Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
fCumharîyti Beklediği Aşk Edeb'ı roman Yazan: PERIHAN ÖMER 36 Sanki bu yüz bir insan yüzü, bu ayıracağım. Resim bitincîye kadar gÖ7Îer bir insan gözii değikii. bizde kalacaksın. Sus!.. Itiraz et Semiramis arkasım döndü ve kaç mek yok, muhakkak geleceksin, tı. artık senin hastabakıcılığından bıktık. Hem bu rol sana hiç yakışmı • Jale, Semiramisej uzun boylu, sayor, Birgenin kocası var, anası var, rışın bir genç göstererek: babası var, sana ihtiyacı yok, ama Ağabeyim, dedi. sen hasta olursan.. Ve Nedret hürmetle genç kızm Semiramis düsündü. Hakikaten önünde iğüirken, Jale gülerek ilâeğer o hasta olsaydı ne olacaktı?.. ve etti: Her halde en pahalı, en lüks bir Işte sana Viyalin anlattığı, hastanede tek basına yatacaktı, ağaç tepelerine tırmanan koca o • yabancı insanların uzak, donuk oabur! zarlarından teselli dilenecekti. Semiramis te güldü. O dakikada, düşündüğü zaman Nedret sakin bir sesle sordu: korkudan titrediği ölüm ona teselli Siz de Jale gibi, ağaca çıkıp verdi. Gayriihtiyarî: yemiş koparmaği günah mı sayi • İnsan istediği zaman ölebi yorsunuz? lir, dedi. Hayır. Boğazını tevmek pek Jale hayretle sordu: bUyük bir günah sayılamaz. Ne demek istiyorsun?.. Yok boğazımı sevtnek raev Ne demek istiyeceğim, uzun zuubahs değil, Semiramis Hanım, uzun hastalık çekip, çok fena bir ben her giizel seyi severim. Mesehale geleceğime etrafımda merhalâ düfünün yeşil yaprakların ara • metten başka birsey istiyemiyeceğisından akaa güneşin altında kızarmi anladığım zaman ölmeği tercih mış, olgun bir şeftali az mı cazip • ederim. tir? Bu, yakalanmıyacağım zanne Bunlar boş lâkırdılar, birsey derek, mağrur bir eda ile size yükyapamazsın. Hoş senin işine de «eklerden giilümsiyen güzel yara • akıl ermez ya! Ne ise şimdi bun • mazı biraz müşkülâttan sonra avları bırakalım da tatlı tarafa ge cunuzda hissetmek, tam bir iştiha çelim. Geliyorsun değil mi?.. Artık ile diflerinizi geçirmek az zevk mi nazlanma Semi, vallahi kızıyorum. dir?.. On beş yirmi günden ne çıkar bu kadar senelik arkadaşız, hiç olmazSemiramis başını salladı. sa benim için bir fedakârlık yap. Ax degil, dedi. Viyale bakı hrsa pek büyük bir zevk. Semirtnis güldü. Demek sizce değil. lyi fedakârlık bu, dedi. S*urti, gözleri daldı, büsbütün Bana bir seftali değil bu ansessizleşen evi, Birgenin solgun, lathğınız zevki hiçbirşey vermedi. yorgun yüzünü, Sedadın korkunç • Çok yazık, zevkte müskül • laşmağa baslıyan gözlertni görür peaent olmak pek fena birşeydir. gibi oldu. Birden ilâve etti: Kadınların en büyük günahı da bu Peki, kabul. Yalnız, amcamdur, diyemiyeceğim. Çünkü bazı dan sen izin al, sana aksilik ede • mez. larmm daha da büyük günahı oluJale sevinçle yerinden fırladi, yor. Semiramisin boynuna snrılarak ba Daha büyük günah nedir? ğırdı: Çirkinlik. . tşte krdında af • Ah canım, sen ne iyi kız ol • fedilmiyecek bir günah. dun. Şeker Semi! Pek zalimsiniz! Genç kızın gergin yanaklacını Hayır hiç değilim. Emin olun eğer benim elimde olsaydı, hepsini birer âfet yapardım. Jale: Bilirim, dedi. Ve dünyada bir Seiramisin tek erkek sen kalırdın. Gülüştüler... Nedret tam karşısında oturmuştu. Dikkatle genç kızı süzmeğe başladı. Sonra birden, gayet tabiî bir sesle: Jalanin hakkı varmış, siz, ender bulunur güzellerdensiniz. Mü • saade etseniz de bir portrenizi yap tam, dedi. Jale gülerek söylendh Nekadar değişmemişsin ağabüsbütün bey, ben seni Paristen şapırtılarla birçok öptiL Odanın ortasında zıpladı, sıçradı. Nihayet piyanonun kapağmı patırdı ile açıp tuşlara parmaklarmın bütün kuv • vetile basarak, oynak bir hava çalmağa basladı. Semiramis, buse tufanından kurtulunca, çantasını açmıs, aynaya Jaleye bakarak, yanağında kalan kırmızı dudak yerlerini siliyordu. kadar yüksek sesle: Senin rujun hiç iyi değil, pek çabuk çıkıyor, dedi. Genç kız hemen piyanoyu bıraktı ve birden döndü. Yüzü ciddileş • mişti. Endişe ile sordu: tyi değil, değil mi?.. Ben de acaba ne alayım?.. farkındayım, duyurabihnek için mümkiin olduğu Bulgar tütünlerine Bir arkadaşımız dün ka • rakol karakol dolaştırıldı Âlmanyada rağbet arttı Gazetemizin tertip heyetinden Turhan Efendinin baandan dün garip, garip olduğu kadar da şayanı dikkat bir macera geçmiştir. Arkadaşımu dün saat dört sulannda Eminönünde bir lo kantada yemek yerken bir polis me muru ile sivil bir sahıs lokantaya gir mişlerdir. Sivil şahıs, polis memuruna, arkadaşımızı göstererek «aradığun adam iste budur.» demiş, memur efendi de, arkadaşımızı karakola davet etmiştir. Turhan Efendi, bu davetin sebebini anlamamakla beraber memur efendinin daveb'ne icabet ederek E • minönü merkezine gitmiş ve serkomi serin huzuruna çıkanlmısur. Burada meselenin mahiyeti anlasılmtstır: Mahmutpaşada Manastır hanında 25 numarada terzâlik eden Mardiros isminde bir sahsm dükkânmdan bun dan bir müddet evvel on düzine fes cahnmış, Mard'ros Efendi, bu sırkatten iki gün sonra bir sahsın bu fesleri Bitpazanmia *"*cı MüselLm Efendiye satarken görmüs, hırsizı yakalatmak için polis cağirmasra gtmiş, fakat polis gelinciye kadar da çahnan fesleri satmak istiven adam kaçrruj. Mardiros Ef. o vakittenberi bu hırsızı anvormu^, nihayet dün Eminönünde ki lokantada vemek yiyen arkadaşımızı görmüf ve hırsız budur, diye polise haber vermiş. Bir rnüşabehet ve bir macera İktısat Işleri :R A D YO Z gJkaamki prograro j İSTANBUL: 18,30 fransızca ders 19 plâk nesrlyatı 19,30 Türk musiki neşriyatı: (Fahlra Hanım ve Refik Fikret Beyler) . 21 Esref Şefık Bey tarafından konferans . 21,30 studyo caz ve tango orkestrası. VIY AN A: 17,15 mandoLn konserl 18,05 musa habe 18.25 ikmdi konseri . 19,30 mu . sahabe 20.25 eğlenceli konser 20,35 pıyes: Uçüncu güluyor1 23.35 akşam h3b;rleri . 23,55 gramofonla gece kon . seri. VARSOVA: 17.05 gramofon 18,05 çocuklann za T manı 18.30 taganni konseri 18,50 gra. , mofonla halk musikisı . 19.05 yeni kitaplara daır neşriyat 19,20 piyano konserl. , 19.50 konferans 20.20 egienceli konser 21,05 Polonya musikisi 21.35 ingüizce konferans . 21.45 koro konseri . 22,17 hafif musiki konseri 23.05 musahabe 23.15 gramofonla hafıf musiki parçalan 24,05 dans musikisı. PRAG: 18.50 gramofcn 18 55 zira! musahabs. 19 gramofon . 19.05 ameleye ait neşriyat19 15 gramofon 19.20 almanca neşriyat20 haberler . 20 15 agızdan üfürme alet ler orkestrasmın konseri 21.05 Bründen nakil . 21.55 Ostravdan nakil 23,05 haberler 23,20 gramofon . 23,35 Presburgdan nak'l. BUDAPEŞTE: 17,50 haberler 18,05 amele korosunun konseri 19,35 şarkılar 19.50 muhtelif tablolar 21,25 opera orkestrasmın kon . seri 22,35 haberler 22,55 Rigo Çlngene orkestrası . 24.05 Buttola cazbant orkestrasmın dans havalan. BELGRAT: 19,05 gramofon . 19,35 halk melcdileri20,35 gramofon 20,55 oda musikisi 21 35 konferans 22.05 operet: Küçük Floramy. 23,30 gramofonla dans havaları 23 55 bir lokantadan naklen musiki . 24,35 gramofonla dans havalan. Almanyada, tütünlerinıizin satışı geriledi, ihracatı çoğaltmak için fazla çakşmak icap ediyor Berlin Türk Ticaret Odasının 4 ağustos 9 3 4 tarihli raporunda tü tün, üzüm ve incir ithalâtı hakkın • da dikkate şayan ihsaî malumat verilmekte olduğundan Türkiye ih> acatının yarısını tutan bu üç maddenin mukayeseli vaziyetini aşağıda hulâsa ediyoruz: 1933 senesinde Almanyamn umum tütün ithalâtı ve ithalâtın memleketlere göre vaziyeti su şekilde dir: Almanyamn tütün ithalâtı fton olarak) 1933 % 1934 6 ay % Umum ithalâtı 78,850 100 41.890 100 Türkıyeden 8.918 11.3 4 670 11,1 Yunanistandan 16.068 20 4 8,300 19,8 Bulgaristandan 10,752 13,6 5,984. 14.3 Kıymet üzerınden (milyon mark hesabile) Umum ithalâtı 120 3 62 7 Turkiyeden 13.9 7.8 Yunanistandan 34 3 21 1 Bulgaristandan 19 6 83 43,774 ton kuru üzüm girmişt'c. Bu senemin 6 ayındaki üzüm ithalâtı 21,280 ton olup aşağı yukarı geçen senenin yarısından biraz eksiktir. Bu sene altı aylık ve geçen seneki 12 aylık ithalâtın memleketlere göre vaziyetleri şöyle toplanabilir: Almanyamn uzüm ithalâtı {ton olarak) 1933 1934 6 ay Umum ithalâtı 43,774 21.280 Turkiyeden 20146 12 470 Yunanistandan 9,039 5,373 Kalıforniyadan 5.360 2.322 Kıymet uzerinden (mi.yon mark hesabile) Umum ithalâtı 17 6 7,0 Türkiyeden 8.3 1.0 Yunanistandan 36 1,2 Kalıforniyadan 22 10 Almanyamn üzüm ithalâtı umu • miyesinin gerek miktaır, gerekse kıymetçe hemen yarısunı Türkiye mü varedatı teşkil etmektedir. Hatta bu senenin 6 aylık ithalâtı arasınd a Türkiyenin hissesi miktarca g e çen senekinden daha yüksek addolunabilir. Maahaza üzüm fiatleri sukut ettiği cihetle ayni tezayüt kıy mette mevcut değildir. Bununla beraber Almanyaya üzüm ihracatı • mız mucibi memnuniyettir, diye • biliriz. Geçen sene içinde Almanyava ithal edilen 79.000 tona yakn tütü nün % 2 0 , 4 nü Yunanistan, % 1 3 , 6 snu Bulgaristan, % 1 1 , 3 ünü d e Türkiye göndermiştir. Bu sene iptidasından haziıan nihayetine kadar 6 avlik ithalât 42,000 tona yakındır. Bunda Aakadaşımız, Eminönü merkezinde da Yunanistanm v e Türkiyenin is< S srkom'?er Be;ef böyle bir hâdisede kattirakleri ayni nisbetlerde ise de iyen alâkası olmadıeını ve kendisinin Bulgar hissesine dü«en % nisbetinin asıl hırsıza benzetfldiğini söylemis ve calibi dikkat derecede fazlalaştığı gazetemizin tertip heyetinden olduğugörülmektedir. Geçen sene % 1 3 6 nu bildirmiş ve mesai saati yaklaşh • miktarmı Bulgaristan vermisken bu ğı için keyfiyeti telefonia matbaaya sene 6 aylık devre zarfında Yunan v e Türkiye tütünleri nisbetlerinde haber vermesîne müsaade edilmesini hafif bir azalışa rağmen Bulgar hisrica etmiatir. Fakat Serkomiser Bey sesi Almanyamn tütün ithalâtı umuTurhan Efendinin matbaamıza tele • fon etmesine müsaade ehnemiş, bir po miyesinin % 1 4 , 3 ünü bulmustur. Almanyaya Türk tütünü satmak husulis memurunun refakatmde Yesildirek «unda çok çaltsmak icap ettiğini göskarakoluna göndermiştir. teren bu neticeleri alâkadarların Yesildirek karakolunda arkadasi • «hemmiyetl« gözönünde bulundurmız tekrar sorguya çekihnis v e bittabi ması lâzımdır. boyle bir sirkat filinde alâkası olma Uzîim ve incir tatışlart dığmdan, hiçbirsey bümediğini ısrarla Uzüm ve incir satışlarında da söylemsitir. mühinı tetnevvüçler vardtfl* *"' ' Fakat Mardros Efendi feslerÎMİt^ 1933 te hariçten" Almanyaya mak isfa'yen adanun, Turhan Efendi olduğrmda ısrar etmiş, hatta daha Üen giderek, beraberinde getirdiği bir ar kadaşraa da bu yolda şehadet ettirmiş. tir. Burada bir zabıt varakası tutuhnns tzmirin kurtuluş yıldönüma olan 9 Tr/ han Efendiya d e bnza «ttirilmiş . eylul yaklaşmaktadn. Haber al • tir. dığımıza göre; bu sene tzmir 9 e^lul Arfcadafnmz, matbamızm yanıba kurtuluş bayramma Ankara Halkevinşmda bulunan Yesildirek karakolundan den bir heyet te istirak edecektir. Bu da matbaaya bir haber göndermek i • heyete Kalkevinin temsil grupu aza cin ricada bulunmus, bu ricası da red smdan bir kısnu da dahil bulunmak dedOerek ikametgâha raptedilmek fi incir ihracattmız Almanyaya incir ihracatımızda lehimize mühhn bir tahavvül var • dir. Geçen sene Almanya hariçten 14,000 tona yakm incir ithal etmis ve bunun 5,763 tonunu bizden, 5,800 tonunu Yunanistandan, 1.408 tonunu da İtalyadan almıştır. Bu senenm ilk altı aylık ithalâtı 5,084 ton olup bu miktarın yarısından fazlasını yani 3,456 tonunu Türk incirleri, 934 tonunu Yunan, 510 tonunu da Italyan incirleri teşkil etmiştir. Almanyaya gerek üzüm, gerekse incir ihracatımız iyi bir vaziyette olup yalnız tütün ihracatı biraz gerilemiş gibidir. Bunun için mezkur madde ihracatını arttmnağa çok çalışmak zarureti vardıK Buğday siloları Dört yerde inşaat ikmal olundu Zira&t Bankası tarafmdan yaptml makta olan Konya, Sıvas, Ankara sî lolarmın inşaatı bitmiştir. Eskişehir silosu inşaatınm da bir an evvel ikma line çalısılmaktadır. Ziraat Vekâletln • den mütehassıs bir heyet Sıvas s losu nun kabulü muvakkatini yapmak üzere Srvasa hareket etnrştir. Heyet oradan Konyaya gidecektir. Süolarda ve mubayaa merkezierinde eksper olarak isb'hdam edilmek üzere Bursa, Adana ve tzmir Ziraet mekteplerinde kursa devam eden 4 2 efendiden 31 i muvarfak o'muştur. Bu efendiler muhteîif mubayaa mer l 'ez!erile silo'ara gönder'lecek!er''V. PWR • day m'ibayaatma bu yakınlarda baş • lanacaktır. Ankara Halkevinden bir heyet Izmire gdiyor NİŞANLANMA Mütekait giimrük müdürlerin den lsmail Hakkı Beyin kerimesi, Doçent diştabibi Suat İsmail ve Doçent doktor Kâzım lsmail Beyîerin hemşireleri Güzide Hanımla Hacı ömerzade tüccar müte ahhit Ruhi Hasan Beyin nişan merasimi lsmail Hakkı Beyin Çengelköyündeki köskünde aile ce dün icra edilmiştir. Tarafey ne saadetler dileriz. zrre Samatya karakoluna gönderflecegi bndinlmistir. Bereketversin bu sirada mahalle bekçisi Mnrtaza Efendi, bir vesile ile ka rakola gehniş v e Turhan Efendiyi ta • nıdığı için derhal mesrleyi matbaanu • za haber vermiştir. Bu ihbar üzerine gazetemizin sermürettibi karakola gide • rek Turhan Efendiye kefü olmus ve bu sabah saat 9 da karakola müracaat et. mek şartile kendisini kurtarmıstır. Arkadaşımız bugün Bitpazarmdaki sapkacı Müsellim Efendi ile müvacehe edilec lüt, oradan da parmak izi alm • mak için Müdiriyete gönderilecekmiş. Bu itbarla bu macera henüz bitmis değildi» Herhangî bir ihbar veya bir müşa • behet üzerine bir vatandası böyle sa • atlerce karakol karakol dolaştırmak ve işinden gücünden bıarkmak, üste • lik te sabıka kaydine geçirileceğini söy lem^k ada!et mefhumile kabili telif olmıyan bir harekettir. Turhan Efendi nin Cumhuriyet gazetesi tertio heyetm den olduğunu b'r telefon mükâleme silo tesbit etmek mümkiin olduğu halde bu kadar basit bir işi yaomıyarak i. şi kırtasiyecr" zihniyetile halle çalışmanın mârnsını brr türlü anlıyamTyoruz. Şimdi bugün Mardros Efendinin iddi • asmının aksi sabit olunca işin nereye var?cağmı ve arkadaşunızın kaybolan hakkının ve kesredilen haysiyetinin ne suretie tazmin edileceğini v e Mardros Efendnrn düşeceği vaziyeti düşümi • yoruz. tadır. Heyet tzmîre giderken fırsat bulduğu takdirde Dumlupınar şehith'ğlni ziyaret edecek ve ziyaret hnkânı ha askere sıl olmadığı takdirde harp sahasına bir çelenk atmak suretile meçhul gençliğin şükranuu izhar edecektir. Bir muhasip iş anyor Usulü muzaafa kuvvetle aşina ve mükemmel fransızca bilir, öğleden ev . vel ve yahut sonra çalışabilin'm. Adres: Bahçekapı Cermanya han No. 14 M. Rumuzile tahriren müracaat. Bir tavzin Darphane ve Damga matbaasi müdürlüğiinden: «16 ağustos 9 3 4 tarihti muhterem gazetenızın beş.nci sahife sinde ve (serbest sütun) kısmınca neşrolunan ve yeni basılacak madenî para Tesim müsabasına mteallik bulunan mektupta bahsedjlen (alçı kalıbı) mecburiyeti, mektup sah:binin de kabul eylediği veçhile, her san'atkârm terkip ettiği resmin alçı kalıbını da yapabileceği gözönüne ahnarak Güzel San'atler Akademisinin tesbit ettiği şartname ile konulmuştur. Yoksa, DaTphane müdiirlüğünün ittihaz eyle d'ği (yanlış bir karar) değildir. Bu' tavzihin ayni suretie neşrolunmasını hürmetlerle rica eylerim efendim.» başka döneceksin zannediyordum. Böyle mi kompleman yaparlar? Ben kompleman yapmadım ki; zaten kompleman yapmak adetim değildir. Ben hakikati söyledim tyi bir hakikati de uzun müddet içimde saklamayi manasız bulu • rum. Eğer Semiramis Hanım, resmmî yapmama müsaade ederlerte; bana pek ender ressama nasip olan bir saadet vermis olacaklar. Semiramis tesekkür ederek kabul etti. Resmini veyahut heykelini yaptırmağı daima düsünürdü. Hele resmin böyle genç ve yakışıklı bir ressam tarafından yapılacak olması daha da hoşuna gitti. Jale ellecini birbirine bağırdı: Bravo Semi, sen uysal olmağa başladın, ama bak, ağabeyimin teklifini kabul ettiğin gibi şimdi benimkini de kabul edeceksin. Biz bir hafta sonra Boğazlçine ta.şıcıaca ğız, sana en güzel tnanzaralı oılayı vurarak Heyet aynca Menemende şehit Kubi • lâyın mezaruıı da ziyaret edecektir. Bir türlü kendime iyi giden bir ruj bulamadtcn. Bunu bizim küçük bey Paristen getirdi. Çok şık ambalâjı var ama, kendi sabit değil. Hem mektuplarımda da o kadar yaz • dım: «Kuzum, alacağın rujlar sabit olsun» diye. Sen çıldırdın sabit mı?.. Ben aldığım rujlar midir, de • değilim ya? Bîr baca Bir istikbal Dercîni! ğil midir, nereden bilirim?.. Dudağıma sürüp bakacak verdiler. Kem de on iki tane birden almıs, bu kadar alacak ne oluyor dun?.. İnsan belki şeytana yarana Ah benim canım kardeşim, aklıma bilir de, sana yaranamaz. darıkna, o güzelim rujlara içim acıyor da onda.n. birsey geldi. (Mabadi var) A... bak İyi birsey olsun, dedim, bunlardan fFORTESTİN ™| l>ört gün evvel büyük Başvekil, Izmitte kâğıt fabrikasuım ilk temelini koydu. Müessese bir sene sonta faaliyete geçmiş olacak ve Türki yenin kâğıt ihtiyacmı karşılamağa başlıyacak. Türkiyede, daha saltanat devrinde bir kâğıt fabrikası meydana ge tirilmişti. Beykozda kurulan bu müessese kapitülâsyonlarm, kendi mallarımıza ve bizzat kendimize nefes aldırmıyan tazyikı burayı da kapanmağa mecbur etmişti. Hür ve kudretli Türkiyenin yükselttiği her baca, hakikî manada bütün istiklâllerin yerden semaya perçinlenmiş birer istinatgâhıdır. Şaı ktan garbe ulanmış bu sayısiz bacalar üzerinde ebedî istikbali kuru yoruz. Vakitsiz ihtiyarhyanlara, ademi ik • tidar ve belgevşekliğine smsalsiz bir devadır Husiye, ve bilumum tenasiıl guddelerinden yapılmıştır. Uzviyete yeniden hayat verir. Ktsniul Bettdiqn* 18 8 934 cumartesi giinü akşamı 5ehipTıyatposu Biga Belediye Reisliğinden: Biga Belediyesinden 22/7/934 tarihinde kapalı zarf'a mün?ka »ası ilân edilen Bigaya getirilecek suyun görülen lüzum üzsrine pazarhkla müteahhide ihalesine ve tediye şartlarile inşaat müddeti nin berveçhizir tadiline karar verilmiştir. Boruîar, Belediye namına sipariş edüecek ve müteahhidin göstereceği teminat üzerine boru parasırsn % 25 i peşinen verilcektir. Borular kâmilen belediye namına İsianbul Gümrügüne teslimin^e mütebakisi tediye edilecektir. İnşaat müddeti 3 avd<«n 4 Fuıcu' pya cıkanlmıçtır. Ihale eylulün birinci cumartesi günü saat 15 t Bigacla Belediye Dairesinde yapılacaktır. (4810) İ RTİ H AL Işkodralı merhum Hoca Recrp Efendi mahdumu Hırkai Saadet meyzinlerinden Hafız Mehmet Emin Ef. dün ak şam vefat etmiştir. Cenazesi bugün 12 de Fatih, Zin : : c rl kuyu Arifefendi sokeğındaki ha n'sinden kaldınlarak Fatih camisinde cenaze nemazı badeleda Edirneka pıda aile makberesine defnedilecektir. Saat 21 de OPERET KOKTEYL Yazan: Ekretn Reşit BesteliycnCemal Reşit îstanbui, Bebek ve Şişli cıbetleri tramva\lan yolcular için temin edilmiştir. x :arıda, dün Izm'tte kurduğun.uz kâğıt fabrihasının müstahbel hali, aşagıda evvelce açılan ve kapinan Beykoz fabrikasının içinden bir manzara > Üsküdar HÂLE Sinemasında SERBEST RUHLAR Mümessili: Karigab Norma Şerer llâ\eten. Dunya habeılcri