Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27 Ağustos 1945 CUMHURtYET ulsaristanda Hindislanın istiklâüne Başbakan, Müttefiklerle sulh yapabilmek doğru için seçimlerin geri bırakıldığmı söylüyor ah . bir kaç ay önce İngiltereyi ziyaret ederek geri döncr dönmes Hindlilerden müteşekkil bir icra heyeti kurmak için Hindular ve müslümanlarla müzakerelere girişen, fakat müsliimanlarla Htndulann arasını bnlamamak yüzünden teşebbüsünü geri almak zorunda kalan Lord \Vavell, günün haberlerine göre, Mr. Attiec hükumetile göriişmek üzere tekrar İngiltereye dönmüştür. Lord VUvelÜn İnçfiltere hükumetile tekrar temat etmek üzere Londraya cağırıimEsınm ifade ettiği ilk mana. işçi hükumetin Hind meselesini halletmek üzere yeni projeler hazırlamış oldnŞudur. Malurr. oldugu üzere Mr. Churehill hükumeti 1C42 de Sir Stafford Crippsi Hiniist'.na göndermiş. o da harb sonunda nindistana tam bir dominyon «••Uiisii vsdetmişti. O zaman iki tarafın bir an*a?maya varamamalarının sebebi. Hindlileıin kendilerine ne verilecekse hemon verilmesini istemeleri. İnffiltere h>:kumetin:n de bu safhayı harb îon'.ına geriklirmek üzerinde ısrar etmesi idi. B.T'in üzerine iki tarsfın arası acilrnış ve mfele dnraklarmş, fakat Hind li^r r l»ri dr uzun süren sik'ntılar refirrrîslrrrti. Paha sonra Lorrt Wavell Hindvlarla miİEİamanlan uzlaştırırak tkisinin iştir?lile bir icra heyeti kurmak istemîş ve bu sırada bütiin Hind liderleri de scrlest bırakılmnlardı. Lord «avell'in teşebbüsü de boşa gittikten scnra verilen mühim karar Hindistandi umumi scçim'.erin yeniienmesi idi. Bımun üzerine Hindistan millî konçresi f?n!!yete geçmiş ve Hind kongresi liderleri, Hind biıliğini ve biitünjüğünü kanımTk azmile seçim savaşına girişm'şlerdir. Tam bu sırada Uzakşark harbinin hitmesl ve Japonyanın da kayıdsız ve şartsıı tesliin olması yepyeni bir vaziyet vücude getirmiştir. Artık JapDnya Asya karasından çekliyor ve Çin isîiklâüne ve bütiinlüğüne kavuşııyor. Artık dcmokrasi l'zakşaıkta terael atıyor ve burada yepyeni bir devir açılıyor. L'zakşarkta bu yepyeni devrin açıldığı sırada. Hindistanın bagnmsızlıgrına ka%nşnıarfan yasamasını beklemek pek aykırı hir hareket olacağı ve bu hareket belUi de tehlikeli bir takım buhraniar dn|«racağı için, kesin kararlar Vermek vo Hindist^nı süratle tatmin etmek icab edivnrdu. Bııgiin Ingiltcrcnin başında olan Işçi partlsi, ötfdenberi Hindistan davasına sempati gbsteriyor ve iktidar mevkiiııe grlmesini snğlnyan seçim savaşı sırajında da Hindistan meselesini kat'i lıir surette halletmeyi vadettiği göze çavpıycrdu. Kitekim yeni İngilif hükumetinin Hindistandaki Kral Naibini vakit gerirmeden Londraya çağırması da onıın, hu işi başarmak hususunda gecikmiyece5ini açığa vurmaktadır. O halde Hindistan mukadderatıntn da Hind halkını sevindirecek ve kurtaracak bir şekilde açıklanarağı sıranın yakbşmakta ordıığunu söylemek mümkün'îür. Bütiin ümidimiz. önümüzdeki günlcrdeki hâdiselerin bu tahmini gerçekleştirmesi ve bu sayede şarkın en bü>ük milletlerindcn hiri olan Çin istiklâl'.ne ve bütiinlüğüne kavusurken gene şarkın en büyük milletlerinden biri olan Hindlstanın da istiklilini sağlaması ve yeni bir doğuş hamlesile insanlık ve medeniyet âlenv için faydalı olmalandır. afi I iiıri sahifede tehirini istediği biMirilmektedir. nasebe'lerini idame etmek ve barış muRumanyada Müttefiklerin ahedesi yapmak istiyen Bulgar hükuyardımını icab ettirecek meti, seçim hakkmda Bulgaristandaki Müttefik komisyonuna danışmağa kabir şey yokmus! rar vermiştir. Seçimleıin geciktirümesiLondra Radyosu (B.Y.U.M.) Kral nin sebebi budıır.» Mişel'in, Müttefiklere vaki olan müraKızıl bayraklı kalabalıklar caati hakkında lloskova radyosunun bir sözcüsü şunları söylemişür: niimayişler yapıyor «Rumanyanın, bugünkü hükumeti. RuSofya 26 (a a.) Anadolu ajanjsınm men halkmın emniyet ve itimadına ,nazözel muhEbiri teîefonla bildiriyor: Bulgnr başkenti dün büyük bir siyasi har olmaktadır. Ancak serseri güruhonfaaliyets eahne olmuştur. Bakaalar ku dan ibaret o'.an menfi bir muhalefetin, rjlu öğ''dsTj evrel uzun ve öğleden son Müttefiklerin arasını bozmak ve memra da gc; vak:e kadar devarn eden iki leketin demokrasiye doğru olan inkişafıiçtima yapmıştır. Vatan cephesini teş nı baltalamak maksadile bir takım mesekil eder, çiftçi konıünist ve diğsr parti ieler yaratmağa çalıştığı görülmektedir. ler yö:ıstim kıınıllnrı dnimî toplantı ha Şimdi Rumanyada Müttefiklerin yardımını icab ettirecek hiç bir sebeb yoklinde b'ilıınmuşlardır. Diğsr taraftnn muhtelif partiler Hderleri rralarında görüşmeler olmuş ve Işçi parüri lideıi Nikola Petkof, evinde, Istifa etır.iş olan bütiin bakanların Iştirakils gece geç valcte kad^r süren bir toplantı yapmış'.ır. Bu toplantıdan Ç> kan es1:! bakanlnr bsyanatta bulunmak istem^miçlîrdir. Dün saat 16 d?n ltibıren millî banka meyd^nıns ark»sı kesilmiyen nümcyişçi kollarımn ve yiiıîeree kamyonun tsşıdığı cüğer nüm?.yişçiTerin hslk şarkıian söyleyerek, ellerindo çoğıı kmlbayrak ve Bulgar bayrakları oHurıı hald?. glttijcleri gbnilüyordu. Srat 19 da başlayan mitin» esnasında bir çok nutuklar söy İrandaki ihtilâl hareketi büyüdü Bafta.ra.ft 1 incJ lahtfede teyen Rus askerlerile polis neferlertne halk hücum etmiştir. Tahrandaki durum Londra radyosu CB.Y.U.M.) Reuter'in Tahrandan bildirdiğine göre, kuzey doju İranda çıkan isyan yüzünden Tahran Askerî komutanı Tahranda gece saat 22 den sabah beşe kadar dışarıya çıkılmasını yasak etmiştir. Şehirde bütün eğlenoe yerleri kapatılmıştır. Bununla beraber Tahranda asayiş düzgündür. Sıtma ile savaşırken veremle de uğraşmalıyız Baştarajı 1 inci sahijede saz benizli, sıska çocuklardan bazılarmı gösterdiler; < Maalesef ekserisi verem!.. Bilhassa son yıllarda arttı. Bakım yok.. tedavi müessesesi yok, doktorlara müracaat edenlerin büyük bir yüzdc;si bu hastaağa musab!> dediler. Arasıra sağiık dairemizi ziyaret ederiz. Oturduğumuz, kısa zaman içinde ellerinde bir takım kâğıdlarla sanatoryoma yatmak üzere müracaat eden vatandaşlar görürüz. Yer yok.. Sıraya gireceksiniz.. ne yapalım? Cevabı karşısmda, uçuk çehrelerin bütün bütün soluşu, tevekkülle melul ve mahzun dışarı çıkışları insana derin bir iç sızısı verir! Dispanser.. prevantoryom.. «anatoryom. Bu üç ismi her yerde ve her zaman duyarız. Sağiık Baksnlığının zaman zaman çahşma programını okur ve seviniriz: «Falan fa'.an yerlerde şu kadar hastane. şu kadar dispanser, bilmem ne kadar prevantoryom ve sanatoryom yapılacak> denir. Sade o kadar. Bütün bu isteklerimize ve gayretlerimize rağmen yurdu kucaklayan bir sağlık teşki'.âtı kuramamışızdır. Illerımizin çoğunda, şöyle veya böyle hastaneler kurulmasma çalışılıyor, şüphesiz ki daha mükemmelleri de vücude getirilmek isteniyor. Fakat ya öder:ek yok.. ya bina var hekim kadrosu tamarn değiL Gene bu imkânsızlıklar yüzünden müessese ihtiyacı kaışılıyamıyor. Resmî ve özel sağiık müesseselerinin toplandığı Istanbula bile zor yeten» bu müesseseler Anadoludan gelenlerin kaçta kaçını alabilıyor? Memleket ölçüsünde bir davayı bir ilin, bilhassa bu zamanda, başaramıyacağı meydandadır. Vereme müstaid olanlar ve veremliîerin yegâne melceleri Istanbuldur. Son aldığım:z rakamlara göre, Istanbulda bu hastahk için ayrılan 1268 yatak vardır. Bunlar sade sanatoryomda değil.. bir kısım hastanelerin hususî paviyonları bu tedaviye hasredilmiştir. iki müessese arasmda bakım ve tedavi farkmı gözönünde rutmak lâzımdır. * * * Doktor Sadi Konuk, Sağiık ve Sosyal Yardım Bakanhğı görevini üzerine aldığı i'.k .aünlerde: « Ben, sağiık müessesesi açmaktan ziyade, bünyelerin mukavemetini artırmağa taraftarım. Bunun için de, herşeyden e\~vel, sıtma afetini ortadan kaldırmağa çahşacağım.> demişti. Filhakika girişilen olağanüstü sırma savaşı, her tarafta iyi sonuclar vermeğe başlamıştır. Fakat zihnimizi, ötedenberi işgal eden bir soru vardır. Ya mevcud hastaları ne yapacağız? Bir yandan bu mukavemet hazırlanadursun, acaba, bu suretle hiç hasta olur.amıyacağm;, binaenaleyh hastaneye de ihtiyac duyulamıyacağını kesin olarak kabul edebilir miyiz? Aradan geçen bu kadar müddet zarfmda, memlekette muhtelif geziler ve görevi çerçevesinde çeşidîi incelemeler yapan sayın Bakanın kan?.atlerini defiştirip değiştirmediğini bilmiyoruz. Bununla beraber biz, bir milletin üstün bir istihsal ve savunma gücü kazanması için, e"ereken satlam ve zinde bünyen:n yaratılmasmda, aynı zamanda o milletin hastalarını tedavi etmek de farzolduğu kanaatini rr.uhafaza ediyoruz. Memleketin sağiık davasını halletmak üzere girışilen savaşta, alman tek tarafh tedbirlerın başarıyı eksik bırak3c:ağı, bir çok işlerimizde büyük bir hakikatin ifadtsi halinde karçımıza çıkmıştır. ^ C in anlaşması U 1 inci sah'Uede 30 yıllık bir devre için müştereken Çin ve SovyeÜer Birliğme aid bir üs olacaktır. Stalin Japonyanın tesliminâen ıtibaren üç ay sonra Rus kıtalarınjn Mançuryadan geri almacakları hususunda terainat vermiştir. ^ Sinkiang'a gelince, Rusya, Çinin iç işlerine müdahale etmek niyetinde o.'madığını yeniden temin etmektedir. Dış Moğolistanda yapılacak kaınuoy sonunda bu memleket halkı bağımsızluc isteğini izhar edecek olursa, Çin. Dış Moğolistanın bağımsızlığuıı tanıyacaktır. Bu andlaşma hükümlerinde Çin kcmünistleri bilhassa zikredilmiş olmamakla beraber Çungking'de Çin Sovyet andlaşması Çin komünistleri için bir hezimet olarak telâkki edilmektedir. Iranı tahliye etmek mümkün müdür? Londra 26 (a.a.) Ingiliz ve Rus kuvvetlerinm Irandan çekilmesirü inceleyen Ekonomlst gazetesi, Bevin'in «Ne Ingiltere, nc de Müttefikleri, ku%vetlerini İranda tırtmak niyetinde de&üdirler» mealindeki son demecini incejemektedir. Ekonomist, meselenin hakikatte göründüğünden daha karışık olduğuna işaret ediyor. Ingiliz hükumeti, Rusyanın da sür*tle kuvvetlerini çekmesi şartile İranı tahliyeye razı olacaktır. Moskova bu hususta daha henüz niyetini bildirmemiştir. Ecor.omist, So\\et basınmın, Iranm siyasi ve içtimaî szhada büyük ıslahata muhtac oHuğunu göstermeğs çalışan ve halkm Hus yarcım ve nasihatlerine ihtiyacı clduğunu telkin eden haberler neşrettiğiri belirtmektedir. Economist, Tude paıtisiîe Ruslar arasmdaki münasebetleri de zikretmekte ve Be\in'in Irana karşı .giriştiği taahhüdleri yerine getirmek istediği zSman müşkül müzakerelerle karşı'.aşacağını söylemektedir Memlekette kötü haberler yayanlar olursa... Bükı3ş radyosu ıB.Y.U.M.) Bakan'ar krırulu. Başbakan Groza'nm başkanlığmda toplar.mıştır. Toplantı esnasında merr.leket dahilinde kasden kötü haberler yayanlar hakkında şiddetli C<Jzalar tatbik edilmesi görüşülmüştür. «Groza hükumsti, Rumen millsti için yeni bir devirdir!» Sovyet Rusyaya hücum erln beyannameler Sofya 26 (a.a.) Anadoiu Ajanaır.m özel muhabiri telefonla bildiriyor: Amerikan siyasî miimessili Mr. Barnes, dün naibler tarafmdan kabul edilmişt : r. Bundan EDnra Mr. Barnes, Başba kan M. Kimon Georgief i ziyaret ederek çeçimin şeriys bırakılmış olmasınrİEn dolayı msrnnuniyetini beyan etmiştir. Dnes gazetesinde okunduğuna göre, a •• ! Ptmemiştir.» halka dağıtılan beyannnmr'.er ara^mda Halk «yaşasın kral», «yaşasın bazı Bul.aar mahfiîlerine ve Sovyet Rushürriyet» diye bağınyor vaya hücum ecîen bcyanrameler de varBükraş 26 fa.a.) Anadolu ajansının dır. öz?I muhabiri bildiriyor: Komiinist gazetesî neler yazmış?. 23 ağustos yıldonümünde Bükreşte Vir Londra radyosu (B.Y.U.M.ı Ko geçid resmi yapümıştır. Hükumet üyemünist partisinin sazet»si, B'.slRaristana leri. M^üttefiklerarası kontrol komisyonu verilen nc*ayı bahis mevzuu ederek şun azalan. kordiplomatik ve kalabalık bir lan yazmışti: halk kütlesinin önünde yapılan bu ge«Müttefikler Balkanlarda vah^l btr çid resminde «yasasın Kral». «yaşasın mücad^leye girişmiFİerdir. Or.lar her ordu». yafasm hürriyet> sesleri işitilturlü vasıtaya müracaat ed?rek gaye mek'e ici. lerine ı;la$mays çalişıyorlar » Bükreş Eadyosu (.B.Y.U.M.) Grcza hükum«ti ve Balkanlardaki durum ha'.ckmda Moskova radyosu şunları söylemiştir; «Groza hükumeti, Rumen milleti kin yeni bir dtvir teşkil etmektedir. Groza hükumcti, ziraî reform ijini halletmiş ve Transilvanyayı Rumanyaya ilhak etmiştir. Ihtikâr ö'nlenmiştir. Macar Rumen düşmanhğmı Groza bertaraf etmiştir. İşte bütün bu seb«blerden dolayı 6 ağustos günü Sovyet hükumeti, Rumanyaya elçi göndermeğe karar vermijtir. Ancak akıllı bir siyaset Balkanları yeniden bir barut fıçısı clmaktan kurtsrabilir. Sovyet Rusya, Balkan milletlerinin dahilî işlerine karışmayı hiç bir zaman iranda demokrat subaylar sürülüyormu;.. Baku Radyosu (B.Y.U.M.) Haber verildiğine gcre, İran genelkurmay başkanı. riemokrasiye mütemayil subaylarl günev Irana sürmektedir. Iran partileri Amerikfnm tavassutunu istediler Tahran 26 ıR.) Bazı partî liderleri Amerikanm Tahrandakl elçisini ziyaret ederek, İrsndaki kargaşalık ve ihtilâle nihayet verebilmek için İngiliz ve Rus askerlerinin memleketi terketmeleri lâzım geldiğini söylemiş ve Amerikanm tavassutunu dilemişlerdir. İranda sükunet ancak bu save^e a v d?t edebilec°'<tir. Amrikalılar Şangha'ya girdi NewYork 26 (a a.) Amerikan ord'jîumn öncüleri Şanghay'a. girmişlerdir. Malay'a'da Jaoorlar tekrar savaşa basladı Ankara 26 (R.) Londra radyosu Malaya'da Japonlarm tekrar savaşa başladığmı bildirmektedir. Buradaki kıt'alar İmparatorun teslim emrini şereffizlik telâkki etmişlerdir. Polonyada vaziyet Berlin 26 COAV.t) Polonyaya 4 defa gitmiş olan Associated Press'in muhabiri Doluce, gönderdiğj bir telgrafta Polon/adaki hayatin acıklı manzarasım tasvir etmekte ve halkm bir lokma ekmek, sıgmacak bir yer, kaybolan bir zevce \fya bir çocuk aradığmı bildirmekted'T. Muhab.'re göre, Polonyadaki siyasî lidsrler, millî seçimlerin en az 1946 ilkbaharuıian e.Tel yapılmasma imkân görmemektedirler. 7 mîlyon Polonyalınm Almanyadan alman batı topraklarına nakli rnessîesi, seoimlern bu sene yapılabilmesi ümidîerini cok azaltmaktadır. Tîükuır,et azalan, Polonvadan gr?ç?n Almanyıdaki SoiTet garnizonlarma m3hsus ikmal hattınm muhafazası icin Polonyada bıılur.an Sovyet kıfaUrı £a^isının asearî hadde indirilmesini istemektîdirler. Her ne kadar Sovye*: ku'.TStlerile Polon"2İı siviller ara^nda daima karşrsşaI:kl3r olmakta ise de Str.TetPolonya rssrtîî n'ıünaEîbetl'Tinin miîkemmel oldugu sö;ienmektedir. fngiliz matbuatmda tefsirler Londra 26 (a.a.) Observer gaze'.esinin siyasî muharriri şunları yazrr.aktadır: «Bulgar mefelesinin memnun'uk verici bir şekilde haHedilrr.esi, Rumanyada da buna benzer güçlüklerin hallini kolsylaştıracaktır. Rumanyadaki güçlük'.ere Amerikan ve Ingiliz devlet adamları geçen hafta işaret etmişlerdi. Görünürde Macaristanda da buna benzer bir vaziyet gelişmek üzeredir. Üç devlet tarafmdan Yaltada rân edilmiş ve Potsnam'da gözden geçirilmiş olan «Avrupa meselelerir.de müşVrek sorum siyaseti^ scn zamar.larda, Ru;yanın gür.ey dofu Avrupadak: köîü r.iyeti yüzünden bozulmuftu. Bu'.^arıstandaki son hâdise'.er. vaziyette dei'isıklik olacağı ümidini vermektedir. Bu s\ıretle, Avrupanın nüfuz çevrslerir.e aynlması ve dofn ile batı nüfuz çevreleri arasında gittikçe derinleşen bir uçurjm açılması ihümali bertaraf edilecektir.» öünyanın en büyük armadası dün sabah Japon sularına girdi Baştaraft 1 Itıci sakifede başlamıştır. Uçak gerr.ilerinden havalanan 1300 vçak, her rürlü ihtimale kar?ı hazır bir vaziyette filo üzerinde durmadan uçmakta d:r. Amerikalılar Kora'ya da çıkacaklar NewYork 26 (a.a.) General Mac Arthur Amerikan kıtalarmın Kora ysrımadasma da çıkarma yapacaklaıını bildirmiştir. '>.ner Riza DOGRUL. ' De Gauîle'ün Washingtondrki gcriişmeleri sona erdi Wa'5hiuîton 26 (a.a.> Truır.an De Gaulle görjşmeleri sxıa ermiştir. Bu görüşmeler sonunda neşredilen teblijde bildirildiğiıîe görs, aiıenkli bir hava içinde cereyan eden bu görüşmsIsrie Birleşik Amerika ve Fransa harb sonu c'ünyasmın î'eniden kurulmasma aid mesrlelerde mutabık kalmışlardır. * S{! Harb malullerinin dün yapfıkiarı büyük tören Baştarajı 1 inci snîıifede başlanmsdan evvel askerî kıt'alar teftiş edilmiş, .bur.u takiben İstiklâl marşı çalınarai abideye çelenk kanmuştur. Maluller Birliği adma söylenüen nutukta bugünua manası belirtilmiş, İnönüne ve orduya selâmlar yollanmış. aziz şehidlerimiz için üç dakikalüî ihtiram sükutu yapJmıştır. Taîcsimdek: törenden sonra bir heyet Edirneiap: şehidliğine giierek harbde şehid düşen silâh arkadaşlarmı ziyaret etmiştir. Yugoslavyada da seçimlerin geri bırakılması taleb edi'di Begrad 26 (a.a.) Bulgaristan hâdis^Ieri Belgradda büyıik bir dikkatle takib edilraektedir. Bulgar vatan cephesile temasta bulur.an rr.ahfillerin Bulearistandaki seçirr.lerin sonraya bırakıimasmdan müteessir oldukları muhakkaktır. Yu^oslav muhaüf partisi i.e, Bulgaristandaki muhalefetten cesaret alarak, seçimlerin geri bırakılmasını istemektedir. Muhalefet partisi ;tirazlarmı ileri sürmek için, devlete karşı :şlenen suçlar hakkmdaki kanun proj€£İnin müzakerelerini bir sebeb ıttihaz etmektedir. Filhakika bu kanun memleket içinde durumun müşkül olduğu zehabmı verecek kadar şiddetli hükümleri iht.va etmektedir. Demokrat partinin per;embe günü akşamı. Müessesan Mec'.isir.in anayssa kcmisyonundan da ssçimlerin îtalya, Rusyanın tavassutunu istedi Roma 26 Ca.a.) îtalya D:ş İşlsri Bakarı !.I Alcıyo d» G^spori. Frascati'de söylediği bir nutukta İtalyarun Tito hükuınetile olan anlaşmazhkları halle çahşmak üzere Rusyanın tavassutunu istemiş olduğunu ajığa vurmuştur. Mınleket havacılığmı, kısa bir zaman içinde bütün yurda dal budak salmış gürbüz bir a|ac hallne getirrr.ek başlırs davamızdır, Fltrelertmlz! Türk Hara Kurumu zarflarma kcyarak Kurumı yardıra edslim Denizlide yağmur Denizli 26 (a.a.) Uzun zamandanberi kurak giden havalar. bugün hoı ve sürekli \sğmurlarm yağmasile köylüyü se^ndirmiştir. Tasalanma ağam.. Ben akçeyi nideyim? Sayende aç kalmam açıkta kalmam. Ben, gitmeden önce, senin olini öpmeğe gelmiştim. Sinan, rüfai dervişleri gibi cevelân urmaktan kalarak Zühreyi ateşli bakışlarla azarladı. Neredeyse Jîudurup sal•dıracak gibi bir curusu vardı. Zühre. onun kıskançlıkla harab olduğunu sezsre.k yavaş sesle dedd 2ti: «Ksşke beni öldüreydin de illere vertniys idin.> Kadınm bu sözüne karşı Sinan, evet doğrusu da o olurdu, demek ister gibi birkaç defa başını salladı. Şimdi bahsi müftü baldızına çevirmiş, Zühreyi iğneliyordu. Karım, yeni aya kalmaz, buradadır. Gel, onun eteğini öp. Bir ek=iğin olursa söyle. kömürdü zahireydi, eli açık hatun, ne istesen ihsan eder. Zühre cevab vermedi. Gözlerinin içini araştıran Sinana sitemle baktı. Karım senin gibi güzel değil. ama gene de kıskamrsm, değil mi Zühre? Zühre hâlâ cevab vermivordu. Eh.. kıskansan da yeri. Benimle baş koyduğun yastıklarda şimdi o yatacak. Benimle payiaştıgm telli yorganlsrı şimdi o benimle paylaşacak. Zühre ses çıkarmadı. Oğlunu göğsüne sımsıkı bastırmış, ayna gibi parlayan gözlerini ağaya dikmişti. Böylece ayakta bakışülar bakıştılar... Nihayet Zühre dedi ki: Yüreğime üstüste hançerler salarak deşip açığa çıkarmak istediğin nedir? Kanımsa gördük... Acılarımdan daha da derine inmeğe davranıyo'sun. Merakta kalma ağam, ben sana söylerim. Acılarımdan sonra imanım gslir. CİGERDELEN 46 Daha sonra feragat, daha sonra tevekkül, daha sonra seyran. Sinan bozulur gibi olup gülerek işi şakaya vurmağa yeltendi. Karı değil haza müfti. Nereden de bulursun bu sözleri? Erginliğin basamaklarmı bana hafız babam belletti: Iman, fersgat, tevekkül, sejTan. Bir de beşinci basamak var, eviiyalık payesi ki, iş ehline nasib değil, aduıa «nisyan» derler. Sinamn göğsü sıkışmağa, nefesi darlaşmağa başlamıştı. Kendinden korkarak Zühreyi çabuk savmak istedi. Haydi artık git, kocan iç avluda seni bekler. Zührenin el öpmek için uzanmastna karşı birdenbire köpurüp taşarak bağırdı. Git, diyorum, Zühre, önümde durma. Git seni gözüm görmesin. Yoksa kanıma mi aş eriyofsun? Zühre tülbendini çenesi üzerine toplayarak kapıya doğruldu. Senin kanına aş ermek deVıe söz? Asıl sen benim kanıma ekmek doğradm. Ben senin kulun kurbanımm. Haşea kal ağam. hoşça kal. Kendini vebalden sakm. Zira ki hak yerini buUır. Zühre bir sene evvel, billur sarayd» altm toplarla oynayan padişah kızı gibi taze ve mutlu olarak ayak bastığı Şîhin konaktan sırtında bir soluk ferace. kucağında öksüz ya\Tusu, yüreğinde hiîran ağusu, alnmda şikâyet etm?den zulüm çekenlerin haşmetli nur parjltısile gitti. * * * Sarao İsmail yumuşak başlı sessiz bir adamdı. Fakat evliliğinin üçüncü gecesinde çileden çıktı. Koynuna aldığı dünya güzeli kadınm hakikatte bix cesed olduğunu anlamıştı. Sırtüstü yatan, kapalı gözlerinden yastığa durmadan yaş akıtan bir mumya, belki böylesini de yola getirecek erkekler vardır, fakat Sarac ismail o canavarhğı göze alacak yaradılışta değildi, Zührenin yüzüne tükürdü, döşekten dışarı kaksrak «defol, bir daha da yanıma yaklaşma» dedi. Donmuş kanı birdenbire damarlarda dönmeğe başlayan ve cismine hayat gelen Zühre, köşedeki ip sahncaktan Nuriyi kaptı, dışarı uçarken Sarac İsmaile yalvarıcı bir bakış fırlatarak «günahbyım, bağışla, senin cariyen olayım» dedi. Cevizlik bahçelerindeki bu bekçi evi topu iki oda bir bölme, bir sofa çevriminde idi. Zühre, bezir kandilile aydın Yukarıdaki mütaleamıza bir delil teşkil etmek üzere Istanbulun kazandığı yeni bir sağiık müessesesinden bahsetmeyi münasib görüyoruz: Baltalimanı kemik veremi hastanesi. Yıllardır Boğazdan geçenler. bu metYunanistanda düşmanla ruk yalıyı gördükçe kimbilir nckadar hayıflar.mışlardır. Yapı buhranınm hüişbirliği yapan ermeniîer küm sürdüğü bir zamanda böyle eski ve Atina 26 Ca.a.) Anadolu Ajansıııın uygun binalardan istifade etmemek şaözel muhabiri biîdiriyor: şılacak şeydi! İşgal sırasında Bulgarlarla işbirliği eiki sene evvel, memleketimizd* ilk derek, Makedonyanın muhtarlığı lehinde defa bir kemik veremi hastanesi kurulHayri Alp propaganda yapmak ve Yunan aleyh\ırı Bu akşam saat 21.45 te faaliyette bulunmaktan suçlu altmış Eımeninin davasına Gümülcinede baş'.anTaksim İnönü Gezisi var.ında mıştır. O P E R E T B A H Ç E S İ N D E Bu Ermenilerin bir çok Yunan vatanseverini Bulgarlara ve Almanlara teslim etrniş oldukları ve bir çokUrmı Lorel Hardi Arşak kendüeri öldürerek mailarını paylasPalabıyıkyan i'ani tıkları söylenmektsdir. AjTica Bu'gar Babanoğlıı Balıkçı kuvv'etlerinin Yunan topraklarına girO S M AN mesi üzerine, Yunan bayrağını yırttıkKahkahalar Gecesi ları ve Yunan boyunduruğundan kur/erler numarahdır tuldukldrını ileri sırrerek şanlik yaptıkBiletler şimdiden ları da bilinmektedir. satılmaktadır. latılmış sofadan geçerek kspı dibindeki odada vatan Ferhadı uyandırdı. Hafız Nurinin azadlısı ihtiyar Ferhad Şahin BU AKŞAM " " " M M n B » konakta nalbandlık etmekteyken Zühre Sarac ismaile gittiği gün o da çıkınını koltuklamış yeni evlilerin peşisıra cevizliğe glmiş ve azadlıktan vazgeçtiğini, bundan böyle Hafız kızının hâs köleliğine girdiğini söylemişti. Uyku sersemliğile neye uğradığmı bilmiven ihtiyar köle gözlerini uğuşturdu, esnedi, sendeledi. Çözük altın saçları dizlerden aşağı sarkan, gül yüzü kurtuluş K O N S E R İ sevincile parıîdayan Zühreye bakakaldı. Zühre, kıymetli bir sır söyler gibi basık ve ürpertili sesle konuşuyordu: «Ferhad Ferhad... Bu odayı bana bırak. Kurtuldum. Ferhad. Hamdolsun.» Köle, şiltesinin ucuna yapışıp sofaya çekti. Yükten öteberi çıkarıp Zührenin yerini yaptı, kendisi de sürü çomarı gibi Suadiye ÇINARDİBİNDE kapınm dibine kıvrıldı. Zühre, seedeye B U A K Ş A M varıp, kaynar gözyaşlarile şükran duasını ettikten sonra oğlunu sol taranna MÜZEYYEN SENAR IŞIL alıp yattı. Sağ tarafma da gönlile Sinan ve Arkadaşları Halk Sanatkârı ağasını almıştı. Yastıktaki boş yeri elİSMAİL DÜMBÜLLÜ lerile okşadı ve gülümsedi: «Ey sevdiAHMEp Güldürür, SABRİYE Tokses, STOIKA ğim, artık cihan bir araya gelse seni ŞA5IİYE birlikte Binbirdirek Batakhanesi buradan kaldıramaz. Değil Müfti baldıKomedi 3 perde, zengin varyete zı, hünkâr kızile güvey girsen başın bu Dikkat: İSMAİL DÜ1VIBÜLLÜ tarahndan Komik Kanto yastıkta kalacak. Seni bırakmam, sevdiğim, seni tutuyorum. Öyle sıkı öyle sıkı sarılmışım sana, peri padişahı ol• Bu akşam Arnavudköy ÇİÇEK Bahçesinde san kucağımdan kurtulamazsın. Gel Sınanım, kollarını boynuma at. Dünyada özleyiçimin bu gücüne karşı gelecek ne bir engel yaratıldı, ne de bir tılsun.> İlk defa olarak S Ö Z Ü N Ü N E R İ Komedi 3 perde (Arkası var) masma karar verildiği zaman, bu teşebbüsle yakından ilgilenmiştik. O zaman Sağiık ve Sosyal Yardım müdürü bulunan doktor Şuayib Barımm canla, başia çalıştığını sevmcle takib ederdik. Bir çok güçlükler yenildi. Bu eski Damad Ferid Paşa yalısı modern bir hastane haline getirildi. Açılışından tam bir yıl sonra bu hastar.e\T geçen gün. Sağhk ve Sosyal Yardım müdürü doktor Faik Yargıcm deiâletile ^ezdik. Itiraf edeyim ki, söylenenlerin tesirile midir, nedir? Bizim de içimizde bir şüphe vardı. Acaba, deniz kenarında böyle bir yerde bu hastaneyi açmak doğru mudur? diyorduk. Bu şüphemiz, tertemiz bir durumda bulunan hastaneyi çepeçevre gezdikten ve hastalarm minnet şe şükran dolu bakışlarıru gördükten sonra zail oldu. diyebiliriz. Hele birbiri arkasma bir sürü soru yağmuruna tutulan hastanenin kıymetli Baştabibi doktor Baha Oskay, vesikalar göstermek suretile izahat verince akan sular durdu. Doktor Baha diyor ki: < Yüz yataklı olan hastanede devrî bir sistem takib ediyoruz. Yani ilk girişinde azamî üç ay yatan bir hasta taburcu edilirken, şayed tamamile iyi olmamışsa tekrar sıraya giriyor. Günü geldiği zaman çağırıyoruz. Zira, kemik ve mafsal hastalıkları uzun bir tedaviye muhtacdır. 1944 yılı sonuna kadar 194, 945 yılında da şimdiye kadar 101 hasta yatmıştır. Hastaneye yedi yaşmdan küçük olmıyan hastaları alıyoruz. Bu bir yıl içinde mütehassıslarm yaptığı tecrübeye göre, Balta limamnm havasının kemik hastalarına çok iyi geldiği anlaşılmıştır. Bu itibarla, yavaş yavaş eksiklerimizi tamamlıyoruz. Sistemli bir gelişmeğe doğru gidiyoruz. ilk işimiz yan tarafta güneş tedavisi için bir solaryum yaptırmak tır. Sonra dışandan ayak tedavisi de kabul ediyoruz. Muayyen günlerde poliklinik de yapılmaktadır. Kadro genişlediği nisbette bu çalışmalarımız artacaktır. Bu hastane, memleketimizde kemik ve mafsal hastalıklarmı etüd etmek üzere bir enstitü ödevini görmektedir.> Hastaların ekserisinin Karadeniz bölgesinden olması nazarı dikkatimizi çekmişti. Gerek Baştabib doktor Baha ve gerekse Sağlık müdürü doktor Faik Yargıcı buna, iklim şartlarile birlikte, Karadenizin dağlık kıyııarmdaki hayat şartlarınm çetinliği amıl olduğunu söylediler. Hastane mensuhlan, hiç de bir sağhk müessese?ine j'akışmıyan karasinekleri göstererek: < Ah bu sinekler, dediler. Yanımızda bir nişasta fabrikası var. Mecrası bahçemizin yanmdan geçiyor ve hastanemizi bu duruma getiriyor.. Bu kadar emek verilen bu hastaneyi iz'ac eden bu fabrikamn bir yoluna konulmaması şaşılacak şeydi. Hastanenin üzerinde durulacak bir noksanı da kaloriferi olmayısı idi. 350400 bin lira arasmda bir para jarfedilerek memleketin kemik ve mafsal veremliierini mümkün olduğu kadar çatısı altında toplayan bu müessesenm, uzun zaman geçtikten sonra da olsa. açılışı insana haklı bir övünc veriyor. Verem konusu üzerinde sistemli surette çahşan Istanbul Veremle Mücadele Cemiyeti. az zaman içinde, sırf kendi mesaisile sekiz dispanser meydana getirdi, cemiyetin başkanı ve kurucularından olan profesör Tevîik Sağ'.am her vesilede «Dispanser sayısını yirmiye çıkaracağız» diyor. Bütün bu vakıalar, sıtma savaşı yapıldığı şu sıralarda, sıstemli bir verem savaşı açılması gerektiğini de ispat etmektedir. Yarmm mamur Türkiyesini hszırlamak için. er.erji kaynağı olan vatandaşiarm bünyelerini kuvvetlendırmeğe çalışıldığı kadar, hastalıklarmı da tedavi etmek, ilk yapacağımız işlerin baş.nda gelmektedir. Türkiye, hiç bir yabancı yardıma muhtac clmadan, sağhk bütünlüğünü bu suretle kazanacaktır. Çin komiinist lideri Çungking'e gidiyor Londra 26 (B3.C.) Çin komünist lideri MaoÇeTung, Mareşal ÇanKayŞek tarafmdan yapılan daveti kabul ederek Çungking'e geleceğini bildirmiştir. MaoÇeTung, Çinde dahil] harbi önlemek üzere bu daveti kabul ettiğini tasrih eylemlştlr. Kora'ya istiklâl mi verüecek? Washington 26 ^a.a.> Âyan Dış İşleri Başkanı Cannally, Kora'ya istîklâJ verileceğin! söj'lemiştir. Yunan Krahnın bir demeci Atina 26 (a.a.) Halen Ingüterede bulunan Yunan Kralı Oeorges, Atinada çıkan kralct Vradini gazetesinin muhabirile konuşmuştur. Kral, hududlarm gözden geçirilmesine dair Yunan iıteklerinden bahsederek demiştir ki: < Bu istekler pek küçüktür. Doğu Avrupada meydana gelen muazzam toprak değişiklikleri gözönünde bulundurulacak olursa, Yunanistanın isteğindeki itidali takdir etmekten başka bir şey yapılamaz.» Yumn Kralı Georges söelerine çunlan ilâve etmiştir: « Hbrb bittikten sonra Yunanistan her zamankinden daha nazik bir durumda bulunmaktadır. Istiklâlinüzi sağlamafc için, parti ihtilâflarını blr kenara bırakarak aramızda işbirliği yapmasuu öğrenmeliyiz.> Naib 1 eylulde Londraya gidiyor Atina 26 (a.a.) Anadolu Ajansının özel muhabiri bildiriyor: Naib Damaskinos'un refakatinde Ingiltere maslahatgüzarı olduğu halde 1 eylulde Londraya hareket edeceği sanılmaktadır. Yugoslavyanın Ankara elçfsi Belgrad Radyosu (B.Y.U.M.) Yugoslavyanın Ankara elçisi Sumenek'in emekliye a>Tilması hususundaki Dış işleri Bakanlığınm teklifi ve Bakanlar kurulunun kararı bugün Kral Naibleri trraiından onaylanm:ş:ır. Amerikan ^rardımı ve Rusya Londra 26 (a.a ) Ödünç verme va kiralama kanununun Amerika tarafmdan ilgası, Sovyet Rusyada İyi karşılar.mam:ştır. Moskova radyosunda konuşarı bir Amerikalı spiker, bu kararın Kızılordu ve halk arasmda sıkıntılar doğur racağım söylemiştir. , İngiltere, Sovyet Rusyaya kredi mi açacak? Londra 26 Ca.a.) aanday Tiir.es gazetesine göre, şimdi Rusya ile İngiltere arasmda ticaret müzakerelerinin tekrar başlaması mümkündür. Zannedildiğine göre, Rusya tarafın• dan uzun vadeli bir kredi anlaşmasi hakkında yapılan ve evvelce millî birlik hükumeti tarafmdan reddedilen talebta. Tk'arst Bakanı Sir srfford Cri?p3 tarafmdan tekrar incelenmesi mumküııdür. Yugoslavya sansürü kadırmıç Sofya 26 (a.a.) Yugoslav ajansının Belgraddan bildirdiğine göre, Yugos'.av hükumeti yabancı gazete muhabirîsrine tatbik edilen sansürü kaldırmıştır. Akşehirin şeref günü Akşehir 26 (a.a.) Büyük taarruz kararınm verildiği 25 agustos Akşehir şeref günü dün burada törenle kutlanmıştır. Bursa (Mulıabirimızden) Bursa Valisl Fazu Güleç BalıSeslr vallllğiae, Actalya Valisl Haşim Işcan da Bursa valilıjın» tayin îdlımişlerdır. Valiaılz, »alıya FehrU raızden ayrılarak Balıhp^ire ğlöPieKhr. Bursa Valisi.Balıkesire tayin edildî FERDİ TAYFUR Bursa rMuhabırlmizden) Orhangazl» I nin lznik gölüne yakın blr yeriurie '•,' K .0 I dekar ge.ıişliglndekt bataklık jüzr.nden civardaki ( ( kdy halkı sıtma aîetmJen feur• tulamı/ordu. Olajanüstü sıtma saraşı t u köyler ha!k:na bir mükelleflyet tatblk cüi. lereic bataklığın Surutulmasma ba^.aa. mıştır. 3,000 dekarhk bataklık kurutuluyor ^ ÇEMBERLİTAŞ SİNENASINDA MÜNİR NUREDDİN Z EHR A B İ L İR M U M ve S A D İ S Ö N D Ü T E K TİYATROSU T@msi!i Ankaranm ve şehrimizin tanmmış tüe» carlarmdan ve münevverlerinden rah» rnetll Ankara miiletvekill Şakir Kınacının oğlu, Kıruay Istanbul mümsssili Isnall Cemal Akan'ıc damadı ve Ankara stil« letvekill Arlf Çubukçunun kaymblrsdeıl ZIYA KINACI b!r muddettenberi çekmckte olduğu hasta"ı>:tan ku"luianııyarak tvvelk! gece V3t"a5 etmlştir. Cerazesi OöztepedeSl evuden hugünkü pazartesl g\ınü aJmarak namaa Cöztepe camiınde öğleyl müteakıb kılımp BahrayicpdiddekJ aile kabrlstanında ıipra^* 5a vı?rüeccklir Croııin Ötner Riza D o ğ r u l I Öl um ŞÂHİKA (Citadel") ismile bütün dünya lisanlarma tercüme edilen bu meşhur romaıım 4 üncü basımı yapılmıştır. 250 kuruştur. AHMED HALİD KİTABEVİ Radyo Karbon TABLETLERİ Piyasaya bol miktarda arzedilmiştir. RÂŞİD RIZA TİYATROSU