Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21 BBŞ TAZAN: SAKUP KAORt KARAOSMANOĞLC Mesken buhranı karşısın Amerikada gazete Benden evvelki elçînîn yolladıçı bir raporıın da Belediyemizin vazifesi müvezziîiğinden yetişen 7 IDIPLOMAT HflllfllHIIIflflflIllf SOZ ARAMIZDA MERAKLI BÂHISLER ÜMlUtnHıuuıuıın henüz okunmadıinnı Haricîye Vekâletimizde fifözlerimle gördüm Yazan: Ahmsd Hidsvet Reel n stanbul Beîedıyesi Emlâk ve II Kredı Bankasıle anlaşıp 50 *• mılyon lırahk tahvı] çıkardı Bu tahvıller bir haftadanberi satıİTiEktadır. Karşıhğı sehnn imar;na ve b.lhassa Eminönünden Halıc ıçerılerine doğru dofenecek rıhtıma ve açılacak caddslere tahsis oluna cağı için malî müesseselerimızın ve vatardaşlarımızın onları edınmeğe rağbet gostereceklerinden emuı bulunuyoruz. Bu teşebbüs bize rresksn buhranını önleme babınd» kuçük ve basıt bir fikır ilham ettiğı ıçın onu Beledıye erkâmmıza Şehır Meclisimıze ve umumi efkânmıza sunmak istiyoruz. Belki daha once de yapılabıhrdi ya Fakat zarann n;resinden dönulürse kârdır. Şayed bu 50 mılyonluk tahviller ümid edılen muvaffakıyetli netıceyı verirse o çeşid ıkinci bir ıstikraz yapılarak bunun karşıhğı da Beledıye arsalan uzerıne orta halli aılelere elverişlı meskenler ve blok apartımanlar ınşasma, yahud bu tarz hazır bınalar satın alınıp bu tahvı!lerden muayyen miktarına sahib kimselere ten'ik. dığerlerıne dî kiralama suretile verılme volunda kullanılsa acaba halkımıza pek faydalı oiacak bır mevzu üzennde kullanılm'5 olmaz mı? Muhakkak ki o zaman hem ma yahıbı olmak ıstevenler, hem kra 2\T arayanlar o tah\ıllere buvuk b:r rağbet gosterırler. hem de oyle bir ıhtiyacı bulunmıvanlar. yatırtiık'an paralara mukabıl vuzde beîten daha ustün bir faız almak he vesıle gene o tahvilleri seve seve kapışırlar. Bu satrlan, vaktile Emlâk Kredı Bankasmın yardımı ıle kumlmuş olan İstanbul İmar Lırrited Ş rketınm sermayesı 20 mılyon lıraya çıkanlarak şehrimizdeki mesken buhranına çare bulunmak uzere hazjrlandığı bıIHirılen \eni taarı havadısmı okumadan yazdın'm veh mine duşülmesin. Ya, bu ıki teşkilât b rleştirilerek sermave 70 milyona çıkarüs'n, bu suretle fayda ve hizmet hududlan genışlet Imış, yahud da müesseseler tek gaye uğrunda ayrı yollardan faahyet gosterme şeklini tercih etsinler Yalnız bunlardan hangısi olursa olsun taauub derecesine varan ticarî zıhnıyet ve kâr hırsile çalışmamahdırlar. Zira asıl hedef ş'rketlere bol kazanc temın etmek değıl, yuvasız vatanda^lara ucuz ev yapmaktır. Halbuki gazetelerde yeni tasarıya daır verilen hebp' ler aresında vaktile 100 bin lıra sermaye ile kurulan, Emlâk ve Kredı Bankası ve Beîediyemizin yardımı ile «Koşuyolu» mahallesıni vucude getiren «Imar Lımıted Şjrketi» nin sermayesinin sırf bu ve buna benzer muameleler yüzimden nısbetsiz bir tarzda kabardığı kaydediliyordu İşte bıraz evvel gosterdığimiz endışe o sebebdendır. Boyle olunca maliyet fiatı yükse'.ır ve vatandaşa ucuz ev tedarıki ulkusu ortadan kalkar. N'tekım Levend aısalarının da mal olduğu fiatlardan hssab edilmiyerek üzerlerinde spekulâsyonu andui{ j^melıyeler yapılman vakıâ Emlâk ve Kredi Bankasına hudud *uz kazanclar iağlamıştı ama, taliblerın o evler için bir kaç misli fazla müjcellefıyet altına girmelenne de âmıl olmuşru. Bugün iktisadî bir zihn yetle yapılacak masraflar çıktıkUn son ra yuzde yediyi geçmıyecek bir faiz kâfidir. Hem tahvıl, hem de mal sahibi olacaklara evlerin, bir kısım bedelleri faizsiz geleceğ^ pbi haricden tahvil almışlara da âzamî bir gelır temin edilmış olur. MilH korunma kanununa tâbi meskenlerde oturmakta olan mahdud gelırli vatandaşlarm mesken kiralarmın 1955 yılı haziranında uç misluıe çıkanlarak kiralarm ancak 1956 haziranında «erbest bırakılması temayulünun MecJıs ve hukumet mehafılinde ızhar edıldıği ŞU sırada bu teşebbüslerin bır an evvel kuvveden fı'le çıkanlarak serbestlığın başhyacağı ana kadar 70 milyonla hiç olmazsa 5 b,n mesken insa olunursa ötedenberi hayalinın dehşetı karşısmda bıîe tıtredığımız hercü mercın ve perışanl'ğın b:r nebze onune geçılır kanaatindeyiz. *** 1 devîet adamîârı artıyor şısındaki zat ona bir şey sordu mu. genc yaşındanberi, onun ezberinde| na demişti ki «Sakın, yeni hekulağını tetikte tutup hemen bıı dir. Nasıl olmasın ki. namı Avru ves, bir takım uzun raporlar yazcevab yetıştırecektir Heın öylesine pava un salmış bılmem hangi bü mağa kalkışma Admı ukalâya çıbir cevab ki. mutlaka bir bılmeceyi yük elçinin maiyetinde ıkinci veya karırlar. Hem kendin boş yere yoandırması ve ne «Evet» ne «Ha üçuncu kâtiblik vaıifelerini görür rulursun. hem de Vekâlette elâleyır» manasına gelmpmpsı ıcab eder ken bunlardan yüzlercesini binler min keyfını kaçınrsın.» Zira, dıplomatik bir toplulukta ce defa beyaza çekmiş; sifrelemis.; Arkadas.ımın bu sözlerini. bezgin gerçeğı soylemekten daha ağır bir yahud da telgraf üslubuna sokrnuş devlet memurlanna mahsus «bounâdanlık olamaz Herhangı bir hâ tu. Tarıh bir tekerrürden ibaret ol tade» lardan bırı telâkki edecekdise veya mesele hakkında tam bir duğuna göre. o zaman bu zaman tim, eğer bılmera hangi muhim mekanaat sahibi goıünmek Lse kaba dır siyaset âleminde, hattâ dünya seleye daır, bılmem ne vakit, selelığın ta kendisıdır. yuzünde değışen nedir ki, bunları fim tarafından yazılıp gönderılmış Zaten. elçi cenablarının şahsî bir değıştırmeğe luzum olsun? Her yirmı bej sayfahk bir raporun, Dış kanaat tasıması kendi hukumeünce hangı bir dıyarda bir ıhtilâl mi ol İşleri Vekâletimizde henuz gozden de pek makul sayılmaz. Bö\leleri. mus"" Bunun sonu ya bir tnarşi, bile geçirilrnedığinı, uç dört gun ergeç. va merkeze alınmak, ya se va bir diktatoradır. İki devlet ara once. rastgele cğıenmemiş olsay1 sinin işıtılemiveceği kadar uzak sında bir «ıhtilâf» mı var Bu pa dım. (Arkası var) zarlık yolu\la halledılemedığı takverlere gönderılmek yahud da sadece azledılmek suretile ortadan dirde mutlaka silâhlı raünazaa hakavbolur Nitekim. Orta Avrupa lıni alacaktır Filân memlekette bir memieketlerinin birinde bir İng'lız ekonomık buhran mı bas,gostermişe'dsi tar.ımıştım kı, zekasının sa tır? Burtu, belki de sosyal bir hu•nımhetl, şahsive<"iin özelhği yu zursuzluk takıb edecektır ve parlazunden genc denılecek bir ^ aşta | mentoda ıtımad reyi alarmyan her emeklıve ayrılıp gıttı idı. Gerçı, I hukumet juphesız istıfa zorunda bunu. sanınm. bıraz da kendısi ıs kalacaktır. temıştı. Foreıgn Office. ona Guncy Işte. çekirdckten yctişme dıploBazan pahal gibi miderrzlen Ainerıkada bır kuçuk mcmlekete mat, kendinden evvelki ustadiarın : rahatsız olduğunuz günlerde SIK j buyuk elçi olarak gıtmek emrını dokup geleceklere miras bıraküğı ; aık öğle ve aksam vemeklerıne da teblığ edınce, şöyle bır cevab verdı «muşahede» ve omütalea» khşe | vetlısinizdir. Bu davetler, adeta, ğını hatırhyorum: «Beni tayın et lerine gore sıyasî hâdıselere hep | diplomasi tarıkatinin âyinlerı me tığınız yeri haritada bulamadım. boyle bakar, böyle tefsır eder ve «abesindedır. Erkân ve âdabı, an Yeni bir ulke keşfıne çıkmağa ıse bu hâdıselerın, geçen yuzyılda ne cak bunlara gide gele oğrenırsınız hic nıyctim voktur Hem ben. A. suretle vuku bulmuş, ne gıbı gelışHem dıplomatik hayatta, sofra başı rupa kıtası dışında yaşıyamam » me yolları takıb etmış ve ne netımihektaşıdır. Kışınin eksığı veİngılız elçısinın bu (harıkulâde celer doğurmu; ise. bu yuzyılda da ya kemali burada bellı olur İkbal jesu), akıımda kald.gma gore, d:p aynı suretle vuku bulacağuıa, aynı •e itibara burada erılir. İmdi, kur lomatlar çevresınde, o zaman, bır aynı gchşme yollarmı takıb edece•ağınıı buruntular içinde, fakat, bomba gıbı patlamış ve butun mes ğıne ve aynı netıcelerı doğuracağıyüzünüz en sıhhatli, en rahat kimlekdaşlarını dehşet ve hayret it;ın na inanır. Onca bunun aksi tarzda aelerin hayat |evkıle pırıl pırıl kalde bırakmıştı. Ona, bir «meczub» duşünmek, yani her hâdıseyi tek t kar gidersiniz. Sofraya oturursunazarile bakanlar hadsız hesabs.z başına alıp «tahlil» ve «tefsır• e , auz. cAman efendım: bu ne harikalkışmsk ya «Sıyasî TarıhB ı oku i kulâde farablar, ne nefıs yemekler» dı. Nasıl? Buyuk elçıhğe «terfı» inı gıdeceğı yer uzak diye red mı et ] mamrç cahıllerın, yahud dıplomatik I dersiniz. Muraıliğın tâ kendısi . 0miş Avrupa dışında yaşıyamam dı | gorenekten mahrum cfantezıst» leBU bir de paslanmıs damağınıza ye hizmetten çıkmağı rm goze al1 nn kârıdır. Bunun içm değı! mi•ormah. Bır defa, hıç unutm.ım dir ki, kariyerden yetişmemiş elCin elçilığıne daveth idım. Soirr mış? Bovle bır yuKsek karakter ısçıler, gerek »Coıps dıplomatıque» daki yerim tam ev sahibi Mad 37nın tıklâlıne gerçek dıplomatlar hiç akıl erdıremıyordu. Zıra, mesleğe çevrelerınde, gerek temsıl ettikleri yanıbas.1. simsıyah bır çorba gehukumetm haricîye r.ezaretlennde tirdıler. Elçinın karısı, bana Joğru girdikleri gundenberi, bunların tek daıma bır uvey kardeş ve> a bir 31iğilip: (Milli bır Çtn çorbaöi .ır, derdı, barem basamaklarmı aşarak ğıntı akraba muamelesı gorurler bu.ı dedı. «Neden yapılır?» diye nıhayet. bu mertebeye fır!a> ıverBunların sozlerı, çok defa. bıyık alaordum. «Böcek kurularından • mekten ibaıettır Burdan başka. ne > tından gulumscnerek dinlenır; tacevabmı verdi. Ağzıma goturduğnn bir gaveleri. ne bir maksadları, ne vır ve hareketlmne hayretle bakafik, az kalsın, elımden duşeceK de bir havat telâkkıleri vardır. Şahsi manlaıa. şahsî prensıplcre. kılır; gonderdıkleri raporlar eğer ti. şahsî temayüllere uygun yaşamanın okunusa jüphe ve tereddüdle o| Buna beıuer bir çok acı tecrübe ne olduğunu asla bılmezler. Omür kunur. lerden »onradır ki, Vichy gıbı, leri boyunca, heD baskalannın do'<» cEğer okunursa...» dedim Zıra, ' Karlsbad gıbi, Evıan gıbı meşhur tüğü kalıblar içinde ezilip büzüle bu raporlann okunmadan dosya 1 kaphcalarda, herkesten ziyade ne rek. hep başkalannın arzu ve ıra dolablanna konulduğu da olur. BeMısır guzeli Antıgone'un. tam Süveyş andlaşmasmın imzaden bir alay emekli diplomata rast desine göre şekiller alarak ve acık nım gıbi kariyerden ^...^ yetişmemiş, 5, gelındiğinı anlamıştım. Tahmınırn, madan yiverek, duşünmeden soy lâkın, yıllarca elçiliklerde bulunmuş l a n a c a ğ ı bir sırada Londrada toplanmıs bir jurı tarafından düntıbbî bir istatıstığe dayanmamakla liyerek yürürler, giderler. Evet, tecrubeli bir arkadasım, ılk postu v a güzellik kraliçesi ilân edilmesı bazı dedıkodulara yol açmıs, beraber bunlardan >üzde seksenının dunya, onlar için, valnız bu ba ma gıtmek üzere yola çıkarken ba Ingiletrenın Kahıreye bır «dostluk jesti» yaptığı ilerl sürülmüşya karaciğer. ya bobrek hastalık rem merdiveninden ibarettir. Bu• • tur. Yukandakı resımde, dünya güzeli Antıgone fforülmektedır. larından olduğunu soylıyebılırım nun dışmda bir kâmat olduğunu bile edemezler ve havatın Geriye kalan yüzde yırmisının de is«n nkretmeme hacet yok vak , b a ş h c a z e v k m l , yeryuzunün ba S ııtinden evvel bunadığını gormu ca nımetlerini bunun sahanlıklaruv •umdur Zıra, iyı bır dıplomat, bu da ararlar. vasfa lâyık olmak ıçın, yalnız abıır Bu vüzden. gorüş ufukları o kacubur yemeklerle hazım cıhazını , , , , . , dar daralmiştır ki. yarın vuku bubozmak zorunda , , da bır suru boş deeıl, ajTiı zaman . , , . , . , . . lâflar ve havdî 6 şo%le dursun, dun olmuş bır vakı* zekâ oyunlarıle beyın sıstemını de lacak bır hadısevı, onceden sezmek anm mana ve mahiyetini tayınde hırpalayıp durmak mecburıyetinbile zorluk çekerler O hâdısevi vededir Evet, ıyı bir dıplomat. zıyaya o vakıayı mutlaka resmî bir fetlerde. lokmalar bırı bıri ardınca ağızın kennılerıne anîatmasını bekboğazına dızılırken. sa?ıle, solıle, lerler. Bu ağız ıse çok defa gerçelcarşısıle soluk almadan konuşması ğin tam aks;nı ıfade ettiğı, yahud da lâzım gelen bır adamdır. Bu ada gerçeğı bır takım tevil ve tefdam. kâh sağına donup oldukça sirlerle geveleye ge\ eleye tanınmaz çırkın bır bavana guzellığınderı bır hale soktuâu icin elçi cenabları, kâh so'una ığıhp pek fena gıyınmış yalnız bpvninı bo? vere vormaıcla dığer bır bayana zaıifHğınden ve kalır ve ovma akajudan muhteşem kazarâ ev sahibımn yanına duşma'a'inın b?sına gecip de rapomnu muşse yedıği \emekleun nefıshg>rı yazraağa kojTjluncayadek resmi den bahsedecek: tam o esnada kara^ran «beyanatı» ndan ancak 3u Kanı\ondan kumas çalan bir j cum!e baslsneıclarmı hata'IayabıI lir: oEğer. intıbp'.nr'a v?n'lmi'orbırsız yakalandı : Mustafa Ksrjhnla aıd Mııdarv» 23 1 sam », «Zayıf b r ihtimal dahilin«Kaydi plâkalı kamjcndan 4000 lira değerlnde' de tahmin olunsblhr ki kuma; çalan sabıkah hırüz Cernıl Ar ihtıı azi ıle sovlemek lâzım geiirpacı dun Ikıncı Şube memurları tara se », < Tekıd edılemiyen bazı hafından yakalanmı^ur. Çalırıan kumaşiar rcıusadeıe edıle.ek ^ahib ne ıade betlere gore...» vesaıre, vesaiıe. ol'inmuş tahVıksta baîıanmı^tır Lâkin, meslekten yetışme bir elçi için bu kadarcık bır maİ7emeyle Konscrvatuar Türk musikisi dahı dıplomatik kitabetm örnekkonseri Konseıvatuar Turk Musıkısı tcıa he lennı kuıup çıkarmsk ışten değılyetı Mıınır Nureddın Sel^uk ıd~resınde diı. O bır (çapraşık kelıme) bulJnevsraln ıkıncı konserıni onumuzdekı macası vapar gıbı bu v .m cum1954 dünja güzelinın seçiminde yeni bir sisteme bajvurulmustur. Yukarıdaki resimde de ar 24 ekım pazar sabah Ma! 11 *de Taks,ım I Bpledı\e gj?ınosunda verecektır Bu leleın aralannı bır takım soz klı görüldüğü sıbi güzeller. gavet sade bir giyinijle nerdeyse yere oturtulmuşlardır. Her birmin gekonseroe ük defa eUrak, Buvuk ma şelenle dolduıup tam.mlamasını risınde hangı memlekete mensub bulunduğu yazılı ve mUli renkleri eosteren tablolar bulunkamından eserler ıcra edılecektır. pek ıvı bıhr Zaten, bu klışeler de, maktaydl. Iste. elçl denilen zafa. her jittiği yerde, her ş/eyden evvel en çok ueraştıran «mühim işler» hep bvr,a benzer gailelerdır. Bundan oteve kalanlar '«» W>ibirinden v ıpra»ıoı bir sürü ansarvslardır d. jnsanı, durup dinlenmez bir makine adam haline sokar. Meselâ, buj{ ın ha\«» yağmurlu veya karhdır: siz de t ı raz nezlesinizdir Kançilârvaya aır) bütün kâğıdlan da imza'dmışsımdır Şbvle.. ocağ n başına ?eçip bır ko!tu*a gcmulerek kafanıi' dinlemek istıyorsunuzdur 01«maz 'Teden? O saatte mutlaka prMokoler bir zivaretmız vardır Hemen kalkıp gıtmelısiniz. Hiç de geoıktırrv?ğe gelmez bu zıyaretler Sız bfkliyen zat ki sizin cinsten '• ndufena halde sahırsızlanır ronra Schbetinize pek ıştıyaklı olduğu ıcın mi' Yok canım. Bu çeşıd m n.etlerdeki sohbetîerin yavanlığmdan c c da sızın kadar bıkmıs u anır.ı5iır Sabırsızlanıyorsa, sadece âdet \ erini bulmadı diye sabırsızlanıyordur. Dünya Güzellik Müsabakası İntibaları sabah kahvaltısından evvel ev!«« dağıtan 250.000 kadar çocuk bulunduğu tesbit edılmiştir Bunlardaa 240,000 inin de, hem tahsile devam ettikleri ve aynı zamanda tamamile «küçük tüccarı> olarak ken'li hesablanna satış yaptıklan anla^ılmıştır. Bu küçük müveznler kendi hesablanna gazete satın almakta «^ bunu kiıçük bır kârla satmaktadırlar Ne kadar çok gazete satarlarsa kârları da o kadar artmaktadır. Bunlardan, pazar günü tatil va1 panlar. ortalama olarak haftada V,i\ z m paramızla 30. 35 lira kaıan^ik tadırlar. Eğer pazar günün gazetelerini de «atarlarsa kazanclan 50 lirayı da bulmaktadır. Bu gazete müveızıleri, bu şekıld» annelerine veya babalanna yard'n» etmekte veyahud tahsil masraflarırun bir kısmını çıkarmaktadıriar. Aynı zamanda, küçük yajta para kazanmakla, evlerine ka>şı aistiklâli* sağlamaya baflamaktadırlar. *** Geçen sene gazete mevzuunda tetkikler yapmak için Birleşlk Amerikayı ziyaret eden bir tngili» heyeti Londraya dönüjünde hazır» ladığı raporda »öyle demiçti: g İngilterede de, Birleşik Aınerikada olduğu gibi, çocuklann ga. zete müvezziliği yapmalan sağlanmalıdır. tngiliz makamlan bu huBirleşik Arrerkada gazete satı susu ciddlyetle tetktk etmelidirler. çms dsir «u rakamlan veriyorlar: Evvelâ bu gayet sıhhf bir çaUftnadır « Haftanın altı günu VJTZ gün Sanıyen tahsile kat'ivyen engel lük gazete basılmakta ve bunlar 54 olmamaktadır. En mühim nokta, milvon nüshayı pivasaya sürmek genc yaşında enlara iş mevzuunda tedirler Haftanın vedinci günü ya sağlam fiklrler ıjılamaktadır.» *** ni pazar 549 gazete 46 milyon nüsha Birleşik Amerikada if bayatında ba«maktadır » Bu kadar gareteyi satıça anede muvaffak olmus bir çok khnseler, bilmek iein muhakkak ki çok fazla îngiliz heyetinin bu raporuau tagazete müvezziine ihtiyae vardır. mamile teyid eylemektedirler. Amerıkanın mühim çelik sirfcet. DıSer taraftan orta halli Amerikalı ' garetesini labah kahvaltısmdan ev lerinden birinin ba^kanı bulunan vel ister. Bu da. gazete müverzile Fairess, hayata gazete müvendi o» rine normal 'ş saatindra evve! bu larak atıldıgını sSylemi» ve demifgazete satışını vacıo, tamamlamak tir ki: « SoJukta veya vagmur altın^a • lmkânmı vermekted'r kolay değtHlr. Bu vazivette mektebe giden veva RS'ete dağıtmak başka işi olan aencler. çocuVlar ea Fakat lnsana öyle şeyler Sgretivor zete müverzilığini diğ>r esas işleri ki... Benım bu mevkie kadar viiksekteve uğramadan, yapabilmekte selmemde mühim rolü olmu'tur... Inkâr edemem!» dır'er Ham! S. Birleşik Amerikada, gazeteleri Birleşik Amerikada seçimlere iki hafta kaldı. Her ıki part, adaylar etrafında genış propaganda yapıyor ve onlan halka tanııtmaya ça, lışıyoılar. Bu adaylann hayatlanndan bahseden neşriyatta bir şey nazan dikkatı çekıyor. Çoâunun bayata nasıl atıldğı izah edilırken şöyle deniiıvor. I e Hayata, gazete müvezz i olaI rak at.lmıştır'» | Bu acaba propaganda maksadile mi sövlenıyor? Şurası muhakkaktır kı, Bırlevk Amerikada bir çok kımseler çocukken gazete satmışlaı, bu sekilde pra kazanmışlardır Hslen Birleşik Amer'kanın Başkanı E «enhower'ın de bu şekilde havata atıldığı bilınmektedir Bunu Başkan. sık sık hatırlatır! Ikinci Cihan Harbinde mühin rol oyrıyan diğer bir Amerikan generali, Omar Bradley de gazete müvezziliğı yapmıştır Amerikan adlivesinln en yuksek mevkilerine yükselmis Fred Wtlson ve Tom Clsrk gibi hu kukçular da avnı şekilde hayata atılnıklarını sdylemışlerdir i Iki hafta sonra Amerikalı seçmenlerin önüne çıkacak olan adaylardan bir coğu da şimdi synı «itirafı» vapıyorlar ve gazete müvezz'.liği vaparîk havata nasıl atıldıklarını uzunbovlu anlatıyorlar! Sahte zabıt tanzhn eden memuru muhakeme edlHyor k î t Gewı s uzerinde Sülevtnan Ön«rhı ld«r« bır taktl. bır ıdama ç«rp»rak yar^ıpnma<ına sebebıvet vermUFÜ Haii"'» ilkopce el kovan Mustafa C'kıt isır'r..J« bır poiıs mnrnını, mevhum hlr h'Vtrl adına ifad» tarztm ve dosyavı M0J*e« î'imumilıüe serketmijU Btlahare Ts^tıo sa'ıte oldutu anlasılmıı ve polts n.e» munı rr.ahkemie venlmiltı nin durTiîms"f>a dMn T nel A«l!»e mshkeıneunH» devim •ditmlftir Dunlrü celsed"' Aalıye Cez* mahVe» ırrsı vetkı«t'1'k kararı vererek Ho«yayi »Bırceza mahkemesine »evketml"itr. yurdumuzda çıkarılan ham demir Mustafa C'kıtın dtınışraasına A»"re?a cevherıle Karabuk fabrıkasmda is mshkemesmdt veniden tihsal edılen pık demıri yabancı memleketlerde ınşaat demın halitatbik edilen usu! halkı üziiyor ne getırtmeğı duşunmuş. Bu ametstanbtıl Beledıyesinin Almanya \'n liyeve karşılık odenecek masrafı da getirtmış oldugu ulak otabOslerden ylrml blri Beyoğlu dhetlndt hi?mete Mknlgene ham demir cevheri veya pik ıru?tur. cemır ıle odemeğı, bu suret'e ddFakt Almanyada urak yollar lçtn bı*« vız zıyaına meydan vermemeği edllmla olan bu otebflslerde yolcular ayaku bırakılmadığı halde. burada bökararlaştırrruş vuk bir ckMrıyat ayakU gtbnektedtr. Şu anda tam va*anda;m lelnrie DiSer taraftan n'utlak olarak arka k»kıvrandıgı bu.vuk sık'ntıyı gider pıdan bmlp. önden ınmek macburlyetl meğe yarayacak mâkul ve verinde ytılcuUrı rahatııı ctmekiedir. Arkadav l'itn bir yolcu Iki lıtarron aonn frunefc bır karar... Yalnız bu arneüvenin ıstedigı zaman ya dlfer fahısları n pık ^PTİre ' ° ^ p ^ l r ce^'hprirte tat hatsız etmekte, yahud da bir ka« dunk b ki ıçın bırincısıne bir aylık, gectikten sonra lnebllmektedir. Bu arsda harı kim<eler ıkincıs.ne uç aylık bir muhlet rinımden kacmakta »•oturan btletçlnlu bilet«l* aerahat vermek ıcab edıyor .. Sonra tabıî e^Tiek'edlr. ; demırlerın sevkı ve Beri eet rilneŞehir Hath vapurlanndan bir len ışınc de ayrı avn zamanlar kısmı daha çüriiçe çıkanldı n âvırmak ffrrr^^rek .° ki fnrm^H1 Shl' Ha"»'i tıl«tr»si terMnclrrl. teler tahmin edı en mudJetler zar mudp ınsası tamamltnmakta olan yoley f.nda birmeyip uzpyarpk ve âcı! gpmı'erın' va^ınia kadrova sokacaiınıhtıvaclarm tatmmi gene mümkun d.,n eskı vapurların tasfıyesine başlamırtır. olmvacak. Geçen sene f11or!^n çıkarılan »Mal; Dttıspd şlerîne pek aklımız er tere» ve «Ncv» rs vp'irlarınd^n »on»a rrerreHe berabsr, eğer demir cev 55 nıımar.h «Bebrkı ve 5S nunıiralı her'ernıiz ı e oık denır!"rımız ln • T^Vcu» vanurİTıle Anadolu hatt rda ıjl'ılen ıBaMadı rHaleb». »B^^a» zırsa. hcmen ha7ir inşapt demir g»rr İPrı de serv's hafci bırakılmıçtır. r 1 if ı e tabıî değfr farklan ıcın fazla fs Inv» Cai" altı Hallc tersmelerind* cevher ve pık demir <erı!mek sar yapılmakta olan denıı otobusleril» »K«bstas» araba vapıırunun hizmete «olcjU tÜ3möbadele volum gıtmek | duktîn snnra hplen çshsan bazı eski 7 dsha pratık olmaz mı acaba vapurl?r da ç\ırüjŞe çıkar.lacaktır Bir haftada Uç defa açjlan sokak tıt»nbul Oniv*rs t«l İle Türkivat Enjtıtusu (Hassnpa^a rredresesi) araıınd»kı sokak bu hafta ı<rinde ru ıçm. | U Içın ve telefon ıçm uç defa açılmış ve geçlimez hale Reimıştir Bu halı gorenler «acaba bu üç d«fa a^ılıs verine hep» bırden yaoılsa daha kolay v* al masrafll olmaz mıydı'1 Işbırhğı d*nıl«n «evin faydasını yırmıncı asrın ortasında Inkar etmek nası! mümkun olıır'» demektedırler Belediyenln nazarı dlkkatınl celbederlı. Kuzum Gul, bıraz yavaşlat ıUçuruma vaklaşvoruz' dedi. Kız hıddetle so\lendi: Rıca ederim Hüseyîn bas' a ma' Otomobil kullanmağa başladığımdarberı .. Evet ntomobM ladığındanberı hep o uçurumdan yu varlanacaksın dıye korkarım' Hadi yavrum kimje yok arkada Bıraz yavaFİat! Kes scfini Huseyin! Yoksa caha hızlı gıderım! Hüsevin sesini keîti Gene arkaya bakm?ğa başladı Aklı ikıj'e bölunmüs gıbi Arkadan gelecek polıs arabası ile, öndeki sol taafı dık bir tepecik sağ taraft derm bir uçurum olan d?r yolda! Gal s?nkı aldırmıyor . Elınde buyüttuğu bu kızı zaten bir gun anhyarradı Anl?mpfa çah=marnıştı da Onu sadece sevmişti' Selmanın kızı Selmadan kalan bir parça idi' Benzerdı de Selma Hüsey'nın hayatında sevdıği yegâne kadın, daha doğrusu yegâne insandı! Hüseyin anasını babasını bılmezdi bile . Atılmış bır piç miydi? Bir köylü çocuğu idi de dilensin diye tstanbula mı getırmis,lerdi? Her ne ise b r sokak köpeği gıbi sürüne sürune buyümü=tü Daha çok küçukken b r kapıcı yanmda ış goıup bol bo! d^yak ye'Jığını hstırladı Kfpılar deği'mış. msanla: değışmış fakat Hu=eyin daima hakaret gormuştü! Zeki ıdı, harısti, çahskandı . Ama ne vapab lirdi? XP tahsili vardı ne de rutanı .. Ancak uşaklığa kadar yükselebildi. Sıhkctlı ve yakışklı idi. DüşHk kokotlsr, hizmetçi kızlar ona yüz verivorlardı. Ama nası! ki hanımefendıler, küçuk hanımlar Hüsevınp insan dıye bakmıyorlarsa Hüsevınde de onlar aynı tesiri yapı« yolıdı îşte H\ısev n bövle yapyalnız, içi hased ve kin dolu bir insanken Beyefendisinin güzel karısı Selma hanımefendi onun Vollsrına atı'mıs, bir kedi fihi yaltaklanmış, hattâ onu sevdi^ni. bvldufu zevki havat'n'a dığmı» söylemişti. Hüseyin bu söz» lere bütun varlığı ıle insnnııjtı... İnanm=^a bile beyefendilerle aynı kadm paylaşmak, aynı muameleyi îormek onun icin klfi değil mivdi? '•Imsvı hem çılgmca sevmis., hem •ninnet rHıymuştu Ona vtfenurlu b r Bürr1e eve slınan îahib bulan lEİsk, aç bir sokak kopfği gibi kamanm ölümü ne de seneler bu b»|ı îste sim^i önde otur?n, " ' ç bi oton^bili cfien \vr? iz bfy!« bağl idi' Onun bir cani oHjJhnfl cuyduğu zaman »sşırmıj. sarî'lm!| f>kat onu V>ırtarm?Vtan ba<=ka bir şey rüısıifTmişti Hüsevln, insanlardan daima nefret ermi«ti. (.Aıkaaı W) Al demir, ver cfcmir! emleketımizdeki in=aat demın buhranı gözonunde tutulartk bazı tedoırler almmak ıstendıiı Ankaradan bildiriliyor. Bunlar arasuıda İktısad vs Ticaret Vekâletı Feridunu da bır daha göremiyecek' Bilıyor, çok geçmeden o da bu köşkten çıkacak. Ama başka bır yola doğru gidecek! . Birden bütun kuvvetile gaza bas tı. Zaten çılgınca bir süratle gıden otomobil zıplıyarak öne doğru atıldı. Huseyin: Gul, dıkkat et! dedi Kır cevab yerıne: Neden Aynuru daha evvel oldürmedim! dıye sdylendı Nasıl olsa o cadmın ölmesi lâzımd! Neaen bunu derhal yapmadım? Ne budalalık! Huseyin şaşkın, kızın dalgalanan kızıl saçlanna baktı. Duyduğu söz leri kavrıyam'îmıştı. Bır şey sormak ister gıbı bir hali vardı Sonra birden başmı çevırdi, gene korku ile arkaya bakmağ;ı basladı Arka tarafta oturmuj, gözcülük ediyordu. Kıı birden: Nereye gidiyoruz? diye «ordu. Hüseyin acele cevab verdi: Sen doğru gıt! Iş buralan bır atlatalun! Sonra merak etme, ben seni saklıyacak yer bulurum1 Kız fazla sormadı. Fakat Hüseyin devam etti: Benim topianmış, epey param var. Leylâdan da istediğimiz kadar alırız Para ile her şey yapılır, yav rvm' Iş şuradan bir atlıyalırr.' Gül bir müddet daha hıç sesıni çıkarmadan otomobili surdu. Huseyın, bırden aklına gelmiş gıbı: «( 1 MHl KIYKT» in Tefrikası: « 5 BIR Çünkü .. dije kekeledi Bana tenbıh etmişlerd:. Ortalığa goz kulak olmamı Eğer gayntab î bır şeyin faıkına vaıırsam derhal haber vermemi soylemışlcıctı. Halbuki ben... Leylâ Hanımefendıyı çok severim Sozürden çıkrfiam. Fdk?t. O zamana kadar ârieta duvara ya pışmış, yok olmuş bırı ortaya çıkıverdı. Bu AhmFVın nısanlısı Nazlı idi. Yavaşça ürkek bır sesle Sızın Ekrem Beseiendı ıle vaktınde yetıs^ek onu da oldurmese' diyerek delı gıbı yukarı koş tugunuzu şorunct ben polıse telefon ethnv »Kişkt» e»np b r şe\ler oiu/or' GMiba bınni daha dlduru\orlar!» riedım Ekıem du JUKU verden bır ok gıbı fırladı Merd venden ınen grupa yakla^tı Polise haher vermlşler! dedi Eğer karşı) «ırsanız vıkın bır delilık etmevm1 Hııseyn vanında tilâh vck dföil mı? Ve biHen aHamı vakaladı ceblerıni yokla.iı Bır şe\ yoktu Tekrar etti: Sakın dellık etmeyin' Karsıiagıısaniz deıhai tetluB olun! Za ADAW Yazan. PEHIHAN ZÜRLL ten artık kaçmanız doğru değıl vaz geçın1 Leylâ in bırden acayib bir hısle fikrini değıstırmişti1 Gul gıtme' dedı Korkuyorum sen çok çılgmsın' Kal, senı kurtarmak için el;mizden geleni yaparız' K55^ıîrı vermem ben .. Gül kinle: Kâğırîlar sen eoktan ve'm'şsm' Artık heıkes her şeyı bıhyor dedı. Sonra Hüseyıne atılarak: Huteyın kuıtar benı1 Yakslatmak ıstiyorlar, çabuk! diye bağırdı. Hüseyin kızı kolundan yakalaJı. Deli gıbi koşarak meıdıvenlerı ınrlıler Le\lâ avukata bakar,jk: Acaoa neden Ahmede o kaflar ıtimad ettim' Her şeyi büsbütün bp'had etti' dedi. Ysni Gulün HlSki bir veya bır kac cıp.ıvet dıhs işleme'ini m '=ti\orr>ur° Hpr sev zaten berbr 1 >'mu<!tı:1 Bo^una üzme k°nd'nı' T J ! r'n«ıin#« tp^n iki cina\et iş'"rişti Delilık eseri değıldı bunlarl Evet ama her halde pek normal de değıldi . Belki de uğraşırsan onu kurtarırsın .. Kurtarabilirsin, değıl m"" Hayır. hıç zannetmiyorum1 Ne kadar mudafaa etsem bütün gencliğini bap ; ste geçirir! Gül gibi yetişmiş, \a4am1s şımsnk, coşkun ruhlu bir kız için ölümden beter .. Delihğine kimı kandırabil'rim zannediyorsun' Sebebler öyle aşikâr. cinayetler öyle mantıkla, öyle soeukkanhhkla ışlenmiş ki .. Rahatı bozulmasm, isteklerine halel gelmesin dıye yapmş bütün bunları.. Sadeddn Beyi mirasından mahrum stmesin dıye, Aynuru söylemesin ^ıye oldürmüştü. Feridunu kiikançlığından öldürecekti. Deli değil canavar ruhlu bir kız! Sıkıya aeld kçe oldürüyor . Son hareketi belki biraz çılgınea fakat nasıl ol•a oyunu kaybetmis bir vaziyettc = :di. Hiç olmazsa Fer'dunu kimseye bırakmak istemedi Eğer deli ol*iydı seni öldürudü Dünyada en ''ok k'skanrlıgı, nefret ettiği insan «enriin! Neden seni öldurmedi? Çünkö ivi muhakeme edebıliyordu! Sadeddın Bey sağken bunu yapa mazdı. Çünkü bütün hırçınlıkları Eğer beni sevdiğ ni tekrar sö\ na rağmen adamın seni çok sevdı lersen ameliyat »tmene dahi müğını bihyordu. Ve ondan korku saade ederım. yordu. Sadeddin Bey öldukten son Leylâ: ra ise sen ona lâzımdm En uygun Senı seviyorum, dedi 4«m canı sendin! Bu suretle hem sen butun varlığimla! İstediğın ^ibi i*.den intıkam almış oiacak, hem de vıyorum! Fakat bu dakıkada bunkendi kurtulacastı. Ona haber ver ları sovlemeğe, mesud olmağa ut»rneğe gittığinde ise gene seni öl nıycrum Butun bu felâketın içindürmedi. Çünkü her şeye rağmen de kımbıhr Gul şimdi ne haHe' kendine yardım edebıleceğini düGbl hakikaten azab içinde idi! şündü. Seni öldürse bile arkada Kcrku, heyecan, uzüntu bırbırme Aynurun teyzeıi vardı. Mektublar karıjmış, kızı büsbutun çılgına çeve mektublan bıraktığın kimse var vi.r» işti! Hüseyinle beraber ntfea dı Hem artık iki cinayet daha aınısdan garaja koşmuşlardı Huişlivemezdı... Asıl Feridunu öldür seyin kapılan dçmıj, kız en süratli mek istiyordu. Feridunu çılgmca otcmobile atlamış, acele ile r j I "2)bir ihtirasla seviyordu! Ne olursa dan çıkarmağa uğraşıken Haseolsun onu bırakamazdı Sana değıl! yinıp gozüne yerde oldukça kplın Bcşka kadınlara .. Gül seni iyi ta vs uzun bir demir parçası ' işnişnıyordu. Senin yüzüne karş.ı ak ti. Derhal iğilip aldı ve elınde bir sıni söylemesıne rağmen artık seih gibi tutarak kapının önünJe nin FeriJunu istemıyeceğını bılı diKiî;p etrafa bakmağa başladı. Gul yordu Onu çok seven bile! adamın yanmdan geçerken: Leylâ acele ıle: Ortalarda kimse var mı? dıye Onu sevmiyonım! Onu hiç bir fordu HayırJ zaman levmemişim! dedi. Emin misin? Hadi, çabuk atla! Tamamıle! Hüseyin, ya$ından umulmıytcak Demmcek de söylemiştin. Hat bir çevıklikle otomobıle atladı. Otâ yemin etmiştin. Beni »evdiğini tomobil bir »por Jaguard'dı. Gül, çılgmca bir süratle lürerek bah?ede ilâve etmiştin. Leylâ kızardı. Koridorda yanyana den şıktı. Köşkten uzaklasmağa baş ladılar. Kız dayanampdı, bır '.n yürüyorlardı. Yavaşça: Bütün soyledıklerim doğru basını çevirip köşke baktı. Yeşil aidi dedi Ama şimdi bunları bıra ğacların arasından gorunen beyaz Doğduğu, büvüdüğü, içinde kalım . Yaranı temizlememe raü köşk bıraktığı eski köşk. saade eder misin? Mila*ob kap her geyini Artık oraya bır dsha donemıyecek! masından korkuyorum.