26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUHltiÜKİ YET 23Ekbn 1*54 Bu eşyayı iki saat muhafaza etmiş. Sonra. tekrar gelmiş, kadmın hakikaten öiüp ölmediğini anlamak için cesedi yerrnden oynatmış. Aldığı hâtıralan işte o zaman lâğım ağızlarma atmış. cünkü bu gibi şeyleTin ebediyen Itıybolmalarına mani olmak için oralara ızşaralar konulduğun bilmiyormş. Eşyayı yauında «i'kovmasa cesaret ederaemiş. Butun bunlar Neweastle zabıtapna esaslı bir ip ucu veriyordu. Katil. her halde cinayet mahalline civar bir yerde oturuyordu. Pohsier, muteber kimselerm otur6uğu bir raahalle olan Claremont Rrade sakinleri nezdinde inceden inceye tahkikata eiriştiler. Yüzle»ce ınsanı sorguya çektiler. bunlaroı ifadelerile binlerce kâğıd dolcufdular. Bu olaylar yığını içinde, iki mühim nokta vardı ki, Barrett'in keskin gözünden kaçmadı. 1 Cinayet akşamı, odjsının penceresi önünde oturup hayaîe dalmış olan genc bir hizmetçi kız, mavi üniformaya benzer bir şey giymiş bir adamm, Claremont Rond'dan koşa koşa geçtieini förmüştü 2 Cin ^»tin ertesi eünü Set kahvesinde ıçki içrnekte olan Kirkhnd isimli bir süpürücü, polise şu ifadeyi vertaişti: Bu işten bahsediliyordu. Der.iz ticareti filosuna mensub genc bir tayfa lâfa kanştı. Bir aralık, ellerini fco*azına götürdü, acaba insan bir k'zm gırtla?ını sıksa orada ellcıifein izi kalır mı diye düşünüyorum. dedi. Bu !âft öyle bir söyleyiş söylemişti ki tüylerim ürperdi. Zabıta, cinayetten elli metre kadar ötede. Framlington meydanır.da, tıyuz oldueu için doktordan hssta^fık izni almış olan deniz ticareti filosuna mensub genc bir tayfanın oturduğunu öğrendi. Ne olur ne olmaz dlye bu tayfayı istiTtaka karar verdiler. Checkley ve Martin İsimli bir enspektör, bu gencin evine «itti. LfllRA fflHJB =haberleri Zoraki hırsız Yunan Kültür Atasesi ne diyor? ABAHTAN >ABAHA... Olur diyen beri gelsin Poyal Grarrmar School'un eski talebesi. yirmi bir yaşında yakışıklı fcir genc olan William Ambrose CoIIins, bu iki enspektörü eüler yüzle karşıladı, cinayet gecesini rası! geçirrUğini izah etti: ... Arkadaşım beni. 2ece yarısmdan hemen sonra, Claremont Poad kösesrrde bıraktı. Dosdoğru ev gelriim. hıç hir fevkalâdelik görmB<'im ve işitmedim. Checkley: Rövelveriniz nerede? diye sordu. Collins'in benzi attı: Ne bilivorsunuz? t ı t .,^.^ Bu kâfi idi. Checkİey ve Martin, Co'lins"in odasında bir arama yaptılar. Yastıemın altında bir Web)gy 45, • rövelver duruvordu. Kibzadaki vülkani» parçalan yoktu. Aynı yastiS;n altmda. bir siirü kadın külotu SAHAK ALTIPARMAK'm da buTundu. Bunların cinamtle hiç \'ef?tının kırkıncı guiîu münasebetile, alâkisı voktu. ama. Barı H 'in, ciıstirshati ruhu için. yann pazar 24 elcım nayeti fetişist bir katilin islediği 1954 saat 10 da Hasköy Halıcıoğlu yo'undaki faraziyesini teyid edi Kalfiyan Ermeni Yetimhanesinin kiliyoHu. Bütün bu külotlar giyilmiş, sesınrip sv n " ı n n î y?m1'"*T ' r'i'în dost ve akrabalarımn teşrlflerl rica ku.ianılmıştı. olunur ? ı Haziran güneşi altmda, ağaclarm yrpraklan, rüztzârdan kımıldıyordu. Cinayet şecesi. genc kadının cesedi j Medreseden mektebe geçiş, XVIII. sek ögretime ve bilhassa üniversiüstünde de böyle ürpermislerdi. asnn sonlarmda baslar. Mühendisteye hazırlayan bir geçid tahsil duCollins, basmı ellerinin arasına Istanbul Universiteshıde okuyan j hanei Fünuni Berriye. ilk raerrağıdır. «Tevhidi Tedrisat» kaaldı.. Yunanh genclfr, geri nlın'uaları I haledir. Arkasından 1825 te Tıbnunundanberi geçen 30 yıla rağZoraki hırsız nı hükumrtlerimlen istememişler biye, 1834 te Harbiye açıhr. Bunlar men bu prensip gerçekleşememiştır. Yazdıklarunm bir kısmını tekrar açıbrken yalnız sıbyan mektebleri Askerî liseler, yüksek harb okulbtanbul Üniversitesine mensub vardır. Daha sonralan rüşt.yeler okuduğum zaman, baktım ki, şerirmumî kültür verecek üniversite öğ Arab ve Farısi uııı ku.ıar ttaynağı lanna öğrenci bulma güçlüğünden öğrencinin, Kıbrıs kurulur. ler muhitini ve bu muhitte kavna 300 Yunanh retımıne hazurlıyan bir kurum ol olarak kabul edılmiyordu. ve diğer sebeblerden dolayı (1925 şan insanlar. ayrı ırka mensub kim meselesi yüzünden kendılcrine basDemek. yüksek öğretim, ilk öğ duğuna göre hangi medeniyet büO halde hangi klâsik kültür, Türk yılında yapılmış tecrübe muvaffaseîer gibi tasvir etmi^tim. H3İbuki kı yapıldıŞmı bildirerek hükumet retim... Hani bunun ortası? Ortası tününün iç.nde, hangi kültür kay kültiîrüne kaynak sayılıyordu? kıyetsizlikle neticelendikton sonra) hiç de öyle değildir. Bir insa<n, lcrinden gpri alınmalannı istedik yoktur naklanna dayanılacaktı? Elcevab: ayn bir kaynak olarak kalmıştır. hayatta, gayet dürüst bir yol tskib lori haberinin, gerek Yunanh öğ1938 de neşrettiğim .Cürkiyede O zamanlar ümmet de/rinde ya Hiç!.. edebilir de. sonra birdenbire, ayak rcnciler ve gerekse Üniversite men Orta Oğretim» kitabında tafsilâtı Son açılan İmam ve Hatib okullan, şadığımıza göre kültürümüzün dış Esas dediğim mesele, on sene de sanat ve ticaret okullan gibi bir larının dibinde bir uçururn açıhr sublan tarafından yalanlandığını görülecek bu olay, her yerde ben 1 görünüşü Islâmî olduğu için a böyle askıda geçip gitti. Eu esnacürüm ve cinayet muhitine yuvsr bildirmiştik. meslek okulu durumuna konulzeri zor bulunur bir programsızlı i rabca ve farsça, bu kültürün temelanıverir Artık, geri dönmek içir. Yunan Konsolosluğu Kültür Ata ğın parlak nümunesidir. Selefleri ' lini teşkil ediyordu. Daha idadi da tarih ve dil hareketleri oldu. muştur. Ankara İlâhiyat Fakültesiyo! pek sarptır. Ş?si M. Yani İvraki, dün bu husus min en kıymctlilerinJen biri olan lerde. yüksek dereceli okulların Artık kendi kaynaklanmıza ve ne gelen genclere hiç bir hazırlaSize şimdi, gayet muhterem bir ta bize şunlnrı söylemiştir: Kemal Efendinin Mekâtibi Umu ] hepsinde din dersleri, arabca ve kendi şörüşümiize siire tanhirrr.zi yıcı öğretim merhalesinde arabca Okul ve eski harfler öğretilmemektedir. rnsarken hırsız oluveren ve iiç se• Istanbulda okuyan öğrenci rniye Nazırhğı zamanında orta de farsça vardı. Rüştiyelerde de du ve dilimizi ayarlıyacaktık. ne hapis cezayı yıyen birinden bah lerimizin sayısı 300 değildir. Bu recedeki birınci okulun acıldığına rum aynı idi. Çok kere «Osmanlı kitabları buna uydu; vnni terim Burava gelen gencler dil için uzun sedeceğim. rada mevcud öğrencilerimız tarafın şnhid oluruz. Tanhi 1850. adı «Da ca», bazan da «Türkçe» diye adı lerle öğretim yapılflı. Öğretimieki zamanlannı kaybetmekte. asıl dersBu zat Londra okullanndan bi dan hükumftirnbe bu Rek:lde bir rülm?arif> tir. Binası yapılmakta geçen ana dil öğretimi, tereddüd bu millüeşme hareketi, Türklerin leri takib edememektedirler. •ııceki rinde matematık öğretmeni idi B3 müracaat yapılmamıştır. Dün bu olan Darülfünuna burndan cıkan konusu oluvordu. Meselâ 1896 da semavî dinlere airmeden Maarif Bakanlığının yabaneı obası dişçi idi. Oğretmenin adına yolda yapılan neşriyatı okumus olnn lar alınarnktır; Burava da M3arifi yapılan müfredat değişmesinde ka pa'ıen devrine aid geniş0 incelemeler ve vavın'ar'ı ^''"T»"™ '! idi FHe kullara öğrenci hücumunu görerek Ernest Green diyeceğira. öerencılerden b'T ^rrjp konsolosha ; Adlive. Edebiye ve Rii^tiye rnezun leme alınan gerekçenin şu satırlabiyat, musiki ve sanatın diğer bu ihtiyacı devlet elile ve isabetle n dikkatle okunmaya deger: Geen'in, yumuşak başll. koca neye gelerek, hab?ri tekzib ede ları imt hanla knbul olunacaktır. karşılamak üzere Ankara, Izmir, . , .. , • . • •!„ i da! an buna destek olmalı ıdı. 01"îina ba'ğh, çıtırpıtır bir karısı var ceklerini. profesör ve arkadaslarınBundan ancak 18 sene sonra t Eskişehirde açmaya karar verdiği«Ancak türkçe arabı ve farısıden dı. Ernest Green'in anasile babası dan hiç bir surette baskı eörmedik Mcktebi Sultanî (Galatasaray Li lâfız alarak ziynetlenmekle beraoldükten, iki kızkardeşinden bîri lerini. çok memnun olduklarmı ve sesii açıhr. Ondan da 5 sene sonra ber haddi zatında müstakil, bir li> madı. Olmayınca da okul aışmna ni duyduğumuz ingilizce öğretim . . yapacak liseler de ayn bir tip olaöğretmen olup gittikten, öteki de kendilerine gösterilen kolayhktan bilcliüımiz hayırsever ve milliyetkendine mahsus sarf ve ki hayat ve tefekkür havası bun caktır. Şu hale göre Türk münevkocaya vardıktan sonra, orurduk dolayı da minnettar bulunduklarını perver büvüklerimizin himmetıle bulunmak tabiî ol lan lüzumu kadar geliştirmedi. hrı ev çok büyük geimeğe baş bildirmişlerdir.» Darüşşafaka kurulmuştur. GaraiÖğretmenlerimizin bir kısmı, el verleri, tıpkı Osmanlı hükumeti Türkçenin tedrisinde ladığı için karıkoca, fazla odaları battan olarak bu okul Maliye Nelerine verilmiş programlan ve res devrinde olduğu gibi ayn kaynakDiğer taraftan Üniversitenin Kıkiraya vermeyi düşündüler. Çozaretine b^?lı idi. Sasraavın. Cum ^^ mî tek kitablan inanmıyarak, iste lardan yetişme zorunda kalacaklarzılay Asocağı temsileileri, Kızıladır. Fikrimce ve itikadımca bu cukları da olmadığmdan bu fiklr huriyet devrinde de bir mfldrlet I dar mufassal bir surette talim edil miyerek ve beğenmiyerek okuttuyın beynelmilel bir tesekkül olduyüksek ıkisine de mülâyim gelmişti. Mülkive mektebim 7İn bütçesi ge mek ve bununla beraber türkçe lar. Bunun aksi de gerçekleşmiş ayrılık, yaruı o gencler ğunu, Üniversitede o k u y n her öŞne Maliye Bakinlıtrında geçerdi. arabî ve farisiden tamamile vares olsaydı gene mesele, ana temele millet ve devlet vazifelerine gelİki genc adam müracaat etti. reneinin istediei takdirde bu a?odikleri zamanki karşılaşmalannda, Bu cibi ahval, bizde olagandır. Derlitoplu insanlara benziyorlardı. te kalamıvacağından mezkur iki dayandınlmış olmıyacaktı. cağmdan> favdalanabileceğini sövOtomobil satıcısı olduklarım söyleMaarif Vekilliği hizmetinde bu aldıkları terbiyenin başkahğı doilk Mülkî idadiyesi 1876 da Is lisandan ahnıp türkçeye geçen ve mişlerdi. Neşeli, çok sokulgan, cö lemisler, Yunanh ö§r^nrilerlere ve tanbulda, taşrada da 1879 da Yan türkçe gibi tasarruf olunan lâfız lunduğum zaman ben de yirmiye layısile birbirlerini eskiden oldueu merd, hoşsohbet çocuklardı. Ernest mek verilmediği. bu öğrencilerın yada açılmıstır. 1869 da Saffet Paşa ve kelimelerin türkçede kullanılış yakın lise açtım. İki mühim dapa gibi güç anlayaeaklar, aralaruıda Greenie karısını kandırdılar, önce Kızılayda çahsanh™ fem muame zamanında yapılan Maarifi Umu j bunlara tatbiki caiz nın tahakkuk etmesi için ( sar coordination denilen işbirliğini güç t n r z i ] e ya]mz teknik öâretim) büyük gayret bir tazı yarışına, sonra bir gece Ie yaptığı şeklindeki haberlerin miye Nizamnamesınde adı geçen olmnk üzere müstamel bulunan a fına mecbur olmak, beni ıtlise aç sağlayacaklardır. Bu bakımdan likulübüne götürdüler. Çok güzel doğru olmadıeım bildirmMerdir. Sultanî mektebleri ancak bundan rnbî ve farisî kavaid dahi muhta ma» dan mahrum etmediyse de seleri birkaç şubeye ayırarak bir bîr akşam geçirdiler. 41 sene geçerek Meşrutivetin ikinci sar surette gösterilmek münasib nlise kurmak» şerefine de erdire dam altında ve bir terbiye otoriyılında merhum ve muhterem Em addolunarak...> suretile yeniden Birinin adı Bİ3ckia, ötekinin m.edi. Hazin bir itiraf olacak ama tesine vermek rullah Efendinin nezaretinde kuLanky Johnny olan bu iki çapkm, organize etmelidir. Bunun için Aynı perekçede türkçeye bir ne cesirptle ifado rdeyim ki, bütün rulribilmiştir. B!z, Vefada iki yıl kafalar iyice tütsülendikten sonra, müsbet bilimleri esas alan Fen, idadî olarak okuduktan sonra ü vi bağımsızlık tanımaya mukabil seleflerim ve bütün halcflerimle be arabca ve farscayı öğreten Klâsik sırlannı açtılar, hakikatte araha sayarak raber cümlemiz, henüz Türkiyede cüncü suııfa geçerken bu yeni de arabcavı «şeriat lisanı» satıcm değil, profesyonel bahisçi Şark, iki yabaneı dili öğreten MoTrafik ka7nlarınd.iki artı; n\Tiı sekil ğişme olmuştu. 1910 sultanilerinin «herkesin ona intisabmı» zorunlu «lise kurucu» su olamadık. olduklarım itiraf ettiler. Yarış atde devam etmektedlr. Son 24 saat z.ır üç sınıfı birinci üç sınıfı ikinc. görmekte ve o dildeki birçok «muNiçin?.. dern Diller. İTttnce ve oski vunanları veya yarış tazıları üzerine ba fında şehirde 11 trafik kcizası kaydeÇünkü hiç birîmiz, Türk kültü ca öffreten Klâsik Garb subelerini hislere g.rerek hayatımızı bol bol dilmis, 6 kiM agır. Ç ki«i h.ıfıf <:ekılde devre olmak üzere 6 sımftı ve alti teber kitablan» munevverlerin ogelîndi°ine kum?<!i lÜ7umunu ileri sürmokte rünün kaynağı olması lâzımeelen açmak zaruridir. Maarif Bakanhğı yaralanmıs. bir bevgir olmîış. 4 taksi senelik iptidaiyelerden kizanıyoruz, dediler. ile 2 kamyon ve 1 bevglr nrabası hasara 12 sene edivordu. Şubelrr yok dir. Farscayı da edebî eserler ba klasik m.edeniyet ve dilleri tayin rrveseleyi. akhmın erdiği kadar Blackie, biraz içmiş olmasma rağ uğramıştır Kazalardan ııçüne kamyon, men cidd:liğini muhafaza ediyordu. birine otobus. sekizırje de tak«ı şofor tu. Haibuki Saffet Paça n \ ı n a kımmdan öğrenme ihtiyacında ol edip büvük bir fikir harekrtine ce arzetmeğe çahştığım düşüncelerle mesine göre ikinci devrenin her üç dusumuz söylennvektedir. Şu halde saret edemedik. Hattâ çoğumuz. .bir bütün halinde ele almah; pelen İyi rr.evki sahibi dostlarımız leri sebeb olmuştur. düşünemedik ecnebi u^manlardan da htifade edip Kasım Ulu ismmde bir <:ofor, idare smıfmda edebiyat ve ulum şube b'7'rn kln"ilr ka'Tiaklanmız Arab böyle bir meseleyi var, dedi. Bir çift naylon çorab sindekı 7933 plâkalı hususi otomobille ! ] i vardı. ve Farî dillerinde yazılmış eserler bile. Bu hususta mahdud ve an bir ana teskilât davnsı halinde inister misiniz, Mrs. Green? Kasımpaîada Bahariye caddes.rden ge1913 te ilk devre 4, ikinci devre oluyordu. Olan da buydu. Sultant rak baslan^ıo savılarnk bir teşebGünlük ihtivaclan Ömründe bir kadehten fazla por çerken aynı caddede 183 numiralı evde üç sınıf oldu ve sultanilere 5 sınıflı ve lise reformunda bu esas hemen büs, gene 1939 ile 1946 arasına rast celemelidir. oturan All Alcaya çarpmıştır. karsılavacak ff?lişigüzeî tedbirlerle to şsrabı içmemis olan Mrs. Green, lar. Birknç lisede «Klâsik Şube» Kazayı m i'erkıb vak'a yerinden u ilk okullar ekieııd Bu tnm Fransız aynile kabul edilmistir. Edebîvat «Tiirk lisesi» ni kurmanm mümkün sinirli sinirli eülmeâe başladı. zaklgsmak istiyen şoför, bu defa da liseleri örneğıne göre yapılmış bir ve fen şubelerinin ayrılması bu ba nin açılması ve orada Latince ile Ertesi gün, Blackie. ona yarun kendis.ne durması için ıhtarda bulu tertibdi. Sınıf isimleri, onlann terEski Yunancanm okutulmaya baş olamıyacağını her şeyrlen evvel tekımdan oluvordu. ErVhivat subedüzüne naylon çorab getirdi Bun nan trafik poİHi Nun Ba'bura çarparak sine, iptidaiye birden başhyor ve vazula kabul etmck İp^ımdır. Lâyaralanmafina sebebıyet vermlstir Ya ! sinde arabca, farsça; fen SAibesin lanması, bu düsüncenin bir denelann ihrac mab olduğunu söylümesi idi. Fakat daha sonra bu da fm kısası, lise acmnk başka, lise ralılar hastaneye kaldırılmış, suçlıı şo 12 de bitiyordu. Fen ve edebiyat de de matematik dersleri bu ayıryordUf. , . . . . . . . . . . . . "fütulmadı ve tutunmadı. 'BBîanrh kurmak, b/'kn ppvdir för jrakalanarak tahkıkata ba'lanfflış^şubeleri 10, 11 ve 12 nci sınıflarda rrnva sebeb tpskil rHivordu. Johnnie ile benim taraiundan t I r : A I â e d fj n i s m i n f j 3 y a ^ n , d 3 b i r I avnhyordu. Bundan sonra gene şahsî teşebbüsü mahiyetinden ileri v çocuk, evvelkı gece Atst k \rk Bulvarın1 " . . , , , , , .. Bu gSrflş, 1930 1931 programlaküçük bir hediye, dedi. ' ' geçirilmedi. Mesud bir doğum dan geçerken heııuz hüviyet ve plâkası frnuf da* programlannda degışme(Arkasi var)' tesbit edllera.yen bir va^uanın .sarpler olmadı değil. Hattâ 1922 de sul rına kadar aynı minval üzere süE. Korgeneral Fehml Türesel evtidrüp citmMir. B " h'flıt» varnlnn t* Lise, teknik ve meslek okullamasile muhtelif yerlerinöen Taralan^*tanilere «Yeni Medrese» adı bile ları Bilge ve'Ilhan Enerın bir ogulları mıs, Dkyardıra hastanesine kaldırılmış,idi. ı e ilâ maşallah adı t a programlarda arabca, farsça kaldı nnda vctisip bir an önce iş ha dünyava gelmiştir. Yavruva uzun ötnürİYİN1 RUHANİ gavri ler d.ler. Tıresel ve Ener ailelerini tır Kaçan sııçiu aranmaktadır '. .. ... . , , . . . , rılmış. ikinci yabaneı dil konmus yatına atılacak genclerden Kö<;ele ve deri f^hr'.k^törü Garbis Altmses i m:nde ehliyeısiz ' « ? tu. Bunun mânası su idi: Artık olan bütün avHmlnrın hen'îni viik tebrik ederiz Daha lise kuramadık r Hasan Yazan: Âli Yücel Son 24 saatte I I trafik kazası oldu t ttihad ve Terakki, Cemal Bey (Paşa) gibi bellibaşlı kuvvetli şahsiyetlerinden birini Üsküdaf mutasarnfı yapmıştı. O kadar kuvvetli ki, pek az sonra Birinci Umumî Harb sırasmda Rus Çarlığı. Cemal Paşaya kendi padişah olup sınıf arkadaşımız oğlu Ahmed veliahdhğa getirilsin diye teklifte hulunnıağı bile tasarlamış nniş. Cemal Paşanm her türlü vasıflan t«rihce ve «mutasamf» kelimesinin mânası da lugatçe müsecceldir, malîımdur. Mutasarnflık, eski teşkilâtımızda, küçük bir valilik demekti. L'sküdar mııtasarnnığı ise. nice nice vaüliklerden mühim sayılırdı. İstanbulun Anadoln yakasına Meşrutiyette bile pek ehemmiyet verilmisti demek... Cemal Paşa, Üsküdan derbederlikten kurtarmağa çakşmıştı. Entari ile kahveye çıkmağı. külhanbeylik ve serserilik etmeği önlemişti. Uzun zaman a>Tiı azim ve sebatla nıeşgul olunsaydı. Bizanstan ve Galatadan pek önce Tiirkleşmiş bulnnan bu kı>Tnetli ve mânalı vatan parçamız şimdiki halinde kalmazdı. Yaşadığımız devirde İstanhıılun idaresini uzun müddet ellerinde tutup cidden başanlar gostermiş olan zatlara pazetemiz sualler sordu: Trabzon meb'usu Bay Emrullah Nutku, İstanhulun Anadolu yakasmdaki umransızlığı ve bakımsızlığı önlemek için bir Üsküdar valiliği ihdasını salık veriyor. Bu tasanya ne dersiniz? Cemil Paşa da, Lutfi Kırrlar da muhalif .. Muhalif olmasalardı, zaten kendi de^rlerinde buna tevessül ederlerdi. Faaliyetmi alkışlar içinde tamamlanıış zatlann kendi gnrüşlerinde. usullerinde ısrarlan tahiîdir. Ancak meselâ Lutfi Kırdîtn dikkate alalım: Rumeli yakasını tkinci Umumî Harbin körii şartlanna rağmen epey ihya eden. Istanbul ve Beyoğlunun ana hatlannı çizen bu eski Vali ve Belediye Reisi Anadolu yakasına faydalı olamamıştır. Bilâkis onun devrinde (Prost devrinde) Caddebostan. Çiftehavuzlar. Marmara sahilleri havsalaya sığmaz şekilde tıkanmıştır. Yalnız bu şer şayed tek tük varsa bütün hayırlar kefesini arsı âlâva kaldınr. D cr re ver 9 2 4 t k a T r u r e t t l U b l r I ! Î C 1 d e v r e U bir şofbr de. idaresindeki Ankara 1S96 ikinci devre olmak üzere 5 iptidaplâkah taksi ile Hmadığ caddesir.i ta iye ile beraber liselerin sınıflan kiben Dolabdere ıstikametmde gider, n e indırüdi ve ancak 6 ncı sınıfta plâkalı çift atlı arabasma çarpmıştır Kaza sonunda her ıkı v??ıta hîsara uğramıs, hayvanlardan biri olmuş, şoforle aürücuye birşey olmamıştır. Ehliyetsiz şoför h.kkında takıbata gecilmistır. ? 'Şehre 3 buçuk kilometro Bütün bunlar iyi... Fakat asıl mesele ele almamamıştı. Li=e, u Enspektörler öteki eşyanm içlerini araştırdılar Biı köşede duran bir tayfa sandığır.m içinc \, rövelver kabzasının vülkanitleri bulundu. Her ikisinde de birer kınk köşe vardı Polis lâkoratuvarındi yapılan muayenede, cinayet mahaiünde bulunan vülkanit parçalan, sand:k içinden çıkan vülkanitlere tıpatıb uyuyordu. Kapmın öniinde beklemekte olan poîıs arabîsı, Colîi'ns i alıp götürdü. * * * Beyoğlu Tepebasında ve Balat Ananya .okantalan sahibi Bay 5 SINIFLI İLKOKULA 200 METRE ANANYA TAHMİNCİOĞLU Ziya Gökalpm 30 uncu öliim yıldönümü M E V L İ D Gallb Hamdl Tekyelinln refikası merhum Abdi Şe«besin kerime<i nun vefa'ının kırkıncı günü münasebetile. 24 ekim 1054 vırınki pazar günu saat 11 de Beyoğlu Panayia Rum kilisesinde istirahati ruhu için, dinî âyin yapılacağından, kendislnl sevenlerin teşriflerl rlca olunur. Dinl âyini muteakıb, tatiyetler. killsenin hususî kabul salonunda yapılacıktır EMNIYET SANDÎGI n,n Göztepedekl ! Apartıman Dairesi'ni Kadıköy Şubesinden 14854 hesab numaralı Bayan BEDİA ESENER kazanmıştır. Öğrenc; hesablarından Aynca Ziya Gökalntan şürler okunacak, eserleri ve hu*u yetleri anlatılaeairtır. 25 ekim Buyiık Tdrk mutefekkiri BAYAN ŞEYDA GALİB Ziya Gokslpın 30 uncu öliim yıldönuTEKYELİnin müdur. Bu munasebelle. Tı:rk Ocrgı ve Türkiye Muaihmler Birlıği muşte aris ruhuna ithaf edilmek üzere 23 i cumartesi günu , reken bir anma programı hazırlamış ekim 954 bugünkü ıkındl namazını muteakıb Nipanta; lardır. 25 ekim pazaıtesl günü saat 16 da T, jviklye Camli Serilinde Mevlid okuSultanmahmud türbesinde merhumun nacaktır. Akraba. dost ve arzu edenlemezarı b^şında bir toren yapılacak, r.n tesrlflerl rica olunur. bunu Eminönü Genclik iokaünde tertiblenen toplantı takib edecektir. Toplantıyı Ord. Prof M. $ckib Tunç açacak, Hamdullah Suphı Tanrıöver «Z'va Gokalp ve miIliyetçiLk». Prof. Fındıkoğlu «Ziya Gokalp ve bugunku içtimal mese]e.]erimia. Doçent Cahid Tanyol «Ziya Gokalpın fıkir ve iM.ikl hayatı» Türkiye Krodi Bankası hisscmevrulu birer komışma yapacıklardır darlan 21 10 1954 tarih inde \ Istanbul tarafının Yakacığı, Bağcılar köyü bağlarına 200 metre mesafede, memba suyunun yamnda yaz ve kis oturulabilecek Günefören kövündeki 300 400 500 LİRALIK Arsal««nmızın satışına yann baslanacak tır. Bir evlik arsa 64 metrekare olup yarısı peşin, bakiyeleri ayda 10 15 20 lira taksitle ödenmektedir. Satışlar Pazar günü sabah saat 9 dan akşam saat 17 ye. diğer günlerde saat 12 den 16 ya kadar devam edecektir Ücretsiz vasıtalarımızla mahallin de görülüp yarı bedeli peşin ödenmek suretile ayrılabilir. Bugünkü Yeni Sabah gazetesindeki tafsilAtlı ilânımızı lutfen okuyunuz. Valilikten aynldığı gün, Lutfi Kırdara, İstanhulun müstakbel inkisaflan hakkında flkirlerini sor•nuştura. Bu arada Üsküdann da lâfı açıldı: Neler yapıbnalı Üskiidara? dedim. Omuzlannı kaldrnp. ellerini açtı: Usküdara mı?. Ne yapılahilir ki? Lutfi Kırdarın bana tevecciihii vardır: Anadolu yakasının Rumeli yakasına muvazi belediyecilik inkisafi hakkında düşiinceleri var>>a, \ahud hasıl olduysa lutfetsin. ben hürmetkânna anlatsın. Ben de meraktaki okujuculanmızı tarmine uğraşayım. Lâkin bikün Cumhuriyet devrinde, Anadolu yakasuıdaki belediyecilik, halktan gelen umranla athaşı beraber gitmemiştir. Ne gezer! Meselâ yirmi seneye yakın Kalamışta oturdunı: Bu emsalsiz semtte âmme hizmeti olarak ne yapıldı? Evet, tramvay raylan döşenmişti. Evet. bir kere de iskele tamir edildi. (Ve abdesthanesi ilga edildiü) Başka ne var? Yokrnr. Yüz metrelik bir sokak toz saçan bir asfalt haline sokulmuştu. O da evet... Düşünün: Koskoca Cumhuriyet devrinde... İyi bildiğimiz diğer yerler: Kadıköjliıler. umrandan memnun mudurlar? Ve nere halkı memnundur? Vali Gdkay şöyle diyor: Realite şudur ki ne Kadıköy, ne Üsküdar ihmal edilmiştir .. Üsküdarda da caddeler, yeni mektebler, parklar gibi birçok esaslı Imar hareketleri başlamıştır. Belediye Reisimiz bu tarafla'a pek gelmediğine Röre, kendisine yanlış haber verdiklerini kurmaksızm iddia edebilirim. Yanlış haber verenleri mes'ul tutsun. Başlayan bir şey, hiç bir şey maalesef yoktur. Kendi devirterinde yapılan islerin topvekun meselâ bir zen?inin kendi hususî meskeni için yapürması mutad olan işlerin topyekunu kadar Hle deçildir Hangi caddeler. Allah rızası için?. Kaç kilometrelik bunlar?.. Hangi park? Şemsipaşada iki senedir yan hırakılmış o jnirekler acısı park ve rhtım mı? Turi^tik Camlıca yolurun sonundaki aynca miiessif mev7U teşkil eden hali pürmelâl mi? Knsuvolu medeniyet merkezi mi olmustur? Türkiye Krsdi Bankası sermayesini artırdı EKİM 23 SAFBR 2 J 3 1000 Lirahk tkramiyeyi öğrenci FERİK kazanmıştır Her iki keşidede ayrıca para ikramiyesi kazananjara mektub yazılmıştır. , O 1 İ 1i 11 V. ] 6.20 11 38 14.56 17 18 1R50 4 41 E. ] 1 M 6 40 9 3S 12.00 1 31 11 22 j ynptıkları 'evkalâde bir umu . ı mî lıpyet toplantısmda banka | sermayesini be? milyondan 10 ] milyon lirava çıkarmışlardır. Mezkur Bankanın sermayesi bundan 2 sene ev%7el iki milyoıidan beş milvona çıkanlI mıştı. Bu son kararla bir kac sene ioinde Bankanın serma! yesi iki milyondan 10 milyona İ5 bulıınmaktadır. TÜRKİYE KREDİLİ İNŞAAT Müessesesi M ü e s s i s i : SELÂHADDİH KARAKAŞLI Çarşıkapı: Tramvay durağı 97 ,'3 Beyazıd Palas kat 3. No. 16 baş bitirmiş, paraları Emir Talha ' kaybetmişti. Kaybetmişti ama, nasıl? Bu kaybediş biraz da kasden degil mi? Rölansımı görüp: «Ooo, monşer. sizinkı daha yüksekmiş'> diye kâğıdı karıştüivermeler .. İki kâğıd almama karşı üç kâğıd istiverek, "döper run>ı ile restımi görmeler .. Oyun devam ertiği müddctçe Vazan: (Vâ • Nu) Namusum ve şerefim üzerine alesef ağabeyim bir sapık... Sa yazdım... İmzalatmak için kcndisiyemin edıyorum... Yalnız bende pık... Mevkü icabı, bunu sır gibi ne götüreceğim... Beraber dönes kalacaktır! dedim. gızüyoruz .. İdare ediyoruz . ŞefJim . Ama hiç kimseye söylemi katle. hürmetle etrafında bekçıük Lâhavlemi içime sindirdim. Üyeceksiniz .. edivorum . Çünkü neler yapabile çümüz beraber çıktık .. Aslıhan. Evet. hiç kimseye... ceğj bence dahi malum değildir... rolünıi mükemmel oynuyor. Bireı Rahatlamış eibi bir nefes aldı. Size halisane tavsiyem: Muhitirniz birer kamaralann kapısını açıyor. Sonra ilâve etti: den uzaklaşm. ve bir daha rastlar geminin iç taksimatını bana göstesanız bizlere yabaneı muamelesi riyor. Baktığım yeri göremiyorum Benim size hürmetten, mubabbetten başka bir his besleme vapın... Gene uzaklaşm... Beynim dumanlı.. Gozlerün de me sebeb var mı Turhan Bey?... Sualler sormak istiyor, fakat durnanlı .. O kadar asabiyim ki, Bana in?nın sizi korumak istiyo zihnimi toparlıyamıvorum. Zaten | miderne kramp giriyor. rum. . Mazur eörün bu bosboğn? imkân da kalmadı Aslıhanın tokGene bu mehtabh Hecede hiç bir lıiımı .. Zaruidir maruzBtım .. A mağı çevirdiğini duyan Emir Zü şey farkedemeksizin, hattâ konuşuğ.'Heyim, ağabeyim. maalesef... bevd hpmen kapıya döndü. Monok lanları kavramaksızm yalnız deDurdu, jTitkundu. lunu düzeltti. rin derin Ashhanı düşünerek Kalbimin çarpıntısından sarsılaSakin görünmek için, bardağım villâya döndüm, döndük. rfk onu dinliyorum. Araya bir mâ da yanm kalan viskivi son damlasıEmir Zübeyd, kapıda bizden bir ni girerse, sözünü bitiremezse di na kadnr içtim .Yerimden kalktım. bahanevle aynldı. ye hevecandavım . A=lılıan biraz Paşa ile Suzi. bıraktığımız yerFran^ızca olarak: gecikse bir kaç Hr>kika, bir kaç Fmir Zübevdi. mesaisi sırasın dçler .. Ikisi de. kar'il'kh, arpao sanive H">ha ep'mese . da daba fazla rahatsız eimesek, E kumrusu . Çeneleri avuclorında.. Emir Zübevd. gene casıi'lsmn •nire H ziftlcri B;ki5İarı ç*atranc ta?lur.na civili rleclim. kapıva baktıktan sonra devan etEmir. telâslandı. Ancak biz odaya .giıince silkıni^ ti: Yok. efendim. ben zaten ağa döndüler Emir Talha. başka bir Düim varmıyor... Fakat ma beyimin havale "ettıği 'm'eîtüblârı' âlemden geliyormuş gibi şaşkın;' tım. Bir başka köle önüme düştü. daklarımı suyuna yaklaştırıyorum, boş gözlerle baktı: ' Ha... Siz?... Bizi sovarsanız Bu elektrik ışıklan ortasında şam Serab bu su... Aslıhanın ihtirasına dan tutar Ribi yürüyor. Beni oda kanamamak bu mu?... İçemiyorum. biz.. ma götürdü. Fasih bir frnnsızcayla, gene içemiyorum... Kulaklanm uÇapraşmış oyunu çösteriyordu: bir şeye ihtiyacım olurj olmadığını ğulduvor... Bevnim külfeleşmiş .. İki cambnz bir ipte oynuyoBirdenbire, bütün hüviyetimi sordu. Onu sabırsızıkla başımdan ruz .. Gezdiniz mi?... Yata gittiniz savdım. Kapımda anahtar aradım. dehşet kapladı. Hayalimde çeşmemi? Zira anahtar bulunmıyacağını ne ye uzanmıstım .. Bakır tası alıyorBu sual bana yöneltilmişti. Ce dense tahayyül etmiştim. Var adum .. Elime bir viski kadehi tuvabını Aslıhan verdi: nnhtar .. Bu basit olny, beni hay tuşturdular. GÖ7lprimir icine ba O kadar iş yiiklemişsiniz ki rette bıraktı. Düşmandan kaçar karaktan... Emir Zübeydin gözleriEmir Zübeyde, biçare. yatta kâcıd gibi, anahtarı kilidde dündürdüm. le bakaraktan... tomsrları arasındaydı... Beraber Gözüm Aslıhanın balkonuna açı «Uzaklaşm buradan...» dedidöndük... lan pencerede .. Şu pencereye de ler. Paşaya dikkatle bakıyorum. Göz bir kilid vurabilsem .. Ve bu kili «Beni zehirledin!» dedim lerinde bir gazab yandı, söndü. din anahtarını bir yere atabilsem Sesimi işitmedim... Demek ki Allah bu gazabdan korusun. . ki istesem dahi alamasam .. konuşmadım... Bağırmak istedim. Sonra tıpkı gazinoda beni davet Biliyonım: Nefsimle kahredici Ağzımı alabildiğine açtım, hançeederken yaptığı gibi, bakışlarını kıstı. İfadesini kirpikleri arasında bir mücadelej'e girişece^im... Ama remi zorladım. Gene sesim kulaksöndürdü O sırada duyduğu hanı;i bütün mane^Talarda olduğu gibi larıma eebnedi. Anlaşılan kimseyi imdada çağıhipsi bana belü etmemek için. aca matlub taraf gslib gelecek... AslıZebellânm bana ba ifadesini böyle mi maEkelemiş hanın davet edici bakışlarına gi ramıyacağım... deceğim... Bir pusuya düşeceğimi sunduğu zehirin panzehiri varsa ti? .. bile bile .. Anhyorum: Pusu orada, alamıyacağım... Elveda bütün haBir ürperti geçirdim. yaller .. Pencereyi açmacalar.. Ba! Yulnız kalmak ihtiyacındayun... o odada... O sapık . Kardeşinin sapık dedi kona kaymacalar... Aslıhanın kolBu kramp... Butun olup bitenlerin muhasebe ği Emır Talha tuzağı orada hazır lanna süzülmeceler... Hattâ onun uğruna vurulmacalar... sini yapmah... Aslıhanınkine biti ladı... Ne hazırladı?... Arkamdan çok ağlama Süzi'cik... Neden bu kadar perişanım? Maşik odada... Özür dileyerek, yorgun olduğu nen olduğu kadar maddeten de Mersiyemi yaz... Biz gibi kadın aç mu, biran evvel yatmak istediği perişanım... Ayağa kalkmağa taka gözlüsü bir hergeleye meheldir... Elveda! tim yok... Ne zaman soyundum, mi süyledim... Göçüyorum... Kendi evjnizde gibi hareket yattım bu yatağa?... Başucumdaki *** abajuru ne zaman söndürdüm, ne cdin! dediler. UĞURSUZ PENCEBE Sevşilim muhabbetle baktı. Öper zaman örtündüm? Poker partisi bitmişti. Kânrmzı. Susuzluktan vanıyorum . Şimdi Cibi baktı Davet eder gibi. va'dehayalimde yalnız bakır maşrapası zararımızı hesab ediyorduk. Benim ^ier gibi baktı. Ve ben de ona: zincirinden sarkan çürül gürül bir önümde yığmla fiş vardı. Aslıhan (Evet.» der gibi baktım. "• Hizmetkârın açtığı kapıdan çık çeşme var... İçsem suyunu... Du da kazançtaydı. Süzi oyunu baja Anadolu yakası bakımsız'iir. N'eresinden başlamalı. neresinden yüreyime kurt düşmüştü hulâs^ birirme'i? cBu adam ille bizi kazandırmağa Anadolu yakasının haîkı. kençabalıyor!» endişesi. . Bundan do dini bu derece bakımcızlı.5a miisla>n beş yüz lirayı bulan kâıımı tahak savmıyor. fııranın h"'kı>"'a almak istemeyip f'şleri kanştırma kendi höVe'erini ihva cîerek h'ç ğa kr.lkıştım. Emir Tnlha. fena h1 deitilse ı^e^^lâ bir Palık^sir sevide gocundu: bu hareketimi. tahkir vc; : ne uîaştıracak maddî ve masayacpSmı söyleyip hesab eöımek j nevî Judret vardır. Arsalar ve bite direttt: naîar kac milyar liravı temsil edi Siz kazancınızı koyun cebini yor. hcsabîansm Mevrud teskilâze... İkinci seansta intikamımı a tın kötiünçü ve idsrî a'âkanın azlacağım! dedi. lı?l şiifdiki A'lah1 k rluruma serıeh Çaresizlik içinde boyun iğdim oluycr. Yoksa. Anaıohı vak<ısı Yeniden kâğ'.d çektik, tekrar otur Tiirkiycnin en cüzel HİT şehri hamsğa hazırlanıyorduk. Bir köle ge !"iıi almak istidaH>nH~hr. lip, telefona çağırdıkla mı Paşa Eski şckle alışmıs meşhur idareHazretlenne haber verdi. Emiıçık riler: tı. Ve ancak bir çeyrek sonra o «İitanbuMa tek vi'âyot knlmadaya döndü. Caııı sıkılmışrı, belli. ltdır!i; kanaatinde iseler. hiç değilYüzünün ifa^esi karmakarışık... sd o teşkilât icirde Arad«''i vaKarısına baktı: kasına neler yBP;lması m';n'ıkiH Rabat haberleri midemi bu olduğunu %fuzuh'a gcistersinler landırdı .. Yeni ayaklanmalar ol Aksi takdirde ne kendileri h'r şev muş Çsnak tııtuyorlar .. dedi. yapmış, ne de başkalarına bir sej Sonra, bize doneıek özür d leHi: yapmr.ğu iaîf£ff, Tvrmiş olayorlar vur)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear