22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Bugün gazetemiz l Dördüncü Meclis işini bitirdi Rusyada rejimi değiştirmek Büyük Millet Meclisi dün yirmiden istiyen bir şebeke keşfedildi sahifedir Onbirinci sene No. 3812 mgaf ve mektup adred:ls^hB^^f^^kntasu:istanbui.No.246Pazartesi24Birincikânun 1934 Telefon: Başmuüarrir ve evl: 22368, Tahrir heyetl: 24298, Idare ve matbaa kısmlle Matbaacılıfc ve Neşrlyat Şlrketi. 24299 24290. 12 umhurı Moskova 23 (A. A.) Röytcr ajansi muhabi • rinden: SATILIK Şişlide 250 m. mörabbamda çaüsı demir, yeni bir bina. Fabrikaya, garaja, depoya fevkalâde elverişli. içinde 3 odalık ayn bir apartman. Icabında kiraya da verilir. Telefon : 43080 fazla kanun kabul ederek dağıldı Ankara 23 (A.A.) KuruUay bugün biri Refet (Buna) ntn diğeri de Başkan Kâzım özalpm Başkanhklarinda obnak üzere birbiri ardınca iki toplan» tı yapmiştir. Kurultay bu toplantüarinda gündeliginde bulunan kanunları onayladıktan başka gelen evrak arasında bolunan bütün kanunlan da gidenliğine alarak iizerlerinde görütmiif ve onaylamis • br. Kurultaynı boylece bugSn onayla ırus olduğu 2 4 kanun arasında tstan • bul RıhtUn, dok ve antrepo Türk Anonim Şirketinin mallarile imtivaz hak larinm satm alınmati için hükumetle firket arasında bu ayin 18 mde imza cdilen mukavelenm tasdikina ve bu suretle hükumete geçen işlerin Mali • ye Bakanlıgınca idareti için »alAhiyet veren kanun Iâyihalarfle 1934 yilı u • mum müvazenrsine giren dairelerin bazılannin bütçelerinden 114 bin liranin indrrîlerek bunun 78 bin lirastnm ge • ne bu bütçel'rin başka fa*ıllanna ko • nulması ve 36 bin lirasmm da yeni açilan bazi fasıllara fevkalâde tahsUat o • larak verilroesi, Turkiye • Yunanistan Başkan Kâzım Özalp çok alkışlanan bir nutuk söyledi. Nafıa ve Adliye Bakanları Rıhtım Şirketinin mubayaası kanunu hakkında izahat verdiler Fırka azasından Leningraddal4, Moskovada 15 kişi tevkif olundu Komünist liderlerinden Zinovyef ile Kamenef de mevkuflar arasmdadır. Şebekenin ilk iş olarak Kirofu öldürttügü anlaşılıyor Yabancı dil Boyunduruğundan Kurtuluş u, kuşkusuz (şüphesiz) kurtuluşların en büyuğü olacak. Bu yerde Bolu saylavı Bay Hasan Cemilin özlü, derin kavrayışlarla anlattığı ıjibi bir bakıma göre ulusun (milletın) yarısıdır denegelen dıt gerçek olaıak ulusun kendisidir. Bu belletmeclen (tariften) anlaşılır ki ulusun yarı8i da, hepsi dc kendisi olan dil, onun kendi dilıdir: Ana baba dili. Ana baba dilınde ise yalnız günlük konusmalar değil, olanca uzunluğuyla bütün bir geçmiş, ona göre de gene olanca uzunluğuyla bütün bir gelecek vardır. Bu bakımdan M. Nerminin iki gündür (Cumhuriyet) in iç sayfalarında basılmakta olan çok değerli yazılanndan ne derin anlamlar (manalar) fışkırmakta olduğunu hepi* miz büyük şa?ıp kalmalarla gözönüne alabılirız. M. Nermi yalnız dil temeline dayanarak bütün bir tarihi aydınlatan doğru, parlak sezgilerle geçmişin yanlış bilimlerini altüst etmekte, ortaya her alanda saldığı dallar budaklarla "tçpyeni bir taiifau ç.ıkarmaktathr. Bir ulusun uygurluğu (mederiıyetı) başka her belgeden (ves kadan) önce kendi dilinde söylenır, kendi drlinde belirtilir. Uygurluk başka her düşünceden önce oy (fikir) olarak yer ahr. Oyu ortaya çıkaran ilk ve başlı beîge ise sözdür. Buna göre dil, hele ana dili uluslann en artık özen (ehemmiyet) vereceklerr bir nesne olmuş olur. Doğru olarak Türkün yüksek uygurluğunu kendi dilinden çıkarabileceğimiz anlaşılmıştır. Türk dili acuna (dünyaya) uygurluk dağıtan Türk ulusunun varhkta oynamış olduğu rolleri bize bugün yeryüzünün hemen her bucağında gösteriyor. Şimdiyedeğın bu dile yarasan değeri yalnız biz Türklerin verememiş olduğumuz ve bundan ötürü de giderek seçmis bakımmdan tüm (tam) karanhklar içinde kalmış bulunduğumuz artık iyiden iyiye anlaşılmış btlunuyor. Ana dile dönmekle Türk kendi öz ve özlü varhğına yeniden kavuşacak ve doğru uygurlukla kendisi arasındaaçılan uçurumu b.rden doldurarak bu dil üzeyinde (sayesinde) yeni yeni uygurluk kıranlarını (ufuklannı) aşmağa başlıyacaktır. Türkün kendi dili yolundan saparak yabancı dillerin söz erini kuilanmağa başlaması kendi tarihi için olduğu kadar dünya tarihi için de şastlacak bir yanhşlık olmuştur. Bu yanhşhğm neden ilerı gelmiş 'olduğunu araştınrken biz şunu buluyoruz. lmparatorluklar kurınakta büyük güc gösteren Türkîer, bu işte yüksek değerlerini belırttikleri kadar, hele ana dil yönünden en büyük yıkımlarını ch burada bulmuşlardır. İmparatorluk birçok uluslan yenerek on'ann hepsini tek kumanda altına toplıyan bir düzen demektir. Bu düzende imparatorluğu kuran Türk ulusu kendi dilini başkalanna zorla vermektense kendisi onlarm dillerini anlar bir yol tutmağı her nedense daha uygun bulmuştur. Böylelikle ana dil kendisine yaraşan özenden uzak kalmış, imparatorluğu kurân ulusun dili giderek melez bir dil olmağa doğru gltmiştir. Bu yolun nekadar yanlış olduğunu aradan yüzler ve yüzlerce yıl geçtikten sonra şimdi biz bütün acılığile anlıyoruz. Meğcr uluşa imparatorluktan daha yüksek Meclis Bakant Kâzım özalep nutuk sSylerken arasmdaki ikamet, ticaret ve s'yrise • fain muahedesine müzeyyel anlaşma fle Amerika tebaasinin istek! ri için hükumetimizle Birlefik Amerika dev'etleri hükumeti arasında yapilan an • (Arkast yedtncl sahifede) Türkçe sözlük çıkıyor! Yeni kurulan bir komisyon Lârustaki kelimelerin öz türkçelerini bularak kitabı hazırlıyacal* Ankara 23 (Telefonla) Dil kırumu öz türkçe keKmelerin üz«rfeıde yem bir çalısmaya daha grrtfmektedir. Kurum yeni bir luğat basacak ve buna şimdlye kadar dil derlemesinde ve dil tarama dergisinde elde edilen »özlerin en özlü ve en elverişlüerini ayırıp koyacaktır. Ke» limeler ilerlemis ve yetiskin bir dil olan fransızcanm Larus luğatinden sıra takibi suretile ahnarak tam türkçe karşıhklan bulunacaktır. Bu öz türkçe «özlerden her gün bütün gazetelerde 15, 20 şer tane basılacak ve bunlar bittikten aonra sözlük çıkanlacaktrr. Bu çalısma için hususî bir komUyon tee&kül etmivti. Komisyonun simdiHk bir iki azası noksan olduğundan bunlartn tamam olması beklenilmektedir ki tahmine göre bir, iki güne kadar bu azalar da gelecek ve içe baflana Zinovyefin da • ha bazı «ahsiyet • lerle beraber, ayin 16 sinda tevkif olunduğu artık re»men beyan edili • yor. Bu tevkif • ler, 1 flkkânun • da, Kirofun katli iizrrine yapilan a • raştirmalar neti • cesinde vukubul muştur. Diger bir ko • münist lideri olan Kamenef de mev • kuflar arasında dir. Zinovyef fle Kamrnefi resmen sorguya çekmek için, elde yeter delO * ler bulunmadıgi için, bunlar, kendile rinin idareten sürgSn edflmelerini tet • kik edecek hususî bir mahkem'ye ve • rileceklerdir. Mevkufların mikdarı Moskova 23 (Hurei) Zinov • y«f, Kamenef, Evdolrimof, Sakarof süredilmisler, diğer mazaunlar tahtı Statin, Sovyet Rtuya komünist fv kast kongresinde nutuk söylerktı (Sağda) Zinovyef, (Solda)t Kamenef muhakemeye alınmiflardır. iç siyasa Ozerinde muhim tesirler yap mağa başlamiş olan M. Kirofun katli Kirofun katlind'n sonra Leningrad* hâdisesi hakkında daha sundiden uzun da tevkif olunan on dört kişiden maauzadiya mütalealar serdetmeğe bafla • da Moskovada derdest edilenlerin mislardir. miktan on bese varmiftir. Mevkufların Bu gazetrler diyorlar ki: hepsi fuka azasıdirlar. 1 Kirofun katli hâdisesi, tam bir komplo mahiyetini almıstir. 2 Tevkif edilmiş olan bütün tş \ Gazeteler fırkada tasfiye istiyorlar Moskova 23 (A.A.) Gazetrler, Urkası yedinci *aM/ede) Seçim hazırlığı Defterleri asılmamış yalnız iki vilâyet kaldı Komisyon üyelerinden Necmeddin Sadıh, Dr. Saim Ali, Naim Onat cakür. Komisyon Fuad Köpriilu, Saim Ali, Naim Hazım, Necmeddin. Sa • dık ve Felih Rıfkı ile Dil Kurumu genel öziçihe (merkeziae) mensub bfrkaç kisiden ibarettir. Yugoslavya ile yapilan yeni afyon anlaşması 939 a kadar sürecek bir mukavele ile, iki memleket birlik çal^mağa karar verdiler TSrk lav afyon anlaş • masinda yapda • cak tadilâtin mü zakeresi için bir müddettir Belgrad da bulunan U yushırucu Mad deler tnhisarı Müdürü Ali Sami nin riyasetinde ki heyet dün seh rimüt" dönmüstüt. Dün kendisi \ Afyon Inhisan müle görüsen bir yadürü Ali Sami zicımua Ali Sami su izahab vermif • tir: « Seyahatimizden iyi neticelerle dönüyoruz. Yugoslavyada Türklere karsı büyük bir sevgi var ve bize de büyük bir dostluk gösterdüer. Belgraddaki müzakerelerimiz so • nunda yeni bir anlaşma yaptık. Bu mukavel'name 1937 senesi sonuna kadar tatbik edilecek ve iki tarafuı arzu sile kendiliginden 939 senesi sonuna kadar devam edecektir. Bu anlaşma eskisine nazaran iki tarafı yrkdigerine daha iyi bir sekilde bağlamaktadir. Mukavelenin husnsiyeti sudur: Es kiden tevzi esasi vardı ve kilo üzer?nden afyon bedelkri tarafeyn arasın da tevzi olunurdu. Şimdi morfin esa smı bunun yerin* koyduk. BedeîİTİ, alâkadar taraf merkez biirosu vasitasi le tahsO olunacaktır. Bu sekfl hissedi len kambiyo ve kredi müskülâbnın da önüne geçmiş olacaktır. Bundan başka iki taraf arasmda dahüî ve haricî af yon meselelerinde müşterek birfik ^ sasma karar verdik. Afyonlar için merkez bürosunun tesbit ettigi 148 frangı iyi bularak değiştirmedik. Yeni mukavele bir kânunusanide tatbik sa hasma girecektir. Simdiye kadar îçim afyonu satisı ni her iki taraf ayn yapiyorken bun da da müşterek harekete karar veril • di. Yalnu buna Türk saft afyonlan dahfl değildir. tçme afyonlanna karışb • nlan düragisti yüzde 86 Turkiye, yüzde 14 Yugoslavya verecrktir. Avrupa ve Amerikaya satişlarda jüzde 75 Türk, yüzde 25 Yugoslav afyonile yapılacakbr.» Paristeki konusmalar Fransa ve İngiltere Dış Bakanîarı, Avrupanın halloîunmamış meselelerini müzakere ettiler Pari» 23 (A.A.) Fransız İnçiliz konuşmaları dün saat 16,15 te nihayetlenmiş ve IngiHz Dışişleri Bakanı Jon Saymon Paris büyük elçisi Clerk ve orta elçi Campbell, Fransız Dışişleri Bakanı Laval ile genel kâtibi Legerin yanmdan samimî bir surette aynlmışlardır. Konusmalar, Avrupa politika sının halledilmemiş meseleleri üzennde yapılmıştır. Paris 23 (A.A.) Fransızlarla Ingilizler arasında yapilan görüşmeler hiçbir zaman hususi bir müzakere şeklini almamış ve daima umumî plân dahilinde kal.nıştır. Jon Sayman Parise uğradığı za(Arkası sekizlnci sahtfede) Fanmz IMIIIIIIIIIIIIIIIMIIIMIH I] llll IIT1I1I llll II) ItilllTIIIIIU IHilllllltll [III tlf IIIIIIIIIIU1MIII lllll III ve Ingiliz Dıs Bakanlart Laval ile Con Saymen lllllllllll IIIIIIIMIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIiniIIIIIHimi değerli bir iş olmak üzere en başta ulusal varlık gerekiyormuş. bunun başmda da ulusal ana dil gelirmiş. İmparatorlukla yeryüzünün dört yanına at salmış ve her yönde büyük ünler almışız. îyi. Ancak bu acunsal savaşlarda yavaş yavaş ana dilimizden olarak ulusal varlığımızın başlıca temeli bakırnmdan sankı tutsakhğa (esirliğe) tutulmuşuz. Ulusal dil bir ulusun bütün kişilerinin anlaşacakları çok özlü bir konuşma tutamağıdır. Herhangi yabancı bir dilin sözlerini bir ulusun yüzde kaç kişisi bilebüir? Kuraî (kaide) bu^ur ki yabancı bir dil herhangi bir ujuşun ana yerini ana dili verini tutamaz. Her ulus kendi dilirde yaşar, ve en lenası. eğer ona özen vermeği bilmezse kendi dilinde, demek dilsızhğinde, ölür. Görülüyor ki biz ana dılimize yabancı dillerin sözlerini katmakla kendi ulusumuzun arasında anlasma olaganhğmı yitirmiş ımişiz. Şimdi büyük bir hızla ana dile dönerken ergenekonların (çıkrrazların) en katmerlisinden kurtulmağa yönelmiş bulunuyoruz. Yabincı dillerin boyunduruklarmdan kurjtulmak, bize göre kurluluşlann gerçekten en büyüğü olacaktır. Ismi kadın saylav namzedteıi arasında geçen Türkiyenin ilk 'kadın mnhtarı, Aydımn Çine kazasından Gül Ankara 23 (Telefonla) İç Bakanhğmdan alınan malumata göre bütün vilâyetlerde seçim defterleri asılmış, defter hazrrlığmı bithemi yen iki vilâyet kalmıştır. Bunlarm da yarına kadar bitire • cekleri ümid ediliyor. Seçim def terleri tamamlarunca Turkiye vilâ yetleri saylav sayımı tamamen tes bit edilerek bildirHecektk. UIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMinilllMIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIII'llllll'IIIIIIIIIUIIIIIIIIinnillllllllllllllllllHIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIItlllllllllllllllllllllHllllllllllt CELÂL ESAD'A başımda ağırmadık kaç saç var Ancak onun ta içinde sonu gelmez bir maç var. İki şaşkm boksör gibi dövüşuyor ca nımda Sonsuzluğun sevgisile bıkkınlığın usancı Birincinin ateşleri, küllenmemi? ka nımda, İkincinin yumrukları: Gönlümdekı şu sancı! Sen kendinle çekişmenin bin tadını bilirsin, Hem tadını bihrsın, hem adını bılır sinü » . Söyle bana Celâl Esad, sende nasıl bu guleş Tutub artlk pes dedın mi, sirtln yere *», geldi mi> Bilmiyorum ben Yeksa çlklb can evinden aydln yuzlü bir guneş Buzlarlnl eritti mi, sislerini deldı konuşruğun o volkanlar içinde Açıldı ml, çözüldü mü ban tek bir sorağln, Yoksa iılkıi yolundaki lslrganlar içinde Ağu dolu otlari nu bıçer her gun ora ğJn? gene yalçln yamaca İşte amaç, işte yann, işte ışık dıyerek, Ateş olsa olüm olsa gireceğim su maça Devnldığım gune kadar son yumruğu yiyerekt FAZIL AHMMD AYKAÇ Ben tırmanıb duruyorum Dolaştığın, Kadın saylav namzedleri Ankara Kadın saylavlıklar için , (Arkast altıncı sahıfede) ^ Turlar Zarathustra ve biz M. Nerminin bu güzel yazisi • nin ikinci ve sonuncu bölugü ücüncü sahifcmizde Tasasız köşk tsmail Habib Sevükün neKs bir yazisi yarinki sayımizda YUNUS NADl
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear