Catalog

5ehtr= Atnerîkahlafin yaptıgı =haberleri yeni hârika Füzeler Üniversitede yeni imtihan sistemi CUMHURIYET 1951 1 S O H B E T L E R İHEM M1HINA NALINA ı Geren gün «Cumhuriyet» te «A mahfülevin. gerekse halksn hayre| ya seyahat için bilet kesiliyor!» tini mucib olan Amerikan rocketiebaşlıklı bir yazı vardı. Evet a ri de yine bu fizık kaidesinden *ayÇerkeslerin bir «tükenmezı i ya kadar gidebilmesi muhtemel daîanılarak inşa edilmişlerdir. İçvard:r. İçer, su katar, aynı yemiş Rocket'lerin ilk iptidaî nümuneleri [ lerinde pilot değil, herhangi bir suyunu içer durursunuz. Adı yansayılabilecek tepkili uçaklartn tec • canlı mahluk bulunmadığı için .<halışçadır. Ömür boyu değil. galiba rübeleri Birleşik Amerikanın Mek j va torpili» ismi de verilebileceK obir mevsim kadar sürer. Tükenmez sika hududuna yakın çöllerinde lan «VI», «VII» ile Amerikan Üniversitelenmize son yııkrda yapılıp duruyor. Kalclı ki, geçen rocketleri stratcsferi geçer geçmez fazîa tehacürr. olduğunu gözonüne derlerse de bir gün biter. ya, oradan Tirana... Hemen hemen haziran aymda 34 yaşmda bir A saatte 6000, hattâ bszılan da 9000 alan İstanbul Üniversitesi RektörDür.yada ne bitmez? Amerikan bilet ateşten pahah gehr. merikalı pilot, Wi!liam Bridgeman kilomEtre sür'atie seyretmeğe Vaştükenmezinin sonu yok mudur, sa Adamı bir mec'ise aza yapars: bunun gibi bir şey, Hasan efendilüeü, beş yıl evvel kaldırılan imnız. Hasanrn böreğidir bu, kanıl lerini pek sever, binbir ihtimali «Hârika Füze Sky Rocket>> siste lıyorlardı. Bir tskımlaıı aradan on tihan sistcmine yeniden avdet et nıyorsur.uz? Moskof oyunlarına da maz, bir de idare meclisi ezahğı çözönünde tutar, öyie Galata tücmi bir tayyare ile 11 kilometre yük beş dakika geçtikten sr.nra, diğor : m ş bulunuyor. Olgunluk imtihan nihayet bir tükenme gelir. Eir şey ister, Hasanın böreğidir bu. yedik carı gibi simsarca yolcusunun iki sekliğe çıkmış ve o irtifada bir ri bir kısmı da mahfazasının imal ebrını da veren Hse mezunlan, bun var ki >v,".nız o bitmez. Şu bizim vayete göre saatte 2000, diğer bir dildiği mukavemet derecesine göHasanın böreğ: tükenmez. | çe iştah açar, bir, bir, bir daha, ayağını bir papuca sokmaz. Hani şu parlamento davetleri söylentiye göre de 2400 kilometre re 15 dakikadan daha önce veya dan böyle, fakülte dekanları İle eski Müslüman evliliği gibi kırka Ununu hsngi değirmenler öğü j vardır; birinde ben de buıundum. süratle üç dakika kadar süren bir sonra dağıhyor ve taşjdıklan Dom ilgili profesör'.erin huzurunda bir kadar cevaz vardır. imtihan geçirdikten sonra. Univer tür, fınnında hangi ormanlar yauçuş yapmıştır. balar da bu suretle olduklan yere Gazetecisin, buz dolabının ilânı Brezilyaya gidiyorduk. Acaba harnar, kimler yuğurur, kimler tepdüşüyorlardı. Yalnız bunlan atmak siteye. vani arzu ettikleri fakülteye nı kazancbilirsen kazan, komisyon cırah nisbetleri nasıldır, diye DaTabiî gazeteciler derhal William siye sürer, bilinmez. Çağ gelir, degircbileceklerdir. cusu ge'ir, siirüme bakar. müte nimarka deiegesinden sormak haBridgeman'ı yakahyorlar ve bu ce için yapılan tesisat ile hareketleriBu imtihan. Amerikan ünıversi vir gelir, rejim gelir, bir yağmadır hassıs koşar, harfe bakar, bir baş tırıma geldi: surca teşebbüs esnasındaki ihtisas ni temin eden maddenin istihssli gider. Herkes Hasanın böreği üzetelerinde olduğu gibi yapı'.acak ve Harcırah mı? Bizimkiler kendi kası uğrar, mürekkebi sorar. Geç lanıu soruyorlar. Pilot kendilerine pek pahalıya mal olduğu için rastgele kullanılamıyorlar, daima i d j «test sistemi» ile öğrencinin zihnî rine üşüşür. Bazan aç bile doyar, efendim geç... Üç sütun boyu ek keselerinden gidecek olanlar araşöyle bir cevab veriyor: faaliyeti tesbit olunacaktır. «Test iştah bile biter de o gene tükensiltme ilp.nına ne buyurulur? İster sında kur'a çektiler. bana düştü, Stratosferde gök çok koyu reli şekilde istimal ediliyorlard!. Esistemi > bizde ilk defa bu yıl tat mez. yüz gazote sat. ister yalnız üç tane cevabını veröi. « Yerin kulağı renkte.. Bizim bildiğimiz ve görğer benzin ile tahrik edilebils°îerbik edi'.ecektir. Bu metod iie Ü Devlet ve millet kaç defa çu Hameğe alıştığırruz mavi semadan or di çok daha ucuza mai edilebilesavcılık, bir tane de Basın Yayın vardır, aman Hasan işitmesin!» disanm böreğine el sürmemeğe, el n:\ersiteye alınacak öğrenci miktada eser yok. Her yer kapkara di ceklerdi. icin bas. her santiminin üzerinde ye nerede ise elimle ağzını kapıtarı, bazı gazetelerin ileri sürdük sürdürmemeğe karar vermiştir. Tepyemem ama, oldukça siyah.. bizim Hsssnm bir ksç liras: He j'acaktım. *** leri gibi, yarıyari' a azalmıyacak; siler ortKHan kalkar, börek gözde Peki, bütün o seyahatiniz esSon savaş yıliarmda ana uçak bilâkis bu suretle eski miktann tüter. Evinin helâ! boğaçasını sof kalkar, gelir, masanın üstüne ko Yıl ortasında harcırah fasıllunnın tükendiğini duyar, « Eh demek nasında bundan başka hiç bir olay lardan rocket atmak işi çok güçnar. raya koyarsınız. Hani hsrauru da muhafazasına çalışılacaktır. dikkatinizi çekmedi mi? Aınteri deriz ya. onu rencber al bundan sonra ne iç, ne dış turizm..» lükle yapılıyordu. Şimdi ise tade iyi yuğruîmuştur, peyniri, kıyması «Test sistemi • bizde muvaffek > Tayyareci gülerek beyanatına flâ rocket atan değil, aynı zamanda nı döker. K'b^rhkta pek ayıb bir dersiniz. Yanlıştır, tükenmez, bütolacak mıdır? Bazı alâkalılar bu kıvamlıdır, kızarıklığı tam öîçüsünve ediyor: şeydir. Bizim için Hrisan terler. çe faslı değil, Hasanın böreğidir, aynca iki avcı uçağı da taşıyıp, mesele üzerinde ısrarla durmakta dedir. fakat efendi içini çeker: Uçağm içerisinde idaresüe bunlan icabettiği zaman havaya saBöreği gibi, teri rîe tükenmez. A o... Osmanlıca ile nakil var, mü Nerede Hasanın böreği, diye. toeşgul olmakkğım icab eden tam lıveren ana uçaklar mevcud olduğu dırlar. kar, akar, eîinin tersi ile silip sü nakale var. rürkçe ile aktarma var, Hasanın böreğinden para ile saÜniversite tedris heyeti üyele135 çefid makine ve alet vardı. Bun gibi, her iki taraiında altı rock^t vaüzini deren gider, bavxılunu düpürür, gene akar. bazıları bu yeni imtihan tın alıp evin tepsisine koysanız gelarla ugrasmaktan baska bir şeye tertibatı mevcud olarak inşa edil rinden Bir defa Tirana bir toplantıya zen gider. yalnız bizim Hasan Gabakacak, stratosferde cereyan eden miş ve atmosferin stratosferden t şeklinin tamamen aleyhindedirler. ne olmaz, şöyle diş ucu ile bir ısı gönderilmiştim. Harcırahımı ver lata rıhtımındi, iki eli şakağında, diğer hâdiselerle alâkadar olacak şağıda yani bizim kolayhkla veya Onlara göre, bizde, Amerikada ol rır, damağına götürür, yüzünü bu dilfr. Baktım. bir hayli para. Bu dürülmüş yorganı başında sadaka ruşturup tekrar içini çekerek: saman bulaınadım. güçlükle teneffüs edebileceğimiz duğu gibi, öğrenciler, orta öğretim nunla Birendizi ÜEtündmı Tirana bekler. « Aldatmış'ar seni, Hasanın böhava tabakaa «Troposfer» de sa sıralarından itibaren otest sistemin değil, biraz sıkışılsa Fars körfezi Nasıl ki işletmelerde bankaiaröa ile imtihan olmağa alışkın değil reği değil bu...» der. Onun tadı üstündsn Avustralyaya gidilebilir. meclislerde ihtiyat akçesi biter, «Hârika Füze» lerin ve onların atte 971 kilometre sür'at'ıe ^iden ulerdir. Sonra, Amerikada, test Ü yağmasından, tuzu talanından, keydaha iptidai şekli olan »tepkili u çaklar vardır ki bunlar ıHârika sulü ile öğrenci miktan tesbit e fi, bu argo salgını devrinde lüzum Meçer oraya benim gibi ömründe sermaye biter, fakat huzur hakkı? bir defa değil, fırsat düşerse yılda O üstelik harcırah da alarak hazır çak» lann dayandığı sistem vaktile Füze» lerin bir tipidir. dilmemekte, bunlarm, üniversi suz bir nezakettir ama gene de bir kaç defa gidecek olanlar şöyle o'.mıyanın ayağına kadar gelir. HaLâkin, aya gidilme hususunda Çinliler tarafından lcad olunup tede seçecekleri branşlar tayin o affedersiniz, belesinden gelir. bir hesab yapmışlar: Olur a, bir san çanğını satar. gönderir. Sapagenlik gtinlerinde önce kendileri tesadüf edilen müsküller ile bu çe lunmaktadır. Büyük Reşid Paşa 25 muharrem harb çıkar. Olur a, İngilizlerle tutarafmdan sonra da bizde ve diğer şid «Hârika Füze» lerin stratosnını rehine koyar, gönderir. Ha1266 da: tuşmuş oluruz, deniz kapalıdır. Ge san efendilerini pek sever. « Bumemleketlerde kullandan «havai fer seyahatlerinde 300, 500 kilometBir basın heyeti Karayollannı Buyurunuz, der, önce padi ne olur da, Bulgaristan ve Yuna raya bak Hasan, artık çektiğin yefişekleri» tahrik eden mekanizma re yükseklikteki hararet derecesi, gezecek şahı çağınr, Hasanın börecine do nistan ve Rumanya da bize karşı ter. O yedi gitti. ben ge'irsem yedır. Yani, herhangi bir cismin i nefea alıp verme meselesi ile t>rz Devlet Karayollarının davetlisi olarak kunmıyacağına yemin ettirerek harbdedir. Buyurunuz da Tirana mem.. J dersiniz, kendi kandine: çeride yanan bir maddenin hacnini cazibesinden kurtulduktan ronra > Emin Yaiman, Ahmed genişleterek dışarıya yapüğı baskı düşülecek vaziyet işi gibi güçlükler Ahmed Rado; Cemal Refik; Sacidİhsan. Kur'ana el bastınr. Arkasından ve gidiniz. Düşünmüşler, taşınmışlar. « Kulak asma...» der, ununu yuŞevket Öget ile arkadan atmosfer üzerinde bir gelişmeleri çelmelemektedir. Çün ve Nuyan Yiğitten müteşekkil 6 kişilik zirler, ülema, asker hepsi bir a İstanbuldan Odesaya, Odesadan ğurur, peynirini kıymasını koyar, tepki vücude getirmek «uretile i kü henüz pilot roketler vasıtasile bir basın heyeti bu akşam Ankaraya ğızdan tekrar ederler: »tHer ne nam Kiyere, oradan Almanyaya, oradan böreği fınna sürer. lerlernesi ve yol alması işini temin 50 kilometre yüksekliğe kadar in hareket edecektir. Heyet, Ankara ve tevil ile olursa olsun rüşvet al Avusturyaya, oradan YugoslavyaBu konuşmalardan birine Arnaetmesidir. Ikinci umumî harb es celemeler yapılmışür. Daha ötesi Samsun . Trabzon Erzurum Tunceli mıyacağıma, hediye kabul etmiyeElâzıg . Malatya Adana Mersin nasında Almanlar tarafından vü için elimizde kat'î malumat yok arasındaki yeni yolların bakım ve İnşa ceğime, devlet ve millet malını irM E S H U R cude getirilip İngiltereye atılan ve tur. Üstün irtifalara yükselen ro faaliyeti hakkında tetkikler yapacaktır. tikâb ve telef etmiyeceğime, ne de orada 4 milyon meskeni ve bazı ta cketler parçalanıp düşmektedirler. kimseye ettirmiyeceğime, hakikl Bir çocuk kardeşini yaraladı rüıî âbideleri tahrib edecek kaiar Fakat, medeniyet, mutlaka bu Yakacıkta Bayır mahallesinde oturan lüzum olmadıkça hazneden masraf tesir gösteren «VI» ve «VIIa hep müşkili yenecektir. Hele diğer nak Ömer Güvenin 9 yaşındaki oğlu Ergü etmiyeceğime, ettirmiyeceğime, zao prensipten ilham aluıarak imal liye vasıtalarını ve uçakları da a ven dün babasmm çiftesile oynarken ruret olmadıkça habr için memur edildikleri gibi ilk defa Almany^da tom enerjisi ile tahrik işini naşar 6 yajındaki kardeşi Burhaneddinln yü kullanmıyacağıma, kullandırmıyaAlman el örgü ve makine yün IPLİGI fabrikası, en iyi fiatAugsburg istasyonuna, sonra Adri dığı gün... O vakit muhakkak ki ö zünden tehllkell çekllde yaralannjtır. cağıma vallahi!» derler, ve hepsi larla sipariş kabulüne devam ediyor. Ergön Ltd. Yaralı çocuk hastaneye kaldınlnı; yatik denizindeki Alman savaş fi nümüzde çok yeni ve geniş ufuklar tahklkata başlanılmıştır. ayn ayrı Kur'ana el basarlar. Çmar han Galata Tel: 44087 losu üzerine atılan ve gerek askerî açılacaktır. Rölöve sergisi Ve Babıâli yokuşunu daha inme Tükenmez Faiih Rtfkt Atay Bir türlü haİİecemediğimiz mesele KAZ MARKA Su Geçmez Müsteşrikler kor.gTeal münasebetile Teknik Ünlversltenin Taşkışladakl Mîmaılık Fakült«si salonlarında açıimış olaa Rölöve serglsinin açık bulundurma . Pozlarınızı canlsndınr. PANGALTI müddetl. gördüğü alâka üzerine ayın on beşine kadar uzatılmıstır. Bu sayısı ile büyük bir hamle yaMilll Eğitim MUdürlüğünce gencllğe parak 6 ncı cildine başladı. Tenziçok faydalı görülen bu serginin tarih lâtlı saüş kuponunu da ihtiva eden öğıetmenleri nezaretinde gruplar halinde zlyaret ve tetkiki liselere tamimen ve çok enteresan yaa ve resimlertavBİ» edilmiştir. Sergl bllhassa son 'e süslü olarak çıkan bu sayıda: günierde keslf bir ziyaretçi kütlesi çekKore rugayımızın ilk başhekimi mektedlr. SEKSOLOJİ FOTO M, Ö Z E N den hepsinin burunlarına börek kokusu gelir. Ramazanda ezana doğru baharat kokusu alan tiryakiler gibi başları döner. Gözleri kararır. Düşüp bayılmak üzere iken, padişah: Bir sığır keser, yeminden kurtulurum, Vezir: Bir koyun keser, kurtulurum. En fakirinin kümesinde bir tavuk da yok değil a, hepsi kendine göre bir kefaret hesabı yaparak: Aman getirin şu Hasanın böreğinden bana bir lokma, derler. Ne gelirse bir öküzün, bir sürü koyunun, bir kaç kafes de tavuğun başına gelir. Adamın yüz bini vardır. Ar.asmı görmek için Edirneye gitmez. Tren pahalı. han pahah, araba pahab diye düşünür. Gözüne bir harcırah ilişti mi, Merinosa yün aimak için Avustralyaya gider. U;ak havadan ucuz, gemi sudan ucuz ve dönüp de kendi parası ile Kadıköy vapuruna bindi mi yirmi kuruşluk İngiliz Amerikan Alman İsviçre Kadın Erkek Çocuk TRENÇKOT PARDESÜ Çeşidlerimizi ve fiatlannı görmeden pardesü almayınu. Ayda: 10 15 20 25 lira taksitle beğendiğiniz pardesüyü alabilirsiniz. Dr. Ş. ASU'nun Kore ve Japonyada cinsî hayat başlıkh makalesi Peyami Safanın başyazısı Meslek ve cinsiyet Sevilmek sanatı Bir metresin itiraflan Kadının tenasül uzuvlan Âdet görme niçin gecikir? Insanlann, hayvanların cinsî münasebetleri. v.s.... 68 Sahife, 50 kuruş Konservatuar Tiyatro kısmmda Konservatuar Tiyatro kısmında yapılan Imtihanlar neticesinde 50 küsur talebeden 16 sı kabul edilmişlerdir. Mazeret lmtlhanları ayın 13 üncü günü yapılacaktır. SALÂHADDİN KARAKAŞU Mahmudpaşa, Kapalıçarşı kapısı yanında No. 18 • • Küçük Haberler A Saym Doktor ve Eczacılara O stanbulun. kendimi bildim bileli süriip gelen derdleri arasmda ekmek meselesi de vardı ama bu kadar büyük ve haHedilenıex karışık bir dava ve bir gaıle vud fıkrası ile başlamıştım. Hani: halinde değildi. Cehenneme gider misin? deİkinci Diinya Harbindenbcn bu mişler, mesele, önceleri hâd, sonra da Maaş kaç? demij. müzmin bir sekil aldı. Bizim girMutlaka Sultan Hamidin tüfekmediğimiz o harbin devam ettip çisi imiş. Rahmetli Hamid kimseyıllarda. ziraat memleketi diye onin yerinden kımıldamasını istemezdi. Herkesi oturduğu yerde ay vündüğümüz yurdumuzda buğday kıthğı yüzünden ekmekler, Birinlıkla beslerdi. ci Dünya Harbinde bir düzineye Bize sorsalar: yakın cephede harb ederken yedi Cehenneme gider misiniz? değimiz ekmekler kadar fenalaştı. Inseler, giltereden, silâh ve harb malzemesi Yarımız: yerine buğday ve un istemek mec Harcırah ne kadar? buriyetinde kaldık. 1942 de IngilÖteki yarımız da: tereye gittiğim zaman, limanlan ve Huzur hakkı ne kadar? şehirleri bombardımanlarla tahrib Ve hep bir ağızdan: edilmiş olan, üsteUk Alman deniz Ama net hesab... Vergisi çıkaltılan, hava kuvvetleri, korsan tıktan sonra... kruvazörleri tarafından abloka eDiyeceğimize şüphe mi var? İyi dilmiş bulunan, diğer bütün gıaa ki Hasanın hatınna: maddeleri gibi kendi buğdayı da Şunlann topuna birdcn bir kendisine yetişmiyen, bütün eli tudefalık cehennem harcırahı verip tar insanlannı, kadınlar da dahil de fırını söndürsem, biraz da rasilâhlı kuvvetler ve harb saııayü hatıma baksam, gibi bir düşünce fabrikalan için seferber ermiş olan uğramamaktadır. Hoş, böreğini pişirmekten düşünmeğe vakti mi var bu memlekelte, bizde vesikâ ile verilen kapkara ve çamur gibi bir sanki? kaç dilim ekmeğe mukabil, vesiİnsan kansı ile rahat etmek için ne kasız, pamuk gibi beyaz ve nefis yapmalı imiş? Karnında bh" çocuk, küçük ekmekler yeniliyordu. kucağında bir çocuk, beşiğinde bir Biz, harbden sonra da ekmek çocuk... Hasanın da bir elinde harmcselesini bir türlü halledemedik. cırah çıkını, bir elinde huzur hakkı Çok buğday yetişti diye hemen 200 kesesi. Hiç onun para dağıtmaktan kurtulup da başuıı kaşıyarak aklını bin ton buğday ihraç ettik; ertesi uyandırmasına meydan verir mi sene hububat az oldu: sağdan soldan buğday ve un ithal ettik. Bir yiz? yıl önce 200 bin ton buğdaydan alSultan Mecidin Kur'ana el basa dığimız dövizden daha fazlasını gerak yemin ettiğini görmüştür o... ri verdik. Ne vezirler: « Vallahi!», ne hocaBu yıl mahsul bol olduğu icin lar: « Billâhü», Nice sırmahlar: hem buğday ihracına hazırlanıyo" Tallahi!» dememişierdir ona... ruz; hem de un ve ekmeğe koHasan kollarını sıvayıp elleri ile yo nulan tahdidleri kaldınyoruz. Şimğurmaktan oklava ile açmaktan.pey di ekmek meselesi hakkmda dünnirini kıymasını katıp fırına sür kü cCumhuriyet» te çıkan esaslı mekten, sonra karşısına geçerek na bir tetkik yazısının başlıklannı besıl yağma edildiğini seyrederek: raberce bir daha okuyahm: Hey Hasan, yedi parmaktan bal Ekmekler yeıü karara rağmen düzelmiyecek! mı akar? Nedir böreğindeki lezzet? Fırıncılaı: fHattâ ekmeklerln bngundiye övünmekten başka yapacağı kündcn daha tazla esmerleşmesine tnbirşey olmadığını çoktan anlamıştır. tiıar edilebllir diyorlar Yenl karardan yalnıı francala ylyen» Pişire pişire kendi de pişmiştir. ler istifade edeceklcr, şimdi kacak suEvet, herşey tükenebilir, orman retlle 120 kuruşa kadar »tılan franlarımızda bir tutam ot, denizlerimiz cala 35 40 kurıışa lnecek. Ekmeklerin esmer olması, mutde bir mezelik balık kalmaz, fakat laka fena olmasım mı icab ettirir; Hasanın böreği tükenmez. Ha... Unuttum, bir de Tannnın lutfu ki biz anlıyamıyorum. Sultan Hamid devcna osmanlıca ikbal derdik. Bilmem rinde memleketin buğday mahsulü, kendi ihtiyacımızı karşılıyamaz; Numllah Ataç şimdi ne diyor? Rusyadan, Rumanyadan tonlarla buğday, hattâ daha ziyade un ithal edilirdi. Bu bcmbeyaz unlar, bilmem neden tatsızdı. Buna mukabil memleketin yetiştirdiçi buğdaydan ordu için imâl edilen esmer tayınlar tıpkı «beyazın adı, esmerin tadı var» tekerlemesine uygun olarak gayet lezzetü idi; şimSALONLARINDA di esmer ekmekler neden iyi degil? Acaba o eski askeJ" tayınlan17 den 19 a kadar nın yapıldığı Anadolu buğdaylan da, soysuzlaştı mı, dersiniz? DANSLI MATİNE Ekmek mrselesini halledecek bir babayiğit çıkmıyacak mı? Eğer böyle bir dâıi bulamıyacaksak, bilmediğimiz, beceremediğimiz işler için yabancı mütehassıslar celbeti tiğimiz gibi, ekmek aşini yoluna koyacak bir miitehassıs getirtsek nasıl olur? Böyle yaparsak gerçî gülünç olacağız ama, hiç olmazsa bu müzmin ekmek meselesinden O KERVANSARAY Tango Kralı Her Pazar Yeni bir Türk Filmi DUDAKTAN KALBE Haber aldığımıza göre Atlas Film Müessesesi tarafından filme alınan Üstad Romancılarımızdan REŞAD NURI GUNTEKIN'in DUDAKTAN KALBE eseri basın erkânına ve sanat mensubinine hususî olarak gosterilecektir. Gerek teknik ve gerekse müzik itibarile Türk filmciliğinde büyük ilerlemeler kaydettiği iddia edilen bu filmi gördükten sonra görüşlerimizi aynca yazacağız. Ramazandan bir hafta evvel idi. Küçük Ismailin evine uğradr.n. Şehzadebasınm Vefaya bakan bir sokağmda oturuyordu. Bir arsa işi için görüşecektim. İki kath evin alt katındaki üç odaya sığınmış bir halde buldum. Eve girer girmez; üst kattan gelen mütemadî çocuk feryadı, kadın bağırması, çivi mıhlamak ve teneke çalmak gibi türlü gürültüler rahatça konuşmamıza mani oldu. Allah cezasını versin. Görüşemiyeceğiz. Affedersin birader, pel kahveye gidelim... Nedir bu gürültü! Kiraa! * VALİ ve Belediye Başkanı dün gece şehrin muhtellf semtlertndekl karakol ve gece lokallerini yalnız başına olarak gezmlş ve teftij etmiştir. * BELEDİYE sehrln önemll yollarıudan olan Tiyatro ve Kadırga caddelerinln tamirine başlamıştır. * İSPANYA sefiri M. Fiscovlç yarın uçakla Atinaya gidecektlr. EDUARDO BİANCO V* ATfeAKSİYON ORKESTRASI I S PA N Y O L Kabızlığın mihaniki ve radikal tedavisinde barsağın hareket ve ifrazatını tanzim eden müstahzar piyasaya arzedilmiştir. CERNUDA REVÜSÜ tam kadrolan ile Masanızı e\ \cHen ayırtmak için lutfen 82270 veya 82279 numaraya telefon ediniz. r CUHHUEİYET Nüshası 15 kuruştur Abone şeraiti Türkiye Harie Lira Kr. Lira Kr. 42.00 81.00 22 50 4330 12 00 24 00 4.50 9 00 EKİM i MUHARREM 5 ) B u V: o % | < E 6.03 12.02 15.13 17.42 19.14 4.25 9.32 12.00 1.30 10.42 E: 112.19 619 f \ İESOBACTÜLİN | I Nezleye tutulmamak için • tmsak R A T aîetemif tanaenlen etTOk re yczıla neşredilsin edümesin ic.de oluv.maz tlân.arrlan rne^uHveT kabul e*1ilmer le... Hani âlemin acısı varken 80rup sual etmiyelim, densizlık olur dedik... Cenaze kalktı. Akşam evde kavga... Adamın kansı aglıyarak aşağı indi... Hanım, başmız sağ olsun! Allahın emri. Ne yapalım? diye teselli edecek olduk... O değil.. Beni dışan atıyorlar.. Kim atıyor? Merhumun akrabalan... Siz onun karısısınız. Atamazcellâtlığım kalıyor... Yani lar... Ben buradayım... mi Allah bilir. Evet ama benimki imam ni Ne yapacaksın? kahı idi. Efendinin bir de Kiliste Hiç! Kardeşim, terkos musîuresmî kansı vardı. ğunu açıp boşuna su akıüyorlar. Yaaa! Sana ne? Evet! Ondan bir k ı a bir cğ Parasını ben veriyorum. lu var. Kız evli. İki çocuğu var. Dava etsene! Oğlu da evli bir kızı var. Bir ker* dava ettim. O aıişam Şimdi bu gürültüler onlar mı? Evet! Öldüğünü haber alır al evde yangın çıkardılar. Dar sönmaz. «Biz varisiz» diye geldiler... dürdük. Ertesi gün haber göncierdi... tHem evi yakanm, hem kenBeni de bir çöpümü almadan kovdisini» Ben de davadan vazgeçtım. dular... Ayhk veriyor mu bari? Öyle şey ohnaz... Hele gelin Veriyor. bakayım... dedik üst kata çıktık. Ne kadar? İşi tahkik edecek oldum. İki k* Dört oda için 22 buçuk lira. dm, iki erkek üstüme çullandılar... Bu kan bizim babamızın malını yedi... Gözü kör olsun.. Biz ona gösteririz. Daha ağıza alınmı Ayol bu ne biçim kiracı... yacak laflar... Kardeşim bunlar iki senedir Amma ben sizi tanımam. debaşım:zda. yince bir palabıyık herif var. Ga Nereden buldunuz?? liba hamal kesedan... Üstüme hü Biz bulmadık. Allah buldu. cum etti. Nasıl şey o? Gözünü aç. Biz seni bu evde Şimdi senin de başını ağrıtmıyayım amma çok derdliyim. Bil oturtmayız... Siz eşkıya mısınız yahu? mezsin çektiğimi... Eşkıya sensin alçak herif... Anlat yahu! Zehirin gider... Efendim, biz üst katı bundan Namussuz herif... Duramadım kaçtım... O gün bu on sene evvel Hafız Nuri efendi is Güzeeel... Yaıa da yeter kıminde kâmil bir adama kv'aya gündür, yapmadıkları kalmadı. Heverdikti... Adsmcağızın bir haıem! rifin biri her akşam sarhoş. Kan şa da... Bari iyi geçinsen de şamavardı. Ne sesleri çıkar ne setlala sım döğüyor. Karı bize kaçıyjr. tadan kurtulsan! Onu da denedim... O zaman n... Günün birinde Nuri Elendi Ben kapıyı açmıyorum. Çünkü tusizlere ömür vefat etti. Daha ada zak olduğunu biliyorum. <(Kar/nı da çat kapı çocuk geliyor: « Annem selâm söyledi, biraz mın cenazesi kalkmadsn bir ta^ım kandırdı, eve kapattı!» diye çamuv acaib adamlar eve geldiler. ?Cadın atacak. Bu safer karı ağzma geleni kahve versin dedi» çat kadın gelir h erkekli, çoluklu çocuklu Vir aisöylüyor. Ne vicdansızlığım, ne yor < Aman Hürmüz hanım biraz MAL zeytinyag verir misiniz? Bizimki luştuk... Tahmis tarafına saptık... bu akşam getirecek... «Aman Hür Yağkapanına doğru gittik... Harun müz hanım, bize bir yatak çarşafı içinde bir yere girdik... Tekrar çıkiğreti verir misiniz? Misafir'niz tık... Oralann yolları da kanşıklır. geldi..» Giden gelmiyor. Birkaç de Nihayet İsmail beni kolumdan çekfa istedik. ti: c Aman sizin gibi ionradan Şöyle gel! dedi. Ve bir pasîırgörmüslerden bıktLk...» diye bizi macı dükkânına girdi. hasladılar... O gün bu gündür, fce Haralanbo burada mı? diye Iftmı sabahı kestim. sordu... Şimdi? Burada Haralambo yok.. de Şimdi, (sesini hafifleterek) Bir diler. yolunu buldum. İntikam abyoıunı. Affedersiniz, bu dükkân Yor Ne gibi? danın değil mi? Hayır, Anastasm! dediler.. O N» gibi? Bizim «vin erzakını ona aldı radan çıktık.. Şöyle iki taraEma baktı... nyorum. Ran oluyor muT Çabuk yüröyelim. dedi... E Olmuyor ama elinden bir ş;ey mlnönü istikametine döndük ve yürüdük... Birhayli yürüdük. Soî gelmiyor ki! tarafta bir küçük zahireciye girip: Anlıyamadım... Ali nerede? diye sordu... Senin işin var mı? Seslendiler: «Ali! Ali!» diye. Neden sordun? Bir gene asma kattaki yazıhane Yann benimle Balıkpazarma gelir mİBİn? den indi. İsmaili görünce: Geliyorum ağabeyl dedi... Doğru yoluna gitsene! Ne fis Gelirim... Kaçta?. tsmail d«: tüme düşüyorsun? Aksamüstü... Saat bef«, bee Ben senin üstüne düşmed'm. Şişeyi unutma! dedi. Tekrar buçuğa doğru... Şen yürümesini bilmiyorsun! çıktı... Bana: Olur. Nerede buluşalım? Eeee fazla konuşma! Ben Mısırçarşısının Bahkpa Çabuk yürüyelim... Hâlâ konuşma diyor. Yahu! zarına bakan kapısuun önünde se Yürüdük, yürüdük... ni beklerim. Yahu! Nereye gidiyoruz? di Şişe kınldı. Nümune vardı içinde... Bunların etrafuu halk hemen Ertesi günü dediğimiz saatte bu ye sordum. L SAHIBINİN Yazan: IMIKA 1 Şu önde giden hamalı gördün mü? Evet! Onu gözden kaçırma! dedi. Bu sırada Ali yanımıza geidi... Ismall ona: Limon iskelesinin orada sen ilerlersin! dedi. Biraz sonra Limoniskelesine geldik... Ali ilerledi... Ben merak içindeyim. Elinde kâğıda sanh bir şişe var... Gözümden kaçırmadığım hamalın önüne geçti... Biraz sonra orada bir karışıklık oldu... Alinin elindeki sişe yere düştü, kırıldı... Ali yüksek ses1* bağınyor: Kör müsün yahul sardığı sırada İsmail ilerledi, hamah kolundan çekti.. ve gözlerini açarak: Buraya gelsene! Hani senin tezkeren? dedi.. Hamal şaşaladı... Valla Begim. Biz fıkarayız... Tezkere... Gel beraber, diye hamalı ters yüzü çevirdi... Biraz gittikten sonra: Ulan sen tezkeresiz hamal'ik yasak olduğunu bilmiyor musun? Aman begim... Bir daha yapmam .. diye yalvaran hamalı bir köşeye çekti... Oradan geçen bir başka hamalı çağırdı.. Küfeyi yeni hamala boşalttı... Hamala da: Haydi bir daha seni burada görmiyeyim.. diye çıkıştıktan sr.ııra herifi ters tarafa gönderdi.. Kcrdi de hamala: Şu beyin arkasından git! diye beni gösterdi. Bana da: Mısırçarşısının içinde beni bekle! diye söyledi... Ben afalladım hamal yürümeye başladı... Bon de beraber... Mısırçarşısına geldik. İçeri girdik. Pek az sonra bizi karsıladı... Hamala da: Gel bana! diyerek dışan ÇÎkardı... Eşyayı bir taksiye kovdu. Biı de içine bindik. Şehzadebaşına! (dedikten sonra bana) İşte Felek.. Bu ikinci oldu... Herifin erzakını yolda çevlriyorum... Ben şaşaladım.. Ayol, bu düpedüz hırsıziık! Evet! Haklı hırsızlık! Ne vpayım... Ne kadar tutar bunîar? Otuz kırk lira tutar.. Ne var? Yağ var. Zoytn peynir var. Su<:uk vaı. F. inç var... Fazla tutar... Şeker de var. İ'te bcylece iit geliyoruz. Şimdi bu akşam kan âsyak yer. Neden? Burhan Felek Herif öfkeleniyor... Deli gibi oluyor, hele bu ikinci defa... Ya seni yakalarsa? Ben tertibat ahyorum. Geçen sefer Hüseyinle beraberdik.. Beni görmüyor ki... Peki ama sen sdamın erzak alacağını ne biliyorsun? Ayol, bunlann gizlisi kapakhsı yok. Kan herife erzak bitti diyor, o da yarın akrım kardeşindea. diyor. Kardeşi kim? Bir büyük bakkal dükkânıtıda tezgâhtar. Ben geçen sefer tesadüfen gördüm... Kalabahkta hamalı çevirdim... Aptal bir herifniş. Beni, o zannetti. Peşimden geldi... Ama tehlikeli iş. Bu sefer böyle bir plân... Eve geldik... Sessiz sedasız mallan boşalttı.. Bana da: Bu akşam yemeğe kal! Güzel pastırmalı yumurta yapanz. dedi. Giildüm... Merak için yemekte fcaldım... O gece üst katta dehjefli kavgalar oldu. . Herif karısını döğdü... Kadm karakola müracaat etti... Poli?ler geldi... Çocuklar ^ğladılar... Ben saat on birbuçukta eve dön^ÜTi... Hâlâ polisin biri gidip biri geliyordu... Artık Ismailin keyfine payan yoktu... İntikam, dünyanm en tatlı yemişidir! diye felsefe yapıyordu.