Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
sarılarak, küresel piyasalardan ve iç kamuoyundan itibar devşirdiği bu dönemde Başçı, Merkez Bankası’nın dış ilişkilerini yönetiyordu. İLK ELEKTRİKLENME Sükunetli havayı elektriklendiren ilk olay, başkanlık koltuğunun Süreyya Serdengeçti’den boşalmasıyla gerçekleşti. Serdengeçti’nin yerine geçecek ismin kesinleşmemesi, atamanın aynı gün yapılmayacağının anlaşılması piyasalarda büyük tedirginlik yaratmıştı. Vakit dolduğunda Banka Meclisi, hiç zaman yitirmeden Başçı’yı başkanvekili olarak seçti. O andan itibaren, asaleten de atanacağı yönünde genel bir kanaat oluştu. Merkez Bankası politikalarında bir değişiklik olup olmayacağı kaygılı bir merakla izleniyordu. Babacan’ın kararnameyi dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e sunduğu günün sabahında, Başçı bu atmosfer içinde basın karşısına çıktı. Tıpkı bugün olduğu gibi, tam dokuz yıl önce de Ankara’nın nabzı Merkez Bankası’nda atığı için, habercilerin sabah 8’de toparlanıp, açıklamaya yetişmeleri zor olmamıştı. Başçı, Ulus’taki İdare Merkezi giriş salonuna konulan kürsüde soruları yanıtlamaya başladı. Bir gün önce AKP grup toplantısında “YTL’den TL’ye geçişin yıl sonunda gerçekleşeceği” duyurulmuştu. Başçı’ya bu zorlu operasyon için dokuz aylık sürenin yetip yetmeyeceğini sordum. Kısa bir duraklamanın ardından verdiği yanıt hâlâ hafızalara kazılıdır: “Merkez Bankası Piyasalar Genel Müdürlüğü’nde levha vardır. Burada der ki, zoru hemen yaparız. İmkânsız biraz zaman alır.” BAŞÖRTÜLÜ EŞ KULİSLERİN KONUSU Gerçekten de Başçı haklı çıktı ve 2006 sonuna gelindiğinde “zor” başarılarak, YTL’den TL’ye geçildi. Ancak Başçı’nın değil, Durmuş Yılmaz’ın başkanlığı döneminde. Umulmadık bir hamleye Başçı’nın kararnamesini veto eden Sezer, bu tasarrufuyla aylar sürecek tartışmanın itilini de ateşlemiş oldu. Veto gerekçesinin “başörtülü eş” olduğu kulislerde uzun süre konuşulacaktı. Başçı’nın başkanlığı beş yıl sonra 2011 Nisan’ında gerçekleşebildi. 1725 Aralık operasyonuna kadar geçen iki buçuk yıllık dönemde, uygulanan politika kararlarına gelen tepki ve eleştiriler, göğüslenemeyecek düzeyde değildi. Ancak bu tarihten sonra oluşan gerginlikle yükselen kur seviyesi, Başçı için giderek şiddetlenen sancılı dönemin de başlangıcı olacaktı. Kurdaki yükselişi döviz satışıyla frenleme çabası yetmeyecek, “faiz indir” baskısı gün gün artacaktı. Mali piyasalardaki beklentilerin kötüleşmesi, “içerideki” siyasi söylemin düşüklüğüyle birleşince işler iyice sarpa saracaktı. Erdoğan’ın ökesi, kötü ekonomi yönetiminin kaçınılmaz bir sonucu olarak inşaat odaklı büyüme masalında sona gelinmesinden kaynaklanıyordu. Düşük faiz, daralan kredi mekanizmasıyla birlikte seçim kilidini de açacak yegane anahtardı. İşler iyiyken iktidarına kredi devşirdiği “bağımsızlık” kavramını, bugün hakaret niyetine kullanması da bu sebeptendi. 15 MART 2015 Hiç aile fotoğrafı vermedi Ekonomist eşi Sıdıka Başçı ile üniversitedeyken evlenen Başçı, aile fotoğrafını basınla hiçbir zaman paylaşmadı. İki çocuk babası olan Başçı, geçtiğimiz ay dört yıldır oturduğu Pembe Köşk’teki lojmandan ayrılarak kiralık bir eve taşındı. Gerekçe olarak sunduğu, evin çocuklarının okuluna yakın olmayı ise hücuma maruz kaldığı şu günlerde inandırıcı bulunmadı. Başçı iş yoğunluğu nedeniyle, uçak yolculuklarında okumayı tercih ettiği kitaplar için alanına öncelik veriyor. Eşi Sıdıka Başçı da kendisi gibi ODTÜ’lü ve ekonomi alanında akademisyen. Ali Babacan ile her ahval ve durumda yan yanalar. İki gençlik arkadaşı IMF Başkanı Christine Lagarde ile. Aile kökleri, Antalya Akseki’nin Geriş Köy’üne dayanıyor. Kimya mühendisi babası MKE emeklisi. 9 Ağustos 1966’da Ankara’da doğdu. Aslan burcu. TED’e, ikinci sınıtan sınavla girdi. Derslerde mantığına ters düşen her şeye itiraz ederdi. TED yıllığında yazdığına göre, saçlarını kıvırcık tutmak her gün saatlerce uğraşarak briyantinlerdi. Küçükken oynadığı çelik çomağı geliştirdi. TED’de ve ODTÜ’de eskrim takımında yer aldı, derece yaptı. 11