne ' , , , ,,, , , . ı durumun hiç de cıddı olmadığını da Fısch, mukavva kutusu filân vablarda bizzat kendısinin de ka du^mekte idi Bunu naaıl izah >derar yukseıteoektır ve milyoner sayısının azalmasının yoktu da. asıl maksad f dyeı necut bul ettiğine gore 1932 yılı nisan a büirdi? *** parasını uzun zaman yağmur ymdan sonra ne kendisi, ne de ka Çaresiz kalınca Hauptmann en da bır şey ifade etnvedığini k a y Bovle bir buhrdnın patlak verÇünkü umumi altında bırakmak suretile e^kı. ta rısı hiç bir yerde çalışmanrşlardı. rar poüsten baskı ırdrdüiünden, on detmektedırler. mesınde İngılız ışçLsının muhun nınmaz bir hale gelmesıni mı temın Buna rağmen. bir ara kari5! Al lara vermis oldueu ifadeleri ito. KU olarak büyük kutlenın hayat sevi" rol oynadığı ınkâr edılmemektedır. etmekti? manyaya bir seyahat yapmış, Haupt altında vermis olduğundan ve ek yesı olarak yj':'=p'mektedir. Grevleıden ziyade bu ışçının (az Daha mühimmi. bizzat Hiupt mann da o zamanlar iç n luks sa s^riya polis ne isterse kcndis nın ıe *** çalışayım. çok kazanayım) prensi" n.ann'ın kabul ettiğine gdr». Alman yılan bazı şeyler satın almıştı. 400 dyle cevab vermis olduğundan dem İngilterede «mı.yoner» lere dair pıni, memleketin temel menfaatiejd.va dbneceği sıralarda frVch he doîarhk bir radyo. 126 dolarhk bir • istatistıkler verilmemışür. Fakat vurdu. rmi dahi nazarı itıbare almadan rren hemen meteliksizdi. Esasen dürbün. 109 dohrlık bir sandal bun ı bu memlekette de «iktısadî du" bı.rıdan dolayı Hauptmann ottaklık lar meyanında idi. Ayrlca kanko(Arkası var) rum» da bozulma olup olmadıgına tatbık mevkııne koyduğu belirtılmektedır. dair sorulan sualler Aeğışık mülâBu mesele hakkında bir İsviçr« İ hszalarla vücud bulmuştur^azetesinin Londra muhabiri dii îngilterenin bugün fekonomik yor ki: ; buhran) arifesinde bulunup bu« Fakat ne hukumet, ve ne de i lur.madığına dair suallerin soru> gazeteler. tngihz işçısınin bu kaba" ! masına sebebıyet veren nedır? Ge" hatıni yüzüne vurmamaktadırlar, çen hafta Avam Kamarasmda çofc çekmmektedırler. İngiliz işçisi ı jiddeth tartışmalar olmuş, bilhas>;a mumkun olduğu kadar az gayret 1 muhalefet ve aynı zamanda ıktr sarfedeyım. mumkun olduğu kadar ; dar partisınden mebuslar Mahve da fazla para kazanayım demek" , Bakanını sual yağmuruna tutmuşte. Baska bir şey düşünmemekte• lardır. dır. Hattâ, ailevî durumlan dolaÜz»?rmde durulan mevzular şun yısıle veya daha iyı bir hayat telardır: rrini için fazla çalışmaya, onların 1 Komür fiatlan arttınlmıştır. tâbıri ıle (gayretkeşlık) gösterBunun, Ingilız iktisadî hayatı üze meye koyulan ışçı arkadaşların» rındekı tesirlerı gayet cıddî ola karşı da cephe almakta, bunlan caktır. baltalam'ağa çahşmaktadırlr» 2 Temmuz ayında îngilterenin Bu böyle devam ettiği takdirde ticaret açığı 128 milyon sterlıne rue olacaktır?. fırlamıştır. Halbukı bu açık nısan İngiliz Maliye Bakanı geçenlerde ve mayıs aylarında ortalama 47 diyordu ki: « Daha fazla mal milyon sterlin ıdiihrac edemezsek bu malı Amerika, Her ne kadar Maliye Bakanı, bu Almanya gibi rakıblerimizden daha durumun son zamanlarda memle ucuza satmazsak. çonumuz iyi ol" ketı kaplayan gıevlerle husuie mıyacak. havat seviyemiz de d i r geldığıni söylemışse de, gazetelcr şeo?ktir. Jlüşterılerimizin hizden (enflâsyon) tehlıkesıne durmadan kaçmağa başladıklannı gdmeliviz işanst etmektedırler. bunu kabul etmeliyız.» Şimdi şu sual sorulmaktadır: Merak edıyorlar. İngiliz hüku« Seçımlerde Muhafazakâr meti bu buhranı uzaklaştırmak Partiyı genış ekserıyetle ıktıdarda için ne yapacsk? Önumüzdeki tutmuş olan iktısadî refah. iktisadî baftalarda İngiliz Maliye Bakanr HAFTADA 3500 URA Bir Amerikan televızyon şırKtt.mn 3500 lira haftalıkla angaje ettıği artıst Vıcki emniyet sivasî bir serab mı idi?» nın «gizli sılâhı» ortaya çıkacakBer.et 1 Ç ! n geçenlerde bır toplantl tertib edılmıştir. R&nrde artıst, toplantıda Lord Audley ıle Donogel Bir ara Ingiliz lirasınm (sertır. ma r kizi araında görunuyor. bestçe değıştirilmesi) artık bir gün Hami S. Asrın En Bimik Cinaveti Urfanın her derde deva kutsal suyu «Garib bir adamsın, buradan bir şişe su al, götür evine Bütün felâketler, evinin semtine bile uğramaz» RÖPOR TAJI YAPAN: YAŞAR KEMAL 9+ Düııva Hâdiseleri ) Milyonerler azalıyo r 5 sene evvel Amerikada 219 milyoner vardı. Şimdi bunların sayısı 148 edüştü Lrfada bir kiimbed lediye, şehrin caddelerini suluyor. bası vunıluyar. B*basını vuranlarj' Hiç mi hiç, faydası olmuyor. Sonr» baba oğul. Hapse gıriyorlar. Doli p' Ha'ılrahman camiinin önü mah sokaklar pislik dolu. Urfaya Belekanlı daha on yedisinde Yüıeğın^ fj şerallah .. Hastaiar , sayrılar. Sıt diye dedıkleri şey daha uğramamış de kin ateşi. Bu çelimsız çojuktan > j malılar, Hastaneden çok, bursyı bile. kimse babasınm kanım alacağıru * gehyor halk. Her gün, cami »v'.uUrfada daha eski görenekler ol beklemiyor. Ama çocuk bir güa (I sunda, yataklar içınde bır sürü dugu gıbi yaşıyor. Göreneklerin kı kdyün ortasında dal gundüz ba ıj hasta yuzlenne su serpiyorlar hasbasını vuranların akrabalanndan iki , taların. Bitk.n, bir deri bır Kemık hna bile dokunamamış hiç bir şey. Meselâ Urfada en çok itibar gören tanesini vurup dağa çlkıyor. Sonra ' hastaiar, buradakı sulardan ımoao kişiler yabancılardır. Bir garib içerdekilerden oğul da, bu olay üsumuyorlar. kişiye kım dokunacak olursa, kim tüne, hapisten kaçıp dağa çıkıyor. Caminın yaşlılarından birisi: vureğini ıncitecek olursa vay *ıa Çocuk da bir kaçıru daha dldürü «Efendi» dıyor, «bu su her line Bütün şeh r ona duşman cluı. yor. Öteki de oldürüyor. Şimdi ıkiderde devadır. Doktor, noca, i.âc Garibin kudsallığı vardlr sankı Ur si iki yandan boyuna dldurüyorlar. iyi edemez hastaları. Ancak ou su fada. Urfada misafirseverlik de baş Birbirlerini arıyorlar, bulamıyoriyi eder Yarı ölmüş getiririer bazı ka jehirlerdekine benzemez. B r larmıs hastaları Halil İbrahım efendmo Urfalı misafirine her iyiliği vapar Urfa insanınm göreneginde eözın makamma jatırırlar. ıeıvi'aze Herhangi bır esyaya bir m'.s&fir olur çıkar iki gün içinde Ama has «ne guzeldir» desin de nna sah.b ol merdlik başta gelir. Bir misal ve ' tanın yüreği temiz olacak Yüregi masın. bunun mümkünü yok Ev reyim. Kapahçarçıyı pezıvordıım, ı . temiz olmazsa, hiç bir fayd» f('<re sahibi eşya ne pahasına . lursa o ! Çok güzel bir kilim gordüm Ki / mez. Yeni doğmuş çocukların soz sun onu misafirine mutlaka vetir. limin vanlndkn aynlamadım. £vır^ .„ dim çevirdim baktım. Sonra fıatını ^ lerine bu sudan süriilsün, ço?uk Ama esyayı miaafırin atjp ı;msmasordum. Çok pahalı. Alamam. ' ların gozlerı hastalanmaz Hastaak sına bağlı. Çok zaman da aup aU Oükkâaeıt ygklaşmaz. Sen mademki garibsın mamasına bakmazlar. Zorla ve,ır «Beğendin de niçln almıyor , Garıb bir adamsın. buradan bır si ler. şe su al da götur evine. Koy evinin sun?» diye sordu Urfada eski eöreneklerden biri bir köşesine Bütun felâketîer evi »Alırdım ama, o kadar param nin semtine bile uğramaz. Ba1 am. de çiğ köfted r Her Urfalı çığ köf yok» dedim. kardaşım. ben sana bir sişe al cö rteye bayılır. Çıg köfte namamda. Adam susru Hiç bir şey demev tür diyorum. Karışma sen geriiine i'.ısü'ı' " ' n "'a "~"ir Cig kof di. Bir yandan da kilinu dürüp • tenin türlü yapılma törenleri var bukmeğe basladı Sonra bir paket Evine felâket uğramaz. O su orada durdukça uğramaz Ne sandm dır Örneğin çiğ köfteyi, yapıp bana verdi| sen. Burada kim doğmuş? 1 ılıl İb rak oyun oynarlar Çiğ köitî holayı «Al Rabam kardaşım. Al g ö » | rahim Peygamber doğmuş. Bu ?u Urfanın en güzel oyunlarl.ıdan bi tür Parasıru gıttiğin yerden, e v ne su>njdur? İyilik ateşinın suyu ridir. Bir yandan çığ kofte vvpıu vinden, ne zaman istersen o zamaa „ • dur Kötülük yanına yaJcla§abı'ıir lur, bir yandan riavul 'urna\ li, o gönderirsin.» yun oynanır. Hem yuğurur he.n mi?» Bu işe gerçekten şaşırdım. Adara • Köylerden gelmiş hastalar. ço oynarlar. beni tarumaz etmez Urfalıların çoğu eski giy.nişlerini cuklar, yaşlılar Bir çocuğu anası oHerkese böyle mi muamele ebeyaz derler?» diye sorduğumda: suya sokmus. yıkıyordu. Çocuj ın bırakmamışlardır. Çokları boğazında bır yufka ekmek asıhy fıstanlar giyip, başlarına agel bağ oHerkese değil. gar blere böylıyorlar Ayaklarında kırmızı, ök le davranırlam dediler. dı. Yanımdaki arkadaşa sordum: «Ylkıyor yıkıyor ama. bu bn çesi basık ayakkabılar vardır. Memleketimizin çok verlerinrie ğazındaki ekmek noluyor?» Urfalılar ehlikeyif ar'amlardır. An âşiret beylik gorenekleri .ok çaArkadaş: lattıklarına göre. Urfa gencleri yaz buk değilse de yavaş yavaş orta ' «Çocuk sıtmalı. Boğazmdaki aylan bir araya toplanarak yiyedan kalkıyor. Urfada öyle dfğiL ekmek eriyinceye kadar anası üs ceklerini. içeceklerinı alırlar, yatüne böyle su döker. Ekmek eridı kınlardaki mağaralara gider orada Belki de gittikçe kuvvetleniyor bu döküldü müydü çocuğu sudan çı b.r hafta. on beş gun. bir ay eğ görenek Hele demokrasıdon sonra. karır. Böylece çocuğun sıtmasının leniıtermiş. Da\TJİ zuılıa, oyun Eski derebey oğullarmın Jalıa beş on köyleri var Traktdr alrr.aiar.na geçeceğine ınanır » lar.. Halilrahmandan sonra, geielim Urfada yaşamakta olan gdrenek rağmen köylulerm hepsini top.akUrfaya. Urfa illerımiz içinde belki lerden birisi de kan davasıdır. Ai tan atmamışlar. Oy zamanı 'şierine en kışıliği olan şehir. Mimarisi îaş leler bu vüzden birbirlenni t'ıke yarıyor. Sonra burada oir derpbey ka illerimizin mimarisine benzemı tiyorlar. Türkiyede Van Ja 'ası en Otuz klrk köye hükmediv.ır Daha yor Taşları yumuşak, taşları pey çok güdülen yer Urafdır Dcdık o köylerin her bir işlerinı actenir gıbi işlenebiliyor. O yüzden en lerine göre burada kan davası to bevler görüyor Seçimlerne de eflt' kötü bir evin kapısı bile işlemeli rununun torununa kadar sürermiş. çok oyu ya bu beyler alıyo'lar ya Sokakları dar. Evleri büyük surlar Bujrünlerde de Urfa içinde sürüp da istedikleri adama. i=tedik'en par içinde. Çok evlerde havuzlar ol giden bır kaç olay var ilele bır tiye verdir.yorlar. Çok duğunu sovlpdıler Ama Urfa pis tanesi korkunç Herkes ondan söz berabeı burada seyhler de v.ılik içinde Tozdan göz açamıyor in ediyor Urfada. Olayın Kahıaminı Urfanın keçeciler. bakırcOar san. Günün her saatinde şehrin iç n dillerde bir masal kahraman: gibı ŞLSI yüz yıl bnce nasılsa şınrıdı gede bir toz fırtınası Sözüm ona Be dolaşıyor Çocuk. zayıf incecik Baöyleymiş Eski göreneklerin? sıkı sıkıya bağh... Bakırcıl.ır çarşısmda bakırlar eskid?n oldıs\ı gibi, Evet, dedi. Ama hayat uzun Raoulx'nun yerinde olmaktansa, tı! İyi ya, tamirciye söyleL. 5urüyor. bedbaht olmak, bedbaht ölmek daOda hizmetçisı Amelie. sabah kah Telefon edeyim. . İyi uyudun hilesiz hurdasız eski TÜTK mîtıft ha hayırlıydı Kocasının mışıl mı valtıaını getırmışti. Charlotte, yau mu? Dun akşam. fena olmadı, de lerile işleniyor. O kadar ••mekV. » III Charlotte, eıtcsı sabah. şafak sö şıl uyuduğunu işitıyordu. O da. ne doğruldu, bodur masanın üstunden ğil mi? O Mathiez, enteresan adam. kadar güzel. Çırak alma, kalfa kerken uyanclı. Kocasi, tabii. hâlâ bıçare mahluktu! . Horlamıyordu Fleurs du Mal'i aldı, yatağının üs Raou!x Dudu, sığır eti pişir yetiştirmece eskisi gibi. Essi td.eı.uyuyordu Yan tarafır.a yatmıştı. bilel Horiamasma yetecek büyüklük tüne koydu, hizmetçi kadın da tep mesini bir türlü oğrenemiyecek .. ler Keçeciler de azalmalarına. işyüzü ona donuktü. Charlotte. şafa te burnu bile yoktu. Cümle âlemin siyi masaya bıraktı Orası öyle... Ama iyı k.dm. lerinin kesad gitmesine rağmen, 1 ğın ılk ışığında. onun mes'ud bır i bildiği şeydı kuçük burunlu msanCharlotte, sırf bir şey soylemiş gosterişsiz de değil. ha. ne dersın' aynı emek. aynı aşkla çalışıyorlat. fade taşiyan yüzünü gördü. Gon larm havatı da kuçücuk oluyordu. olmak için: Gontrain giyinmeğe oaşlacıı. Bır Belki de dün\ anın en güzel nak»şü train, â^eta gülum=ü} ordu. yuzün İhtırastan, hararetten mahrum bir yandan da ıshkla. bir Cava şfikısı keçesi Urfada yapılıyor. Heie b4r &H.JEAN MÂRTET HAMDI VARCĞLU Hava nasıl? diye sordu. de, emdığı başparmağmı dudakla hayat oluyordu... Bunları duşunurçahyordu. Charlotte, sırtüstü vat güneşli motifleri var Görülm?Şe Amelie: rından ayıralı pek az zaman olmuş ken. zihnı bulandı, hayalleri darma mış, elleri başının altında, ıvah saç bu sokulgar.hğm sltın' bnkı^la seıvise nezaıct edıyoı. mu değil Yağmur >ağıyor, Madam, di larma gdmülü, kımıldıyor, tavana seza. Ak yün ü'tüne, kara. k:rmın bir meme çocuğu hali vardı Char dağın oldu. Charlotte, tekrar uykuyünden döşinorlar nakışlarını. da pe kde tavsiyeye şayan olmıyan tetkıkten geçirmekle meşguldü. ye cevab verdi. Gontraın sizı hoş tutmuyor. lotte, birdenbire. bir ay sonra, ev ya daldı. bakıyordu. Bir arahk, Mâunce, kcn olak tefek d^lavereler sezıhyordu tr.ıe bakıyoıdu. Bılâkif, bılâkıs, çok hoş tutu lenmeiennın onuncu yıllnı kutlıyaSokaklarda, caddelerde tâ srta Başkalık olsun diyedir!.. solun üstünden kravatını a! ken. Uyandığı zaman ortahk apaydmMadam Nedelec, ^u kırıtkan genc Charlotte da bütun bu inssnlan yor. Herhalde, elinden geleni ya bileceklerini düşundiı. Odanın içm lıktı. Kocaşı yataktan kalkmıştıBusbütün doğruldu, fincanına kah sigara tablası Hiye kullanılan p t r lara kaHar taşan küçücük küçücük pıyor. ks<İLn bir şev konuşmuyor, gulünr tetkikten geçırmekle mevguldu:. dekı mobilyalar. b blolar belli o! Banyo ooasında şakır şakır yıkanı vesini koydu. sütünü koydu, bir di selenden yapılma küçük bı çarığı ver iskemlelerile kahveler... Kah» Charlotte. sesini alçaltarak ilâve mağa başlıyordu. Otomobılle şezme yordu Charlotte zilı çaldı. bekledi. lim ekmek aldı. üstüne tereyağ sür devırdi. Charlotte. hep kımıldama veler bütün doğu illerimizde " l " suyor, sağmria otu r duğu Mathi.?z Raoulx. kimbılir neyin hasretile kendisi'ne dogru donüp beş senelik dalgın. düşunceli ıdt; ıskemlesinde, etti: ğe çıktıkları bir gün satın aliığ;, Gece dolabının üstünde. Baudelai dü. Hizmetçi kadın, Charlotte'un dan: cuğu gibi dopdolu .. i; Kuzum, sız hiç. bir gemıye at taştan yapılma Meryem heyıte cışsı. re'in, Fleurs du Mal'i duruyordu. yerde sürünen gomleğile çorablarlplândan. Taylor sistcminden falan bir koltukta otuıur gibi oturmuş, Sıcaktan taş toprak, keçeler, bs^ Ha. kır, kır! dedi. dem vurarak, Rusyaya hayıanhği" ayaklannı nıasanın altına uzatmış, layıp çok uzaklara gitmek hevesi kocasının, şaşkın bakışlı, testeher Kıtabm krem kapak üstüne klâsik nı topladıktan sonra dönüp gitmişti. Maurice. gayet keyifli, ?avab ver kırlar, nakışlı Kürd kilimleri, koy^ lek, ufacık gozlu, delikleri gözü'.cen iri siyah haıflerle basılmış adına Yemek odasından, elektrık süpur v.ı, Amerikaya hayranlığını, Fran ekmek kırıntıları ovalıyoruu. Char uuydunuz mu? yaprakh ağaclar. her şey tere natg di: lotte'a dondü. iki saniye baktı, sonRaoulx: ufacık burunlu çocukluk büstü, ya baktı. On defa. yüz defa okucrığu gesinin gürültüsü gelıyordu. sadan başka herşeye, biLhassa, tek Kırarım zâhir1 Stokları yeni miş. Gene çarşıda hiç bir ilimızdC ra boğuk sesık: Neye yarar? Dıye cevab ver rı aydınlıkta seçilıyordu. z:be uğramak tehükesınden âzâde bazı mısraları hatırladı. Bunlar ona Charlotte. yavaş sesle: artık kalmamış olan saraclar. "iih lemenın zamanı geldi. Sızde bir tuhafhk var, dedi, di. Ne olsa, insanı gene yakalı kalarak palavra savurmasına im Bu âlet de ne yezid şey! diye Ansızın, gozlerıne yaşlar doldu nünyanm en guzel, en doğru, en Islığına devam ederek kı&v ı'ını kışlı, klâptan işleme. altın tel. nf ne oluyorsunuz? yoıiar .. kân veren her şe\ e ha\ ranlığını ğunu hissetti Kendıni tuttu, yuzü derin, en ateşli mı&raları gıbı <;o söylendi: ma işleme egerler dukkânlarda enz bağlamağa başladı Karısma: Charlotte, u\aıur gıbi oldu, doğ Kızartmayı tekrar dolaştırmağa nu buruşturdu, ote';ı tarafa dondü, zükmüştü: yaşanmsğa değer vegâne O sırada, banyo odasının kapısmbeiirttığı zaman hafıfçe ııkıllyor. Sen kalkmıyor musun? diye alıyorlar.. At dizginleri, kantarmaruldu, gozlerini kırpıştırdı, gulum başlamışlaroı Raoubc Charlotte'a: şey olan a=k hakkında sahıb u.du da, Gontrain gdzüktü. Arkasmda. gülümsemesi kalmıyor. gozleıini yorgana sarındı Bajka şev düşun^ordu. lar da sırma içleme. Bol Urfa gü* Bır parça daha alın, dedi. Ye meğe çalıştı. Gecekı yemeğ . fazla ğu fıkıe. bu mı=ralar en uygun gs şırmadan desenli, siyah ipekliden. iaskın şaşkın açıp ona bakıyordu. sedi: neşinde yalp yalp ediyorlar. j Birazdan kalkacağım. Yoo. hiçbir şeyim yok, diye jin. İçin de, ıçmıyorsunuz. liyordu. Aşkm yanında, başka heı enfes bir robdöşambr vardı. Traş kızarmış etı aklına getirdi Madam Gontraın, Madam Breton'la şa" Bu sabah ne yapacaksın? cevab verdi. Pekâlâ gidiyor işte. Keçe. bakır, sırma işleme at şey mânasızdı. münasebetsizdi, iü olmuştu, yüzü gülüyordu, gene de Genç kadın, tabsğına kızartma Raoubc, sofraya, ateşten tam kıvakalaşıyor, iyi terbiys görmüş oldu" Neredesiniz? Hiç... takımları, nakışları u c n ki'.im^ dan bir parça daha aldı Raoulx mında indırilmiş bir kızartma koy zumsuzdu. Gerı kalan ne varsa ıiya hafifçe tasall gibiydi Charlotte'a: ğu, teferruata dair şeylerde hiç bir Charlotte ona doğru dondü: î de onun kadehine şarab doldurdu. İstersen, saat onbirde, a<nbd lerile kapalı çarşısl, güzel maği. hiç, ama hic becoremiyecekti idi, komedi idi, acirden ibarettı. Bu Bana bak. dedi, banyonun sızaman pot kırmadığı için, arasırs Ya siz? Siz neredesiniz? O güne kaaar, Madam Raoulx'un mı yalni7 Baurlelaire söyliyebilmış cak su musluğu bozuk... ile gelip seni alayım. SaıntHonore insanları. eşeklere binmış, Sonra: vaşlı* ATadam Raoulx'va dunüyor, tam Oooo .. Ben, yirmi sene evvel Malum ya, dedi. önünde so hayatı nasıl geçmi^tı acaba? Neler ti. Zaten Burjuvalar onu bu sebeble Charlotte, ağzı dolu dolu. cevab sokağındakı Greco'lar sergisine gi adamlarüe Urfa bambaska tozunaj onun anlayaenğı gibi harcı âlem oltKım. . deriz .. Madam Mathiez. dün akşam toprağma, bulut misali kara sinej nunda. insan nasıl olsa cavlağı çe den zevk duymuştu? Nelerden ız hor görmüşler, ondan bu sebeble i'erdi: b:r şeyler soylüvordu. Madam Charlotte bıçağım eline aldı, ma kiyor. İyisi mi, ölünciye kadar gü tırab çekmişti? Acaba gıptaya mı nefret etmişlerdi. Ah, bu Burjuvabahsini ediyordu. Harikulâde imiş. ğıne rağmen sihirli. adamı büvülül Eh. ben ne yapayım? Raoulx, uzun boynunu ileri uzita saya Havıyarak büktülâyıktı, yokfa acınmağa mı ? lar! İğrenç Burjuv alar! Dün akşam nünu gun etmeğe bakmaü. yen bır şehır Bir büyülujc.ı tarafll Tamırciye söylemeli, düzelt guya... rak, bır nebze endışeh, cıddi bır Evet, doğru, dedi. Ftnâ usul (Arkası var) var Nedendir bilinmez. Doğrusunu îöterseniz, Madam Raoubc Dudunun evinde, o ne tra§Charlotte: ii 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear