Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 Birincikânun 1936 CUMHUEİYET Erzurumda belediye işleri ne halde ? Şehrin imarı için plân hazırlandı. İlkbaharda bir imar seferberliği başlıyacak Yugoslavya haiıraları 25 sene evvelki Belgrad ve bugünkü Yugoslavya ZAHAROF VE INGILIZ MATBUATI Belgradı ilk defa olarak bir çeyrek asır evvel, daha çok genc ve yeni bir memleket olan Sırbistanm payıtahü iken görmüştüm. O zaman Avusturya BelgraDeyli Meyl gazetesi «onun için dünyada bir tek insan dın karşısına, Sava nehrinin öbür taraErzurum (Hususî) Belediye reisifına Zemuna kadar iniyordu ve Bal bile gözyaşı dökmemelidir. Çünkü onun yüzünden mileyoğlu 29 uncu ilkmekteb ü 'miz Salim Altuğ belediye işleri üzerinde kanlar Belgraddan itibaren başlar, di yonlarca kişi boğuşarak ölmüştür» diyor. çüncü sınıf talebesinden 606 bana şu beyanatı verdı: yorlardı. Fikret, 240 Necdet ve 591 Te« Bütçemiz 108 bin liradır. Bugün «Sir Bazil Z a Belgrad gümrüğünde valizlerimizi kin geçen gün Kızılay Cemiyetinin Taküzerinde ehemmiyetle durulan iş yeni Ermuayene eden çok sempatik bir Sırb me harofun ölümü etrasim şubesine gidiyorlar, mekteblerinin buzurum şehrinin kurulma^ıdır. Büyük bir mur ismimi sordu. Söyledim. Güldü ve fmda neşriyat ya • lunduğu mahalleye «Kâtibmustafaçele cumhuriyet meydanı etrafında üçüncü pan Ingılız gazete • ilâve etti: Esrarengiz a bi» admın verilmesindeki sebebi soruyorumumî müfettişlik, kolordu, müstahkem Arkasına bir viç koyarız, bizden lerinden Deyli He raevki, posta telgraf, Halkevi, İnvarlar damın bir baş lar. Şubede bulunan işyarlar ise «öğrenraldda «kendi ha mek» zevkine candan kapılmış olan bu olursun... İdaresi, Iş ve Ziraat Bankaları, memur ha pozu... yatı uğrunda mil üç küçük mektebliye hemen cevab verYabancı bir memleket hududunda ve zabit evleri yapılacaktır. Yeni şehrin yonları öldüren a • miyerek onlan daha fazla şevklendirmek, sert bir muamele karşısında kalmak kor harita ve plânları tasdik edilmiştir. Bu kış 1 dam» başlığile yaz yaştaşlanna da örnek olmalannı temin kusile telâş eden bir çocuğun hiç beklemalzeme hazırlanacak ilkbaharda faali yazan Francis Wıl için suali bana devrediyorlar. mediği bir anda böyle lâtifeli bir şefkat yete geçilecektir. liams şu mütalea ile karşılaşmasından duyacağı sevinci taÇocukların «Kâtib Mustafa Çelebi» ları yürütüyor: Elektrik işi savvur edebilirsiniz. adına gösterdikleri alâkadan son derece Şehrin elektriği 50 beygirlik Di Sır Bazil Zaha Belgrad şehri, Kalimegdan (Kalc mütehassis ve Kızılay Taksim şubesinin zel bir motörden temin edilmekte idi. rofun ölümünder meydanı) Topçuslere ilâ. isimlerile bana işe beni kanştırmasından müftehir oldum. Bunun bozulması üzerine Nafıa Ve hiç yabancı gelmedi. Bütün Sırbistanı dolayı belki birkar Şimdi küçük Fikretle Necdeti ve Tekini Erzurum Belediye Reisi kili Ali Çetinkayanın emrile işletme idageçinciye kadar bir dakika bile bir ya yakın akrabası ke muhatab tutarak cevabımı yazıyorum: Saltn Altuğ resinden bir motör kiraladık, ıslah ve ta bancılık duymadım. Sırbistan hududla der duyacaklardır. Kâtib Mustafa Çelebi, büyük bir Toplanan çöp ve süprüntüler kırk araba mir ederek şehri ten\ir ediyoruz. Umumî rının bir ucundan öbür ucuna kadar hep Fakat bütün cihanTürk alimidir. Onun yurdumuzda ve ile şehir haricine kaldırılmaktadır. da yalandan olsun tek bir insan; gözyaşı de ele geçiren ve onun kârı ile de kanaat müfettişlik civardaki sulardan elektrik isfrenkler arasında adından daha çok ola1900 rakımında bulunan bu yaylada dostane şefkat muameleleri gördüm. etmiyen bu haris adam, bilâhare Vickers dökmemelidir. tihsali için bir etüd yaptırmıştır. Projesini Her sene talebe sıfatile İstanbuldan rak tanılan lâkabı «Hacı Kalfa» dır. rüzgâr hiç eksik olmadığından şehri toz • Büyük enerji, vâsi iktidar ve parlak adlı İngiliz firmasım da ele geçirmişti. Adı Mustafa ise de bu isim, hemen heyaptınp tatbikına muvaffak olursak Er dan kurtarmak ağaçla kabil olduğunu ve Avrupa giderken ve Avrupadan Istan bir zekâ sahibi bir adam ki bütün isti Vickersin ve diğer iki firmanın acentası men hiç kullanılmaz. Anılmak lâzım gelzurumun elektrik işi de kökünden halledilyedi sekiz ay kışı olan bu diyarın yeşile bula gelirken Sırbistandan geçmek, Beldadlarını bir insanın el süreceği en pis olarak bütün dünyayı dolaşarak silâh ve dikçe ya sadece Kâtib Çelebi, yahud miş olacaktır. ve ağaca olan tahassürünü çok iyi idrak gradda bir iki gün kalmak gencliğimin işlerde kirletmiştir. Bu iş kendi menfaati mühimmat satan Zaharof milyonerlik «Hacı Kalfa» denilir. Kâtib Çelebiliği, Su ve temizlik işleri ettiğimiz içindir ki bahçe ve ağaca çok en güzel, en tatlı hatıralarıdır. için milyonlarca insanı birbirine öldürt yolunu tutmuştu. **• ordu kâtibliğinde bulunduğundan, Hacı Çok meşhur olan sulanmız iptidaî ve ehemmiyet veriyoruz. Bu maksadla iki *** mek, harb çıkarmak işidir. Kalfalığı da Hicaza gidip geldikten sonYugoslavya birliği teşekkül ettikten saitle şehre isal ve 300 küsur yerde akıtıl fidanhk tesis ettik. Millet bahçesi güzel Rus Japon harbi ona büsbütün fayOnun faaliyetleri neticesinde, adedi ra o zamanlar Başmuhasebe denilen ka maktadır. Su borularını devamlı surette bir park haline getirilerek halkm istifade sonra da her fırsat buldukça Yugoslav • dalı oldu. ingiltere Japonyanın müttefiki meçhul sürülerle insanlar ıstırab içinde lemde şimdıki mümeyyizliklere benzer tamir ederek suların bozulmamasına ça sine arzedilmiştir. Cumhuriyet oteli ve yayı ziyaret ettim. Bütün hududlarından olmasına rağmen Zaharof hem Japon bir vazife olan halifelikte bulunmasından girdim ve çıktrnı. Son defasmda Tunanın ölmüşlerdir. lışıyoruz. 5 6 bin lira masrafla yaptırdı belediyenin diğer mühim emlâki esash lara, hem Ruslara silâh satıyordu. Ölen Onun Avrupada bir nesli işgal eden ileri geliyor. ğımız su projelerini Dahiliye Vekâletine surette tamir edilmiştir. Halkm sıhhat ve mavi sularını yararak vapurla Belgrada ister Japon, ister Rus askeri olsun, Zagönderdik. Suların fennî surette isalesi hayatı ile alâkadar müesseselerde ve ka liman tarafından girdim. Zağrebde otur efsanevî ismi, kötü bir masal gibidir. Ha harofun yegâne kaygusu sattığı kurşun Kâtib Çelebi çok alim bir adamdı ve için bu işi deruhde eden Dahiliye Vekâ • sab, bakkal, kahve gibi yerlerde çok esash dum. Lyiblyanajı gördüm. Bled gölünün yatının romantik kısımları da fenalık ve üzerinden kumusyon almaktı. kıymetlerini bugün de nfuhafaza etmekte letinin yüksek yardım ve faaliyetine inti ıslahat ve tadilât yaptırılmış,tır. Şehre on ılık sulannda yıkandım. Yugoslav Alp kÖtülükle doludur. Maamafih bütün bu Boer harbinden de büyük menafi te olan mühim eserler yazmıştır. îstanbulludeğildi. zar ediyoruz. beş kilometro mesafede kaplıcalanmız ve lerinm glasyelerinde gezdim. Bosna faaliyet sahasında o yalnız min eden Zaharof için, Umumî Harb dur, Abdullah adlı bir askerin oğludur, banyolanmız vardır. Bu yıl burada bir içinden geçen emsalsiz Adriyatik otokat Mes'uliyetleri, gizli enternasyonal kra tam mesleğinin en olgun adamı olduğu (1608) de doğup 1656 da ölmüştür. Umumî caddelerdeki temizliği müte madi amelelerle yapmaktayız. İki grup'a bahçe vücude getirdik ve havuzlardan bi yollannda cenuba yolculuk ettim. Heı lının sırf kendisine raci addedemeyiz. zaman patlamıştı. Az zaman zarfında Onu Avrupahlar bizden daha iyi anla* * * da mıntakavî bir surette temizliğe gayret rini de beton olarak yeniden yaptırdık. yerde, her tarafta Atatürk ve Türkiye İtilâf zümresinin başlıca esliha ve mühim mışlar, takdir etmişler ve eserlerini dilleBirkaç lisan bilen Zaharof rüşvet ver mat ajanlığını ele geçirdi. rine çevirmişlerdir. ediyoruz. Birçok yerlerde çöp sandıkları Natamam olan mezbahanın da inşası ik hakkında alâka, hürmet ve muhabbet hislerine şahid oldum. mesini bilen bir adamdı. Balkan hüku mal edilmiştir. ve duvarla mahdud çöp yerleri yaptık. Öyle zannediyorum ki Osmanlılar Ingilterenin G. C. B. nişanile taltif met adamlarının zâflarını da çok çabuk devrinde yetişen Türk alimler içinde kenolunan Zaharof itilâf devletleri ricalinin İlk Yugoslavya ziyaretine giden Türk kavramıştı. îngiliz hükumetine yaptığı Izmirdeki Gayrimöbadillerin Izmirde define arayanlar müşaviri mevkiinde bir adamdı. 1917 de dini en evvel Avrupaya tanıtan Kâtib İzmir (Hususî) Mersinli ile Bor gazetecileri îstanbula avdet ettikleri za ve bir türlü tavzih edilmiyen hizmetlerin ki beliren sulh ümidlerini söndüren Za Çelebidir. Onun Takvimüttevarih adJı şikâyeti nova arasında bir tarlada büyük bir man arkadaşlardan birine ihtisaslarını den dolayı kendisine bahşolunan İngiliz harof «harbin sonuna kadar devamına eseri daha 1697 de Girinaldi Carli tara• Izmir (Hususî) Şehrimizde oturan define bulunduğu hakkında vuku bu sordum. Aldığım cevab şu oldu: tâbiiyetini de ihrazdan sonra Zaharof taraftarım» dedi ve böyle hareket edildi. fından italyancaya tercüme olunup Veve ellerinde 700,000 liralık kadar bono lan ıhbar tahakkuk etmemiş ve yapı Gördüğümüz samimî kabul ve kendisine 20 milyon sterlinlik servet tebulunan gayrimübadiller, Yunanlı em lan hafriyat boşa çıkmıştır. İddia, ayni Büyük rütbeler ve şerefli nişanlarla tal nedikte basılmıştı. Ayni eser, Istanbulda lâk ve emvalinin satışının tama£pi]e tarlaya yakın arazi üzerinde de takrar dostluk eserleri mutad nezaket ve misa min eden mesleğine adamakılh başlamış tifine beiki de bu sebeb olmuştu. ilk matbaanın kurulduğu yıllarda ve djurmasmdan şikâyet etmektedirler. lanmış, fakat burada da bir şey bulu firperverlik hududlannı geçiyor. Kendi oldu. Maamafih krallarla, kraliçelerle Zaharofun şöhreti harbden sonra ze 1733 te zeyillerile beraber İbrahim memleketim dışında kendime bu kadaı dü^üp kalkan bu zayıf bünyeli, sakallı Hususî Muhasebe, bu gibi emlâkin te namamıştır. val bulmağa başlamıştı. îfıtiyarlamış ve Müteferrika tarafından tabolundu. t».« ı7\.s yakın memleket ve millet gormedim ve adamın hatıraları vicdanlı hiçbir adamın diye edilmemiş vergilerinin GajTimüKâtib Çelebjnin en mühim eseri «Keşkendisine lüzum kalmamıştı. Gerek şehir merkezinde, gerekse mül hissetmedim. kıskanmıyacağı şeylerden ibaretti. badiller komisyonunca tediyesi lâzım fizzunun» dur. Bu, frenklerin diksiyoner Şimdi Zaharofu doğuran sistem maageldiğinde ısrar etmekte ve satışları hakatında şimdiye kadar bu şekilde de* * * * * * lesef bütün canlılığı ile yaşamaktadır. bibliyografik dedikleri kitablardandır. fine ihbarları ve bazıları tarafından geri bırakmaktadır. Gayrimübadiller iBu sene Balkan festivalleri sırasında 14 bin 501 kitabdan bahse Zaharof zaman geldi ki yalnız silâh Esliha ticareti bütün hızile ve kârile de Tam se, şu veya bu sebeble tahsil edilme doğrudan doğruya taharriyat şeklinde Üniversiteli genc kız ve erkek Yugoslavbir çok faaliyetler olmuştur. Hatta bir ticaretile iktifa etmez oldu. Sılâhlara vam etmektedir. Bu ticaret devam ettik der. Büyük Türk alimi, devrinin an'anemiş, ayni zamanda hükumetçe icara lar arasında bizim Üniversite genclerini müşteri bulmak için de akla gelmez hile çe birçok Zaharoflar daha doğacaktır. sine uyarak bu büyük eseri arabca kaleverilmiş veya füzulî bazı şağiller tara kaç kişi gizlice define ararken yakalangördüm. Aralarında müşterek bir dil olmışlardır. Bunlardan alınan netice bir fından senelerce kullanılmış olan em ve desiselere başvurdu. Nordenfeld fir •Onun kadar zengin ve meşhur olmıyan me almıştır. Ilkin lâtinceye, sonra almantanesi müstesna hiç denecek kadardır. madığı halde nasıl anlaşabildiklerini ayn lâkin vergilerinin kendilerinden aran masından sonra Maxim makineli tüfe sürülerle Zaharoflar şu dakikada müthiş caya ve ingilizceye tercüme olunmuştur. Bu bir tanesi, Çayırlıbahçede Çatal ayn bizimkilere ve Yugoslavlara sor masma ve satış için bunun şart koşulKâtib Çelebinin Cihannüması, Tuhfetülğini icad eden Amerikalımn patentesini rollerini oynamaktadırlar.» masına muarızdırlar. Buna ilâveten, İs Sakal namındaki bir mübadilin evinde dum. kiban, Tuhfetülâhbarı, Konstantaniye îşte müşterek cevablan: tanbuldaki komisyonun her ay 3700 li bulunmuştur ve 50 60 bin liralık bir Tarihi, Mizanülhakkı, İlhamülmukad Bursadaki hafriyat ra gibi mühim masraflar yapmasını da kıymet tutmaktadır. Muhbir Vasil 1500 Kalblerin dili her yerde birdir! Bursa (Hususî) Buradaki Ahmed desi de meşhurdur. lira ihbar hakkı almıştır. Fakat define(Bastarafı 1 inci sahifede) doğru görmemektedirler. * * * Vefık Paşa hastanesinin altmdan çıkaTürklüğün yüzsuyu sayılacak kadar nin bir kısmı mücevherat gibi şeylerden Acaba komünist partisinin neşir vasıtası rılan eserlerin Romalılara aid olduğu Muhterem Yugoslavya Başvekili ve Hali hazırda İzmir merkezindeki sa ibaret bulunduğundan ve bunlar, kıyvüksek bir şahsiyet olan Kâtib Çelebi, o kadar mühim ve parlamentoda olsun, anlaşılmış olmasına mukabil hastane tılmış Yunan emlâkinin kıymeti 200 bin met takdiri için İstanbula gönderildi Hariciye Nazın doktor Stoyadinoviçin Vefadan Zeyreğe inen caddenin soi lira tahmin olunmaktadır. Gayrimüba ğinden, bir miktar daha para alması lâ memleketimize son ziyareti münasebetile siyasa âleminde olsun acı akisler uyandı altındaki hafriyata nihayet verilmiştir. tarafında bir mekteb avlusunda gömülü diller bir şirket teşkil ederek İzmir ve zım gelmektedir. Bu gidişle İzmirde da iki memleket arasında ötedenberi mev racak olan bir beyanatı tekrar neşirden Açılan yeraltı yolları kapatılmıştır. idi. Mektebi kendisi yaptırmıştı. (1910) havalisindeki bütün emlâki satm almak ha uzun zaman, define sayıklamaları cud olan bu dostluk hislerinin nasıl coş mi çekindi? Gelecek cuma hükumetin Hastane binasmın hekimler dairesini da çıkan bir yangm mektebi küle çevirdi, tuğunu yakinen gördük. Bu tarihî ziya • haricî siyasası Meb'usanda konuşulacak teşkil eden bu binanm alü şimdi öylece ve hep birlikte idare etmek tasavvu . devam edecek gibidir. Kâtib Çelebinin mezannı da ortadan retin verdiği büyük neticelerden birisi de tır. Komünistler bu siyasada kendilerine bırakılmıştır. Bunun tahsisatsızlık nerundadırlar. kaldırdı. iki dost memleket arasında kültürel mü düşen mes'uliyeti yüklenmelidirler. E ticesi böyle bırakıldığı söylenmektedir. Hindistanda yeni Fakat yavrulanm, görüyorsunuz ki İki otomobil çarpıştı nasebetlerin tesisi olmuştur. ğer M. Blumün beyanatına bakılırsa ko Lüzum görülür ve tahsisat verilirse çarpışmalar hafriyata devam olunacaktır. mezarı ortadan kalksa bile bir alimin adı münist grupu hükumet aleyhine rey verEvvelki gece sabaha karşı şoför Be V. BİRSON unutulmuyor. Şurada bir mahalle, beride Londra 1 (A.A.) İngiltere hükudiği takdirde rey yekunu her ne olursa kir son derece sarhoş olduğu halde otoPolonya Fransadan borc bir sokak onun adını dillerde gezdirecek M. Ruzveltin temasları meti, Hindistan İşleri Müsteşan M. olsun hükumet istifa edecektir. Şurası bimobille Şişliden süratle geçerken karbirer abide oluyor. Böyle de olmasa bealıyor Butler, saylavlar meclisinde son Hindis Buenos Aires 1 (A.A.) M. linmelidir ki eğer Basvekil düşürüîmek şı taraftan gelen şoför Mehmedin idatan hâdiseleri hakkında izahat vermiştir. Ruzvelt, dün öğleden sonra Reisicum isteniyorsa asıl iktidarda mevkiini terke Varşova 1 (A.A.) Kurjer Cer şer irfanının yükselmesine hizmet eden resindeki 2743 numaralı otomobile çarp eserler, onlan yazanlann yıkılmaz türbeHudud boyunca vuku bulan çarpışma hur M. Justo ile görüşmüştür.. M. Ruz decek olan bizzat sosyalist partidir.» wony gazetesi bildiriyor: mıştır. velt, müteakıben Amerikan sefarethanelarda 19 zabit ve asker ölmüş ve 119 asPolonyanm Fransada yapacağı istik leridir ve bu türbeler, ellerde gezdikçe Diğer taraftan bugünkü Humanite Çarpma neticesinde her iki otomobil ker de yaralanmıştır. M. Butler, bu hâ sine gitmiş ve halk tarafından şiddetle alraz hakkındaki muahede dün Pariste alimlerin adları da unutulmıyacaktır. M. Toresin nutkundaki parçayı «bir ta parafe edilmiştir. Bu istikraz mucibince de hasara uğramıştır. İnsanca eksiklik diseleri çıkaran kabilelerin İngiliz top kışlanmıştır. M. Ruzvelt, dün sabah M. Kâtib Çelebiyi seviniz, büyüyünce de yoktur. Kaza hakkında tahkikata de raklarında ikamet etmediklerini söylemiş Saavedra de Lamas ile kısa bir mülâkat kım tefsirlere meydan verdiği için» kay Fransa Polonyaya 2,6 milyar frank yani seve seve okuyunuz yavrularım. yapmıştır. vam edilmektedir. tir. dile neşretmektedir. 650 milyon zloty ikraz edecektir. M. TURHAN TAN « Kendi hayatı uğrunda milyonlar öldüren adam!» Uç küçük mektebliye açık mektub I İ Blum kabinesi düşüyor ğır ağır çıkıyordu. Sofa başından karşıla temeksizin itaat etti. Tam karşıda, pen muti bir çocuk gibi şu iskemleye çöküver tiıdi. Gittikçe daha ciddî, daha hesablı yıp, yukan köşede bir koltuk gösterdi cere yanındaki iskemleye oturdu. Söze mesine mâni olamadığı için şaşıyordu. bir çehre ile söze girmişti: bir türlü başlıyamıyor, ona birşey soramıler. Cemal, sigarasını yakarken sordu: Hacı Toran yuvarlak, tüylü ve tom Herşeyin hakkını vermeli! Doğruyor, buğa heykeli gibi başlıbaşına odayı bul ellerini dizleri üstüne koyup vâze su ya, gazetenizi takdir ederim. Çalışıyor Çaymı istersiniz, kahve mi? sunuz cidden, o ne iyi buluşlar, ne gü Hangisi kolaysa.. Fakat gözucile dolduran bu koca gövdenin tesiri altında der gibi durdu. Gözlerini açarak: Birşey danışmağa geldim, beyoğ zel fikirler!.. Herkes böyle yazmış olay Cumhuriyetin ictimaî romanı: 5 0 Yazan: Hilmi Ziya masa üzerinde yarı hazırlanmış fincan ta ezildiğini hissediyordu. Çocukluğunda O derecede ki, Hacı Toranın «se var. Fakat duyduğuma göre asıl serma kımına bakmasından çayı tercih ettiği an kaç kere müdürün çatık kaşlan önünde lum! dedi. Bu başlayış o kadar yumuşak dı, ortalık düzelir giderdi, değil mi efenbebi ziyaretini» bile henüz bilmiyor ye Hacınınmış. Hinoğlu, eninde sonun laşılıyordu. Cemal güldü: inadla dayandığını, Halle de pansiyon ve tabiî idi ki, Demirin daha fazla mu dim? Himmetiniz meşkur olsun. Arasıra şehir için yazdıklarınız da pekâlâ.. Bizim da meselenin kanşacağını anladığı için, lardı. ' Tiryakiliğimi bilirsiniz? Benim i direktörünün koridarlara akseden sesine kavemetine lüzum kalmamıştı. Buraya kadar yoruldunuz, Hacı çocuklar ne doğru düşünüyorlar diyorum. Cemal ve Demir, yemekten sonra onu şimdiden önüne geçmek istiyor. içinden güldüğünü hatırladı. O eskidençin zahmet yoktur, diyerek semaveri albekliyordu. Demir: Demir, aylardır zihnini kurcalıyan bu dı. Marsığı geçsin diye bahçeye koyduk beri beklenmedik bir hücuma uğradığı Efendi diye cevab verdi. Kâmil Efendi Her güzelin bir kusuru olur. Öteki beriki Ne olabilir? diye sordu. en muğlâk noktada karmakarışık düşün ları mangaldan ateş doldurmak için aşa zaman itidalini kaybedip, verebileceği ce kaşlarını kaldınp başını bir yana eğerek: tenkid edecekmiş diye aldırmayın. A Sizi nekadar severim bilmezsiniz! dettir, yeni birşey oldu mu mutlaka aleycelerin hücumuna uğradığı için, hiç bir ğı indi. vablardan hiç birini söyliyemeden kal Gazete içindir.. Ona hücum etmedik ki, diyeTDemir cevab veremeden kalmıştı. Bununla beDemir, masanın kenarında ayakta, kol dığını; o dakika zihninden birçok şeüler dedi. Uzaktan halinize bakıyorum da hine söylenir. raber mutlaka bir şey söylemek istiyor, larını çaprazlama kavuşturmuş ve başını geçtiği halde çok defa bunlardan en ma öyle hoşuma gidiyor ki!.. Doğrusu bravo, Bu sırada Cemal, dumanı tüten semairiraz etti. Cemalin reyine danışmakla, yeni çareler iğmiş olduğu halde ona bakıyor, sanki bu nasızım yaptığı için bu yüzden kendisini bu zaman genclerine benzemiyorsunuz. verle joıkarı gelmişti. Demir, sıkılmış ve Belki de bir fayda umuyor. Vakıâ «Bu damad halile «ne için geldiğini biliyorum, çabuk nekadar itham ettiğini pek iyi bilir, ve bu Vaktiniz okumayla, yazmayla geçiyor. neş'esini kaybetmiş bir halde dinliyordu. onca gazete bir paçavradan ibarettir. Fa bulacağını umuyordu. herşeye burnunu sokar, kansının da hırsı söyle!» der gibi görünüyordu. O, ince hallerde en taşkın karşılık verenlere hayOmründe kitab karıştırmamış olan bu Kâmil Efendi, bütün bu değişmeleri göz kat, ihtimal ki seni bazı yazılardan vazmeydanda.. Gazeteden bir şey çıkacağı âbani sarıklı fesini katmerli ensesine atıp ranlığım saklamazdı. Bununla beraber, adamın kendilerini medıh için aldığı ga ucile takib ederek sözüne devam etti: geçirmek istiyecek. yok!» diye sormayı düşünüyor; ayni za makine tıraşlı basık, yassı alnmı kaşıya o hiç olmazsa bir hücum önünde kabuğu rib tavırlara şaşıyordu. «Ne riyakâr! di Merak etmeyin, herkes için söy Hangi yazılar? diye sorarken aymanda daha dün görüştüklerini hatır rak, Demirin anlaşmamayı göze kestir na çekildiği ve böylece görünmez bir mu ye düşündü, bizi ahmak yerine koydu lenir. ni zamanda (kendisi de) düşünüyordu. lıyarak kendi nefsine bu kadar itimadsız miş hissini veren bu haşin tavrını yumu kavemete girdiği zaman da, ne denirse ğunu saklamak istiyor.» Demindenberi, Anarlar senki tarizi draht meyüadar Zihni, bir şey bulmak ister gibi, meşgul lığı fazla buluyordu. «Bütün mesele on şatmak için gülüyor. Kalın kaşlan altın densin, sırf böyle yapışı kendisine kuv karşısında nasıl olup bu kadar gevşedi tizre görünüyordu. da değil mi? Niçin korkuyorum?» diye da pusuya yatmış gibi kaybolan gözlerini vetli göründüğü için memnun olurdu. Fa ğme akıl erdiremiyordu. Yeniden toparDüşman daima dosttan fazladır. Bize Tabakhane meselesidir, dedi. Ne bu düsüncesinden vazgeçti. etrafta gezdirip: kat şimdi çoktandır, hikâyeleri kulağını landı, ayak ayak üzerine attı. Bir cıgara söylenmedik söz mü kaldı? Gene yetişdersin? Tam bu sırada kapı vuruldu. Ali Sa Ayakta kaldınız. Şöyle oturun ba doldurmuş olan bu adamın ne söyliyece yakarak şüpheli nazarlarla ona bakmıya tik. Yeter ki bir parça basiret. Sizde yok Cemal masaya vurarak: kalım! diye guya kendisi ev sahibi imiş ğini tahmin ettiği halde, gene bir türlü başladı. Ötekiyse, samimilik rolünde faz demiyorum. Bana kahrsa, tecrübeli insan T a kendisi!... diye bağırdı, mu bir aşağıdan: Kâmil Efendi!.. diye seslendi. gibi, ona karşısında bir yer gösteriyordu. çatılan kaşlarının açılmasına, kavuşan la ileri gittiğini anlamış olacak ki bellı ları dinlemeli. hakkak odur. Göreceksin! Bu tabaklar LArkası var] O kadar sakin söylemişti ki, Demir is kollannm çözülmesine, dizleri gevşeyip etmeden yavaş yavaş tavırlarını değiş Ionca halinde. İşte birçoklarının parmağı Hacı Toran, basamakları gıcırdatarak a adamrt İ