Catalog

iMima Resimli Romanımız I UFORUS StMKNON "GİZLİ DEFİNE,, YAPACAĞ/Z7ışptR CİNAYEri KlM t'fLEMJŞ OLA HAYm%TFŞEKKUm £0£ Y*/ a'L/*St'At/z, S/'Z *>Af. YALNfZUĞAAt'Ş SiA İATEU «O#*:ACA 'LAC/fOA ALAM'YO, KUM. S °"* RADYO ( Bugünkü program tSTANBUL 12 27 Açılıı ve program 12 30 Dans v« Hafif Yemek müziği (Pl.) 13 00 Saz eserleri; çalanlar: Cevdet ÇaJU. Vecihe Daryal. Vecdi S«yhun, Yorgö Bacanos 13 15 Beraber şarkılar: çalanlar: Sadı IjıİBy. Şerif İçU. Fikret Kutluğ, Burhaneddin Ökte 13 45 Haberler 14 00 Uverturler 14.30 Sarkılar; Lutfı Guneri 15.00 Kapanış. 16.57 Açılı; ve program 17 00 Dans ve caz müzigı (Pl.) 17.30 Şarkılar (Pl.) 1800 Art Van Demme kenteü 38 15 Saz eserleri Enisa Can Fulya Akaydm l»30 Rac'yr jenfoni o r k " tıaıı 19 15 Şarkılar: Sabi»" Tur Gülerman 19 45 Haberler 20 00 Şarkılar Perihan Kovenç 20.15 Radyo Gazetesl 20 30 Karışık hafif melodıler fPl) 21 00 Dered«n tepeden: Cpmil Cahid Cem 21.10 Raciyo klasik Türk musikisı topluluju 21.50 Yakın tanhten bir sahife: Ercümend Ekrem Taîu 22 00 Operalardan hikâyeler 22 45 Dan» v« c»z müıitl ( P l ) 23 15 Haberler 23 30 Program 23 "3 Karısık hafif müzlk (Pl.) 24.00 Kapanış j 6A5BA5A Zekâlar kavruk kalacak Bir ba|öğretmen, yeni tip medreselerin çoğalmasından sızlanıyor. «Inkılâblanmız yüzü suyu hürmet ine, millî duygulan hassas din adamlan yetiştirelim» <îiyor. Bir çocuk i'/r. ağınm hem okulun, ıtm medresenin yükünii çekemiyeceğini belirtiyor «Son bir kaç yıl zarfında, memleket yazarlarının dilinden ve kaleminden düşmiyen bir kelime vai! İrtica! Bu kelime, o kadar çok ve sık kullanılmağa başladı ki, insan, <Od yanmıvan yerde duman tütmez» demekten, kendimizi alamayız. Buı?üne kadar vazifeli bulundufum bütün köv okullarında. resmî ders saatinin 2530 dakika. hattâ bir saat gerisinden eelen öğrencilerde, geç kalma sebebi arandıgı zaman, sıjhnn katılması, çorbanin içilmesi ve ahınn temizlenmesi islerinin ysnısıra. hocanın sabah dersinin de yer almış bulunması. hayretle ve alısılan tee>!süfle müşahede edilepelmiştir. Minimini bir yavrunun, bu kaHar viikü kaldırabilmp kudretinin sırrını, hiç bir meslek kitabm dan öSrenemedim. Devlet. okuma çağı eemberindeki bilumum çocukların, din dersleri için, medrese bozması verlerde ev!esme=ini yasak kılmıştır. Din dersl verecek hoca ruhsatlı dahi olsa. iikokul çağmdaki çocuğn okutamaz. Diplomasını almış olan ilkokul mezununun, ruhsatiyeli oir hocadan din dersi alması ise, tamamüe normaldir. Hal bövle iken, iik okulun tedrisatma eneel bir din öcretiminin meşruivetini. hangi mantıkla iddia edebiliriz' Gözlerini, Atatürk devrimlerinin mesud Türkiyesinde açan binlerce öğretmenirj bu yüzden kalblerinin yaralı oldu&undan şüphe etmiyorum. İlköğretimin ideal ve arzulanan zafere ulaşabilmesini hakikaten dileyorsak, bu yaraya bir merhem bulalım. Bu hususta; meriyette olan kanun maddelerinin tereddüdsüzce tatbikını ve halkımız», en fîağısmdan, lise mezunu avannda. oleun. genis ufuklu ve hemeyden önce mil't duveuları hassas din adamlanmızın yetiştirilmesdini temenni ederim. Kasım Ginşin Çavdarhisar ilkokulu Başöğretmeni Virancık Kütahya PROF. NTMBUS'un MACER AL&Rİ! Şehir vapurlarında ayakta gidip geliyoruz Halkımızdan su mealde türlü mektublar alıyoruz: 1 Şehir vapurları halkın ayakta gidip geleceği sekilde tertiblenmektedir. Öğleyin ve ikindi üzeri az sefer olduğu halde vapurların büyükleri ve ortancalan yatırılmakta. en küçükleri meselâ Anadolu hattına işletilmektedir. Bu yüzden ayakta gidip geliyoruz. Vapurlar, ikinci mevki tramvay halini alıyor. 2 Sirkeci ile Kadıköy arasmda ijleyen vapurlara da. kâfi sıra veya iskemle koymak mühim is değilken konulmamıştır. H=ılk ayakta gidip geliyor. ANKARA 6 28 Açılıs ve Drogram 6.30 Kur»nı Kerım 6.40 Karma niMh müziEİ IP1.) T 15 Hafif Viyan» müziSi (PI ) T.K Haberler S 00 Çeşidlı Turk müziğı ıPI ) 8 30 Sabah melodılerl (Pl.) 9.00 Kapanıj. * 11.58 Açılış ve program 12 00 Vals ve tango programı (Pl.) 12.30 Nevin Demırdovenden şarkılar 13.00 HaHerler !3 15 Dort guzeîler sBylüyor ıPI * 13 30 ÖJle müziji (Pl.) 14 00 fionul Akınc:darı jarkılar 14.30 Çe«idll potpuriler (Pl.) 15.00 Berıber ttirkuler 15 15 Solmaz Tejhnen Zıya Tafkentten »arkılar 15.30 Müzik (Pl.) 16.00 Kapanıç. 16.58 Açılıs ve program 17 00 Nermin Vurald^n şarkılar 17 15 T»nınmış konçertoiar (Pl ) 18.00 Nureddin Çamhdağdan türküler 18 15 Mali.ve saati 18 30 Gül Baru. Ifermin IVmircavdan »«rkılar 18 45 Neçell melodiler (Pl.) 19.00 Haberler 1915 Tarihten bir yaprak 19.20 Serbest saat 19 30 Köyün sari 19 45 Yurddan sesler 20.15 Radyo Gazetesi 20 30 Rıdvo sanatkârları blr arada 21.15 Kahramanlar f«çiyor 2130 Clsan havalnn (Pl.) 2145 Haftanın rurinn konuşması 2X.F^ Serbett saat 22 00 Elgar: Enigma varya»yonl«rı (Pl ) 22.30 Liedler (PI ı 22 45 Haberler 23.00 Varyete müzikleri (Pl. ı 23 30 Dans oarçaları (Pl ) 24 00 Kapanış. RESİMLİ ROMANIMIZ Bir Doktorun Nacerası SOUBİHAJ1 MAZHAR KUN1 YUNUS NADI fİKlR. YAZtS* Zaruret yüzünden intihar Radyo programlan hatasız eden bu adamın evlâdlarına istanbul Radyosunun çeşidll yadevlet bakmah Gazetenizde çıkan bir intihar yansını gözyaşlarile okudum. Bilmediğim bir vatandaş zaruret yüzünden iki yavrusile bedbaht eşini kimsesiz bırakarak raylar altma kendini atmış. Bu zavallı, ölmekle facia sahnesi kapanmamış. bilâkis yoksnl ailesinin acılan, geçim felâketleri çok daha artmıştır. Devlet ve cemiyet geride kalan bu bed hahtları himayesi altma almahdır. Zenginler yardım etmelidir. Yavru iara da yazık, analanna da... H Özkan Küçük bütoesile yoksullu^un bütün acılannı tatmıs emekli bir Tekel memuru • ••••••»•• Üçüncülüğü kazanan yazılardan biri Yazan: İsmail Ergin İNKILABLARIMIZ1 NASIL KOBUYABİ1İRIZ? Hedef ve gayesi bakımından inkılâblar, terakkinin düşmanı olan orta çağ zihniyetinin yıkılmaM ve onun yerine tam olarak hakiki ilmî zihnıyetin yerleşmesi hareketidır. Tarihî sebebler netcesi, terakkiye mâni eeri bir zihniyet içinde kalmış mületler, müsaid zemin. zaman buiunca. kalblerini fethetmiş liderlerin öncüluğü ile, tarihlerinden aldıklarl şuur ve hızla geri zıhniyeti yıkıp kendilerine terakki uhıkları açabilirler. Fakat bu yıkılan eeri zihniyetın yerine. muasır medeniyetin temeli olan ilmî zihniyeti tesis etmek, hakıkî ilim adamlannın mevcudiyetıne bağhdır. İnkılâbların en güç safhası. işte bu ilmî rihnivetin tesisi safhasıdır. İnkılâbların yerleşmesi için inkılâb rvhundan ilharr. alan kanunlar.n tesHiti elHette kâfı değildır, asıl ilmî 7iKniv«tin Tafcrinı temin etmek sarttır; çünkü bu zihnivetin va ratacağı iktisadî, sosyal basan'.ar, ancak inkılâblann benim«enmes:iide, korunmasmda en mühim b r vazife görürier. Burada en oiiyük tehlike. sahte bir ılnıın. hakikî V>ir ilimmis eibi mevki almış oltraaidır. İnkı!âb<;! bir memleket için 'lrr>in hâkimıyetini tesis, ancak nüfusile rrütenasib sayılarda hakikî ılim adamlarına sahib olmakla mumkundür. Bu âlimler. her sahada tam ehliyette mütehassıslar yetı;tirirken, ayrıca kuracakları demokratik bir maarifin temelleri üzeııne iktisadî sosyal inkşafı ı«i3 ederler; sağlığı, millî «eciyeyi. anlâkı kuvvetlendirip milletin yüksPimesini temin ederler. Bu ılim ı^amları saycsinde bir memleıceUe ancak ileri ve medeni bir hayat 3oğab lir. «İlim en büyük mürşiddir» vecizesi, önce hakikî ilim adamlarına sahib olmayi, sonra da büt'in ışlerimizde ondan nur almayı 'cah£ttirmez mi? İlmi tesis etmek ie • nıek, Avrupa Amerika ölçüsünde ılim adamlan yet ştırmek demeictir. Bir merplekeHe insan cevheıı. iktisadî sosyal inkişafı temin kudretıni haiz yegâne terakki unsuruHur. Bu hazir.eyi önceden işlemedıkçe toprak altı. toprak üstü servetlerinden tam faydalanmak müm kün dçğ Idir. Bir memleketin yükselme'i. kendı evlâdlannın ilmî. teknit»i. fazileti sayesinde mümkün dür. Onun içindır ki inkılâb yapan memleketler en çok hakikî ılim adamlarına muhtaçtır ve bu sebeble ilim adamlarının toplu olarak çalıştıeı bir muhit olarak ünıversiteler, inkılâbçı memleketler için bilhassa ha> ati ehcmmıyeti haızdir. Üniversitelerın vazifesi. yalnız ilmi ilerletmek değildir. aynı zamanda halkın maddî manevî hayat scvıyesini yükselterek halkı refaha, huzura ula;tırmaktır. Üniversiteler terakki ve medeniyetin kaynaî inkılâblann ca muhaiızı ve müdafiidir. II On sekizinci atrın sonlarmdan beri, memleketimizde. Avrupanm ilmî üstünlüğü karşLsında, inkılâb yapmak ihtıyacj his;ed,lmİ5 ve bazı teşebbiisler de olmuştur; fakat ilim adamlarının ve münevver bir sınıfın bulunmayışı netıcesi, muvaffakıyetsizliklerle karşılaşılmıştır. 19. asırdaki Tanzimat hareketi, Avrupanın ilim sanat havasınl teneffüs etmiş bir kaç fedainin gayretile olmuştur; fakat geniş şekilde ilim adamlan yetiştırme teşebbüsüne geçilmemiş olduğu için, 19. asrın ıkinci yarısmdan sonra büyük b.r hız almış olan Avrupanın sınaî înkişafma ulaşmak memleketimu içuı kabil olamamıştır. İnkılabların tesis ve kortmması i meelesinde en iyi örnek veren ] memleketlerden biri Japonya olduğu malumdur. Bu memleket, ilerisini gören bir lider sayesinde, Avrupa Amerikanın ilim. teknik mu hitine, millî seciye ile, mucehhez yüî binleree .«vlâduu göndererek, kırk sene zarfında muazzam üniversiteler ve bınlerce fabrika kurmuştur. Japon liderlerı, kıskançlığın bu ılim teknik adamlarım mahvetmesine müsaade etmemışler, himaye etmisler ve Japon mucizesini yaratmışlardır. Şahsî menfaatlerin tesiri altında kalan bır çok kimselerin, yeni yetişenleri rakıb görmekten doğan açık veya gizli mukavemetine aö^üs 5?rınek her devlet adamı için koîay bir iş deiildir. Yalnız inkılâblarımızın korunması bakımından değil. dış tchlıkelere karşı da memleketin müdsf.Tssı, ilim adamlarının kudretile rr.iMenasibdir. Nufus ve toprak oakımmdan bazı ufak devletlerin b'iviik medenî, ikt.sadi kudretleri, o meırıleketteki ılirr, sanat adamlan tardfınclan inkişaf ettirilmiştır ve hakiki üim adamlarile kuruimuş ünıversıtelerin eseridır. Bug'in a?kerî ordular arkasında, il m ordau ve ; o/ıun yarattığı teknik mkânl?r, harblerin mukadderatında en mühim rol oynuyorlar. Avrupa ve Amerikadaki müterakki devletlerle mukayess plılcHği zaman, nüfusumuza ^öre, ÜP1!versitelerimizde çalışan Mm .^damlarımızm sayısı, bugünkü mevcudun en az yirmi misl, olması zaruııair ve buniarm hakikî i'im adamı oiması <ia şarttır. Hattâ "bu da kâfi değildir. Bu ilim adamlarının hürriyet ve muhtariyet ıçinde, ihtisasları dahilinde. refah iç nde. hürmet. itibar, himaye gorerek çahşmaları, hükumete ilmî yardımda bulunmaları gerektır. Ancak hakiki ilını adamlarının halk hizmetinde çahşmaları sayesinde inkılâblarımız «orunur ve idealimiz olan binlerce fabrikaya dayanan millî sanayı kurulur. Türkiyemiz yalnız ziraî değil aynı 7amanda smaî büyük i^tihsale, rievletler arasına girer, bu surctle halk küt!e?i inkılâblarıam huzur ve nimetinden faydalanır, :e faha ulasır ve saadetinin kayna^ı oian inkılâblarına daha çok bağlanır. însan ruhundaki muhafazakâr lığın karanlığını, ancak ilim aydınlatır. İnkılâblann korunma=ı m?5»'esinde muhim b r cihet de, güzel sanatlar sahasında. bir memleketin oü yük çapta sanatkâr yetistirmosiriir. Halk ruhunda folklordan ilham alan milli sanat eserleri. millî ruhu besliyen. inkılâh ruhunu kuvvetlendiren bir kıymettir. İnkılâblarımızın korunması, halkımızm maddî manevî sahada yük selmesi, millî müdafaamızm kuvvetlenmesi :çin müterakki devlet!er oiçüsünde bir ilim ordusuna ihtivac vardır. Memleketimizde yüksek tahsillerim >apmış ve tahsil müddeti esnasında dar kuvvetli seciye göstermis, olan. en zeki. kabiliyetli genclenmizden binlerceRİni, dünyada mevcud her ihtisas şubesinde tahsil için, ilim ve teknik adamı yetiş.tirmek gayesile Avrupa, Amerikanın muhtelif ihtisas şubelerine temayüz etmiş ılim sanat muhitlerıne, fabıikalara göndermek ve oralarda pek sıkı teftiş ve murakabcye tâbi tutulmak lâzımdır Bunlar memleketlerine muvaffakıyetle döndükleri zaman. kendilerine âzamî refah imkânları hazırlanmalı ve kıskançhsın onları asla mahvedemiyeceği kanaati verilmelidir. Bınlerce hakikî ılim adamı yeti^tirmek ve birinci sımi ilim adamlarile üniversiteler kurmak suretile ilmî zihniyetin tam manasile zaferini temin edecek t)lan devlet adamlarını tarihimiz tebcil edecektir. 1 Yemekten »onra Dr. Delpes'in ysnma cıktık. Del 015 yatağında idi. Bir masanın üstünde likör kadehleri ve kahve vardı. Mıss Riko kahveyi hazırlarken kocasüe yine guatr'dan bahsetmeğe devam ettim ve meseleyi Dr. Delpes'e actım. Delpes, Rikonun vardığı netıceyi cok enteresan buldu. Fakat Riko ona su cevabı verdi: «Ben buradan gitmeğe karar verdim. artık koylülerı kım tedavi ederse i Delpes bundan haberi vokmus «ıbi davrandı. 2 Riko: cEvet gitmeğe karar verdim, dedî, Guatr'ın sudan geldiğine kanaat getırdikten sonra evvelâ belediye'ye bir rapör verdim. Tabıi cevaD almadım amma Beledıve Reısüe Dr gaşanvon basladılar aleyhime propaganda yapmaga Ben artık burada nasıl kaJırım. 3 Delpes cevab verdi: «Nereye gitseniz avnı entrikalar. aynı nankârluk. aynı cehâlet karşınıza dıkılecek | Belkı övledır amma ben nihayet bir rahip degilim. Ka 'rım var cocuklarım olscak. Burada kalamam.» Riko bu I sozleri sarfederken o kadar asabi idi ki hepimiz ona hayrei | !e bakıyorduk. 4 Dr. Delpes cesaretini kâybetmedi: »Yok cahım dedi. siz çocukluk ediyorsunur.ı Riko ona hayretle baktı belki de kararından caymak korkusile bir çıitıç yapmak ihtiyacını duydu: tÇocukmuyum? Ne münasebet.. Bilâkis cok seyler gördüm. cok, cok..» Sonra birden yerinden kalka^ak kapıyı vurup eitti. Karısı utancındar. ağlamaklı olmustu. Dr. Delpes'ten af diliyordu.. cMerak etrneyin madam. dedi, ben herjeyi anlarım. Üıülmeyin.. Kocamzın yaıntna gidin.. (Arfca» var) MEVLİD Sevgılı aunemız. Elâzığ Salıh Zekı Beyın refikası Defterdarı BEHİYE KANDAN Hanımm Türkiyede neşri hzkkı yalnız'gazetemize aiddir. vefatının senei devriyesıne tesaduf eden 2.7.955 cumartesi gunu ikindi namazını muteakıb Kazancı Camıi Şerifınde Mevlid okutUırulacağından akraba VE ttnrflaı ımızla amj •<«< ihvam dlnin te%riflerınl rica «fceriı. Evlâdları G«cen eün Bazetelerde 1955 vıh J Biz Karagümrük mahallesi • Içerisinde Kadıkövde yapılacak yol • Urgan soksk sakinleriyiz. Son * ı lann isimleri varHı. Bu habere tabiî • zamanlarda yapılan gecekon • memnun olduk. Fakat sokak i«iraf dular sokağımızı tamampn tı • lcrini dikkatle okuyunca doğrusU kamıştır. Yangın olsa itfaive J çaşırdım Asfalt vapılacak oUn vol• giremez. Böyle bir vaziyet ^ lann hemen hepsi de işlek olmıyan f karsısında halimiz ne olur? • tâli derecedeki yollardır. Üzerinde gecekondular yapıp kiraya • vasıtaların sel eibi aktığı vollar ise Muhtekir esnaf nasıl t verenlerle mücadele edilemez îJ P^*» 1 »!* arzederken in cin geçmi vol. " ? t mi? Beledive. bır taraftan is • i'fn *f'n ,Seçme,k p e k t u h a f ?lur' f 4 ,. ... , , • ı Mesela Kızıltopraktan Fenervoluna tımlsk yaparak para harcar • • . • J J «« u : ı Nisantaşmdan Bay fsmet Uvar, muhtekir esnafla mücadele için su a'Skavs ma7bar , ,. , , ,, f ; ksdaı sna cadrle 20 vıHır en ufak , • 4.5 tavsiyede bulunuyor: ^ mezt>eleye döndüren vatandaş 4 • • metre parkeü aeniılijinîeki l'U ken, diğer taraftan sokaklan • larla nasıl baça çıkacaktır? Buıçön için clddl olarak kuruimsana caıMe f!l Anadoluy» glderı ye1 Son zaınanlarda< büttın ÜniverKa'riye camiini ziyarete gelen volumuzdur. siteierimizde yenıd*n «eçilerek basa sı eereken bir cemiyet vsrsa o 1a: buradaki gecekongetirilen. 2 Haneyl ı taharrı etır.c mallannı ve sıda maddeVrini, tes t turLstler, Hiç bir istimlâk amelivesine ibH(iki kelime» 3 Bir gAlümıız ve onun bit edilen ve hergiin belediyece ilSn • dulann fotoğraflarını çekiyoryac göitprmiven bu vol ufak bir kenarındakı kasaba ve'. vilayet. en aı edilen kâr hadlerinden fazla fiatp X lar. Ekmebi memleketlerde himmetle 10 m' ye kadar rahatça (eski tenml 4 Pek çok p«k çok satarak ihtikâr yapan tüccar ve es T «Türkler işte böyle baraka ^ genişletilebilir. (bır keiımenin ıekrarı). 5 O ne kaNijad Ulugöl Bağdad cad dar çalışırsa çahşsın pratik bir is gö naHar ahs\'eris vapmıvanlar cemi T larda oturuyot,» diye bizleıi * rüp zengin olamaz. uzUnluk leski te vetidir Her semt, her mahalle hal • teşhir ettirmeğe kimsenin hak + No. 142 Kadıköy rim) 6 Bıtki ıpligi./'Mr soru edatı kı höyle bir idealle birleseb'livor, kı yoktur. Bir muharririnizın J Lük~ ^»»vkie ne lü^um var?7 Birbirine sıkı sıkıya bağlanmak kendi mahaîlesinin muhtekir es5 gelip vaziyetimizi görmesrni • i'tenilen şeyler için trallanılır. 8 nafına karşı, onu imana getirene \ vatandaşlık namına rica ede • 1 Yaz. kıs, Köprüden aeçe r i^p'l mukpvemet goateren. riz, 35 vspur bacaları dtimanlakadar boykot edebiliyor mu? YlTKARrDAN AŞAftlYA: n va&mur eibi milletin basma dö» 1 Parlaklık (eski terim). X (Hüviyet sishfuzdur) t küîür Kssden vapıyor gıbi isk»«* 110 liray? üzdan! Geçmiş zamanlar (eski usul çoğul). bir lelere yaklajır yaklasmaz külhancl takı. 3 Götüslerinde intikam a!ma Cumartesi günü Tünelden Beyoğhırsı besllyenler (çoğuH. 4 Bir cin« scelp kömür atmağa başlpr. Buoa Hususî otomobillerin 3fi\n yarısı. bir kadın adı. 5 luna çıkarken ismini hatırhyamadair bir tamim olmazsa bile, in Te?gâhtaki işe benzer faaliyeti elde dığım bir vitrinin önünde konaklaan kendiliginden düşünür. Bu benzin sarfiyatı tahdid yapan. teknik bilgi. 6 Durgun. bir dım. Sebeb, 110 Hralık cüzdan. Belkadar milletî hlçe saymanm mâ harfin okunu5U. 7 KovTjlaştırıimıç ki 11 liradır diye düşündüm. edilmeli şeker mahiıi'.ü. 8 Eskiden »avaçt» nasmı insan olarak havsalam ai • miidafaa yeri olarak kullanılanlar (ço sahibine sorayım dedim: «110 lirs Sırf kendileiini debdebe ile teş mıyor. Fakat kim kimi. kime şikâbevefendi. Bildiğiniz cüzdanlarİuU. vet edecek? Müessese «teknik imdan değil n dedi. «Timsah» derisin hir etmek ueruna hususî otomobıl1 2 3 4 5 C T 8 lerinin huHudsuz ku!l?ndıkları ben kânsızlık» diyerek isin içinden fldenmis. kıverîr. zin israfa sebebiyet veriyor. Beni epeyce meseul etti. Görmeğe Bu fuzuli döviz sarfiyatının bir 2 Bilhassa sabah akşam. vadeğer tavsiye ederim. an evvel tahdid edi'mesi için hare purlarda geri iskeleülere oturacak Feyzi Akay Harbiye Çaver bulmanm imkânı vok. Bizim kete eeçilmesini dileriz. yır sokak. No. 7 llTİBzllİKltlR (Hüviyet mahfuz) biîdipimiz vspurlar «vesaiti naklive» dir. Yani. basit volcnluktan iBir dil müfettişine NİEİCİIİTİİRİE Altıkulaç köprüsü ne baret. Bunda caka. fivaVa ve ke7 muharririnnizin cevabı AIMIIIKIIHMN vif vokrur Denizcili»in de vaziferaman. tarnsmlanacak si. milleti taşımak olriııŞTtna göre, ve teşekkürii TİEİRİOİLİAİNİI İki sene evvel ihale edilen Ça su. manasız olarak «Lüksn (!1 dinakkale Canbiga fosesi üzerinde ve vasıflanriınlan verlere munta Savn (VSNâ\ M|OMİA[NJÜX.!I («Kır» ve «Kırçıl») başlıkh ya bulunan Altıkulaç deresine vapıla zam sıralar kon?a da Vıerkes. insan YIEMIEIFIEME zınızın ilk cümlesmdp ciüri seçil cak köprii halen vapılamamıstır. eibi. pfendi gibi ohmap volculu*usem» diyorsrunuz. oJürio heyete Kısm vağan yağmurlardan coşan nu vap^a rlmaz mı' Birinci bileti denir. «Jürive iiye seçilsem» veya dere\n eecmpkte olan bir vaylı a a'ans ver vprmek+pn. af=b» müesÖLÜM rabavı süriiklevip devirmiş. icinde sese mükeüpf deSil mi? Kütlenin Tanzimat] Hayriye Sadrıazamlarından kısaca fjüriye seçilsem» demeniz bulıınan küçük bir yavrunıın kav yolculu&una aid bir vasıtada kütle Keçecizade Fuad Pasanın torunu. Şu lâzımdı. rayı Devlet azası merhum Reşad Fuad Avnı cümleniz nSecllsem .. ka bma sebebivet vermistir. Kıs dola spvivesinp vp volnıliık maksadına Beyin mahdumu. Fazıla Keçecinin eş.. zandırırdım.D şeklinde kuruimuş. vısile vaoılmıvan ve halen eene va avkın bir lükslük takıp. bir kaç Inci Keçecinin pederi. Demokrat Partl pılmasında gevsek davranılan vo Hra fasla kazanmak icin milleti kurucularmdan Eskijehir mebusu ve Ban* vanlış gibi geldi. «Seçilsem kazandırınmı veya nse lun üzerindeki köprünün insa edil avakta volculuk vspm=5a mecbur kumaş tacirîerinden çilrevdlm kazsndırırdım.» demek mesi bir kaç csn kavbmdan sonra etmenin mânası var mı? SALİH FUAD KEÇECİ mı tamamlanacak'' Dereden gec'n Hakkın rahmetme kavujmuştur. Cena '.T7im Hegi! mi? S Eknres no«ta«ı. benrp mâ vasıtaların Ha şoförleri lâ^tik pat7esi 2.7.955 cumsrtMİ gunıı o^!e nanasızdır Zira. bu asırda 56 Km. Sav'lnnmla. isrmak teh!ike«i kar='?!ndp kaiıp mszmı muteakıb Teffvikıye CsmiinM. Ş. Okuvucunuz, yani hevli cık'ntı cpkm°ktedir!er. Alâka lik bir volu bir saatte katedivorsak den kaldırılarak Fuad Paşa Turbesınve bunun avıbı varsa, bu avıp haldeki ehedi istırah?tgâhına defnedile müfettişinir lılar lutfen bu işin çabuklaşmasına cektır Mevlâ rahmet eylesin. ka aid dpsi'dir vp ="ırat ram' 3İ Muharririmizin cevabı: yardım etsinler. fnda 5fi Km lik bir vnl icin 120 1 Bizd? «jürin kelimrsi var, Şevket Altınbozar Sarraf knnı; alınmar Hsvst pah»lilas+ı. İstanbul Beledtyesi Heıab l»leri «Jüri heyeti azası» manasına «Jü Mudürii Emin Yeşilin validesl ve merve ku\iımcu tstiklâl caddesi fskat mî5e«e=e Hınu hiç re» kelimesi halk dilinde yoktur. hum Suleyman Beyin e?i No. 31 BiRa den 14 sene aynı fintla mill^'n He> ikisine de «iüri» divİD cıkıvoTT T BELKIS YEŞİL =ıdı' ı udu ve eünüp hiipdo Manisada gazete satışı ruz. Keşki «Jüre» kelimesini de Hskkın rahmetine kavuîmuştur. CenabettiSi milvonları rîüsOiÜD zesi 1 7 95S cuma günü saat 1130 da kabu'. °tsfk. kargaşahk olmasa K>1 in^"'«ar altmda mı? leri üç misline c'krrarak açıSmı Kadıkoy Süreyya sineması yanındrki dı ki. «tpkaüd oldum» tarzmdaki Kalfaoglu sokak 7 numaralı evinden Manisada sazete ve mermua =atı kapatmak istedi. Bupünkü voiou kaldırtlarak OsmfnnSa Camiinde djle kisaltvıalara bizde cevaz verilegelsı tanzim edilememiştir. 60 bin nii ned»n cn ?cne evvıl'.:i vn]t unun nama7inı mu'pakıb Karacaahmed me mhtir fushı bu vilâretin bir tek bayii eksik verdiği parayı ödesin? zarlıeındaki aile kabrine deınedilecek2 Türkçe kısaltmalara cok ilti 4 Şu ekfipres depilenlerin dütu. Mevli rahmet eyliye. vardır G^zete satılmıvor derme^U» ; fat eder. b r düdir Batı dillerinde * * * dive de ortada bir tek mü'erzi do düâü ins=nm kul=£ını catlatıyor. nSpcilsevdim, kazandıMerhum Ahmed Eşref Gürtanın esi. mutlaka: iaşmaktadır Bu durum bizlerin o Sesini hafifletpiıezlpr mi? İ«t. 1 inci No'eri merhum E?ref Ak nrdım » ıçekli kullanıhr. ^ksi van kuraa zevkimizi baltalamakla ksl(Hüvn?t mîhfuzdur) manın ablası. Ist. Ticaret Borsası Uştır. Türkçede «üç adam gpldiler» mıyor. umumiyetle gazete satışma Kültür müessecelerimizin Laboratuar Analiz $ef\ Suphi Gürtanın demevip <riic adam »eldin demek da zarar veriyor. Çünkü. ancak rau annesi, Merkez Bankası memurların.dan H.<san Akcinin kayınvalidesî. İst kabilinden. karineye sığınıp €.se ay^en saatlerde aazete bulabihrsi birbîrine uvmıvîn imlâlan çilsprrı knzandırırflım». «eörsıpm îl niz Akşam 19 dan sonra artık Birinci Noteri Fahîre Akmanın halası Galata, Ömerâbid han kat 4 ten mazdım». ubflsem, söylemezıîim» vezzi de ortada görünmez. Bu halin Hüseyin ismile bize mektub va SÜ1ÎEYYA GÜRTAN vefat ctmiştir. Cenar«i 1 '7 955 ctıma denildisi ve vazıldıŞı da cok vakî ıslah edilmesini alâkadarlardan ric» zan, soy admı okuvamadığımrz gtinü Bakırköy Zeytinlik Ömer Naci oluj'or. rBilsem söyler mivdim e\zederiz zat. bir muharririrmze. imlâsınm sokak 76 No. lı evinden kaldırılarak li hislerimi) dive sarkı bile var. diğer gszeteİPrdekine uvmadığım (İmz« ve adres mahfuzdur) B^kırkoy Çarşı Canuinde ogie namaihtar edfvor. Gszptelerdeki imlS, zından sonra Edırnekapıdaki aile meBu kısaltmaların akademik türk I CKVABIBIZ: zsrlıeına defnedilecektir. Ç^de geniş ölçülerle caiz olup olŞikâjet, Manisadaki gazete bayii muharrirlerin şahsan tenib ediş imadığını, ileriki akademiıniz kati kadâr bizi de alâkadar etmektedir. lerine göre değildir. Gazetemizin yetle tesbit eder. Bu bakımdan dikkatli okuyurumııiLa umum neşriyatı, musahhthlerce taCumhurtiret Matburılık r« 3 Buna rağmen, daha zapt ve teşekkür ederiz. Bir taraftan şikâ kib edilen kaidelere ötpdenberi uvGazeiecilık rurk Anoniro Sirkett rapt altmdaki diğer dillerin bizden vetı neşrederken, diğer taraf.an da maktadır. Her müessesenin imlâCağalojlu Halkevı sokak No 30/41 Sahihleıi evvel vardıkları merhaleleri dikka o mıntakaya gazete sevkeden Ser sının biraz farkptnıesi her muhar NÂ/1MF NAUİ ve ÇOfUKI.AKI te alıp kılı kırk yarmak, tabirler bayün dikkatini celhptmis bvılunu ririn imlâsının biraz fark arzermeve cümleler üzerinde sarih olmak yoruz. Manisanın her verinde, heı sinden ehvendir Zira, nibavet külVatı ıslerın! tı'ler av* »itn Uetııi MU<1UI terclh odüiı. Bu sebcble tonkidınizy saat gazete buluodıu ulması temin tür müesseseleri graların^. ^•'Şip irnlâ beraberligini sağlıyabilirler. teşekkür ederiz. CEVAÜ KEHMİ BAŞKUT edflecektir. 1 2 3 4 BULMÂC 1 " 1 1 1 . l . n , ı 1 1 » I 1 1 1 1 •T 7 • Bizleri teshir ettir t meğe kimsenin l hakkı yoktur yınları meyanında bazı konuşmaları da dinlemekteyim. Ancak son aylarda bu programı gazetelerin ne haftahk ve ne de günlük radyo progrsmlarında bulamadıgım gibi radyonun açılı» saatlerinde skiper tarafından okunan radvo programlannda da duyanuyorum. On beş günde bir cuma akşamlan yapıldığını hususi surette sorup araştırarak öğrendiğim bu program gazetelere vanlış verildiği gibi radyoda da spiker tarafından yanlış okunmaktadır. Bu hata son altı aylık profframlarda sık sık tekerriir edip benira gibi bu konuşmayı tehalükle bekliyenleri reneide etmektedir. Pro«framlanrı tertibinden vazaectik. hiç de£ils« hatanz olarak İİAnı temin edilemez mi der?iniz? Sabiha Erülgen Avukat Yol vanrr» rîhnivet'mi? m J 1 1 !• • m t 1 K|Ö PİRİÜÎLİEİR AİRİf lt|M|AİM|y T * ?•