Katalog

Tarım eğitiminin 160. yılı, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde kutlandı Can Kıraç: ‘Daha özverili çalışın’ A NKARA (A.A) Uzun yıllar Koç Topluluğu'nda üst düzey yönetici olarak görev yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Can Kıraç, yeni mezun ziraat mühendislerinden daha özverili çalışmalarını isterken, ''Halen ziraat fakültesi mezunları bazı özelliklerden mahrum. İdeal uğruna fedakarlıklara katlananlar çok az'' dedi. Türkiye'de tarım eğitiminin başlamasının 160. yılı nedeniyle Ankara Üniversitesi (AÜ) Ziraat Fakültesi'nde düzenlenen toplantıya katılarak bir konuşma yapan Kıraç, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) ve devlet üretme çiftliklerinin kurucularından, Türk tarımının önemli isimlerinden babası Ali Numan Kıraç ile ilgili anılarını da gözyaşları içinde anlattı. Ziraat Fakültesi'nden 1950 yılında mezun olan Kıraç'a, toplantı sonunda, hatıra olarak okuldaki ilk karnesi ile mezuniyet sicil belgesi verildi. Sicil belgesini oğlu, ziraat yüksek mühendisi Ali Numan Kıraç ile birlikte alan Kıraç, oldukça duygulandı. Galatasaray Lisesi'nden mezun olduktan sonra, diğer arkadaşlarıSiyasal Bilgiler Fakültesi'ne giderken, kendisinin babasının etkisiyle Ziraat Fakültesi'ne girdiğini anlatan Kıraç, liseden dönem arkadaşları olan Coşkun Kırca, İlter Türkmen gibi arkadaşlarının bunu yadırgadığını belirterek, ''Ben, tercihimi savunurken, Türkiye'nin tarım bakanı olacağımı söyledim. Ben bakan olamadım ama onlar teamüle uygun olarak dış politikada etkili insanlar oldular'' dedi. Cumhuriyet’e kanat gerenler Atatürk tarafından ABD'ye tarım eğitimine gönderilen babasının AOÇ'nin kuruluşunda da görev yaptığını, Atatürk'ün Ankara'da kalması konusunda ısrar etmesine karşın, ABD'de aldığı ''kuru şartlarda tarım'' konusundaki eğitimi uygulamaya koymak üzere Eskişehir'de çalıştığını, üretim çiftliği kurduğunu anlatan Kıraç, şöyle devam etti: ''Atatürk'ün ısrarına karşın, babam Eskişehir'de çalışmak istiyor. Mesleğini uygulamak için sosyal yaşantısından feragat ediyor. Şimdi, ziraat fakültesi mezunları bazı özelliklerden mahrum. İdeal uğruna fedakarlıkta bulunanlar çok az. Ben Otosan'dayken, Eskişehir İnönü'ye, çiftçilerin eğitimi için mühendis gönderemiyorduk. Sosyal yaşantılarına uymadığı için gitmek istemiyorlardı. Ama, her alanda işini yaparken özveriye ihtiyaç var. Devlette en üst kademelerde 40 yıl hizmet eden babamın bir evi bile yoktu. Ölürken bir kooperatif hissesi bıraktı, orayı da gecekondular talan etti. Türkiye Cumhuriyeti, bu seviyeye Cumhuriyet'e kanat geren insanlar tarafından getirildi. Cumhuriyet'e kanat gerenleri, hayranlıkla selamlıyorum. Yeni kuşağın bunları örnek alması gerekiyor.'' Kıraç, 40 yıl devlete hizmet eden babasının, Demokrat Parti'nin ikinci iktidarı döneminde, Başbakan Adnan Menderes'in talimatı ile bir teşekkür bile edilmeden emekli edilmesini de üzüntü ile dile getirdi. Koç grubunda iken Marshall yardımı ile ilgili üst düzey bir ABD'li yetkiliye mihmandarlık etmekle görevlendirildiğini, tarımdaki mevcut durumu göstermesi için 15 gün Türkiye'nin değişik yerlerini gezdirdiğini de anlatan Can Kıraç, gezi sırasında traktör bayilerinden ABD'li yetkilinin ağırlanması konusunda hazırlık yapılmasını istediğini belirterek, karşılaştığı komik bir durumu da Ziraat fakültelerinin sayısının artırılmasını ve bütün fakültelere aynı şablonun uygulanmasını eleştiren AÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Taluğ, hedeflerinin uluslararası alanda kabul gören bir üniversite durumuna gelmek olduğunu vurguladı. şöyle ifade etti: ''Fethiye'deki durumu görmek için oraya gittik. Bayi, ağırlama için hazırlıkların tamam olduğunu söyledi. Oteldeki odaya girdiğimizde, neye uğradığımız şaşırdım. Masanın üzerine gazete yayılmış. Üzerinde bir konserve kutusu, içinde çiçekler. Yatağın yanında da nalınlar duruyor. Ben tepkimi dile getirince, otel sahibi, (Gazete hiç okunmadı, temiz, nalınlar da yeni) dedi. '' Kıraç, geziden sonra, ABD'li yetkilinin, Türkiye'ye yapılacak Marshall Yardımı ile ilgili raporunda, ''Erkekler kahvehanelerde oturuyor, kadınlar erkeklerin yapacağı işi yapıyor. Vergisini ödeyen bir ABD vatandaşı olarak, göndereceğimiz traktörlerin boşa gitmesini istemem. Yardım, makine olarak değil eğitim yardımı olarak verilmeli'' tespitine yer verdiğini de kaydetti. Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği'nin, ziraat yüksek mühendisi olmasına karşın kendisine, ''tarım dışı alanlardaki başarısı'' nedeniyle ödül plaketi verdiğini de anlatan Kıraç, bu ödülün kendisini hem sevindirdiğini hem de meslek örgütünün tarım dışı başarıyı takdir etmesi nedeniyle üzdüğünü söyledi. AÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Taluğ da toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de askeri ve dini konular dışında örgün eğitimin çok geç başladığını, eğitimin ilk başladığı konulardan birinin de tarım olduğunu belirtti. AÜ Ziraat Fakültesi'nin şimdiye kadar 20 binden fazla mezun verdiğini, mezunlar arasında önemli devlet adamları, politikacılar, bürokratlar bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Taluğ, 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın da aralarında bulunduğu 6 üniversitenin rektörünün fakülte mezunu olduğunu belirterek, Prof. Aşkın'a dayanışma mesajı gönderdi. Prof. Dr Taluğ, ''Sayın Aşkın, yaşadığın acımasız baskılar ve haksız uygulamalar sonrasında, özgür ve kararlı bir şekilde tekrar makamında olmandan kıvanç duyuyoruz'' dedi. Ziraat fakültelerinin sayısının artırılmasını ve bütün fakültelere aynı şablonun uygulanmasını da eleştiren Prof. Dr. Taluğ, hedeflerinin uluslararası alanda kabul gören bir üniversite olmak olduğunu vurguladı. AÜ Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras da tarım politikaları belirlenirken ziraat fakültelerinin görüşünün alınmasının başarı açısından önemli olduğunu vurgularken, ziraat fakültelerinin sayısını artırmak yerine meslek yüksek okullarına ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti. Toplantıda, fakülteden geçen yıl emekli olan Prof. Dr. Rüveyda Akbay ile idari personele de plaket verildi. Prof. Dr. Cemal Taluğ, Ankara Ziraat Fakültesi'nden 1950 yılında mezun olan Can Kıraç'a, okuldaki ilk karnesini ve mezuniyet sicil belgesini verdi. 31