23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16Ağustos » 34 C Avusturya Başvekili Italyaya gidiyor Roroa 15 (A.A.) Avusturya Başv«kili M. Kurt Schuschnigg, 21 ağu» tosta M. Benito Musoliniye mülâki olacakür. M. Schuschniggin Italyaya yapacağı bu seyahat, bemen hemen Starhembergin burada bulunduğu zamana tesadüf edecektir. Pren», dün aksam Castel • fusanoda deniz kenannda M. Fulvie Suvichhle görüşmü$tür. Prens, yarın hareket edecektir. Mutnaileyhin Ricconee gideceğinden bahsedilmiş ve muroaileyhin oraya tekrar gitmek istemesi ikmci defa olarak Duçe ile görüşmek arzn sunda bulunduğuna hamlolunmuştu. Prensm bir iki giin Venedikte kalmak ve sonra Viyanaya gitmek arzusunda tmlunduğu da »öylenilmişti. Biitiin nakırlann ve bizzat Duçenin iştirak edeceği büyük manevralar, 19 ağustosta başlıymcak ve 24 ağustosta hitama erece • ğmden Prensm ziyareti bu manevrala • rra tam faaliyet halinde olduğu bir zamana tesadüf edecektir. Avusturya Başvekilinrâ Daçe ile yapacağı miilâ kat, ltalyaa hükâmeti için malumat istihsali noktasmdan büyük bir kıymeti TELGRAF HABERLERI Tahsilât artıyor 1933 1934 seneleri ara] sında bir mukayese Ankara 15 (A.A.) Maliye Vekâletinden aldığımız malumata göre, 1933 ve 1934 malî se nelerinin temmuz ayı sonu iti barile tahsilâtının mukayesesi söyledir: Varidatın nev'i .1933 1934 tÇTİMAİ BAHİSLER Yeni nesil arasmda Yazan: Leylâ Hanım ve Turgut Bey Da rüifünunun felsefe ve içthnaiyat ıube sinden mezun iki arkadastı. Bunlar mektepten sonra da arkadaşlığa devam ediyorlardı ve aralarında temiz ve »amimj bir dostluk vardu İkisi de muallimdi, ikisi de evien mtşlerdi: Leylâ Hanunın kocası mü • hendisti; Turgut Beyin refikası eczacı idi. Ayni mahallede oturan bu iki aile sık sık görüsüyor ve bazan da diğer ahbaplarile birleşerek uzun kış gecelerini musar.abe ile geçiriyorlardı. Daha doğrusu musahabeler Leylâ Hanımla Turgut Bey ar.ni.inda hemen her top • lanbda devam eden münakaşalar et • rafında dolasryordu. Bu münakaşalar iki dost arasmda' ta mektep sıralannda baalamısb. Şimdi dostça devam ediyordu. Fakat o zamanlar hususî ve gizli bir mahiyeti haizdi. Bunlar smıfın en zeki ve en cahfkan talebesiydi. Aralarmda sakh ve itiraf edilmiyen bir rekabet vardı: Kâh birisi, kâh diğeri sınıfın birincisi olu yordu ve o zaman her ikisinin gözle • rhtde ve dudaklarmda ancak kendi • Ierince duyulan ve anlasılan alâmetler belirirdi. Fakat hiçbirisi bunu fazla gostermezlerdi ve birisi diğermi «sami • miyetle» tebrik ederdi. Şimdi Leylâ Hanım hayata atılmif o yeni Türk kızı tiplerindendi ki şah siyetlerini hergün daha ziyade göster • mektedirler: Ceaur, cahskan, izzetmefU sahibi, vazifesine merbot bn yeni varlıkta çalışmak, ve ogrenmek heveti pek kovvetlidir. Mektepte tahsO etmif olduğu içtimaiyat ve ruhiyat maluma« tmı hergün genifletmekie idi ve bunun için de kendi kendine iki ecnebi Usamnı okuyup anhyacak kadar öğrenmege muvaffak ohnuşta. Leylâ Hanım ayni zamanda mflcadeleci idi ve bilhassa erkekleri «mat» etmekten hoslanırdı. Erkekler mi? Beşini bir paraya almam, dîye kahkahalar atardı ve ko • casmı oksıyarak: « Kocacığım bu senin için degiL Seni beğenmeseydim, seninle «vl«ı • mezdim, ben bunlardan bahsedîvorum» diyip eski mektep arkadaşlanm gBtte» riyordn. Leylâ Hanunın kocast fleg • matik, kayiUiz; kendi maden işlerile meşgul ve Leylâ Hanunın işl« rine ve fikirlerme kansnuut birisi idi. Fakat Leylâ Hanunın bu gibi çıkısıslan bilhassa eski arkadası Turgut Beye dokunurdu. Turgut ta mücade leciydi, o da muvaffakiyetten, galebe* den hoşlanırdı. Bilbassa k&duılann aldıklan son vaziyete tahammül edemiyordu ve ne olsa da erkeğin kadına te> fevvuk ettiğini göstermek isterdi: Bir gece gene Leylâ Hanımm çıkı • fislanna karsı Turgut: « Fazla îleri gidiyorsun, kadın olduğunu unutuyorsun!» Diye mukabelede bulundu: Leylâ hararetle: Ne demek istiyorsun? Baban gibi sen de mi kadınm aşağı bir mahluk olduğu fikrindesin? Turgut gülerekt Ne de olsa kadmla erkeğjn arasmda fark vardır. Leylâ pürhiddett Evet vardır. Fakat o dahi erkekIerm aleyhine! Affederstn, anlıyamadım! Anlatayım: Biz daha dün meydana çıkhk ve hem de tamamen çıktik mı? Demek ki biz henüz kendimiri kendi elimize almadık, bunun için vakit bulamadık! Şimdilik biz ne isek gene sizin mahsulünüzüz. Binaenaleyh neka dar kusurlanmız varsa sizden gelîyor. Amma da manhk! Hem ken • dine pehlivan dersin, hem bana dokunma, ben hastayun diye feryat edersm. Evet, evet! Beni hasta, ctltz, zayıf, beceriksiz, yapan hep sensin, se nin asırlarca devam eden kalpsiz, şefkatsiz hakhniyetindir! Fakat hamlol . stm, artık buna son verilmiştir! B"«« geçsin de göreceksin! Gene biz:m sayemizde! Hangi sayenizde? Siz kadmlara hak'ar vert':w:*n:ı>, sîzi dünya »ığnıa çıkardığımızı da mı unutacaksm? Kim? Siz mi? Evet, biz! Leylâ eılgm bir kahkaha savurdu ve elini ta Turgodun yüzüne kadar uza • tarak: Yani siz m!, senm gibiler mi? Evet ben ve benim gibiler 1 Leylâ gene çılgıa bir V"hk»Vt attı •e bağırarak: A&AOĞLU AHMET Blze verdiğiniz haklan siz ken diniz nerden aldınız? Düne kadar be • nim gibi sen de köle idin. Dünya uı • ğından mahrumdun! Zaten senin gi bilerde kudret bile olsa kimseye hak vermezsiniz! Çünkü tabiat sizden bu ka biliyeti esirgemiştir. Bu ne demektir, neden böyle bir kabiliyet olmasın? bizde GUNDE İstatistik / A Avusturya, büyük devletlere müracaat ederek ordusunu vâsi mikyasta çoğaltmaya izin istiyecekmiş haiz olacaktır. Filhakİka Avusturya hükumetinin 25 temmuz vakayünde Almanların mes'uliyetine dair bir dosya hanrlamakta olduğu «öylenmektedir. Avusturya Başvekili, M. Musolininm halihazırda Schuschnigg kabinesinin temsil etroekte olduğu Avusturya istiklâline muzaherete kat'î surette azmet mis olduğunu görecektir. Bu muzaheretin aroelî şekli ne olacaği tnalum değilse de Musolini • Schuschnigg mülâ kah herhalde çok kıymetli olacaktır. Londra 15 (A.A.) Londra siyasî mehafilinde musnrane deveran e • den bir şayiaya göre M. Dolfusün ölüıtu'le neticelenmiş olan naıi isyanı dolayuile Avusturya hükumetinin büyük devletlere muracaatle Avusturya or • dusunun kuvvetîni vâsi mikyasta arhrmak mezuniyetmi talep edecegi lannnlunmaktadır. Ayni şayiaya göre îngiliz, Fransız ve ttalyan kabineleri böyle bir talebe karşı bnrguna itirazda bulunımyacaklardır. Hahrlarda olduğu vechHe Trianon muahedesinî imza etnv» olan devletler gecen ilkbaharda M. Dolfuse böyle bîr müsaadede bulunmuş • lardı. " ı. senesl senesi tahsilât tahsilât 162,802 338,256 2,389.165 683,289 269,990 1.622,717 887,310 51,011 3,753,636 13,589 1,203.661 829.997 29.415 879.311 111,406 317,515 477,941 32,676 88,701 1,132,019 185,333 140,309 130,488 81,466 13,039 6,317,630 590,000 334,144 117.191 162,656 161.733 333.827 26.451 128,009 192,725 1 394.497 1,626.913 1.502,649 .ıınmmmınriflllinitlllirailllllllllllllllllllllllllinimmHMiı. Yugoslavyada müthiş bir kasırga Tuna nehrinde 12 kişi boğuldu Belgrat 15 (A.A.) Dün öğleden •onra burada müthiş bir kasırga kop • naus v* milyonlarca hasara «ebebiyet 1 vermiftir. 12 kişi Tuna ndbrind« bo • Cezayirde yeni karışıklıklar mı? Cezayir Valisi Fransadan 500 tayyare istemiş Paris 15 (A.A.) Deyli Telgraf muhbirinin birdirdiğine göre, yahudi • lerle müslümanlar arasmda gttikçe artan husumetten dolayı yeni den karışıkhklar çıkması melhuz olduğundan, Cezair valismin talebi üzerine, hükumet yakmda oraya 500 tayyare gönderecektir. M. Goering bir otomobil kazasında yaralandı 1B C A AA M. Goerinr. dün akşam Münih • Berchtesgaden yolu özeinde bir otomobil kazaa neti • cesinde yaralanmısbr. Hekimlerin dediklerine bakilırsa, knumaüeyhin vaziyeti hiçbir endişeyi mueip değîidir. Rosenheim hastanesinde yaralan eanldıktan sonra Berchtesgadene avdet eden M. Goering, M. Hitler tarafından bu sabah ziyaret edilmistir. Almanyanın Amerikadan aldığı tayyareler Nevyork 15 (A.A.) 1934 senesî ilk üç ayı zarfında Almanya, Ameri • kadan 1,566,600 dolar krymetmde tayyare malzemesi sahn alrmştır. Bu meyanda sekiz tayyare ile 177 motör ve motör aksamı vardır. Arazi vergisi 195,800 Binalar vergisi 273,615 Davar ve develer vergisi 3,293,674 Diğer hayvanlar vergisi Ruhsat ve karne Diğer kazanç er jabı 2,558,268 Hizmet erbabı Veraset ve intikal vergisi 55,290 Gümrük ve ardiye resmi 5,107,831 Gümrüklerde alınari Müdafaa pulu 0 :thalât muamele vergisi 1,263,154 Sınaî müeseseler, mua mele vergisi 596,010 Mğer muamele vergisi Şeker ve glikoz tetih âk vergisi Elektrik ve havagazi stihlâk vergisi Ham petrol istihlâk vergisi 653,613 Diğer maddeler is . tihlâk vergisi Kara ve deniz av 29.302 resmi Nakliyat resml 98,974 Damga resml 1.120.458 Tapu harcı 199.587 Mahkemeler harcı 154.384 95,512 Pasaport ve saire 0 Noterler Mülga vergller 5,065 tnhisarlar 5,000,000 Tütün ve müskirat Müdafaa pulu 0 Devlet ormanlan 297,888 Emlâk satış, bedell 140,650 Fenerler haaıl&tı 107,561 Askerlik raükellefi yett 11,400 Tayyare resmi 0 Para cezası Zam cezalan 175,790 Müteferrik hasılât 219,217 925,478 tktısatjî buhran Muvazene vergisi 1,494,976 1,632,754 Sair varidat Yekun Çünkü sende ve senin gibilerde kalp yoktur, gönül ölmüştür. Siz bas • tanbasa egoizmden yuğurulmus kaya parçalansınız! Zerre kadar menfaati niz için ba«kalannm dünyalar kadar haklarmı çiğnemekte tereddüt etmezsiniz! Baskasının uhrabun duymak, başkasuıra dertlerini ve ihtiyaclarmı anlamak ve onlarla alâkadar olabilmek için hassas olmalı. Sizde ise kalo yerine ta», ruh yerroe sünger ve zekâ yerine bir hesap makinesi konaimustur! Yalnız bu sonuncu işler, o da nma • miyetle cemi ameliyesinin öte tarafına geçmez. Hem de ne cemi ameliyesi?! 2 f + i + L. ilah.. ufaktefek, adi, saymağa değmez, hakir, biçare krrmtılar! Bari hiç olmazsa gösterilen tahammüle, çekflen zahmete değse!... Leylâ Hanım bu sert ithamlan Turgudun yüzüne atarken siyah gözle ri garip ateşler saçıyordu, yanağı kızarmış, dudaklan titriyordu. Kadınlar onu hayretle ve biraz da memnuniyetle dinliyorlardı; erkeklerin dudaklarmda acı tebessümler beliriyordu. Hatta alelumum Iâkayt olan ve münakasalara kansmıyan kocası bile müteessir ol du, Turgut Beye karşı stkıldı. Leylâ! Sana ne oluyor? Bu kadar ileri gitmeğe lüzvm var mı? diye zevces<ne ihtarda bulundu. Turgut ise Leylâ Hanımm bu gibi çıkışışlarma ta mektep srralarmdan ahşkm olduğundan müstehzi bir lisanla: Bırakınu azizim söylesm! tnşallah biz erkeklerin kusurlanmızi öğretir ve Türk kadmram vfiksek ve canlı kalbmden Türk erkeğinin ölü kalbine bırascan aknir! Evetl Evel! Tam dediğîniz gibi olacak? tmdadmıza yetişmezsek vay halinbe! Fakat nasıl oluyor da ayni ce • maatut bir yaruanda kalp hastalam • yor, sedeleniyor, çelimsJzieniyor, öbürüsünde ise sağlam ve canlı kalıyor? Gayet Ubüdirl Siz erkekler bizi haremlere aokarak perde ve peçe ar • kasında öldünnek istediniz. Fakat bize karşı kurduğunuz tuzağa tam kenJmiz diijfünüz! tçtimai hâdiseler işte bayledir. Kuvveti suiistimal edenleri çarpar. Harem ve perde bizi öldür • medi, sakladı. Dış hayahndan ayni • nnş olduğumuz için biz kadmlar bu hayatra bütün pisliklerinden azçok masun kaldık. Asırlarca devam eden istibdadm müthiş tazyikleri, ezmeleri, alçatmalan bize kadar ancak dolayısile geldi. Kuvvetin, cebir ve zulmün e zici tazyiklerine karşı konulabilecek yegâne kurtuluş çaresi birKkte hare • ket edebilmektir. Halbuki bu birlik mefhumunu siz kendi elinizle bozmnftunuz. İçtnnaî hayahn ilk hüceyresi olan aileyi harem ve selâmltk diye fltiye ayırdığmız gibi, ayni hayatın ikinci hüceyresi olan mahalle halkını da birbirlerine yfiksek duvarlar, kalm kafesler, kara perdelerle gene siz yabancı kıldmız. Bu suretle cemaat arasmda toplu ya • «amak, toplu düşünmek, toplu hissetmek ve birbirile alâkadar olmak gibi hassalarm uyanmasına ve açılmasma engel oldunuz. Halbuki zulüm ve ce • bir herkesi ayni derecede eziyordu. Buna karşı müşterek hareket imkânı olmadığmdan tabiah'le herkes: «vâ nefsî» diyerek kendini kurtarmağa koyuldu. Fakat tek tek fertler bütün bir istibdat usulüne karşı ne yapabilirdi? Hangi silâhı knllanacakti? Tabiatile her yerde ve her zaman zayıflann kuv•etlilere, biçarelerin kudretli'ere karşı kovduklan silâhlara bakılacaktı. Yani J*Ivarma, riya ve tabasbus, tesüm ve nza, yalan ve hile, tazallüm ve aldat • ma gibi vasıtalara! Bu ise gittikçe herkesi alçalth ve alcalttıkça zelil etti, ve herkes zel'l oldukça nefsmden b*^ka kimseyi düi>ünmez oldu! Hak mefhumu kalktı, yerine kuvvete tapmak, kondu. Müthiş bir egoizm, bir hotkâmlık, kalpIeri kapladı; şöyle ki bu ezilmiş kalp!er heyecan, ve hamle denilen ve bü yük hareketlerin, yüksek fedakârlıkların membaı olan hassalardan silindi! HatU hakikati sevmek kabiliyeti büe kalmadı! (Mabadi yann) Milli Müdafaa Vekili Aydında Aydın 15 (A.A.) Miilî Müdafaa Vekili Zekâi Bey, otokarla bugiin saat 12 de lzmirden şehrimize geldi. İ&tasyonda vali ve roevki kumandanı b e y lerle, hükumet erkânı, belediye, C. H. F. ve Halkevi reisleri ve azalan ve daha birçok zevat tarfmdan istikbal o • lundu. Vekil Bey istasyondan refaka tindeki zevatla beraber kumandanhk dairesini teşrif bnyurmuş ve zabıtan yurdunda fereflerine verilen öğle ziyafetinde hazır bulunmaştur. Vekil Bey, yemekten sonra vilâyet makamnu, belediyeyi, C. H. F. ve Halkevini ziyaret etmişb'r. 25,706,231 29,213,548 Buğday koruma kar sılığı vergisi 0 1,068 840 Muglada bir orman yangını daha oldu Mugla 15 (A.A.) Aym 11 inci gvmü Milâs ormanlannda çıkan yangm 24 taat devam etmts ve Milâs kaymafcammm idaresi altındaki jandarroa ve asker raüfrezeleri tarafından söndürültnüstür. Yanan saha genç yangm bir rilmıştir. I Fethıyenm Sisambeli mevldinde ortnan yangım çıkraıs ise de derhal söndüriilmüstür. köylü fidanlıkh. tütkovanlarmı Hindenburgun vasiyetnamesi bulundu Vesika Almanyada büyük bir tesir uyandırdı Berlin 15 (A.A.) Reuter A jansının tamamile itimada şayan bir kaynaktan haber aldığına göre, M. von Papen, müteveffa Maresal Hin • denburgun siyasî vasiyetnamesini M. Hitler e tevdi etmek üzere, dün, tayyare ile Bavyeraya gitmiştir. Royter ajansının 4 ağustesta, arandığını ifsa eyle • diği bu vesikanın mevcudiyeti, Alman resmi mehafilince, inkâr edilmekte idi. Bu vasiyetnamenin, muhteviyatmın ehemmiyetine binaen büyük bir tesir uyanduması muhtemeldir. Maresal Hindenburgun bu vesikada, Almanyanm, içinde çırpındığı siyasî ve üchsadî vaziyete esef ettiği ve memle ketinin hariçle olan münasebatının henüz salâh kesbetmediğinden müteessir bulundugu söylenmektedir. Müteveffamn, Almanyanm istikba • linden izhan endişe eylediğini mübey yin kısım, şu suretle ve sual tarzmda ifade olunmuştur: «Almanyayı ve Alman imparator luğunu kurtaracak olan kayalıklar, dalgalı denizlerin arasından, acaba ne vakit meydana çıkacaktır?» ğustos 1 9 1 4 . » Hundan yirmi yıl evvelisine aiC hatıralannu kurcalıyorum da^ hâlâ, bakıyorura, yirmi beş yasmdaki gönlümün heyecanı da, balecanı da bmbütün geçmemiş. ı O devri yaşamış olanlann hepsl de$s azçok, benim gibi olacak diye tahmrn ediyorum. Hani, fevkalâde bir mida dolgunluğunun tesirile bütün gece de *< vam eden bir kâbustan uyanrrsınız da^j aradan günler geçtiği halde bir türlü kendinize gelemezsiniz. Harbi Umn *| minin feci hatıralan, hâlâ, arada srradai zihnimizi yokluyor. Kulaklarımız dainw kirişte. Acaba yeniden patlıyacak ns, ve nereden patlıyacak, diye kendi kea*' dimize sual sorduğumuz oluyor. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfler . miş, derler... ötedenberi dünyayı *• levlemek şöhretmi haiz bulunan bazî memleketlerdeki en ufak bir hâdistf haftalarca uykumuzu kaçınyor. Harptenberi yirmi yıl geçtiği halde, o badirenin dehşetini her tarafta ölça ölçe biHremiyen merakhlar eksik de « ğil. Biri de, geçenlerde, tutmuş, o harp* te sarfedilen milyarlarla neler yapıla «I bilirdi, onu hesaplamış. Fransız gaze* telerinde gördüğümüz bu hesaba göreı Amerika, Kanada, tnçiltere, Franta* Belçika, Almanya ve Rusyadaki her bir aMeye, yüzer bin frank kıymeb'ndâ. birer köşk, nüfusu 200,000 den yukari bulunan her şehirde her biri 125 mil * yon frank kıymeb'nde bir hastane 0« bir de kütüphane yaptırmak, bu mü ». esseselerde ilânihaye 125,000 hekiray bir okadar hastabakıci ve ayni miktar*ı da memur istihdam etmek mümkün ofl duktan başka, bakiye kalacak para fld de, harpten evvel Fransa ve Belçikada^ eşhas elinde bulunan bnumum emlâ ki sahn almak kabil olacakraış!. \ Bu kabil istafa'sb'kler, msana dehşef veriyor, değil mi?. Halbuki, gene bn istab'stiklerin yapılmakta olduğu memleketlerin iş ağalan durmadan, dinlea* roeden silâhlanma yarışı ediyorlar. A* merika, Almanya, tngiltere, Fransa v« Italya gibi, en ziyade ağızlan yanmif olman ikhza eden memleket koda manlan, habire ha, deniz, hava, kara kuvvetlerini arbnyorlar. Beriyanda, konferanslar, misaklar aktediledursunl Bunun sonu nereye varacak? Bana kalırsa, zaman, Harbi Umuminm dört buçuk yıl süren korkunç devresini yaşamış olan neslm üzerinden bir silindir gibi geçmedikçe sulhten bahsebnek abesle uğraşmakhr. Mütemadiyen en dişe içerisinde muztarip kafalar, mü temadiyen istab'sük okuyan gözler, tün lü fecaatlerin yadile ikidebir hopbyan yürekler, on altı sene evvelki süpürge tohumile bozulup ta hâlâ düzelemiyen mideler beşeriyete hâkim oldukça, har» be sürüklenmesek bile, harp korkusnndan kurtubnıyacağız. Ben kendi payıma bedbin değilim ama, istikbaldeki harbin istatistiğini tu> tacak olanlar, elde edecekleri yekuna, Akvam Cemyetinm ve Silâhlan Bırakma konferansının on beş senelik mas • rafmı katmayı unubnasmlar! ERCÜMENT EKREM •ülerken çıkmişbr. Suçlu adliyeye ve • Tramvay Şirketî Maaşlarda tenziîât yapmağı kararlaştırmış Tramvay şirketinin 1923 mukavelesini tatbika 1 eylulden başhyaeağı ve tenzilâtlı biletlerin ancak bir eyluldea itibaren kullanüacağı malumdur. Bn müddet zarfmda fazla alman paralar gene 1923 tenberi alman paralarla iade edilecektir. Son zamanlarda çı kan bir şayiaya göre bilet fiatlerinm m* dirilmesi münasebetile Şirket bütçesind* mühim tadilât olacağmdan tasamrf maksadile memur ve işçüerm aylık ve ücretlerinden % 10 nisbetmde tosarruf yapacağı söylenmektedir. Dün yaphğımız tahkîkata gore resmen memur ve müstahdemhiin aylıklannda ta» sarruf yamlacağina dair alâkadarlar» ebl'gatta bulunulmamışhr. ı Difter taraftan Blediye, korm'seri vasıtasile vaziyeh" sirket nezdinde îsHmzaç etm''stir. Alınacak neticede hakikaten ş'rketm bu yolda bir karan varsa bu kararın bertaraf edümesi için teşebbüsata Galatasaray izcileri A â .en Provence 15 (A.A.) Burada bulunmakta olan Türk talebe şerefme, dün sabahleyin belediyede bir kabul resmi yapılmifhr. Talebe, şehrin san'at müesseselerini ve öğleden sonra Marrilyaya giderek orada da ticaret odasram delâletile sehri gezmislerdir. Dünya bugday rekoltesi Londra 1933 15 (A.A.) 25 ağustos te buğday istihsal eden 22 menv istişare Diğer buğday leket arastnda aktolonan bir itilâf mucibince dün toplanan buğday yeni vaziyeti tetkik eylemistir. tnemleketlerra *ksme olarak komitesi kuraklık yütünden hâdis olan Ziraat Bankasının Adanadaki buğday mubayaatı Adana 15 (A.A.) Ziraat ban • kasının buğday alma i»i devam ediyor. Aym 11 inden itibaren alım şekli değistnilm's ve libre itibarile bir barem tatbikma baslanmifhr. Buna nazaran 10 yerli cmslerin fiati eskiye nisbetle kadar düşmüştür. Bankanın düne kadar aldığı buğday mahsulü bu sene fevkalâde çck olan Arjanb'n hissesine isabet eden ihracat Iniktannm çoğalhlmasmı istemektedir. Söylendiğine göre, bu seneki ku • raklığa rağmen mevcut dünya buğday atoku 19221925 devresi vasatisinden gene fld misli fazladn*. para artmış, Kıbns cinsleri de 10 para Amerikada haydutluk Londoa Kanada 15 (A.A.) Zengrâ bir bira fabrikatörü olan Con Labat, haydutlar tarafından kaçınl • mışbr. Haydutlar, kendisinden, 150 b u dolar fidyei necat istemektedirler. Kanadada böyle bir hâdise ilk defa olarak kaydedfliyor. yekunu tahminen 12 mflyon kiloya varmışhr. Amerikanın yaptıracagı yeni harp gemileri Vaşington 15 (A.A.) Bahriye Nezareti, insa edilecek on biner ton luk 4 kruvazörle 14 distroyer ve 6 tane denizalh gemisi için, muhtelif tezgâhlanndan, fiat teklif istemi|tir. inşaat «tmelerini Türk Yugoslav ticaret muahedesi Belgrat 15 (A.A.) Hariciye Nazın, Ankarada Türkiye ile Yugoslavya arasmda aktedilmiş olan ticaret itilâfnamesînin tasdikı talebini mutazammtn kanunu meb'usan meclisind* tevdi et> mis tir. Jeplın Amerikadan döndü Fridrihshafen 15 (A.A.) Kap 1 tan Lehmarun idaresindeki Zepelin ba« lonu, cenubî Amerikadan dün gece buraya gelmiştir. Balonda 14 yolcu il« 140 kilo ağırlığmda ticari eşya vardı. Atinada 17 cemiyet fesedildi Atina 15 ( A J L ) Kom&nİstlikl* ilâkadar 17 cemiyet, fesholunmuştur. Ağaoğlu Ahmet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear