25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 4 Haziran 1950 Perdenin arkasmda Başpiskopos var! B?şbakan, Mrs. Simpson'la evlcnmemin İngiliz milletinin ahlâk mefhumuna aykırı düşeceğini izah ettikten sonra, söz'erini şöyle bağladı: « Halk neye müsamaha eder, ne''e etmez, ben bilirim.» Sanki, Gallup Anket Müessesesinin mücessem bir şekli gibi konuşuvordu. Mr. Baldvvin'in ruhaf bir âdeti de vardı: Sözlerine kuvvet vermek, söylediklerini desteklemek için, sağ elini havaya kaldırır, sağ kulağının üstünden yukarı doğru götürerek psrmaklarını şıklatırdı. Simdi de öyle yapmıştı. Onun bu garib alışksnlığı gözüme on sene kadar evvel çarpmışü. Ben o zamanlar genc bir Prenstim. Eir sayahatimde kendisile ve k a n siie hususî bir trende, Kanadanın coğu sahillerinden batıya doğru beraber yolcnıluk etmiştik. Bir aralık, İngiliz hayatının hoş taıaflarına dair bir mevzu açıldı. Mr. Baldwin bu bahisle ilgili hatıralarını anlatıyor ve ince nükteli fıkralar zikrediyordu. İşte bu sırada gözüme bir şey çarptı: Mr. Baldwin anlattığı şeyleri, yukarıda tarif ettiğim şekilde bir el hareketile süslüyordu. Fakat o zaman hoş bir süs sayılabilecek olan bu hareket şimdi, böyle ciddî bir mevzu üzerinde konuşurken tuhaf kaçıyordu. Hakikaten, Kralın vazifelerinden ve halkın ruh haletinden bahseden bir kimsenin, elini havaya kaldırıp parmaklarını şıklatması sözlerine, bilmem ki, ne dereceye kadar kuvvet veriyordu!. Bir heyulâ gibi Başbakanm temsil ettiği ve görüşlerini anlattığı bir zümre vardı ki bunların ne kadar ağır basan kimseler olduklaruu ve ne kadar büyük bir nüfuzlan bulunduğunu pekâlâ biliyor ve bunu hiç de küçümsemiyordum. Kabinedeki yaşlı Bakanlar, Başbakanın yakın arkadaşlan ve sıkı ahpabları son derece muhafazakâr zihniyetli kimselerdi. Onların bu muhafazakârlıklan kendini sade siyasetlerinde, görüş ve hareket hatlarında değil, aynı zamanda hayat tarzlarmda da gösteriyordu. İşte, bu zümrenin arkasında heyulâ gibi yükselen ve bir gölge gibi göze çarpan birini görüyordum ki bu da Canterbury Başpiskoposu idi. Hakikaten, Başpiskopos perde arkasındaki bir gölgeyi andırıyordu. Tuhaf değil mi: Buhran başlayıp bitinceye kadar kendisini bir kere olsun görmemişimdir. Bununla beraber, başlangıcdan sonuna kadar onun görünmez meccudiyetini, sessiz. sadasız yaptığı hareketleri hissediyordum ve bu his beni ürkütüyordu. Metres mi tutayım? İnsanların hepsi aynı kaidelere göre yaşamazlar. Her birinin kendine mahsus bir yaşayış tarzı vardır. Benim de kendime göre bir hayat felsefem mevcuddu. Kendi hayat felsefemle Başbakanın izah ettiği görüşün felsefesini birbirile mukayese ettiğim zaman gördümki onun bütün söyledikleri birbirini nakzeden şeylerdi. Çünkü Başbakanm temsil ettiği zümre ile aramızdaki ihtilâf, benim işlediğim bir suçtan veya işlemeyi düşündüğüm bir günahtan ileri gelmiyordu. Bilâkis, herkes gibi ben de evlenmek hususundaki hakkımı kullanmak istiyordum. Onlar ise benim bu hakkımı tanımıyorlardı. Başbakanm söylediklerinden bir netice çıkarmak lâzım gelirse, makul olarak şu hükme varmak icab ediyordu: Mr. Baldwin'in sözleri arasında ima ettiği bir şey vardı ki o da resmen evlenemiyeceğim, fakat metres tutabileceğim keyfiyetiydi. Civarda gizli bir ev... Bahçe kapısına bir anahtar... Vaziyet gene pek acıkh bir şey olurdu ama, hiç olmazsa Kralın zahirî görünüşü bozulmaz, yani zevahir kurrulurdu. Tahtı terke hazırım Bütün bu düşüncelerle zihnen meşgul olduktan sonra Mr. Baldwin'e dedim ki: « Gerek Kral olarak. gerek sadece bir insan olarak, yaşamaya devam edebilmem için evlenmem artık bir şart haline gelmiştir. Onun için, Mrs. Simpson serbest kalır kalmaz kendisile evlenmek niyetindeyim. Onunla Kral olarak evlenebilirsem ne âlâ, Bu takdirde mesud olurum ve neticede belki de KraKık vazifemi daha iyi bir şekilde ıia ederim. Yok eğer hükumet bu evlenmeye mâni olursa ki sizin sözlerinizden bu manayı çıkarıyorum bu takdirde tac ve tahtımı terke hazırım.» Mr. Baldwin bir yandan beni dinliyor, bir yandan da piposunu derin derin çekiyordu. Öyle ki, dumanlar bir bulut gibi yükseliyor ve yüzü bu bulut içine gömülüyordu. Son cümleye kadar, sükunetini muhafaza etmişti. Fakat, tac ve tahtımı terke hazır olduğumu duyar duymaz yerinden sıçrar gibi doğruldu. Daha müşkül bir is. Başbakan, aramızdaki muhavereye dair parlamentoya verdiği izahatta bana $u cevabla mukabele ettiğini bildirmiştir: c Çok acı bir gey haber veriyorsunuz, efendim. Bu hususta bugün herhangi bir mütaleada bulunmam imkânsızdır.» Konuşmamız burada sona erdi. Nezaket icabı, bahçe kapısına kadar beraber gittim. Sonra, durup arkasından baktım, ufacık siyah bir kutuya benzeyen otomobiline binişini leyrettim. p Ufak kutu, içindeki koca adamla, karanlığa dalıp gittikçe meş'um bir mana alıyor, hınzır bir küçük böcek gibi görünüyordu. Şimdi nereye gidiyordu ve ne yapacakü acaba? Ondan sonra benim için, Başbakanla görüşmekten daha güç bir iş başhyordu: Annemle konuşmak. Mr. Baldwin'le aramda ne geçtiğini, neler konuşup ve ne karara vardığımızı anneme, başkasından duymadan evvel, kendim anlatmak istiyordum. Çünkü, başkalart kim bilir neler ilâve edecekler, ne saçma ve manasız şeyler uyduracaklardı. Bir gün evvel, Başbakanla vuku bulacak görüşmemizi hazırlarken pazartesi akfamı yemeğini Londrada beraber yemek istediğimi de anneme haber yollamıştım. O akşam tam saat 8.30 da Marlborough Konağındaydım. Kuyruklu ceketimi giymiş, beyaz kravaümı takmışüm. GELECEK YAZI: Mesele aile efradı arasmda görüşülüyor. ATIRALARI NDSOR DUKIP î H ANIMELİ Haziran Sayısı Çıkb. tstanbtd TAN Matbaası okuzuncu Büyük Miüct ; Meclisi, hayli hararctl , hayli sert münakaşalaıdan sonra, Demokrat Partinin ılk kabinesi olan sayın Adnan MenSiz de kimbilir kaç defa: devrinde ön saf politikacıhğını kim deres hükumetine itimad beyan seye bırakmayıp da fotografçı ob etti. Yazık oldu Süleyman Efendiye jektiflerinin tam karşısında bulunDokuzuncu Mecliste Demokratmak için yetmiş kişiyi dirsekliyen lar 70 muhalife karşı, hepsi kendi Sözünü takrarlamışsmızdır. Artık Gıda maddeleri üzerindeki lerin, dört yıl mı, sekiz yıl mı, halk aday listelerinde yer alarak seçilkimse bunun bir mısra' olduğunu ucuzluğun mamul maddelere da düşünmez. Hele Süleyman Eiradesi belli olmaz, uzun bekleme miş olan müstakillerle beraber, enöbetine nasıl katlandıklanru gör zici bir üstünlüğe sahib olduklaıı aksettirilmesine çalışılacak fendinin nasın hatıra bile gelmez. çıkaran uğursuz merdiven ikide bir Bir üçüncü şey daha söyler ama Dördüncü vale yüzünden briçte gözüne batıyor. Şunu ortadan bir hatırımdan çıktı. Meğer îttihadve mek merakmda değil misiniz? için kendi sinelerinden çıkmış olan Şehirdeki iktisadî işler ve fiat Halbuki fikir ve karakter adam: bir parti kaybeder, veya bir eksik yok edebilse? Bir tekme savurıp Terakkinin üç sicil notu varmış yeni kabinenin itimad reyi alması meseleleri hakkında Vali şunlan yüzünden bezikte bir fırsat kaçı kayıblara kanştırabilse? Merdiven Bugünkü partilerimir henüz b'i için, gencliğe ömek olmak sırası kadar tabiî bir şey olamaz. Fakal söylemiştir: rırsınız. Siz Süleyman Efendiye ise basamak basamak yüzüne bakı karakter yoklamalanru geçirmc gelmiştir. İki parti arasmda uyuş bu ilk itimad reyinde bir gayrita« Belediyenin iktisad işleri fa? yazık olmuştur. Mısraın en çok ku yor. « Ayacıklannızı lutfetmez mişlerdir. Biri iktidardan henüz in maz doktrin farkları vardır. İk biîlik de yok değildir. Bu da, itialiyetini kâfi bulmamaktayım. Mulüblerde oyun masalarında kulla misiniz?» der gibi. Sırıtkan bir ba di, biri iktidara henüz çıktı. Halk parti, bir zamanlar sanıldığı gibi, mad reyi verenlerin yalnız 282 milrakabe yeter derecede değildir. Fiat hemen hemen aynı meslekte iki e letvekilinden ibaret olmasıdır. NePartisi ilk dersini alacaktır. n ı I d m l tahavvülleri ve sebebleri üzerinde '§ »anıyorum. «Bos ver» so kjş. Inmek mi? Ne için, kimin içm, z ü de nereye inmek? Osman Efendi bu Sakın politikacı vasfı meslek kip olmaktan çıkmıştır. Halk Par den 282? 487 milletvekilinden müincelemeler yapılarak bana mukni , , . oyun masalanndan yenı 5 .ır ermişçenin rüyasına girse, dört yıl vasıflannın üstünde olmıyan ihti tisinin devletçiliğine sıkı sıkıya rekkeb olan Dokuzuncu Millet Mec malumat verilemiyor. Gıda madde diline geçmiştir. Bu Süleyman Efendi bize eski bir daha gözlerini yummaz. sas adamlanna taş attığımı sanma bağh olanların, kendi kendilerini lisinde 69 Halk Partili, bir tek de ieri üzerindeki ucuzlamalar mamul Rahmetli Talât Paşa tanıdıklann yınız. Bir ziraatçidir. İşe yarar, di inkâr etmiş olmaksızın, cephe de Millet Partili, 9 da Demokrat Parti maddeler üzerine, bilhassa lokanta asnn Osman Efendisini unutturmatarifelerine aksettirilememektedir. | malı idi. Hikâyesi Cevdet Tarihinirı dan birini bir yere vali gönderir. ye Meclise ahnmıştır. Ön saf kav ğiştirmelerine imkân var mıdır? listelerine girerek seçilmiş müstagacılan arasına katılmamıştır. Hat Karşı partide olanlar için de du kil vard:r. Plaj ve gazino mevsiminde halkm' son cildlerinden birindedir. Moraîı Kendisine: Bu adamı da nasıl vali yap tâ, adı bile az duyulmuştur. Çoluk rum böyledir. Ve böyle oluşunu aldatılmaması için tarifelerin hazır Osman Efendi pek vekarlı, şeref ve Seçimlerin kat'î neticesi resmen daha çok seviyorum. Politikacılık, lanması ve kontrol edilmesi lâzım haysiyeti yerinde bir zat imiş. Yal tın? diye tarizde bulunurlar. Der ki: çocuğu vardır. Bir geliri yoktur. nihayet, şahsiyatçılık olmaktan çı ilân edildiği zaman Demokrat Par Ona güvenmem de kime bel Mümkün olursa resmi kadroda yetinin Mecliste 408 milletvekili oldır. Binaenaleyh birinci derecede nız meşhur Halet Efendiye herkes başta gelen bu belediye işlerinin gibi boyun eğmez ve kavuk salla bağlarım? Büyük kabine zamanın rini arıyacaktır. Bu türlü vatandaş kabilecektir. Bağımsız olmanın da duğunu görmüştük. Bu yekundan yapılması için yeni bir teşkilât mazmış. Halet Efendi de buna kı da dönmedi. Suriyeye gitti, çal ların ne Halet, ne de Osman Efen bir mânası olacaktır. galiba 14 milletvekili iki seçim böldilikleri ile ilgileri olabilir. Fakat Politika, şarl^ geleneğinde oldu gesinden seçilmiş oldukları için ,aptım. Bu teşkilât, merkezde tes I ^ kendisini Istanbulda gormek madan geldi, ğu gibi, bir iktidar oyunu olmak Mcclisteki Dcmokratların hakik! bit edilecek ve daha dinamik bir istemez, küçük taşra hizmetlerinde Sümerbank mamullerinde fiat yerine, fikir adamlannın y^tan hiz sayısı 394 tür. Bu 14 münhali ve ruhla hareket etmek üzere bir va düründürüp durur, küçük düşürmek TEŞEKKÜR metleri haline gelince, Türkiye reye iştirak etmiyen 70 muhalifi tenzili zife seferberliği yapılacaktır. İk+i istermiş. Osman Efendi ise ne y3Beklenmedik bir zamanda ansızın Batı demokrasileri arasmda ypr tut çıkarınca, Adnan Mendercs kabipılsa vekarını bozmaz, ne türlü iş Sümerbank mamullerl üzerinde bir ad işlerini idareye müdür muavini aramızdan ebediyete göçen kıymetli imin Ereri tayin ettim. Teftiş kad verilse yaparmış. Halet Efendi bir fiat indirmesinin kabil olup olamıyaca aile reismiz Gümuşsuyu Öğrenci Yur mak iddiasını daha baçdikliği ile nesinin 394 itimad reyi alması lâgün nedimlerinden Keçecizade Iz ğım tetk:k etmek maksadile bir kaç du Müdürü öne sürebilir. Her iki partinin dokgelirdi.. Halbuki 282 rey alosundan Orhan da iktisad işleringündenberi Ankarada yapılan toplantıtrinlerine inanan fikir adamlannın, mıştır. Müstakillerden söz alanla3e çalışacaktır. Pazartesi gününden zet Molla ile otururken uşaklar Os larda henüz bir netice alınamamıştır. CEMAL ARDAnın demokrasiyi kökleştirmek için, ruı da programın lehinde konuştibaren bu teşkilât sıkı bir surette man Efendinin geldiğini haber ver Ör ümüzdeki pazartesi günü Ankarada, mişler. Halet Efendi sofaya koşarak Sümerbankın bütün fabrikalarından evimizden kabrine kadar omuzlarında şimdi karakter adamlan da olduk muş olmalarına rağmen, onların Eaaliyete geçecektir.» taşımak suretile fedakârlık ve insanlık kendisini karşılamış ve giderken gelecek mümessillerin istirakile bir topmektub ve tel lannı göstermeğe ihtiyaç var. Os da çekimser, yani müstenkif kalmış de merdiven başında uğurlami}. lantı daha yapılacak ve bundan sonra hizmetiniileesirgemiyen; paylaşan vefakâr man Efendi bu karakter adamıdır. olduklannı kabul etsek dahi 282 grafları acılarımızı esaslı bir neticeye varıîacaktır. Teknik Üniversitelilerin mitingi I z z e t M o l l a ş a ş k m ş a ş k m . talebe, dost, arkadaşlarına bilhassa Milli Halet Efendi ikbalperestliği' temsil rey gene Demokratların mevcuduSümerhank Alım ve Satım Ticaret ne müsaade edilmedi Efendim bu adama etmediğiniz tşletmesinln Müdür Muavini Eadi Altav Eğitim Bakanı Sayın Bay Avni Başmana eder. Yanar, döner. Ne sağı, ne so na nisbetle azdır. İtimad reylerinin ayrı ayrı teşekküre teessürümüz mani Teknik Ünivers:te öğrencilerinin fenalık kalmadı. Şimdi bu mertebe bugün Ankaraya gidecektir. lu, ne de ortalaması vardır. Fânî 112 kadar eksik olması nasıl tefsü olduğundan tesekkürlerimizin muhterem mezkur Üniversite talimatnamesinin iltifatınıza sebeb nedir? diye sodünya bu, limon sıkar gibi zevkmi edilebilir? Şu iki ihtimal karşısıngazetenizle iblâğım rica ederiz. Uludağ vapuru yakında geliyor tac'ilinl istemek üzere çarşamba günü runca, Halet Efendi: rıkarmpktan başka neye yarar? da bulunuyoruz: Eji ve Kızı Takslm meydanında bir miting yapmak ttalyada lnşa ettirilen »Uludağ» vapu Evet ben bu adama çok fena runun son seyir tecrübeleri yapılmış ve Tarihi, ölmüş olanlar okuyamaz. zere ViUyete müracaat edeceklerini 1 Milletvekillerinin hepsi Mec dünkU nüshamızda yazımştık. Sekiz lık ettim. Elinden memuriyetini al 20.5 mil sürat temin edilmiştir. «UluKitabei sengimezar, yaşıyan zi isin bu içtimamda hazır değillerkişilik bir öğrenci grupu dün öğleden dım. Nüfuzunu kırdım. Canını da dağ», birkaç güne kadar memleketlmlyaretçiler içindir. Benim bu yaz di; evvel Vali ve Belediye Başkanı Fahred alabilirim. Fakat üzerinde bir Os ze müteveccihen hareket edecektir. dıklarımdan rahmetli Osman Efenin Kerim Gökayı makamında 2lyaretle 2 Demokrat milletvekillerinNebraska Universitesi Tagaddi man Efendilik var, onu alamıyodinin haberi olmasına ihtimal var den 112 kadarı kabineye itimad remiting sebeblerini izah etmişler, taliKürsüsü Profesörü Dr. Leverton, rum. Onun için gördükçe böyle matnamenin kötülüğü dolayıslle gemıdır? Bir gün misal olarak anıla yi vermiyerek müstenkif kalmış5 haziran pazartesi günü saat 17 de çenlerdeki cinayetin vukua geldiğini, hürmet etmeğe mecbur kalıyorum, cağmı düşünerek mi ömriinü e lardır. Beyazıdda Üniversite Merkez b i i bğreneinin tecennün ettigl. 36 sının demiş. fendice geçirmiştir? ıerem olduğunu. ve profesörlerin notnasmdaki 6 ncı dershanede «Besi Bir üçüncü şık daha olduğunu 14 mayısta kaç Süleyman Efenarını tab'ettirmemejeri yüzünden dersVaktile Türkiyede inananlann ahmin ermiyoruz. Her iki şık da Seksolojinin haziran nüshasınm konusunda yeni ilerlemeler» mevdiye yazık olmuştur, sayılmakla erden Isüfade edemez bir durumda buzulu bir konferans verecektir. bir dini vardı ki ne olduğunu hep pek hoş bir şey değildir. Demokrat unduklarını söylemislerdlr. Vali keyfi bitmez. Kaç Osman Efendi kalmış 100 sayıh cevabmda okuyunuz. Türk Fizikî ve Tabiî Ilimler C e biliriz. İnanmıyanların da bir di 'artinin ilk kabinesinin programı feti tetkik ve icab edenlerle temas ür veya kalacaktır, doğrusu ben A y r ı c a : miyetinin konferans serisine dahil ni vardı: Adı politika idi. İnsanın münakaşa edilirken ve hükumete •deceğini söylemiş. bu şekilde bir midaha fazla buna merak ediyorum. Kadınlar niçin sünnet edilir? ingin yapacağı fena akisleri belirtmşolan bu konferansa herkes gele yüzüne kaba kaba dalkavuk de timad reyi verilirken Dokuzuncu Fikir adamının iktidarsızlığı meğe sıkılanların politikacı keli Millet Meclisinin muvafık, muha\r. ÖğrenciİCT arkadaşlarlle konuşacak Kimi var, ben Halk Partisine bağ'.ı bilir.. arını söyliyerek Vilâyetten ayrılmış idim, gene de bağhyım. Emekli maCinsî terhiyeyi kimler vermelimesini kullandıkları devir elle tu if, müstakil bütün milletvekilleriiardır. aşıma Ankaradaki evimin kirasıru dir. (Prof. M. Şekib Tunç) tabileceğimiz kadar yakmdır. nin mahdud hastalar ve diğeı Yeni Çıktı: Teknik Üniversite Rektörü Hulki katarak bir köşeye çekileceğim. 1954 Gerçek aşk nedir? Bizim nesil, bir fikir savaşı için mazereti olanlar müstesna hep Erem de. notların ahnan ödenek nisbe seçimlerine kadar elimden geldiği Cinsiyetin psikanalizi (Prof. doğmuştur. Kaderi değiştirmek e Meciste bulunmalan lâzun gelirdi. nde tab'edilmekte olduğunu. öğrenciDr R.Ti'ım Adasal) limizde midir? Topluluğun, her yer Daha ilk toplantılarda, Mecliste erden bir kısmının böyle bir hareketi kadar çahşacağım, diyor. Adamın Daha 15 makale ile herkesi ygun görmediklerini ve talimatname beş, on veya on beş yıllık milletde pek tabiî, türlü dalgalanışlan 00 küsur milletvekilinin mevcud Hesablan, yapımlan, âyarlan in tetkik edıleceğîni beyan etmiştir. vekilliği, yahud reisliği, veya bailgilendiren Sual Cevablan ortasında kılavuz fikirlerin ışığı »ulunmadığmı kabul etmek güçY a z an : yanmalıdır. Fırtınalarda sökülüp ür. 4 İngiliz muhribi İzmiri ziyaret kanlığı elinden gitmiştir. Seçim ta SEKSOLOJİ nin bu ay çıkan Prof. Necdet Eraslan liidir bu, ipiyle kuyuya inilmez. kopar gibi, azgın köpükler arasınedecek sayısmda okuyunuz. İkinci şıkkı kabul edersek, iktiArkasından bir müddet sövecek Kitabcılarda satılmaktadır. da söner gibi olsa da, ara sıra bir Ingilterenin Akdeniz donanmasına ar partisi milletvekillerinden .112 C8 SAHIFE 50 KURUŞ. yahud yerecekler de vardır. Okumak ışıldama ile ümidsiz gemilere yomensub Fiersa. Plucky. Chaureleon ve katlanmıyacaktır. Rifleman isimli muhrlbleri 9 haziranda zahmetine bile lunu gösterir. İrâde ve karakterlt «darının kendi sinelerindcjj çıkan İzmir limamnı ziyaret edeceklerdir. Osman Efendiliği üstünde, 1908 beslenen fikirclen daha kuvvetli, ilk kabinenin proKramını beğenmidenberi su akar gibi dönen ikbal daha yenilmez, daha eğilmez ne erek reye iştirakten istinkâf etBankamızda bir tasarruf hesabı açtırınız! Hem para iklcri mânası çıkar ki bu da, devardır? Küçük Haberler > şeridini seyredip durmaktan başka ,amsızhk ihtimalinden daha gay« ne yapabilir? biriktirir, hem faiz alır, hem de ikramiyc kazanabilirsiniz! Ben geçen seçimde Demokrat •itabiî bir haldir ve Demokrat Parr DERS yılının sona ermesi dolayıKimi var, dört yıl değil, dört güParti veya Halk Partisi için, dağ :i milletvekillerinin ya Mendere» ;ile Üsküdar Türk Kız Kolleji dün saat ne sabrı yok. Nasıl saflık edip de taş, yağmur batak, köy köy dola tabincsini, yahud da prograımnı İKRAMİYE ÇEKİLİŞ TARİHLERİ 15 te Kadıköy Halkevinde güzel bir iskeleşanları gördüm. Hiç biri aday demüsamere vermiş biri türkçe diğeri Beşiktaş veya Kuzguncuk jeğenmediklerine delâlet eder. sinde aktarmayı kaçırdığmı düşüğildi. Hattâ partilerin vilâyet hengilizce iki piyes tems;l edilmiştir. 31 Ekim : 29 Arahk: Uzaktan bir karar vermemize irn nerek, dudaklannı ısırmaktadır. Bir 25 Ağustos : •• VALTNİN ayhk basın toplantısı * yetlerinde bile mevkileri şöyle boj an yoktur. Kabinenin neden 282 haziran perşembe günü 16 da Emir partiye girmişse, bir tarikate girle idi. Biri, tam yirmi dört saat gân korusunda yapılacaktır. memişti ya, çile çekmek ve riya 1 EV 1 EV ıslanmıştı. Kaybedenlerden ağhyan ey aldığının sebeblerini, Ankara2 EV * TRAMVAY Umum Müdirile. tstan zete katlanmak gibi külietler hatılan gördüm. Kazansalardı ne kcn a yapılacak ve yaymlanacak tefbul Emniyet Müdürünün değisecekleri rından 1 DÜKKÂN 1 DÜKKÂN geçer miydi? Ona demiş 2 DÜKKÂN dileri Meclise gidecekıerdi, ne de sirlerden öğrenmeyi beklemek daakkındaki soruya Vali ve Belediye bir ikbale ereceklerdi. Şimdi on ba doğru olur. Başkanı: tstanbulda hâ!en bir değişik lerdi ki bu halk hükumetten a\Tilmaz. Nasıl olsa oylannı ona verir. lar, ya iktidar partisinden iseler, i§ lik olmadığı cevabını vermiştir. ve çeşidli para ikramiyeleri.. •• BELEDİYE Köprüler Müdürü Galib Sen seçim çevrende kaj betsen bi* görecek olanların, ya bugünün nıuahatsızlığı dolayıslle bu vazifesinden le, onun listesinde olmanın bir mühalefet partisinden iseler, düşenleEV ve DUKKÂNLAR'ın veraset ve intikal vergisini ayrılmış yerine mühendis Ahmed tayin kâfatını alabilirsin. Boş yere Cevrin kendi fedakârlıklarına değip Bankamız öder. edilmiştir. det tarihini hatırlatmayınız. O da değmediklerine bakıyorlar. Boşu•k MİLLET Partisi Kumkapı bucagı aynı sayfalan okumuşiur. Fakat, na mı yorulmuşlar, hiçine mi dağ nın istasyon civarında altıyol ağzındabayır tepmişler, beyhude gözyaşı ki Yeni lokalinin açılış töreni bugün âkıbeti müstesna, Osman Efendiye Niishası 10 kuruştuı dökmüşler veya şenlik yapmışlarsaat 15 te yapılacaktır. Öğleden evvel değil, Halet Efendiye imrenmiştir. dır? Yüzde seksen küsur gibi bir Abone şeraiti de Vefa ve Anadoluhisar ocakları açı Acaba Dil Araştırma Kurumunda Türkly» Haric lacaktır. 2SII0 • 5401: > bir türkçe karşılık bulunmuş manisbetle seçime »anlışuı, bu ihti Senelik 300 Kr. 600 Kr. dur, böylelerini eskiden «fâsıkırash düşürüp kaldırma savaşımn Bir ayhk S0O • 1600 > ŞABAN 18 PAZAR mahrum) adını verirdik. yüzde kaçı okur yazar olduğuna Üç aylık 1500 • 29flft • =haberleri İstanbulutı iktisad işleri 1 1 s c 0 H B E T L E R "•f İHEM NALINA MIHINA Efendikâri Falih Rtfkt Atay I Neden 282? ] Unesco Bürosundan «Flört etmenin uzvî zararları nelerdir?» DİESEL MOTÖRLERİ CUMHURÎYET TÜRKİYE İŞ BANKASI u V. E. c v 0 X s F « < s O m 5.29 13.12 17.12 20.36 22.36 8.53 4.36 8.36 12.00 2.00 3.13 6.36 , Parası vardır. Mesleği vardır. Politika yolu ile bir mev'<; tutmuştur. Hesabı sonuna kadar ırada kalmaktı. «Bir belki, bir ümmîdihodendiş...» Acaba tutunabilecek midir? Kendini bulunduğu yere HERKESİN MERAKLA BEKLEDİĞ1 BEKTAŞIUGIN IÇYUZU İkınci cildi çıktı. Yazan : Tevfik Oytan. Fiatı 250 Kr. 2800 • 5400 • bildiğimiz bu memlekette büyük Senelik ehemmiyeti vardır. Her iki parti, : D t K K A T biri iktidarda, biri muhalefette, Gazetemize gönüerlcn purofc ve kendileri için fedakârlık edenlere nesrediltin, edümesin iade olunmaz lâyık olduklannı isbat ederlerse, tlanlardan mesuliyet kabui edilmez. en başta rejimi kurtarmış oluruz. Altı avhk Geçen gece biraz geç yatmıştım. (operatör), Kara Kemal (operatör), Pek nazlı olan uykum gene gel Hüseyin Kemal (artist), İsmail Kemedi. Neden gelmedi diye düşü mal (maruf kunduracı)... Başka bunürken haürladım. Öğleden sonra lamadım.. ama uykum gelmedi.. sabir kahve içmiştim. bahladık. Diş ağrır, gözlerim uykuÖğleden sonra kahve. çay. ben suzluktan yanar... Erkenden kalkde uyku bırakmaz. Kalktım. bir tım, Aspirin, Antipirin, Salipirin... şey yemek istedim. Böylelik Bütün prinler... bana mı demedi... ...Aman deli olacağım... le mideye inen kan belki uy Bir dişçiye git!. dediler. Kime kumun gelmesine yardım eder diye gideyim?. Arkadaşlardan birine tekfon ettim. Aman bana bir dişçi.. deli olacağım. Yaaa! Vah vah... Şeye git!. Kime?. Dur ben sana adresini vereyim... Biraz beklettikten sonra: Çarşıkapıda doktor Reha.. Taşhanın yanmda.. İyi midir? düşündüm, bir iki küçük çikolala Ben tanımaın ama bizim kayedim, dişime kaçtı.. Dişimin çurü yınpeder çok metheder. ğü olmalı ki, başladı ağrımaya, za Pahah mı? ten kaçmış olan uykum, büsbütün Zannetmem. Çünkü bizimki firar etti. malum ya, biraz sıkıdır. Diş ağrısı, baş, •3^1;?!. diz sgrısı, Teşekkür ederim. karın ağrısı, bel ağrısı insanı uy Öğleden sonra git. Evvel bulak"adan alıkoyar. m27.sın! Oiur, olur. Ay uykum kaçıyor, dedikçe adamın uykusu gelm^z. Zihni bîçka Ssat ikiyi zor ettim. Ağzıma da SE!er!e işgal etmeli... !"kma koymadım. Çıktım, bir hayli Ne ile işgal etmeli? Seçim bitti, bekledikten sonra bir sarı otobüs, geçim kolaylaşmadı.. Çifte minareli geîdi ona bindim. Dişim öyle zonkcamileri beş yüz defa saymışımdır, luyor ki sormayın! Bu cikolata hep tr.nıdıklardan kimler oldu, kimler böyledir. Birinci Cihan Harbi sıraolmadı? diye düşündüm. Onu da larmda da bir kere cikolata yüpek kestiremedim. Derken aklım zünden dişim ağnmışü. O zaman bir jeye takıldı: iki kişi asıldığı halde dişimi çıkaBu memlekette «Kemal» isim'i ramamışlardı; ama nerede şimdi olanlar şu veya bu şekilde şöhret öyle sağlam diş?! sahibi oluyor. Çarşıkapıya geldiğimiz zaman Evvelâ vefat etmi'. sonra berha saat üçe yirmi vardı. Taşhanı arayat olanlan saydım. Namık Kemal, dık. Dişçinin levhasını bulduk. Dar İsmail Kemal (eski Berat mebusu), bir merdivenden muayenehaneye Ali Kemal (Sabah muharriri), Ka çıktım. Kapısı açılınca, kendi kenra Kemal (İttihad ve Terakki er dine çsn çalıyor.. girdim.. bir küçük kânından), Bsşir Kemal (eczacı), medhal, yanda bir bekleme odası, Yahya Kemal, İbnülemin Mahmud İçeride iki kişi var. Birisi erkek, Kemal, Behçet Kemal, Mim Kemal birisi kadın.. Ben girince kadın yu YAZIK züme dikkatle baktı. Bir koltuğa oturdum. Peri mecmuasuıdan Sebilürraşada kadar tarihi geçmiş bir çok mecmualar sefil bir halde bir masa üzerine dökülmüşler.. Ben ezan okuyacakm.ışım gibi elimi yanağıma yapıştırdım. başladım sıra beklemeye. Beş dakika geçmeden yandaki kapı açıldı. temiz, beyaz bir üstlük givmiş bir adam: Sırada olan buyursun! dedi ve bek'.eyenlerden zayıfça bir erkek girdi. Biz kadınla yalnız kaldık. Nasıl olduğunu bilmiyorum. Kadının gözü gözüme iüşince işmar etti. Ben gayriihtiyarî güldüm, o da güldü ve elile yanındaki koltuğu gösterdi. Ben de kalktım, oraya OLDU •** Yazan AZI DİŞİME! Burhan Fetek Ne azı efendim. Ne zamandanberi? İki senedir. Amma yaptımz haa! Neden bu kadar sürdü. Kader, ne diyeüm? Öyle şey olur mu canlm.. Olsun olsun da, bir ay, haydi bilemedmiz iki ay. İki sere diş dolgusu sürer mi? Diş dolgusu mu? Dolduruyoruz demediniz mi? Dedim. Neyi dolduruyorsunuz? Çilemizi beyefendi. Biliyorsunuz bizimki üç sene evvel merhum oldu idi. Allah size ömür versin. Cümleye beyefendi. Ne diyordum? Daha başlamadınızdı. Efendim bizimki öldükten sonra Ferhundeyi nişanladıktı. Oh. hayırlısı. (Ama ben bütün bu isimleri tanımıyorum. Lâkin işi bozmaya ne lüzum var?) Evet efendim, bir avukat sitajyere. Derken efendim bizimki meb us oldu. Oh. Kerimeniz kısmetli imiş. Öyle kısmet gelmez olsun. Neden? Mebus olunca, bizimki ile nişaru bozdu. i gittim Şimdi sizin içinize vesvese düşmüştür. Kadın altmışlık var. Şişman ve babayani.. Yanma oturunca sordu: Nasılsınız beyefendi, iyisiniz inşallah! Teşekkür ederim, siz nasılsınız?. Hamdolsun.. dolduruyoruz. An mı? Aaa! Neden o? Apartıman açmalı imişiz, çeyiz yapmalı imişiz. Efendim saylav olunca bumu büyüdü. Anlaşıldı m.? Biz de tabiî sey edemedik. Veıhasıl bozuldu. Şimdi Tekeîde daktiloluk ediyor. Lâkin Feridunun hali harab. Ne gibi? Gündüz mektebde, gece elektrik lâmbalarmı kontrol ediyor. Yavrucak çok yoruluyor. Eyyy, kolay mı? Siz ne yapıyorsunuz? Iyiyim hamdolsun. Hayır, hayır o değil. Dişiniz mi ağrıyor? Hayır, Reha Bey takım yaptı da.. ağzımı vurdu. Onu düzeltecek. Sizin neniz var? v Dişim fena halde ağrıyor. Geçmiş olsun. Yolcunuz geldi mi? Geldi çok şükür. Yaaa? Kız mı, oğlan mı? Anlamadım? Kerime hâmile değil miydi? Yanlışlığınız var hanımefendi. Benim kızım yok. Aaaa? Siz Muhsin Bey değil misiniz? Hangi Muhsin Bey? Bedestenli Muhsin Bey. Hayır hanım, ben (bu sırada yandaki kapı tekrar açıldı ve doktor göründü) Burhan Feleğim, gazeteci. Kadın: Yaaa? Affedersiniz, diye ayağa kalktığı sırada doktor bana: Burhan Felek siz misiniz? diye sordu. Evet, benim, dedim. Burada ne arıyorsunuz? Burada ne aranır? Dişim ağrıyor da ondan. Kadma: Ruhser Hanım, siz biraz müsaade edin, (beni göstererek) şunun işini bitireyim de.. (dedi ve bana) buyurun! diye kapıyı gösterdi. Acayib bir kabul tarzı. Haydi sinir hekimleri ginirli ohjrlar diyelim. Lâkin dişçilere ne oluyor? Girdik. Koltuğa otururken sordu: Hangi dişiniz.? Ust azı dişim. Birinci mi, ikinci mi? Pek farkında değilim. Koltuğa yaslandım. Beni iyice devirdi. Açınız ağzınızı. Of. Ağzuıız kokuyor. Ne yediniz? nın ucu yanağırru okşadı. Bir şey yemedim. Sen deli misin nesin be adam! Nefesiniz kokuyor öyle ise. Şu Seni polise şikâyet edeceğim. Rezil mantollu su ile ağzını çalkala! herif. Hem istemediğim halde dişi Peki! dedim ama herif hamala mi söktün. Hem de... söyler gibi konuşuyor. Hâlâ söylüyor, utanmaz, alçak Ağzımı çalkaladım. Doktorun yüherif! Nasıl telefonla silsileme küzüne baktım. Gözleri ateş saçıyor. Herif birine kızmış, bizden öç ah für eder misin? Ne küfürü? yor. Ulan cesaretin v;;rsa o tele Aç ağzını... Hangisi... Şu mu?. Bu mu?. Ayy! Canım yandı doktor. Peliği bulduk, ne yapaiım? Bu dişte hayır yok. Ne olacak? Aç ağzıru da bakalım. Biraz daha kurcaladıktan sonra gitti, bir takım aletler kanştırdı gel di. Dişin etrafını kazıdı. Bir şeyler sürdü. Ayol ne oluyoruz.. dememe kalmadı.. dişe yapışmasile çatır çatır, hem de ilâçsız sökmesi bir olmaz mı? fonda söylediğin sözleri yüzüme Ayy! Aman ne yaptınız.. of.. karşı... Gargara et! Derken kapı açıldı. Rahmi içeri Bu ne biçim şey! Ben dişimi girdi ve bizim aramıza atıldı. Koluçektirmezdim. ma girdi. Doktora bir şey deme Dava et. den beni çıkardı... Ben hep geri Ne münasebet yahu! Sen ne geri dönüp: biçim adamsın? Rezil herif! dedikçe.. Ben sana ne biçim adam ol Suss! Adamın kabahati yok! duğumu gösteririm. Çalkala... deyip duruyodu. Ağzımı çalkaladım. Kan, kan. SıÇıktık. Fena halde fisabım boğır boğazlamış gibi... zuldu. Beyoğluna kadar refakat etBir pamuk verdi: ti ve anlattı. Rahmiye dişçi sordu Şunu al da kanayan yere bas ğum zaman bana doktor Rehayı tar... Sık çeneni! Allahın belâsı sağhk verirken yanında bizim Behherif! zad varmış. Yememiş içmemiş, çıkAğzımı açsam kanıyor, sussara, mış, bir yerden doktor Rehaya tepatlıyacağım. Halimle lâhavle çe lefon etmiş. Ben Burhan Feleğim, kip pamuğu bastırdım. Ama Rah senin gibi doktorlann Allah belâmiye nasıl küfür ediyorum, sorma sını versin. Alçak herif. Dolandırıcı yın! Nihayet» kan biraz durdu. Ben herif! demiş, kapanuş. Sonra aklma hemen kalktım. gelmiş. Rahmiye telefon edip işi Borcumuz ne kadar? diye anlatmış. Rahmi de beni aramışf dişçiye gittiğimi işitince bir t a k ' sordum. Burcunuz değil, alacağınız var siye atlayıp gelmiş. Muzibliğin b* Felek Beyefendi! diye herif bana çeşidine ne dersiniz? bir tokat aşk etmez mi? Bereket Şimdi Behzadı arıyorum. biraz geri çekildim de parmaklan dunsa bull .1
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear