Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 Şabat 1941 CUMHURÎYET L E Umumî bir taarruza doğru ihver kaynaklanmn biitün propagandast bir nokta etrafuıda birleşmektedir: Büjük bir umumi taarruz vuku bulmak üzere!... Bu kaynaklann anlatışına göre umnmî taarruz son derece şümuüü olacak ve meseleyi her taraftan halledecektir. Bu taarruz, İngiltereye karşı müthiş bir tahtelbahir harbi, şimdiye kadar eşi görülmemiş bir hava harbi, ve şimdiye kadar yapılması beklenen genis bir istiiâ bareketi sekillerinde tezahür ettikten başka Akdeniz meselesini kati surette halledecek, hatta Balkanian da bir kasırga gibi süpürecek ve böylece bu büjük taarruza, bütün mukadderat boyun egecek ve bütün dünya «pes. diyecek! Mihver kaynaklannm propagandası bu mahiyettedir. Bu propagandaya göre önüne geçilmez bir hâdise vuku bulmak üzeredir ve bu hâdise ile her mesele hal ve faslolunacaktır. Amerikanın İngiltereye yardımı, bu hâdise karşı sında bir hayalden ibaret kalacak, İngilterenin Ortaşarkta kazandığı zafcrler birden unutulacak ve asıl ana İngilterenin mukavemeti, buz gibi eriyip gidecek! Hatta Sinyor Mussolini'nin dün söylediği nutuk da esas iübarile bu mahi>eUedir ve bu noktalara, bu telkinlere istinad etmektedir. Onümüz bahar olduğu, hatta havalann iüdali çok erken bir bahar vadeltiği için muhariblerin bu bahan boş geçiımiyecekleri, esasen muhakkak sayılıyordu. Gerçi muharibler, kış mevsiminde de birblrlerine karşı ellerinden geleni >apmakta tereddüd etmemişlerdi. Fakat bütün hızlarını bahara sakladıklan da şüphe gdtürmüyordu. Onun için şu önümüzdeki bahar mevsiminde, dünya taribinin eşini görnıcdiği şiddette ,ayni derecede insanlığın yüzünü kızartacak ve vicdamnı ürpertecek dehşette muharebeler vukuu beklenijordu. Çüııkü bu muharebeler, yalnız bir taraf çin değil, iki taraf için de bütün harbin mukadderatını tayin edecek en binük denemeyi teşkil ediyor. Mihver tarafı, henüz ehenuniyetli bir surette zedelenmemiş olduğuna ınandığı kuvvetlerini en büyük maceraya sevketmekle, kendi hesabına harbin neticesini anlamağa imkân bulacak ve bu netieeye göre yeni bir hattı hareket takib edeeektir. Demokrasi tarafı da, hasmın en müessir savletine dayanmak ve bu savleli püskiirtmek hususunda muvaffak olınak sayesinde kendi bakımmdan harbin neticesini tayin edecek ve ona göre istikbalini düşünecektir. Mihver tarafı, hasmına indireceği darhelerin şiddet ve debşetine dair şiradiden en genis propagandalara girişmekle, alacağı neticeden yüzde yüz emin olduğunu anlatmak istemiyor. Belki bu propaganda ile hasmınm sinirlerini bozmak ve maneviyatuu yıkmak için vesileler hazırlamağa ve bunlardan istifadeye üzeniyor. Buna mukabil göze çarpan nokta hasıra tarafının bu propagandalardan korkmıyarak yapacağı işle meşgul olınası ve h&zıriıUanna devam etnıesi, hatta düşman propagandasının neşıiyatım da kendi efkân umumiyesidnden gizlemiyerek efkân umumiyenin bunlardan da hız almasına imkân vermesiıHr. Mihver tarafmı bu propagandayı yapmağa sevkeden ve ayni derece mühim olan bir amil daha vardır. O da, kendi miUetlerini Amerika yardımımn ehemmiyetsizliğine, hatta bu yardımm bir hayalden ibaret olduğuna inandırmak ihtiyacıdır. Mihver devletleri Amerika kaynaklannm ve Amerika sanayiinin kuvvetîni çok iyi tanıdıklan için Amerikan yardımımn en geniş mahijeri almaunı beklemcmek, ayni zamanda Amerikanın şimdiye kadar yaptığı yardınu hir hayal olarak göstermek mecburiyetindedirler ve yaptıklan propaganda dahi bunu gizKyememektedir. Çünkü Amerika yardımını. bugiin bir hayal diye tacif edenler de, bu hayalin hakikate nıiinkalib olmasuıdan korktuklannı ve milletlerini bu hakikatin ezici tesirinden korumak istedikierîni anlatmış ohrynrlar Amerika yardımı ister hayal. ister hakikat olsun önüne geçilmez bir hâdise var ki o da mihverin önümüzdeki bahar mevsiminde harbetmek ve büj'ük bir taarruz yapmak mecburiyetinde olduğudur. Çünkü mihver, bu bahar içinde taarnmınu yapmadığı ve İnsiltere ile dojnıdan doğruya harbetmediği takdîrde Hbür bahar bııgfin .hayal. tanıroak . Bursada tütün piyasası açıldı, fiatlar iyi... Bursa 3 (a.a.) Şehrimirde tütün piyasası dün açilmış ve ilk muameleyi lnhisarlar îdare»i yapmıştır. Fiatlar 2 9 ile 70 arasındadır. Zürra vaziyetten çok memnundur. Bursa mıntakasınuı bu seneki tütün rekoltesî geçen yıla nazaran iki milyon kilo fazladır. Buna nazaran Bursa muhttinde bu seneki tütün miktannm beş milyon kiloyu bulacağı anlasıbnaktadır. TStünlerimizin kalitesi yüksektir. r . . « m >. >. maı ı Muti ı DiuıuHimmı ı atna n: 1111 MI ı ıtı ı u n mmımm „ IRLANDANIN VAZİYETİ Bir plâna göre? ada Amerikanın garan tisi altına almacak Ruzveltin muavi Baltık Almanlarını ni ıtutuk söyledi yerleştirmek için "Hitlerin hezimetini Amerikan istihsalâtındaki cür'et tayin edeeektir. „ • Desmoines 23 (a.a.) Millî çiftçiler fcnstitüsünde Amerika Reisicumhur muavını sıfatüe bir nutuk söyliyen Wallace, şoyle demiştir: Yegâne barış ümidimiz Ingilterenin nazıler tarafından tahribine mâni ol makür. Harbin neticelerinden korkanlar bj noktayı hatırdan çıkarmasınlar. Almanyanın tam bir zaferinin ilk neticesi cenub Amerikasına hükmetmek olacak ve bunu Birleşik Amerikaya hükmetmek için gayretler takib ede cektir. Bütün Avrupa ve Amerika koordone ediiecek ve nazilerin cenub AmerikaEindaki hajralleri kendilerini orada da derhal iktidarı ele almak için gayret sarfma sevkedecektir. Naziler ticaretlerini mahirane sevk ve idare suretile dünyanm bütün memleketlerinin iktıBadî bünyelerini tayine çalışacaklardır Harbden evvelki piyasalarımızın bu kısmnı olsun muhafaza için yegâne ümid Hitler'in mağlubiyetidir. Hitler'in hezimet raihini ise, Amerikan istıhsalâtındnki cür'et tayin edecektir.» Garbî Polonyanm aslî ahalisi tehcir edilerek mülkleri musadere olunuyor I^ndra 23 (a.a.) Pat ajansı bildlriyor: Alman matbuatmm bile kısmen itiraf ettiği son haberlere göre, garbl Polonyada bulunan Alman makamları yeni sene başından ltlba ren Polonyalüarın tehçlrinl hızlandırmışlardır. Tehçir bllhassa yukarı Silezya, Posnanya ve Ciechanov İle Suwalki mıntakalarında yapılmaktadır. Yalnız altı hafta içinde son iki mıntakaya 22,000 Alman ailesl yerle? tlrllmlştir. Bu aileler Alman Sovyet anla^ması hükümleri mucibince Litvanyadan hicret etmeye mecbnr ikalan Almanlardan mürekkebdir. Yerlerlni Almanlara terketmeye lcbar edilen Polonyalı köylü ve kü5Ük san'at erbabı her şeylerlnl, hatta eşyalarını bile bırakarak mer ke2İ Polonyaya nakledllmektedlr. Könlgsberg 23 (a.a.) Stefanl: Paltık memleketlerinde bulunaoı Almanlann anavatana nakillerine devam olunmaktadır. Almanyaya dönecek olan 50 000 Alman dan 7,500 ü esyalarile birlikte Könlgs berg'den geçmislerdir. Almanyaya dönen Alman çiftçl lerine ald 16 000 at. 8000 öküz, 16.000 domuz ve 23,000 koyunun Alman şlmendlferlerl tarafından nakîedlleceğl söy lo nmektedlr. Fransa, Japonyayı protesto etli! Meğer Siyamm Hindi çiniden istediği yerleri Japonya işgal edecekmiş! Londra 23 (a.a.) Müslakil Fransız ajansmm Şanghaydaki muhabiri bildiriyor: Tokyo konferansındaki Fransız heyeti, Japon füosunun Fransız Hindiçinisi sshilleri açıklarında bulunmasını, Japon Hariciye Nazırı Matsuoka nezdinde protesto etmiştir. Fransız heyeti bu tehdid altında müzakerelere devam edemiyeceğini bildirmiştir. ' ' Londra 23 (a^.) Vişiden gelen haberlere nazaran Fransız hükumet: Japonlar tarafından Fransız murahhasına yapılan sulh teklifini reddetmiştir Sulh teklifinde Hindiçininin Thailanc! bölgesinin Japonyaya terki ıleri sürü!mektedir. Pek yakın zamanda Hindiçinide Thailand meselesinin yeniden muhasamata meyd'n vereceği zannedilmektedir. Sovyetlerde 15 senelik umumî bir iktısadî plân hazırlanıyor Moskova 23 (aj.) Tass ajana bildiriyor: Sovyetler Birliği komünist partisi mer kez komitesile Sovyet Halk Komiserler konseyi komünist partisinin lSinci kongresinde ittihaz edilen kararlara isünaden Sovyet devleti plânlar komisyonunun çelik, dökme, mahrukat, elektrık enerjisi, eletler ve istihlâk maddeleri istihsalâtınm başlıca kapitalist memleketlerde adam başına isabet eden islihsalât miktarından fazla olmasmı temin için 15 senelik umumî bir iktısadî plânhazırlamaya memur etmiştir. İngilterede iaşe Hükumet tereyağ t e v ziatını bir misli arttırmağı kararlaştırdı Londra 23 (a.a.) İaşe Nazırı, vesika İle verilmekte olan tereyağ mtktarının 15 marttan itlbaren haflada iki onstan dört onsa yani 112 grama çıkanlacağını söylemişttr. Fakat yemek yağının yekunu 8 ons olan nıiktannda bir değlşiklik olmıyacaktır. Yanl lstiyen seklz ons yemek yağı alabileceği gibi, bunun dört onsunu tereyagı ve mütebakislnl de yemek yağı olarak alabile cektir. istediği müthiş bir hakikatle karşıb?mak vaziyetinde kalacaktır. Elhasıl bütün delâil mihverin bü>ük bir taarruı İçin hazırlandığmı tebarüz ettirîyor. Fakat bn taarrnztm netire» hakkmda söz söylemek sırası hulfll etmemiştir. Sözö ancak, bizzat netice söylhecektîr. Macaristanda tuğyanın verdiği zararalr Budapeşte 23 (a.a.) Macar Telgraf ajansı bildiriyor: Sular altında kalan arazidekl halkın tahllslyesine memur edilen komisyon tarafından neşredllen ra poriara göre 322 ev yıkılmıştır. Fakat sulardan en çok zarar gören Soll kasabasmdan henüz rapor gelmpmlstir. Hasara ugnyan evler 1.400 ö bulmaktadır. Çiftliklerde de bir çok blnalar yıkümış veya hasara ugramıştır. îspanyada müthiş fırtınanın tahribatı Madrid 23 (a.a.) Nakliyatmın tekrar teessüsünden sonra Trevijano nahiyesinin fırtınadan tamamlle harab olmadıgı anlaşılmıstır. Bununla beraber hasarat mühlm dlr. Bn mmtakada 50.000 yemiş ağatn harab olmu$ ve 200.000 çam ağacı kökünden sökülmüştür. Bir çok binalar hasara uğramıstır. Vlzcava'da 500 ev harab olmuştur. ömer Rıra DOĞRUL • enecek şeye düşkünüz vesselâm! Bu bir fiziyolocya ihtilâlinin neticesidir. Âlim gibi lâf etmiyelim: Detnek istiyonun ki; artık vücudünıiiziin kumandası bejnimizde değil, midemizdedir. Öyle olunca da bizi ilk alâkadar eden şey, midemizin alâkalı olda» ğu şeylerdir. Gazeteleri okuyorsunuz. Büyük küçük, efkân lunumiye mümessillerini dlnliyor» sunuz. Nihayet kendi kendinize de dıi Londra 23 (La.) Sunday Dispatch. şünüyorsunuz, Hep mevzuu bahsolon İngilterenin Alman tahtelbahirlerine şey sunlar: Koyun eri kesmiyorlaı* karşı gelmesini, ayni zamanda Alman kahve kalmamıs? Yağ yükseliyor. istilâsına karşı İrlândamn bitaraflığını Doğru! Bunlarla meşgul olmayıp da temin için bir plân nesretmekte ve bu neyle uğraşalım! plânın Ruzvelt tarafından dusünülerek ve Vilki tarafından De Valera ile göÇokluğun endişesini haksız göstennerüsuldüğünü yazmaktadır. Bu plâns ğe cesaret edişim, bunu çoğunuzun bir hassas bulundukları kelimelerin yerinde Medenî kanunumuzda terminoloji göre (1) İrlândamn bitaraflığını Amefantczi sayacağınızı umduğumdandır. bahsinde en mühim noksan yabancı kullanılmamıştır (madde 632, 633, 911, rika garanti edecek ve bu memleket Yoksa ben aptal mıyım, herkes mide dilde kullanılan bir termin muhtelif 912 vesaire). Panama gibi beynelmilel hale girecck. kaygusile tasalanırken ben çıkıp: De plein droit tabiri bazan kendiliğinyerlerde muhtelif kelimelerle tercüme (2) İrlândamn müdafaası İngiltere, A Ortada et, yağ, kahve buhramnedilmis oünasıdır. Bu ise içünabı her den (madde 229) ve bazan (başka bir merika ve irlândamn beynelmilel kondan evvel, doğru söz buhranı var. Diyehalde muktazi bir mahzurdur. Ilitn lisa muameleye hacet kalmaksızın) diye tertrolu altında bulunacak. (3) Amerikan bilir miyim? nında sinonim olamaz. Bir term tebel cüme edilmiştir. mallan Irlândaya gelecek ve oradan Ana hoş göreceğinizi bildiğim için işlür etmis muayyen bir manada hasren Prosperite kelimesi bazan yanlıs olaingiltereye sevkolunacak. (4) İrlânda kullanılan bir kelimedir; yerinde kul rak (saadet) (madde 153 vesaire) ve te söylüyorum. sahillerinde Amerika ve ingiltere devGerçek doğru söz buhranı var. lanı'ır, başka yerde kuUanılamaz, ve o bazan (iş terakkisi) (madde 162) diye riye kontrolunu tatbik edecek. Halbuki o mubarek de dimağımızm giv nun yerine başka kelime de konulamaz. tercüme edilmiştir. dasıdır. Lâkin neyleyelim ki; harb icabDe Valera'nm bu plâna taraftar ol Vabancı bir kanun mehaz alınarak, yaRegles, effets, dispositions kelimeleriduğu anlaşılmıçtır. pılan Türk ksnunlarında, yabancı bir nin her birinin türkçede malum olan lan pek çok sey eksildiği gibi dofra terim türkçeye çevrildiği zaman, her mukabilleri varken her üçü de hemen söz de kıtlaşıyor. Fenası o ki; bütün yerde ayni kelime ile, ifade edilmek, daima hüküm kelimesile ifade edilmiş söjiiyenler doğrudur deniyor. Nasıl seçeliın? eğer o termin bizde mukabil ve muadili tir. Üstünde alâmeti olmıyan koyun etini varsa daima onunla tercüme etmek, Devolution kelimesi bazan yanlış okat'iyyen şaşmamak, ve sayed o terim larak miras (rnadde 517 nin başuıda) kasab dükkânmda dişi mi, erkek ml, bizim için yeni bir termse ve mukabili bazan (hak sahibine vüsul) (madde dağhc mı? Kıvırcık mı ayırd etmek bile bir hüner iken radyoda, gazetede, koaoksa, onun mukabilini hazırlamak, ve 531) kelimelerile ifade edilmiştir. feransta birbirlerine zıd olarak deııilcn onu her vakit o znukabilile ifade etmek Regime matrimonial tabiri mukabi sözler içbıden doğnısunu nasıl ayıracab eder. Bu kaideye muttariden ria linde türkçe bir term yapılnuyarak, lım? •et edilmezse, yapılan tercüme bir ilim (kan kocanın mallarının idaresi hakFrenkler, saman İçinde iğne aramnyı dili olamaz. Edebî eserlerde bu kadar kında kabul ettikleri usul) cümlesile tina ve dikkat zarurî olmıyabilir. Fakat ifade edilmiştir (madde 147, 163 vesai eüçlüğün ntimunesi olarak ileri sUrerler. Halbuki elinde bir miknatısı olan Atina 23 (a.a.) Dün akşam ıukuk eserlerinde riayeti vacib bir ka re). için bundan kolay ne var! radyoda söylenildiğine göre bozuk dedir. Enfant trouvi tabui (ana ve babası Doğru sosün de bir miknatısuu bulhavalar Arnavudluk oephesinde haHukuk dilinde tebellür etmiş termler belli olmıyan çocuk) cümlesile (madde sak! Lâkin beseriyet öyle »eyler ıcad rekâtı güçlestlrmektedlr. Düşman ardır. Bizim eski hukuk dilimizde böy 317) tercüme edilmiştir. edet mi? mukabil taarruz teşebbuslerl tarde Î idi. Eski hukukumuz teokratik bir Gayrimeşru veyahud, medenî kanunuBakm şimdi de Uranium madenhiden evlet hukuku olmak hasebile, menşei dilmiştir. muzun kabul ettiği term ile (nesebi sa boınba yapmağa nğrasıyorlarmıs. Bundinî hükümler idi ve binaenaleyh termUç Italyan tayyaresi düsürüldü hih olmıyan) çocuk Fransız kanununda da muvaffak olurlarsa yüz kiloluk bir eri arabcadan alınmıştı. Tanzimat ve Atina 23 (aa.) YunanlstandaJd ıslahat devirlerinde, 'bazı Avrupa ka olduğu gibi isviçre' kanununda üç nevi bomba meselâ: Büyükada kadar bir yeri İngiliz hava kuvvetlerl umuml ka unları mehaz aluıarak yeni kanunlar clduğu malumdur. Enfart naturel, a yok ediveriyormu». dulterin, incestueux. Bunlar için birer rargâhının tebllgi: Aramızda kalsın: Zaten insanlar da apıldığı zaman, eski hukuk sistemile muvafık term ihzar edileceğine, her birl doğrnya pek de düşkün değildirler ya! İngiliz hava kuvvetlerl tarafın kansıp teessüs eden yeni muhtelit sisEdebiyatta bile yalan en lüzumlu ham dan dün muvaffakiyetle yapılan bir emin terminoloji ihtiyacı kısmen eski birkaç kelimelik cümlelerle ifade edilmişlir. (Evlilik haricinde doğan çocuk), •oaddedir. akın esnasında Tepedelen clvarm sıstemin termleri ve kısmen fransızca(birbirlerile evlenmeleri memnu olanlar •Aldanma ki sair sözü elbette yalandır» daki Bugi mmtakasında düşmamn lan tercüme veya adapte edilen ternler dan doğan), (evli erkek ve kadınîann Mısraı bos söz değildir. motörlü nakll vasıtaları kollarlle le tatmin edilmişti. Tİnasından doğan çocuk) (madde 291, Böyle olunca artık aldanmamak içia askerî tecemmülerlne, depolara ve Roma hukukundan mülhem kanun 2921 geraut kelimesi 343 üncü maddede şair, edib, siyasî, âlim, cahil hulâsa kimlhtiyat malzeme ve erzak yığınla rda eski hukukumuzda olmıyan müesmüdir kelimesile tercüme edilmlşken senin sözüne inanmamavı esas tutmak rına mühim hasarlar yapılmıştır. eseler ve kaideler ve tabiatile bunların 335 inci maddede müdir kelimesi yerine zaran en az yol olduğuna süphe ediyo» Avcı tayyarelerinden mürekkeb :endilerine mahsus termleri bulundu (şirketin işletme ve temsilini denıhde musunuz? bir keşif gnıpumuz, birl üç motör ;undan, İsviçre medenî kanunu mehaz eden şerik) cümlesi konulmustur. Nasreddin Hocadan eşeğini ktiyen lü bir deniz tayyaresi, diğer iklsi de lınarak bir Türk kanunu tedvın edilPupille kelimesi bir çok maddelerde konışusuna Hoca: gene üç motörlü agır bombardıman diği zaman, bizde bulunmıyan yeni (vesayet altında ki kimse) diye ifade e Eseği sattun! cevabuu verirken içetayyaresi olmak üzere üç düsman ermlerin türkçe mukabillerini hazırla dilmışken (madde, 348 vesaire) 391 inci riden eşek anınnca komsusunun: tayyaresi düsürmüştür. Bütün tay mak icab ederdi. Medeni kanunumuzun maddede bu makamda (küçük) kelimesi Hoca! Eşeği lattun diyorsun! Haletkikınde, bu hususta da kusur edilyarelerimiz uslerine dönmüşlerdir. kullanılnuştır. Fupille kelimesinin ya buki hayvan içeride anınyor. Dediçini, diği görülmekte ve bu suretle terminoloölen sivfller nında mineur kelimesi bulunduğu za Hoca nın: bahsinde iki mühim noksan tespit Atina 23 (a.a.) Umuml Emni constater) edilmektedir; biri, yukarıda man (küçük) kelimesile tercümesi caiz Yahu! Koskoca sakabmla bana yet Nezaretl tarafından 22 şubat lenildiği veçhile, bir termin muhtelif olursa da, yalnız olunca hasren küçük bıanmıyorsun da eşeğin sözüne banıakşamı neşredllen resml tebliğde erlerde muhtelif kelimelerle tercüme manasına gelemiyeceğinden (küçük) ke yorsun' Teessüf ederim! cevabuu verdi» limesile ifade olunması doğru olmaz. ğini de bilirsiniz. şöyle denilmektedlr: dilmesi ve diğeri bazı termlerin mukaLegatoire kelimesinin eski hukukuBir dosrum pek sirin bir hikftye anlatDüşman tayyareleri, Prevezey) lilleri ihzar edilmiyerek birkaç kelimemuzda mukabili olarak musaleh terml ü. bombardıman etmlslercllr. Sivll a ik curalelerle ifade olunmasıdır. varken, bu term alınmıyarak birkaç haliden 3 kîşl ölmüş ve Nlkoll ArHerhalde Yahudilerin pek hof görülBu iki hususu ispat için birkaç misal kelirnelik cümle ile ifade olunmuştur. keoloji müzesi yıkılmıştır. Mora erelim: mediği bir vapurda, belki bir İtalyan Musaleh tabirinin arabf olman medenî nın garb sahiline de bombalar atılD'office tabiri kimi yerde re'sen kanunumuza girmesine mâni olmussa vaptırunda bir yahudi yolea ölmüş. mıssa da hasar ve nüfusça zayiat madde, 101, 113 vesaire) kimi yerde Deniz uıulü e imiş ki; vapur 24 sa« da mefrugunleh, münaziünrih kelimeyoktur. esmen (madde 535) ve bir çok yerlerde leri girebilmiştir (madde, 467, 493, 730, atte bir iskeleye uğramazsa, cesedi denize atarlarmif. Yunan tebliği de dogrudan doğruya (madde 178, 179, 20). Vapurun kaptanı bu denize atmak aAtina 23 a.a.) Yunan orduları 76 vesaire) tabirlerile tercüme edilDomaine publıc tabiri yerine (menfa meliyesinin gündüz, yolculann gözleri iştir. Baskumandanlığı tarafından 22 şuati umuma aid olan maliar) cümlesi onünde yapümasnu hoş bulmamiş ve Celebration kelimesi bazan akid bat aksamı neşredilen 119 numaralı kullanılnuştır ki mana iübarile pek de Lostromoyu çağırıp demiş ki: madde 105 vesaife) bazan merasim rs.^ml tebllğ: doğru değildir. Gayrimenkul irtifak hak 30 numaralı kamaradaki yahudi Mahdud keşlf kollan ve topçu fa madde 110 vesaire) kelimelerile: kının hükümlerini havi olan tasılda Cerrion termı kimi yerde devir (mad mevcud iki yeni termin türkç* muka yolcu ölmüş. Bu gece onu denize strveallyetl olmu?tur. Bir miktar eslr a: 220) ve kimi yerde temlik (madde billeri yapılmıyarak emsali gibi birkaç rin! lınmıstır. 12) kelimeleriie: Lostromo: , kelime ile gösterilmiştir. Bunların biri ttalyan tebliği Transfert kelimesi bazan temlik fonds servaut (külfet tahmil edilen gay Peki kaptan! demiş ve çekilml?. Roma 23 fa.a.) İtalvan orduları madde 514), bazan nakil, intika'., Ertesi sabah kaptan gemiyi teftiş erimenkul) ve diğeri fonds domınaut umumî karargâhmın 261 numaralı madde 687, 808) bazan devir ve teslim irtifak hakkından istifade eden gayri derken bakmış ki; yahudinin cesedi katebliği: madde 718) kelimelerile: marasmda duruyor. Derhal lostromoya menkul) dür (madde 713, 715). Officier de l'Etat sivil bazan nüfus Yunan cephesinde kayda deger isviçre kanunu türkçeye çevrilirken çağtrmış: memuru (madde 41) ve bazan ahvali tesadüf edilen yeni termlerden bazılabir şey yoktur. Ben sana yahndmin cesedini denize Bombardıman tesekküllerimi? ahsiye memuru (madde 293) diye: rınin mukabilleri hazırlanmıyarak bir attır, demedhn mi? Herif kamarasmda Cur?teur termi kimi yerde hususî bfr kaç kelimelik cümlelerle ifade ve adeta dnruyor. düşmanm biı deniz üssüne müker Ne nriinasebet kumandan! 20 nu reren müessir taarruzlarda bulun rasi (madde 271), kimi yerde kayyum termler yerine bunların tarifile iktifa nrnlardır. Blı tayyaremlz dönme madde 285) diye: edildiğine dair gösterilen bu misallerin maradaki yolcuyu denize attık. İndıvition kelimesi bazan şirketi em yanısıra, mukabilleri isabetle ihzar o E herif bir şey soylemedi mi? mişt!r. r al (madde 323) bazan mal ortakbğı lunmuş olan bazı termler için de bir Ölen ben defilim dedi ama, yahuSabık İspanya Kralının 324^ ve bazan şüyu (madde 583) tabir kaç misal zikredeceğiz: dinin sözüne kim manrr! Dinlemedik.. rile ifade edilmiştir. nhhî vaziyeti Evlilik rejimleri babmda birkaç, termB. FELEK Dommages interets ve indemnite !er azçok muvafık mukabillerle ifade Roma 23 ( a a ) Stefani: 13 ünrmleri arasmdaki fark ve bunların cü Alfons'un sıhhî vaziyeti veha ürkçede ayrı ayrı mukabilleri oldu&u edilmiştir. Meselâ separation de biens lasarruf nisabı (madde 454), reserve metini muhafaza etmekle beraber, lalumken bu tabirlerin her ikisi de mal aynlığı (madde 186), union de mahfu7 hisse (madde 452 vesaire). Pacte successoral nüras mukavelesi sabık hükümdar, henüz melekâtı yırd edilmeksizin tazminat kelımp.iie biens mal birbği (madde, 191), mal ortakbğı communante de biens (211). (madde 450 vesaire). Appele namzed aklıyeslne sahibdir. tercüme edilmistir (madde 541, 671, 680 Acquets mükteseb maliar (madde 234). (madde 468). Dun öğleden sonra yaptıklan zi esaire). 14 üncü babda dispositions pour Gayrimenkul rehin babında Ipotek yaret esnasında. hasta, İtalya Kralı Immatriculation ve irseription kelime cauze de mort ölüme bağh tasarruflar usulile beraber ipotek termi de aynen vc Kraliçesile görüşebilmlştir. eri birbirine sinonim olmadıgı ve ara (bu babm başlığmda); quotite disponibîe kanunumuza kabul ve hukuk dilimize Sabık hüiîümdara her sabah dlni annda kamınî bir fark olduğu ve bunmaledilmiştir. Ash Yunanî olan ve bazı (*) Bjndan evvelki yaalar 20, 23 i Avrupa lisanlanrıa alınarak beynelmitclkinler yapılmakta İse de pek ya !ann türkçe mukabilleri de bulunduğu kmda bir felâkete lntizar edilme talde her ikisi de gelişigüzel o muka kincite?rin, 14 birincikânun 1940 ve 6 lel bir mahiyet almış bttlunan bu terdiğl İçin kendisine henüz son tel llerle yani tescil ve kayıd kelimeierife ikincikanun 1941 tarihli nüshalanmızda min bizim ternMnolojiye girmesi ayni edilmis ve bu mukabiller n\ı rıkmıstır. kinler yapümamıstır. isabet obnuştur. Nedenî kanunda tashih lâzım Terminoîoji ihtiyacı •[*] HUKUKÎ BAHİSLER Doğru söz buhranı Projeye Devlel Reisi de Yalerada taraffar Kanunda bazı termler muhtelif kelimelerle tercüme edilmiş, bazıları da birçok kelimelerle ifade edilmiştir Arnavudlpk cephesinde Tepedelen bombalandı, 3 ftalyan tayyaresi duşuruldu Sonra onu hiçbir zaman unutamıyacatımı düşünmeye başlıyordum. Bulunduğum vaziyet, çekmekte olduğum müthiş ıztırab bu düşüncemi, kanaat haline getiriyordu. O zaman çaresizlik ve ümidsizlik içinde bu ihtimali uzaklaştırmaya çalışıyor, «olamaz, olamaz» diyordum. Ve tekrar onu unutmak, içimdeki acıyı hafifletmek için çabalıyordum. Fakat ne fayda! Onun hayali kafamm içine öyle bir nakşolmiiş, sevgisi kalbimi öyle bir tutuşturmuştu ki... Ne yangmdı yarabbi. ne yangmdı! Bir yerinde müthiş bir ağnsı olan bir insana benziyordum. Fakat vücuddeki asrıları uyuşturacak ilâclar vardır. Halbuki ruhdakini dindirmek için 'pmlan bütün tavsiyeler çocukça şey.erdir ve favdasızdır. İçimizm aŞrısını '"mdirecek şifa ne kadar kuvvetsiz ise ; 'i ağrryı kuvvetlendirecek müthiş, rskilmez bir hale (»etrrecek sebebler o hadar çoktur. Düşüncelerimiz, hodbinl'^imiz, arznlanmız işte mukavemet etmek, kurtulmak istedikçe bizi bırakmıvan. ağlatan, sızlatan ve mahveden onlar, bu düşmanlardır. Hayır, bu defteri elimden atmak ve artık susmak, hiç bir şey yazmamak istiyorum. Fakat içimden sanki bir ses: «Korkak, diyor, o müthiş geceyi, o birbirini takib eden felâket günlerini yazmaktan âcızsin, bunun için susmak istiyorsun değil mi?» Ne kadar doğru! Evet korkuyorum. Yukardaki saturlardan sonra yazılacak kelimeler kafamda şekilleniyor, arkasından vak'alaı canlanıyor. O zaman vücudümü garib bir üşüme alıyor, bir yerlere kaçmak, korkunc masallar dinlemiş bir çocuk gibi gözlerimi kapayıp, ritriyerek kuvvetli bir göğse sokulmak istiyorum. Fakat anlatacağım. Madem ki karar verdim. V Rızanm o garib ziyaretinden üç gün sonra idi. Nînem gene rahatsızlanmış, çarpmtı gelmişti. Gündüz doktor Rüştü Beyi çağırmıştık, Rüştü Bey bu sefer muayeneden sonra fazla düşünceli göründü. Bazı ilâclar verdi. Bonları alsın, ben yarm gene uğrarım, dedi. İcab ederse bir konsültasyon yapanz. Sonra uzun uzun Hüseyinle konustular. Doktor gittikten sonra Hüseyin biitün ısrarıma rağmen bana hastalık hakkmda fazla izahat vermedi. Kalb biraz bozulmuş. diyordu. Fakat tehlikeli bir şey yok. Tedavi ile büsbütün iyi olacağına eminim. Zaten Rüstü Bey de böyle söylüyor. Uzun zaman ninemin odasında oturduk. Fazla ıztııabı olmadığmı söylü? « CUMHURİYET » İN EDEBÎ ROMANI: yordu. Yalnız ayağa kalkınca başı donüyor ve biraz nefesi kesiliyordu. Akşam yemeğinden sonra tekrar onun yanma çıktık. Oda sıkıntıh bir sükut içinde. Ninem gözleri yarım örtülü yaüyor, fakat oyumuyordu. Hüseyin bu. kederli havayı bozmak ister gibi ysvaş yavaş konuşuyor, Izmirden, eski hatıralardan bahsediyordu. Fakat kelimelerin isteksiz isteksiz dudaklarından döküldüğünü farkediyordum. Zaman zaman susarak. nineme yaklaşıyor ve muhabbetle gülümsiyerek onun elini hıhıyordu. O zaman ihtiyarcık ona gulümsüyordu. Saat dokuzda Hüaeyinle beraber haatanın odasını terkettik. İlâclarını abnı«. ve kendisini daha rahat hissettiğini söylemişti. > Odalarmuza çekikük. Yazan: Perîde Celâl Çok karanlık, yddızsız bir gece idi Dışanda hafif yağmur çiseliyordu. Uzun zaman başımı caraa dayayarak hareketsiz kaldtm. Karanlık içinde ağaclann şekilleri silinmisti. Uzakta binalar simsiyah birer yığm halinde görünüyorlardı. Soytmdum, yBtağrma girdim. Üzuntülü ve yorgundt'm. Şımdi yeni bir endişe tekrar içimde tryamyor, ninemin îlk rahatsız olduğu günlerdekine benzer supheler, fena ihtimaller kafama hncum ederek beni büsbütün kederle üzüyordu. Zavallı ihtiyann sıhhati beni korkutuyordu. Bu hastalığı tamamile kendi eserim diyfc gönrüğüm, onu bu hale getirenin kendinı oldnğum dü şünjdüğüm için büyük bir vicdan azabj da duyuyordum. Üç gecedir iyi uyumamıştun, genede uykum yoktu. Saatlerce oradan oraya döndöm, sonra dalmışrm. Uykumtm arastnda ağar bir cismin yere düşmesine benzer ganb bir gürültii ile uyandım. Doğrnldum, etrafı dmledim. Ev derin bir sessizlik içindeydi. Dışanda fırtına çıkmış olacaktı. Ağaclann yapraklarmm hışırtılannı, rüzgânn sesini duytryoTdum, Basucumdaki gece lâmbasını yaktım, Saate baktım: İki... Kalkıp yatağımda oturdum. Uyanmama sebeb olan gürlütüyü düşündüm. Bir rüya olacaktı. Sinirlerim pek zayıflamışti Belki de fırtınanın sesi bana öyle gelmisti. Yahud bir panjur. N. A. Bununla beraber babamın ölümünden sonra ilk günlerde duyduğum kor* kuya benzer bir sıkıntı içimi kaplanuştı. Kendimi yatağımda rahatsız hissediyordum. Manasız bulduğum bir hal içinde sanki kalkmam, bir şeyler yapmam lâzımmış gibi kararsız yatakta doğrulmuş duruyordum. Bu esnada tekrar bir gürültü oldu. Yerimden sıçradrm. Fakat bu sefer sesi tanımıştım. Aşağıda bir panjur mandalmdan kurtulmuş olacaktı. O çarpıyordu. Gülmeye, korkumla alay etmeye çalıştım. Nevyork 23 (a.a.) Ticaret NeBtmımla beraber içimdeki endişenin birdenbire bir kaç misli büyüdüğünü zareti tarafından verilen malumata hissediyordum. Yavaşça yataktan kalk göre, geçen sene Amerikadan cemtım. Geceliğimin üzerine sabahlığımı an 78 milyon İngiliz lirası kıyme giydim ve elimi yastığımm altına kay tlnde 3,532 tayyare ile 4,986 tayyare dırarak orada durmakta olan sedef motörü ihrac edilmiştir. Bunların en mühfm fasmı İngiltereye veya saplı küçük brovningimi aldım. BabarnüttefiHerine verilmiştir. mın ölümündenberi flıtiyatlı hareket İngiltere hesabına Imal edilen ve etmeye alısmıştım. Gene de bütn bu Uzakşarktaki İngiliz hava ıilolannı hareketleri düşünerek yapmadığıma etakvfye etmek üzere şimdi yolda buminim. Sevki tabiî ile hareket ediyor ranan bombardrman tayyareleri Idum ve korlcuma rağmen soğuk kanlı Cinde dört motörlü Consalldated ve sakindün, karar vermiştim, inecek, beni Boelng tiplerinde tayyarelerin de rahatsız edecek panjuru kapayacaktrm. bnlunduğu temin edilmektedir. Bn Odamdan ayaklarımın uctına basarak iki tip tayyare 10.000 kilometre meçıktım. Merdivelneri gürültü yapmadan safeyi yeniden benzin almağa ve karanlıkta düşmemeye çalışarak in I yere lnmeğe mecbur kaîmadan kadim ve dogru salona yürüdüm. tedebilmekte ve büyük bir bomba «Arkası var) lhamulefil taşımaktadiA Amerikanın 1940 da silâh satısları Müttefiklere 3532 tayyare ile 4986 motör verilmiş