26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 30 Mart 1937 Küçük hikâye Kukla saçlarım çiçeklerle süslemeğe başladı. Mektublarıma serpiştirdiğim kurnazca bazı telmihlerle mektub sahibinin kendi yakınında olduğunu ihsas etmiştim. Genc kızın gözleri, merak ve istifham dolu bakışlarla mütemadiyen muhitindeki yabancı simalarda dolaşıyor, mektubların sırrmı çözmeğe çahşıyordu. Sesi daha kuv\retli, daha canlı, daha neş'eli çıkmağa başlamıştı. Halindeki değişiklik artık yanındaki ihtiyar kadmlann bile nazari dikkatini celbetmişti. İpleri benim elimde bir kukla haline gelen genc kızın benden şüphelenmesine meydan vermemek için, mektub sahibinin, otelde oturmadığını, fakat her sabah civar iskelelerin birinden vapurla gelip akşamüstü döndüğünü, yan kapalı sözlerle bir mektubda anlatmıştım. O günden sonra, kızcağız, vapurun düdüğünü işitir işitmez bir bahane bulup ihtiyarların yanmdan sıvışıyor, vapurdan çıkanlar arasında mektub sahibini keşfedebilmek için iskeleye koşuyordu. Bir gün, bulanık havah bir ikindi vakti çok garib bir hâdise oldu. İskeleye gene bjr vapur yanaşmış, genc kız, her zamanki gibi yolcuları gözden geçirmek üzere oraya koşmuştu. Vapurdan çıkanlar arasında, yakışıklı, gajet şık bir delikanlı vardı. İskeleden sokağa ayak attığı sırada, sabırsız ve nevmid başılarını etrafta dolaştıran genc kızla bu delikanh gözgöze geldiler. Kızın yüzü birdenbire kıpkırmızı kesildi. Delikanlı evvelâ şaşırdı; sonra, bu vaid dolu ateşli bakışlara bir tebessümle mukabele etti ve genc kıza doğru ilerledi. Moloz yığını Ayasofya avlusundaki molozlar kaldırılmadı Ayasofya camisinin müze olarak kullanılmasından sonra cami bahçesinin İstanbul Müzeleri tarafmdan tarh ve tanzimi ve güzel bir şekle konması takarrür etmişti. Bu cümleden olarak bahçeye bitişik kayyumhane ile Bele diyenin kimsesizler Yurdu olarak ev velce kullandığı harab binanm yıkıl ması da kararlaştınlmış ve Evkaf idaresi kayyumhaneyi, İstanbul Belediyesi de eski Öksüzler Yurdunu yıktırmıştı. Fakat, Belediyenin yıktırdığı bina nın molozları kaldırılmak üzere müteahhide havale edüdiği halde dört beş aydanberi molozlar kaldırılmamış ve bu yüzden bahçenin tanzimi de müte madiyen gecikmiştir. Burası bir virane manzarası arzetmektedir. Yavrucak bu hareketten ürkmüştü; kaçmağa başladı; sonra, ne zamandanberi aradığı, peşinde dolaştığı mektub sahibinin bu delikanlı olduğuna şüphesi kalmamış gibi durdu, arkasma baktı; fakat tekrar hızlı hızlı uzaklaştı. Bu, arzu ile korku, hicabla ihtiras arasmdaDENİZ tŞLER, ki ebedî mücadelenin bir sahnesiydL Erkek, hayret içinde, fakat genc kızın Şirketi Hayriyenin tenzilâtlı davetkâr tavırlarmdan cesaret alarak tarifesi O zaman aklıma bir çare geldi. Bu ço adımlarım biraz daha sıklaştırdı ve tam Şirketi Hayriyenin tenzilâtlı tarifes cuğa, ruhundaki boşluğu doldurmak ona yaklaştığı sırada, yolun Öbür ucuniçin, bir âşık tedarikine karar verdim ve dan iki ihtiyar kadmın ilerlediğini gör önümüzdeki perşembe gününden itibahemen o akşam, kendisine hitaben yaz düm. Genc kız onlara doqru seğirtti. De ren muteber olacaktır. Bu tenzilâta gödığım imzasız bir aşk mektubunu, erte likanlı durdu ve geri döndü, Fakat tam re evvelce iskeleler arasmda birinci si sabah, sofrada, peçetesinin altına sı bu sırada, genc kız başmı bir kere daha mevki için 13 kuruş olan ücret 7,5 kukıştırdım. Heyecan ve sabırsızlık dolu arkaya çevirdi ve kendisine bakan de ruşa, ikinci mevki de 7,5 kuruştan beş gecelerden sonra, kahvaltıya herkesten likanlı ile, bir kere daha gözgöze geldi kuruşa indirilmektedir. İki aylık ucuz karneler de 11 nisandan itibaren satışa evvel indiğini biliyordum. ler. çıkarılacaktır. Tahminim doğru çıktı. Ben, mektubu Ben, bu iki gencin hiç beklemediğim onun peçetesinin altma sakladıktan son bir şekilde karşılaşmalanndan doğacak Akay tarifesinde yapılacak ra, bahçeden, genc kızın yemek salonu karışık vaziyetin korkusile hayli yürek tenzilât na girdiğini, peçetesini kaldınp mektu çarpmtısı geçirmiştim. Geçen ay toplanmış olan Tarife ko bu orada görünce birden bire ürperdiBu hâdiseden sonra, bu tehlikeli oyu misyonu Akay ücretlerinde tenzilât ğini, solgun yanaklarının alev gibi kına nihayet vereceğim yerde, bilâkis o yapmamış, yalnız bu idarenin altı ay zardığım gördüm. Kızcağız ürkek nasonra gelecek devre için bir tenzilât zarlarla etrafma bakındı; mektubu te gece daha uzun, daha hararetli bir mektub yazarak, aradığı âşıkm o gün tesa listesi hazırlaması imkânını hazırla lâşla koynuna sakladı; asabî bir haremıştı. ketle iskemlesini çekti, oturdu; kahval düf ettiği delikanlı olduğuna kızı büsAkay idaresi, şimdi halk lehine ya tıdan isteksiz bir iki lokma aldıktan son bütün inandırmağa kalkıştım. Şimdi, iplerimin ucunda oynatacak iki şahıs pabileceği bu tenzilât işini tetkik et ra kalktı. Mektubu açıp okumak, içinmektedir. Arada daha beş ay vakit budeki esran anlamak için gizli bir köşe vardı ve oyunumun zevki artmıştı. Fakat ertesi sabah, genc kızın çehre lunmakla beraber idare bilânço vazi aramağa gittiği belliydi. sinde gördüğüm değişiklik beni kor yetine göre hükumetin tarifeleri ucuzBir müddet sonra, dönüp bahçeye gelkuttu. Bu çehrede ilk zamanlardaki en latmak prensipine uyarak ücretleri indiği zaman, mektubun, beklediğim tedişeli güzellikten eser kalmamış, onun dirmeğe hazırlanmaktadır. Bİri hasıl ettiğini gördüm. Bu genc kız, yerine erarengiz bir asabiyet hasıl olHaber verildiğine göre, yeni tarife ile Lbiraz evvelki genc kızın ayni olduğuna muştu. Gözleri, ağlamış gibi kızartılı Kadıköy Haydarpaşa birinci mevki giinanılamıyacak kadar değişmişti. Yürüidi. Vahşi bir feryad kadar ifadeli bir dip gelme ücretlerinin 20, ikinci mev yüşünde, duruşunda, bütün tavırlarmda sükut, genc kızın dişlerini kilidliyor, ba ki 15, Caddebostanı, Suadiye. Bostancı, endişeli bir mana, yüzünde tatlı bir kışları kasvetli bir ifade ile bulanıyor Kınalıada ve Burgaz için birinci mevki pembelik vardı. Bütün gün, gözleri, du. 30, ikinci mevki 20, Heybeli ve Büyükmektubun esrarını çözmek ister gibi oKuklam, ilk defa olarak isyan etmiş, ada için birinci mevki 35, ikinci mevki telin pencerelerinde, gelen geçenüı çehresinde dolaştı. Hatta, bir defasmda be çektiğim iplerin ucunda, benim irade 25 kuruş olması muhtemeldir. nim yüzüme bile öyle ısrarlı, öyle istif me değil, kendi bildiğine göre hareket Akayın güzel bir kararî hamlı bir nazarla baktı ki, adeta ürk etmeğe başlamıştı. Bunun sebebini uAkay idaresi mevcud doktorlarını tüm. Yıllardanberi unuttuğum bir zev zun uzadıya aradım, bulamadım. Anmünavebe ile Adalara göndererek ora ki o dakikada tekrar duydum ve bir ke cak, akşamüstü yemek salonuna girdidaki fakir halkm tedavilerine yardım re daha inandım ki, dünyada hiçbir ğim zaman işi anladım. Sofrada, iki ihetmeği bir müddettenberi usul ittihaz zevk, bir genc kızın bakışlarına o ilk tiyar kadınla genc kızın yerinde başkaetmişti. îdare, Ada halkmı memnun bıkıvılcımı vermekteki zevkin tehlikesi ları oturuyordu. Aile, o gün otelden ayrakan bu işi daha sıla ve ciddî bir sune, cazibesine ve büyük'lüğüne erişemez. rılmıştı. Genc kız, sevdiği delikanlıya bir kelime bile söylemeğe muvaffak ol rette tatbik etmeğe karar vermiştir. O gün, iki ihtiyarm yanında, elindeki madan, otelde bir gün, bir saat bile fazAkay doktorlan, fakir olanları tedaörgünün âtıl parmakları arasında bezgin la kalmak için annesine yalvaracak se vi etmekle kalmıyacak pek muhtac obezgin tutmaktan başka bir şey yapmıbeb bile bulamadan, kimbilir nereye, lanlann ilâclarını da verecektir. yan genc kıza gözlerim tesadüf ettikçe, sevdiği adamdan nekadar uzaklara süADLİYEDE onun, elini, süratle göğsüne götürdüğürüklenip gitmişti. nü ve mektubu sıkı sıkı sakladığı nokBir eroin kaçakçılığı davası Genc kızın gözlerinde o son gün görtayı parmaklarile yokladığını görüyorÇarşıkapıdaki muayenehanesinde e düğüm yeisli bakış, halindeki o ıstırab, dum. roin ve kokain gibi beyaz zehirleri satzavallı yavrucağın ruhuna kimbilir neHilemin verdiği netice hoşuma gitmak ve bunları genclik arasına sokmak kadar derin surette açtığım yaradan domişti. O akşam bir mektub daha yazdım suçile mahkemeye verilen dişçi Bedroslayı beni tel'in eden acı bir hüküm gibi ve müteakib günler ayni şeye devam la Abdülkadirin duruşmalarına dün dohâlâ gözümün önündedir. ettim. Mektublarımda, genc bir âşık ağkuzuncu ihtısas mahkemesinde devam Nakili: zından cümleler yazmak, mevcud olmıedilmiştir. yan bir aşkı, ateşli, ihtiraslı sözlerle kâHAMDÎ VAROĞLU Dünkü duruşmada Bedrosun vekili ğıd üzerinde yaşatmak benim için çok müekkilinin suçsuz olduğunu, muaye cazibeli bir spor haline gelmişti. Genc nehaneye eroin getiren ve bunu kız karşısmdaki vaziyetim, avını tüFransızca dersleri Mustafaya teklif edenin Macide namınfeğinin namlusu ucunda rutan bir avcıDiplomalı ve pratik metoda malik bir da polisin bir elemanı ve Abdülkadirin nın vaziyeti idi ve ben, mektublarımla Fransız bayanı kısa zamanda mükem • karısı olduğunu, Bedrosun Macideyi taavladığım şikârıma karşı, bir avcı haleti mel surette fransızca öğretmektedir. nımadığının müteaddid şahidlerin ifa ruhiyesi taşıyordum. Müracaat için gazetede (F.) rümuzuna delerile sabit bulunduğunu öne sürdükMuvaffakiyetim o kadar anî ve o ka yazılmak lâzımdır. ten sonra Bedrosa poliste is/kence ya dar büyük olmuştu ki, adeta bizzat bepıldığını ve bu işkencelerin herkesin ni korkutmuştu. Bu oyuna devamdan bildiği bir hal aldığmı söylemiş ve sözvazgeçmek üzere idim. Fakat, bu sıralerini şöyle bitirmiştir: da, genc kızda hasıl olmağa başlıyan < Serbest meslek erbabı namuslu değişiklik, beni, giriştiğim tehlikeli yolvatandaşların yazıhanelerine giren çı da büsbütün sürüklemeğe başladı. kan birçok kimseler arasında buluna Şimdi, çocukcağızın çehresinde, birbilecek birkaç suihal erbabı dolayısile denbire, hummalı bir güzellik peyda olo zevatı zan altında bulundurmak ve Mütercimi o düşkünler vasıtasile onları suçlu tumuştu. Gecelerini, ertesi sabah alacağı Haydar Rifat tacak vaziyetler hazırlamak Türkiye mektubun sabırsızlığı içinde uykusuz Cumhuriyeti polisine yakışır bir hal Yeni çıktı geçirdiği için, gündüzleri, gözlerinin etdeğildir. Buna teessüf olunur.» 1OO kuruş xafı bir gölge ile çevrilmiş gibi yorgun Duruşmanm devamı başka bir güne görünüyordu. Tuvaletine itina etmeğe, kalmıştır. Akşam yemeğinden sonra, otelm bahçesinde, hasır koltuklara yaslanıp, gece karanlığmın denize inişini seyrederken, kendisile o gün tanıştığım yaşlı zat dedi ki: Şu anda. geçen seneye aid bir vak'a hatırladım. Geçen yaz, gene bu otelde, bir aşk macerası yaşadığımı söylersem, ihtiyarlığıma bakıp şaşarsınız değil mi? Bakın size bunu anlatayım. Yaşlı zat bir sigara yaktı; bir iki nefes çekti. Sonra devam etti: İki ay oturmak, dinlenmek için otele geldiğimin üçüncü günü idi. İki ihtiyar kadınla bir genc kız otele misafir geldi. Genc kız on altı yaşmda kadar görünüyordu. Güzel denemezdi. Çok ince, çok az inkişaf etmiş ve fazla olarak, babayani kıyafetli idi. Buna rağmen, cazibeli idi. Günün ekser saatlerini, birbirlerine çok benzedikleri için iki kardeş, yani annesile teyzesi tahmin ettiğim bu iki ihtiyar kadmın yanmda, bahçede oturup iş işlemekle, daha doğrusu dalgın dalgın denizi seyretmekle geçiriyordu. Onu ilk defa gördüğüm gün, elindeki örgünün üstünde ölü gibi âtıl duran parmakları, denizin maviliğine dalan hulyalı gözleri, neden bilmem, benim üzerimde garib bir tesir uyandırmıştı. Bu tesir, belki de, solmuş ve ihtiyarlamış ananm yanında henüz gonca halindeki kızını görmekten doğan bir histi. Kendi kendime, bu genc kızın ruhunu tahlile yelteniyordum. Hiç şüphesiz, onun ümid, hayal ve şiir dolu kalbi, bu iki ihtiyar kadının ortasında ve otelin bu tenha, tatsız muhitinde sıkılıyor; tam inkişaf devresindeki genc ruhu, aradığını bulamamak üzüntüsü içinde çırpınıyordu. Konuşmak, derdleşmek, emellerini, hulyalarmı anlatmak iştiyakile yandığı belliydi. îçinde bunaldığı bu ıssızlığı dolduracak bir kimseyi bulsa, ona bütün kuvvetile sanlacaktı. Fakat, nereye baksa boşluktan, ıssızlıktan, durgunluktan başka bir şey göremiyordu. Memleketimizde tütün RADYO mıntakalarının tahdidi Ru aksamki program J Meclise gelen bir lâyiha ile birçok yerlerde tütün zer'iyatı menolunacak İSTANBUL: 12.30 plâkla Türk musiki&i 12,50 havadis 13,05 muhtelif plâk neşriyatı 14,00 son 17,00 İnkılâb dersleri. Üniversiteden naklen. Yusuf Kemal Tengirşenk 18,30 plâkla dans musıkısi 19,30 Eminönü Halkevi neşriyat kolu namına Bay Nusrat Safa (Yeni çıkan eserler) 20,00 Belma ve arkadasları tarafmdan Türk musikisi ve halk şarküarı 20,30 Omer Rıza tarafından arabca soylev 20,45 Cemal Kâmil ve arkadaşları tarafmdan Turk musikisi ve halk şarkılari: Saat ayarı 21.15 Şehir Tiyatrosu operet kısmı (Lüks Hayatm 3 üncü perdesi) 22,15 Ajans ve Borsa haberleri ve ertesi gunun programı 22.30 plâkla sololar. opera ve operet parçaları 23,00 son. VİYANA: 18.20 şan konseri 19 gramofon plâkları 19,20 fransızca ders 21 konser 22,45 havadis 23.30 piyano konseri 23,50 DANS MUSIKISİ. BERLİN: 17,30 askeri bando 18,30 Alman san'atı hakkında konferans 19 konser 20 tem sil 21 KEMAN KONSERİ 21.50 şarkılı temsU 23 havadis 23.30 DANS MUSİ KİSİ. PEŞTE: 18,30 konser 20 gramofon pllklan 21 edebî konferans 21,40 havadis 22 Çİ GAN ORKESTRASI 23,05 YENİ MACAR ŞARKTLARI. ' BÜKREŞ: 19 20 gramofon plâgı 20,10 KONSER 20.55 şan 21.30 senfonik konser 23,25 DANS MUSİKİSİ. LONDRA: 19 30 DANS MUSİKİSİ 21 konser 22 havadis 22.45 kadm san'atkârlan tarafmdan senfonik konser 23,45 OPERET. PARİS: 19,30 konser 20 KEMAN KONSERİ 20.30 havadis 21 şan 22 30 keman solosu 22.50 Paris sergisi hakkında konfe rans 23.30 DANS MUSİKİSİ. ROMA: 18.15 konser 18 35 Bari'den naklen orkestra konseri 19.50 spor haberleri 20,25 yabancı dillerde havadis 21 Yunanlstan İçin neşriyat 22 temsil 24 havadis 24,15 DANS MUSİKİSİ. Çemberlitaştn etrafmdaki çirkin manzara Haricden gelen seyyahların bilhassa gezdiği ve gördüğü abidelerimizden biri de Divanyolundaki Çemberlitaştır. Fakat bu taşın etrafmdaki küçücük dükkânlarm teşkil ettiği çirkin manzaranın düzeltilmesi için İstanbul Müze ler Umum Müdürlüğü Belediyeye müracaat etmiştir. Tütün tarlalarırmzdan birinde tütünler toplanıyor 1701 numarah Tütün Inhisarı kanu nunun tatbikatmda görülen müşkülât ve aksaklıklar üzerine alâkadar Vekâletler mümessillerile tütün ziraatile meşgul mıntakalas* ticaret odalan azalarmdan mürekkeb mütehassıs bir komisyon, bu ka nunu tadilen bir jroje hazırlamıştı. Meclis encümelerinde tetkik ve müzakeresi yapılmakta olan bu kanunun yakmda umumî heyete sevkedilerek bu devrede müzakere edileceği anlaşılmaktadır. Projeye göre; Ankara, Afyon Ka rahisar, Antalya, Ordu, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Elâziz, îçel, Beyazıd, Burdur, Çorum, Isparta, Zonguldak, Sıvas, Kars, Kastamonu, Kırşehir, Kayse ri, Gümüşane, Giresun, Niğde, Yozgad, Çankırı, Konya, Maraş, Urfa, Mardin vilâyetleri merkez, kaza, nahiye ve köylerinde tütün ekilmesi yasak edilecek tir. Siird vilâyetinin Beytüşşebab, Kütahyanm Uşşak kazalarmda, Vanm Şem seddin nahiyesinde, Seyhanın Ceyhan kazasile Bahçemerkez kazasma bağlı Aşağıdere, Yukandere, Kama, Cumafakılı, Araçaklı, Gökmustafa, Balıklı, Kı zılçay köylerinde, Denizlinin Denizli ve Çal kazalarından maada yerlerinde tü tün ekilmiyecektir. Çoruhun Rıza, Annapazar ve Hopa, Amasyanın Amasya ve Merzifon, Ay dmm Bozdoğan, Karacasu, Nazilli, E dirnenin Ebtoz, Bursamn Orhaneli, Karacabey, Tokadın Zile, Reşadiye, Ar tova, Samsunun (Canik), Terme, Havza, Lâdik, Diyaebekirin Silvan; Sinobun Boyabad, Ayancık, Manisanın Alaşe hir, Eşme, Trabzonun Of, Sürmene, Vakfıkebir, Maçka; Kırklarelinin Vize, Pınarhisar, Babaeski, Bahkesirin Kep sut, Susığırlık, Manyas, Balya, Dursunbey, Edindk, Bürhaniye, Edremid ( A gonya nahiyesi müste«na), Gömçe, Ban dırma; Kocaeli (îzmit), Karasu, Kan dıra, Akyazı, Sapanca; Malatya, Pe turke, Arabkir, Hekimhan, Kemaliye Behisni; Muğlanın Marmaris (Reşadiye nahiyesi müstesna), Göyceğiz kazalarile İzmire tâbi Ödemiş kazasının Kiraz na hiyesine bağlı Çavuşdağ nahiyesi köyle rinden, Umurbey, Tatlıyatak, Tombul taş, Sudmeli, İğdeli, Orem, Karabuluğ Sarıpınar, Solaklar köylerinde de tütün ekimi yasak edilecektir. îstanbulun Kartal, Yalova, Silivri, Çatalca kazalanndan maada diğer yer lerinde tütün ekilebilecektir. Gazi Anteb vilâyetinin nefsi Anteb kazasmda hüsnükeyifte tütün ekilmiyecektir. Inhisarlar İdaresi her sene tütün yetiştiren yerlerde müsabakalar yaparak iyi fide, iyi tütün yetiştirenlere ve iyi denk yapanalra mükâfat verecek, bu suretle köylüyü teşvik edecektir. Tütün mıntakalarında kurulacak tütün enstitüleri, tütüncü ailelerin çocuklannı iyi tütüncü olarak yetiştirmek ve senenin muaj^yen zamanlarında tütün ekilen yerleri gezerek tarlalarda köylüye faydalı nazarî ve amelî malumatı vermek vazifesile de mükellef olacaklardır. Tarihî bir sebil tamir ediliyor Galatada Azabkapıdaki Üçüncü Ah med devrine aid çeşme ve sebilin son senelerde harabiyeti arttığmı nazari dikkate alan Müzeler idaresi bunun bir an evvel tamir edilmesi için lâzım ge len ilk raporunu hazırlamıştır. Sebil v çeşmenin İstanbulu süsliyen bellibaşl tezyinattan olması ve bunlarm, yapıL makta olan Atatürk köprüsünün mün tehasmda bulunması dolayısile bu ta mir işini İstanbul Belediyesi üzerine almış ve Müzeler idaresile temaslara başlamıştır. İstanbul Müzeler Umum Müdürlüğü tamir için yapılan keşiflerin bir örneğini Belediyeye gönder miştir. NÖBETÇİ ECZANELER Bu akşam şehrin muhtelif semtlerinde nöbetçi olan eczaneler şunlardır: istanbul cihetindekiler; Emlnonunde (Hüseyin Hüsnü), Beyazıdda (Belkis), Küçükpazarda (Yorgi), Eyübde (Mustafa Arif), Şehremininde (Ham di), Karagümrükte (Fuad), Samatyada (Rıdvan), Şehzadebaşmda (Asaf), Aksa rayda (Etem Pertev), Fenerde (Hüsameddin\ Alemdarda (Esad), Bakırkoyde (Hi lâlı. Beyoğlu cihetindekiler: Istiklâl caddesinde (Della Suda), Galatada tHuseyin Hüsnü), Taksimde (Limonciyan), Şışli Pangaltıda (Nargüeclyan), Kasımpaşada (Vasıf), Hasköyde (Barbut), Beşiktaşta fAli Rıza\ Sarıyerde (Nuri). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Uskudarda (İttihad), Kadıköy, Altıyolda (Merkez), Büvükadada (Şinasi Rıza), Heybelide (Halk). MÜZELERDE Tarihî vesikalar ve fermanlar bulundu Üniversite Edebiyat Fakültesi arşiv ve siyakî yazı profesörü Fekete, Aya sofya müzesinde tetkikatta bulunurken, Müze mahzeninde sandıklar dolusuiîiymetli ve tarihî vesikalar ve fermanlar bulmuştur. Alâkadarlar tarafından yapılan tet kikat neticesinde bunların İkinci Mu rad, Birinci ve îkinci Selimlerle Deli İbrahim ve Kanunî Süleyman devrine aid tarihî ve şimdiye kadar hiç tesadüf edilmemiş fermanlar, devletin teşkilât ve idaresine aid vesikalar olduğu görülmüştür. Bundan başka Babıhümayundaki evrak mahzeninde de kıymetli vesikalar bulunmuştur. Ankarada inşa edilecek olan Arşiv sarayı bittikten sonra bu kıymetli vesikalar oraya nakledilecek tir. ÎNHÎSARLARDA Kömür sergisi için hususî sigaralar çıkarılacak Ankarada açılacak be\Tielmilel kö mür sergisi için İnhisarlar idaresi ta rafmdan hususî sigaralar hazırlanmaktadır. Bu sigaralar için yeni paketler yapılmaktadır. Boğaziçi, Yenice ve Enâlâ sigaraları bu kutular içine kona caktır. Kutuların jüzn şimdiki vaziye tini muhafaza etmekle beraber, üzer lerinde birinci kömür sergisini anlat mak üzere B. K. S. harfleri olacak ve zemini siyah renk üzerine kırmızı alev çıkacak. Ankaranın silüeti ve bir kömür amelesi görülecektir. Bir profesörle bir apartıman kapıcısı arasmda dava Üniversite arkeoloji profesörlerinden Boszert, Cihangirde oturduğu bir apartımandan çıkmak istemiş, fakat apar » tıman sahibi, kapıcı Andreas'a profesörün eşyalarını taşımasma mâni ol masını tenbih etmiştir. Profesör, apartımandan çıkmak isterken kapıcı önü • > ne geçmiş ve eşyasım çıkarmasma mâni olmuştur. Profesör bu hareketten fena halde hiddetlenerek hürriyeti tahdid edildi • inden bahisle asliye ikinci ceza mah kemesine bir dava açmıştır. Kapıcı Andreas da profesör tarafmdan bastonla döğüldüğünü iddia ederek Beyoğlu ulh mahkemesine müracaat etmiştir. Dün profesörün davasma bakılmış ve Müddeiumuminin talebile iki davanın birleştirilerek 7 nisanda görülmesine karar verimıiştir. Çay hırsızı mahkum oldu Çaycı Nurinin dükkânmdan muhtelif zamanlarda ve azar azar 500 lira kıy metinde çay aşırmış olan ayni dükkânda çalışan Osman dün birinci sulh ceza mahkemesinde 28 gün hapse mahkum olmuştur. Arkadaşının kulağını kesmiş Beyoğlu sulh ceza mahkemesince dört ay hapse mahkum edilmiş olan Osman Teşekkür Nakid îşleri Umum Müdürü tevkifhanede arkadaşı Süleymanla kavga etmiş ve eline geçirdiği bir teneke Ölümile bizleri kederler içerisinde Malije Vekâleti Nakid İşleri Umum parçasile Süleymanın kulağmı kesmiş arakan Müdürü Halid Nazmi şehrimize gel ti. VİÇEN A. KAMBURYAN miştir. Halid Nazmi şehrimizde bulunOsman dün birinci sulh ceza mahke ın cenaze merasimine bizzat iştirak etduğu müddetçe Borsa ve Darbhanede mesinde bu ikinci suçundan dolayı 16 miş ve beyanı taziyet lutfunda bulun muş olan bilcümle dost ve akrabalarma ay hapse mahkum olmuştur. bazı tetkikatta bulunacaktır. JTI ayrı teşekküre teessürümüz mâni Iduğundan teşekkürlerimizin iblâğma B u g Un muhterem gazetenizin tavassutunu rica eyleriz. James Cagney Pat o'Brien Margaret Lindsay Sinemasında Müteveffanm ailesi TURK ÇELİK KARTALLAR MELEK Yarm akşam saat tam 9 da sinemasında memleketimizde birinci defa olarak seneDİn en güzel ve en muhteşem filminin ilk ^österîlmesi şerefine Büyük ve resmî sinema müsameresi 40 SENELİK FİLM SANAYİİNİN YAPTIĞI 10.000 FİLM ARASINDA PIRLANTA GİBİ PARLIYAN TEK VE RAKİPSİZ ŞAHESER, 1936 senesi beynelmilel VENEDİK film müsabakasmda Dünya birincilik mükâfatını kazanan Karagömlekliler ihtilâli ROMEO ve JULİET SHAKESPEAR'in Ölmez eseri, baş rollerde NORMA SHEARER LESLiE HOVVARD JOHN BARRYMORE DtKKAT: Yarın geceki müsamere için loca kalmamıştır. Bütün koltuklar 1 lira ve numaralıdır. 1 inci ve 2 nci mevki bilet satılmıyacaktır. Halka hoş bir vakit geçirtmek için başta ve antrakta CAZBAND temin edildiği gibi sinemaya gelenlerin FÎLMLERİ de çekilecektir. YALNIZ YARIN GECEKÎ MÜSAMERE ÎÇİN SMOKİNG veya FRAK MECBURİDİR. MELEK gişesi bugün sabahtan itibaren açıktır. Telefon: 40868 KRONŞTAD BAHRİYELİLERİ Büyük Rus ihtilâlinin en dehsetli sahifeleri Yakında TüRK'te
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear