26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 Mart 1937 CUMHURIYET SON HABERLER... TELEFON HâdiseJer arasında TELGRAF TELSiZLE Meslek ciddiyeti skiden gazetecilerimiz, sutun doldurmak için Amerikada yangın çıkarırlar, alevlerin kızıl filler ve gergedanlar gibi ormanlann üstünden gökyüzüne doğru fırlayışmı tasvir ede ede sütunlar doldururlarmış. Amerikada or man yangını yerine, bugün Babıali caddesinin miişteri avlamak için en kâr getirici yalanı şudur: Bir dünya harbi arifesinde olduğumuzu ilân etmek. Müvezzi çocukların keskin çığhklarile geceyanlarına kadar devam eden bu palavra bombardımanı, hakikatte gazete kasasınm kendi ihtiyaclarile harbetmesi ve okuyucunun alâkasızlığım yenmeğe çalışması demektir. Babıali caddesi, dedim amma, bundan bütün bizim semt değil, sadece bir iki gazete mes'uldür. Herhangi bir harb endişesini önüne geçilmez bir dünya felâketinin kat'î başlangıcı imiş gibi ileri sürerek renkli ve kabarık serlevha edebiyatile bozukluk avma çıkmak işini, kendine bütün haysiyetleri ve mes'uliyetlerile gazete ismini vermiş gazeteler yapmıyor. Halk budala mı? înanıyor mu? O koca serlevhalan görür görmez elini yelek cebine atıyor mu? Hayır! Bizim mesleğin bütün tecrübeleri ispat etmistir ki okuyuculann en cahil ve en masum tabakalan bile, oldumolası, daima ciddiyete kıymet vermişlerdir. Bunu hâlâ anlamıyan gazeteci arkadaş, muhayyilesinin gülünc mahsullerini işportaya dökmek suretile yapmak istediği ticaretin ayıb olduğunu bilmese bile kendisi için zararlı olduğunu artık idrak emeli değil midir? Kaç senedir, dünya, fasılasız umumî harb korkusu içindedir. Avrupanın şarkındaki muvazenesizlik, Lokamonun iflası üzerine garbina da sirayet etmistir. Ispanya ihtilâli de zaman zaman bu endişeyi artırıyor. Fakat bir filrir adamı, bir gazeteci, bir münevver değil, bir falcı bile «yann harb var!» diye bağırsa, mesleğinin ciddiyetsizliğinden daha ağır bir ciddiyetsizlik suçu işlemiş olmaz mı? Romanya, Belgrad itilâfından memnun kalmadı Italyada bulunan bütün Yugoslav mültecileri hudud harici ediliyorlar Roma 29 (A.A.) Virginio Gayda, İtalya Yugoslavya itilâfları hakkında «Voce d'îtalia» gazetesinde serdetmelcte olduğu mütalealarda Fransızların Yugoslavyanm Milletler Cemiyeti sıyasetinden ve koüektif emniyet sisteminden ayrılmasından endişe etmekte olduklannı yazmaktadır. Muharnr diyor ki: «Fransada Küçük İtilâfın merkezi sıkletinin değişerek Paristen Romaya intikal edıp etmiyeceği suali irad edilmektedir.» Gayda, Yugoslavyanın siyasetindeki mes'ud tahavvülü memnuniyetle kaydetmektedir. Bulgaristanla akdedilmiş olan ebedî dostluk misakı Yugoslavyanın vaziyetinin yeni baştan derin bir tetkike tâbi tutulmuş olduğu mânasını tazammun eder. Yugoslavya, Belgrad misakma imzasını koymakla Küçük İtilâfın İtalyaya karşı ezelî ve gizli husumetini muhafaza etmek istemesi takdirinde onunla dahi tecavüzî teşriki mesaide bulunmaktan feragat eyliyecek demektir. Diğer taraftan Belgrad hükumeti, Adriyatikteki Küçük Kralhğm mülkî tamamiyetini ve si yasî istiklâlini himaye etmekten başka birşey düşünmiyen İtalyan siyasetinin hakikî ruhunu gene hakikî gayelerini tak dir etmek suretile ve bir sulh zihniyetiîe Arnavudlusa teveccüh etmistir. konseyınin toplantısında bulunmak üzere Belgrada gidecektir. Tuna üzerinde Rumen Yugoslav köprüsünün temelatma merasimi ve keza Çekoslovakya Cumhurreisi Benes'in Belgrad seyahati tehir olunmbuştur. Siyasî mehafilde söylenildığine göre, Yugoslav İtalyan muahedesi Küçük Antant devlet reislerinin toplantısından ve Benes'in Belgradı ziyaretinden evvel üç Hariciye Nazırı arasında bir mülâka tı zarurî kıldığı söylenmektedır. Roman ya, Latmlere olan bütün sempatısıne rağmen Yugoslav İtalyan anlaşmasının kendisine zarar verdiği kanaatindedir. Bınaenaleyh Küçük Antant konseyinin toplantısma büyük bir ehemmiyet veril mektedir. Mevzuu bahsolan meselelerin fevkalâde nazik olması dolayısile konuşmalarda ince teferruata kadar gidilme mesi ve ittifaktaki müşterek menafi esaslarının bir kere daha tesbitile iktifa olunması muhtemeldir. îş Bankası umumî heyeti dün toplandı Heyeti umumiye tarafından tasvib edilen idare meclisi raporu, Türk ekonomisinin mes'ud bir inkişaf yolu takib ettiğini göstermektedir IHEM NALINA MIHINA Türkler geliyor! smanlı Türklerinin Avrupayı titrettiği günlerde, anneler, yaramazlık eden çocuklannı korkutmak için, « Türkler geliyor!» derlermiş. Şimdi de Suriye gazeteleri, aşağıyukan ayni teraneyi tutturdular. Suriye halkını korkutmak gayesile, ikide birde, eski, « Türkler geliyor!» sözünün makamma kaim olmak üzere, « Suriye, yeni bir Türk istilâsına uğrıyacakbr.» iddiasını ortaya atıyorlar. Bu iddiada bulunanların arasında Fransız katolik papazlarınm parasile çıkan «Elkabes» mi, «Elhabis» mi, her ne halt ise, o da varmış. Bu gazeteler, akıllarmca, dolambach bir dille şunu demek istiyorlar: Fransa, Suriyeden gidince Türkler geleceklerdir. Aman Fransız ordusu çekilmesin! Bu propagandayı yaptıranlar, Suriyeyi sağmal inek gibi kullanan sömürgeciler ve yapanlar da, Fransız müstemlekecilerinin önlerine attıklan kemiklerle geçinenlerdir. Fakat, dünyada, bundan daha fena, bundan daha aksi netice verecek zavallı bir propaganda tasavvur olunamaz. Çünkü, Türkiyeden zorla kopanlıp ayrıldığı zamandanberi, Suriyede teessüs eden idareden Suriyeliler, o kadar bizardırlar ki eski zamanlan hasretle andıklarına, hududun bu tarafındaki eski vatandaşlarının mes'ud ve müstakil hayatına gipta ile baktıklarına şüphe yoktur. Misal mi istersiniz? îşte, eskiden Türk ordusunda topçu zabiti olduğunu bir yerde okuduğum Filisrin Başmüftisinin İngiliz tahkikat heyetine söylediği sözler: «Türk idaresi altında daha mes'ud yaşıyorduk. Türk idare ve mandasım ıngi' liz idare ve mandasına tercih ederiz.» Düşününüz ki Fılistin Başmüftisi, bu sözleri söylerken Atatürkün Türkiyesinde, cumhuriyet rejimi altında yaşamak saadetini idrak etmediği için, eski saltanat idaresinden bahsetmektedir. Yeni Türk idaresinin müstakil ve efendi vatandaşlığının tadını tatmış olsaydı, elbette sözleri çok daha kuvvetli olurdu. Türkiyeye karşı, Filistinde, böyle derin bir sevgi mevcud olursa Suriyede, ayni duygunun daha kuvvetli olduğunu, tekzib edilmekten korkmadan, iddia edebiliriz. Suriyede halk arasında bir anket yapılsa, biz eminiz ki, aklı başında Suriyeli kardeşlerimiz, Türk idaresini mumla aradıklannı söyliyeceklerdir. Bu itibarla, millî ve müstakil bir idarenin asla teessüs etmediği ve edemediği Suriyede Türkler geliyor! Diye yapılan acemice propaganda, tamamile aksi netice vermeğe mahkumdur. Halk, bu propagandayı duyunca, muhakkak Türkler mi geliyor, aman biran evvel gelsinler! diye için için sevinecek, gizli gizli dua edecektir. İtalyadaki mülteci Yugoslavlar hudud harici edileçekler Belgrad 29 (A.A.) İtalyan Yugoslav anlaşmasından bahseden yarı resmî Vreme gazetesi diyor ki: «îki memleketin ekonomik münasebah genişliyecektir. Bundan başka anlaş mayı yapanlar her halde sulha büyük hizmetler etmistir.» Hükumet partisinin gazetesi olan Samuprava, Musolini tarafından yapılan tavizattan dolayı îtalyada bulunan Yugoslav ekalliyetlerinin fevkalâde mem nun olduklannı ehemmiyetle kaydeyle mektedir. Hırvat gazetesi olan Jugoslovenski Loyd gazetesi de Roma ile Belgrad arasındakı anlaşmanın salım bir mantık mahsulü olduğunu tebarüz ettirmektedir. Bütün gazeteler, bugün Italyada bu lunan bütün Yugoslav mültecilerinin hudud harici edileceklerini kaydediyorlar. Hitlerin tebriki Berlin 29 (A.A.) Belgrad anlaştnasının imzası münasebetile Hitler Yugoslavya Naibi Paul ile Musolini'ye Belgrad ve Roma'daki elçileri vasıta süe tebriklerini bildirmiş ve bu yeni anlaşmanın Avrupa sulhunun idame ve tarsini davasına mühim bir surette hiz met ettığını ehemmiyetle kaydeylemiştir. Bükreşte menfi akisler Bükreş 29 (A.A.) Hariciye Na zırı Antonesco 31 martta Küçük Antant Japonyanm deniz politikası Amerika ve Ingilterede teessür uyandırdı Nevyork 29 (A.A.) «Nevyork 4erald Tribune» gazetesinde Albert iVarner şöyle yazmaktadır: «Amerika bir deniz muahedesi imza idılmesi ümıdıle 10 yeni kruvazörün injasını tehir etmistir. Bahriye Nezareti tarafından hazırlanan ve yeniden 10 krurazör inşası için lâzımgelen tahsisatın verilmesıne müsaade eden kanun lâyıhası şimdilik kongreye arzedilmiyecektir. Bu karar Reisicumhurla Bahriye Nezareti arasında bir görüşmeden sonra, verilmiştıı. Amerika hükumeti şimdilik 31 sonkânunda hükümsüz kalmış olan Londra deniz muahedesi mucıbınce silâhlannı tahdid etmeğe devam etmek niyetindedir. Resmî mahfıllerden ümid ettiğine göre bir, bir buçuk sene sonra bütün dünya silâhlarının tahdidi ve iktı«adî, siyasî va ziyetin istikran için yeniden müzakere ler cereyan edecektir. Ayni mahfillere göre bu işlerde İngiltere önayak olacak ve bu takdirde Amerika hükumeti de kendisine mümkün oiduğu kadar müzaheret edecektir. Çivi ihtikânna mani olmak için Iktısad Vekâletince tedbir alındı IBaştarafı 1 inci sahıfedei sinde umumî ihracatımız 11 7,733,000, yeniden ayni vazıfelere seçilmişlerdir. ithalâtımız ise 92,532,000 Hradır. Ara Heyeti umumiye tamamı ödenmiş on li daki fark 25,000,000 lira lehimizedir. ralık beher hisse senedine 92 kuruş ve beİş Bankasının vaziyeti her müessis hissesme de aynca 9 lıra daîş Bankasının banka işleri haricinde ğıtılmasmı kabul ederek alelâde toplan bilâvasıta ve bilvasıta dahil olduğu işletısına nihayet vermiş ve müteakıben fevre gelince şeker fabrikalan ^cd^ kâr bıkalâde toplantıya banka heyeti umumi • rakmıştır. Kömür işi normal bir şekilde yesi, yeni bankalar kanununun 3 üncü cereyan etmistir. îş Limited ve Tütün Limuvakkat maddesine tevfikan, banka nimited, Pamukiş Limited şirketleri de çazamnamesinde yapılan tadılâtı tasvıb etlışmalarmda muvaffak olmuşlardır. mistir. Banka ayrıca Ergani madenlerini Hazırlanan ve tasvib edilen idare he1938 yılı ortalarında işletmek için terti yeti raporunda dünyanın ve memleketin bat almakta ve hazırlıklanm tamamla iktısadî vaziyeti şu şekilde anlatılmaktamaktadır. dır: Netice itibarile bütün işlerden elde eDünya ekonomi vaziyeti dilen umumî kâr 735,687 liradır. Bütün 1936 senesi siyasî hâdiselerin doğurmasraflar çıkarıldıktan ve ihtiyatlar aynlduğu bir emniyetsizlik havası içinde ge dıktan sonra hisse sahiblerine % 9,2 kâr çen seneye rağmen dünyanın ekonomik düşmektedir. Bu kârlar, 15 nisan 1937 vaziyeti geçen senelere nisbetle bir inkitarihinden itibaren hissedarlara tevzi esaf göstermiştir. İptidaî maddelerin fiat dılmeğe başlanacaktır. ları da muntazam ve bariz bir şekilde Banka bilâncosunun en karakteristik yükselmiştir. ve şayanı dikkat noktaları şunlardır: Fransız frangının ve bunu takiben Is Hazine bonolan hesabı 4,417,574 liviçre ve Belçika paralannm düşmesi de ralık bir kıymet göstermektedir. Bunlardünya malî vaziyetini her nekadar sarsan dan bir milyonluk kısmınm vadesi bir aybir amil olmuşsa da umumî inkişaf devam dan kısa, iki buçuk milyonu bir yıl va etmistir. deli, altı yiiz bin liralığı da iki yıl vadeliTürkiye ekonomisinin mes'ud dir. Kredi ve ticarî senedler faslı da bu inkişafı .,... sene 4,562,101 lira artarak 11,735,922 Diğer taraftan 1936 yılı zarfında Tür liraya yükselmiştir. kiyenin ekonomik vaziyeti de çok inkişaf Bankanm gayrimenkullerine bu sene etmıştır. Pamuklu mensucat, kâğıd, sun'î yeni kıymetler ilâve olunmuştur. Bu fasıl ipek ve merinos fabrikalarımızın kurul 1,945,614 liradır. Bu sene ayrılan itfa masından başka Karabükte bir demir ve bedeli 101,416 lira tutmaktadır. çelik fabrikası kurmak için de tertibat aBankanm pasifteki ihtiyah 3,040,000 lınmıştır. Birinci beş yıllık plânın zama liradır. Bu sene bu miktara yeniden 210 nmdan evvel başarılmasile beraber ikinci bin lira ilâve edilmiş, böylelikle yekun beş yıllık plânın da hazırlanması endüstri 3,250,000 liraya varmıştır. faaliyetimizin süratli inkişafını göster Bankanm tasarruf hesabları 2 milyon mektedir. 429,849 lira, tediye emirleri 1,448,974 Atatürk devrinin, tnönü hükumetinin tarihe malolan eserlerinin taaddüdü, Ka lira artmıştır. Bankalar kanunu, geçen hazirandan mâlist Türkiyenin dünya muvacehesin Bazı arkadaşlardan biraz ciddiyet deki şerefli mevkiini kuvvetlendirmekte itibaren mer'iyete girmiş bulunduğundan, millî bankacılık üzerinde müspet tesirlebekliyoruz ve bunu beklerken onla dir. nn menfaatleri namma sabırsızlandıTütün, fındık, incir, üzüm, zeytin, rini zaman geçtikçe gösterecektir. 1§ ğımızı da anlamalannı istiyoruz. zeytinyağı, riftik, buğday, afyon, pamuk Bankası bu kanunun hükümlerinden bir PEYAMÎ SAFA gibi ihrac mallarımız iyi fiatlarla sarıl çoğunu iptidadanberi teknik esaslara damiştir. Krom, kömür gibi madenlerimiz yanarak çalıştığı için esasen tatbik etmekte idi. Bunun için kanuna inhbakta güçde iyi fiatlarla müşteri bulmuştur. Haricî ticaretimize gelince 1936 sene lük çekmemiştir. •i Lindberg Halebden doğru Rodosa geçti Japonyayı muahaze Londra 29 (A.A.) «Daily Telegraph» gazetesi, Japonyanm Londra deniz itilâfı ahkâmına tevfikan hareket etmekten imtina etmesini teessüfle karşı Iamaktadır. Bu muahede ahkâmı mucibince, halen inşa edilmekte bulunan İn giliz harb gemisi müstesna olmak üzere topların kalibresi 16 yı tecavüz etmiye cektir. Ergeç herhangi bir hükumet, 35,000 ton hacim hududunu geçebilir. Maamafih böyle bir yarış neticesinde îştirak edenlerin vaziyeti, yarışa başla madan evvelkinin ayni olacaktır. Japonya, en yüksek kalibreli toplarla müsellâh en büyük harb gemisini yapmaktan ibaret olan bir rekabet sayasinde, hem de bu rekabet Amerika gibi muazzam servet membalarına malik bir devlete karşı yapılırsa, acaba ne gibi menfaatler elde edilebilir. Japonyanm deniz muahedenamesinin çizmiş olduğu hududlara riayet etmekten imtinaı, bir nüfuz nümayişinden başka bir şey değilir. Fakat kabu] edil miş olan tahdidler olduğu gibi kalmakta plup bir değişiklik yoktur. 1 Çıplak demir çivinin sandık ambalajlı olarak ve fabrikada teslim edilmek ve toptan satılmak üzere kilosunun para fiatı 16,5 kuruştur. 2 Sandık ambalâjile beraber beş kiloluk kâğıd amba'âjlı paketlerde bu lunan çivilerin kilo fiatlanna kâğıd ambalâj farkı olarak aynca 20 para ilâve edilir. 3 Çivi iptidaî maddesi olan kangal halinde çivi telinin baz fiatı ton başına fabrika teslimi peşin 114 lira olmak üzele tesbit edilmiştir. 4 Toptan satıştan maksad fabrikanın yaptığı her miktar satıştrr. 5 Tesbit edilen fiatlardan yüksek satış yapan fabrikalar hakkında kanunda yazılı cezaî hükümler tatbik olunur. Haleb 29 (A.A.) Lindberg, dün öğled,en sonra buraya gelmiş ve şehri ziyaret etmistir. Kendisi bu sabah Rodosa hareket etmistir. Oradan Atinaya gideAnkara 29 ( A A T îktısad Vekâ cektir. Ietinden: Cumhuriyet Geçen hafta şehrimizÇivi sanayiinin ham maddesi olan de de beklenen Amerikalı tayyarecinin Türmir fiatlarının son zamanlarda cihan pi kıyeye uğramıyacağı anlaşıhyor. yasasında vâki yükselmesi dolayısile, 3003 No. lı endüstriyel mamulâtın maliMoskova 29 (A.A.) «Tas> ajansı, yet ve satış fiatlarının kontrol ve tesbiti Sovyetler Birliği komünist partisinin 3 hakkındaki kanunun birinci maddesinin Verdiği salâhiyete istinaden karfiçe tabir martta heyeti umumiye halinde toplaedilen demir çivi fiatları 30 '3 '937 tari nan Merkez İcra Komitesinde Stalin tarafından partinin mesaisinde görülen hinden itibaren mer'i olmak üzere aşa gevşeklikler ve Troçki taraftarlarile sağıda yazılı veçhile yeniden tesbit edil ir kundakçılar tarafından alınan tasfimiştir: ye tedbirleri hakkında okunan raporun Jandarma kumandanlarına verilecek salâhiyetler İBaştaraJı 1 inci sahifese] 18 inci maddesine bir fıkra ekliyen lâyihanm müzakeresine geçildi. Refik înce söz alarak dedi ki : « Hükumetin delâletile Dahiliye Vekâleti bize bir tefsir gönderdi. Bunda diyor ki: «Jandarmaları, bazan boş kalan nahiye mürlüklerinde, kaymakamlık ve valilıklerde vekil olarak kullanıyorum. Halbuki bu vekil olanlardan birisinin müracaati üzerine hakkında Divanı Muhasebat bir karar verdi. Bu karar jandarma kanununun 18 inci maddesine dayanarak Meclisten geçti. Binaenaleyh bu maddedeki iş tabirinin tefsirine ihtiyac hasıl oldu. Bunu bildiriniz.» Vekâlet çok güzel esbabı mucibe ile jandarmanın idare âmirlikleri vekâlette istihdamlarına knunî mâni bulunmadığını, gerek ]'an darma, gerek vilâyetler idaresi kanununa dayanarak izah ediyor.» Refik înceden sonra bazı hatibler söz alarak mes'elenin tefsir mevzuu olduğu mütaleasmda bulundular. Dahiliye en cümeni reis vekili Faik, jandarma kanu nunun sarih olduğunu ve aslî vazifesinin emniyet ve asayişi temin etmek bulunduğunu söyliyerek dedi ki: « Fakat jandarmanın vekâletini tecviz ettiğimiz vali ve kaymakamlann yegâne vazıfeleri emniyet ve asayışın temini değildir. Başka vazifeleri de var dir. Kanunun metni Dahiliye encüme ninin anladığı manayı ifade ediyor. Biz daha ileri giderek zaten jandarma zabi tanınm kaymakam ve valilere vekâlet etmelerini tecviz etmiyoruz. Hem karar sahibi, hem silâh sahibi, hem emir sahibi; bu doğru değildir. Bunu biz ancak za rurete binaen tecviz ettik ve arzettiğimiz maddenin metninde bunu bu suretle tasrih ettik.» edilen bir kuvvet olmaktan çıkararak kendine verilen vazifelerin ancak kanunun muayyen ve sarih hükümlerile verilmesini iltizam ettik. Bunun içindir ki kanunu, bidayette, tıpkı arkadaşlarımızın anladıkları gibi tahdıdî bir kanun olarak yaptık. Fakat zaruret ve icabm göster diği birçok ahvalde jandarmalar idare âmirlerine vekâlet etmek mecburiyetinde dirler. Zaten aslî vazifeleri olan emniyet ve asayişin muhafazası meselesinde idare âmirlikleri vazifesile iştiraki tamlan vardır. Vazife ve vaziyetin icab ettirdiği bir meseleden dolayı herhangi bir mesele dolayısile mahallinde ve derhal bir jandarma komutanının bulunduğu yerdeki idarenin amiriyet mevkiine gclip vekâle ti icab edebilir. Zaruret olunca ve ka nun da istisnaî olunca (Dahiliye Vekâleti zaruret gördüğü zaman bunu yapabi Hr) denilince Dahiliyenin bundan haberdar edilmesi mantıkî ve zarurî olur.» Bundan sonra kanun lâyihası üzerinde biraz münakaşa devam etti ve birinci müzakeresinde aynen kabul edildi. Stalinin tenkidleri Mançuko'da meydana çıkaSiyasî bir hırsızlık teşebbüsü rılan büyük komplö metinini dercetmektedir. Stalin, evvelâ bazı ecnebi devletlerin ajanları tarafından vücude getirilen kundakçılık ve casusluk faaliyetinden bahsederek bu hareketlere Troçki ta raftarlarının da iştirak edip faal bir rol oynadıklannı kaydetmiş ve bu faaliyetin, iktısadî ve idarî teşekküllerle par tinin muhtelif teşekküllerine sirayet etmiş olduğunu tebarüz ettirmiştir. Sonra ecnebi devletleri ajanlarile Troçki taraftarlarının yalnız esas te şekküllere değil bazı mes'ul makamlara bile nüfuz etmiş olduğunu kaydetmiş tir. Stalin, bazı ricalin bu kundakçılann hakikî mahiyetini anlamıyarak onlara karşı bazı şayanı takbih bir kaygusuz luk göstermiş olduklannı ilâve eyle miştir. Paris 29 (A.A.) Cannes'dan bildirildiğine göre, evvelki gece Polonya Hariciye Nazırı Beck'in en yakm mesai arkadaşlanndan birinin oteldeki odasına meçhul biri girerek eşyalarını araştırmıştır. Meçhul şahsm mühim siyaset vesikaları araştırdığı tahmin ediliyor. Bu oda Beck'in oturduğu odaya birişik olduğuna göre, hırsızın şaşırarak Beckin odasına girecek yerde arkadaşının odasına girdıği zannediliyor. Manalı bir ziyaret Suriye fevkalâde komiseri Kont de Martel tayyare ile Bağdada gitti Şam 29 (A.A.) Fransanm Suriye Fevkalâde Komi seri de Martel, bu sabah tayyare ile Bağdada gitmiş tir. Kendisi karaya indiği zaman Irak hükumeti erkânı tarafından istik bal edilecektir. De Kont de Martel Martel'in seyaha tinin resmî olmamasma rağmen kendisinin ikameti es « nasında birçok kabul resimleri yapıla • caktır. Fevkalâde Komiser, çarşamba günü buraya dönecektir. Kudüs 29 (A.A.) Filistinin şima • linde karışıklık devam etmektedir. Hayfa civannda Jenin'de haydudlar dört arabayı tevkif ederek içindeki yolcuları soymuşlardır. Secera'da tethişçiler bir Yahudi kö • yünü basmışlarsa da polisin müdahalesi üzerine kaçmağa meebur olmuşlardır. Bir maden ocağında 9 kişi öldü Nevyork 29 (A.A.) Uensilvan ya'da, Kramer maden ocaklarmda vuku bulan bir infilâk neticesinde iki maden ameleîi ölmüştür. Üç çeyrek saat sonra ikinci bir infilâk vuku bulmuş ve imdada gelenlerden yedi kişi daha ölmüştür. Mukden 29 (A.A.) Aralannda memur, tüccar ve öğretmen bulunan 200 Mançukolu hükumet ve Japonya aley hinde fesad hazırlamakla maznun olarak divanı harbe verilmişlerdir. Bunların bir kısmı idama bir kısmı da hapse mahkum edilmişlerdir. Bunlar şubatta tevkif edilmişlerdir. Fakat hükumet şimdiye kadar bu işi gizli tutuyordu. Bulgaristan Almanyadan tayyare alıyor Sofya (Hususî) Alman Harbiye Nazırı Feldmareşal Blomberg'in oğlu binbaşı Blomberg tayyare ile Atinadan Sofyaya geldi ve tayyare istasyonunda Kralm müşavirleri, Alman sefiri, Bulgar hava kıtaatı umum kumandanı ve Alman sefareti erkânı tarafından karşılandı. Binbaşı Blomberg yeni bir tip Alman tayyaresile seyahat etmekte ve kendisine bir tayyare yüzbaşısı, iki tayyare mühendisi ve bir de mahir pilot refakat etmektedir. Binbaşı Blomberg Sofyada iki gün kaldıktan sonra Ber line gidecektir. Binbaşı Blomberg'in bu Sofya seyahati Bulgaristanm Alrnan yaya yapmak istediği yeni tayyare siparişlerile alâkadar görülmektedir. Filistinde kargaşahk Sümer Bank idare meclisi azalığı Dahiliye Vekilinin izahati Ankara 29 (Telefonla) Açık buluhareket etti nan Sümer Bank idare meclisi azalığına mütekaid jandarma yarbayı Refet Izmir 29 (Hususî muhabirimizden) tayin olundu. Beşiktaş takımı Bandırma ekspresile Is tanbula hareket etti. Izmir sporculan Ziraî kombinalar Ankara 29 (Telefonla) Ziraî kom kendilerini uğurladılar. Alınan netice Izbinalara aid kadro Yüksek Tasdika ik mirliler tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. tiran etti. Beşiktaş İzmirden Faik maddenin kabulünü istedi. Dahiliye Vekili Şükrü Kaya söz alarak dedi ki: « Lâyiha encümeninin müzakere sinde ben de bulundum. Bunu tam bir muvafakatle tesbit ettik. Faik Öztrakın dediği gibi bu kanun istisnaî bir kanun dur. Biz jandarmayı eski meclisi idareler gibi, eski mahalle ihtiyar heyetleri gibi herşey yapan ve herşey kendisine tevdi îtalyada da ırkçılık başhyor Roma 29 (A.A.) Tevere gazetesi, İtalyanın imparatorluk zaruretlerine binaen, hiçbir zâf göstermeksizin ırk siyaseti takib edilmesi ve îtalyan ırkının temiz tutulması lâzım geldiğini yazmaktadn.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear